Emperyalizme karşı dalgalandırdığımız
bayrağı dik tutabilmek
Yekta Güngör Özden
|
Bağımsız, hukukun güvencesi altında özgür, bilim ve teknolojinin
ışıklarıyla donanıp gönenç içinde bir ulus olarak yaşama hakkımızı ve bunları
bize sağlayan Türk Devrimi ve Atatürk ilkelerine dayalı Cumhuriyetimizi yerli
ve yabancı sömürücülere karşı yiğitçe savundukları için a1çak cinayetlerle
canlarına kıyılan Profesör Muammer Aksoy’un 13., değerli araştırmacı-yazar
Uğur Mumcu’nun 10. öldürülüş yıldönümlerindeyiz. Ama bu namuslu ulus
aydınlarının yaşamlarına kıyan asıl suçlular ortaya çıkarılıp, ülkemiz siyasal
cinayetler işlenemeyen bir ortama kavuşturulamadı. O nedenle siyasal
cinayetlerin arkası kesilmedi. Yurttaşlar soruyorlar: “Bu nasıl bir güçtür
ki, tetiği çektirenlerin maskeleri baştan aşağıya indirilemiyor ve bir türlü
adaletin önüne çıkarılamıyorlar? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücü neden
buna yetmiyor?”
Bu durumun baş sorumlusu, kanımızca, kendileri her türlü yasadışı
eylemlerden sanık, hukuk tanımaz insanların -bir-ikisi dışındaki- siyasal
partilerde ve Türk siyasal yaşamında etkin olabilmeleri, bu partilerin
yapısını ve işleyişini demokratik nitelikten uzaklaştırabilmiş olmalarıdır.
Hukukun güvenli şemsiyesi altında yaşamak, bağımsız, özgür ve uygar bir
toplum olmanın en temel koşulu iken, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğneyen
siyasetçi kadrosu, Türk ulusunu bu yaşam temelinden büyük ölçüde yoksun
bırakmış bulunmaktadır.
Bu ortam bugüne değin ulusumuzu nice üstün değerden yoksun kıldığı gibi,
bilim adamları ve genel olarak aydınlarımızı yurt ve ulus sorunlarıyla
yakından ilgilenmekten caydırmakta, yürekli aydınlarımızı terörün tehdidi
altında yaşatmakta, devlet gücümüzü zayıflatmakta, ekonomik kalkınmayı
engellemekte, ulus ve yurdumuzu uluslararası sömürünün kucağına itmektedir.
Hukuka saygı kurulup sorumluluk düzeni işletilemedikçe, yan tutuculuktan
uzak kamu yönetimi sağlanmadıkça, ulusal birlik ve bağımsızlığımızın, yurt
bütünlüğümüzün ve temel hak ve özgürlüklerimizin güvencede olduğunu söylemeye
olanak yoktur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün armağanı ulusal bağımsızlığımızı koruyabilmek,
Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı dik
tutabilmek, ülkemiz kaynaklarının sömürgeciliğin ahtapot kollarına teslim
edilmesini engelleyebilmek, sömürgeciliğe karşı devletimizi savunmak
uğrundaki özverili, yiğit savaşımları nedeniyle canlarına kıyılan değerli
bilim adamlarımız ve yazarlarımız Profesör Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’nun
anılarını saygıyla anar, aynı davanın yılmaz savunucuları olarak ulusumuza
başsağlığı dilerken, gerçek katillerinin bulunması isteğimizi yineler, siyasal
yaşamımızda hukukun üstünlüğünün her türlü kuşkudan arındırılmış olarak
kurulmasının, bir yaşam ve onur sorunu olduğunu bir kez daha vurgularız.
|
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder