29 Ocak 2015 Perşembe

Emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağı dik tutabilmek



Emperyalizme karşı dalgalandırdığımız 

bayrağı dik tutabilmek




Yekta Güngör Özden

Bağımsız, hukukun güvencesi altında özgür, bilim ve teknolojinin ışıklarıyla donanıp gönenç içinde bir ulus olarak yaşama hakkımızı ve bunları bize sağlayan Türk Devrimi ve Atatürk ilkelerine dayalı Cumhuriyetimizi yerli ve yabancı sömürücülere karşı yiğitçe savundukları için a1çak cinayetlerle canlarına kıyılan Profesör Muammer Aksoy’un 13., değerli araştırmacı-yazar Uğur Mumcu’nun 10. öldürülüş yıldönümlerindeyiz. Ama bu namuslu ulus aydınlarının yaşamlarına kıyan asıl suçlular ortaya çıkarılıp, ülkemiz siyasal cinayetler işlenemeyen bir ortama kavuşturulamadı. O nedenle siyasal cinayetlerin arkası kesilmedi. Yurttaşlar soruyorlar: “Bu nasıl bir güçtür ki, tetiği çektirenlerin maskeleri baştan aşağıya indirilemiyor ve bir türlü adaletin önüne çıkarılamıyorlar? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücü neden buna yetmiyor?”
Bu durumun baş sorumlusu, kanımızca, kendileri her türlü yasadışı eylemlerden sanık, hukuk tanımaz insanların -bir-ikisi dışındaki- siyasal partilerde ve Türk siyasal yaşamında etkin olabilmeleri, bu partilerin yapısını ve işleyişini demokratik nitelikten uzaklaştırabilmiş olmalarıdır.
Hukukun güvenli şemsiyesi altında yaşamak, bağımsız, özgür ve uygar bir toplum olmanın en temel koşulu iken, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğneyen siyasetçi kadrosu, Türk ulusunu bu yaşam temelinden büyük ölçüde yoksun bırakmış bulunmaktadır.
Bu ortam bugüne değin ulusumuzu nice üstün değerden yoksun kıldığı gibi, bilim adamları ve genel olarak aydınlarımızı yurt ve ulus sorunlarıyla yakından ilgilenmekten caydırmakta, yürekli aydınlarımızı terörün tehdidi altında yaşatmakta, devlet gücümüzü zayıflatmakta, ekonomik kalkınmayı engellemekte, ulus ve yurdumuzu uluslararası sömürünün kucağına itmektedir.
Hukuka saygı kurulup sorumluluk düzeni işletilemedikçe, yan tutuculuktan uzak kamu yönetimi sağlanmadıkça, ulusal birlik ve bağımsızlığımızın, yurt bütünlüğümüzün ve temel hak ve özgürlüklerimizin güvencede olduğunu söylemeye olanak yoktur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün armağanı ulusal bağımsızlığımızı koruyabilmek, Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı dik tutabilmek, ülkemiz kaynaklarının sömürgeciliğin ahtapot kollarına teslim edilmesini engelleyebilmek, sömürgeciliğe karşı devletimizi savunmak uğrundaki özverili, yiğit savaşımları nedeniyle canlarına kıyılan değerli bilim adamlarımız ve yazarlarımız Profesör Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’nun anılarını saygıyla anar, aynı davanın yılmaz savunucuları olarak ulusumuza başsağlığı dilerken, gerçek katillerinin bulunması isteğimizi yineler, siyasal yaşamımızda hukukun üstünlüğünün her türlü kuşkudan arındırılmış olarak kurulmasının, bir yaşam ve onur sorunu olduğunu bir kez daha vurgularız.



..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder