21 Ocak 2015 Çarşamba

Eski DYP’li bakanlardan Dr. Serdaroğlu’nun bildirgesi




Eski DYP’li bakanlardan Dr. Serdaroğlu’nun bildirgesi


Pazartesi, 19 Mart 2012 22:40








1993 yılında Tansu Çiller’in Başbakan olduğu DYP-SHP hükümetinde Sağlık Bakanlığı yapan Dr. Rifat Serdaroğlu, Ocak sonunda “Teslim Olmayacağız” başlıklı bir bildirge yayımladı. Serdaroğlu, Doğru Yol Partisi üyesi olarak 12 yıl milletvekilliği görevinde bulundu.
Bildirge’ye yalnız Sözcü gazetesi yer verdi. 4 gün birinci sayfada Tokmak köşesinde yer aldı (30 Ocak-2 Şubat 2012).
Dr. Rifat Serdaroğlu, hatırlanacağı üzere 2010 yılı sonunda yapılan Demokrat Parti Genel Kongresi’nde genel başkan adayıydı.
Bildirgenin geniş özetini birlikte okuyalım.





Yargıda cemaat-tarikat işgali
- Önce devlet kadrolarının büyük bir kısmı, iktidar yanlıları ve cemaat-tarikat militanları arasında pay edildi.
- Emniyetin en önemli birimleri cemaatin emrine verildi. ABD’de yetişen, bir kısmı Amerikalı olan birim, bunlar için çalışmaya başladı. Dijital delil üretecek birim artık hazırdı.
- “Devlet Güvenlik Mahkemeleri” kaldırıldı yerine daha otoriter, daha antidemokratik yetkilerle donatılmış “Özel Yetkili Mahkemeler” kuruldu.
- Cemaatin yıllar önce devlete monte ettiği elemanlar ve geçmişinde “Çöp” bulunan bazı kişiler, adalet mekanizmasının önemli yerlerine getirildi.
- Anayasa değişikliği ile oluşturulan yeni Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) daire başkanlıklarına Adalet Bakanlığı’nın üst düzey bürokratları getirildi.
- İktidarın emrine uymayan hâkim ve savcılar derhal görevlerinden uzaklaştırıldılar.
- Köşe yazarları ve tarafsız televizyoncular işlerinden attırılarak medyanın yüzde 95’i kontrol altına alındı.




Türk Ordusu hedefe oturtuldu
- İnsanlar, düzmece ve sahte dijital delillerle gözaltına alınıyorlar, yıllarca cezaevlerinde ne ile suçlandıklarını bilmeden tutuluyorlar.
- Türk Ordusu hedefe oturtuldu “Kasaptaki ete soğan doğramayan Paşalar”, “Tribün Paşaları”, “Tombalak Paşalar” işbirliğine alınarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en değerli vatanseverleri hapse atıldı. Düşünen, üreten ve korkmayan gazeteciler sahte dijital deliller üretilerek tutuklandılar.
- İktidar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na müdahale edebiliyor. Bu davranışların amacı Cumhuriyet’in “Hukuk devleti” ilkesini çürütmektir.
- Türkiye’de “korku imparatorluğu” denilen faşizan idare “ileri demokrasi” diye yutturulmaya çalışılıyor.



Tarikat terörü ve laikliğin torpillenmesi

- Üniversitelerde, hukukun arkasından dolaşılarak tamamen kaldırılan “Türban yasağı” önce liselere, daha sonra da ilkokullara kadar indi.
- Bu kanunsuzluğa direnen öğretmenler tarikat mensupları tarafından tehdit edilip, korkutuluyorlar. 19 Mayıs Bayramı’nı kutlama törenleri engellendi.
- Yapılmak istenen “Kıyafet Devrimi”ni ortadan kaldırmak, kadınlarımızı-kızlarımızı eve kapatmaktır.
- Cami imamları, görevleri olmadığı halde toplumun her türlü işine yön verir hale getirildiler. Mahalle imamları-Aile imamları gibi kurumlar oluşturuldu.
- Bu uygulamaların amacı, Cumhuriyet’in “Laiklik ilkesini” torpillemektir.

Hedefleri Atatürk milliyetçiliğini kaldırmak

- Türklük, bu iktidarın bakışıyla 20’den fazla etnik gruptan biri olarak görülmektedir. “Ne mutlu Türküm diyene” sözü ilkellik olarak gösterilmiştir.
- Buradaki amaç Cumhuriyet’in “Atatürk milliyetçiliği” ilkesini kaldırmaktır.

Komşularımıza karşı ABD güdümünde taşeronluk

- Dış politikada taşeronluk görevi üstlenildi ve çevremizde kavgalı olmadığımız tek komşumuz kalmadı. Bu coğrafya çok yakın zamanda bir kez daha Türkiye üzerinden karışacak. (Bölücü ve vatan düşmanlarının) yanlarında eskiden İngilizler vardı, son 20 yıldır Amerikalılar var. Hedefleri bu ülkenin nasıl bölüneceği planını uygulamaktır.
Gerçek bir kaptan vatansever bir kadro
- Biz tüm bu karamsar tabloda bile Cumhuriyeti, ulus devlet yapımızı, vatanın bütünlüğünü, demokrasimizi ve özgürlüğümüzü savunmaya devam edeceğiz.
- Bir Atatürk daha bulmak çok zordur, biliyorum ama Türkiye’yi bu kaostan çekip alacak “Gerçek bir kaptan” ve “Vatansever bir kadro” ortaya çıkarıp Türk Milletinin hizmetine verinceye kadar çabalarımıza devam edeceğiz.
- Atatürk ve dedelerimizin kurduğu Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni, bizleri ortaçağ karanlığına götürmek isteyen cemaat-tarikat artıklarının yıkmasına izin vermeyeceğiz. Asla pes edilmeyecek, asla teslim olunmayacak!
Bildirgenin anlamı üzerine yarın
Çiller-İnönü hükümetinde bakanlık görevi yapan Dr. Serdaroğlu’nun bu bildirgesinin anlamı konusunda yarın buluşmak üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder