İngiltere: 6 - Türkiye: 0
3 Haziran 2000 Cumartesi
İnsanın zevk almadığı bir işi yapması zor ve sıkıcı bir olaydır. Buna rağmen üşenmeden birbiri peşisıra ayni işi yapmak zorunda kalınıyorsa önemli bir olay olduğu anlaşılır. Evet sporu seviyorum. Fakat futbolu fazla sevmiyorum. Atletizm, yüzme, güreş, v.s. gibi ferdi sporları daha sportif buluyorum ve sempati duyuyorum. Fırsat buldukça izlemek hoşuma da gidiyor. Hoşlanmadığımı bile bile bu üçüncü ve belkide son spor yazım olacağını tahmin ediyorum.
Fatih Terim Hoca yönetimindeki Galatasaray'ın Avrupa kupalarındaki başarıları spor ve futbolun dışına taşmıştır. Bir milli dava ve adeta bir Türk-İngiliz savaşı halini almıştır ki, bu büyük mücadelelerde bütün kalbimizle ve dualarımızla Galatasaray'ın yanında ve desteğinde idik. Milletinin büyük desteği ile Galatasaray büyüklüğünü gösterdi ve Avrupanın en büyüğü olduğunu isbat etti. İki İngiliz takımını arka arkaya ve adeta ezerek bileğinin hakkı ile Avrupa Şampiyonu oldu. Bu şekilde yıllardır başarıya susamış halkımızın gönüllerine çıkmamak üzere yerleşti. Şimdi milletimiz; EURO-2000 için A milli futbol takımımızın şampiyonluğuna hazırlanırken Ümit millilerimizin İngiltereden 6 gol yemeleri üzerine şaşkına dönmüştür.
Spor tarihimizde ilk defa Avrupa şampiyonu olma başarısını gösteren ve milletimizi gururlandıran Galatasaray'ın bu büyük başarısının tesadüfi olmadığını iki yazımda açıklamaya çalışmış ve bunun önce inanç, sonra sistemli ve sabırlı bir çalışmanın neticesi olduğunu belirtmiştim. Sadece sporda değil her alanda Galatasaraydan alacağımız derslerin olduğunu vurgulamıştım.
Aradan çok kısa bir zaman geçmesine rağmen başlıktaki sonuç sevincimizi bıçak gibi kesti attı. Evet Ümit Milli Futbol Takımımız 29 Mayısta Avrupa Şampiyonası final maçında İngiltere Ümit Millilerinden tam tamına altı gol yedi. Tarihinde ilk defa final şansını yakalayan bir takımın bu derece zaafiyet göstererek altı gol yiyerek hezimete uğramasınıı anlamak mümkün değildir.
Görüldüğü gibi burada da çok büyük bir yönetim hatası vardır. Türk insanı İnançlıdır. Kabiliyetlidir. Çalışkandır. Disiplinlidir. Hırslıdır. İnatçıdır. Yalnız bu vasıflarını kullanacak , yani onları motive edecek gerçek yöneticilere ihtiyaç vardır.
Evet Galatasaray'ın başarısının ardında yatan gerçek sebep; 11 tane çok iyi futbolcu ile ağızları iyi laf yapan ve cepleri şişkin yöneticileri değildir.SADECE VE SADECE FATİH TERİM'dir. Evet ne yazıkki bu kendisini yetiştirmiş ve hırsla geliştirmiş futbol adamı tek başına Galatasaray'ı Avrupanın tepesine taşımıştır. Burada " Ne yazık ki " sözünü boşuna kullanmadım. Bilerek söyledim. Ülkemiz insanının en büyük hastalıklarından biri olan adam yeme hastalığımızı hiç olmaması gereken bir zamanda bir kere daha gördük. Bu yüz yılda yetiştirdiğimiz tek futbol adamını göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede alıp götürdüler.
Siz; Galatasarayın başındaki beyefendiler. Sizin bu millete bunu yapma hakkınız varmı ? Neden sahip çıkmadınız. ? Veya sahip çıkamadınız.? Ne istiyordu da veremediniz. ? Sizin veremediklerinizi bu millet binlerce defa Fatih Hoca için verirdi. Olayı anlamak ve çözebilmek mümkün değildir. Yarın siz Avrupa kupasında Fatih Terim yönetimindeki İtalyan takımından 6 gol yediğiniz zaman utanmayacakmısınız. ? Belki sizde haklısınız. Çünkü o kadar uzağı görecek bilgi ve beceriden yoksun olduğunuzl düşünüyorum.
Şimdi neticeye gelmek istiyorum. İngiltere biz altı gol atamaz . Bu devirler kapanalı 20 yıl oldu. Futbolu sevemiyorum derken, beni buna iten sebep dışarıda birbiri peşisıra aldığımız ve her biri hezimet denilebilecek skorlardaki neticelerdi. Artık Türkiyede de futbol vardır. Türk gençleri her yerde ve her sahada az gol yemek için değil, yenmek için çaba harcamaktadır.
İşte bu yüzden İngiltere biz bize altı gol atamamalıdır diyorum. Eğer atabiliyorsa Galatasarayın başarısı tamamen tesadüftür. Oysa Galatasaray; İngiltere önüne gelene kadar Avrupanın bütün büyük takımlarını dize getirerek, başarısının birkaç maçlık değil sürekli olduğunu göstere göstere şampiyon olmuştur. Sarı -Kırmızı forma giyen bir kısım Türk gençleri bu İngilizleri eze eze yenebiliyorsa, göğsünde ay yıldızlı bayrağımızı taşıyan milli gençlerimizinde benzeri başarıyı göstermesi gerekmektedir. Doğal olan ve beklenen budur.
Şimdi hep birlikte yetkililere soralım. Ay yıldızlı formayı bu hale düşüren kimdir ? Veya kimlerdir ? Kimler bu gençleri bu derece başıboş ve disiplinsiz bırakmıştır? İşte bunun hesabını millet adına birilerinin sorması gerekmektedir. Yine yüz yılda bir gelen başarılı bir Türk Futbol adamını Türkiyeden kimlerin ve nasıl kaçırdığının hesabını birileri millet adına sormalıdır. Neden Fatih Terim gibi bir hocanın bildiklerini ve başarılarının sırrını diğer diğer Türk çalıştırıcılara aktaramadan İtalyanlara kaptırıldığının hesabı sorulmalıdır. Bunlar yapılmazsa ne olur. Miilletimizin çok sevdiği ve belkide tek eğlence kaynağı, gurur kaynağı olan bu sporumuz birbiri ardına alınan kötü sonuçlarla yokolur gider.
Sanırım sprdan sorumlu olduğunu basından takip ettiğimiz bir bakanımız var. Sanıyorum sayın bakanımız gerekenleri yapacaktır. Ve yapmalıdır. Türk kamuoyu bunu kendisinden beklemektedir.
Dr. Tahir Tamer Kumkale
3 Haziran 2000 Cumartesi
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=44
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder