Yahudi Mezalimi – 2
İğneli Fıçı
Ömer Ekrem Keçeci
26 Temmuz 2014 11:24
Atilhan’ın, muhtevasını öğrendikten sonra en ziyade ulaşmak istediğimiz bir kitabı idi bu.. Sahaflarda bulduğumuz 3 nüshadan birini takibe aldık. Siparişe niyetlendiğimiz vakit satıldığı haberi geldi. Sipariş gününden evvel başka bir tanesini takibe aldık, sipariş günü onun da satıldığı bilgisi geldi. 3. Ve o gün için son bulduğumuz, yıpranmış bir nüshayı (7. Baskı) hızla getirttik. Sarahatle ifade edelim ki, 3’ünün toplamı bir fiyatta bile olsa, şu içeriği bilsek, tereddütsüz yine getirirdik.. Şimdi bu ulaşılması zor, kıymetli eserden, Yahudinin bayram cinayetlerinin fiili misallerine geçelim: İngiltere’de bilinen ilk iğneli fıçı vak’ası, Norviç şehrinde 12 yaşında bir İngiliz çocuğunun çarmıha gerilip vücudunun hançerlendiği 1144 senesinde.. Bu Hamursuz Bayramında cereyan etmiştir. Çocuğun cesedi bir torbanın içinde saklanmış bir halde, bir ağacın içinde bulunuyor. Hıristiyanlığı kabul etmiş bir dönme Yahudi, hadiseyi itiraf ediyor ve Yahudilerin her sene böyle bir Hıristiyan çocuğunu kurban ederek, hürriyetlerine kavuşacaklarına ve Filistin’e tekrar dönebileceklerine inandığını söylüyor.. (s.16) Sene 1181. Bury St. Edmunds’da Hamursuz Bayramında Robert isminde bir Hıristiyan çocuğu kurban ediliyor. Hıristiyan cemaati hazin bir merasimle cesedi mahalle kilisesine gömüp mucizeler getireceğine inanıyor. Bu vak’a Kanterburi’nin Gervase Kronikinde kayıtlı olup yazarı Rohrbacher’dir. (s.17) Sene 1255. Linkoln, İngiltere. Hugh isminde bir erkek çocuğu kaçırılır, işkence edilir, iğneli fıçıya atılır ve sonra çarmıha gerilir. Çocuğun zavallı annesi uzun araştırmalar sonucu, cesedini Joppin adlı bir Yahudinin bahçesinde bulur. O zamanın mahalli hakimi bu Yahudiye, eğer hadiseyi itiraf ederse hayatını bağışlayacağını va’d eder. Yahudi her şeyi itiraf eder ve bu suretle 91 Yahudi tevkif olunur. Yapılan mahkemenin neticesinde bunlardan 18’i idam edilir. O zamanın İngiltere Kralı 3. Henry, bizzat tahkikatı idare etmiş, öldürülen çocuğun annesine tazminat verdirmiş ve hadiseyi itiraf eden Yahudi’nin de hayatını bağışlamamıştır. Maktul Hugh bir “aziz” mertebesine yükseltilmiş ve onun mezarı hâlâ Linkoln katedralinde aynen muhafaza edilmektedir.(..) Bu hadise o zamanın İngiltere Kralı 3. Henry’nin Zabıt raporlarında kayıtlıdır. (s.18-19) Sene 1279. Northampton, İngiltere. Haydn’ın “Tarihler Lügatı”nda kayıtlığı olduğuna göre Yahudiler, bir genci katledip kanını kullandıkları için takibata uğramışlar ve ceza olarak da 50 tanesi asılmıştır. Bu hadise hakkında ayrıca malumat Reiley’in “Londra Hatıraları” adlı eserinde 15. Sahifede ve H.Desportes’in “Le-Mystere du Sang” adlı kitabında bulunur.(s.19) Sene 1247. Fransa’nın Valreas mıntıkasında (..) 2 yaşında bir kız çocuğunun cesedi, şehir sularının dibindeki hendekte bulunur. Yahudiler tazyik edilince bunu kendilerinin yaptıklarını itiraf ederler, çocuğun kanını arzu ettiklerini açıklarlar, fakat bunun merasim için olmadığını söylerler. Papa 4.Innocent, sanık Yahudilerin 3 tanesinin itiraf etmeden idam edildiklerini kaydediyorsa da, 1903’te intişar eden Yahudi Ansiklopedisi’nin 3. Babının 261. Sahifesinde, bütün sanıkların itiraf ettikten sonra idam edildiği yazılıdır.(s.21) Avusturyalılar Tarafından Hiçbir Zaman Unutulmayan Kanlı Yahudi Ayini: Batı Avusturya şehirlerinden Insbruck’un Cenubu Şarkisindeki ‘Sobad Hall’ malikânesinin yanında “JUSENSTEIN” (Yahudi Taşı) isimli büyük bir taş vardır ki şimdi ziyaretgâh olarak kullanılmaktadır. (..)Bu kanlı taşı ziyaret etmeye gelen turistlere(..), orada vuku bulmuş hadise hakkında birer kartpostal ve vak’ayı anlatan bir broşür verilir. Bu broşür, Isnbruck Resmi Ulûmu Diniye Teşkilatı Reisi Dr. Bruna Wechner’in imzasını taşır. (..) Hadise kısaca şöyledir: 1462 senesinde, Yahudiler mutâd ayinlerine başlamak üzereydi(Tarih,Temmuz 12). Ayinlerinin tam istenildiği gibi olması için mutad Yahudi olmayan birisinin kanına ihtiyaç vardı. Kanından istifade edilecek zavallıyı da bulmakta zorluk çekmediler. Bu, bigünah zavallı Anderl Oxner isminde Avusturya’da RINN bölgesinde oturan iki buçuk yaşında,zavallı saparı altın topu gibi bir Alman yavrucağı idi. Bu zavallı çocuk bin bir işkenceye maruz kaldıktan sonra, şimdi Yahudi Taşı(Judenstein) diye bilinen taşın üzerinde damarları açılıyor, kanı toplandıktan sonra, vücutta kalan son kan damlalarından istifade için, Alman yavrusu Yahudi taşının yanındaki bir kayın ağacına baş aşağı asılıyor.. Her sene, bilhassa 12 Temmuz’da her milletten ve her dinden yüzlerce ziyaretçi ve turist bu Yahudi taşını ziyarete gelip, yaşlı gözlerle zavallı Anderl Oxner’in çektiği ıstırapları anarlar. (s.23) Atilhan, verilen kartpostalın resmini 24. Sahifede neşretmiş.. Asırlar önce irtikap ettikleri, kelimelerle tarifi muhal bu şerefsizliği, beraber yaşadıkları milletlerin nefretlerine, sürgünlere, yakılmak suretiyle idamlara ve benzer tehditlere maruz kalmalarına rağmen asırlar sonra halâ yaşatan, aynı vahşeti tekrar eden ve bu sapkın inancına sımsıkı sarılmış bir millet, merasimle olmasa da bugün halâ aynı dehşette cinayetlerine devam ediyor.. İnancından milim sapmamış, zevkle katlediyor, bütün dünyada sevilmemeleri ve maruz kaldıkları muamelelere rağmen.. Buna mukabil, şu sapkın inançla aynı cümlede anmaktan bile içtinap edeceğimiz İslam inancına mensup Müslümanlar, şu güzide inancının, dünya ahiret en müthiş bir surette afiyette olmasını temin eden emir ve nehiylerinin, en yüksek ahlak kaidelerini telkin eden tebliğinin uzağında duruyor, temel birçok konuda malumat yoksunu bulunuyor, Yahudi bu menfur bayramını bile terk etmez ve Yahudi olarak yaşamaya devam ederken, gavurlara özeniyor, Hıristiyan popçusu topçusunun sözlerini, İslam mekârimine tercih ediyor!.. Gel de cinnet geçirmeden şu tabloyu seyret, gel de bu vaziyete düşüren, içimizden çıkmış, yöneticilik yapmış hainlere iliklerine kadar kin duyma!.. Nasıl olur da Müslüman, dinine, Yahudinin inancına bağlandığından daha sıkı bağlanamaz?!!.. İşte biri, tüm azınlıkta ve nefrete muhatap olma durumuna rağmen, inancına göre ailede, cemiyet hayatında, okulunda eğitim/öğretim verirken; diğeri, inancına muhalif bir eğitim verir, inancına muarızlığa itecek bir cemiyette, muhafaza olmasına vesile olacak ilmi-fikri teçhizatla mücehhez etmezse, arada böyle tarif hudutlarını aşan bir fark çıkar.. Hulasaten son bir misal aktaralım, daha yakın tarihtekiler bir dahaki yazıya inşaallah: Drumont’un La France Juive adlı eserinde, 1670’te, Metz’de geçen bir hadise anlatılır. Buna göre Rafael Levi adlı Yahudi, 1 çocuğu kaçırıp parçalara ayırır, ormana atar. Kendisinden şüphelenen halk evinde çocuğun kemiklerini bulur. Levi yine de inkâr eder. Ancak mahzende bir testi içinde sakladığı çocuğun kanı da meydana çıkınca, itiraf eder ve yakılarak idam edilir.. (s.26-27)
kaynak:
http://www.on5yirmi5.com/yazar/omer-ekrem-kececi/162827/igneli-fici-yahudi-mezalimi-2.html
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder