ARTİN AGOPYAN NASIL "ÖÇ" ALAN OLDU ve PKK GERÇEĞİ
13-07-2012 13:07:15
Mehmet ARSLAN
Üç yıl kadar önceydi... 2009
DTP (BDP) Diyarbakır'da düzenlediği kongrenin sonuç bildirgesinde, Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ı "Kürt Halk Önderi" olarak tanıtmıştı.
Tepki vermiştik o günlerde...Nasıl olur da Abdullah
Öcalan gibi soyu-sopu belirsiz biri, "Kürt Halk Önderi" olurdu.
Araştırmaya koyulmuş, bazı bilgilere ulaşmış, bu köşeden
yazmıştık.Hatırlayalım isterseniz..Bir zamanlar Apo'nun en yakın
arkadaşı, sağ kolu, başyardımcısı, kayınçosu "Parmaksız Zeki" kod
adlı Şemdin Sakık anlatıyor. Sakık, 18 yıl dağlarda PKK eylemleri
yönettikten sonra Kuzey Irak'ta Türk Güvenlik Güçlerince yakalanmış,
Türkiye'ye getirilmiş, yargılanmış,, mahkum olmuştu.
Şimdi Diyarbakır Cezaevi'nde.Cezaevi'nde kolay kolay vakit geçer
mi?Oturmuş "Şemdin Sakık'tan Mektuplar" adını verdiği bir kitap
yazmış. Kitabın 202'nci sayfasında Abdullah Öcalan için şöyle diyor:
"Hangi milletten olduğu anlaşılmadığı gibi hangi dine mensup olduğu da
bir o kadar muğlaktır. Bir bakarsınız ki, İslam Dini'ne sarılmış, bir
bakarsınız Papa'dan daha fazla İsevi olup çıkmış. Hatta kendisiyle
Hz.Musa arasında benzerlikler kuracak kadar Yahudileşmiş çıkmış.
Bazen Sünni, bazen Alevi, bazen Harici'dir."
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın "Kürt" değil, "Ermeni" olduğunu ve
gerçek adının da "Artin Agopyan" olduğunu iki yıl önce yazılmıştı.
Dikkat ederseniz, Cezaevi'nde yazdığı kitabında Şemdin Sakık da
benzer şeyler söylüyor:
"Hangi milletten olduğu anlaşılamadığı gibi, hangi dine mensup olduğu
da bir o kadar muğlaktır" diyor. Boşuna mı dedik "Soyu-sopu belirsiz"
diye...Anlayacağınız, DTP'nin Diyarbakır Kongresi'nde "Kürt Halk Lideri"
diye tanıttığı "Abdullah Öcalan" aslında bir dönme... Dönme derken,
Rum, Ermeni, Levanten olup da, Hıristiyanlığını ve aslını gizleyip,
Müslüman görünen öz-be-öz Türk adları taşıyarak, bizleri kandıranları
kastediyoruz. İşte bu dönmelerden biri de, yıllardır bize "Abdullah
Öcalan" adıyla tanıtılan terör örgütü PKK'nın eli kanlı lideri Artin
Agopyan... Kürtleri "Bağımsızlığa kavuşturacağını" iddia edip, Türk'ten
çok Kürt öldüren, "Abdullah Öcalan" takma adlı Artin Agopyan'nın
gerçek bir Ermeni olduğunda kuşku yok. Çünkü; gerçek anlamda Kürtçe
bilmiyor. Bir halk lideri düşünün ki, kendi dilini bilmesin!.. Şimdi
kimileri diyecek ki: "Bunu da nereden çıkardın".. Ben çıkarmadım, ama
nereden çıktığını anlatayım...
Bütün olay, ASALA eliyle 1973'den beri yürütülen Hıristiyan Ermeni
terörünün. Artık dünya kamuoyunda tepki çekmeye başlaması, Batılı
emperyalist devletlerin yeni bir kuklaya ihtiyaç duymasından
kaynaklandı. Bu öyle bir kukla olmalıydı ki, ne Hıristiyanlar ne
Batılılar göze batsın...Tam tersine, hem Türkiye meşgul edilsin hem de
Türklerle Kürtler birbirini kırsın!. Üstelik Türkiye'nin Suriye, Irak,
İran, Filistin, Libya gibi Müslüman devlet ve topluluklarla arası da
bozulsun. Devlet Müslümanları öldüren, kendi insana zulmeden bir
duruma düşsün. abdullah öcalan'ın babası ermenidir. Amarlı Köyü, eski
bir Ermeni yerleşim birimidir. Abdullah Öcalan'ın aile içindeki asıl
adı "Artin Agopyan" dır. Gerçek kimliği ortaya çıkmasın diye bir gece
Halfeti Nüfus Müdürlüğünü basmıştır. Ve nufus kütüklerinin hepsini
yakmıştır. Ayrıca A.Öcalan, Kürtçe de bilmiyor. PKK'nın Komutan
düzeyinde olanları Ermeni, dağda ölen ayak takımı Kandırılmış
Kürt'tür.
İşte PKK lideri Apo diye bilinen, İmralı'da tatil yapar gibi sözde
cezasını çeken Artin Agopyan'ın hikayesi. Bunu kim ortaya çıkardı
biliyor musunuz? 31 Mayıs 1999 günkü duruşmada söz alan bir şehit
babası. Başbağlar katliamında oğlunu kaybeden Ahmet Beşkardeş,
İmralı'daki yargılanması sırasında, (Abdullah Öcalan'a hitaben
Kırmanç (Kürt) ağzı ile "Ez Kırmanç im" diye başlayıp "Sen Kürt
değilsin, Ermeni'sin. Eğer Kürt isen, ben şimdi seninle Kürtçe
konuşuyorum, bana Kürtçe cevap ver!.."dedi. Ama, hiçbir cevap alamadı.
Böylece "Apo" diye bilinen katilin aslında Ermeni olduğu bu şehit
babası tarafından yüzüne haykırıldı ve kayıtlara geçti. Araştırırsanız
sizler de bu bilgilere ulaşabilirsiniz. İyi ama, hiç basına yansıdı mı
bu bilgiler, bu ifadeler? Yansımadı, yansıtılmadı.O da ayrı bir
tartışma konusu.. Bu duruşmalar çoğu zaman dönme medyada yer almamış
yer aldığı zaman ise alt sıralarda yer aldı... Bazı televizyonlar bu
konuyu yansıtmak yerine, "size şimdi çok önemli bir olay
göstereceğiz," diyerek Apo'nun "gözlük kullandığı" sahneleri
yayınladılar!..
Baş terörist ülke A.B.D.'nin ünlü televizyonu C.N.N. ne yaptı,
biliyor musunuz?.. Ne bu Kırmanç Türk köylüsünün tesbitini yayınladı,
ne de Artin Agopyan'ın Batılı ülkeleri suçlayan ifadelerini!.. Kısaca
"Apo yaşamasına izin verildiği takdirde ülkede barışı sağlayacağını
söyledi," dedikten sonra, - "Şimdi Türkiye'ye sokulmayan Abdullah
Öcalan'ın avukatına bağlanıyoruz," anonsunu yaptı!.. Apo namlı Ermeni
kaatilin zaten Ermeni mi, Kürt mü olduğu belli olmayan hain nitelikli
100 tane avukatı var!.. Bunlar sırayla arz-ı endam edip, kendilerine
göre bir "şov" sergiledikten ve Türk devletini suçladıktan sonra,
dâvâdan çekiliyorlar!.. Üstelik bizim mason / dönme medyada uzun uzun
beyanat veriyorlar, istedikleri reklâmı yapıyorlar!.. "Kimmiş ki, bu
yurda sokulmayan avukat?" demeye kalmadı, bir Hollandalı bayan ekranda
göründü... Efendim, bu Hollandalı kadın Apo'nun avukatıymış!.. Çok
istemiş, gelip dâvâyı üstlenmeyi ama, zalim Türk devleti kendisini
yurda bile sokmamış!.. Savunması böylece kısıtlanan(!) kaatil Ermeni,
eğer mahkûm edilirse, yanlış karar alınmış olacakmış!..
Gördünüz mü, büyük müttefikimiz, sâdık dostumuz Amerika'nın kurduğu
tezgâhı?.. Bunca muhabirine rağmen, Türk kanunlarına göre, sanıkları
ancak Türk barolarına kayıtlı avukatların savunabileceğini bilmiyormuş
gibi yapıp, Türk Devleti'ni suçluyor! Arkasından C.N.N. spikeri, bir
Türk gazeteciye (hadi o adam olmayanın adını vermeyelim), - "Apo'nun
beraat etme ihtimali var mı?" diye sormaz mı?.. Aklınca beraati de bir
ihtimal olarak zihinlere yerleştirmeye çalışıyor!.. Tabii A.B.D.'nin
resmi devlet politikası icabı!..
Hiç unutulmasın ki, ne Amerika'da, ne İngiltere'de, ne de Almanya'da
hiç bir özel basın-yayın organı devlet politikası dışında yayın
yapamaz!..O Amerika ki, Teksas Eyaleti'nin (ki bu eyaletler federal
devlete kendi rızaları ile katılmışlardır) bağımsızlığı için örgüt
kuran 5 kişiden üçünü vurup öldürdü, ikisini de ömür boyu hapse mahkûm
etti... Daha geçenlerde bilgisayarlara "melissa" virüsü bulaştırdı
diye, eline silah almamış bir gence tam 40 yıl hüküm giydirdi!..
Kalkmış, 30.000 kişinin ölümünden sorumlu bir isyancı Ermeninin
"beraat" edip etmeyeceğini soruyor!..
Bu arada, şu gerçeğin altını da özellikle çizmemiz gerekiyor. Bizim
Kürt kökenli vatandaşlarımız, bölücü terör örgütü ortaya çıkana kadar
kendilerine Kürt demezlerdi. Hala da çoğu o kelimeyi kullanmaz.
Kendilerini "Kırmaanç, Zaza, Dersimli" diye adlandırır, boy e aşiret
adlarını kullanırlar. Bu da Avşar, Karakeçili, Türkmen demekten
farsızdır. Kürt Kökenli vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı, yıllardır
bizlere "Abdullah Öcalan" diye tanıtılan, şimdi de "Kürt Halk Lideri"
diye takdim edilen Ermeni asıllı Artin Agopyanı iyi tanımalı.
Türk-Kürt çatışması yaratarak Türkiye'yi bölmeye çalışan ülkelerin
Türkiye'yi bölmeye çalışan ülkelerin maşası olduğunu görmeli artık.
Tarih, çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden kendi halkını
katleden, aşağılayan bir "Halk Önderi"ne tanıklık etmemiştir. Öcalan,
denildiği gibi gerçekten "Kürt Halk Önderi" olsa, Terör Örgütü
PKK'nın eylemlerini kendi halkına yapar mıydı? Çabuk unutan bir
toplumuz.. Biz yine de hatırlatalım.
Öcalan'ın lideri olduğu, PKK terör örgütü en büyük eylemlerinden
birini 20 Haziran 1987'de Mardin'in Ömerli İlçesi'ne bağlı
Pınarcık'ta yaptı 16 çocuk, 6 kadın, 8 erkek toplam 30 Kürt
vatandaşımızı katletti. Bu ülkede Öcalan gibi dönmeler çok..
Bir başka PKK gerçeği ise
"PKK örgüt yöneticilerin çoğu ermenidir. Cezaevinde yatarak çıkan
bir PKK'lı ile sohbet esnasında bana bazı şeyleri itiraf etti;
Evet doğru, bir Ermeni komutan benim yanımda bir Kürt arkadaşımı
öldürdü. Ne suçu vardı, neden öldürdün, dediğim zaman, O; "Onun
Müslüman olması benim için yeterli. Bir Müslüman eksilmiş oldu ya".
Dedi. Ben bu işte Ermeni Parmağı olduğunu görünce, bunun üzerine
örgütten ayrıldım"
Ölü olarak ele geçen bazı cesetlerin Sünnetsiz çıkması da bunların
Ermeni olduklarını göstermektedir. Kürtler Müslüman, bu nedenle Kürt
Çocukları arasında Sünnetsiz kimse olamaz. Ayrıca PKK Komünist-
Marksist- Ateist ve Allah'a- Dine inanmayan, Dini bir Uyuşturucu Afyon
olarak gören bir örgüttür.
Yani bu çatışmalarda Kürtler ölecek, Zafer Ermenilerin olacak...
Çünkü Ermeni araştırmacı Johannes Lepsius; "Gecekondu bir Kürt devleti
kurulmadan, Büyük Ermenistan kurulamaz" diyor.
PKK' lı itiraf ediyor: PKK'nın elindeki haritada, daha önce Ermeni
öldüren Kürt köylerinin isimleri işaretlidir. Örgüt elemanı köye
giriyor ve öncelikle Ermeni öldüren eve misafir oluyor, Kürtçe
konuştuğu için ev sahibi ona güveniyor ve hürmet ediyor, birkaç saat
sonra PKK'lı ev sahibine bir soru yöneltiyor;
"Dayı siz buralarda hiç Ermeni öldürdünüz mü?"
PKK'lı Kürtçe konuştuğu için, ev sahibi ona güvenerek, nerede ve
nasıl öldürdüklerini detayları ile anlatıyor. Gece yarısı PKK
militanları kalkıp giderken;
"Dayı, sen kendi ağzınla Ermeni öldürdüğünü itiraf ettin, ayrıca
şahit'e gerek yok." diyor ve;
"Aha işte Ermeni öyle öldürülmez, böyle öldürülür!" diyor ve ev
halkını tarayarak öldürüyor. Beşikteki çocuğa kadar öldürmesinin
nedeni, hem Ermeni İntikamının alındığı Kürtlerce bilinmesin diye
şahit bırakılmıyor, hem de beşikteki çocuğa kadar öldürüyor,
Kürtlerden 1915 'lerin intikamını alıyor. PKK, doğuda Kürtleri göçe
zorlamakla, bilinçli olarak doğudaki Kürt nüfusunu azaltma yoluna
gidiyor ve ileride olabilecek bir oylama ile, bu toprakların bir ilhak
sonucu Ermenistan'a bağlanabilmesi için zemin hazırlıyor.
Peki bu Hıristiyan dünyası, 93 harbinde Ermeniler tarafından
öldürülen bir milyon Kürt için neden insan hakları demedi? Ne zamanki
1915 lerde eli silah tutan Kürtler cepheden dönerek, Ermenilerden
intikam almaya başlayınca, Hristiyan dünyası "Soykırımdan" söz etmeye
başladı. Hemen "Berlin Anlaşmasını" Osmanlı'ya imzalattırarak,
"Ermenileri Kürtlerden Koruma Görevi Osmanlı Türküne verilmiştir."
diye bir madde koydurdu. Bu maddeye göre Osmanlı Ermenileri Kürtlerden
korumaya çalıştı. Bu maddeden dolayı, göçmek istemeyen Ermeniler, Türk
Devletine Yağcılık olsun diye özbe öz Türk Soy isimleri aldılar. Bu
nedenle doğuda Türk, Öztürk, Asiltürk gibi soy isimleri alanları
incelemeye almak lazımdır. Dün Kürtlerden korunmak isteyen Ermeniler,
bu gün Kürtsever oldular. Dün Kürtlerin feryatlarını duymayan
Hıristiyan dünyası, bu gün ne oldu da "Kürtsever" oldu. Çünkü
kullanacak keriz buldu da ondan. Kısacası; "alavere, dalavere Kürt
Memet nöbete..." Ermeni PKK'ya göre Kürt de ölse kardan Türk de ölse
kardan...
Sözde Kürt Milliyetçisi geçinen PKK'lılar cevap versin : "Madem
Kürtleri çok seviyorsanız, 1876-78 yıllarında, 93 Harbinde, Ermeniler
Ruslarla birlikte Bir Milyon Kürt ve Türk öldürdüler. Öncelikle bu
soykırımın hesabını Ermenilerden, o sizi Marksist eden Ruslardan
sordunuz mu? Sorulduğunda PKK(ermeni) hainlerinin cevabı ise "Böyle
bir soykırım olmamıştır, biz hatırlamıyoruz." olacaktır. Çünkü "Baba
Katili olan Ermenilerle işbirliği yapıyorlar." Doğuda çıkan toplu
mezarların baba-dedelerine ait olduklarını görmezlikten geliyorlar.
Çünkü orgüt yöneticileri ermeni de ondan. Aslında bilinçli olarak
"Türk-Kürt Soykırımından" habersiz görünen PKK'lılar, Kürtler için çok
müteessir olmamakla, Ermeni olduklarını da açığını veriyorlar.
Ermeni PKK ve ASALA, Batıyı Türkiye'nin üzerine göndererek,
haklarını almak ve bölünmeyi hızlandırmak istiyor. Eğer batı daha çok
Türkiyenin üzerine gelmeye devam ederse, Türkiye; "ben soy kırım
yapmadım, o zaman oralarda Kürtler oturuyordu, eğer yaptıysa Kürtler
yapmıştır, gidin Kürtlerle kozunuzu paylaşın" derse, Kürtler suyu
kesilmiş balık gibi ortada kalırlar. Fakat Türkiye hala Kürtleri
kendinden ayrı görmediği için böyle bir kelime kullanmıyor. Aslında
Ermeniler, asıl düşmanlarının Kürtler olduklarını biliyorlar. Ermeni
PKK da bu nedenle doğuda Kürt öldürerek, temizlik harekatı
yapmaktadır.
Jonannes Lepsius anılarında; "Ermenilerin Türklerle toprak,
Kürtlerle kan davası vardır" diyor. Bir çok nedenden dolayı Ermeni
Terör Örgütü PKK, Kürtleri temsil edemez.
Son söz olarak İngiltere,Fransa ve bütün kan emici batı
alemi Osmanlı imparatorluğun has
vatandaşı ve yıllarca birlikte yaşayan Şark Vilayetlerini birbirine
düşürerek suni çatışma çıkartıp birliğimizi bozmak istediler. Yıllarca
birbirlerinden kız alıp kız veren ayni camide namaz kılan ve aynı
cephede savaşan insanların arasına düşmanlık sokmak istediler. Bu şer
koalisyonuna 1840 yıllına kadar bize bağlı olan Cezayir
Beylerbeyliğine vergi vermek kaydıyla Akdeniz de gemi yüzdürebilen ABD
bile bu duruma şarkta açtığı Amerikan Kolejleri ve öğretmen
ajanlarıyla vasıtasıyla büyük katkıda bulunmuştur. ABD Başkanı Vilson
1918 Yılında ise Şark vilayetlerimizin bulunduğu yerlerde büyük ermeni
devletine geçişi sağlamak için bir kürt ve bir ermeni devleti
kurulmasını ısrarla talep etmiştir. Bu talep karşısında
Samsun-Erzurum-Sivas ve Ankara da "VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKEDEDİR.
ECNEBİLERE ASLA TAVİZ VERİLEMEZ" Milli andı " TÜRK SÜNGÜSÜYLE"
emperyalist ve vatan hainlerinin alnına yazılarak altı
imzalanmıştır...
Öcalan gibi soyu-sopu belirsiz biri, "Kürt Halk Önderi" olurdu.
Araştırmaya koyulmuş, bazı bilgilere ulaşmış, bu köşeden
yazmıştık.Hatırlayalım isterseniz..Bir zamanlar Apo'nun en yakın
arkadaşı, sağ kolu, başyardımcısı, kayınçosu "Parmaksız Zeki" kod
adlı Şemdin Sakık anlatıyor. Sakık, 18 yıl dağlarda PKK eylemleri
yönettikten sonra Kuzey Irak'ta Türk Güvenlik Güçlerince yakalanmış,
Türkiye'ye getirilmiş, yargılanmış,, mahkum olmuştu.
Şimdi Diyarbakır Cezaevi'nde.Cezaevi'nde kolay kolay vakit geçer
mi?Oturmuş "Şemdin Sakık'tan Mektuplar" adını verdiği bir kitap
yazmış. Kitabın 202'nci sayfasında Abdullah Öcalan için şöyle diyor:
"Hangi milletten olduğu anlaşılmadığı gibi hangi dine mensup olduğu da
bir o kadar muğlaktır. Bir bakarsınız ki, İslam Dini'ne sarılmış, bir
bakarsınız Papa'dan daha fazla İsevi olup çıkmış. Hatta kendisiyle
Hz.Musa arasında benzerlikler kuracak kadar Yahudileşmiş çıkmış.
Bazen Sünni, bazen Alevi, bazen Harici'dir."
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın "Kürt" değil, "Ermeni" olduğunu ve
gerçek adının da "Artin Agopyan" olduğunu iki yıl önce yazılmıştı.
Dikkat ederseniz, Cezaevi'nde yazdığı kitabında Şemdin Sakık da
benzer şeyler söylüyor:
"Hangi milletten olduğu anlaşılamadığı gibi, hangi dine mensup olduğu
da bir o kadar muğlaktır" diyor. Boşuna mı dedik "Soyu-sopu belirsiz"
diye...Anlayacağınız, DTP'nin Diyarbakır Kongresi'nde "Kürt Halk Lideri"
diye tanıttığı "Abdullah Öcalan" aslında bir dönme... Dönme derken,
Rum, Ermeni, Levanten olup da, Hıristiyanlığını ve aslını gizleyip,
Müslüman görünen öz-be-öz Türk adları taşıyarak, bizleri kandıranları
kastediyoruz. İşte bu dönmelerden biri de, yıllardır bize "Abdullah
Öcalan" adıyla tanıtılan terör örgütü PKK'nın eli kanlı lideri Artin
Agopyan... Kürtleri "Bağımsızlığa kavuşturacağını" iddia edip, Türk'ten
çok Kürt öldüren, "Abdullah Öcalan" takma adlı Artin Agopyan'nın
gerçek bir Ermeni olduğunda kuşku yok. Çünkü; gerçek anlamda Kürtçe
bilmiyor. Bir halk lideri düşünün ki, kendi dilini bilmesin!.. Şimdi
kimileri diyecek ki: "Bunu da nereden çıkardın".. Ben çıkarmadım, ama
nereden çıktığını anlatayım...
Bütün olay, ASALA eliyle 1973'den beri yürütülen Hıristiyan Ermeni
terörünün. Artık dünya kamuoyunda tepki çekmeye başlaması, Batılı
emperyalist devletlerin yeni bir kuklaya ihtiyaç duymasından
kaynaklandı. Bu öyle bir kukla olmalıydı ki, ne Hıristiyanlar ne
Batılılar göze batsın...Tam tersine, hem Türkiye meşgul edilsin hem de
Türklerle Kürtler birbirini kırsın!. Üstelik Türkiye'nin Suriye, Irak,
İran, Filistin, Libya gibi Müslüman devlet ve topluluklarla arası da
bozulsun. Devlet Müslümanları öldüren, kendi insana zulmeden bir
duruma düşsün. abdullah öcalan'ın babası ermenidir. Amarlı Köyü, eski
bir Ermeni yerleşim birimidir. Abdullah Öcalan'ın aile içindeki asıl
adı "Artin Agopyan" dır. Gerçek kimliği ortaya çıkmasın diye bir gece
Halfeti Nüfus Müdürlüğünü basmıştır. Ve nufus kütüklerinin hepsini
yakmıştır. Ayrıca A.Öcalan, Kürtçe de bilmiyor. PKK'nın Komutan
düzeyinde olanları Ermeni, dağda ölen ayak takımı Kandırılmış
Kürt'tür.
İşte PKK lideri Apo diye bilinen, İmralı'da tatil yapar gibi sözde
cezasını çeken Artin Agopyan'ın hikayesi. Bunu kim ortaya çıkardı
biliyor musunuz? 31 Mayıs 1999 günkü duruşmada söz alan bir şehit
babası. Başbağlar katliamında oğlunu kaybeden Ahmet Beşkardeş,
İmralı'daki yargılanması sırasında, (Abdullah Öcalan'a hitaben
Kırmanç (Kürt) ağzı ile "Ez Kırmanç im" diye başlayıp "Sen Kürt
değilsin, Ermeni'sin. Eğer Kürt isen, ben şimdi seninle Kürtçe
konuşuyorum, bana Kürtçe cevap ver!.."dedi. Ama, hiçbir cevap alamadı.
Böylece "Apo" diye bilinen katilin aslında Ermeni olduğu bu şehit
babası tarafından yüzüne haykırıldı ve kayıtlara geçti. Araştırırsanız
sizler de bu bilgilere ulaşabilirsiniz. İyi ama, hiç basına yansıdı mı
bu bilgiler, bu ifadeler? Yansımadı, yansıtılmadı.O da ayrı bir
tartışma konusu.. Bu duruşmalar çoğu zaman dönme medyada yer almamış
yer aldığı zaman ise alt sıralarda yer aldı... Bazı televizyonlar bu
konuyu yansıtmak yerine, "size şimdi çok önemli bir olay
göstereceğiz," diyerek Apo'nun "gözlük kullandığı" sahneleri
yayınladılar!..
Baş terörist ülke A.B.D.'nin ünlü televizyonu C.N.N. ne yaptı,
biliyor musunuz?.. Ne bu Kırmanç Türk köylüsünün tesbitini yayınladı,
ne de Artin Agopyan'ın Batılı ülkeleri suçlayan ifadelerini!.. Kısaca
"Apo yaşamasına izin verildiği takdirde ülkede barışı sağlayacağını
söyledi," dedikten sonra, - "Şimdi Türkiye'ye sokulmayan Abdullah
Öcalan'ın avukatına bağlanıyoruz," anonsunu yaptı!.. Apo namlı Ermeni
kaatilin zaten Ermeni mi, Kürt mü olduğu belli olmayan hain nitelikli
100 tane avukatı var!.. Bunlar sırayla arz-ı endam edip, kendilerine
göre bir "şov" sergiledikten ve Türk devletini suçladıktan sonra,
dâvâdan çekiliyorlar!.. Üstelik bizim mason / dönme medyada uzun uzun
beyanat veriyorlar, istedikleri reklâmı yapıyorlar!.. "Kimmiş ki, bu
yurda sokulmayan avukat?" demeye kalmadı, bir Hollandalı bayan ekranda
göründü... Efendim, bu Hollandalı kadın Apo'nun avukatıymış!.. Çok
istemiş, gelip dâvâyı üstlenmeyi ama, zalim Türk devleti kendisini
yurda bile sokmamış!.. Savunması böylece kısıtlanan(!) kaatil Ermeni,
eğer mahkûm edilirse, yanlış karar alınmış olacakmış!..
Gördünüz mü, büyük müttefikimiz, sâdık dostumuz Amerika'nın kurduğu
tezgâhı?.. Bunca muhabirine rağmen, Türk kanunlarına göre, sanıkları
ancak Türk barolarına kayıtlı avukatların savunabileceğini bilmiyormuş
gibi yapıp, Türk Devleti'ni suçluyor! Arkasından C.N.N. spikeri, bir
Türk gazeteciye (hadi o adam olmayanın adını vermeyelim), - "Apo'nun
beraat etme ihtimali var mı?" diye sormaz mı?.. Aklınca beraati de bir
ihtimal olarak zihinlere yerleştirmeye çalışıyor!.. Tabii A.B.D.'nin
resmi devlet politikası icabı!..
Hiç unutulmasın ki, ne Amerika'da, ne İngiltere'de, ne de Almanya'da
hiç bir özel basın-yayın organı devlet politikası dışında yayın
yapamaz!..O Amerika ki, Teksas Eyaleti'nin (ki bu eyaletler federal
devlete kendi rızaları ile katılmışlardır) bağımsızlığı için örgüt
kuran 5 kişiden üçünü vurup öldürdü, ikisini de ömür boyu hapse mahkûm
etti... Daha geçenlerde bilgisayarlara "melissa" virüsü bulaştırdı
diye, eline silah almamış bir gence tam 40 yıl hüküm giydirdi!..
Kalkmış, 30.000 kişinin ölümünden sorumlu bir isyancı Ermeninin
"beraat" edip etmeyeceğini soruyor!..
Bu arada, şu gerçeğin altını da özellikle çizmemiz gerekiyor. Bizim
Kürt kökenli vatandaşlarımız, bölücü terör örgütü ortaya çıkana kadar
kendilerine Kürt demezlerdi. Hala da çoğu o kelimeyi kullanmaz.
Kendilerini "Kırmaanç, Zaza, Dersimli" diye adlandırır, boy e aşiret
adlarını kullanırlar. Bu da Avşar, Karakeçili, Türkmen demekten
farsızdır. Kürt Kökenli vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı, yıllardır
bizlere "Abdullah Öcalan" diye tanıtılan, şimdi de "Kürt Halk Lideri"
diye takdim edilen Ermeni asıllı Artin Agopyanı iyi tanımalı.
Türk-Kürt çatışması yaratarak Türkiye'yi bölmeye çalışan ülkelerin
Türkiye'yi bölmeye çalışan ülkelerin maşası olduğunu görmeli artık.
Tarih, çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden kendi halkını
katleden, aşağılayan bir "Halk Önderi"ne tanıklık etmemiştir. Öcalan,
denildiği gibi gerçekten "Kürt Halk Önderi" olsa, Terör Örgütü
PKK'nın eylemlerini kendi halkına yapar mıydı? Çabuk unutan bir
toplumuz.. Biz yine de hatırlatalım.
Öcalan'ın lideri olduğu, PKK terör örgütü en büyük eylemlerinden
birini 20 Haziran 1987'de Mardin'in Ömerli İlçesi'ne bağlı
Pınarcık'ta yaptı 16 çocuk, 6 kadın, 8 erkek toplam 30 Kürt
vatandaşımızı katletti. Bu ülkede Öcalan gibi dönmeler çok..
Bir başka PKK gerçeği ise
"PKK örgüt yöneticilerin çoğu ermenidir. Cezaevinde yatarak çıkan
bir PKK'lı ile sohbet esnasında bana bazı şeyleri itiraf etti;
Evet doğru, bir Ermeni komutan benim yanımda bir Kürt arkadaşımı
öldürdü. Ne suçu vardı, neden öldürdün, dediğim zaman, O; "Onun
Müslüman olması benim için yeterli. Bir Müslüman eksilmiş oldu ya".
Dedi. Ben bu işte Ermeni Parmağı olduğunu görünce, bunun üzerine
örgütten ayrıldım"
Ölü olarak ele geçen bazı cesetlerin Sünnetsiz çıkması da bunların
Ermeni olduklarını göstermektedir. Kürtler Müslüman, bu nedenle Kürt
Çocukları arasında Sünnetsiz kimse olamaz. Ayrıca PKK Komünist-
Marksist- Ateist ve Allah'a- Dine inanmayan, Dini bir Uyuşturucu Afyon
olarak gören bir örgüttür.
Yani bu çatışmalarda Kürtler ölecek, Zafer Ermenilerin olacak...
Çünkü Ermeni araştırmacı Johannes Lepsius; "Gecekondu bir Kürt devleti
kurulmadan, Büyük Ermenistan kurulamaz" diyor.
PKK' lı itiraf ediyor: PKK'nın elindeki haritada, daha önce Ermeni
öldüren Kürt köylerinin isimleri işaretlidir. Örgüt elemanı köye
giriyor ve öncelikle Ermeni öldüren eve misafir oluyor, Kürtçe
konuştuğu için ev sahibi ona güveniyor ve hürmet ediyor, birkaç saat
sonra PKK'lı ev sahibine bir soru yöneltiyor;
"Dayı siz buralarda hiç Ermeni öldürdünüz mü?"
PKK'lı Kürtçe konuştuğu için, ev sahibi ona güvenerek, nerede ve
nasıl öldürdüklerini detayları ile anlatıyor. Gece yarısı PKK
militanları kalkıp giderken;
"Dayı, sen kendi ağzınla Ermeni öldürdüğünü itiraf ettin, ayrıca
şahit'e gerek yok." diyor ve;
"Aha işte Ermeni öyle öldürülmez, böyle öldürülür!" diyor ve ev
halkını tarayarak öldürüyor. Beşikteki çocuğa kadar öldürmesinin
nedeni, hem Ermeni İntikamının alındığı Kürtlerce bilinmesin diye
şahit bırakılmıyor, hem de beşikteki çocuğa kadar öldürüyor,
Kürtlerden 1915 'lerin intikamını alıyor. PKK, doğuda Kürtleri göçe
zorlamakla, bilinçli olarak doğudaki Kürt nüfusunu azaltma yoluna
gidiyor ve ileride olabilecek bir oylama ile, bu toprakların bir ilhak
sonucu Ermenistan'a bağlanabilmesi için zemin hazırlıyor.
Peki bu Hıristiyan dünyası, 93 harbinde Ermeniler tarafından
öldürülen bir milyon Kürt için neden insan hakları demedi? Ne zamanki
1915 lerde eli silah tutan Kürtler cepheden dönerek, Ermenilerden
intikam almaya başlayınca, Hristiyan dünyası "Soykırımdan" söz etmeye
başladı. Hemen "Berlin Anlaşmasını" Osmanlı'ya imzalattırarak,
"Ermenileri Kürtlerden Koruma Görevi Osmanlı Türküne verilmiştir."
diye bir madde koydurdu. Bu maddeye göre Osmanlı Ermenileri Kürtlerden
korumaya çalıştı. Bu maddeden dolayı, göçmek istemeyen Ermeniler, Türk
Devletine Yağcılık olsun diye özbe öz Türk Soy isimleri aldılar. Bu
nedenle doğuda Türk, Öztürk, Asiltürk gibi soy isimleri alanları
incelemeye almak lazımdır. Dün Kürtlerden korunmak isteyen Ermeniler,
bu gün Kürtsever oldular. Dün Kürtlerin feryatlarını duymayan
Hıristiyan dünyası, bu gün ne oldu da "Kürtsever" oldu. Çünkü
kullanacak keriz buldu da ondan. Kısacası; "alavere, dalavere Kürt
Memet nöbete..." Ermeni PKK'ya göre Kürt de ölse kardan Türk de ölse
kardan...
Sözde Kürt Milliyetçisi geçinen PKK'lılar cevap versin : "Madem
Kürtleri çok seviyorsanız, 1876-78 yıllarında, 93 Harbinde, Ermeniler
Ruslarla birlikte Bir Milyon Kürt ve Türk öldürdüler. Öncelikle bu
soykırımın hesabını Ermenilerden, o sizi Marksist eden Ruslardan
sordunuz mu? Sorulduğunda PKK(ermeni) hainlerinin cevabı ise "Böyle
bir soykırım olmamıştır, biz hatırlamıyoruz." olacaktır. Çünkü "Baba
Katili olan Ermenilerle işbirliği yapıyorlar." Doğuda çıkan toplu
mezarların baba-dedelerine ait olduklarını görmezlikten geliyorlar.
Çünkü orgüt yöneticileri ermeni de ondan. Aslında bilinçli olarak
"Türk-Kürt Soykırımından" habersiz görünen PKK'lılar, Kürtler için çok
müteessir olmamakla, Ermeni olduklarını da açığını veriyorlar.
Ermeni PKK ve ASALA, Batıyı Türkiye'nin üzerine göndererek,
haklarını almak ve bölünmeyi hızlandırmak istiyor. Eğer batı daha çok
Türkiyenin üzerine gelmeye devam ederse, Türkiye; "ben soy kırım
yapmadım, o zaman oralarda Kürtler oturuyordu, eğer yaptıysa Kürtler
yapmıştır, gidin Kürtlerle kozunuzu paylaşın" derse, Kürtler suyu
kesilmiş balık gibi ortada kalırlar. Fakat Türkiye hala Kürtleri
kendinden ayrı görmediği için böyle bir kelime kullanmıyor. Aslında
Ermeniler, asıl düşmanlarının Kürtler olduklarını biliyorlar. Ermeni
PKK da bu nedenle doğuda Kürt öldürerek, temizlik harekatı
yapmaktadır.
Jonannes Lepsius anılarında; "Ermenilerin Türklerle toprak,
Kürtlerle kan davası vardır" diyor. Bir çok nedenden dolayı Ermeni
Terör Örgütü PKK, Kürtleri temsil edemez.
Son söz olarak İngiltere,Fransa ve bütün kan emici batı
alemi Osmanlı imparatorluğun has
vatandaşı ve yıllarca birlikte yaşayan Şark Vilayetlerini birbirine
düşürerek suni çatışma çıkartıp birliğimizi bozmak istediler. Yıllarca
birbirlerinden kız alıp kız veren ayni camide namaz kılan ve aynı
cephede savaşan insanların arasına düşmanlık sokmak istediler. Bu şer
koalisyonuna 1840 yıllına kadar bize bağlı olan Cezayir
Beylerbeyliğine vergi vermek kaydıyla Akdeniz de gemi yüzdürebilen ABD
bile bu duruma şarkta açtığı Amerikan Kolejleri ve öğretmen
ajanlarıyla vasıtasıyla büyük katkıda bulunmuştur. ABD Başkanı Vilson
1918 Yılında ise Şark vilayetlerimizin bulunduğu yerlerde büyük ermeni
devletine geçişi sağlamak için bir kürt ve bir ermeni devleti
kurulmasını ısrarla talep etmiştir. Bu talep karşısında
Samsun-Erzurum-Sivas ve Ankara da "VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKEDEDİR.
ECNEBİLERE ASLA TAVİZ VERİLEMEZ" Milli andı " TÜRK SÜNGÜSÜYLE"
emperyalist ve vatan hainlerinin alnına yazılarak altı
imzalanmıştır...
http://www.kamudan.com/artin-agopyan-nasil-oc-alan-oldu-ve-pkk-gercegi-mehmet-arslan-4458.yazar
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder