29 Aralık 2015 Salı

Yolunuz açık olsun.. VEDA





Yolunuz açık olsun










Yekta Güngör Özden

VEDA...,


Ayrılıklar üzücü de olsa doğaldır. Zaman, koşul, durum gerektirdiğinde ayrılıklar kaçınılmazdır. Önemli olan duygu ve düşünce ayrılığı olmamasıdır. Her konuda aynı görüşte, aynı düşüncede olmak, aynı eylemlerde birleşmek olanaksızdır. Uygar tutumlarla, kişiliğe yakışacak ilkeli ve kararlı tutumla yolu ve yöntemi ayırmak gerekebilir. Yeter ki çıkar için olmasın, döneklik ve sapkınlık olmasın. Sizinle parasal bir ilişkimiz olmadı.
Demokratik siyasal yaşamın yadsınmaz öğesi bildiğim siyasal partilerin gereğine, yararına, partili olmanın genç yaşlardan başlayarak çağdaş yurttaşlık niteliğine katkısı olduğuna içtenlikle inanıyorum. 1951 sonundan 18.1.1979 yılına kadar aralıksız CHP’nde çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum. Emekliye ayrıldıktan sonra Genel Başkanlığını kabûl zorunda kaldığım Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi ile Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın Genel Başkanı olduğu Bağımsız Cumhuriyet Partisi’ni birleştirerek güçlü ve örnek bir yapı ile siyasal yaşama özlenen katkılarda bulunma girişimim imzasından dönen kimi üyelerin engellemesiyle karşılaşınca üyelikten ve Genel Başkanlıktan ayrılarak 14.2.2004’de siyasette hiçbir görev almamaya karar verdim. Özenle tuttuğum sözümü bundan böyle tutacağımdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Parti kurmamı isteyen 362 Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcisinden 7-8 kişisi dışındakilerin ilgisizlik ve karşıtlığı, güven ve dayanışma konularında ne durumda olduğumuzu açıklayan unutulması olanaksız bir çelişki örneğidir. Atatürkçü iktidarlar için Atatürkçü partiler koşuldur. Bu gerçeği gözardı ederek kişisel amaçlar ve dış etkilerle saldırılarını artıran aymaz ve bağnazlarla doyumsuzların ve kıskançların yüzünden umulan sonuçlar alınamadı. Demokrasi ile disiplini birbirinden ayıramayan, bencilliği ve gösteriyi önde tutan, unvan için koşuşanlar özverili çabaların sahiplerini kırdılar.
Siz aylardan beri çalışarak partileşmeyi gerçekleştirmek aşamasına geldiniz. Dışardan izlediğim bu amacınıza ülkemizin koşulları, özellikle insanımızın yaklaşımı nedeniyle katılmadığımı biliyorsunuz. Bu benim kişisel görüşümdür. Sizleri engellemek, istencinizi kırmak istemem. Sizlerin siyasetle uğraşmasını takdir ediyor, gençlerin etkin olmasını zorunlu görüyorum. Ancak yeni bir partide değil, ilkelerine uyan bir kurulu partide olmasını daha yararlı buluyorum. Buna karşın sizlere başarılar diliyor, beğendiğim çalışma gücünüz ve dayanışma yönteminizle iyi sonuçlar almanızı olası görüyorum. Bölücülüğe ve sömürülere karşı durarak önemli görevler yaptınız.

Ancak, TÜKKSOLU Gazetesinde partileşmeye ilişkin yayınlar yaptınız. 

Partileşince de ayrı bir yönetimi olsa bile gazetede bu doğrultuda yayınların yer alması kaçınılmazdır. Doğal, hattâ zorunludur. Ben “Siyaset içinde Bulunmama” ilkeme uyarak yazı konusunda beni bağışlamanızı istiyorum. Siyasal partinin organı olmasa bile açık yandaşı olan bir gazetede yazı yazmayı uygun görmüyorum. Kendim için koyduğum bu ölçüyü anlayışla karşılayacağınızı umarım. Güç bir işe giriştiniz, cesaretinizi kutlarım.
Kazanmak, iktidar olmak koşul değil. Ülkemizde parti yapılarının demokrasi yönünde değişmesine, yurttaşlarımızın siyasal yönden eğitilmelerine, oylarını namus bilerek kullanmalarına katkınız sizleri unutulmaz kılar. Ben bir partili olarak değil, bir yurttaş olarak koşullarım elverdikçe konuşarak ve yazarak üzerime düşenleri yapmaya çalışacağım. Atatürk çizgisinin yaşamsal olduğunu hiçbir zaman unutmadan olanaklarım ölçüsünde çabalarımı sürdüreceğim. TÜRKSOLU’nda yazılarım yayımlanmasa da dostluğumuz sürecektir. Yazılarımda bana hiç karışmadınız. Özgürce yazdım. Görüş ayrılığımız olan konularda, ayrıntılarda eleştirimi, değerlendirmemi istediğim gibi yazdım. Ayrılmam gazetenizdendir, sizlerden değil. Sizi çekemeyenlerin yakıştırmaları ve yalanları, çalışkanlığınızla kazandıklarınızın kıskançlığı kimi haksız söylentilere, kimi besleme-militan sözde yazarın saldırılarına neden oldu. Günümüzdeki kötü örneklerinden çıkarılacak derslerle birer siyaset kurumu olan partilerin düzeyleri yönünde olumlu örnekler vermenizi beklerim. Okurlarımızın hoşgörüp sabrederek okumalarına teşekkür ederim. Dincilik, mezhepçilik, ırkçılık, terör ve tüm sömürülere karşıtlığınızı etkinlikle sürdürmenizi, hiç pişman olmamanızı, güç durumlara düşmemenizi, birlikteliğinizi bozmamanızı, sağlık ve başarılarınızı dilerim. Yolunuz açık olsun! 
Sevgiyle.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder