23 Mart 2017 Perşembe

Suriye Kuzey Cephesi’nde Askeri Denge,


Suriye Kuzey Cephesi’nde Askeri Denge,



Oytun Orhan, 
2014-03-16
ORSAM Araştırmacısı,


Suriye kuzey cephesinde temel çatışma dinamiği muhalif gruplar arasındaki mücadeledir. Temel olarak üç cephenin olduğu söylenebilir. Şu an için üç cephe içinde en güçlü grup Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüdür. IŞİD’in ardından Kuzey Suriye hattının yaklaşık üçte birini kontrol eden Kürtler gelmektedir. Kürtler Cezire, Kobani ve Afrin’de ilan ettikleri kantonlarda güçlü konumdadır ve bu bölgelere diğer güçlerin sızmasını nispeten engelleyebilmek tedir. Kürt bölgelerinde kontrol sağlayan ancak yayılma eğilimi duran YPG şimdilik tüm gruplara karşı ateşkes ilan etmiş ve savunma pozisyonunda kalacağını açıklamıştır. Bu yaklaşım, öncelikle kantonlarda siyasi, askeri ve ekonomik altyapıyı güçlendirmeye odaklanmak ve bu maksatla çatışmanın dışında kalmak mantığına dayanmaktadır. Ancak uzun vadede üç parçalı Kürt bölgesinin bütünleşmesi hedefiyle PYD’nin Tel Abayad ve Azaz-Cerablus bölgelerine yönelmesi beklenebilir. Üçüncü cephe ise tek bir grup oluşturmaktan 
ziyade güçlü konumdaki IŞİD’e karşı ittifak yapmak durumunda kalan Nusra Cephesi, İslami Cephe ve Özgür Suriye Ordusu’nun oluşturduğu ittifaktır. Bu ittifakın üç cephe içinde kontrol ettiği bölgeler, asker ve silah gücü açısından diğer iki cepheye oranla zayıf kaldığı söylenebilir. İttifak, Kuzey Suriye’de İdlib kırsalı, Halep kırsalının batı kanadı, Rakka ve Haseke’de belli alanlarda varlık göstermektedir. Bu bölgelerde IŞİD ve Kürtlerin aksine tek başına kontrolü elinde bulundurmamakta, IŞİD’e karşı kazanım elde etse de bunu kalıcı kılamamaktadır. Ocak ayı içinde IŞİD’den ele geçirdiği İdlib’e bağlı Atme, Dane ile Halep’e bağlı Atarib, Munbiç, Cerablus ve Halep şehir merkezindeki bölgelerin bir kısmını kısa süre içinde IŞİD’e teslim etmek durumunda kalmıştır.

Üç cephe arasındaki ittifak ilişkileri ve güç dengesinin son derece değişken olduğunu vurgulamak gerekir. Örneğin Nusra Cephesi ile IŞİD yakın zaman öncesine kadar bazı bölgelerde işbirliği yaparken son haftalarda Haseke ve Deyr ez Zor Vilayetleri başta olmak üzere birçok yerde çatışmaktadır. 
Aynı şekilde YPG’nin Azaz-Cerablus bölgesinde faaliyet gösteren kolu olarak niteleyebileceğimiz El Ekrad ile Özgür Suriye Ordusu geçen senelerde çatışırken şimdi bahsi geçen bölgede IŞİD’e karşı birlikte hareket etmektedir. İslami Cephe ve IŞİD arasındaki ilişkiler ise son derece karmaşıktır. İslami Cephe, IŞİD’e karşı çatışma kararı alsa da Cephe’ye bağlı bazı gruplar veya askerler IŞİD ile çatışmamayı tercih edebilmektedir. Şu an Özgür Ordu ile ittifak yapan İslami Cephe ise Aralık 2013 ayı içinde Özgür Ordu’nun Bab el Hava’daki ana karargahını ele geçirmiş ve Özgür Ordu lideri Selim İdris’in Türkiye’ye kaçmasına neden olmuştu.

Taraflar arasındaki güç dengesi ise neredeyse her hafta değişebilmektedir. İdlib Vilayeti’nden başlayarak doğudan batıya doğru mevcut güç dengesi şu şekildedir. 
İdlib şehir merkezinde rejimin kontrolü devam etmektedir. Kırsalda ise yakın zamana kadar İslami Cephe, Nusra Cephesi, Özgür Ordu ve IŞİD’in tek başına kontrol ettiği veya birlikte varlık gösterdikleri yerleşim yerleri bulunmaktaydı. IŞİD, Rakka ve Halep’e nazaran zayıf konumda olduğu İdlib’ten yakın zaman önce çekilmiştir. 

Halep’e geçildiğinde, şehir merkezinde rejim ve muhaliflerin kontrol ettiği semtler bulunmaktadır. Ancak rejim, son aylarda merkezdeki etki alanını genişletmiştir. 
Halep kırsalının kuzeybatı bölümünde Afrin yer almaktadır. Büyük ölçüde Kürt nüfusun yaşadığı bölge YPG’nin elindedir. Afrin’in ardından Türkmen ve Arap nüfusun yer aldığı Azaz-Cerablus arası bölge gelmektedir. Bu bölgenin batı kısmında İslami Cephe ve Özgür Ordu yer alırken doğuya doğru İŞİD’in etkili olduğu bölgeler gelmektedir. 

Azaz’ı da yakın zaman öncesine kadar kontrol eden IŞİD, muhtemelen fazla yayılmış olmanın getirdiği risk nedeniyle geri çekilmiş ve kontrolü İslami Cephe, Nusra, Özgür Ordu ittifakına bırakmıştır. Ancak IŞİD son haftalarda Azaz-Cerablus arasının doğu tarafında, Türkmen bölgelerine gerçekleştirdiği saldırılar neticesinde etki alanını genişletmiş, Munbuç, Çobanbey kasabalarında kontrolü sağlamıştır. Birçok Türkmen köyü çatışmalar nedeniyle boşalmış durumdadır. Karkamış sınır kapısının karşısında yer alan Cerablus da IŞİD’in elindedir. Örgüt, yakın zaman önce Cerablus’ta 22 kişiyi idam etmiştir. Cerablus’un ardından, merkezinde Ayn el Arap’ın yer aldığı Kürt bölgeleri başlamaktadır. Kürtler tarafından Kobani kantonu olarak ilan edilen bölge YPG’nin denetimi altındadır. Ancak hem Afrin hem de Kobani’nin muhalifler tarafından kuşatma altında tutulduğunu belirtmek gerekir. IŞİD ile YPG arasında son günlerde Kobani’ye giriş kapısı konumundaki Serin kasabasında yoğun çatışmalar yaşanmaktadır.

Kobani’nin ardından Rakka Vilayeti gelmektedir. Rakka, Suriye’de şehir merkezi dahil olmak üzere tüm vilayetin muhaliflerin kontrolünde olduğu tek yerdir. Vilayet, rejime ait bir askeri üs dışında büyük oranda IŞİD’in kontrolündedir. IŞİD Rakka’da askeri kontrolün ötesinde, siyasi, idari ve ekonomik yönetimi de ele almış durumdadır. 

Rakka’da trafik IŞİD’e bağlı polisler tarafından idare edilmekte, okullarda IŞİD’in belirlediği müfredat ile eğitim yapılmaktadır. Örgütün burada tartışmasız üstünlüğü olsa da Akçakale sınır kapısının karşısında yer alan Tel Abyad’ın yakın çevresindeki yerleşim yerlerinde Özgür Ordu ve YPG işbirliği ile IŞİD’e karşı operasyonlar düzenlenmektedir. Rakka’nın ardından Haseke’ye bağlı Ras el Ayn (Serikaniye) ile birlikte Kürt kontrolü başlamaktadır. Kuzey Suriye bölgesinde İdlib merkezi dışında rejimin varlığının olduğu yerler Nusaybin karşısındaki Kamışlı ve Haseke şehir merkezidir. Kamışlı’da rejim ve YPG arasında adı konmamış bir ateşkes ya da koordineli hareket etme durumu söz konusudur. Rejime bağlı polis ve istihbarat ile Kürtlerin polis teşkilatı olarak nitelenebilecek Asayiş şehirde birlikte varlık göstermektedir. 

YPG isterse çok kısa sürede rejimi Kamışlı’dan çıkarabileceğini ancak bu durumda şehrin çatışma alanına döneceği, IŞİD’in şehre gireceği düşüncesi nedeniyle bunu tercih etmediğini iddia etmektedir. Buna rağmen Kamışlı’da rejim ile YPG arasında, ateşkes ilanından kısa süre sonra küçük çaplı çatışmalar da yaşanmıştır. Yine ateşkes ilanının ardından IŞİD tarafından şehirde intihar saldırıları gerçekleştirilmiştir. YPG bu saldırıları, IŞİD’in “Kürt özerkliğini kabul etmiyoruz” mesajı olarak okumaktadır. IŞİD, Kamışlı kırsalında da YPG kontrolündeki bölgelere saldırılar gerçekleştirmektedir.

Lazkiye, İdlib ve Halep’in batı kısmında zayıflayan IŞİD, Rakka’daki güçlü konumunu pekiştirmekte ve Halep’in doğu kanadında etkinlik sahasını genişletmektedir. 

Bu doğrultuda son gelişme Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Azaz-Cerablus arasındaki bölgede yaşanan son çatışmalar neticesinde Halep’e bağlı Karakozak köyünün kontrolü İslami Cephe’ye bağlı Tevhid Tugayı’ndan IŞİD’e geçmiştir. Osmanlı Devleti kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın naaşının bulunduğu türbe Karakozak köyü sınırları içinde yer almaktadır. Türkiye’nin yurt dışındaki tek toprak parçası olan ve Türkiye sınırına 35 kilometre uzaklıkta bulunan Caber Kalesi içinde yer alan Süleyman Şah Türbesi 25 Türk askeri tarafından korunmaktadır. IŞİD, kontrol ettiği bölgelerde yerel halk için kutsal değeri olan birçok türbe ve mezarlığı kendi İslam inancına göre yasak olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla IŞİD’in Süleyman Şah Türbesi’nin yüz metre yakınında kontrolü ele geçirmesi buraya da saldırı ihtimalini doğurmuştur. Daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri iki kez IŞİD mevzilerini bombalamıştır. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun konuya 
ilişkin soruya verdiği “her türlü saldırı karşılık bulur” yanıtı, IŞİD saldırısının Türkiye’nin Suriye içindeki Türk topraklarına müdahalesi ile sonuçlanacağını göstermektedir. 

IŞİD’in olası eylemi sadece o bölgedeki savaşçılara karşılık verilmesinden öte sınırda giderek büyüyen bir tehdide dönüşen IŞİD etkisinin kırılmasına varacak bir karşılığa dönüşebilir. 

Dolayısıyla IŞİD de rasyonel hareket ederek Türkiye’yi doğrudan karşısına alacak bir saldırı girişiminde muhtemelen bulunmayacaktır.


http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/Analiz/4056?s=turkmen%7Cturkish

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder