PANZER VE KÜRT İSYANI KADEK’İN İLANI VE AVRUPADA PKK'YA DESTEK VEREN ÜLKE FAALİYETLERİ BÖLÜM 3
RAF ve PKK Terör Örgütlerinin İlişkileri,
Kızıl Ordu Fraksiyonu (Almanca: Rote Armee Fraktion - RAF), Baader-Meinhof Grubu ya da Alman basınında Çetesi olarak da bilinen radikal sol görüşlü bir örgüttür.
II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Almanya'nın en etkin ve bilinen örgütü olup, kendini şehir gerillası olarak tanımlamıştır. RAF, 1970'lerden 1998'e kadar aktif faaliyet göstermiş ve özellikle 1977 yılında Alman Sonbaharı
olarak bilinen ulusal krize yol açan eylem dahil pek çok kanunen ağır suç sayılan eyleme imza atmıştır.
30 yıllık varlığı boyunca örgüt çoğu şoför, koruma görevlisi gibi ikincil hedeflerden oluşan 34 kişinin ölümüne, birçok kişinin de yaralanmasına yol açmıştır. J2M ve SHK gibi diğer Alman militan gruplarıyla bağlantı
içinde olup, seksenli yıllarda İtalyan solcu grubu Kızıl Tugaylar, Belçikalı solcu grup Savaşan Komünist Hücreler, Filistinli solcu grup Filistin Kurtuluş Örgütü, Fransız solcu grup Action Directe ve İrlandalı örgütler PİRA ile de
bağlantılar kurmuşlardır.
Burada kısaca hakkında bilgi verdiğimiz RAF örgütünün diğer bir destekçisi de PKK terör örgütü olmuştur. Bu destek karşılıklı bir dayanışma olup, birçok RAF üyesi PKK’nın şehir ve kırsal faaliyetlerine aktif olarak
katılmıştır.
1992 yılına gelindiğinde ise PKK’nın kadroları Avrupa alanı için geçmiş yıllara göre farklı bir yöntem izleyerek artık açıktan faaliyet yürütme kararı almışlardır. Bu amaçla ilk sözde resmi bürolar Köln, Mainz, Offenburg,
Russelheim, Oldenburg ve Dortmund da kurulmuştur. Büroların kurulumundan sonra örgütün Alman Kızılordu Fraksiyonu-RAF terör örgütü ile ilişkileri daha da artarak devam etmiştir. Alman Anayasa Koruma Örgütü (BFV)’nin başkan yardımcısı Peter Frisch’in verdiği bilgilere göre; 1992 yılında bazı RAF üyelerinin PKK lehine Almanya’nın Bonn kentinde yapılan gösterilere katılmış ve bazı RAF üyeleri de Türkiye’ye turistik seyahatler adı altında kuryelik yapmışlardır.
Bununla birlikte bu yıl Kuzey Irak’a yardım malzemesi götürdüğü söylenen 40 Alman kamyonunda füze rampaları, roketatarlar, havan topları ve kamuflaj malzemeleri ele geçirilmiştir. Bu olayın akabinde yapılan
tahkikatta, tırları yardım adı altında bölgeye gönderen kuruluşun Alman Lutheran Kilisesi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum Almanya-PKK–Klise ilişkisi açısından ibret vericidir. Bu ve benzeri hadiselerin ortaya çıkması ve Türk hükümetinin baskıları neticesinde Alman İçişleri Bakanı Kanter PKK faaliyetlerinin ülkesinde yasaklandığını açıklamak zorunda kalmıştır258.
1992 yılında ayrıca Otonom Grubu üyesi Alman kökenli gazeteci Stefan Waldberg Kasım 1992’de PKK kuryeliği yaptığı gerekçesi ile Diyarbakır DGM savcılığınca tutuklanmıştır. Yine 1995 yılında Karen Braun ve Andreas Landwern adında iki Alman Kapıkule sınır kapısında PKK’ya ait propaganda kasetleri ile yakalanmışlardır 259.
Yine 1996 yılında Almanya-Avusturya sınırında yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinden Alman Devrimci Hücreler örgütüne bir not götürdüğü görülmüştür. Bu notlarda ele geçen belgeler ve daha sonra PKK’ya katılan RAF kökenli PKK’lı militanların ifadelerine göre, PKK mensupları Almanya’da yıkıcı faaliyet yürüten bir örgüte destek sundukları ortaya çıkarılmıştır260. 1995 yılında kadın yapılanması olan YAJK’ın kurulmasının akabinde,
Avrupa’da alanından daha fazla Avrupa asıllı militanın örgüte katılması hedeflenmiştir. Bu nedenle Helin Ateş adlı bayan örgüt mensubu bu çalışmaları yapmak amacı ile Almanya’da görevlendirilmiş olup, yukarıda sayılan katılımlarda bu çerçevede gerçekleşmiştir.
Bilindiği gibi Almanlar süreç içerisinde bazen Türkiye bazen de PKK lehine kararlar alarak her iki kesimi de idare etme siyasetiyle hareket etmiştir. Bu siyasetin yansıması olarak Alman hükümeti 1997 yılında PKK’nın ülkesinde yardım toplamasını yasaklamıştır. Alman ceza kanununun 129. maddesinin (a) bendine göre, terör örgütü kabul edilen örgütlere üye olmak ve yardım etmek suç sayılmıştır. Bu yasa kapsamında 1998’de Köln ve Hamburg’da, Aralık 1999 da ise Berlin’in Kreuzberg semtinde bazı örgüt evlerine baskınlar yapılmış, ayrıca bu baskınlarda RAF üyelerinin örgütle birlikte hareket ettikleri ortaya çıkartılmıştır. Yine örgüt içerisinde sayısıları 5–6
kişi olan eski RAF mensubu Alman kökenlilerin hali hazırda PKK kamplarında oldukları tespit edilmiştir261.
1997 yılında Alman kökenli bir PKK örgüt mensubu örgütte kaçarak Türk güvenlik güçlerine teslim olmuştur. Bu kişi ifadesinde devrimci anlayışlarla örgüte katıldığını ama beklediği gibi bir örgüt bulmadığından kaçtığını ifade etmiştir. 1998 yılında bir Alman kökenli erkek PKK mensubu kırsaldan kaçarak Almanya’ya ulaşmış ve örgütçe infaz kararının verildiğini ifade etmiştir. 1997 yılında çatışmada yaralanan bir Alman kökenli örgüt
mensubu bu dönem KDP tarafından gözaltına alınmış, akabinde ülkesine gönderilmiş, bir diğer Alman kökenli örgüt mensubu da 1998 yılında Van kırsalında ölü olarak ele geçirilmiştir262.
Belçika-PKK ilişkileri,
Bu ülkede de yine Kürt orijinli nüfusun sayısal gücüne bağlı olarak örgütün aktif faaliyetleri olmuştur. Belçika'nın AB’nin bir nevi başkenti olduğu savı, örgüt faaliyetlerini bu ülkede ısrarla tırmandırmak istemesinin ana
nedenidir.
KADEK mensuplarınca, PKK'nın AB tarafından hazırlanan terör örgütleri listesine alınmasını protesto amacıyla; 1 Mayıs 2002 tarihinde Brüksel'de bulunan Avrupa Parlamentosu önünde 70 kişilik bir grup tarafından gösteri düzenlenmiş, anılan gösteride kırmızı bültenle aranan KNK üyesi Remzi Kartal ile KON-KURD Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Kaya birer konuşma yapmıştır.
Brüksel'de 1 Mayıs 2002 İşçi Bayramı etkinlikleri yapılan çerçevesinde yapılan gösteride KADEK mensuplarınca kurulan Kürdistan Kızılayı tarafından bir stant açılmıştır.
Yine 04 Mayıs 2002 tarihinde, KADEK mensuplarınca PKK'nın Avrupa Birliği Terör Örgütleri Listesine alınmasını protesto amacıyla, Brüksel'deki Lüksemburg meydanında yaklaşık (600) kişinin katılımıyla bir gösteri düzenlenmiştir.
Belçika'da KADEK örgütü paralelinde faaliyet gösteren Kürdistan Komitesi isimli oluşum, 07 Mayıs 2002 tarihinde bir basın bildirisi yayınlayarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yanı sıra, Irak'ın Kuzeyindeki alana yönelik gerçekleştirdiği operasyonları protesto etmiş, bunun yanı sıra AB'nin PKK'yı terör örgütleri listesine alma kararını geri çekmesi için taleplerde bulunmuştur.
Yine 01 Haziran 2002 tarihinde, KADEK mensupları ve KADEK'e müzahir kadın örgütleri Belçika Birimleri (PJA) ve Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu (FEK-BEL) tarafından, Anvers'te faaliyet gösterecek olan
"Helina Kurdan" (Kürtlerin Yuvası) isimli Kürt Kadın Derneği kurularak, açılışı gerçekleştirilmiştir. Açılışa aralarında; Belçika Federal Parlamentosu Flaman Yeşiller Partisi Milletvekili Leen Laenens, KON-KURD temsilcisi
Devrim Arslan, Kürt Kültür ve Sanat Akademisini temsilen Ozan Eylem, Louvairi'de bulunan Mezopotamya Derneği Başkanı Abdullah Akay ve KADEK-YDK temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 100 kişi katılmıştır. Leen Leanens Flamanca olarak kısa bir konuşma yaparak, örgüte desteğini göstermiştir.
Yine Belçika Saha Yönetimince KADEK güdümünde yayın yapan Kürdistan’ın Sesi radyosu için Brüksel'de bir bina satın alınması amacıyla 1,5 Milyon Euro değerinde iki ayrı bina belirlenmiş binalardan birinin satın alınması için gerekli paranın 2002 yılı para toplama kampanyalarından temin edilmesi planlanmıştır.
Bilindiği üzere Avrupa'daki örgüt yandaşları çeşitli vesile ve bahaneler ile Avrupa'da yılda bir kaç kez geniş çaplı para toplama kampanyaları düzenlemektedirler. Bu kampanya döneminde örgüt mensuplarınca,
Brüksel'de Belçika makamlarının izniyle Borsa Meydanında gösteri düzenlenmiş ve borsa binasına Abdullah Öcalan’ın posteri asılarak, halktan para toplanmıştır.
Yine 09 Ocak 2003 tarihinde Brüksel şehir merkezinde bulunan Agora meydanında müzikli bir gösteri düzenlenmiş ve gösteride yaklaşık (35-40) örgüt yandaşı görev almış, bu gösteride Abdullah Öcalan’ın serbest
bırakılması amacıyla bir imza kampanyası başlatılarak bildiri dağıtılmıştır.
Örgütün Belçika’da yürüttüğü faaliyetlerle ilgili Delal Kod F. T.’; “Hasan Kod Beni kamptan alıp Belçika içerisinde ancak tam yerini bilmediğim yeni açılan üçüncü bir kamp yerine götürdü, burada da birinci kampta olduğu gibi yaklaşık (60-70) tane genç vardı…Dirok Kod burada eğitmen olarak görevlendirilmişti, bunun yanında kaldım. Ertesi gün akşama doğru
Dirok Kod ile birlikte YAJK'ın yani Kadın Örgütlenmesinin konferansının yapılacağı Belçika'da bir kentte gittik. Konferansın yapıldığı ev iki katlı bir evdi ve ev sahipleri Belçikalıydı, konferansın üç gün süreceği söylenmişti, ancak ben ayrıldıktan sonra uzatılmış, ben burada iki gün kaldım, Yılmaz Kod'un yerine gelen Avrupa sorumlusu geldi, bu konferansta bulunan gençlik sorumlusu Serkef Kod gençlik sorumlusuydu, Almanya'nın Kuzeyi Hannover, Bielefeld, Hamburg, Köln, Kiel, Kassel gibi şehirlere bakıyordu. Beni de yanına vererek görevlendirdiler. İkinci gün bu örgüt mensubuyla birlikte oradan ayrıldık… Kadınlar konferansı hem yurtsever hem de kadro kadınlar için faaliyet konusunda eksiklik, aksaklıklarla, öz eleştiri yapıldı, bundan sonra nereler yapılması nasıl yapılması konusu tartışıldı konferans sonunda kararlar alındı, ancak ben yoktum…”
DHP Sorumlusu F. D.; “…Belçika’da örgütü parlamenter dostları vardır. Örgütün siyasal düzeydeki kurumları genelde burada faaliyet gösterir. MED TV ve sözde Kürt Parlamentosu burada bulunur.
Belçika da çiftlik kiralanarak buradaki gençlere yönelik siyasi eğitimler yaptırılır…”
R. T.; ”… örgüt mensubunun talimatlarıyla Belçika’da ben ve Sinan Kod birlikte sorumlu olarak faaliyetlere başladık. Burada ki faaliyetlerimiz; Sterke Civan (Gençliğin Yıldızı) ve Serxwebun isimli dergileri satmaktı, elde ettiğimiz paraları Mustafa Kod isimli örgüt mensubuna teslim ediyorduk. Ayrıca FEDAİ GERİLLAYI DONATMA kampanyası adı altında bir çalışmaya başlayarak örgüte sempati duyan ve örgütün yaptığı gösterilere katılan gençlerden yılda bir defaya mahsus olmak üzere kişi basma 2.000 (iki bin) Mark para alarak toplam 60.000 (Altmış bin) Mark para toplayarak Mustafa Kod isimli örgüt mensubuna teslim etmekte idik. 1999 yılı başlarında sorumlum olan Roni Kod'un talimatıyla Belçika'nın Antwerpin şehrinde
PKK örgütü içerisinde ERNK faaliyetleri gösteren Doğan Kod isimli örgüt mensubunun İtalyanlardan ve Kürt kökenli olmayan Türk vatandaşlarından PKK örgütü adına zorla para alındığını söyleyerek, benim de buraya giderek bu konuları araştırmamı söyledi.
Bunun üzerine ben Belçika'ya gittim burada bulunan ve şikayet eden şahıslarla görüştüm. Bunun üzerine bir rapor yazarak burada bulunan örgüt içerisinde sorumlu olan İbo Kod İbrahim adlı örgüt mensubuna verdim. Aradan 3 hafta kadar geçtikten sonra Hollanda'dan gelen (3) örgüt mensubu ile buluşarak Doğan Kod isimli örgüt mensubunu yakalayarak
sorguladık. Daha sonra bu üç arkadaş Doğan Kod adlı örgüt mensubunu alarak Hollanda'ya götürdüler. Daha sonra talimat gereği Hollanda'ya gittim, Hollanda'da bulunan örgütün kampında faaliyet gösteren örgüt militanlarına lojistik malzeme ve yemek temini ve Gençleri örgütlemek örgütün yayınlarını dağıtmak şeklinde faaliyetlerimizi sürdürüyorduk.
Belçika bölge sorumlusu Roza Kod, Brüksel Bölgesi sorumlularından Cevdet ve Fadıl, Belçika YCK yapılanmasından Sorumlu olan Roni Kod’dur. Sonra ben, Rıdvan, Turgay, Sabrı Kod, Diyar kod, Agit Kod, Berzan Kod, İntikam kod, Torhıldan Kod şeklinde idi. Belçika MLKP örgütü Sorumlusu ise Cafer Kod’dur. Belçika'dan Hollanda'ya geçtikten soma Roni Kod'a bağlı olarak Hollanda'da bulunan PKK örgütünün Siyasi eğitim kamplarının Lojistik sorumluluğu verildi. Hollanda'nın Arnheim kentinde 3, Endhoven kentinde 3, Zwolee kentinde de 2 kamp olmak üzere toplam 8 adet faaliyet gösteren kamp bulunmaktaydı. Ben bu kamplarda bulunan kişilerin yiyecek ihtiyaçlarım karşılıyordum…” beyanlarıyla örgütün Belçika’daki faaliyetleri ortaya konumuştur.
4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder