11 Kasım 2018 Pazar

MENDERES SİYASETTE

 MENDERES SİYASETTE


MÜŞAHEDE 
Ahmet Güldağ 
aguldag@ihlas.net.tr  

" Hâkimiyet"ten(!), Demokrasiye Adımlar…(IV)                 

guldagenatorgmail.com

MENDERES SİYASETTE 

Önceki yazılarımda, Kuruluşu ile Tek parti hâkimiyetinden çoğunluk parti demokrasisini başlatan "Demokrat Parti" kurmaylarından Celal Bayar ve Menderes'in yaşamları ve kuruluş çabalarından parçalar sunmaya çalıştım.

Son yazımda, Rahmetli Menderes'in, soyadını almadan evvel sadece Ali Adnan olarak tanınan genç, siyasete atılış olarak muhalefet partisine girip Aydın Serbest Fıkra İl reisi olarak mücadeleye başladığını belirtirken…

Cumhurreisi Mustafa Kemal'in Aydın'a gelişi ve Serbest Fırka çalışmalarını inceleme esnasında Aydın Türk Ocağında konuşan A. Adnan için; ileri görüş ve takdirkâr sözlerini sunmuş…

"O günlerde olanları A.Adnan Menderesin kendi anlatımını okuyalım" la noktalamıştım.

***

"Atatürk zamanında ben, Aydın'da Serbest Fırka'nın reisiydim. Fethi Bey bizzat Aydın'a gelerek, Serbest Fırka ile meşgul oldu. Aydın'daki belediye seçimlerini kazandım. Gayet dürüst bir mücadeleye giriştim. Halk Fırkası ileri gelenleri ile tanışıyordum. Ama Halk Partisi'ne, onların rica ve ısrarına rağmen girmemiş tim... Fethi Bey'in partisi, malum şartlar altında feshedildi. Memlekete derin bir teessür hakim oldu. Halk Partisi kendisini toparlamak istedi. Vilayetlere heyetler gönderildi. Bu arada İzmir ve Aydın'a da, Celal Bayar riyasetinde bir heyet geldi...Ben gelen heyetle bir hafta temas etmedim. Nihayet, Celal Bayar tanıdığım ve hürmet ettiğim bir zattı. Vasıf Çınar İttihat ve Terakki mektebinden hocamdı... Ve temas temin edildi. Bu muhterem zatların ibram ve ısrarı üzerine, Halk Partisine girerek, fikirlerimizi parti içinde müdafaa etmek muvafık olacaktı. O zamana kadar ve benimle beraber Halk Partisi'ne karşı çekingen tanınan arkadaşlarla, Halk Partisi'ne girdik." (" Toplumsal Tarih Aralık 2000", "Aydın'da Serbest Fırka ve Belediye Seçimleri" Bilgin Çelik,

***

Anlatımından da anlaşılacağı gibi daha gençliğinde CHF iktidarına karşı antipati duygusu ve mücadele düşüncesi içinde bulunan A. Adnan…

İnönü'nün "İrtica yolundalar…" ( ne gariptir ki bu sloganla aynı fırka hala nakaratı ile netice alabilmekte.)  eleştirileri ile Serbest Fıkra'nın kapanması neticesi tek parti hâkimiyetine dönüştürerek devamını sağlamasıyla bile mücadele duygusundan alıkoyamamış olmalı ki…

CHF ye iştirak ederek onun içinde mücadele yapmaya azimleşmiş görülmektedir.

Nitekim A.Adnan'ın meclis konuşmalarını dinleyen ve kendisi ile görüşen Cumhurreisi Mustafa Kemal önce de sunduğum gibi yanındakilere "Bugün konuştuğum genç, elbette burada bizim parti mutemetleri ile çalışamaz. Şayan-ı dikkat bir gençtir" cümlesi ile beğenisini belirtmiş olmakta.

***

Daha sonraları CHP adını alan tek partinin bu günkü idarecilerinin bile bırakın iktidarda ne yapacaklarını?

Kendi partileri içinde demokrasiyi getirmeyi istemeyip "Benden başkası tufan" havasında olurken…

Karşıtlarını aynı meal ve çiftçi vb.nin zor duruma getiren kanun çıkarmalar üzerinde tenkit edenlere karşı, babaları ağabeyleri de o günler aynı duygu içinde neler yapmakta olduklarının bir kanıtı oluşmuş.

 ***
Atatürk'ün vefatı sonu tek parti hâkimiyetliğe önem veren ve defalarca bu hususta kararları olan ve bu kararların Anayasa gibi oluşumunu da belirleyen CHP'nin, Saraçoğlu hükümeti "Toprak kanunu" tasarısı hazırlıyor.

1945 yılına kadar TBMM Komisyon raportörlüğü yapan Adnan Menderes. Bu tasarının çiftçiye köylüye büyük külfetler getireceğini beyan ile şiddetle karşı çıkıyor.

Meclis kürsüsünden haykırdığı "Milletten alınan paraların, millet adına murakabesi esastır… Maliyeci zihniyetiyle iktisadi kalkınma olamaz" sözleri dönemin iktidarı yüzüne inen ilk şamarı olmuş olabilmektedir.

İtirazlarının kabul görülmediğini gören Menderes komisyondan istifa ediyor. Oylamada Menderesle beraber muhalefet eden Refik Koraltan ve Fuat Köprülü bu yaptıklarının cezasını göreceklerdir.

Bu günün hükümranlık devamları "Demokrasiyi biz kurduuuk…" u dillerine pelesenk etseler de.

Karşıtlarının muhalefet eden vekilleri aforoz etmelerini tenkit edenlerin büyükleri. Bakınız neler yapmış!..

Tasarıya karşı gelen Milletvekilleri olarak Menderes, Koraltan ve Köprülü CHP disiplin kuruluna verilerek 12 Haziran 1945 de kurul tarafından verilen ihraç kararı parti genel başkanlığınca da onaylanmış.

Aynaya bakamayan kendini göremez elbet.

***
Bu sıralarda daha önce ki yazılarımda anlattığım. Marshall yardımı istifadesi, Sovyetler Birliği tehditlerinden korunabilmek için NATO ya girme müracaatlarına…

"Çok partili demokrasiye geçmezseniz olmaz" cevabı alınmakta. Avrupa ve Amerika'nın, Türkiye'ye olumsuz baktıkları görülmekte idi.

Böylece yeni partiler kurulması için kanun çıkartılmak mecburiyeti doğunca Türkiye "Çok partili Demokrasi"ye adım atmış oldu.

0ldu ama içlerine yerleşen, "Millete karşı hâkimiyet" düsturunun düşüncesi de kaybolacak mı idi?

Gelecek yazımda partilerin doğuşu ve oluşumlarını anlatmaya devam ederiz inşallah

***   

Sağlık ve Esenlik içinde yaşam dileğimle…

------------------

Not: Dizi konusu önceki yazıları görmek arzusunda olan okuyucular, aşağıdaki link de tarihleri ayrı ayrı değişik yazarak ulaşabilirler. http://www.merhabagazetesi.com.tr/arsiv/2006/12/29/musahede.htm    

 2006/01/07 ve 2007/01/12

http://ahmetdursun374.blogcu.com/menderes-menderes-siyasette/886693

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder