23 Şubat 2019 Cumartesi

HAKKARİ İLİNİN GENEL DURUMU, DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE VE HAKKARİ'DE MEYDANA GELEN TERÖR OLAYLARI BÖLÜM 17

HAKKARİ İLİNİN GENEL DURUMU, DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE VE HAKKARİ'DE MEYDANA GELEN TERÖR OLAYLARI BÖLÜM 17



IV- HAKKARİ MERKEZ, YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİ İLÇELERİNDE MEYDANA GELEN OLAYLARIN GENEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ 

Hakkâri İl merkezinde 15.07.2005 tarihinde Hacı DEMİR'in kullandığı araçta 
patlama, 29.07.2005 tarihinde 2 Astsubayın şehit olduğu, Mehmet Baş isimli şahsa ait araçta patlama, 10.09.2005 tarihinde Hasan ÖZTUNÇ'un evine bomba atılması, 11.10.2005 tarihinde Hacı ve Maaş ÖZDEMİR'e ait araçta patlama olmak üzere toplam (4) adet bombalama eyleminin, Yüksekova Üçe merkezinde 29.07.2005 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü önü çöp tenekesinde patlama, 31.08.2005 tarihinde Akarsu İş Merkezinde patlama, 02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs Firmasına ait araçta patlama, 15.09.2005 tarihinde Zağros İş 
Merkezinin 3. katında patlama, 02.10.2005 tarihinde Stadyum yanı ikiz binalar aptartmanı yanında patlama, 20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası önünde patlama, 24.10.2005 tarihinde Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altında patlama, 28.10.2005 tarihinde Zağros İş Merkezinin 5. katma roketli saldın olmak üzere toplam (8) adet bombalama eyleminin meydana geldiği, Şemdinli İlçe merkezinde ise; 05.08.2005 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı 
misafirhanesi önünde patlama, 01.09.2005 tarihinde Dünya Barış Günü kutlamalarında patlama, 07.10.2005 tarihinde Bayraklı Döviz A.Ş'ye ait araçta patlama, 29.10.2005 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü binası makam odası hizasında patlama, 01.11.2005 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı gazinosu önünde patlama, 09.11.2005 tarihinde Umut Kitabevinde patlama olmak üzere toplam (6) adet bombalama eyleminin, Yapıldığı incelenmiştir. 
Değinilen olayları bazı müşterek hususuyetleri dikkate alınarak gruplandırmak 
suretiyle incelemek yararlı olacaktır: 

HAKKARİ MERKEZ; 

1- 15/07/2005 günü saat 07.45 sıralarında Hakkâri Merkezde Hacı DEMİR'in 
kullandığı araçta patlamada, TATP türü bir patlayıcının kullanılabileceğinin tahmin edildiği, failinin belli olmadığı, 
2-29/07/2005 günü saat 12.25 sıralarında Hakkâri Merkezde Mehmet BAŞ' a ait 
araçta patlamada araçtaki iki astsubayın şehit olduğu, el yapısı olan düzeneğinde imha hakkı olarak RDX ve TNT ihtiva eden patlayıcı madde kullanıldığının belirtildiği, eylemin PKK terör örgütünce üstlenildiği, 
3- 10/09/2005 günü saat 23.00 sıralarında Hakkâri Merkezde Hasan ÖZTUNÇ'a ait konutun arka bahçesine iki adet alman yapımı el bombası atıldığı, failinin kesin olarak belli olmadığı ancak şüpheli durumundaki Kinyas İNCİN ve İbrahim İNCİN isimli şahısların tutuklanmış oldukları, 
4- 11/10/2005 günü saat 03.25 sıralarında Hakkâri Merkezde Hacı ÖZDEMİR ve 
Maaş ÖZDEMİR adlarına kayıtlı araçlar arasında meydana gelen patlamada, cep telefonlu, uzaktan kumandalı veya zaman ayarlı bir anahtar sistemi kullanmış olabileceği belirtilmekte olup failinin belli olmadığı, İncelenen olayların oluş saatlerinin ayniyet arzetmediği, günün değişik saatlerinde gerçekleştiği, üç patlamanın benzer eylem tarzıyla araca yönelik olup, birinin ise evin 
bahçesine atılmak suretiyle işlendiği, Hacı DEMİR ve Mehmet BAŞ'a ait araçlarla ilgili olaylarda patlama saatlerinin çok özel bir durum haricinde insanların hayatın olağan akışında her zaman hareket halinde olabileceği ve araçlarım kullanabilecekleri ve patlamadan bir şekilde bizzat bedenen zarar görebilecekleri saatler olduğu ve zaten Mehmet BAŞ'a ait araçta iki astsubayın şehit olduğu, 
Gece saat 03.45'te gerçekleşen olayda ise araçların park halinde olduğu ve hareketsiz bir zaman dilimi olduğu burada direkt insanın hedef ahnmadığı.yine saat 23.00 sıralarında Hasan ÖZTUNÇ'un o saate bomba ablan evin ön bahçesinde yemek yediği nazara alındığında sadece korkutma veya tehdit amacı taşıdığı değerlendirilmektedir. 

YÜKSEKOVA 

1- 29/07/2005 günü saat 00:35 sıralannda Yüksekova Milli Eğitim Müdürlüğü 
Lojmanlarının bahçesindeki metal çöp tenekesine bırakılan bombanın patlaması sonucu bir polis memurunun yaralanmasında, patlayıcı maddesi tespit edilemeyen el yapımı elektronik masa saatli anahtar sistemli bomba kullanıldığı, eylemin PKK terör örgütünce üstlenildiği, 
2- 31/08/2005 günü saat 22:50 sıralannda Yüksekova'da Akarsu İş Merkezi önü 
merdiven altına bırakılan el yapımı ve basınç etkili menşei belirsiz bombanın patlamasında failin belli olmadığı, 
3- 02/09/2005 günü saat 01:00 sıralarında Yüksekova'da Van Erciş Seyahat Firmasına ait otobüsün sağ arka tekerleğinin altına konulan 1 adet el yapımı zaman ayarlı basmç etkili bombanın patlamasında, failin belli olmadığı, 
4- 15/09/2005 günü saat 21:45 sıralarında Yüksekova'da Sabri YURTSEVEN'e ait Zağros İş Merkezinin üçüncü katında patlamada, bombanın menşei v.s özelliklen tespit edilemediği ancak TNT ihtiva ettiği, failin belli olmadığı, 
5- 02.10.2005 günü saat 22:00 sıralannda Yüksekova'da İkiz Binalar olarak bilinen apartmanın arka tarafında bir patlama olup, saat 22:20 sıralannda da aynı yerde bulunan çöp kutularının arasından ikinci bir bomba patlamasının meydana geldiği, (4) emniyet görevlisinin yaralandığı, her iki patlamaya neyin sebebiyet verdiğinin tespit edilemediği, ancak bulgularda RDX artığına rastlanıldığı, failin belli olmadığı, 
6- 20/10/2005 günü saat 04.30 sıralarında Yüksekova'da Ferzinde YILMAZ isimli şahsa ait Huzur Et Lokantası önünde meydana gelen patlama, el yapımı basmç etkili anahtar sistemi belli olmayan ve RDX içeren bombanın kullanıldığı, failin belli olmadığı, 
7- 24/10/2005 günü saat:23.30 sıralarında Yüksekova Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altına bırakılan bombanın patladığı, anahtar sistemi tespit edilemeyen parça ve basınç etkili RDX ihtiva eden bomba kullanıldığı, faili açık bir şekilde belli olmamakla birlikte, şüpheli Muhsin TAŞ isimli şahsın tutuklandığı, 
8-28/10/2005 günü saat 01:45 sıralannda Yüksekova'da Zağros İş Merkezinin 5. katma RPG-7 roketli saldmda, orijinali eski S.S.C.B. ve eski Varşova Paktı ülkelerince fabrikasyon olarak askeri maksatla üretilen menşei tespit edilemeyen, PG serisi A/P (antitank) roket mühimmatlarında kullanılan bir silah kullanıldığı, failin belli olmadığı, Yüksekova ilçesinde toplam sekiz olay meydana geldiği, bunlardan saat 00.35 sıralannda gerçekleşen Milli Eğitim Lojmanı önündeki bombalamayı PKK terör örgütünün üstlendiği, diğerlerinde bir üstlenmenin söz konusu olmadığı, ikiz binalar arkasında meydana gelen saat 22.00'de birinci patlama sonrası olay yerine emniyet ekibinin gitmesini müteakip saat 22.20'de ikinci kez bir bomba patlatılarak (4) emniyet mensubunun yaralanması ve Askerlik Şubesi önünde 00.20 de meydana gelen patlamanın güvenlik güçlerini hedeflediği düşünülmektedir. 
Akarsu İş Merkezi önü, Van Erciş Seyahat firmasına ait otobüsün altında, Huzur Et Lokantası önündeki ve Zağros İş Merkezinin 3. katındaki patlama ve 5. katına roketli saldırının saatlerine dikkat edildiğinde; Akarsu işmerkezinde 22.50, Van Erciş Seyahate ait Otobüs altında 01.00'de, Huzur Et Lokantası önünde saat 04.30 sıralarnda, diğerlerinde de 21.45 ve 01.45 saatlerinin bomba patlamıştır. Bu saatlerin çok özel bir nedenle orada bulunulmuyor sa iş saati ve halkın yoğun olarak bulunduğu zaman dilimi olmadığı ortadır. 

Eylemlerin işleniş tarzı olarak birebir benzerlik arz etmediği değerlendirilmekte dir. 

ŞEMDİNLİ 

1- 05/08/2005 günü saat: 00:20 sıralarında Şemdinli İlce Jandarma Komutanlığı misafirhanesinin önünde meydana gelen patlamada 5 Jandarma personelinin şehit olduğu, 1 jandarma erinin yaralandığı, el yapımı, zaman ayarlı parça ve basınç etkili bombada, anahtar sistemi olarak elektronik masa saatinin, parça tesiri yapması için döküm parçası veva bazı askeri mühimmatların dökümden mamul olanlarının bombanın gücünü artırmak, parça tesiri 
yapmak ve bombayı yönlendirmek için kullanıldığı, beyaz renkli plastik bidonda saklanıp sıkıştırıldığı, taşımak için beyaz renkli poşet kullanıldığı, patlayıcı maddenin muhteviyatının ve failin belli olmadığı. 
2- 01/09/2005 günü Şemdinli'de "1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ" kutlamaları 
sırasında çadırlara 10 metre mesafede olan odunların altından saat 10:20 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldiği, 13 kişinin hafif yaralandığı, içeriğinde amonvum nitrat ve TNT kullanılan el yapımı bombanın patlatıldığı. failin belli olmadığı. 
3- 07.10.2005 günü saat 05:00 sıralarında Şemdinli'de Bayraklı Döviz A.Ş. adma kayıtlı minibüsün altında bir patlamanın olduğu. Rus tipi parça ve basınç tesirli el bombası kullanıldığı, failin belli olmadığı. 
4- 28/10/2005 günü saat:23.00 sıralarında Şemdinli İlçesi Emniyet Müdürlüğü binası makam odası hizasında muhtemelen menşei belli olmayan parça tesirli bir bomba kullanıldığı, failin belli olmadığı. 
5- 01.11.2005 günü saat 23:15 sıralarında Şemdinli Jandarma Gazinosunun arkasında park halinde bulunan 65 AU 223 plaka sayılı yeşil renkli Tofaş Şahin marka otoya daha önceden yerleştirilen tahrip gücü yüksek bombanın patlaması sonucu 67 ev ve iş yerinin tamamen kullanılamaz hale geldiği, olayda toplam; (6) Askeri Personel, (3) Polis Memuru, (16) Sivil Vatandaş yaralandığı, olayla ilgisi olduğu düşünülen Abdulcebar SALAR isimli kişinin tutuklandığı, Cuma BİRCAN isimli şahıs hakkında da yakalama emri çıkarıldığı, olayda menşei belli olmayan basınç etkili ve parça tesirli, gücü ve etkisi yüksek bir bombanın kullanılmış olabileceği, eylemin PKK terör örgütü tarafından üstlenildiği. 
Şemdinli ilçesinde meydana gelen patlamalarda bir zaman birliği görülmediği, 
patlamaların farklı saatlerde gerçekleştiği, 05.08.2005 ve 01.11.2005 tarihli patlamaları örgütün üstlendiği, Diğer üç patlamanın ise bomba türü ve patlama zamanının paralellik arz etmediği görülmektedir. 
Genel olarak Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli'de meydana gelen 18 
patlamadan 09.11.2005 günü Umut Kitabevine atılan bomba olayı hariç diğer 17 olaydan; (3) adedini terör örgütünün üstlendiği, (12) adedinin failinin henüz tespit olunamadığı, birisi terör örgütünce üstlenilen (3) olayla ilgili (4) şüpheli kişinin tutuklu bulunduğu, (1) kişi hakkında da yakalama karan bulunduğu, olaylarda (7) asker şehit olup, toplam (44) kişinin yaralandığı tespit edilmiştir. 

Komisyonumuzca değişik tarihlerde bilgisine başvurulan şahısların bölgede meydana gelen bombalama olayları ile ilgili olarak görüşleri özetle su şekilde olmuştur; 
Komisyonumuzun 13.12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan AK Parti 

Manisa Milletvekili Hüseyin TANRIVERDİ: 

"9 Kasımda meydana gelen olayın sadece bir bombalama, bir terör olayı olarak 
görülmemesi gerektiğini, altındaki örgüt veya rant bağlantılarının detaylarının 
incelenebileceğini, İtirafçı adlı bir kitapta Ali KAYA'nın daha önce de önemli roller üstlendiğinin yazıldığını ve buna ilişkin Diyarbakır Gazetesinde özel yayınlar yapıldığım, daha önceki bombalama olaylarının da ayrıntılı olarak incelenmesi gerektiğini, bu bombalama olaylarının her birinin bir bütünün parçalan olduğu kanaati edindiğini, bu bombalama olaylarının hiç birinin failinin belli olmadığım" 

Komisyonumuzun 13.12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan CHP Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ: 

"Daha öncede bölgede benzer patlamalar olması, faillerinin bulunamaması ve 
bulunanların da serbest bırakılması hususunun halkta tedirginliğe neden olduğunu, olay öncesi bir tarihte olan bir patlama da İSO kg bomba kullanıldığını, olayın meydana geldiği lojmanların hadise öncesinde boşaltılması ve patlama mahallinde ölüm olmamasının kuşkulara neden olduğunu, yöre halkı tarafından bu bombalama hadiselerinin halkın PKK'ya maddi destek sağlamasının önlenmesine yönelik olarak yapıldığı iddiasının olduğunu, silah 
zoruyla yardıma zorlanan vatandaşın suçlu olamayacağını, 9 Kasımda olduğu gibi PKK'ya yardım edenleri tespit için yapılan bu tür kanıt elde etme faaliyetlerinin polis ve jandarma tarafından kötüye kullanıldığım," 

Komisyonumuzun 13.12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan ANAP 
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAS : 
"Bölgedeki olayların 1995 yılında da görüldüğünü ancak 2000 yılına kadar devam eden çalışmalar neticesi özellikle de bölücü örgüt elebaşısının yakalanmasıyla olayların durma aşamasına geldiğini, ancak 1 Mart tezkeresinin geçmemesini takiben bölgenin yeniden terör yuvası haline geldiğini, olayların yeterince araştırılmadığını, faillerinin bulunamamasının huzursuzluğa neden olduğunu, eve dönüş yasasıyla cezaevinden çıkan kişilerin yeniden terör örgütüne iştirak ettiğini" 

Komisyonumuzun 13.12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Hakkâri Milletvekili Fehmi ÖZTUNÇ ; 

"Hakkâri gibi küçük bir yerde bu kadar çok patlama olmasının millet devlet arasında şüpheler doğurduğunu,Bolgedeki en büyük patlamanın 1 Kasım 2005 de Şemdinli'de bir aracın patlamasıyla 67 dükkanın yok olduğu patlama olduğunu, bu patlama esnasında televizyonda Fenerbahçe-Schalke maçının yayınlandığını, ne tesadüfse o gece askeri gazinonun boşaltılarak maçın başka yerde seyredilmesi talimatı verildiğini ve hatta askeri bir yetkilinin kendilerine -ben o gece askeri burada yatırmadım- dediğini, böyle bir istihbarat alınıp da gereğinin yapılmamasının kafalarda soru işareti doğurduğunu,yöredeki bombalama olaylarının çok karışık olduğunu ve faillerinin yakalanamamasının bölge halkının kafasını karıştırdığını," 

Komisyonumuzun 21.12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Hakkari Milletvekili Mustafa ZEYDAN: 

"1 Kasım'daki patlamalardaki ev boşaltmalarının sıkça görülen bir hadise olduğunu, ama akabinde 9 Kasım'da meydana gelen eylemle birlikte halkın arasında eylemlerin devletçe yapıldığı şeklinde bir kanaat hasıl olduğunu, aynca iki astsubayın yakalanmasından sonra tutuklanma malarının da soru işaretlerine neden olduğunu, olayda patlatılan bombayla, arabanın arkasında ele geçen bombaların aynı nitelikte olduğunu, aynca terör örgütü ve güvenlik güçlerince kullanılan mühimmatın benzer olması sebebiyle bu yolla sağlıklı bir sonuca varılamayacağını, 

Veysel ATEŞ'in her şeyi yapabilecek nitelikte bir insan olduğunu, devletin bu bölgede istihbarat faaliyetleri bağlamında bu tip kişileri kullandığını ancak her şeye rağmen bu kişiler vasıtasıyla infaz uygulamalarının devlet ciddiyetine uygun olmadığını, 
Bölgedeki karışıklığın yalnız bölücü terör örgütünden kaynaklanmadıgı, bölgenin dünya çapındaki güç odaklarınca takip edildiğini, vuku bulan olaylarla halkla devletin karşı karşıya getirilmek istendiğini,Olaylann halkın üzerinde infiale neden olmasının sebebinin faillerinin bulunamaması olduğunu, bölgede meydana gelen patlamalarla ilgili yalnız bir kişinin yakalandığım ve olayları aydınlatacak bir delil bulunamadığım," 

Komisyonumuzun 2L12.2005 tarihli toplantısında bilgisine başvurulan Hakkâri Milletvekili Esat CANAN: 

"...Olayın gece yerine gündüz meydana gelmesi ve zanlıların yakalanması konusunda kendi değerlendirmesine göre itirafçı denilen şahıs ile o iki astsubayın bağlantıları olduğunu ve o gün o saatte oraya o eylemi gerçekleştirmek üzere geldikleri kanaatinde olduğunu, arabanın bagajında o dükkana ait krokinin ve kırmızı işaretin bulunmasının kendisine bunları düşündürdüğünü, 
Şemdinli'de 1 Kasım'da askeri gazinonun çok yakınında patlayan İSO kiloluk bomba olayında gazinoda kimsenin olmaması ve bombanın bulunduğu araçtan şüphelenilmemesinde ise olaydan sonra Şemndinli'ye giderek olay yerini incelediğini ve vatandaşlarla konuştuğunu, oradaki insanların yüzde doksanının bunu devletin içinde bir örgütün gerçekleştirdiğini düşündüğünü, 
Hakkâri ilinde 2005 yılında huzuru bozan bombalama patlama olaylarının başladığını, burada PKK'nın böyle bir girişimde bulunması karşısında devletin içinde bir birimin de aynı şekilde karşılık verdiğini, bu süre zarfında (6)'sı Şemdinli'de, (4)'ü il merkezinde (8)'i de Yüksekova'da olmak üzere (18) bombalama olayı meydana geldiğini, Baharın ilk aylarında PKK'nın yaptığı eylemlere karşı devlet içinde olan bazı suç örgütlerinin intikam olsun diye hükümet konağı, emniyet müdürlükleri önünde, ana caddede bildiriler dağıtıldığını, Bu bildirileri alınca kendisinin Yüksekova kaymakamına 
gittiğim, halkla polisin bir dayanışma ve güven ortamı içinde hareket ettiğim ancak Jitem denilen bu kesimden birilerinin bu ortamı bozmak için böyle bir gayret içinde olduklarım, halkın da bu bildirileri polisin hazırladığına inanmadığım, Bu olayı bir rant paylaşımı olarak değerlendirmediğini, bölgede emniyetin halka daha yalan davrandığım, askerin ise daha farklı bir anlayışla baktığını, "Benim şehidime sadece ben sahip çıkıyorum, halk da dahil kimse sahip çıkmıyor, Emniyet de bu potansiyel suçlu gördüğümüz insanlarla bir hoşgörü ortamında ve çarşıda beraber geziyor." dediğini, örneğin yüzbin nüfuslu Yüksekova ilçesinde askere hafta sonu çarşı yasağı konduğunu, bunlardan bir 
şey alınmasın dendiğini, sebebinin de geçen yıl esnafın kepenk kapatması olayına karşı tugay komutanının böyle bir tavrından kaynaklandığım, 
En son Ramazan Bayramında da kaymakamın düzenlemiş olduğu törene hiçbir askeri temsilcinin katılmadığını, bunun da çok üzücü olduğunu, kendisinin aşiretinde PKK'ya karşı mücadele veren 500 silahlı kişinin korucu olarak görev yapağım, bu sene sekiz yalanının şehit olduğunu, Kim olursa olsun hukuk dışı eylemlerin PKK'nın ekmeğine yağ sürdüğünü, örneğin Seferi YILMAZ'ın bağlantılarının olduğunun söylendiğini, eğer bu doğruysa tespit edilip cezalandırılması gerektiğini, tespit edilemiyorsa hukuk devletinde bununla ilgili 
yapılacak başka bir şey bulunmadığım, Şemdinli'de dört aylık sürede aylık ortalama 4,5 bombalama olması ancak son olayda faillerin yakalanması olayından sonra geçen sürede hiçbir olay ve bombalama yaşanmadığı, Olayda bomba atılan pasajdaki dükkanın pasajın en son noktasında olduğunu 
ve çok fazla da kitapçı dükkanını andırmadığını, kendisinin de bu dükkanı olaydan sonra ilk kez gördüğünü, dışarıdan ilk kez gelen birisi için kroki ihtiyacının olduğunu, Bu olayın lokal olmayıp daha geniş bir organizasyon olduğuna inandığını, iki astsubayın bu şekilde bir işe cesaret edebileceklerine inanmadığını, zaten olayın oluşundan sonra Kara Kuvvetleri Komutanının "o iyi çocuktur" demesi ve sonra kurumun hemen avukat tutup, avukatı helikopterle Şemdinli'ye taşımasının sahip çıkma gibi bir durum yarattığım, Bütün bunların halkta hayal kırıklığı yarattığım, bu iki astsubayın ileride beraat edeceğine inandığım, bunlara savunmaları için iki gün tanındığını, dosyada delil olmadığım, delil yaratılmadığını,Roj TV veya başka bir kanalın oradan hemen görüntü yayınladığına dair bir tespitinin bulunmadığım, öğrendiğine göre cep telefonuyla bazı görüntüler çekildiğini, bu görüntülerin Roj TV'ye gitmiş olabileceğini, zaten Ali KAYA'nın ilk yakalandığında "Ben Jandarmadanım" yerine "Ben Emniyettenim" dediğini, bunu da halk ile emniyeti karşı karşıya getirmeye yönelik bir çaba olarak gördüğünü," 

18. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder