23 Şubat 2019 Cumartesi

HAKKARİ İLİNİN GENEL DURUMU, DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE VE HAKKARİ'DE MEYDANA GELEN TERÖR OLAYLARI BÖLÜM 13

HAKKARİ İLİNİN GENEL DURUMU, DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE VE HAKKARİ'DE MEYDANA GELEN TERÖR OLAYLARI BÖLÜM 13



Hakkari Barosu Başkanı Avukat Nevzat ANIK; 

"Hele 1 Eylül patlaması, yani, onu sürekli söylüyoruz, yani, diyelim bir örgüt kendi sempatizanına, kendi yandaşına götürüp bombayı koyması mümkün değil. Eninde sonunda duyulacak bir şey olur yani." 
Jandarma Astsubay Ali Kaya Komisyonumuza sunduğu 1 Eylül Dünya Barış 
Günü CD görüntülerinden bahisle bilgi notunda; 
"01 Eylül 2005 tarihindeki banş çadırında yapılan kutlamalarda meydana gelen 
patlama olayının hemen ilk saniyesinde Hacı (K) Seferi YILMAZ'm çadırdan herkesten önce kaçarken görüntülenmesi... düşündürücüdür." 
Biçiminde beyanda bulunmuşlardır. 
Olayla ilgili bomba bilgisi olarak; 
22.09.2005 gün ve KKY-2005/1236 sayılı Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuarı 
Ekspertiz raporunda, " Toprak ve taş parçalan üzerinde amonyum nitrat patlayıcı maddelerden TNT kalıntıları tespit edildiği, amonyum nitrat tarımda gübre olarak kullanıldığı gibi patlayıcı madde yapımında da kullanıldığı aynca, ekspere verilen eşya bölümünün 3. maddesinde belirtilen 6 adet meyve suyu kutusu karton parçası ile 5. maddesinde belirtilen taş ve yanmış odun parçalan üzerinde her hangi bir patlayın madde kalıntısına rastlanmadığına" yer verildiği, 
Yüksekova Emniyet Müdürlüğü Bomba Uzmanının 01.10.2005 tarihli inceleme 
raporunda ise; 
"Bir adet plastik pet şişenin ve 200 mi meyve suyu kabının el yapımı fitil ateşlemeli parça ve basınç etkili bombada dış kap olarak kullanıldığı, içerisinde ise amonyum nitrat ve TNT kanşnnldığı, aynca inşaat çivileri koyularak sıkıştırmak suretiyle bir adet maytap fitili patlayıcıyla irtibatlandınlmak suretiyle ateşleyerek patlayıcı maddeyi infilak ettirdiği" 
belirtilmiştir. 
20.12.2005 gün ve 613/5664/05 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Bomba Bilgi 
Merkezi İrtibat raporunda ise, gerçekleştiren örgüt hakkında herhangi bir kanaate varılamadığı belirtilmektedir. 
Sonuç; Tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu eylemin hangi 
kişi veya kişilerce, nasıl bir yapılanmayla, hangi amaçlarla İşlenmiş olabileceğine dair somut bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. 

3. OLAY : Bayraklı Döviz A.Ş'ye Ait Araçta Patlama 

07.10.2005 günü saat 05:00 şuralarında Şemdinli İlçesi Moda Mahallesi Fatma Çakır Caddesi No.32 sayılı yer önünde meydana gelen patlama olayı ile ilgili olarak Emniyet ekiplerince olay yerine intikal edildiği, olay yerinde ruhsatında Bayraklı Döviz A.Ş. adına kayıtlı 34 DM 5913 plaka sayılı Buz grisi renkli 2005 Model Hyundai Stara marka minibüsün altında bir patlamanın olduğu tespit edildiği, olay yerinde araç sürücüsü Hakkâri Şemdinli Ayranlı nüfusuna kayıtlı Şükrü-Emine oğlu 1972 Şemdinli doğumlu Sabri SARAÇ'ın olduğu, olayın kendisine sorulduğunda; Aracın kendilerine ait olan aile şirketlerinin üstüne ruhsat kayıtlı olduğu, aracı devamlı olarak Hakkâri Şemdinli Ayranlı nüfusuna kayıtlı Şükrü-Emine oğlu 1958 Şemdinli doğumlu abisi Kemal SARAÇ'ın 
kullanmış olduğunu, kendisinin İstanbul ilinde döviz işi ile uğraştığını, bir ay önce Şemdinli ilçesine ailesinin yanma geldiğini, bu gün sabah erken saatlerde Van iline abisi Kemal SARAÇ ile birlikte gideceklerini, sabah 05:00 sıralarında aracı kendisinin çalıştırdığını, kısa bir süre sonra patlamanın meydana geldiğini beyan ettiği incelenmiştir. Yapılan incelemede aracın altında sadece yağ akmış olduğu, plastik madde parçalan olduğu araçta fazla bir hasarın olmadığı tespit edilmiş, olaydan dolayı her hangi bir yaralı ve ölen olmamıştır. Müştekiler 
Kemal SARAÇ ve Sabri SARAÇ'ın ifadelerine başvurulduğunda Kemal SARAÇ'ın daha önce bağımsız belediye başkanı adayı olarak seçimlere katıldığı ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütü tarafından en son Nisan - Mayıs aylarında tehdit edildiğini ifadesinde beyan etmiştir. 

Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü tararından yapılan arşiv tetkikinde: 
Olay mağdurlarından Sabri SARAÇ'ın; 12/13.08.1994 tarihlerinde Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğünce; İlçe Merkezi ve Altınsu köyünde yasadışı PKK Terör örgütünün yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınarak, Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğüne sevk edilmiş, şahsın alınan ifadesinde, PKK örgütüyle bağlantısının tespit edilememesi neticesinde Müdürlüklerinden 19.08.1994 günü sahverildiği, Kemal SARAÇ'ın; 
1- 31.08.1987 tarihinde Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanuna Muhalefet 
etmek suçundan Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğünce 1987/53 Müzekkere numaralı, yakalandı kaşeli kaydının mevcut olduğu, 2-01.01.1991 tarihinde Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanuna Muhalefet etmek suçundan Şemdinli Jandarma Komutanlığı tarafından 1991/3997 Müzekkere numaralı, yakalandı kaşeli kaydının mevcut olduğu, Mağdurlar Sabri SARAÇ ve ağabeyi Kemal SARAÇ hakkında istihbari bilgi ile yukarıda belirtilen olaylar dışında başkaca bir bilgi ve belge bulunmadığı, belirtilmiştir. Hakkâri İl Jandarma Komutanlığının 06 Şubat 2006 tarih İSTH: 0621-11- 06/Ter.Olv,f426 (700Y savdı yazısında: 
"Hakkâri ili Şemdinli ilçe merkezinde faaliyet gösteren Bayraklı Döviz A.Ş. adına kayıtlı bir aracın 07 Ekim 2005 tarihinde patlaması nedeniyle mağdur olan Sabri SARAÇ ve Kemal SARAÇ isimli şahıslar hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir." bilgisinin yer aldığı görülmüştür. 
J.Astsubay Özcan İldeniz'e ait olduğu ileri sürülen Aianda da: "23.09. 2005- Kemal SARAÇ, Şemdinli'de Bağımsız Belediye Başkan Adaylığında seçime girdi." notunun bulunduğu incelenmiştir. 

Komisyonumuzca bilgisine başvurulan; 

Şemdinli İlçe Jandarma Komutam Binbaşı Erdem YILMAZ; 

"ERDEM YILMAZ - Şimdi, bu Kemal Saraç'ın -notlanma bakarsam- kendisi değil, 
kardeşi olması gerekiyor. Onun bindiği aracın altına bir bomba düzeneği... Maddî hasar oluştuğu şeklinde. Bu olayla ilgili çok fazla bir detay bilgim yok. Emniyet tahkikatı yaptı. O an Kemal Saraç, tahmin ediyorum Şemdinli'de değildi, kardeşi aracı, yakında bulunan kardeşiydi... Daha sonra Emniyet Müdürlüğümüz onu çağırdı, tahkikattan... 
BAŞKAN - Zaten, adliyeye intikal ettiği için, ayrıntılı şeyler orada vardır diyorsunuz. 
ERDEM YILMAZ - Evet." 
Olayın mağdurlarından Kemal SARAÇ; 
"BAŞKAN - Buyurun. Şimdi kısaca bize kendinizi tanıtıyorsunuz, ondan sonra da... Sizin döviz büronuz filan mı var? 
KEMAL SARAÇ - Evet İstanbul'da, burada değil efendim. 
BAŞKAN - Buyurun, sizi tanıyalım. 
KEMAL SARAÇ - Ben Kemal Saraç, Şemdinliliyim, Şemdinli doğumluyum, 
esnafim. Başka herhangi bir sıfatım yoktur Sayın Başkanım. 
BAŞKAN - Hem İstanbul'da hem burada mı esnaflık? 
KEMAL SARAÇ - Evet 
BAŞKAN - Burada ne üzerine? 
KEMAL S ARAÇ - Burada bir küp şeker fabrikam var. 
BAŞKAN - Küp şeker fabrikası?.. 
KEMAL SARAÇ- Evet 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Nerede burada? 
KEMAL S ARAÇ - Burada, köyde. 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Kaç kişi çalışıyor? 
KEMAL SARAÇ - 1 0 kişi. 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Şeker üretiliyor mu burada? 
KEMAL SARAÇ-Evet 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Şekerpancarı ekiliyor mu burada? 
KEMAL SARAÇ - Hayır. Erciş'ten alıyoruz, burada küpe çeviriyoruz, küp şeker 
yapıp satıyoruz. 
BAŞKAN - Sizin araçta patlama olmuş, ne çeşit bir araçtı bu? 
KEMAL SARAÇ - Starex bir minibüs tipinde bir arabam vardı. Ayın tarihi net 
bilmiyorum, ramazanın 2'sinde. Ben İstanbul'a gidecektim. Arabayı akşam kardeşime verdim, benden küçük bir kardeşim var. Dedim sabahleyin sen gelip beni alacaksın, hava alanında... 
BAŞKAN - Hangisi, Sabri mi? 
KEMAL SARAÇ - Mücahit, evet Uçağa yetiştirmek üzere sabah erken namazım kıl, gel beni götür. İşte sahurdan sonra namaz laldı, arabayı çalıştırmış, araba bir İS santim yerinden hareket ederken patlama olmuştur. 
BAŞKAN - İçinde miydi o zaman çocuk kendisi? Çalıştırmış?.. 
KEMAL SARAÇ - İçindeydi... Evet evet... 
Sonra bana telefon açtı. Zaten Şemdinli İlçede herkes sesi duydu. Bir patlama oldu, ne olduğunu bilmiyorum, emniyete ben bildirdim. Emniyet hemen olay yerine gitti. 
BAŞKAN - Ne çeşitmiş bomba, öğrendiniz mi sonradan? 
KEMAL SARAÇ - Sadece emniyetten öğrendiğimiz bomba çeşidi, bir el 
bombasıymış. 
BAŞKAN - Bayraklı Döviz, şirketiniz İstanbul'da mı, burada da kuyumculuk yapıyor musunuz? 
KEMAL SARAÇ - Hayır. 
BAŞKAN - Döviz alıp satma işi var mı? 
KEMÂL SARAÇ - Var. Burada değil, İstanbul'da. 
BAŞKAN - Peki, daha önce sizden bir para isteme veya ne bileyim... Niye bu 
patlamayı yapmış olabilirler? 
KEMAL SARAÇ - Savın Bastanım, şimdi daha önce herhangi bir para isteme bende yoktu. Kimse benden of l fa filsn istememiştir. Y^'nız ben verel seçimlerde bağımsız olarak adav oldum, belediye başkanlığına adav oldum. O zaman bana tehdit telefonları geldi: ama, kimden geldi, telefon yok, numara yok, bilmiyorum İrimden geldi. 
BAŞKAN - Savcılık filan şikâyet etmediniz mi o zaman? 
KEMAL SARAÇ - Gittim, savcılığa da söyledim, emniyete de söyledim. 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Adav olma dive mi sizi tehdit ediyorlar? 
KEMAL SARAÇ - Tabiî. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Hangi partiden? 
KEMAL SARAÇ - Bağımsız olarak. Ondan sonra herhangi bir tehdit telefonu filan 
almadım, ta ki o patlama oldu. Patlamadan bir gün sonra, iki gün sonra evime bir telefon geldi, iste bu sana bir uyandır, ikinci sefer seni ailenle birlikte imha edeceğiz. Kimsiniz diye sordum. Onlar bana "biz gerillayız** dedi. 
BAŞKAN - Peki, bu bir uyandır deyince, o uvan sunu yaptın, bir daha vapma veya... 
KEMAL SARAÇ - Dedi biz seni çağırmışız, sen bizim yanımıza gelmemişsin. 
BAŞKAN - Yani o ne demek çağırdık yanımıza gelmedin? 
KEMAL SARAÇ - Seni çağırmışız yanımıza gelirsin diye, sen gelmemişsin. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Kim çağırmıştı sizi? 
KEMAL SARAÇ - İşte dedim, adam diyor ki ben gerillayım. Biz seni çağırmışız... 
BAŞKAN-Örgüt... 
KEMAL SARAÇ — Örgüt. Biz seni çağırdık sen bizim yanımıza gelmedin. Ben de hiç kimse beni çağırmamış dedim. 
BAŞKAN - Çağırma demek, yani, böyle bir yardım isterse yardım etmedin veya ne bileyim bize katılmadın, bize destek olmuyorsun manasına mı? 
AHMET SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Ne sayarsan artık. 
KEMAL SARAÇ - Onu kesinlikle şey olarak... Doğrusu bana söylenen laflann 
dışından çıkmıyorum. Söylediği sözler budur, bunun dışında bir şey söylememiştir. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Peki, konuşurken aksan nasıldı; yani, sizin yörenin 
aksam mıydı? 
KEMAL SARAÇ - Şive hayır, buranın değil. Şive, Bitlis, Diyarbakır, Siirt şivesine 
benziyor, ^ani, bizim buranın lehçesi değildir. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Anladım da, yani, bu bölgenin insanı mı, yoksa daha... 
KEMAL SARAÇ - Hayır bu bölgenin değil. 
METİN KAŞDCOĞLU (Düzce) - Kürt yani?.. 
KEMAL SARAÇ - Kurttur evet Külttür. Kürtçe konuşuyor, Türkçe konuşmuyor ki. 
Lehçesi bizim buranın lehçesi değil. Şimdi bizim Kürtçede bayağı lehçeler vardır. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Anlarsınız. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Doğrudur. 
KEMAL SARAÇ - Ben o lehçelerin hepsini de biliyorum. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Bingöl'ünü ayn sizinki ayn, Elazığ'ınki ayn, değişir. 
KEMAL SARAÇ - Tabiî. Ama, mesela Elazığ'da, Tunceli'de onlar Zaza da var. Bu 
Zaza da değil, bu resmen Kürtçe bir lehçe. 
AHMET SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Kardeşiniz yaralanmış mıydı? 
KEMAL SARAÇ - Hayır yaralı değü. 
AHMET SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Arabanın neresinde patlamıştı? 
KEMAL SARAÇ - Arabanın ön kısmında lastiğine bağlamışlardı, şanzımanı 
denilmişti. 
AHMET SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Dışına yani koymuşlar? 
KEMAL SARAÇ - İçinde, yani altında. Arabanın alandaki tam şanzımanın yanındaki lastiğe bağlanmış. Araba hareket edince pimi çekiyor ve şekilde patlıyor. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Tekerleğe bağlamışlar. 
BAŞKAN - Sizden bir de şunu öğrenelim: Bu bölgede ekonomik durumu biraz daha iyi olanlardan örgüt diyor ki, madem bu bölgede yaşıyorsun, sen bize işte şu kadar para vereceksin. O makbuz kesme tabir edilen filan bir şeyler var. Sizin hem İstanbul'da hem burada da böyle bir... Normal bura yöre insanına göre ekonomik durumunuz iyi, öyle anlaşılıyor. 
KEMAL SARAÇ - İyidir şükür Allah'a. 
BAŞKAN - Peki, böyle daha önce işte bir makbuz kesme veya... 
KEMAL SARAÇ - Hiç rastlamadım Sayın Başkamın. 
BAŞKAN - Hiç talep etmediler mi? 
KEMAL SARAÇ - Hiç benden talep etmediler. 
BAŞKAN - Kardeşlerinizden filan? 
KEMAL S ARAÇ - Hiçbir zaman bizden talep edilmemiş. 
BAŞKAN - Başka söz?.. 
AHMET SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Koruculuk filan var mı? 
KEMAL SARAÇ - Ben kendim hayır. 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Ailede var mı? 
KEMAL SARAÇ - Bizim aşiret çoğu korucu. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Ne aşireti? 
KEMAL S ARAÇ - Herki. 
BAŞKAN-Metin Bey... 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - 9 Kasım olaylarıyla ilgili bilginiz var mı Umut 
Kitap evine atılan bombayla? 
KEMAL SARAÇ - Ben burada değildim, ben İstanbul'daydım efendim. 
Yani, duyumlarla söylemek hiçbir şeyi şey etmez. 
BAŞKAN - Başka?.. Sizin bize ayrıca söylemek istediğiniz bir şey var mı? Yani, bu olayların aydınlanması adına, bizim aklımıza gelmeyen sorular da olabilir?.. 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Veyahut da Komisyonun dikkatini çekebileceğin bir 
nokta? 
KEMAL SARAÇ - Şimdi, Komisyonun dikkatini çekebilecek bilmiyorum nasıl 
söyleyeyim. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Emniyet güçlerinin buradaki şeyleri, halkla 
ilişkileri?.. 
KEMAL SARAÇ - Halkla ilişkileri desem hoş değil, o kadar parlak görmüyorum, 
hatta geçen hafta bunu bizzat Başbakana bile ifade ettim. Ben Ankara'ya da gittim, Başbakanla da görüştüm, bunu ifade ettim. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Açar mısınız bunu? 
KEMAL SARAÇ - Çünkü, insanlar hoşgörüyle birbirine yanaşırlar. Buradan 
Yüksekova'ya gidene kadar bir insan S yerde aranıyorsa, arabadan indiriliyorsa, arabanın bagajım aç, şunu yap, bunu yap, herkes bıkıyor. İnsanlar bu tür şeylerden bayağı nefret ediyorlar. 
BAŞKAN - Tabiî, o bir sıkıntı, ama, bir de o şekilde de tedbir alınmazsa da bu sefer de çok nadir de olsa bir olay da oluyor. 
KEMAL SARAÇ -Sayın Başkan doğrudur, ben ona katılıyorum; yani, güvenlik 
güçlerinin zaten görevi budur, ama, 2 kilometrede birbirine görünün bir yerde acaba bu arabaya ne konulmuş veya bu insan nereden geldi? 2 kilometre mesafede, en fâzla 3 kilometre arada mesafe var, oradan geçiyorsun aranıyorsun, üst tam sonuna kadar aranıyor ve öbür noktaya geçince aynı arama yapılıyor. Bunlar hoş değildir. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Başka bir olumsuzluk var mı; araç aramalarının dışında?
KEMAL SARAÇ - Yok. Bazı yerlerde mesela kayıtlar yapılıyor. Sanki insanın aklına şu geliyor: Ben başka bir devlete mi geçiyorum? 
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Nasıl kayıtlar? 
KEMAL SARAÇ - Yani, şimdi aracınla buradan bir yere, Hakkâri'ye gidersen 
durdurulursun, durdurulduğun yerde ehliyet ruhsat alınıyor, kimlikler toplanıyor, bunların hepsini götürüp içeride kayıt yapılıyor ve o şekilde geçiyorsun. 
METİN KAŞIKOĞLU (Düzce) - Onlar GBT'ye giriyordur ama yahu? 
KEMAL SARAÇ— Hayır GBT değil. 
BAŞKAN - İlçeden ile giderken?.. 
KEMAL SARAÇ - İlçeden ile giderken veyahut bu ilden Van'a giderken bu tür 
olaylarla karşılaşıyoruz. Çok da hoş olmuyor. 
BAŞKAN - Yani, güvenlik adına bunlar yapılıyor; ama, bu sefer de insanlara biraz ıstırap veriyor. 
KEMAL SARAÇ - İnsanları bayağı tiksindiriyorlar. 
BAŞKAN - Başka soru?.. 
KEMAL SARAÇ - Konuşursan insanın onurunu zedeleyecek şekilde ifadeler 
kullanılıyor. Hiç konuşma hakkın yok. Halbuki, insanların konuşma hakkı olması lazım. İnsan kendi ülkesinde özgür olması lazım. Ama, bir uzmana komutanım demediğin zaman... 
ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova) - Yani, karşılığı biraz hırpalanıyorsun... 
KEMAL SARAÇ - Tabiî. Bu tür şeyler var." 
Biçiminde beyanda bulunmuşlardır. 
Olayla ilgili bomba bügisi olarak; 
Şemdinli Emniyet Müdürlüğünün Olaya İlişkin 07.10.2005 günlü olay tutanağında; Markası ve menşei belli olmayan el bombasının tuzaklanmak suretiyle patlaüldığı, Şemdinli Emniyet Müdürlüğü 07.10.200S gün ve 4 sayılı Vukuat Raporunun altında el yazısı ile " Rus tipi parça ve basınç tesirli el bombası" ibaresinin yer aldığı gözlenmiştir. Jandarma Genel Komutanlığı Van Bölge Kriminal Laboratuar Amirliğinin 05.12.2005 
gün ve HRK : 3760-3384-05/3681 Evrak kayıt numarası ve 2005/148 uzmanlık numaralı Expertiz Raporunda "... Laboratuarımıza gönderilen delillerden el bombası gövde parçaları, el bombasına ait tapa parçaları, emniyet pimi ve halkasının B.D.T ülkeleri ile eski S.S.C.B ve eski Varşova Paktı ülkelerince askeri maksatla fabrikasyon olarak üretilen, menşei tespit edilemeyen F-l model savunma tipi el bombası ile UZGRM (UZRUM) serisi tapaya ait patlama sonrası arta kalan parçalar olduğu, F-l model savunma tipi el bombalarının TSK envaterinde yer almadığı ancak terör örgütlerince sıkça kullanıldığı" belirtilmiştir. 
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 17.03.2006 gün ve B.05.1.EGM.0.34.06.01( 
132/1107)06-972-52547 sayılı bilgi notu yazısında; "07.10.2005 tarih ve saat:05:00 sıralarında Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, Fatma Çakır cad, No:32 önünde park halinde duran Kemal SARAÇ' a ait 34 DM 5913 plaka sayılı Hyundai Starex marka aracın alt kısmına araç hareket ettiğinde patlayacak şekilde Fİ model Rus yapısı el bombası konulmuş, yangın etkisi içinde el bombasının yanına benzin dolu plastik bidon yerleştirilerek aracın hareketi ile patlaması sağlanmıştır. Olay yerinde yapılan araştırmada; Siyah renkli poşet parçalan, Metal parçalan, çok miktarda döküm parçalan, metal halka ve buna bağlı metal çubuk, gri renkli plastik bidon parçalan, patlama merkezinde alınan toprak numuneleri ve 2,5 litrelik pet şişe ele geçirilmiş. Van Bölge Kriminal laboratuanna gönderilen metal parçalarının F-I model savunma tipi el bombasının tapa ve gövdesine ait parçalar olduğu ve TNT ihtiva eden 
patlayıcı madde artığına rastlandığı tespit edilmiştir." Bilgisi verilmiştir. 
Sonuç: Belirtilen eylemin; işleniş biçimi, eylemin hedef aldığı şahısların örgüte 
müzahir olduklarına ilişkin kaydın bulunmaması, ilgili kişilerin ifade ve beyanları, örgütün bölgede sözde vergilendirme adı altında halktan haraç toplaması, bu haracı vermeyenleri eşya ve mauna zarar verecek şekilde korkutma amacıyla bombalı eylem yapma stratejisine uyması nedeniyle, PKK terör örgütü tarafından yapılabileceği değerlendirilmektedir. 

14. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder