24 Şubat 2019 Pazar

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 5

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 5



6. İLK KEŞFE KADAR GEÇEN SÜREDE YAŞANANLAR: 

Araç başında yaşanan ve ayrıntıları yukarıda verilen olaylardan sonra güvenlik 
güçlerinin olay mahallinden ayrılması ile, ilk keşfin yapılmaya başlandığı dönem arasında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak; 
Şemdinli Kaymakamı M.Cihad FESLİHAN olaylara ilişkin değerlendirme 
raporunda; "...Kalabalığın saldırısına maruz kalan emniyet güçleri olay bölgesinden uzaklaşıp; Hükümet Konağı, İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binası çevresinin güvenliğini sağlamaya çalışmışlardır. Hükümet Konağı karşısındaki yol ve askeri lojman bölgeleri ile İlçe Jandarma Komutanlığı hizmet binası civarında jandarma kuvvetleri konuşlanmış, Kaymakam lojmanı ve askeri lojman bölgesi de askeri birliklerce koruma altında tutulmuştur. 

Sonrasında kalabalığın sloganlar atarak Hükümet Konağı ve çevresine yaklaşmaları ve taşlamalarıyla, emniyet güçleri havaya ateş açarak karşılık vermiş ve kalabalık geri püskürtülmüştür. Bu saldırı ve taşlamalar sonucu Hükümet Konağı önünde asılı bulunan Türk Bayrağı, bayrağın ipinin kopması sonucu yere düşmüş ve bayrak yerden alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirilmiştir. Ayrıca kalabalığın saldırısı sonucu Hükümet Konağı, ilçe Emniyet Müdürlüğü ve lojmanları ile Hükümet Konağı önündeki polis kontrol noktası ve çevresindeki araçlarda maddi hasarlar oluşmuştur.Ger i püskürtülen kalabalık grup ilçe merkezine yönelmiş ve içlerinden sayıca fazla olan bir grup da ilçe girişindeki polis kontrol noktasına saldırmaya başlamışlardır ve bu konuda polis kontrol noktasındaki görevliler ilçe Emniyet Müdürlüğüne bilgi vermiştir. 

Saldırıyı geri püskürtmek amacıyla polis kontrol noktasından havaya ateş açılarak topluluk dağıtılmaya çalışılmıştır. Aynı gün saat 15:30 sularında İl Valisi ve beraberindeki heyetin helikopterle Taktik Jandarma Sınır Alay Komutanlığına gelmesiyle Vali başkanlığında kriz merkezi kurulmuş ve durum değerlendirmesi yapılmıştır. 

Emniyet ve Jandarma kuvvetlerinin takviye edilmesine, toplumun ileri gelenleriyle görüşülmesine, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının 30.AK.933 plakalı aracın incelemesini yapabilmesi için gerekli şartların oluşturulmasına karar verilmiştir. 

Akabinde saat 16:00 sularında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu aracın incelemesini yapmaya başlamıştır. İncelemeyi izleyen kalabalığın arasından silah seslerinin gelmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcısının incelemesi yarım kalmıştır. Ateş açılması sonucu kalabalığın arasında bulunan Ali YILMAZ isimli şahıs ağır şekilde yaralanmış ve dört kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştır..." Şemdinli Kaymakamı M.Cihad FESLİHAN ifadesinde bu konuyla ilgili olarak; "...9 Kasım olaylarının patlak vermesinden hemen sonra vali beyi aradım, ancak cep telefonuna ulaşılamıyordû. Daha sonra yaklaşık 12:00-12:30 arasındaki zaman diliminde ulaşarak olaylar hakkında vali beye bilgi arz ettim. Takviye kuvvet istedim. Muhtemelen vali beyin olaydan haberi olmuş olacak ki bana "Tugaydayım kuvvet planlaması yapıyoruz." 

Dedi. Sayın vali, ilçemize 15:30 civarında ilçemize helikopterle intikal etti. Taktik Alayda durum değerlendirilmesi yapıldı, toplum önderleri ile görüşme teklifi valimizden geldi. O gün sayın vali Alayda gelişmeleri takip etti. Ertesi gün emniyette vatandaşlarla toplantı yaptı... " 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Hastanede yaklaşık bir saat 
kaldıktan sonra tekrar çarşıya geldim. Halk kalabalık bir şekilde bekliyordu. Halka tekrar çağrı yaptım ve sakin olmalarını istedim. Bu arada olay mahallinde bölgeye Belediye Başkanları ve Milletvekili Esat CANAN ında olduğunu gördüm. Onlarda halkı sakinleştirme konusunda bana yardımcı oldular..." 

Yüksekova Belediye Başkam Salih YILDIZ; "...Burada mevcut belgeler ile bu 
olaylarla ilgili önemli belgelerin Doğan ERBAŞ. Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ adlı şahısların ellerinde bulunduğunu duydum, bu şahıslarla görüşmenin yaralı olacağını düşünüyorum... " 

Şemdinli Nüfus Müdürü Cahit PARLA; "... ilçe Yazı İşleri Müdürü ile birlikte 9 
Kasım günü saat: 14.30.15.00 arasında eve gittik. Bizim lojmanlarımız ile Adalet Bakanlığı lojmanları yan yanadır. Eve geldiğimizden itibaren 10-15 dakika içerisinde Kaymakam bey beni arayarak C.Savcısına telefon irtibatı ile ulaşamadıklarını. C.Savcısı ile temas kurmamızı hemen Emniyet Müdürlüğüne gelmesi gerektiğini söylemememizi istedi. Biz Yazı İşleri Müdürü ile birlikte C.Savcısının evine gittik. Müdür bey apartmanın aşağısında bekledi. Ben 
yukarıya çıktım. C.Savcısı o anda evde idi. Kaymakam bey in mesajını kendisine ilettim. Ben kendisini kapı önünde bekledim. Birlikte aşağıya indik. Orada küçük bir değerlendirme yaptık. Resmi araçla gitmenin o anki tansiyona göre sıkıntılı olabileceğini değerlendirerek üçümüz yürüyerek Emniyet Müdürlüğüne geldik." 
Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Cumhuriyet Savcısının saat: 16.00 yada 16.30 şıralarında keşfe gelmesine kadar gelen sürede arabanın bagajında yer alan silah ve mühimmat dışında siyah bir çanta ve bazı evraklar kalabalıktaki bazı şahıslar tarafından alınarak teşhir edildi. Bu sürede evrakların bir bölümünün vatandaşların eline geçmiş olması muhtemeldir..." 
Esnaf Abdülcebar ÖPENGİN; "...Bir ara arabanım ön kaputuna bir harita koyarak orada bulunan bir kameramana çekim yaptırdılar. Ancak kameranın hangi televizyon kuruluşuna ait olduğunu bilmiyorum... " 
Halktan Kadir ÖZCENER; "...Daha sonra keşif yapılacağı söylendi. Halkta keşif 
yapılmasını istiyordu. Hakkari Milletvekili Esat CANAN yöre Belediye Başkanları, Avukatlar Vali bey ile görüşmek üzere hastaneden ayrıldılar. Döndüklerinde aracın bulunduğu mahalde halka keşif yapılacağı ve olay mahalinin boşaltılması gerektiğini milletvekili söyledi. Halk olay mahallinden 60-70 metre kadar uzaklaştırıldı. Savcı bey beklendi... Aracın bagajında bulunan silah, evrak, dosya, harita vb. malzemelerin kontrolsüz dönemde alınıp alınmadığı, 
çeşitli şekillerde çoğaltılıp, çoğaltılmadığı konusunda herhangi bir bilgim yoktur. Basında gördüğüm üzeri naylonla kaplanmış haritayı her iki keşifte de görmedim. " Avukat Mehmet EKİCİ; "...Ben büromdan Hakkari Milletvekili Esat CANAN ı arayarak durumu anlattım. Bir an önce ilçeye gelmesini söyledim. Nitekim iki saat kadar sonra Esat bey ve 11 Avukat arkadaş Yüksekova dan ilçeye geldiler. Olay mahallinde buluştuk. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Araca kimsenin dokunmamasını, durum tespiti yapılacağını vatandaşa anlattıktan sonra kaymakam beyle görüşmek üzere Emniyete gittik 
Savcı beyde oradaydı. Keşfin yapılması konusunda fikir birliğine vardık. Avukatlar, Esat bey ve Savcı bey birlikte aracın başına giderek keşfe başlanıldı... " Avukat Sedat TÖRE; "...Bu sırada Kaymakam bey ve Emniyet Müdürü aracın 
üstünden inerek hızla kalabalığın içerisine karışıp kayboldular. Bizde araç üzerinde bulunan meslektaşımız avukat Mehmet EKİCİ yi o kalabalıktan çıkarmaya çalıştık Daha sonra biz aracın olduğu yerden 15-20 metre uzaklaştık. Tekrar ortalık biraz sakinleşene kadar bekleyip araca doğru yöneldik ve aracı tahrip edenlere sakin olmalarını, iddiaları doğru ise hemen Savcı bey i getirip keşif yaptırmamız gerektiğini, dolayısı ile delillerin kaybolmaması için 
aracı kimsenin yaklaşmaması yönünde telkinlerde bulunduk. Bu sırada aracın bagajı açılmış ve olay yerinde bulunan bazı kişilerce bagajda bulunan bir çantadan dosyaların çıkartılıp bize gösterildiğini "bakın bunlar hepsi resmi belgeler, bunların üçü birlikte idiler ve birbirlerinden haberdarlar" diye seslendi. Bizde bunlara bu eşyaları dokunmamaları gerektiğini, bagaja koymalarını söyledik. Bu sırada bizde C. Savcısına ulaşmaya çalışıyorduk. Fakat ulaşamadık Bunun üzerine etrafta bulunan ilçenin tanınmış ileri gelen şahıslarına araca sahip çıkmaları gerektiğini, kimseyi yaklaştırmama larını söyledik Daha sonra Hakkari 
milletvekili Esat CANAN. Mehmet beyi arayarak olayların çıktığını durum hakkında kendisine bilgi vermesini istedi. Mehmet bey de durumun karışık olduğunu, halfan iddialarına göre Emniyet güçlerince bir işyerinin bombalı saldırıda bulunduğunu söylediler ve hemen Şemdinli ye gelmesini istedi. Bizde Mehmet bey ile Abdurrezzak bey Mehmet bey in bürosuna bir durum değerlendirmesi için gittik Avukat Mehmet EKİCİ nin bürosunda durum 
değerlendirmesi yaparken bazı küçük patlama sesleri duyduk Camdan baktığımızda bazı kişilerin hükümet konağına doğru yöneldiğini ve Polisin de göz yaşartıcı bomba attığını gördük Bu durumdan yarım saat sonra Hakkari Milletvekili Esat CANAN da Şemdinli ye geldi. Biz Esat CANAN bey 'ide yanımıza alarak aracın etrafinı korumak amacı ile çevrelemiş kişilerin bu durumlarını korumalarım ve savcılığa gidip savcı bey'i getireceğimizi söyledikten 
sonra o sırada ilçenin mülki Amirlerinin toplantı halinde oldukları, ilçe Emniyet Amirliğine geldik Hakkari milletvekili Esat CANAN Emniyet Müdürlüğün üst katında yapılmakta olan toplantı odasına geçti ve yaklaşık bir saat burada kaldı. Milletvekili Esat CANAN aşağı kata indiğinde bize "savcı bey ile görüştüğünü, olay mahallindeki halkı uzaklaştırmamız halinde savcı bey in keşif için geleceğini" bize söyledi. Milletvekili Esat CANAN ile birlikte olay mahalline gittik Esat CANAN burada balkona çıkarak halka sağ duyulu ve soğukkanlı olmaları gerektiğini hitap etti ve C.Savcısımn keşif yapmak için olay yerine geleceğini 
söyledi. Yaklaşık bir saat bekledikten sonra savcı bey ve yanındaki heyet keşif yapmak için olay yerine geldi...30 AK 933 plakalı araçta bulanan ve yukarıda Esat CANAN in geçici olarak teslim aldığı ve halen adli emanette bulunan dosyadan adı geçen milletvekilinin bir örnek aldığını ifademin sonunda bildirmek isterim." 

Esnaf Mehmet Reşit KAYA; "...Mehmet Zahir KORKMAZ hastaneye götürüldüğü 
için halk hastaneye doğru harekete geçti. Ben aracın yanında kaldım. Hastaneye gitmedim. Dolayısı ile Hükümet konağı ve diğer kamu binalarının taşlanmasına ilişkin bir şey görmedim. Bu arada kardeşim Harbi KAYA nın yaralandığını ve Yüksekova ya sevk edildiğini söylediler. Kardeşimin ne zaman ve nasıl yaralandığını görmedim ve duymadım. Kendisine sorduğumda da tam olarak neyle yaralandığını anlayamadığını söyledi. Bende sanırım saat: 13.00 gibi Yüksekova ya hareket ettim. Gidişim sırasında Polis noktasında Polisler 
duruyordu. Halktan kimseyi görmedim. Sanırım iki saat kadar sonra tekrar Şemdinli ye döndüm. Benim bulunduğum süre içerisinde aracın bagajından hiç kimse hiç bir şey almadı. Televizyon çekimi yapıldığını da görmedim. Hava karardığında keşif için savcı bey milletvekili Esat CANAN ve avutalar olay mahalline geldiler. Halfa önceden 50-60 metre uzaklaştırmıştık Keşif sırasında bende keşif heyetine yakındım... " 

Halktan Zubeyir ASLAN; "...Kaymakam bey ve Emniyet Müdürü oradan ayrıldılar. Savcı bey in keşfe gelmesine kadar vatandaşı sakinleştirmek için pek çok vatandaş gibi bende gayret sarf ettim. Savcı bey hava kararmak üzere iken keşif mahalline geldi..." 

DTP Genel Merkez Yöneticilerinden Av.Doğan ERBAŞ; "...Çalışmalarımızı 
12.11.2005 günü itibari ile tamamladık Yarın Ankara iline döneceğiz. Yaptığımız 
çalışmaların neticesinde bir rapor hazırlayarak kamuoyunun ve ilgili resmi çevrelerin dikkatine sunacağız. Raporumuzu henüz tamamlayamadığımız için şu an itibari ile tarafınıza olaylar ile ilgili bilgi ve belge verebilecek durumda değiliz. Önümüzdeki birkaç gün içinde tamamlayabileceğimiz raporumuzu talep halinde sunabileceğimizi ifade etmek isterim. " 

Demek suretiyle konuya açıklık getirmektedirler. 

Tüm bu beyanlar bir arada değerlendirildiğinde, bomba patlaması olayından sonra yaklaşık bir saat kadar aracın bulunduğu bölgede kargaşa yaşandığı, tüm güvenlik güçlerinin bu süre sonunda (yaklaşık saat 13:00) olay mahallini terk ederek kendi resmi binalarına çekildikleri ve korunmaya yönelik tedbirler aldıkları, C.Savcısının ilk keşfinin yapılmaya başlandığı yaklaşık saat 16:00'ya kadar 30 AK 933 plakalı araç, içindeki silah, mühimmat ve belgelerin grubun elinde kaldığı, grup içinden bazı kişilerin ki bunlar muhtemelen grubu 
yönlendirme ve sevk etme gücüne sahip kimseler olmalıdır, araçtaki belgeleri fotokopi ile çoğalttıkları, fotokopi ile çoğaltılamayacak bir askeri haritayı kaybettikleri, ayrıca astsubaylara ait olduğu bilinen ajandaları aldıkları, araçtan alınarak çoğaltılan bilgi ve belgelerin bazı basın-yayın orgarlanna da verildiği, ertesi gün de (10.11.2005) ilçeye gelen Demokratik Toplum Partisi merkez yöneticileri Doğan ERBAŞ, Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ'a da verildiği, bu kişilerin belgelere sahip olduklarım görüşmelerimiz sırasmda Müfettişliğimize de ifade ettikleri, 

Bu dönemde saat 15:30 civarında Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ, Hakkari İl 
Jandarma Komutanı Erhan KUBAT ve İl Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE'nin helikopterle Şemdinli'deki Taktik Alaya intikal ettikleri, Yüksekova ilçesinde bulunan CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN'in ve Yüksekova'dan çok sayıda avukatın da Şemdinli'ye geldiği, başta Hükümet Konağı olmak üzere (emniyet birimleri ve hastane hariç) tüm kamu binalanndaki memurların ayrıldıkları, bu nedenle C.Savası Harun AYIK'in da makamında bulunmadığı, kendisine telefonla ulaşılamaması üzerine ilçe Kaymakamının girişimleri sonucu lojmanında ulaşıldığı ve Emniyet Müdürlüğüne gelmesinin sağlandığı, Şemdinli Emniyet Müdürlüğünde bir değerlendirme toplantısı yapıldığı, bu sırada CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN, belediye başkanları ve bazı avukatların da ilçe emniyet müdürlüğüne giderek yetkililerle görüştüğü ve C.Savcısının keşif yapması konusunda mutabık kaldıkları, halkı sakinleştirme konusunda yetkililerin bu kişilerden yardım talep ettiği, Anlaşılmaktadır. 


6. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder