14 Şubat 2019 Perşembe

Musevilerin Dokuz Işık Bayramının bilinmeyenleri.,

Musevilerin Dokuz Işık Bayramının bilinmeyenleri.,


Museviler; bu yıl, 2 Aralık gün batımından sonra başlayıp 10 aralık 2018 tarihine kadar süren; zaman diliminde " HANUKA " ışıklar bayramı 
dediğimiz, bayramı kutlayacaklar.

03.12.2018.,

Museviler; bu yıl, 2 aralık gün batımından sonra başlayıp 10 aralık 2018 tarihine kadar süren; zaman diliminde "HANUKA" ışıklar bayramı dediğimiz, bayramı kutlayacaklar. Hanuka Bayramı; İbrani takvimine göre; "KİSLEV" ayının 25’inde başlar; 8 gün sürer. Işıklar ve tanrıya yeniden adanma (bedensel ve ruhsal arınma / bilinçsel de denebilir) bayramı olarak kutlanır. Günümüz takvimine göre; her yıl değişik tarihlerde kutlanan bu bayramın; İbrani inanç düşünüsünde Nuh peygamberin çocuklarına kadar dayandırılır.

Işıklar bayramınız kutlu olsun anlamında ‘’HAG SAMEAH‘’ diyor; bayramlarını; insanlığın gelişimsel sürecine; adamalarını ve aydınlık yarınlara taşımalarını diliyorum.

Bu konuları değerlendirirken bayramları; sorgulanmayan kutsanmış günlerden çok; içeriğini ve hangi anlamlandırmaları kapsadığına bakmak gerekir.

TARİHSEL KÖKENİ

Musevi kardeşlerimiz; Hanuka kutlamasını kök tarihlerine dayandırılan; Nuh Peygamberin çocuklarının genetik ve kültürel mirası ile ilişkilendirir. Bu ilişkiyi kısaca şöyle özetleyebiliriz.

Avraam (Hz. İbrahim ) ve Yahudiler; Nuh peygamberin oğlu Şem’den , Yunanlılar da; diğer oğlu Yefet’ten gelir. Nuh’un üçüncü oğlu sam; babalarını çıplak olarak görür; kardeşlerine durumu bildirir. Şem ve Yefet; babalarını çıplaklığını örtmeye çalışır.

Buradaki çıplaklığı; bilgi yetersizliğinden kaynaklanan; karanlıkta kalma hali olarak yorumlayabiliriz. Çünkü; tufan sonrası; Nuh peygambere gönderilen; kuzguncuğun (güvercin ) ağzı ile getirdiği; ölümsüzlüğü simgeleyen ağacın meyvesi olan zeytini; tanrı ile insanın barışmasını değil; Tanrının; İnsanın bilgisizliğinden kaynaklanan; erdemsiz ve kusurlu yaşamını affetmesini simgeler. Bu yüzden her zaman bağışlayıcı ve af edici tanrıya şükür duaları yaparız.

Hanuka; felsefe dilinde; aydınlık ve karanlığın bir biri ile olan savaşını anlatır. İnsanlığın gelişimsel sürecine önemli katkıları olan ve yön veren iki önemli mitolojik ve kültürel yapı olan Helenizm ve Juadizm’in; aslında bir birleri ile olan düşünü savaşımıdır. Bu savaşım; Nuh peygamberin çocukları ile başlar; Büyük İskender’in; Helen imparatorluğu kurduğu doğu seferi ile devam eder. Büyük İskender’in ölümünden sonra komutanlarından biri olan; selevkos’lar da bu savaşımı sürdürür. Sonunda Antiochos; Yahudilerin Tora’yı öğrenmelerini yasaklarlar. Bunu yapmalarının ana amacı; Yahudilerin Tora’yı unutması; ve bunun sonucunda Judaizm’in düşünü egemenliğini kayıp ettirme isteğidir. Çünkü; tanrı anlayışı kavrayışında her iki düşünü arasında çok büyük bir teoloji farklılığı vardır.

Tora’da insan aklının alamayacağı şeyler , Tanrı inancı ile kabul edilir ve uygulanır.Tanrının isteği söz konusu olunca ; mantık aranmaz .Helenistik felsefede ise ; sınırları tanımlamak için ; yalnızca aklı ve mantığı kullanan insan merkezli bir yaşam biçimidir. Bu yüzden İsrailoğulları , tanrının insanı yaratığına inanır ; Helenistik görüşe göre ise; tanrıyı yaratan insan anlayışıdır. Bu iki düşüncenin ortak savaşımından ; yeni bir inanış olan Hıristiyanlık doğar.

Bu; inanç kültürü savaşımı; Hıristiyanlığın doğuşundan sonrada sürmüş; Roma imparatorluğu döneminde; yeni Ahit ‘i (incil )  savunan ve kendisi de bir Yahudi olan, Hz. İsa; Yahudi din meclisi tarafından; teolojik olarak yargılanmış; eski Ahit’i değiştirdiği gerekçesi ile çarmıha gerilme cezası verilmiştir. Bu cezayı infaz etmek üzere dönemin  Roma imparatorluğu Yahudiye eyalet valisi olan Pontius Platus’a baskı kurarak  (26-36) yerine getirmesini sağlarlar.

Bu gelişmelerden sonra; her iki düşününün etkileşimi ile ortaya çıkan Hıristiyanlık; gelişimsel sürecini Judaizm’in etkileşimi ile; Ortodoksluk ve Katoliklik olarak sürdürmüş; 16 yy. da; Hıristiyanlık İnanç düşünüsü içinde yer alan Judaizmin karşısına yeni bir inanç düşünüşü anlayışını savunan; Martin Luther’le başlayan ve Jean Calvin ile devam eden Protestanlık ortaya çıkmıştır.

İnanç felsefesi anlamında; judaizmin düşünü anlayışı , hala bu savaşımını sürdürmektedir?

Bu yüzden, Museviler; karanlıktan (bilgi eksikliğinden); aydınlığa (bilgeliğe) ; giden yolculuğu,  onlara yol gösteren tanrının ışığı olan (nur)u “ışıklar bayramı” olarak kutlarlar.

     HANUKİYA NEREYE KONUR..?

Hanukiya ; evin iki yerine konabilir. Birincisi ; eve girerken ; girişin hemen sol kısmına yerleştirilir. Böylece ; kişi kapıdan geçerken ; sağında Mezuza(Bk.resim 2 ve açıklama  ) solunda Hanukiya bulunur. Bunun inanç kültüründeki anlamı ; evimi ve ailemi koruyan dualarım ve erdemli bir yaşamın yol göstericisi olan ışıklarım (tanrıya ulaşımın aydınlık yolu olan nur da denebilir )beni sürekli aydınlatsın anlamını taşır.

Diğer bir yer ise evin sokağa veya caddeye bakan penceresine konur. Bunda amaç ; yoldan geçen her kesin bu hikmete( mucizeye) tanık olması ve bundan esenlenmesidir. Bu yöntem daha çok tercih edilir.

MUMLAR NE ZAMAN VE NASIL YAKILIR..?

Hanukiya ; şabat günü öncesi yakılmaz..! Onun dışında her gün yıldızlar gök yüzünde belirdikten sonra ; akşam yatana kadar yakılabilir.

Cuma , akşam üstü ; önce Hanuka yakılır ; sonra ; güneş batımında 20 dakika önce ; Şabat mumları yakılır. Cuma akşam üstü yakılan ; Hanukiya mumlarının veya yağlarının güneş battıktan sonra yarım saat daha yanacak şekilde ayarlanır.Cumartesi günü şabatçıkışında ; önce Avdala (şabatın bitişi  ve yeni haftanın karşılanması ) yapılır. Sonra Hanukiya yakılır.

Sonra aile ve akrabalar Hanukiya’nın etrafında toplanır. Önemsenen şükür duaları, methiyeler ve dilekler sırası ile okunur.Mumlar veya yağdanlıklar soldan ; sağa doğru yakılmaya başlanır.Böylece ; bir günlük yağın ; Hikmet olarak (mucize ) sekiz gün yanmasını anımsanır.Hanukiya bayramında genellikle zeytinyağı ile kızartılmış yemekler tercih edilir.

Vaad edilmiş topraklarda yaşayan Yahudiler , genellikle; korunmaklı bir kap içine zeytin yağı koyar ; zeytin yağının içine pamuk veya pamuktan yapılmış fitil yerleştirirler (bir yerde kandil ) ve sırayla he gün birini yakarlar.

Buyöntemi ; Hz. Adem’in ölümünden sonra ; ağzına dikilen ilk ağaç olan zeytin ağacı ile ilişkilendirirler. Bildiğiniz gibi ; Hz. Adem ; öldükten sonra ; Hebron vadisine gömülür.Hz. Ademin gömüldüğü yerde ‘’ zeytin, sedir ve servi ‘’ üç ağaç yeşerir. Zeytin ağacı ayni zamanda  ; Nuh tufanındaki kuzguncuğun (güvercinin ) ağzında getirdiği ; tanrının bağışlayıcı ve af edici meyvesidir. Dolayısı ile bu meyvenin ; yağını yakarak ; tanrısal erdemle arınıp  bir yerde ona ulaşmak yoludur. Oysa bu toprakların dışında yaşayan Museviler ; zeytinyağı kültürünü bilmedikleri için mum kullanırlar.

DİĞER İNANÇ KÜLTÜRLERİNDE BU KUTLAMA VAR MI?

Bu konuyu sorgulamadan önce; önce inanç ve inanç kültürü konusunda kısa bir açıklama yapmam gerekir.

İnanç; insanın kendi düşünü ve eylemi ile; koşulsuz ve engelsiz olarak tanrıya ulaşmak için gerçekleştirdiği yolculuktur.

İnanç kültürü ise; insanın gelişimsel süreci içinde edindiği ; sosyal kültürel ve inançsal kazanımlarını; bu yolculuk sırasında ; kullanma yöntemidir. Yani inanç bir iman yoludur. İnanç kültürüise ; bu yolculuk sırasında kullandığı gelenek ve göreneklerdir. İnanç sorgulanamaz ve değiştirilemez. Ama inanç kültürü ; bireyden ; bireye veya toplumdan topluma, edinilen kültürel birikimler ile değişiklik gösterebilir.?

Bu düşünme anlayışını temel alarak şimdi sorgulama yapalım.?

Neden 8 mum yakılır.? Sekiz rakamı neyi ifade eder?

İnanç kültürlerinde sekiz rakamı yedi kat gök yüzünün , bir devamı olarak tanrısal (kutsal ) mekanı temsil eder. Ayrıca sekiz cennet’in kapılarını ifade eder. Bu kapıların tamamı; insanın salih olma yolunda geçirdiği erdemli evrelerdir. İslami inanca göre; cennetin sekiz kapısı vardır. Her kes ; ulu yaratana karşı ; sorumluluk aldığı evrenin kapısından geçmelidir düşünüsü egemendir.

Hıristiyanlıkta da ; gök yüzünün tahtını sekiz melek taşır. Ayni inanç İslamiyet te de vardır.

Uzakdoğu inaç sitemi olan Budizm’de sekiz aşamalı bir inanç sistemi vardır. Bu sitem sekiz yapraklı Lotus çiçeği ile ifade edilir.

Ayni şekilde Tapınak şovaliyelerinde ; bu anlamı taşıyan sekiz aşamalı , bir inisiyasyon sistemi vardır.

Felsefe dilinde; erdemlerle donanan yetkin insan ; ilk yolcuğunun son aşaması 8. ci basamakta tamamlar.Yani yetkin insan olur.

Mevlevilikte ; sekizinci görevli ; Mahmut El Ensari’yi temsil eder .Kurbanları tekbirler ve keser. Gelen Lokmaları alır ve dağılımını adilce yapar. Yani yetkilendirilmiş yetkin ve güvenilir insandır.

Bu ve buna benzer uygulamalar ;bir çok inanç kültüründe yer alır. Makaleyi uzatmamak için şimdilik diğerlerine yer vermiyorum.

DOKUZUNCU IŞIK NEDİR.?

Matematikte ; dokuz sayısı , Tek haneli sayıların sonuncusudur. 
Bir bitişi anlatır.? Yani tamam olmayı. Sıfır rakamı ise Hiçliktir.

Eskiden ; göğün dokuz kat olduğu düşünülürdü.Bu düşünüye göre ; dünya ilk kat, üzerinde yedi yıldız katı ve onun üzerinde sabit duran yıldızların katı vardı. Eski Türk inançlarında ; da göğün yedi kat olduğu inancı hakimdi. Ayni inanç sitemi Meksikalılarda da vardı. Azteklerise ; yer yüzünün dokuz kat altı olduğuna inanırlardı.

Kim nasıl ; niçin inanırsa inansın ; İnsan oğlunun ; bu konudaki düşünüsü önsüz ve sonsuzdur.? İnsanın düşünceden eyleme geçmesini yasaklaya bilirsiniz ? Ama düşünmesini asla..!

Bu konuda ne demiş Yunus Emre…?

Ey yolcu!.. Bil ki bu dünya İki kapılı bir handır. Bu han içinde her davranış gizli bir İmtihandır. Gelip, geçenlere bir bak, kimisi Padişah kimisi Çobandır. Başka başka görünürler, ama hepsi aynı yola revandır. ( Yürüyen Giden bilinç - Yunus Emre )

Yolunuz Aydınlık ; Yolculuğunuz Engelsiz olsun.

Not 1 : Mezuza ; evin giriş kapısının sağ tarafına asılan ve elle yazılı olan bir nevi dua .  Dış yüzeyinde kutsal bir anlam taşıyan ’ ŞADAY ‘  yani ’ her şeye kadir ‘  kelimesi yer alır. ‘ŞADAY’ ayni zamanda ‘’ ŞOMER DLATOT YİŞRAEL ‘’ ‘’ İsrail Kapılarının koruyucusu ‘’ kelimelerinin baş harflerinden oluşur .) sol tarafında ;

Not 2 ; Her araştırmanın ; Eksiği , yanlışı veya yanılgıları vardır. Sizden gelecek katkı ve yorumlarla bir sonraki makalemi Zenginleştirecektir.

Jozef Naseh (Arkeolog)

Odatv.com

https://odatv.com/musevilerin-dokuz-isik-bayraminin-bilinmeyenleri-03121803.html

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder