24 Şubat 2019 Pazar

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 13

ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 13



2. JANDARMANIN İSTİHBARAT GÖREVİ VE POLİS BÖLGESİNDE İSTİHBARAT TOPLAMA YETKİSİ: 


a) Jandarma Genel Komutanlığının konuyla ilgili değerlendirmesi; 
Jandarma Teşkilatının istihbarat toplama yetkisi, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasına ve 2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkilen Kanununun Ek S nci maddesine dayanmaktadır. İstihbarat toplama yetkisi, esas olarak 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, Polis ve Jandarma, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlama üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu maksatla bilgi toplar, değerlendiriri, yetkili mercilere ve kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlanyla işbirliği 
yapar. Her ne kadar, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 7 nci maddesinin kapsamında "Polis" ifadesi geçmekte ise de, bu yetkinin sadece "Emniyet Teşkilatına" verildiği anlamına gemlemektedir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 25 nci maddesinde yer alan "Polis teşkilatı bulunmayan yerlerde il, ilçe ve bucak jandarma komutanlan ile jandarma karakol komutanlan bu kanunda yazılı vazifeleri yapar ve yetkileri kullanırlar." Şeklindeki hüküm, Jandarmanın, polis teşkilatı bulunmayan yerlerde 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda belirtilen yetkileri kullanabileceğini açık bir şekilde 
belirtmektedir. 
Nitekim 03.11.1983 tarihli ve 83/7362 sayılı Bakanlar Kurulu karan ile kabul edilen Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 24 ncü maddesinde, Jandarmanın emniyet ve asayişi sağlama ve kamu düzenini koruma amacıyla Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ve Polis Vazife ve Salahiyet Kanununda belirtilen gerekli her türlü güvenlik tedbirlerini almaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bu bağlamda, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 44, 46, 81, 84, 85 ve 202 nci maddelerinde istihbarat hizmetleri ve faaliyetleri ile ilgili hususlara da yer verilmiştir. Buna göre, Yönetmeliğin; 44 ncü maddesinde; "Jandarma İç Güvenlik birliklerinde; emniyet ve asayişle ilgili görev alan personelin resmi elbise ile görev yapmaları esastır. Ancak suç ve suçluların gizlice takibi, yakalanması ve istihbarat hizmetleri için gerek görüldüğünde İl Jandarma Alay Komutammn izni ile görevin icap ettirdiği değişik kıyafetlerle de hizmet yürütülebilir."46 nci madde d fıkrasında; d.Gerekli istihbarat faaliyetlerini yürütmek; elde edilen bilgileri değerlendirmek,yetkili mercilere ulaştırmak ve diğer istihbarat ve güvenlik kuruluşlanyla yakın işbirliği yapmak,şeklinde yürütür." 81 nci maddesinde; " Adli görevler; işlenmiş 
suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmayı ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmeyi kapsar. Bu esas çerçevesinde Jandarma; Suçlan aramak, herhangi bir ihbar ya da şikayet beklemeksizin, bütün istihbarat tekniklerinden yararlanarak, suçlan ve suçlulan ortaya çıkarmak," 84 ncü madde f fıkrasında; "İstihbarat teknikleri çerçevesinde yapılan çalışmalar ve ajan, muhbir ve mutemet olarak nitelenen kimselerden gizli haber elde edilmesiyle olur." 85 nci maddesinde; "İhbarcının kimliği saptanamayan, telefonla vb. tarzda yapılan ihbarlar; istihbarat tekniklerine göre değerlendirilir. 

Bu değerlendirme sonucu, güvenilir bir haber olarak kabul edileceği anlaşılırsa; gerekli işlemlere girişilir." 202 nci maddesinde; "Birlik komutanları ve kurum amirleri; birlik ve kurumlarım; personel, istihbarat, harekat - eğitim, lojistik konulan ile barış ve sefer görevlerini kanun ve nizamlara uygun olarak yürütüp, yürütmediklerini saptamak için denetler." Hükmü yer almaktadır. 
Ayrıca, 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet kanununun Ek 7 nci maddesinin de 
içinde yer aldığı, 16.06.1985 tarihli ve 3233 sayılı Kanunun genel gerekçesinde, "Ülkemizde genel kolluğun (umumi zabıtanın) görev ve yetkileri 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile belirlenmiştir." İfadesine yer verilmiştir. 5397 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile, 2803 ve 2559 sayılı Kanunlara eklenen hükümlerle, istihbarat toplama yetkisinde herhangi bir değişiklik meydana getirilmemiş, kolluk güçlerinin istihbarat faaliyetlerinde kullanılabileceği ilave yetkiler verilmiştir. Nitekim, 
5397 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile; 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 7 nci maddesinin (a) bendi ilişkin görevleri (emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlama, koruma ve kollama, kaçakçılığın men, takip ve tahkik etme, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri alma ve uygulama, ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapma görevlerini) yerine getirirken önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere; kendi sorumluluk alanında suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla iletişimi tespit 
edebilmesine, dinleyebilmesine, sinyal bilgilerini değerlendirebilmesine, kayda alabilmesine; yine, suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla; teknik araçlarla izleme yapabilmesine, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşlann bilgi ve belgelerinden yararlanabilmesine imkan sağlamıştır. 
5397 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun İçişleri 
Komisyonunda yapılan görüşmeleri sırasında da, Jandarma teşkilatının 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet kanununun Ek 7 nci maddesinin birinci fikrasına benzer bir hükmün, yorum ve farklı uygulamalara yer verilmemesi maksadıyla, 2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununa da konulmasına yönelik teklifine karşı, 2559 sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasından Jandarma Teşkilatının da yararlandığı belirtilerek böyle bir düzenleme yapılmasına gerek bulunmadığı ifade edilmiştir. 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 25 nci maddesinin (b) bendinin 2 numaralı alt bendindeki; "...2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun, ...bu Kanuna aykın hükümleri Jandarma Teşkilatı için uygulanmaz." Hükmü ile, 2559 Sayılı Kanunun sadece 2803 sayılı Kanuna aykın hükümlerinin Jandarma Teşkilatı için uygulanmayacağının öngörülmesi karşısında, 2559 sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasına karşılık gelecek ayn bir düzenleme öngörülmediğinden, Jandarma teşkilatının 2559 sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesinin 1 nci fikrasına dayanarak istihbarat faaliyetlerinde bulunabilme yetkisinde herhangi bir değişiklik meydana gelmemiştir. Öte yandan, 2559 sayılı 
Kanunun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasında, ülke seviyesinde istihbarat toplama yetkisi verilmiştir. Bu hükümde "ülke seviyesinde istihbarat faaliyetinde bulunur" denilmek suretiyle, istihbaratın doğası gereği sorumluluk alam sımrlaması yapılmamış ve istihbarat faaliyetinin bütünlüğü muhafaza edilmiştir. 
Bu konudaki tek sınırlama, 5397 sayılı Kanun ile, 2803 sayılı Kanuna eklenen Ek 5 nci maddede yer almaktadır. Buna göre jandarmanın, sadece kendi sorumluluk alanında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun casusluk suçlan hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının a,b ve c bentlerinde yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit edebilmesi, dinleyebilmesi, sinyal bilgileri değerlendirebilmesi, kayda alabilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu sınırlama; jandarmanın, önleyici nitelikteki iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, kayda alınması yetkisini, sadece kendi sorumluluk alanında gerçekleşmesi muhtemel suçların önlenmesi amacıyla kullanabileceğine yöneliktir. Dolayısıyla ülke seviyesinde istihbarat faaliyetinde bulunma yetkisi de dahil olmak üzere, iletişimin tespiti, 
dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, kayda alınması faaliyetinin gerçekleştirildiği yer ve faaliyete konu kişi ve kişilerin ikamet ettiği veya görüşmeyi yaptığı yer konusunda herhangi bir sınırlama söz konusu değildir. 
Bir başka deyişle, söz konusu sınırlama, Jandarmanın ilgili kişinin sadece kendi sorumluluk alanında gerçekleştirdiği iletişimi dinleyebileceği veya iletişimi dinlenen kişinin polis sorumluluk alanına geçmesi halinde, dinleyemeyeceği yahut sadece Jandarma sorumluluk alanında ikamet eden kişilerin iletişimini 
dinleyebileceği anlamını taşımamaktadır. Bununla birlikte, bu sınırlama, sadece suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla yapılacak iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, kayda alınması için geçerli olup, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 nci maddesi kapsamında yapılan adli nitelikli iletişimin tespiti ve dinlenmesinde ise böyle bir sınırlama bulunmamaktadır. 

Adli nitelikli iletişimin tespiti ve dinlenmesinde kural, suç hangi kolluk biriminin 
sorumluluk alanında gerçekleşmiş ise, onun soruşturma işlemlerini yürütmesidir. Ancak, Cumhuriyet Savcısının, bu durumun aksini her zaman emredebilme yetkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda, Cumhuriyet Savcısının görevlendirmesi üzerine, emniyet birimlerinin jandarma sorumluluk sahasında, jandarma birimlerinin emniyet sorumluluk sahasında suç ve suç failleri ile ilgili işlemler gerçekleştirdiklerine ilişkin birçok örnek bulunmaktadır. Bunun yanında, 
organize suç örgütleri ile terör örgütlerinin gerçekleştirdiği eylemlerin bireysel olarak ele alınması, ilgili suç örgütü ile mücadelede başarıyı olumsuz olarak etkileyeceğinden, bir bütün olarak ele alınarak mücadele edilmesi gerekliliği açıktır.Bu nedenle istihbarat faaliyetlerinde de bölge veya sorumluluk alanı şeklinde kesin bir sınırlama yapılması mümkün değildir. 

Sonuç olarak Jandarmanın 2559 Sayılı Kanunun Ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasına ve 2803 Sayılı Kanunun Ek 5 nci maddesine dayanarak ülke seviyesinde istihbarat toplama yetkisi bulunmaktadır. 

İç güvenlik istihbaratı, sorumluluk bölgesi esasına göre yürütülür. Her istihbarat 
birimi, kuruluşunda bulunduğu komutanlığın sorumluluk sahasında görev yapar. Bu kapsamda; İl J.K.lıklannın istihbarat şube müdürlükleri bünyesindeki kısım/timlerinin görev bölgesi, bağlı bulunduğu İl J.K.lığının sorumlu olduğu ilin mülki sınırlandır. İlçe J.K.lıklarının istihbarat faaliyetlerini yürütecekleri bölge ise ilçenin mülki sınırlandır. 
Ancak bu sınırlar, suç ve suçlular için geçerli olmadığından aşılmaz duvarlar olarak görülmemektedir. Gerekli koordinasyon ve işbirliği yapılarak iller veya ilçeler birbirlerinin sorumluluk alanlarında istihbarat faaliyetleri icra edebilmektedir. 
b) Konuvla ilgili olarak Müfettisli&mce yapılan tespit ve değerlendirme: 
2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 7/a maddesinde 
Jandarmanın sorumluluk alanlarındaki Mülki görevleri; "Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarım yapmak... " olarak belirlenmiş, 5397 Sayılı Kanunla düzenlenen Ek 5 nci 
maddede; "Jandarma, bu Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendine ilişkin görevleri yerine getirirken önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere, sadece kendi sorumluluk alanında 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçlan hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim karan veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Jandarma Genel Komutam veya istihbarat başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan 
iletişimi tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir...Bu işlemler. 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun ek 7 nci maddesinin onuncu fıkrası hükmüne göre kurulan merkez tarafından yürütülür. 5271 sayılı Kanunun 135 inci maddesi kapsamında yapılacak dinlemeler de bu merkez üzerinden yapılır. Yetkili ve görevli hâkim, talepte bulunan kolluk biriminin bulunduğu yer itibariyle yetkili olan ve 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza 
mahkemesinin üyesidir..." düzenlemesi ile de MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğüne tanınmış olan "önleme dinlemesi" yetkisi Jandarmaya da tanınmıştır. 
2803 Sayılı kanunun 25 iıci maddesinde; " 
a) 1706 sayılı Jandarma Kanunu ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır, 
b) 1) 1624 sayılı Dahiliye Vekaleti Merkez Teşkilatı ve Vazifeleri Hakkında Kanunun. 
2) 1559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun, 
3) 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun, 
4) 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ve diğer kanunların, bu Kanuna aylan hükümleri Jandarma teşkilatı için uygulanmaz." Denilmiştir. 

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin 8/b maddesinde jandarmanın mülki görevinin sınırları; "Suçlar işlenmeden önce ve suç işlenmesini önlemek için, emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak amacıyla alınan önlemler, bu önlemlerin uygulanması; kaçakçılığı önleme, kovuşturma ve soruşturma konusuna ilişkin önlem ve faaliyetler ile ceza infaz kurumlan ve tutuk evlerinin dış korunmalarına ilişkin önlem ve faaliyetler, idari nitelikte olup; hizmet sınırının belirlenmesinde jandarmanın mülki görevi olarak değerlendirilir." Denilmiş, 24 ncü maddede de; "Jandarma,emniyet ve asayişi sağlama ve kamu düzenini koruma amacıyla Jandarma Teşkilat,Görev ve Yetkileri Kanunu ile Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda belirtilen gerekli her türlü güvenlik tedbirlerini almaya 
yetkilidir." Düzenlemesi yer almıştır. 

Yönetmeliğin Geçici görevlendirmeyle ilgili 23 ncü maddesinde; "Gerek Jandarma ve gerekse emniyet teşkilatı kendi sorumluluk alanlarındaki görevlerini, kendi kuvvetleriyle yerine getirmek zorundadır. Ancak, Jandarma ve emniyet teşkilatı, kendi sorumluluk bölgesinde yetersiz kaldıkları takdirde ya da gelişmekte olan olayların değerlendirilmesinde yetersiz kalacakları anlaşıldığında; Jandarma ve polis geçici bir süre için birbirlerinin sorumluluk bölgesinde görevlendirilebilirler. Bu görev hiç bir zaman süreklilik taşımaz. 
İstenen sonuç alındığında yardıma gelen kuvvet kendi görevine döner. Jandarmanın polise ve polisin Jandarmaya yapacağı yardım; belirli bir bölgede emniyet ve asayiş görevlerini üzerine almak, devriyeleri gezdirmek ya da toplu kuvvet sevketmek biçiminde olur." Düzenlemesi yer almaktadır. 

Yönetmeliğin Görevin Yürütülüşünde Kıyafet ve Hareket Tarzları başlıklı 44 ncü 
maddesinde; " Jandarma İç Güvenlik birliklerinde; emniyet ve asayişle ilgili görev alan personelin resmi elbise ile görev yapmaları esastır. Ancak suç ve suçluların gizlice takibi, yakalanması ve istihbarat hizmetleri için gerek görüldüğünde İl Jandarma Alay Komutanının izni ile görevin icap ettirdiği değişik kıyafetlerle de hizmet yürütülebilir..." denilmiştir. 

Yönetmeliğin Mülki Görevlerin Yürütülüş Esasları başlıklı 46/d maddesinde; 
"Jandarma mülki görevlerini esas olarak; ...Gerekli istihbarat faaliyetlerini yürütmek; elde edilen bilgileri değerlendirmek, yetkili mercilere ulaştırmak ve diğer istihbarat ve güvenlik kuruluşlarıyla yakın işbirliği yapmak, şeklinde yürütür." Ve Suçların Öğrenilmesinde Diğer Kaynaklardan Yararlanma başlıklı 84/f maddesinde; "Suçların Jandarma tarafından öğrenilmesi; ...İstihbarat teknikleri çerçevesinde yapılan çalışmalar ve ajan, muhbir ve mutemet olarak nitelenen kimselerden gizli haber elde edilmesiyle, olur. Bu yolla elde edilen 
haberler resmi yazıyla bildirilmemişse duruma uygun bir tutanakla saptanır. Böylece suça el koyan Jandarma; acele önlemler almayı gerektiren durumlar olmadıkça, elde ettiği, suç haberlerini Cumhuriyet Savcılığı ya da ilgili diğer adli makamlara bildirmekle yetinir." Düzenlemeleri yer almaktadır. 

Özetle; 2803 sayılı Kanunda 03.07.2005 tarihinde 5397 sayılı Kanunla getirilen 
önleme dinlemesine ilişkin düzenleme dışında jandarmanın istihbarat toplama yetkisine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin çeşitli maddelerinde dolaylı olarak istihbarat hizmetinin varlığından hareketle ilave düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir. 
2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununa baktığımızda ise; Ek 7 nci maddede 1985 yılında yapılan bir ilave ile; "Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar." Düzenlemesi getirilmiş, 03.07.2005 tarihinde de 5397 sayılı Kanunla bu maddeye önleme dinlemesine ilişkin olarak; "Birinci fıkrada 
belirtilen görevlerin yerine getirilmesine yönelik olarak, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim karan veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir..." düzenlemesi eklenmiştir. 
Ülkemizde istihbarat oluşturmak ve istihbarat faaliyetlerinde bulunmak görevi en geniş şekliyle 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri Ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu ile Milli İstihbarat Teşkilatına verilmiş ve İstihbarata ilişkin görev kapsamı Kanunun 4/a maddesi ile ortaya konulmuştur. Buna göre; "Milli İstihbarat Teşkilatının görevleri şunlardır; Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine. Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan 
yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmak." Düzenlemesi yapılmıştır. 

14. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder