25 Şubat 2019 Pazartesi

TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONUMUZCA BİLGİSİNE BAŞVURULAN KİŞİLER., BÖLÜM 11

TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONUMUZCA BİLGİSİNE BAŞVURULAN KİŞİLER., BÖLÜM 11


 KOMİSYONUMUZCA BİLGİSİNE BAŞVURULAN KİŞİLERİN 09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMELERİ., 


XIV- TANJU ÇAVUŞ OLAYININ DEĞERLENDİRİLMESİ : 

1- Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının Hazırladığı İddianamede Konunun Ele Almışı Komisyonumuzca 19.11.2006 tarih ve A.0.1.GEÇ. 10/322,323,324- 64 sayılı yazısı ile Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığından Tanju ÇAVUŞ'a ait hazırlık soruşturması dosyasının ve iddianamenini onaylı bir sureti istenilmiş, 
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.02.2006 tarih ve B.03.0. cig. 0.00.00.03-659-138-2006 sayılı üst yazısı ile dosya örneği gönderilmeyip sadece 21.12.2005 tarihinde tanzim edilen iddianame örneğinin gönderildiği; 
Soruşturma no. 2005/1591. 
Esas No. 2005/580 ve İddianame no : 2005/60 savılı iddianamede: Tanju Çavuş'un 10.11.2005 günü gözaltına alınıp 12.11.2005 günü tutuklandığı, isnad edilen suçun meşru müdafa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek, 
silahla beş kişiyi yaralamak olduğu ve "09.11.2005 tarihinde Şemdinli ilçesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Umut Kitap evine yapılan el bombalı saldın sonucu kitap evinde bulunan Mehmet Zahir Korkmaz' ın ölmesi, bir kişinin de yaralanması üzerine Şemdinli ilçesinde yasa dışı olarak toplanan kalabalığın kamu binalarını taşlayarak zarar verdikleri, kalabalığın olay yerinden uzaklaştırılmasının sağlanması üzerine Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığınca bombalama olayı nedeniyle olay yerinde yapılan inceleme sırasında bir grup 
halkın inceleme mahallinin ilerisinde Ziraat Bankasının karşısına gelen yerde toplandıkları ve olayı protesto etmeye devam ettikleri, Şüpheli Tanju Çavuş'un 08.11.2005 tarihinde eşinin rahatsızlığı sebebiyle Van ilinde bulunduğu ve eşinin tedavisini 08.11.2005 tarihinde Van Özel Divan Hayat Hastanesinde yaptırdığı ve o gece Fuat otelinde eşi ve çocukları ile kaldıktan sonra Şemdinli ilçesindeki 
evine gitmek üzere 09.11.2005 tarihinde Van ilinden ayrıldığı, saat 17.30 sıralarında da Şemdinli ilçesine giriş yaptığı, Şemdinli ilçe girişindeki bir grubun elektrik direğini yola devirerek ateşe verdiklerini gören Tanju Çavuş'un yolun kenarındaki boşluktan geçerek Yüksekova yolu üzerinde Cumhuriyet Caddesine doğru 42 D 1935 plaka sayılı aracı ile gitmeye devam ettiği, şüpheli Tanju Çavuş'un aracı ile ilerlerken Şemdinli Cumhuriyet caddesinde ziraat bankasının karşısında bulunan ve caddeyi tamamen dolduran bombalama olayını protesto eden bir grup ile karşılaştığı, grup içerisinden Tanju Çavuş'un uzman çavuş  olarak görev yaptığını bilen ve kimlikleri belirlenemeyen bazı kişilerin Tanju Çavuş'un aracına saldırdığı, aracın arka ve sol arka yan camının kırıldığı, aracın muhtelif yerlerine zarar verildiği, bu sırada araç içerisinde bulunan eşi ve çocuklarının saldın üzerine korktukları, Tanju Çavuş'un aracı ile yolda ilerlemesinin güçleşmesi ve aracına yapılan saldınlar nedeniyle üzerinde bulunan ruhsatlı sarsılmaz Kılınç marka 9 mm'lik B 00-03597 seri nolu tabanca ile araç içerisinden rastgele ateş etmeye başladığı, şüpheli Tanju Çavuş'un silahı ile 
ateş etmesi sonucu caddede bulunan yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı Ali Yılmaz'ın öldüğü diğer 5 müştekinin de kesin hekim raporlarına göre ateşli silah ile basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıklan, şüpheli Tanju Çavuş'un böylelikle üzerine atılı suçu işlediği yukanda yazılı deliller ve soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla, Şüpheliye ait duruşmanın mahkemenizde icrası ile, müsnet suçtan eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri ile cezalandınlmasma, şüphelinin suçta kullandığı sarsılmaz Kılınç 
marka 9 mm'lik B 0003597 seri nolu tabancanın TCK'nun 54. maddesi uyannca 
müsaderesine, şüphelinin gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK'nun 63. maddesi gereğince cezasından mahsubuna karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur." biçiminde ceza talep edildiği incelenmiştir. 

2- Mülkiye Müfettişliğinin 27.02.2005 tarih ve 82/8 sayılı "Araştırma 
Raporu"nda Tanju Çavuş Olayının Değerlendirilmesi: 

Mülkiye Müfettişinin anılan raporunda aynen; 

" C. ŞEMDİNLİ 3 NCÜ DAĞ KOMANDO TABUR KOMUTANLIĞINDAN TEMİN EDİLEN BİLGİ VE BELGELERİN İNCELENMESİ: 

16.11.2005 tarihinde 3 ncü Dağ Komando Tabur Komutanlığına gönderilen yazı ile Komutanlık enirinde görev yapan Uzman Çavuş Tanju ÇAVUŞ'la ilgili olarak; "09 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli ilçe merkezinde Ziraat Bankası önündeki kalabalığa, Komutanlığınız emrinde Uzman Çavuş olarak görev yapan Tanju ÇAVUŞ'un silahla ateş etmek suretiyle bir kişinin ölümüne, dört kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddia edilmektedir. Bu şahsın Komutanlığınızda görevli olup olmadığının, görevli ise olay yerinde bulunma sebebinin tasdikli belgeleri ile birlikte,** gönderilmesi istenmiş olup, Şemdinli 3 ncü Dağ Komando Tabur Komutanlığı 16.11.2005 gün ve 1623 sayılı cevabi yazısı ile istenen bilgi ve belgeleri göndermiştir. Bu bilgi ve belgelerde; 09 Kasım 2005 Çarşamba günü Şemdinli'de meydana gelen olaylar sırasında bahsi geçen 42 D 1935 plaka sayılı aracın, 1993 model Doğan SLX marka, beyaz renkli hususi otomobil olduğu, Pol-Net sorgulamasına göre Sevil ÇAVUŞ (Tanju ÇAVUŞ'un eşi) adına kayıtlı olduğu, 

Şemdinli 3 ncü Dağ Komando Tabur Komutanlığında Piyade Uzman Çavuş olarak görevli Tanju ÇAVUŞ'a 06 Kasım-10 Aralık 2005 tarihleri arasından yıllık izin verildiği, ilgilinin 08 Kasım 2005 tarihinde eşini tedavi için Van'a götürdüğü ve 09 Kasım 2005 günü eşi ve çocukları ile birlikte Van'dan Şemdinli'ye dönüşü sırasında malum olayların yaşandığı, Tanju ÇAVUŞ'un 06.11.2005-10.12.2005 tarihleri arasında izinli olduğuna ilişkin izin belgesi, Sevil ÇAVUŞ adına Van Askeri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanınca düzenlenmiş 08.11.2005 tarihli TSK Reçete Kağıdı, 01 Ağustos 2005 tarihinde Şemdinli 3 
ncü Dağ Komando Tabur Komutanlığı Lojman tahsis Çizelgesine göre C Blok 2 Nolu Dairenin Tanju ÇAVUŞ'a tahsis edildiğine ilişkin belgenin, Van Askeri Hastanesinin Hasta Kayıt Defterinin 3001 nci sırasında 08.11.2005 tarihinde Sevil ÇAVUŞ'un kaydının bulunduğu evrakın, Van'daki Fuat Otelinin 101 nolu odasında Tanju ve Sevil ÇAVUŞ çiftinin 08.11.2005 tarihinde kaldığına ilişkin belgenin yazılar ekinde ibraz edildiği, İncelenmiştir. 

8.Cİ KEŞİFİN YARIM KALMASINA NEDEN OLAN "TANJU ÇAVUŞ" OLAYI: 

Konunun anlaşılabilmesi açısından öncelikle olayın taraflarının ve tanıklarının 
beyanlarına baktığımızda; Sözleşmeli Uzman Çavuş Tanju ÇAVUŞ; "Ben Üçdağ Komando Taburunda 5 yıldır Uzman Çavuş olarak çalışıyorum. 06 Kasım günü 30 gün yıllık 4 gün yol olmak üzere 34 gün izin aldım. Daha önceden randevu aldığıma için eşimi Van Askeri Hastanesine tedavi için götürdüm. Yapılacak tedavi özel Hayat Hastanesinde gerçekleşti. Tedavi olduğunda saat: 
18.30 civarıydı. Hastaneden ayrılınca biraz şehirde dolaştık ve kakacağımız Fuat Otele gittik Akşam yemeğimizi dahil bu otelde yedik Sabah 09.30-10.00 civarında Otelden ayrıldık. Bir kuyumcuya uğrayarak Birliğimizde görevli ve komşumuz olan Uzman Çavuş arkadaşım Hüdayi Çakar'm eşine ait künyeyi tamir ettirmek üzere Belediye Pasajına gittik Tamir işleminin vakit alacağını öğrenince vazgeçtik Almayı düşündüğüm araç için Fiat/Tofaş Bayiine uğradık. Saat: 13.10 civarında bu bayiide idik Bir süre araçlara baktık sonra 
Şemdinli'ye hareket ettik. Hoşap Kalesinde çay molası verdik Yüksekova'dan ekmek aldık. Şemdinli'ye geldiğimizde Saat: 17.30 sularında idi. Tüm yolculuk boyunca cep telefonum kapalı olduğu için İlçede ne olup bittiğinden habersizdik Polis noktasının karanlık olduğunu gördüm. Hemen Polis noktasından sonra küçük bir sırt var burayı aşınca bir kalabalığa rastladık. Önce bir düğün olabileceğini zannettim. Eşimin yerlerde taşlar var demesi üzerine 
durumun farklı olabileceğini anladım. Ama artık kalabalığın arasında idik Nitekim geldiğimiz yerde caddeyi elektrik direği ile kapatmışlardı. Biz direğin kenarından geçerek yolumuza devam etmeye çalıştık Durumun olağan üstülüğünü görünce uzun farlarımı yaktım. Camının penceresini açtım. Etraftan bu polis vurun öldürün benzeri bağırmalar geliyordu. 

Kalabalık gittiğimiz yöne doğru artan kalabalığa bizim polis olduğumuz yolunda yüksek sesle bilgiler aktarıyordu. Cadde kalabalık olduğu için yolda zaten güçlüklerle ilerliyorduk. Ziraat Bankasının önündeki kavşağa 25-30 metre kala bir grup gelerek aracımıza taşlı sopalı saldırıda bulundu. Araçta arkada 3 çocuğum ön koltukta eşim oturuyordu. Arka cam da kırılınca çocuklarıma koltuğun arasına yatmalarım söyledim. Çocuklar tablonun dehşeti karşısında "baba bizi kurtar, biz ölmek istemiyoruz" biçiminde bağınyorlardı. Eşim de 
hakeza endişelenmişti. Artık normal şartlarda ilerleme şansımız kalmamıştı. Bir linç girişimi ile karşı karşıya idik. Çocuklarımı ve eşimi kurtarmak amacıyla zaten açık olan pencereden silahımı havaya doğru kaldırarak birkaç el ateş ettim. Oluşan şaşkınlıktan yararlanarak olay yerinden uzaklaştım. Kesinlikle hedef gözeterek ateş etmem söz konusu değildir. 3 Dağ Komando Taburu Lojmanlarına giderek ailemi eve bıraktım. Birlik Komutanını bilgilendirdim. Aracımı Tabura götürdüm. Kendimde geceyi orada geçirdim. Daha sonra 
C.Savcıhğım talimatı üzerine Emniyet yetkileri eve geldi. Silahımı teslim aldılar ve Savcılığın talebi üzerine tutuklandım." 

Tanju ÇAVUŞ'un eşi Sevil ÇAVUŞ; " 6 Kasım günü eşim 30 günlük yıllık izine 
ayrıldı. Benim şahsi sağlık sorunlarım nedeni ile yaklaşık 3 aydır tıbbi tedavi görmekte idi. Tedavim için 8 kasım gününe Van Askeri hastanesinin kadın hastalıklı bölümünden randevu almıştık. 8 Kasım günü ilçeden Van'a karayolu ile ve kendi aracımızla hareket ettik. Saat: 11.00'deki randevümüze yetiştik Ancak tedavinin özelliği nedeni ile ve askeri hastanenin bu konudaki imkanlarının yetersizliği bakımından tedavim özel hayat hastanesinde akşam saatlerinde tamamlandı. Güvenlik şartlan nedeni ile geceyi Van 'da Fuat otelinde geçirdik 9 Kasım günü Saat: 13.00 civarında Van'dan Şemdinli ye hareket ettik. 

Şemdinli ye geldiğimizde Polis noktasının karanlık olması her zamankinden farklı bir durum olduğu izlenimini bana verdi. Normal olarak o bölgenin aydınlatılmış olması gerekiyordu. İlçe merkezine doğru haraket ettiğimizde kalabalıklar ile karşılaştık. Önceleri kalabalığa rağmen her şey yolunda gidiyordu. Ancak merkeze yaklaştıkça kalabalık çoğaldı. Sanıyorum aracımızın plakasından dolayı bazı kimseler eşimin güvenlik görevlisi olduğunu fark etti. Kalabalık zaten "PKK içeri, Türkiye dışan" gibi sloganlar atıyordu. Fark edilme hadisesi ile birlikte bize yönelen bağırmalar ve şiddet gösterileri başladı. Arabamızın önünden ve 
arkasından tacizler ile karşılaştık Eşime Polis olduğu yönünde bağırmalar vardı. Eşim Polis olmadığını söylemesine rağmen kalabalık teskin olmadı. Orada herhangi bir tanıdık yüze de rastlayamadık. Doğal olarak araçta bulunan 11, 9 ve 6 yaşlarındaki çocuklarım ciddi bir korkuya kapıldılar. Çocuklarım arabanın arkasında, ben ön sağ tarafta oturuyordum. Taşlarla arabanın arka tarafındaki camlar tamamen kırıldı. Eşimin soğuk kanlılığını korumaya çalıştığını gözledim. Zaman zaman bende ikaz ederek "aman kimseye aracı değdireyim deme " diye ikazlarda bulundum. Belli bir noktadan sonra hiç ilerleme şansımız kalmadı. Taşlar ve tekmeler ile araca müdahaleler arttı. Linç edilme ortamı tamamen 
oluşmuştu. Bazıları "yakın bu arabayı" diye bağırıyordu. Eşim silahını eline alınca ben yeniden "yapma" dedim. O bana "endişe etme, havaya ateş açacağım, kalabalık ancak bu şekilde bize yol verir" dedi. Birkaç el havaya ateş etti. 

Bu arada önümüzdeki kalabalık yere yattı. Arkamızdaki şahıslar hâlâ saldırılarına devam ettiler. Biz bu küçük duraksamadan yararlanarak hızlı bir biçimde dağ komando taburu lojmanlarındaki evimize giriş yaptık Bir süre sonra eşim durumu birilerine telefon ile anlattı. Ancak o anda ciddi bir korku yaşayan 
çocuklarım ile ilgilendiğim için muhatabının kim olduğunu bilemiyorum. Arabamızın kaportasında, arka sinyal lambalarında ve camlarında ciddi hasarlar yaşadığımız trajedinin en önemli delilidir. Çocuklarım olayın şokunu hâlâ atlatabilmiş değil, normal olmayan tepkileri devam ediyor." Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Sanırım 15.30-16.00 sıralarında savcı bey'i keşif yapmak üzere olay mahalline götürdüm. Yanımda beş kişilik kuvvetim de 
vardı. Bu arada Başkomiserim beni aradı ve "nokta düşüyor" dedi. Keşif mahallinden ayrıldım ve Emniyete döndüm. Emniyet Müdürlüğüne gireceğim sırada olay mahallinden 7-8 el silah sesi geldiğini duydum. Orada bulunmadığım için ben görmedim ancak sonradan aldığım bilgilere göre Ziraat Bankası önüne toplanmış ve ateş yakmış olan 500-600 kişilik gruba Tanju Çavuş isimli uzman çavuşun ateş açtığı ve 5 kişinin de yaralandığını, hepsinin de 
Yüksekova ya sevk edildiğini söylediler... " İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ; "...Keşif yürürken silah atıldığını ve bazı şahısların silahla yaralandığı haberi geldi. Beni Mehmet TEKİN isimli şahıs aradı ve silah atma olayının faili olarak Tanju Çavuş 'un gösterildiğim ifade etti. Ben bu şahısın hangi birlikte görev yaptığını öğrenmek üzere bir çalışma yaptım. O esnada Kriz 
merkezinin vazife yaptığı Taktik Alayda bulunan sayın Valimiz beni çağırarak kendisine aynı mahiyette gelen haberi söyledi. Araştırılmasını istedi. Araştırma sonucunda Tanju Çavuş 'un Dağ Komando Tabur Komutanlığında görevli Uzman çavuş olduğunu öğrendim. O anda tabur komutanı Polis noktasına yardıma gittiği için onu bekledim. Tabiatı ile onun dönüşü biraz gecikti. Kendisi gelince konuyu ilettim. Gece 02.00 sularında yapılan bu görüşmeden sonra ilgiliyi arayarak hiçbir yere çıkmaması tembih edildi. Savcı bey durumdan haberdar 
edildi. Ertesi günde hadiseler devam ettiği için Tanju Çavuş 'u 10 Kasım günü akşam saatlerinde evinden alarak Taktik Alayda gözetim altına aldık..." 
Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Akşam üzeri Savcı Bey'in keşfi 
sırasında bir takside kalabalığa ateş açıldı. Bu sırada bir vatandaş hayatını kaybetti. Ortalık karışınca savcı Bey'de keşfi tamamlayamadan olay yerinden ayrıldı. Ateş açan kişinin uzman çavuş Tanju Çavuş olduğunu vatandaşlar söylediler. Ateş açtığı araçta ayrıca iki erkek daha varmış. Görgü şahitleri bu aracın da plakasını almışlar... " 

Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Ardından yaklaşık 6 saat sonra ilçe savcısı yanında CHP Milletvekili Esat CANAN bey de olduğu halde keşif yapmaya gelmiştir. Ancak keşfin yürütme esnasında 42 D 1248 plakalı araçtan keşif yapan savcı bey ve etrafındaki avukatlarında bulunduğu kitleye ateş açılmıştır. Ateş açan şahıs ilçede herkesin tanıdığı Tanju Çavuş isimli bir uzman çavuştur. Ancak görgü tanıkları Tanju Çavuşun da yanında bir başka görevlilerin daha olduğunu iddia etmektedirler. Bu 6 saat içerisinde olayı protesto etmeye yönelik olarak toplanan kalabalığın kamu binalarına karşı taşlı saldırıları 
olduğunu, barikatlar kurulduğunu, lastikler yakıldığını duydum. Yarım kalan keşif sonrasında açılan ateş nedeni ile ölen bir kişi ve yaralanan 4 kişi nedeniyle de çeşitli gerginlikler yaşanmıştır..." 

Kitabevine sahibi Seferi YILMAZ; "...Bu esnada yanında avukatlar ve CHP 
Hakkari Milletvekili Esat CANAN beyde Savcı Bey 'e eşlik ettiler vatandaşlar uyan üzerine 10-15 metre uzağa çekilmişlerdi. Ancak esas kalabalık Ziraat bankası civarında bulunmaktaydı. O saatlerde havada kararmış durumdaydı. Bir ara silah sesleri ve izli mermiler gördük. Hemen akabinde Mehmet TEKİN isimli şahıs keşif mahalline doğru gelerek "ateş açıldı ve beş kişi vuruldu " dedi. Bunun üzerine keşif civarında bulanan şahıslar tahrik oldular. Emniyet Müdürüne yönelik olarak "Müdür bey tedbir alda ateş açılmasın " dediler. Ancak Savcı bey keşif yapılması için şartları uygun görmese gerek ki keşif mahallinden ayrıldı. Zaten o sırada ortalıkta biraz karışmıştı. Milletvekili biraz durdu ve savcı bey'in nereye gittiğini sordu. Kalabalık yaralanan şahısların hastaneye sevk edilmesi nedeni ile 
hastaneye gitti. Bende daha sonra hastaneye gittim. Cabbar ÖPENGİN ve Kadri ÖZCANER araç başından hiç ayrılmayacaklarım söylediler. Bunların önemli bir delil olduğunu ifade ettiler... " 

Şemdinli halkından Abdulcebar ÖPENGİN; "...Savcı bey dosyaları incelerken 
kendisini göremediğim ama sesinden Altınsu köyünden Abdulaziz DEMİR veya Hacı KILIÇ olduğunu tahmin ettiğim bir kişi bağırarak savcı bey 'e ve Esat bey 'e "müdahale edin ateş ediyorlar, beş kişi daha vuruldu " dedi. Bu fırsattan yararlanan ve ilçe merkezinde Alan yolu üzerinde oturan ve 5-6 yıl önce babası PKK tarafından öldürülen ve deli Mehmet olarak tanınan şahısın oğlu C. Savcısına bağırarak bir şeyler söyledi. O arada keşifte kullanılan daktilo yere düştü..." 

12. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder