TERÖR, TERÖRİZM, ULUSLARARASI TERÖR VE TÜRKİYE'DEKİ DURUM. BÖLÜM 3
VI- TERÖRÜN ÖNLENEBİLMESİ BAKIMDAN ÖNCELİKLE YAPILMASI GEREKENLER
1. İstikrar ve Uzlaşma
İç siyasi mücadele dış güçlerin oyunlarına uygun ortam hazırlamamalıdır. Siyasette ve toplumda istikrar ve uzlaşma ile doğal olarak yönetimde süreklilik mutlaka sağlanmalıdır.
2. Ekonomik seferberlik
Toplum bünyesinde derin yaralar açan ve bireysel olduğu kadar zaman zaman
toplumsal hareketlere de zemin hazırlayan işsizlik ve fakirlikle mücadele için sağlam, tutarlı ve inandırıcı bir istikrar programı ile seferber olunmalıdır.
Yoğun iç göçlerle başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Mersin gibi büyük şehirlerin varoşlarını dolduran, son derece sağlıksız gecekondularda yaşayan, yeterli iş, aş, eğitim ve sağlık imkanlarından yararlanamayan toplum kesimlerine insanca yaşamalarım sağlayacak imkanlar sunulmalı, gelecek için bir beklentisi ve ümidi kalmamış kişi ve kitlelerin, her türlü radikal eylemin ve bu eylemlerden çıkar uman bazı çevrelerin en uygun aracı olacaktan unutulmamalıdır. Toplumun ekonomik sıkıntılarının giderilebilmesi için
yoğun gayretler sarfedilmeli, daha da önemlisi toplumda karşılıklı sevgi ve hoşgörü egemen kılınmalıdır.
3. Otoritesini Kullanabilen Demokratik Bir Devlet Yapısı
Ülkemizde Devletin demokratik olması ile otoritesiz obuası bazı çevrelerce neredeyse aynı anlamı çağrıştırmaya başlamıştır. Devlet demokratik bir niteliğe sahip olmakla birlikte hukuk düzenini, vatandaşlarının canlarını, mallarım ve değerlerini tehdit eden her unsura karşı da gücünü göstermek zorundadır. Bu tehditler ister dış, isterse de iç kaynaklı olsun Devlet kararlılığım ve devamlılığını otoritesi ile etkin bir şekilde göstermelidir.
Bunu sağlamak bakımından da Devlet özellikle kitleler ve gençler üzerinde yıkıcı ve bölücü, birlik ve beraberliği bozucu propagandalarını çeşitli yazılı ve görsel medya araçları ve kuruluşlarıyla yürütmeye çalışanlar hakkında yasal önlemler almalıdır. Devlet insan hakları, düşünce özgürlüğü, eşitlik, adalet gibi kutsal değerleri istismar edip demokrasi çığırtkanlığı yapan çevrelerin, bu değerleri terör lehine kullanmalarına fırsat vermemelidir.
4. Teröre Karşı Milli Bir Politika Oluşturulması
Terörü, mevcut devlet düzeni ve rejimi içinde sadece belirli bir siyasal organın veya grubun karşıtı saymak büyük bir yanılgıdır. Terör, devlet yapısını hedefler; Bu gerçek karşısında mevcut devlet yapısını sürdürmekten veya bu yapının ancak hukuka ve demokratik rejime uygun usuller içinde değişmesinden yana olan güçlerin, bu sorunu tek vücut halinde ve doğru biçimde saptaması, nedenlerini birlikte belirlemesi ve alternatifleri ortaya koyarak çözümler arayıp, terörü hedeflerinden uzak tutması gerekir.
5. Ulusal ve Uluslararası Kamuoyunun Aydınlatması
öte yandan, belirli dış güçler ve onların uzantıları tarafından, her türlü tahrik, telkin ve teşvikle sürdürülen bu tür olumsuz faaliyetlerin "önleyici ve durdurucu" olabilecek "demokratik ve hukuk kurallarına dayalı tedbirleri" zamanında alabilmek, ulusal ve Uluslararası kamuoyunu gerektiği ölçüde aydınlatmak ve bütün bu girişimleri açık seçik gözler önüne serebilmek devletin teröre yönelik eylem planı içinde büyük bir önem arz etmektedir.
Türkiye, ulusal ve uluslararası kamuoyuna, özellikle de teröre açıkça destek veren ülkelerdeki kamuoyuna ve terör karşıtı bütün demokratik sivil toplum örgütlerine terörün çirkin yüzünü tanıtma hususundaki çabalarını artırmalıdır. Bu konuda, gerek ülke içinde gerekse Uluslararası kamuoyunda terörün gerçek yüzünün görülebilmesi balonundan başta kitle iletişim araçları olmak üzere, dünyaca ünlü sanatçılarından, topluma mal olmuş barış elçilerinden ve dünyaca ünlü sporculardan azami oranda istifade edilmelidir. öte yandan çeşitli dünya dillerine göre tercüme edilmiş kitaplar, broşürler, konserler, sergiler, defileler vs. gibi etkinliklerle kundaktaki çocukların, hamile kadınların teröristlerce hunharca katledilişinin delilleri ulusal ve Uluslararası kamuoyuna sunulmalıdır. Devlet bu
yönde ulusal ve Uluslararası sivil toplum örgütlerini hem teşvik etmeli hem de onlara öncülük etmelidir.
6. Gençliğe Sahip Çıkılması
Son aylarda özellikle üniversite gençlerinin çeşitli bahanelerle toplum düzenini
bozucu eylemlerinde artış görülmektedir. Öncelikle gençliğin bu davranışlarının nedenlerinin objektif bir şekilde ortaya çıkarılması sağlanmalı, mevcut sıkıntılar giderilmelidir. özellikle terörü yönlendiren ve kumanda eden ülkeler, ulaşılmak istenen kitleleri gençlik ve üniversiteler üzerindeki menfî propagandalarında eşitlik, özgürlük ve bağımsızlık gibi çeşitli temaları kullanarak psikolojik yönden etki altına almayı hedeflemektedirler. Devlet bu tarihi görevini yaparken de kalıcılık ve devamlılık içinde olmalıdır. Aksine durumda ise gençlik, kendini kargaşanın ve bir boşluğun içinde bulacaktır. Bu bakımdan öncelikle gençlik, alışkanlığa dayalı bir eğitim programı içinde değil, bilakis araştıran, inceleyen, analiz eden nitelikleri kazandıracak bir eğitim programının ve uygulamasının içinde yer almalıdır. Eğitim sistemimiz gençlerimize "doğrunun neden doğru,
yanlışın da neden yanlış olduğu" sorgulamasını alışkanlık olarak kazandırabilmeli dir.
Unutulmamalıdır ki gençlik bir senfoni orkestrası gibidir. Her türlü enstrümanlar
uyum içinde ses verdiği zaman güzeldir. Kazayla enstrümanlardan birinden uyumsuz ses çıkarsa orkestra alt-üst olur. Yetenekleri ve kabiliyetleri hangi ölçüde ve oranda olursa olsun fiziki ve ruhi gelişimlerini aynı süreçte ve ölçüde tamamlayamayan gençlik, bunalımlı bir gençliktir, işte bunu temin içinde gençliğin bunalım ve sorunlarını tam ve doğru olarak tespit eden ve bunlara gerçek anlamda çözüm arayan bir eğitim politikasına mutlak surette ihtiyaç
vardır.
7. Yazılı ve Görsel Basın
öte yandan, ülkemizde yazılı ve görsel basın, terör örgütlerinin eylemlerini haber olarak verirken, aynı zamanda bu örgütlerin propagandalarına da araç olmaktadır. Terör örgütleri çeşitli eylemleri yaparken; toplum üzerinde yılgınlık, korku meydana getirmeyi hedeflemektedirler.Bu noktada medya, zaman zaman terör örgütlerinin amacım gerçekleştirmesine araç olmaktadır.Bunu önleyebilmek amacıyla, her şeyden önce medyada oto kontrolü sağlamak büyük bir önem arz etmektedir. Bu açıdan yazılı ve görsel basının yukarıda değinilen milli kültürümüz, inançsal değerlerimiz ve milli birlik ve beraberlik ruhunun toplumda tesisi bakımından sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi hususunda teşvik edilmesi de ihmal edilmemelidir.
8. Yolsuzluklarla mücadele
Toplumda büyük tepkilere ve karamsarlık ortamının doğmasına yol açan bir başka konu da, yolsuzluk olaylarının giderek yaygınlaşması ile bu olaylardan sorumlu olan kişilerin kamuoyu vicdanında tatmin edici bir şekilde ciddi ve adil bir yargılama sistemi içersine alınamamış olmasıdır. Konu üzerine Devletin bütün organları ile gidilmeli ve insanlarımızın temiz toplum yaratılması yolundaki özlemleri hiç bir tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde giderilmelidir.
Devletin tüm birimleri denetime açık olmalı, kamu kaynağı kullanan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının denetlenebilmesi için gerekli yasal düzenleme ve değişiklikler yapılmalıdır.Denetimden yoksun hiç alan ve birim bırakılmamalıdır.
9. Reformlar
Ülkemizin çağdaş ülkeler arasında yerini almasını sağlayacak başta demokratikleşme olmak üzere, özellikle büyük şehirlerin varoşlarında terör ortamının yeşermesine neden olan sağlık, eğitim, işsizlik ve çarpık kentleşme gibi sıkıntıların giderilebilmesi için gerekli hukuki düzenlemeler süratle gerçekleştirilmelidir.
Aynca, halkı mutlu kılacak açık, adil, kararlı, kırtasiyecilikten, hantallıktan,
yolsuzluktan, keyfilik ve kayırmadan, hırsızlık ve rüşvetten uzak bir yönetimin sağlanması için gerekli reform çalışmaları yapılmalıdır.
öte yandan, terör, bugün ülkemizde tüm toplumu etkileyen bir olaydır ve bir
toplumsal sorundur. Bu nedenle terörün ortadan kaldırılması konusunda sadece hükümetlerin çözüm üretmesi mümkün değildir. Toplumun tüm kesimlerinde işbirliğinin sağlanması önem arz etmektedir. Bu çerçevede; siyasi düşünceleri ne olursa olsun, tüm sivil toplum örgütlerinin ve etkin kişilerin devreye sokulması ve onların işbirliğinden yararlanılması gerekmektedir.
VII. ULUSLARARASI SÖZLEŞME VE KARARLARDA TERÖRİZM
Daha öncede de ifade edildiği gibi, terörün başarısı büyük ölçüde dış desteğe bağlıdır. Dış desteği olmayan terörün basan şansı yoktur. Ülkeler iç hukuk kurallarıyla terörü önlemeye çalışırken, sorunun Uluslararası boyutu nedeniyle Uluslararası alanda terörü önlemek amacıyla yapılan çalışmalara destek veya onay vermek zorundadırlar.
Buna rağmen Uluslararası topluluğun beklenen hedefe ulaştığım söylemek mümkün değildir. Çünkü kimi ülkelerce terör olarak görülen bir olgu başka ülkeler tararından şiddet, isyan veya gerilla savaşı, bir etnik grubun kurtuluş mücadelesi, düşük yoğunlukta savaş olarak algılanmaktadır.
Ayrıca, 'terörle" "siyasi suç" kavramları da iç içe girmiş kavramlar olduğundan,
ülkeler farklı teşhis koymaktadırlar. Bu teşhiste ülkelerin, ekonomik, siyasi ve askeri çıkarları önemli rol oynamaktadır. Bir terörist, suç işledikten sonra yurtdışına kaçmakta, gidilen ülke, suç kendi ülkesinde işlenmediği için, suçu, "siyasi suç" olarak kabul ederek, herhangi bir yargılama yapmamakta ve suçluyu iade etmemektedir. Çünkü Uluslararası hukuka göre "siyasi suçlar"da iade yoktur.
1. Milletler Cemiyeti Kararlarında Terörizm,
Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam), 1935 yılında Kopenhag Konferansında
"Terörün önlenmesi ve Cezalandırılması " ve "Uluslararası Ceza Mahkemesi Kurulması" konularında iki sözleşme hazırlamış ve bunlar 16 Kasım 1937 de Cenevre'de imzalanmıştır 'Terörün önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin 8. Maddesine göre, "teröristi ya iade et veya cezalandır" ilkesi benimsenmiştir. Böylece terör ile siyasal suç kavramında anlaşamama durumunda suçluların cezasız kalmaları önlenmiş olmaktadır. Sözleşme, terör ile ilgili bilgilerin tek merkezde toplanmasına da olanak sağlamaktadır. Ancak, bu iki sözleşme
bazı ülkeler tarafından imzalanmışsa da, 2. Dünya Savaşının yaklaşması, Cemiyetin etkinliğini giderek kaybetmesi gibi nedenlerle yürürlüğe girememiştir. Buna rağmen terör olayının Cemiyette bu denli ciddiyetle ele alınması önem taşımış ve daha sonra BM tarafından da ele alınmasının öncüsü olmuştur.
2. Birleşmiş Milletler Kararlarında Terörizm
BM, terörle mücadele konusunda ilk defa 1937 tarihli Cenevre Sözleşmesine atıfta bulunarak "Devletler arasında BM şartlarına uygun bir şekilde Dostane Münasebetler Kurma ve İşbirliği Yapılmasına Dair Milletlerarası Hukuk İlkeleri Hakkında Bildiri" ile kimsenin teröre destek olmamasını istemiştir.
a) Sözleşmeler
Birleşmiş Milletler kurulduğu günden bugüne kadar, terör eylemlerine karşı
Uluslararası sözleşmeler ya da bildiriler hazırlayarak, üye ülkelerin imza ve onayına sunmaktadır.Terörle mücadelede demokratik ülkelerin normlarını oluşturan bu sözleşmelerden bazıları şunlardır:
1. 14 Eylül 1963 tarihinde Tokyo'da imzalanan "Uçaklarda îşlenen Suçlar Ve Diğer Bazı Eylemlere İlişkin Sözleşme",
2. 16 Aralık 1970 tarihinde Lahey'de imzalanan '"Uçakların Kanundışı Yollarla Ele Geçirilmesinin önlenmesi Hakkında Sözleşme",
3. 23 Eylül 1971 tarihinde Montreal'de imzalanan "Sivil Havacılığın Güvenliğine
Karşı Kanundışı Eylemlerin önlenmesine İlişkin Sözleşme"
4. 14 Aralık 1973 tarihinde New York'ta imzalanan "Diplomasi Ajanları da Dahil
Olmak Üzere Uluslararası Korunan Kişilere Karşı İşlenen Suçların önlenmesi Ve
Cezalandırılması Sözleşmesi",
5. 17 Aralık 1979 tarihinde New York'ta imzalanan "Rehine Alınmasına Karşı
Uluslararası Sözleşme",
6. 03 Mart 1980 tarihinde Viyana'da imzalanan "Nükleer Maddelerin Fiziksel
Korunması Hakkında Sözleşme",
7. 24 Şubat 1988 tarihinde Montreal'de imzaya açılan "Uluslararası Sivil Havacılığa Hizmet Veren Havaalanlarında Kanundışı Şiddet Olaylarının Önlenmesine İlişkin Protokol",
8. 10 Mart 1988 tarihinde Roma'da imzalanan "Denizde Seyir Güvenliğine Karşı
Yasadışı Eylemlerin önlenmesine Dair Sözleşme",
9. 10 Mart 1988 tarihinde Roma'da imzalanan "Kıta Sahanlığında Bulunan Sabit
Platformların Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Protokol",
10. 01 Mart 1991 tarihinde Montreal'de imzalanan "Plastik Patlayıcıların Teşhisi
Amacıyla İşaretlenmesi Sözleşmesi",
11. 20 Mayıs 1999 tarihinde New York'ta imzalanan "Terörist Bombalamaların
Ortadan Kaldırılması Hakkında Uluslararası Sözleşme",
12. 27 Eylül 2001 tarihinde New York'ta imzalanan "Terörizmin Finansmanının
önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme",
13. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de meydana gelen terör saldırısından sonra ise
aşağıda metni verilen 1373 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı,
Terörle mücadele konusunda Uluslararası tavn ortaya koymaktadır.
b) Güvenlik Konseyi'nin 28 Eylül 2001 / 4385. Oturumu (2001) 1373 saydı Kararı Güvenlik Konseyi; 19 Ekim 1999 tarihli (1999) 1269 ve 12 Eylül 2001 tarihli (2001) 1368 Kararlarını teyit ederek, Aynı şekilde 11 Eylül 2001 tarihinde New York, Washington ve Pennsylvania'da işlenen terörist saldırılarla ilgili hiçbir yanlış anlamaya meydan vermeyen kınamasını teyit ederek ve bu nev'i bütün eylemlerin önüne geçilmesine ilişkin kararlılığını ifade ederek, Uluslararası her terör eyleminde olduğu gibi, bu nev'i eylemlerin barış ve Uluslararası
güvenlik için bir tehdit oluşturduklarını ayrıca teyit ederek, Birleşmiş Milletler Şartı'nın onayladığı ve (2001) 1368 sayılı Kararda teyit olunan bireysel ya da kolektif doğal meşru savunma hakkını teyit ederek, Barışa ve Uluslararası güvenliğe karşı tehditlerinin ağırlığım hissettiren terörist eylemlere karşı Birleşmiş Milletler Şartı'na uygun olarak bütün imkânlarla mücadelenin
gerekliliğini teyit ederek,
Dünyanın değişik bölgelerinde, hoş görüsüzlük ve aşınhğın neden olduğu terörist eylemlerin çoğalmasından derin şekilde kaygı duyarak,
Terörist eylemleri önlemek ve onları cezalandırmak için acil işbirliğine gitmelerini, özellikle artan bir işbirliği ve terörizmle ilgili Uluslararası sözleşmelerin eksiksiz uygulanmasını devletlerden talep ederek,
Topraklan üzerinde bütün yasal olanaklarla her nev'i terörist eylemin finansmanım ve hazırlığım önlemek ve cezalandırmak amacıyla devletlerin Uluslararası işbirliğini ek önlemler alarak tamamlamaları gerektiğini dikkate alarak, Genel Kurulun Ekim 1970 tarihli ve (2625 XXV) sayılı Deklarasyonunda düzenlediği ve Güvenlik Konseyi'nin (1998) 1189 sayılı Kararıyla teyit ettiği, her devletin, diğer bir Devletin topraklan üzerinde terör eylemlerim düzenlemek ve cesaretlendirmekten, bunlara yardım ve katılmaktan veya topraklan üzerinde bu nev'i eylemlerin işlenmesi amacına yönelik faaliyetlerin düzenlenmesine hoş görüyle yaklaşmaktan imtina edeceği ilkesini teyit ederek, Birleşmiş Milletler Şartf nın VII nci Bölümü gereğince hareketle,
Bütün Devletlerin:
a) Terörist eylemlerin finansmanını önlemesine ve cezalandırmasına;
b) Hangi şekilde olursa olsun, doğrudan ya da dolaylı olarak uyrukları tarafından topraklan üzerinde terörist eylemleri işlemek için veya bunların terörist eylemleri işlemek için kullanılacağı bilinerek kasten malî kaynak temini ve toplanmasını suç haline getirilmesine;
c) Terörist eylemlerde bulunmak suçunu işleyenlerin ya da işlemeye kalkışanların, bu nev'i eylemleri kolaylaştıran ya da onlara katılanların, bu şahıslara ait veya bu şahıslar tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak denetlenen kuruluşların ve anılan şahıs ya da kuruluşlar adına veya bu şahıs ya da kuruluşların talimatları doğrultusunda hareket eden şahıs ya da kuruluşlann, ve bu şahıslar ve kuruluşlarla ortak olan veya onlar tarafından doğrudan ya
da dolaylı olarak kontrol edilen bu şahıslara ait mal varlıklarından doğan anapara da dahil olmak üzere, anaparalarının ve diğer malî varlıklarının ve ekonomik kaynaklarının vakit geçirmeksizin dondurulmasına;
d) Topraklan üzerinde bulunan kendi uyrukları veya bütün kişi ve kuruluşlardan,
doğrudan veya dolaylı olarak, terörist eylemlerde bulunmak suçunu işleyenlerin ya da işlemeye kalkışanlann, bu nev'i eylemleri kolaylaştıran ya da onlara katılanların, bu şahıslara ait ya da doğrudan veya dolaylı olarak bunlar tarafından kontrol edilen kuruluşlann ve bu şahısların adına ya da talimatlan doğrultusunda hareket eden şahıs ya da kuruluşlara anapara katmalarını, malî katıda veya ekonomik kaynak veya malî ya da buna bağlı diğer hizmette
bulunma ve sağlamalarının yasaklamasına; Karar verir.
Aynı şekilde Bütün Devletlerin:
a) Aktif ya da pasif, hangi şekilde olursa olsun, özellikle terörist gruplara üye
toplanmasını ve teröristlere mühimmat sağlanmasını cezalandırarak, terörist eylemlere katılmış şahıs ya da kuruluşlara destek sağlanmasından imtina etmelerine;
b) Terörist eylemlerin işlenmemesi için istenen bütün önlenmeleri, özellikle bilgi
değişimi suretiyle diğer devletlerle acil uyarıyı sağlayarak almalarına;
c) Terörist eylemlere malî kaynak sağlayanlara, örgütleyenlere, destekleyenlere ya da bu eylemleri işleyenlere ya da faillerine yataklık edenlere sığınma hakkım vermeyi reddetmelerine;
d) Terörist eylemlere malî kaynak sağlayanlann, örgütleyenlerin, destekleyenlerin ya da bu eylemleri işleyenlerin, bu nev'i eylemleri diğer devletlere veya diğer devletlerin vatandaşlarına karşı işlemek amacıyla karşılıklı olarak topraklanın kullanmalannı engellemelerine;
e) Terörist eylemlere malî kaynak sağlayan, örgütleyen veya terörist eylemleri işleyen, iştirak eden ya da onlara destek veren her şahsın adalet önüne çıkartılmasına ve bu şahıslara karşı alınabilecek önlemler haricinde, bu terörist eylemlerin ulusal mevzuatta vahim suç haline getirilmesine ve öngörülen cezaların bu eylemlerin vahameti ölçüsünde olmalarına, dikkat etmelerine;
f) Terörist eylemlere malî kaynak sağlanmasına ya da, uhdelerinde bulunan ve usulî işlemlerde gerekli olacak ispat vasıtalarının elde edilmesine yönelik yardım da dahil olmak üzere, bu eylemlerin ihtiyaç duyduğu desteğin sağlanması ve suç soruşturmaları ve diğer usulî muameleler sırasında en geniş şekilde karşılıklı yardımlaşmaya katılmalarına;
g) Sınırlarda etkili denetimler icra ederek teröristlerin ve terörist grupların
hareketlerini ve kimlik cüzdanları ve seyahat belgeleri verilirken denetlemelerine ve kimlik cüzdanlarının ve seyahat belgelerinin taklit edilmesini ya da hileli kullanımım engellemelerine; Karar verir.
Bütün Devletlerden:
a) Bilhassa teröristlerin ya da terörist şebekelerinin hareketlerine, taklit edilmiş
seyahat belgelerine, silah, patlayıcı veya hassas maddelerin kaçakçılığına, teröristlerin iletişim teknolojilerinin kullanımına ve terörist grupların sahip olduğu kitlesel imha silahlarının tehdidine ilişkin işlemsel bilgilerin değişiminin yoğunlaştırılması ve hızlandırılması imkânlarım bulmalarını;
b) Uluslararası ve ulusal hukuka uygun olarak bilgilerin değişimini ve idarî ve adlî temelde terörist eylemlerin önlenmesi amacıyla işbirliğine gidilmesini;
c) Özellikle, ikili ve çok taraflı sözleşmeler çerçevesinde, terörist eylemleri önlemek ve cezalandırmak ve bu nev'i eylemlerin faillerine ilişkin önlemler almak amacıyla işbirliğine gitmelerini;
d) En kısa sürede, 9 Aralık 1999 tarihli Terörizmin Finansmanın Önlenmesine ilişkin Uluslararası Sözleşme de dahil olmak üzere, terörizme ilişkin Uluslararası sözleşme ve protokollere taraf olunmasını;
e) Güvenlik Konseyi'nin 1368 (2001) sayılı Karan ile birlikte terörizme ilişkin
Uluslararası sözleşme ve protokollere göre daha fazla işbirliğinde bulunulmasını ve bunların eksiksiz olarak uygulanmasını;
f) Mülteci statüsü vermeden önce, sığınma talebinde bulunanların terörist eylemleri örgütlenmediği ya da bunları işlemediğine ve bunlara katılmadığına kesin olarak kanaat getirilmesi amacıyla, insan haklarına ilişkin Uluslararası normlar da dahil olmak üzere, ulusal mevzuatlarındaki geçerli düzenlemeler ve Uluslararası hukuka uygun olarak gereken önlemlerin alınmasını;
g) Uluslararası hukuka uygun olarak, terörist eylemlerin faillerinin veya
örgütleyicilerinin veya bu nev'i eylemleri kolaylaştıranların mülteci statüsünü kendi çıkarlarına uygun olarak saptırmamalarını ve terörist olarak varsayılanların iade taleplerinin reddinin siyasî mülahazaları doğrulayacak şekilde reddedilmemesine dikkat edilmesini; Talep eder. Uluslararası terörizm ve Uluslararası örgütlü suçlar, yasadışı uyuşturucu, karapara aklama, silah kaçakçılığı ve nükleer, kimyasal, biyolojik ve ölümcül tehlike teşkil eden diğer
maddelerin yasadışı aktarımı arasındaki yalan ilişkileri kaygıyla not eder ve bu itibarla bölgesel ve Uluslararası ölçekte bu vahim soruna karşı harekatın güçlendirilmesi ve Uluslararası güvenliğe getirdiği ağır tehdidin önlenmesi amacıyla sarf olunan güçlerin işbirliğinin kuvvetlendirilmesi gereğinin altım çizer;
4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder