20 Milyondan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Milyondan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ocak 2018 Salı

ABD 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana 37 kurban ülkede 20 Milyondan fazla insan öldürdü BÖLÜM 2

ABD 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana 37 kurban ülkede 20 Milyondan fazla insan öldürdü BÖLÜM 2


25 Aralık 2017 Pazartesi
Salvador ordusundan kaçmış bir askerin New York Times’a verdiği bir röportaja göre o dönemde ABD’li askeri danışmanlar, küçük yaştaki tutuklulara işkence yapma yöntemlerini öğretti. Salvador Ulusal Muhafızları’nın eski üyesi, gerilla olduğu söylenen insanları bulan ve onlara işkence yapan on iki kişilik bir manganın üyesiydi.


 James A. Lucas

Global Research / Popular Resistance


ABD'nin milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan doğrudan veya dolaylı müdahalelerin gerçekleştiği 37 ülke hakkındaki değerlendirmelere Küba'yla devam ediyoruz.

Küba

Küba'da 18 Nisan 1961 tarihinde başlayan ve 3 gün sonra sona eren Domuzlar Körfezi istilası sürecinde istilacı güçten 114 kişi öldü, 1,189 kişi esir alındı ve az sayıda kişi, bekleyen ABD gemilerine kaçtı. (1) Yakalanan sürgünler hızlı bir şekilde yargılandı, birkaçı idam edildi, geriye kalanlar ise ihanet suçlamasıyla 30 yıl hapse mahkum edildi. Bu sürgünler 20 ay sonra, 53 milyon dolar değerinde gıda ve tıbbi malzeme karşılığında serbest bırakıldı.

Bazı değerlendirmelerde Kübalı güçlerden hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin ile 4 bin arasında değişmektedir. Bir diğer tahmine göre ise 1,800 Kübalı bir otoyolda napalm bombasıyla öldürülmüştür. Bu, 1991 yılında ABD güçlerinin çok sayıda Iraklıyı bir otoyolda acımasızca öldürdüğü Ölüm Otoyolu'nun bir öncülü gibi görünmektedir. (2)

Kongo Demokratik Cumhuriyeti (eski Zaire)

Bu ülkedeki büyük çaplı şiddet, 1879 yılında, sömürgeci Belçika Kralı Leopold tarafından kışkırtıldı. Kongo nüfusu 20 yıllık bir süre içinde 10 milyon azaldı – bazıları bundan “Leopold Soykırımı” olarak bahseder. (1) ABD ise daha yakın geçmişte bu ülkede, bunun üçte biri kadar ölümden sorumlu olmuştur. (2)

1960 yılında Kongo bağımsız bir devlet olurken, Patrice Lumumba ülkenin ilk başbakanı oldu. Lumumba, CIA'in dahli bulunan bir suikast sonucu öldürüldü. Bazıları ise onun öldürülmesinin esasen Belçika'nın sorumluluğu olduğunu söyler. (3) Ancak yine de CIA onu öldürmeyi planlıyordu. (4) Suikast öncesinde CIA, kurum bünyesinde çalışan bilim adamlarından biri olan Dr. Sidney Gottlieb'i, Lumumba'ya suikast düzenlemekte kullanılmak amacıyla “ölümcül biyolojik malzeme” ile beraber gönderdi. Bu virüs Afrika'nın Kongo bölgesinde ölümcül bir hastalık meydana getirecekti ve diplomatik bir poşet içinde taşındı.

Geride kalan yılların önemli bir bölümünde Kongo Demokratik Cumhuriyeti içinde iç savaş vardı ve bu çoğu zaman ABD ve komşu ülkeler dahil başka ülkeler tarafından kışkırtıldı. (5)

Nisan 1977'de Newsday, CIA'in Zaire ordusunun yanında yer almak üzere ABD'de ve Büyük Britanya'da birkaç yüz paralı asker istihdam etme çabalarını gizlice desteklediğini aktardı. Aynı yıl ABD, Angola'da faaliyet yürüten rakip bir grubun istilasını savuşturması için Zaire Devlet Başkanı Mobutu'ya 15 milyon dolarlık askeri yardım sağladı. (6)

Mayıs 1979'de ABD, daha 3 ay önce insan hakları ihlalleri nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kınanmış olan Mobutu'ya birkaç milyon dolarlık yardım gönderdi. (7) İç Savaş esnasında ABD, Zaire'ye 300 milyon doların üstünde değerde silah kaçırdı. (8,9) 100 milyon dolarlık askeri eğitim sağlandı. (2) 2001 yılında bir ABD Kongre komitesine, eski Başkan (Baba) Bush'la bağlantılı olan bir şirket de dahil olmak üzere Amerikan şirketlerinin para kazanmak amacıyla Kongo'yu ateşe attığı rapor edildi. Bu ülkedeki kaynaklar üzerinde, 125'in üzerinde şirket ve bireyin dahil olduğu uluslararası bir mücadele sürüyor. Bu kaynak maddelerden biri, cep telefonlarının imalatında kullanılan kotlandır.  (2)

Dominik Cumhuriyeti

1962 yılında Juan Bosch, Dominik Cumhuriyeti'nin başkanı oldu. Toprak reformu ve kamu istihdamı programı gibi programları savundu. Bu, onun ABD'yle gelecekteki ilişkileri açısından hayra alamet değildi ve görevde yalnızca 7 ay geçirdikten sonra bir CIA darbesiyle devrildi. 1965 yılında bir grup onu yeniden göreve getirmeye çalışırken ABD Başkanı Johnson “Bu Bosch iyi adam değil” şeklinde konuştu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas Mann'ın yanıtı ise “Hem de hiç iyi değil. Eğer orada düzgün bir hükümet olmazsa, Sayın Başkan, ortaya başka bir Bosch çıkar. Orası bir obruk halini alır” oldu. İki gün sonra ABD istilası başladı ve 22 bin asker ve deniz piyadesi Dominik Cumhuriyeti'ne girdi; çatışma sürecinde yaklaşık 3 bin Dominikli hayatını kaybetti. Buna kılıf oluşturan mazeret, müdahalenin oradaki yabancıları korumak için gerçekleştirildiği oldu. (1,2,3,4)

Doğu Timor

Aralık 1975'te Endonezya, Doğu Timor'u işgal etti. Bu saldırı, ABD Başkanı Gerald Ford ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ın Endonezya'dan ayrılmasından bir gün sonra başladı. Ford ve Kissinger burada Endonezya Başkanı Suharto'ya, ABD kanunlarına göre saldırı için kullanılmaması gereken Amerikan silahlarını kullanma izni vermişti. ABD'nin BM Büyükelçisi Daniel Moynihan, ABD'nin “işler nasılsa öyle gitmesini istediğini” söyledi. (1,2) Sonuç, tahminlere göre 700 bin kişilik nüfustan 200 bin kişinin hayatını kaybetmesi oldu. (1,2)

16 yıl sonra, 12 Kasım 1991 tarihinde, Dili'de bir anma töreninden çıkarak yürüyen ve içlerinde çok sayıda çocuğun da olduğu 217 Doğu Timorlu protestocu, başlarında ABD tarafından eğitilmiş komutanlar Prabowo Subianto (General Suharto'nun damadı) ve Kiki Syahnakri'nin olduğu Kopassus şok birlikleri tarafından vurularak öldürüldü. Kamyonların cesetleri denize attığı görüldü. (5)

El Salvador

El Salvador'da 1981'den 1992'ye kadar devam eden iç savaş, hükümetin 8 milyon nüfuslu bu ülkede halka sosyal adalet getirmek isteyen bir hareketi ezme çabalarına destek amacıyla ABD tarafından sağlanan 6 milyar dolarlık yardımla finanse edildi.   (1)

Salvador ordusundan kaçmış bir askerin New York Times'a verdiği bir röportaja göre o dönemde ABD'li askeri danışmanlar, küçük yaştaki tutuklulara işkence yapma yöntemlerini öğretti. Salvador Ulusal Muhafızları'nın eski üyesi, gerilla olduğu söylenen insanları bulan ve onlara işkence yapan on iki kişilik bir manganın üyesiydi. Panama'da ABD'ye ait bir merkezde kendisine verilen eğitimin bir kısmı işkence eğitimiydi.  (2)

1981 yılında El Mozote köyünde yaklaşık 900 köylü öldürüldü. Bu fiile dahil olduğu söylenen on iki El Salvador askerinden onu, ABD'nin idare ettiği Amerikalar Okulu'nun mezunlarıydı. (2) Bu köylüler, iç savaş esnasında hayatını kaybeden yaklaşık 75 bin kişinin yalnızca bir kısmıydı. (1)

1993 tarihli bir Birleşmiş Milletler Hakikat Komisyonu raporuna göre, savaş esnasında işlenen insan hakları ihlallerinin %96'dan fazlası, Salvador ordusu ya da onunla bağlaşık durumda olan paramiliter ölüm mangaları tarafından gerçekleştirildi. (3)

Komisyon, Amerikan Okulu mezunlarını kötü şöhretli pek çok cinayetle de ilişkilendirdi. New York Times ve Washington Post'ta birbiri ardınca iğneleyici yazılar yayınlandı. 1996 yılında Beyaz Saray Denetleme Kurulu, Amerikalar Okulu İzleme örgütünün başında bulunan Roy Bourgeois tarafından bu okula karşı getirilen suçlamaların çoğunu destekleyen bir rapor yayınladı. Aynı yıl Pentagon, mezunlara insan öldürme, gasp, sorgularda fiziksel istismar, haksız tutukluluk ve başka kontrol yöntemleri hakkında eğitim verildiğini gösteren, önceden gizli olan raporları yayınladı. (4)

Grenada

CIA 1979 yılında Maurice Bishop'un devlet başkanı olması sonrasında, kısmen onun Küba'yı tecrit etmeye dahil olmayı reddetmesi nedeniyle Grenada'yı istikrarsızlaştırmaya başladı.  Kendisine karşı yürütülen kampanya Bishop'un devrilmesiyle ve ABD'nin 25 Ekim 1983 tarihinde Grenada'ya saldırması ve 277 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. (1,2) Bu süreçte, Grenada'da ABD'ye saldırmak için kullanılabilecek bir havaalanının yapıldığı ve adadaki Amerikalı tıp öğrencilerinin hayatının tehlikede olduğu şeklinde sahte iddialar ortaya atıldı.

Guatemala

1951 yılında Jacobo Arbenz Guatemala devlet başkanı seçildi. United Fruit şirketinin elinde olup kullanılmayan bazı arazileri kamulaştırdı ve şirkete tazminat ödedi. (1,2) Bu süreç sonrasında şirket, Arbenz'i uluslararası bir komplonun aracı olarak betimleyen bir kampanya başlattı ve petrol nakliye araçları ile trenlere sabotaj düzenleyen yaklaşık 300 paralı asker tuttu.  (3) 1954 yılında CIA tarafından tertip edilen bir darbeyle devrilen Arbenz ülkeyi terk etti. Takip eden 40 yıl boyunca çeşitli rejimler binlerce insanı öldürdü.

1999 yılında Washington Post gazetesi, bir tarih tahkikatı komisyonunun iç savaş sürecinde 200 bini aşkın insanın öldürüldüğü ve 42 bin ayrı insan hakkı ihlali gerçekleştiği, bunların 29 bininin ölüme sonuçlandığı ve bunların da %92'sinin ordu tarafından gerçekleştirildiği sonucuna vardığını yazdı. Komisyon ayrıca, ABD hükümetinin ve CIA'in Guatemala hükümetine, gerilla hareketini acımasız yollardan ortadan kaldırması için baskı yaptığını ifade etti. (4,5)

Komisyona göre 1981-1983 yılları arasında, ABD hükümetinin finanse ettiği ve desteklediği Guatemala askeri hükümeti, bir soykırım adımı olarak yaklaşık 400 Maya köylüyü yok etti. (4)

Komisyonun elde ettiği belgelerden biri, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından gönderilen 1966 tarihli bir bilgi notuydu ve bu notta Guatemalalı güvenlik güçleri ile onların irtibatlı olduğu Amerikalılar için sarayda nasıl bir “güvenli yuva” kurulduğunu anlatıyordu. Burası, solcu isyancılara ve onlarla ittifak kurduğundan şüphe edilen kişilere karşı yürütülen “kirli savaşın” merkeziydi. (2)

Haiti

1957-1986 yılları arasında Haiti,  Papa Doc Duvalier tarafından, daha sonraları da oğlu tarafından yönetildi. Bu dönemde onlara bağlı özel terörist güç, 30 bin ila 100 bin arası insan öldürdü. (1) Bu tarihlerde Haiti'ye, temel olarak halk hareketlerini ezmek üzere, CIA'den milyonlarca dolarlık maddi yardım aktı. (2) Öte yandan William Blum'e göre ülkeye yapılan Amerikan askeri yardımının büyük bölümü İsrail aracılığıyla, gizli olarak aktarıldı.

Eldeki bilgilere göre, ikinci Duvalier iktidarı sonrasındaki hükümetler daha da fazla sayıda can kaybından sorumlu oldu ve ABD'nin özellikle CIA aracılığıyla Haiti üzerinde kurduğu etki arttı. ABD daha ileride, 1990'ların başındaki seçimde %67 oy almasına karşın siyah Katolik bir rahip olan Jean Bertrand Aristide'i görevden uzaklaştırdı. Haiti'deki zengin beyaz sınıf, sosyal programlarının yoksullara yardım etmek ve yolsuzluğa son vermek üzere planlanmış olması sebebiyle, siyah ağırlıklı olan bu ülkede onun karşısında yer aldı. (3) Artride daha ileride göreve geri döndü, ancak bu da uzun sürmedi. ABD tarafından görevden ayrılmaya zorlanan Artride şimdi Güney Afrika'da yaşıyor.

Honduras

1980'li yıllarda CIA Honduras'ta, yüzlerce vatandaşı kaçıran, işkenceden geçiren ve öldüren Müfreze 316'yı destekledi. İşkence teçhizatları ve kitapçıkları, Honduraslıları eğitmede ABD ajanlarıyla birlikte çalışan CIA'in Arjantinli personel tarafından sağlandı. Yaklaşık 400 kişi hayatını kaybetti. (1,2) Bu, dünyada ABD'nin desteklediği işkencenin örneklerinden bir diğeridir. (3)

Müfreze 316, 1980'li yıllarda şok ve boğma cihazları kullandı. Tutuklular çoğu zaman çıplak halde tutuldu ve bunun artık fayda etmediği durumlarda öldürülüp bir taşı olmayan mezarlara gömüldü. Gizli olmaktan çıkmış belgeler ve başka kaynaklar, CIA'in ve ABD Büyükelçiliği'nin cinayet ve işkence de dahil olmak üzere pek çok suçu bildiğini, ancak Müfreze 316'yı desteklemeye ve liderleriyle işbirliği yapmaya devam ettiğini gösteriyor.  (4)

Honduras 1980'li yılların başlarında, Nikaragua'daki sosyalist Sandinista hükümetini devirmeye çalışan Kontra'lar için bir staj sahasıydı. Şu anda ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı olan John D. Negroponte, Honduras'a yapılan askeri yardım yıllık 4 milyon dolardan yıllık 77,4 milyon dolara yükseldiği zaman büyükelçiydi. Negroponte, kendi görev süresi içinde işlenen vahşetlerden bilgisinin olmadığını söylüyor. Ancak onun bu mevkideki selefi olan Jack R. Binns, 1981 yılında, resmi olarak desteklenen/onaylanan cinayetlere dair artan kanıtlar konusunda derin kaygı duyduğunu söylemişti. (5)

Macaristan

1956 yılında, Sovyet uydusu bir ülke olan Macaristan, Sovyetler Birliği'ne karşı ayaklandı. Ayaklanma esnasında ABD'nin “Radio Free Europe” radyosunun Macaristan'a yaptığı yayınlar zaman zaman saldırgan bir ton aldı ve isyancıları Batı desteğinin çok yakın olduğuna inanmaya teşvik etti, hatta Sovyetlerle nasıl savaşılacağına dair taktik tavsiyelerinde bulundu. Yükselen umutlar daha sonra, “Macar trajedisi” hakkında gitgide karanlıklaşan bir tablo sunan yayınlarla söndü. (1) Macaristan ve Sovyetler tarafındaki toplam ölüm rakamı 3 bin civarındaydı ve devrim ezildi. (2)

Endonezya

1965 yılında Endonezya'da gerçekleşen bir darbe, General Sukarno'nun yerine General Suharto'yu geçirdi. ABD, bu hükümet değişiminde belli bir rol oynadı. Endonezya'daki ABD büyükelçiliğinde görev yapmış olan Robert Martens, ABD'li diplomatların ve CIA görevlilerinin 1965 yılında Endonezya ordusuna bağlı ölüm mangalarına 5 bin kadar isim verdiğini ve bunların öldürülmüş ya da yakalanmış olup olmadığını kontrol ettiğini anlatıyordu. Martens açıkça, “Muhtemelen elimde epey kan var ama bu o kadar da kötü değil. Bazı zamanlar belirleyici bir anda sert vurmanız gerekir” diye konuşmuştu. (1,2,3) Ölüm rakamlarına ilişkin tahminler 500 bin ile 3 milyon arasında değişmektedir. (4,5,6)

1993-1997 yılları arasında ABD, Cakarta'ya yaklaşık 400 milyon dolarlık ekonomik yardım sundu ve ülkeye on milyonlarca dolarlık silah sattı. ABD'li Yeşil Bereliler, Doğu Timor'daki vahşetlerin çoğundan sorumlu olan Endonezya elit gücüne eğitim sundu. (3)

İran

İran, 1980-1988 yılları arasında Irak'la olan savaşta yaklaşık 262 bin insanın kaybetti. (1) Bu savaşla ilgili daha fazla bilgi için Irak kısmına bakınız.

3 Temmuz 1988 günü ABD Deniz Kuvvetleri gemisi Vincennes, İran karasuları içinde hareket ederek İran'la savaş halinde olan Irak'a askeri destek sunuyordu. İran savaş gemileriyle girilen bir çatışmada, rutin bir sivil uçuş yapan bir İran uçağına iki füze fırlattı. 290 yolcunun tamamı hayatını kaybetti. (2,3)


Çeviri: İlyas Halitoğlu
 www.medyasafak.net


***