AÇIK MEKTUP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AÇIK MEKTUP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Şubat 2016 Pazartesi

SAYIN CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER'E AÇIK MEKTUP



SAYIN CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER'E AÇIK MEKTUP


Haziran 2002   Sayı: 46
Prof. Dr. EROL MANİSALI


 " Türkiye-AB ilişkilerinde esas sorun, AB'nin Türkiye'yi içine almak İstememesidir. AB, "Türkiye'yi içime alamam, özel statüde yedeğime alırım" demektedir.

- AB bunu Soğuk Savaş bittiği ve aynı yıl Türkiye'nin tam üyelik başvurusunu reddettiği 1989'da ortaya koydu.

- Bu nedenle Türkiye'de bazı çevreler Brüksel ile işbirliği yaparak yine aynı yıl, "Tam üye olmasak da Gümrük Birliği'ne gireceğiz" demişlerdi. Türkiye "resmen", AB'ye tek yanlı bağlanıyordu.

- Gümrük Birliği, Katma Protokol'ün(1970) bir sonucu olamaz. Katma Protokol bir bütündü; mal dolaşımı, işgücü dolaşımı ve tam üyeliği öngörüyordu.

- Katma Protokol'e göre 6 Mart 1995'te yalnız Gümrük Birliği belgesinin değil, işgücü dolaşımı ile birlikte tam üyeliğin de onaylanması gerekirdi. Katma Protokol maddeleri okunduğunda bunlar açık olarak görülür.

Yanıtlanması Gereken Sorular

1. Bugün diğer AB adaylarının neden Türkiye'nin 6 Mart 1995'te imzaladığı türden "tek yanlı bağlayan" ve Türkiye'yi örtülü bir sömürge durumuna sokan bir ilişki düzeni bulunmuyor?

 2. Bu tek yanlı belge bugüne kadar ulusal sanayi dallarımızın yabancıların eline geçmesine yol açmıyor mu? Tekstil, gıda, inşaat malzemeleri en ileri sektörlerimiz iken bugün yabancı malların işgali altına girmediler mi?

 3. Anadolu'da ticaret odası başkanları son yıllarda iç pazarın çokuluslu şirketlerin eline geçtiğini sürekli olarak açıklıyor. Bu gelişmeler AB'ye tek yanlı bağlanmanın sonucu değil mi?.."



8 Şubat 2015 Pazar

TBMM BAŞKANI SAYIN CEMİL ÇİÇEK’E AÇIK MEKTUP







TBMM BAŞKANI SAYIN CEMİL ÇİÇEK’E AÇIK MEKTUP



Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, Kars Antlaşması ile en doğru çözüm şeklini buldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk(1922)



TBMM BAŞKANI SAYIN CEMİL ÇİÇEK’E AÇIK MEKTUP

17 Ocak 2015————————————————————————————
MEKTUP ÖZETİ:
İP GENEL BAŞKANI SAYIN DOĞU PERİNÇEK, 100 YILLIK ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARINA SON NOKTAYI KOYMAK
 ÜZERE 28 OCAKTAKİ AİHM’ DURUŞMASINDA TÜRK MİLLETİ ADINA KATILMAK ÜZERE TÜRK MİLLETİNİ TEMSİL EDEN TBMM TARAFINDAN ÖZEL OLARAK GÖREVLENDİRİLMELİDİR.
———————————————————————————–
Sayın Cemil Çiçek;
Bugün 30 yıllık siyasi yaşantınızın en üst noktasındasınız ve Cumhuriyeti kuran TBMM’nin başkanlığını deruhte etmektesiniz. Yüce meclisimiz bugünlerde T. C’nin bek’asını ilgilendiren çok önemli bir konuda karar verme aşamasındadır.
Küresel güçlerin destek ve himayelerinde yüz yıldır devam eden sözde Ermeni Soykırımı yalanları ülkemizi uluslararası alanda çok güç durumlara düşürmüştür. 24 Nisan 2015 tarihinde dünyanın her tarafında Diaspora Ermenilerinin; soykırımın 100 üncü yılı münasebetiyle çok kapsamlı çalışmalar içine girdikleri ve bu çalışmalarda dost ve müttefikimiz olan ülkelerden de çok önemli destekler aldıkları, önümüzdeki 24 Nisanda son noktayı koyarak isteklerini Türkiye Cumhuriyeti devletine mutlaka kabul ettireceklerini plânladıkları bilinmektedir.
35 yıldır konu ile ilgilenen, karşı propaganda faaliyetlerine hazırladığım filmler, yazdığım kitaplar ve verdiğim konferanslar ile fiilen katılan bir aydın olarak ben diyorum ki;
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Talat Paşa Komitesinin AİHM’deki yargılama sürecinin geldiği nokta, Türkiye’nin 100 yıllık Ermeni Sorunu geçmişindeki en olumlu ve en güçlü argümanı olarak önümüzde durmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin; konuyu Doğu Perinçek ve Talat Paşa Komitesinin özel davası olarak görmek gibi bir tutumu olamaz. Olmamalıdır.
T.C. Devleti; tüm güçleri ile AİHM’e müdahil olduğu takdirde 100 yıllık soykırım yalanları bir daha açılmamak üzere kapanacaktır. TBMM, Bakanlar Kurulu, üniversiteleri, medyası, baroları, ve sivil toplum kuruluşlarımızın tek elden yönlendirildiği koordineli bir çalışmayı 1981-1983 yıllarında devletimiz yapmış ve tüm dünyada 43 diplomatımızı şehit eden Ermeni terörü bıçak gibi kesilmiştir.
Bugünde önümüzde çok önemli bir fırsat bulunmaktadır. Bu fırsatı değerlendirme makamı TBMM’dir. Dolayısı ile bu yüce meclisin başkanı olarak siz tarihi bir görevle karşı karşıya bulunmaktasınız. Zaman azalmıştır ama henüz yeterli hazırlık için zamanınız vardır. Buna göre TBMM şunları yapabilir;
- TBMM “Ermeni Soykırım Yalanları ve Alınacak Tedbirler” konusu ile özel toplantıya çağrılır. Bu toplantıda oy birliği ile Ermeni Soykırım Yalanları şiddetle kınanır. Dünyaya ilan edilir.
- TBMM’ni temsilen İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in AİHM’ne müdahil olarak katılması kararı alınır.
- Doğu Perinçek ve Talat Paşa Komitesine aynen 1984’te Pariste Orly Davasına TC. Devleti adına onur tanığı olarak katılması sağlanan Prof. Dr. Türkkaya Ataöv ve Prof. Dr. Mümtaz Soysal’a yapıldığı gibi devletin tüm arşiv belgeleri ile destek sağlanır.
- Mahkemeye müdahil olarak katılacak heyete özel uçak ve sekretarya verilir ve yakın güvenlikleri en iyi şekilde devletçe sağlanır.
- TRT başta olmak üzere 24 saat süre ile yayın yapacak şekilde medya desteği sağlanır.
- YÖK devreye sokularak üniversitelerimizin tamamının 10’u öğretim üyesi 90’ı öğrenci olmak üzere 100 kişilik kafileler halinde bu tarihi davaya dinleyici olarak katılması sağlanır. Bu heyetlerin THY ve Türk Ordusunun nakliye imkanları ile taşınması, ayrıca iaşe ve ibadeleri büyükelçilik vasıtasıyla sağlanır.
- Her üniversitemizde mahkeme günlerinde medya ile dünyaya duyurulan açık oturum, sempozyum, panel ve konferanslar vs yapılır.
- Barolar Birliği vasıtasıyla 81 il barosunun 10’ar kişilik temsili heyetler ile davaya müdahil olmaları sağlanır.
Sayın Çiçek;
100 yıl sonra ortaya çıkan tarihi durumun geliştirilmesi için ilk adımın atılması size düşüyor. Bu yazdıklarım bana göre asgari düzeyde ama olmazsa olmaz yapılması gereken bazı tedbirlerdir. Devletimizin imkan ve kabiliyetleri çok daha iyisini yapacak güçtedir. Ermeni Diasporası, tarihinde ikinci kez Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve dolayısıyla Türk milletinin gerçek gücünü göreceği için dava sonunda Türkiye’nin 100 yıllık Ermeni Soykırımı dosyası bir daha açılmamak üzere kapatılabilir.
Peki bütün bunlar yapılmazsa, TBMM, AİHM’deki davaya ve Doğu Perinçek’e sahip çıkmaz ise ne olur.? Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ermenilere soykırım yapıldığını kabullenmiş olur. Ve daha yıllarca haklı olduğu davada dünyadan dayak yemeye devam eder.
Ben sizin geçmiş siyasi tecrübenize ve hukuki bilgi birikiminize dayanarak aklıselim ile hareket edeceğinize ve TBMM’nin bu davaya Türk Milleti adına ağırlığını koyacağına inanıyorum..