Bu Çıplak Amcalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bu Çıplak Amcalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2016 Cuma

Bu Çıplak Amcalar Neden Birlikte Yatıyor?





 Bu Çıplak Amcalar Neden Birlikte Yatıyor?



CİSED
www.acikistihbarat.com
20.12.2010


Bu çıplak amcalar neden birlikte yatıyor?

Eşcinsel bir çiftin bellerinde beyaz havlular, aynı yatakta sohbet ederken ekrana gelmesiyle televizyon başındaki pek çok izleyicinin sarsıldığına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe

“ Geçen kış yazdığım Eşcinsellik Kader Değildir adlı kitabımı ve beni protesto etmek için Ankara’da muayenehanem önünde eşcinsel arkadaşlarımız bir protesto gösterisinde bulundu. 

Toplumun eşcinselliğe bakışını bildiğim için eşcinsel arkadaşlarımız zarar görmemesi için emniyete protesto gösterisi olacağını haber vermiş ve arkadaşlarımızın güvenliğini sağlamasını rica etmiştim, sağ olsunlar beni kırmadılar. Protesto gösteri sırasında etraftaki insanların bakışlarındaki nefreti görünce, sözlü olarak verdikleri anlayışsız tepkileri duyunca eşcinsellerin bu ülkede ne kadar zor bir hayat yaşadıklarını bir kez daha anlamış oldum. Aslında yaptıkları çok cesur bir hareketti, yüzlerce insanın önünde eşcinsel olduklarını 
söylemeleri herkesin yapabileceği bir şey değildi. Yağmurlu bir gündü, onlara çay ve kurabiye ikram ettim, ama “ Kapitalist sisteme hizmet eden birinin çayını içmeyiz, kurabiyesini yemeyiz ” dediler ve kabul etmediler. Beni üzen bu cümleleriydi, çünkü emeğiyle para kazanan bir fikir emekçisiydim. Bunları neden anlattım, çünkü kapitalist sistem eşcinselliği doğuştan gelen doğal bir yönelim olarak dayatmaya çalışsa da, bu ülkede eşcinsel olmak çok zor bir durum. 

İşte Kılıç Günü dizisiyle gündeme gelen eşcinsellik, yaptığımız anket çalışmalarına göre bu ülkede %12 oranında görülüyor. 
Bu noktada yapılması gereken, eşcinselleri var olmak istedikleri biçimde kabul ederken ve haklarını savunurken; eşcinsellikle ilgili eleştirel düşüncelere sahip olanların dışlanmaması, bu fikirlerinden ötürü ayrımcılığa tabii tutulmaması, "gizli eşcinsel veya homofobik" diye yaftalanmamasıdır.

Çünkü işin doğası gereği insana dair her durumun tartışılabilir olması gerekir, eşcinsellik tartışılmaz bir tabu veya dogma değildir. 

Ancak çocukların seyredebileceği bir saatte eşcinsel yakınlaşmayı gözler önüne seren bir sahnenin yayınlanması da toplum ruh sağlığı açısından ve çocukların ruhsal gelişimleri açısından doğru değildir. 

Bugünlerde dizilerdeki ahlaksızlık gündemde, Küçük Sırlar dizisinde de bu konuda tartışılıyor. Başta medyamız olmak üzere herkes 

Toplumumuz Ahlaksızlaşıyor mu?”, 

“ Geçmişte taciz ya da tecavüz yaşamış kişiler televizyonda tecavüz sahnelerini izlediklerinde nasıl etkilenirler? ”, 
“Geçmişte eşcinsel deneyim ve yakınlaşma yaşayıp bunları bastıran kişiler televizyonda eşcinsel sahneleri izlediklerinde nasıl etkilenirler?” 

veya, 

Dizilerdeki olumsuz sahneler özendirici olabilir mi? ” sorularına yanıt arıyor. 

Özellikle geçmişte tacize maruz kalmış, eşcinsel yakınlaşma yaşamış, bunu bastırmış ve kimseye söyleyememiş kişiler tecavüz veya eşcinsel yakınlaşma sahnelerinden çok olumsuz etkilenebilirler. 

Hiçbir anne-baba çocuklarının “Bu çıplak amcalar neden birlikte yatıyor?” soruna yanıt veremez. 

Bu yüzden Yönetmen Osman Sınav’ın kimsenin cesaret edemediği şeyleri göstermeye çalışmamış, sadece kafa karıştırmıştır, yanlış mesajlar vermiştir.” dedi.

Doğru ve kültürümüze uygun bir duruş gösterilmelidir

CİSED olarak eşcinsellere karşı olmadıklarını ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak

Eşcinsellerin kendi haklarını koruyabilmekte karşılaştıkları sorunlarla daha kolay başa çıkabilmeleri için haklarını savunmaları gerektiği ne inanıyoruz. Eşcinsellerin saygın ve ahlaki değer yargılarına uygun yaşam tarzlarına, örgütlenme haklarına, varoluş ve özgürlük mücadelelerine saygı duyuyoruz. 

Ancak eşcinselliğin doğal bir eğilim ve normal bir durum olduğunun ilan edilmesini, yaygınlaştırılması veya özendirilmesi çabalarını, topluma bir model veya üçüncü bir cinsiyet olarak sunulmasını doğru bulmuyoruz. Bu bağlamda medyaya, cinsel terapistlere ve hekimlerimize görevler düşmektedir. 

Çünkü insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunların kaynağında; emperyalizmin ekonomik, siyasal ve varoluşsal boyutlarında sömürüsü bulunmaktadır. Sömürü dengesizliklere neden olmakta, yabancılaşma sorununu beslemekte, yabancılaşma insanı insan olarak tanımlayan alt argümanlarda tahribatlara yol açmakta ve bencil-hırslı insan tipini ön plana çıkartmaktadır. 

Eşcinselliği çok normal ve doğuştan gelen bir durum olarak sunmak; yanlış anlamalara, istemeyerek veya bilmeyerek eşcinsel tercihleri artıracak önerilere zemin hazırlayabilir. Çünkü tek bir durum olmayan ve birçok farklı şekilde karşımıza çıkabilen eşcinsellik;  insanda doğal olarak var olan bir yönelim değildir; çocukluk travmaları, sosyal öğrenme, model alma ve yanlış eğitimle meydana gelebilen gelişimsel bir durumdur. Bu sebeplerle  gelecek kuşaklar arasında eşcinsel tercihlerin  artmaması için  medya, aile, sağlık ve eğitim politikalarında doğru ve kültürümüze uygun bir duruş gösterilmelidir.”  dedi.

Çocukların Nasihatten '' Çok iyi bir Örneğe ihtiyacı var ''

Çocukların ilk eğitimini aldıkları yerin doğup büyüdükleri evleri olduğuna dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Psk. Dan. Fatma Ayrık

“Çocukların ilk eğitimlerini aldıkları yer doğup büyüdükleri evleridir. İlk öğretmenleri de anne-babalarıdır. Anne-babanın çocuklarına neler 
söylediği değil, onların önünde neler yaptığı önemlidir. 

Bu nedenle anne-babanın çocuklarına güzel örnek olmaları için sarf ettikleri sözleri, seyrettikleri sahne ve davranışları bir bütünlük arz etmelidir. 

Eşcinsel bir yakınlaşmayı gözler önüne seren bir sahneyi çocuklarıyla birlikte seyreden bir anne-baba çocuklarına nasıl bir mesaj verir? 

Çocuklarımızın bu tür sahnelerle ve yanlış örneklerle kafalarının karışmaması için doğru bir televizyon izleme politikası oluşturmak ve onları 
cinsel konularda bilgilendirmek zorundayız. Yanlış mesajlar içeren sahnelerin belli saatlerden sonra yayınlanması gerekir. 

Sigaraya gösterilen hassasiyetin eşcinsel bir yakılaşmaya gösterilmemesi, üzerinde düşünmemiz gereken önemli bir çelişkidir. Çünkü çocukların nasihatten çok iyi örneğe ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız.” dedi.


http://www.acikistihbarat.com/haberdetay.aspx?id=9309

..