DAEŞ Terör Örgütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DAEŞ Terör Örgütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ekim 2017 Perşembe

DAEŞ’İN PROPAGANDA ARACI OLARAK KONSTANTİNİYYE DERGİSİ



DAEŞ’İN PROPAGANDA ARACI OLARAK KONSTANTİNİYYE DERGİSİ


BÖLGESEL GELİŞMELER BÖLGESEL GELİŞMELER,

Sertaç Canalp KORKMAZ
Türkiye’ye Yönelik Propaganda Aracı: Konstantiniyye Dergisi 
ORSAM Araştırma Asistanı



Konstantiniyye dergisinde, Selefi düşüncede önem arz eden ayetler ve hadisler temel iki referans noktası konumundadır. Bu yüzden, Konstantiniyye dergisinde, 
DAEŞ’in kullanmış olduğu ifadelerde sıkça ayetlere ve hadislere atıf yapıldığı görülmektedir. Kendi eylemlerini ve söylemlerini meşrulaştırmak için ayetlere ve hadislere atıf yapan DAEŞ, bu atıfları tarihsel süreçten kopuk bir şekilde gerçekleştirmektedir. 

Her terör örgütü gibi DAEŞ terör örgütü de yoğun bir şekilde propaganda araçlarına başvurmaktadır. DAEŞ’in propaganda araçları geleneksel ve yeni medya araçlarına dayanan hibrit bir konseptten meydana gelmektedir. 

Terör örgütü, geleneksel medya aracı olan dergi yayıncılığını yeni nesil medya aracı olan internet aracılığıyla birleştirerek hibrit bir strateji izlemektedir. Facebook ve Twitter gibi sosyal medya kanalları da örgütün iletişim araçları arasında yer almaktadır. Bunların dışında ise örgütün düzenli olarak İngilizce yayınlandığı Dabiq ve Türkçe yayınladığı Konstantiniyye dergileri bulunmaktadır. Ayrıca DAEŞ tarafından farklı dillerde yeni yayınlanmaya başlanan Rumiyah adlı dergi de örgütün propaganda araçları arasındaki yerini almıştır. 

Terör örgütleri, yapmış oldukları propagandalar ile sempatizan kitleleri radikalleştirebilmekle birlikte, sahip olduğu örgütsel tabanı daha yoğun bir şekilde motive edebilmekte ve hedef aldığı kitleden ise zaman içerisinde militan devşirerek örgüt kadrosunu güçlendirebilmektedirler. Ayrıca terör örgütlerinin propagandalarından etkilenen ama terör örgütleriyle herhangi bir organik temasa sahip olmayan ancak sahada bağımsız olarak hareket eden yalnız kurt (lone wolf) olarak adlandırılan bireyler bulunmaktadır. Bu yüzden, terör örgütlerinin sahip olduğu propaganda araçlarının söylem açısından analiz edilmesi, terör örgütlerini amaçlarına ulaşmasını engellemek için önemlidir. 

DAEŞ terör örgütü Konstantiniyye dergisinin ilk sayısını 2015’in Haziran ayında yayınlamıştır. Terör örgütü, derginin yayınlanma amacının Türkiye’deki hedef kitlenin bilgilendirilmesi olduğunu belirtmiştir. 



Derginin ismi olarak seçilen Konstantiniyye, İstanbul’un Arapçadaki karşılığı olmakla birlikte İslam tarihi açısından da önemli bir yere sahiptir. İstanbul’a dair 
Hz. Muhammed’in bir hadisinin bulunduğunun bilinmesi şehri İslam toplumları nezdinde önemli kılmaktadır. Bu yüzden dergide de pek çok kez, şehrin DAEŞ 
tarafından ele geçirilmek için hedef haline getirildiği açıkça belirtilmiştir. 

Ağustos 2016 itibariyle yedinci sayısı yayınlanmış olan derginin şimdiye kadar yayınlanan tüm sayılarında toplamda 53 yazı yer almaktadır. Bu yazılardan 
10’u Türkiye aleyhinde propaganda yürütürken, dini içerikli bilgilendirme yapan 26, DAEŞ’in faaliyetlerini anlatan 12, Kürtleri, Müslüman Kardeşleri, Said Nursi’yi ve Nur Cemaatini olumsuzlayan 1’er ve demokrasiye yönelik olumsuzlamaların bulunduğu 2 yazı yer almaktadır. 

Konstantiniyye dergisinde öne çıkan diğer bir nokta ise derginin hemen hemen her sayısında düzenli olarak seçilen dini propagandalardır. 
İlk sayısından yayınlanmış olan son sayısına kadar her sayısında spesifik olarak Türkiye’ye yönelik sert söylemlerin yer aldığı görülmektedir. Her seferinde farklı 
bir kurumun, Türkiye için önem arz eden farklı bir değerin hedef haline getirilmiş olmasına rağmen; derginin beşinci, altıncı ve yedinci sayılarında hedef haline getirilmiş olan kurumun ise Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu görülmektedir. 

Konstantiniyye dergisi üzerinde yapılan incelemelerde örgütsel propaganda açısından önemli olduğu düşünülen bazı kavramların sıkça tekrar ettiği görülmüştür. 
Bu kavramlara bakıldığında ise DAEŞ’in sahip olduğu söylemin tamamen ötekileştirme ve düşmanlaştırma üzerine kurulu olduğu görülmektedir. 

Tablo 1- Konstantiniyye Dergisinde Kullanılan anahtar kelimeler serisi 1 



Konstantiniyye dergisinde, Selefi düşüncede önem arz eden ayetler ve hadisler temel iki referans noktası konumundadır. Bu yüzden, Konstantiniyye dergisinde, 
DAEŞ’in kullanmış olduğu ifadelerde sıkça ayetlere ve hadislere atıf yapıldığı görülmektedir. Kendi eylemlerini ve söylemlerini meşrulaştırmak için ayetlere ve hadislere atıf yapan DAEŞ, bu atıfları tarihsel süreçten kopuk bir şekilde gerçekleştirmektedir. 

Konstantiniyye dergisinin yedi sayısı boyunca en çok atıf yapılan ayet Tevbe Suresinin 111. ayeti ve Enfal Suresinin 39. ayetidir. Bu ayetler toplamda yedişer kez atıf almıştır. Başta Tevbe Suresinin 111. ayeti de olmak üzere, farklı sureler içerisinde geçen diğer ayetler de Selefi düşünceyi savunan çeşitli isimlerin metinlerinde sıkça yer almıştır. Yapılan incelemede ortaya çıkan diğer bir sonuç ise en çok atıf yapılan surenin toplamda 58 kez atıf alan Tevbe Suresi olduğudur. 
Ardından ise Kuran-ı Kerim’in en uzun suresi olan Bakara Suresi gelmektedir. 

Konstantiniyye dergisinde DAEŞ terör örgütüne ait ifadelere baktığımızda ise insanları sözde İslam Devletine hicrete davet ederek bu çatı altında farklılıkların kolaylıkla yaşayabildiğine dair propaganda yaptığı görülmektedir. Demokrasinin İslam için tehdit oluşturduğuna dair ifadelerin yanı sıra Türkiye’nin kurumlarıyla ve siyasi aktörleriyle tağut olarak adlandırılması da karşımıza çıkan başlıca söylemlerdir. Ayrıca Türkiye’nin dışında başka devletlerin ve aktörlerin de hedef alındığı görülmektedir.

İran’ın vurgulu bir şekilde rafiza ve Müslüman Kardeşlerin de mürted olarak adlandırıldığı görülürken, Said Nursi ve Nur Cemaatinin ise küfre bulaştıklarını ifade edilmiştir. 

DAEŞ terör örgütü tarafından kendisine dair yapılan olumlama içeren ifadeler ve hicret davetiyle dünyanın her yerinden insanın sözde İslam Devleti çatısı altında 
yaşamaya davet edilmesi, 115’i aşkın ülkeden 30.000+ yabancı terörist savaşçının Suriye ve Irak topraklarına gelmesi noktasında dikkat edilmesi gereken bir ifadedir. 
Türkiye’den de DAEŞ’e yönelik katılımların olduğunun bilinmesi nedeniyle, bu söylemlerin boşa çıkarılıp karşı söylem geliştirilerek herhangi bir yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin önüne geçilebilmesi açısından önemlidir. 

Dergide geçen diğer bir tema ise ötekileştirme, düşmanlaştırma ve güvenlikleştirme üzerine kurulu ifadelerdir. Bu ifadeler aracılığıyla DAEŞ tarafından yakındaki ve uzaktaki düşmanlarını tekfir edip, yeryüzüne şeriat hâkim oluncaya kadar tekfir ilan ettiği ve tağut olarak adlandırdığı düşmanlarıyla mücadele edilmesi vurgulanmaktadır. 

Böylelikle DAEŞ terör örgütünün eylemleri olağan bir hale getirilmeye çalışılmaktadır. 

Sonuç 

DAEŞ terör örgütünün sahadaki askeri eylemlerinin yanı sıra söylemleri de fazlasıyla dikkat çekmektedir. DAEŞ’in kurgulamış olduğu iletişim stratejisinin de etkisiyle, dünya üzerindeki 115’den fazla ülkeden 30.000’ı aşkın yabancı terörist savaşçı sözde İslam Devleti’nin kontrolü altındaki topraklara gelmiştir. Yabancı terörist savaşçılarının mobilizasyonu açısından Konstantiniyye dergisinde öne çıkan hicret kavramına bu noktada dikkat edilmesi gerektiği sonucunda varılmıştır. 
Kavramın sahip olduğu derin ve tarihi muhteva, DAEŞ propagandasına maruz kalmış kişilerin ülkelerini terk ederek DAEŞ’e katılmalarını kolaylaştırabilecek bir etkendir. 
Yine pek çok ülkede de radikalleşmiş ama terör örgütüne katılmamış kişilerin de bireysel olarak hareket etmesini tetikleyerek eylem gerçekleştirmesi 
için uyandırmış bulunması DAEŞ’in dergiler aracılığıyla yürüttüğü propaganda faaliyetlerinin iyi bir şekilde takip edilmesini gerekli kılmaktadır. 

İncelenen dergilerde, DAEŞ’in en temel amacı olan Türkiye’de yaşayan insanların bilgilendirilmesi ise DAEŞ kendisine yönelik yaptığı olumlama propagandasıyla 
gerçekleştirildiği görülmüştür. Selefi düşüncenin yoğun bir şekilde vurgulanması, DAEŞ’in bu çizgide ilerlediğinin belirtilmesi ve sözde İslam Devleti’nin her kesimden insanın rahatlıkla yaşayabileceği bir yer olarak anlatıldığı ifadelerine sıkça rastlanmaktadır. 

 < Konstantiniyye dergisinde DAEŞ terör örgütüne ait ifadelere baktığımızda ise insanları sözde İslam Devletine hicrete davet ederek bu çatı altında farklılıkların kolaylıkla yaşayabildiğine dair propaganda yaptığı görülmektedir. >

Gerçekleştirilen çalışmada, Konstantiniyye dergisinin ilk yedi sayısını kapsayan örneklemde kâfir, küfr/küfür ve tağut kelimelerinin sıkça kullanılmıştır. Türkçe 
okuyuculara yönelik çıkarılan bu dergi, sahip olduğu yönetim sistemi nedeniyle en başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ötekileştirerek kendi ideolojik formasyonunu güçlendirmeye çalışmaktadır. 

Konstantiniyye dergisinin çevrimiçi ortamda yayınlaması, Türkiye’de artan internet kullanımı da dikkate alındığında, propaganda açısından önemli bir etki alanı oluşturabilecek güce sahiptir. Bu noktada başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, çeşitli kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin koordinasyonunda inşa edilecek bir karşı söylem (counter-narrative), DAEŞ’in Konstantiniyye dergisi aracılığıyla Türkiye’ye yönelik yürüttüğü propaganda faaliyetleriyle mücadelede Türkiye’nin başarı şansını artıracaktır. 

Sertaç Canalp KORKMAZ
Türkiye’ye Yönelik Propaganda Aracı: Konstantiniyye Dergisi 
ORSAM Araştırma Asistanı 

***