PKK - KADEK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
PKK - KADEK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mayıs 2015 Pazar

PKK - KADEK, KADEK ALMANYA'DA ÇOCUK KAÇIRIYOR





PKK - KADEK,  KADEK ALMANYA'DA ÇOCUK KAÇIRIYOR


Avrupa Birliği tarafından "terör örgütleri listesi"ne alınması sonrasında, örgüt içi infazlar ve kaçışlar nedeniyle kadro sıkıntısı çeken terör örgütü PKK (yeni adı KADEK), son dönemde Avrupa ülkelerinde "çocuk kaçırma" eylemlerini yoğunlaştırdı.
Almanya'da haftalık yayınlanan "Focus" isimli derginin 4 Kasım 2002 tarihli son sayısında, "Talimli Gençlik" başlığıyla yer alan bir haberde, "şiddet eylemlerinden vazgeçtiğini iddia eden terör örgütü PKK (KADEK)'nin, Almanya'da yaşayan çocuk ve gençleri kaçırmayı sürdürdüğü" vurgulandı.

Focus Dergisi'nin haberinde şöyle denildi;  


"Aşağı Saksonya Eyaleti'nin Celle kentindeki Blumlager Okulu'nun 8.sınıfında öğrenim görmekte iken 12 Agustos 2002 günü okula gelmeyen Vildan S. isimli öğrenciden bir daha haber alınamadı. Vildan S.'nin aniden ortadan kaybolması polisi ve Devlet Koruma Birimi'ni harekete geçirdi. Hannover yakınlarındaki Celle kenti PKK terör örgütünün önemli faaliyet merkezi olarak biliniyor. Geçmiş  dönemlerde de Vildan S.'nin yaşındaki (15 yaş ve altı) çok sayıda çocuk terör örgütünün silâhlı kamplarına  katılmak üzere, kaçırılmışlardı.

Devlet Koruma Bölümü görevlileri, genç kızın, KADEK üst düzey sorumlusu olduğu belirlenen babası Mehmet Emin S.'nin yardımıyla, Hollanda ya da Belçika'daki terör örgütü kamplarına gönderilmiş olabileceğini vurguluyorlar.

Soruşturmayı yürüten emniyet yetkilileri de, PKK tarafından kaçırılan Vildan S. isimli genç kızın, yoğun ideolojik eğitim gördükten sonra Irak'taki çatışma alanına gönderilebileceğine işaret ediyorlar.

Örgüt lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından, Nisan 2002 ayı içerisinde, KADEK adını alarak, PKK'nin devamı olmadığı ve 'şiddetten vazgeçildiği'(!) yönünde açıklamalar yapan oluşum hakkında, Aşağı Saksonya Anayasayı Koruma Teşkilâtı Sözcüsü Rudiger Hesse, '1993 yılından itibaren yasaklı olmasına rağmen PKK, Almanya'daki faaliyetlerini sürdürüyor,  haraç topluyor, Kürt kökenli çocuk ve gençleri kaçırarak örgüt kamplarında ideolojik ve silâhlı eğitim veriyor' diyerek, PKK ile KADEK'in aynı olduğuna ve örgütün şiddet eylemlerini sürdürdüğüne dikkat cekiyor.

Başkomiser Andreas Pietrowski, Vildan'ın babasının, kayıp başvurusunu, kızının kaybolmasından yaklaşık dört hafta sonra, polisin ikâzı üzerine yaptığını ve bugüne kadar Vildan'ın durumunu hiç sormadığını belirtiyor.

Vildan'ın kaybolmasına ilişkin  olarak Focus Dergisi'ne bir açıklama yapan üst düzey bir PKK eylemcisi de, kızın örgüt kamplarında eğitime tâbi tutulduğunu belirtiyor, ancak hangi kampta olduğunu söylemiyor."

Terör örgütü KADEK (PKK)'in "çocuk kaçırma" eylemi yeni bir durum değil. Geçmiş yıllarda da Avrupa ülkelerinden çok sayıda çocuk PKK tarafından kaçırılarak, ideolojik ve silâhlı eğitimden geçirilmis, daha sonra da silâhlı çatışmalara gönderilmişti.

İşte, basın yayın organlarına yansıyan haberlerden birkaçı:


Belçika'da yayınlanan Le Soir Gazetesi (29 Eylül 1997); "PKK tarafından kaçırılarak, afiş asma, bildiri dağıtma gibi faaliyetlerde kullanılan 14-16 yaşlarındaki çocukların, aileleri ile görüşmelerine izin verilmiyor. Almanya'dan zorla kaçırılan Kürt çocuklari PKK'nin Belçika'daki kamplarında özel eğitime tâbi tutuluyorlar."

İsveç'te yayınlanan Svenska Dagbladet Gazetesi (25-28 Temmuz 1998); "İsveç'te yaşları 15-17 arasında değişen 40 kadar çocuk, İsveç'in Varlmand bölgesindeki tatil kampına götürülme vaadiyle, dağ kadrosuna aktarılmak üzere PKK tarafından kaçırılmıştır. PKK'nin çocuk kaçırma olayına büyük tepki gösteren Kürt aileler, İsveç polisine şikâyette bulundular."

Almanya'da yayınlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi (06 Kasım 1998); 

"Celle kentinde PKK tarafından kaçırılan ve yaşları 14-17 arasındaki 7 çocuk ile ilgili olarak bir açıklama yapan Uluslararası Mağdur Halkları ve Azınlıkları Koruma Organizasyonu (GFBV) Başkanı Tilman Zulch, PKK'ya sert tepki gösterdi.

PKK, çocukları silâhlı mücadelede kullanmak için kaçırdı."


Focus Dergisi (16 Kasım 1998); "Bundes Kriminalamt (BKA) yetkilileri, PKK'nin kaçırdığı 87 çocugu Hollanda ve Belçika'daki kamplarda eğittikten sonra silâhlı çatışmaya göndereceğini vurguluyorlar."

Birleşmiş Milletler ve İsveç Çocukları Koruma Örgütü "Radda-Bamen" tarafından yayınlanan bir raporda ise, şöyle deniliyor;

"PKK şimdiye kadar küçük yaşlarda 3 binin üzerinde çocuğu kaçırıp, eğitim kamplarında ideolojik eğitim verdi.

Almanya, İsvec, Belçika, Hollanda, Suriye, Yunanistan, Türkiye, Irak, İran, Ermenistan'dan kaçırılan çocuklar, PKK tarafından silâhlı çatışmalarda kullanıldı."

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-39.htm



..

PKK - KADEK  KADEK'TE İNFAZLARIN SONU GELMİYOR,


Terör örgütü KADEK (PKK) içerisinde infazların sonu gelmiyor. KADEK yönetiminin talimatıyla iki örgüt sorumlusu daha öldürüldü.
KADEK'in yeni kurbanlarının;  örgütte 10 yılı aşkın bir süredir Merkez Komite üyeliği yapan Nasır kod adlı Faruk Bozkurt ve İskender isimli örgüt sorumlusu oldukları ortaya çıktı.

KADEK yönetiminin, örgüt içindeki antidemokratik uygulamalara karşı çıktığı ve örgüt politikasını eleştirdiği gerekçesiyle, Nasır kod adlı Faruk Bozkurt ve İskender adlı örgüt sorumlusunu Irak'ın kuzeyindeki örgüt kampında katlettiği açıklandı.

KADEK'ten kaçmayı başaran örgüt mensuplarının verdikleri bilgiye dayanılarak, internet ortamında duyurulan bir haberde, KADEK (PKK)'deki son infazlar tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serildi:

"Bir gece aniden bomba seslerine uyandık.  Elleri silâhlı bir grup, PKK'de yaklaşık 10 yıl Merkez Komite üyeliği yapmış olan Nasır (Faruk Bozkurt) ile uzun süredir dağlarda çatışan örgüt sorumlusu Suriye Kürdü İskender'i katlettiler.

Ertesi sabah Osman Öcalan tarafından yapılan açıklamada, 'Dün gece kimliği belirlenemeyen (!) bir grup tarafından kampımızdaki tutukevine sızma yapılmış, atılan bombalar sonucunda Nasır (Faruk Bozkurt) ve İskender hayatını kaybetmiştir. Nöbetçiler kimseyi görmediklerini söylüyorlar. Konu ile ilgili olarak bu açıklamanın dışında kimse bir şey söylemeyecektir' deniliyordu.

2000 yılının Haziran ayında örgüt muhalifleri tarafından yapılan açıklamada, Nasır'in (Faruk Bozkurt) tutuklandığı belirtilmişti. KADEK yönetimi, önce bunu inkâr etti, ancak örgüt yayın organı Serxwebun dergisinde yayınlanan bir değerlendirmede Nasır'ın tutuklandığını itiraf etti.

Kamuoyunun bildiği gibi, Rojhat (Mesut Buldan) da infaz edilmek üzere KADEK yönetimi tarafından tutuklanmıştı. Ancak amcasının kamuoyuna yaptığı açıklamalar sonucu Rojhat'in infazı engellenmişti.

Erzurum Karayazı ilçesinden olan Faruk Bozkurt ve Suriye Kürdü İskender ise, sahip çıkacak çevreleri olmadığı için KADEK yönetimi tarafından hunharca katledildi.

Faruk'un hayatını kurtarmaya yönelik girişimlerde bulunmaya çalışıldı. Ancak KADEK yönetimi tarafından sürdürülen infazlar yeterince kamuoyuna duyurulamadı. Kamuoyundan yeterli tepki gelmediğini gören Osman Öcalan ve taifesi de, Nasır ve İskender'i öldürterek, cinayetlerini sürdürmeye kararlı gözüküyor.

Dün PKK adina faaliyet gösteren 'Kürdistan İslam Hareketi'nin başkanı Abdurrahman Dürre'nin oğlu Berzan Dürre'yi, bugün PKK'de uzun yıllar yöneticilik yapmış olan Nasır (Faruk Bozkurt) ve İskender'i infaz eden KADEK yönetimi, acaba yarın kimi öldürtecek dersiniz?

Kürt evlatlarını teker teker katleden KADEK yönetimine karşı kamuoyu sessizliğini bozarak, hesap soracak mı?"

Faruk Bozkurt ve İskender isimli örgüt sorumlularının infazına ilişkin KADEK talimatı, geçen ay örgütün yayın organı Serxwebun dergisinde yayınlanmıştı.

Bakınız, KADEK Yönetimi, Nasır ve İskender'in infaz talimatını nasıl duyurmuştu;


"Komplonun içimizdeki uzantısı biçiminde, örgüte içten dayatılan, onu yıkmak ve dağıtmakla tehdit eden Nasır (Faruk Bozkurt) çizgisi, Nasır gerçeğiydi. Bununla yeterli ve güçlü bir biçimde mücadele edilemedi. Örgütümüz içerisinde değişik eğilimler, provokatif-tasfiyeci düşünceler ve yaklaşımlar vardı. 1999 süreci içerisinde bir dağınıklık gelişmişti. Nasır, 7.Kongre'ye hazırlıklı geldi. Tıpkı Semir gibi. Semir de, 2.Kongre'ye oldukça hazırlıklı gelmiş, birçok arkadaşı merkeze seçtirmek sözü vererek, kendi saflarına kazandırmıştı. Nasır da, 7.Kongre'de, yani strateji kongresinde örgütü dağıtacak ve örgüt yönetimini ele geçirecekti. En çok örgütten yana olduğunu söyleyen İskender'in bile, iki sefer örgütten gizli olarak Suriye Devleti ile görüşme yaptığını biliyoruz. Ancak gerekli tedbirler en kısa zamanda alınacaktır."

PKK (KADEK) yönetimi tarafından örgüt içindeki antidemokratik uygulamalara karşı çıktıkları gerekçesiyle, Tunceli kırsalında Karker kod adlı Mahmut Arda, Rojbin kod adlı Sema Yıldız, Yunanistan'da Aydın Şahin, Sevim Adıbeli, Sedat Bayraktar ve Levent Buker, Londra'da Mustafa Yaygir, Kuzey Irak'ta Nazime Aktürk, Almanya'da Doktor Rodi Demirkapı, Irak'ın kuzeyinde Berzan Dürre  infaz edilmişlerdi.

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-38.htm

1 Mayıs 2015 Cuma

PKK - KADEK KADEK'E AVRUPA'DA AĞIR DARBE




PKK - KADEK  KADEK'E AVRUPA'DA AĞIR DARBE



Avrupa Birliği'nin terör örgütü listesine alınmasından sonra ismini KADEK olarak değiştirerek Avrupa ülkelerinde rahat faaliyet göstermeyi hedefleyen terör örgütü PKK mensuplarına yönelik olarak güvenlik güçlerinin operasyonlaıi aralıksız sürüyor.

"Terör örgütüne üye olmak", "adam öldürmek", "çocuk kaçırmak", "haraç toplamak" ve "uyuşturucu satmak" gibi suçlardan dolayı terör örgütü PKK-KADEK sorumlusu bir terörist Almanya'da, 4 terörist ise İngiltere'de tutuklanırken, bir örgüt sorumlusu Fransa'da, diğeri ise Almanya'da ağır hapis cezalarına çarptırıldı.

Alman Federal Kriminal Dairesi (BKA) tarafından yapılan basın açıklamasında, terör örgütü KADEK (PKK) sorumlusu olduğu belirlenen Ali Zoroğlu isimli teröristin, "terör örgütü adına faaliyet gösterdiği" gerekçesiyle 6 Kasım 2002 tarihinde tutuklandığı vurgulandı. Kriminal Daire polisleri tarafından yakalanan Ali Zoroğlu isimli teröristin evinde yapılan aramalarda da, terör örgütü KADEK'e ait çok sayıda örgütsel dökümanın ele geçirildiği belirtildi.

Bu arada, terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanması sonrasında Frankfurt'ta kamu düzenini bozarak, terör örgütü PKK adına şiddet eylemleri gerçekleştiren ve çok sayıda işyerine maddi zarar verdikleri belirlenen terörist Abdurrahman Çelebi ve Mustafa Külekçi isimli teröristlerin ağır hapis ve para cezasına çarptırıldıkları açıklandı.

Terör örgütü KADEK (PKK)'e bir büyük darbe de Fransız mahkemesinden geldi. Fransa'da Saint-Etienne Temyiz Mahkemesi, 8 Aralık 2002 tarihinde terör örgütü KADEK (PKK) sorumlusu Haşim Altay isimli teröristi, terör örgütü üyesi olmak ve adam öldürmek suçlarından 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı. Fransız Savcı, terör örgütü PKK adına uyuşturucu, haraç ve silah kaçakçılığı faaliyetleri yürüttüğü belirlenen terörist Haşim Altay'ın, 1998 yılında Lyon kentinde, uyuşturucu gelirinin paylaşımı nedeniyle çıkan kavgada, Afrika kökenli Fransız yurttaşı Uvadi Bellavel'i, intikam duygusuyla öldürdüğünü vurguladi.

Öte yandan, 4 KADEK'li terörist Londra'da haraç topladıkları ve İngiltere'de yasaklanan terör örgütü PKK'ya yardım ettikleri gerekçesiyle, 27 Kasım 2002 tarihinde tutuklandılar. Southwark Kraliyet Mahkemesi'ne çıkartılan 4 KADEK (PKK) sorumlusu, terörle mücadele kapsamında 2000 yılında İngiltere Parlamentosu tarafından alınan kararları ihlal etmekle suçlu bulundular. Fransa'ya geçmek üzereyken Dover yakınlarında polis tarafından durdurulan teroristlerin kullandıklari araçta, Fransa'daki terör örgütü PKK sorumlularına götürülmek üzere 25.000 Euro ele geçirildi.

Almanya'nın  Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından 24 Mayıs 2002 tarihinde açıklanan "Terörizm Raporu"nda; "PKK'nın silahlı kadroları halen tehdit oluşturmaktadır. Avrupa ülkelerinde bağış adı altında haraç toplamayı sürdüren PKK, Medya TV ve Özgür Politika Gazetesi aracılığıyla  sempatizan kitleyi de yönlendiriyor" denilirken, Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanlığı Basın Bürosu'nun 6 Haziran 2002 tarihli basın açıklamasında; "KADEK'in, PKK'nın devamı olduğu, bu nedenle KADEK'e ait sembol ve sloganların da Almanya'da yasaklandığı" vurgulanmış, Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Eva Schmierer de; "PKK, adını KADEK olarak değiştirse de yasak kararı geçerli olacaktır" diyerek, PKK'nin isim değişikliğinin örgütün terörist kimliğini gizleyemeyeceğine dikkat çekmişti.

Uluslararası kamuoyu, Almanya, Fransa ve İngiltere'nin teröristlere yönelik bu yaklaşımlarını sürdürmelerini, diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin de benzer uygulamalara yönelerek, yasaklı PKK'nın devamı olduğunu açıkca beyan eden KADEK'in biran önce AB terör örgütleri listesine alınmasını bekliyor.

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-42.htm

..


PKK - KADEK UYUŞTURUCU KAÇAKÇISI KADEK'E FRANSA'DA DARBE




PKK - KADEK UYUŞTURUCU KAÇAKÇISI KADEK'E FRANSA'DA DARBE



İngiltere ve Almanya'dan sonra, Fransa'da da uyuşturucu ticaretinde aktif rol oynayan terör örgütü KADEK (PKK) çetesine yönelik operasyonlar aralıksız sürdürülüyor.

Fransız polisi ve mali müfettişlerinin müşterek gerçekleştirdikleri operasyonunda, terör örgütü KADEK sorumluları Ömer Kara ve kardeşi Özgür Kara'nın, "uyuşturucu ticareti yaptıklari" gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine konuldukları belirlendi.

Le Progres Gazetesi'nde 9 Aralık 2002 tarihinde yayınlanan bir habere gore, terör örgütü KADEK adına Fransa'da uyuşturucu ticaretini yönlendirdiği belirlenen Ömer ve Özgür Kara kardeşlerin, uzun zamandır polis tarafından takip ve gözetim altında tutulurken, teröristlere ait işyerlerinin hesapları da mali müfettisler tarafından incelemeye alınmıştı.

Bu arada, Ömer ve Özgür Kara kardeşlerin tutuklandıkları gün, oturma ve çalışma izni olmayan 14 kişiyi yanlarında çalıştırdıklarının tespit edilmesi üzerine, polisin, terör örgütü sorumlularının "insan kaçakçılığı" ile ilgileri hakkında da soruşturmanın kapsamını genişlettiği öğrenildi.

Operasyonlar sonucunda cezaevine konulan KADEK sorumluları Ömer ve Özgür Kara'ya ait lokanta ile birlikte tüm işyerleri ve büroları kapatılırken, büro ve işyerlerinde ele geçirilen yasadışı kayıt ve dökümanların incelenmesine başlanıldığı kaydedildi.

Özgür Kara'nın, Fransa'da oturma izni alabilmek icin Fransız bir kadınla anlaşmalı bir evlilik yaptığını belirleyen adli makamlar, adı gecen teröristlerin Türkiye'ye iade edilebileceklerini belirtiyorlar.

Terör örgütü KADEK (PKK)'in sadece Fransa'da değil, Almanya ve İngiltere'de de uyuşturucu ticaretinde aktif rol oynadığı biliniyor. Nitekim, 4 Ekim 2002 tarihinde terör örgütü KADEK'in Almanya'daki uyuşturucu ticaretinden sağladığı 28.500 Euro'yu ülke dışına çıkarmak isteyen 28 yaşındaki bir örgüt kuryesinin Hannover'de yakalanmasından sonra, operasyonlarını sürdüren Alman polisi, 8 Ekim 2002 tarihinde Hannover'de terör örgütü KADEK üyesi 2 kişiyi 7 kg saf eroinle birlikte ele geçirmişti.  Eylül 2002 ayı başında Hannover'de gerçekleştirilen bir başka operasyonda ise, KADEK üyesi Birsen E. isimli  terörist, 11 kilogram eroini Aşagi Saksonya'da piyasaya sürmeye çalışırken yakalanmıştı.

Almanya'da haftalık yayınlanan Stern Dergisi'nde (Eylül 2002) yayınlanan bir haberde ise, "Hamburg'taki eroin piyasasının terör örgütü PKK'nın kontrolunde olduğu, Hamburg'da her gün 400 bin Mark tutarında uyuşturucu satışı yapıldığı, kentte eroin satan KADEK üyesi 4 kişinin, uyuşturucu satışından elde edilen yüklü miktardaki parayı örgütün Kuzey Irak'taki kamplarına aktardığı vurgulanmıştı.

9 Kasım 2002 tarihinde ise, İngiltere'nin başkenti Londra'daki Haringey semtinde, "uyuşturucu gelirinin paylaşımı" nedeniyle çıkan bir çatışmada, Abdullah Baybaşin'in mağazasını basan yaklaşık 150 kişiden oluşan KADEK çetesi, 2 kişiyi öldürmüş, çok sayıda kişiyi de yaralamışlardı.

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-44.htm


PKK - KADEK KANADA DA KADEK'İ TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNE ALDI,



PKK - KADEK  KANADA DA KADEK'İ TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNE ALDI,



Avrupa Birliği tarafından terör örgütleri listesine alınması sonrasında ismini KADEK olarak değiştirerek güvenlik güçlerinin takibinden kurtulmayı hedefleyen PKK, kimseyi kandıramıyor.

ABD'den sonra, Kanada'nın da PKK'nın devamı olduğu belirlenen KADEK'i "terör örgütleri listesine" alarak, KADEK'in ve yan kuruluşlarının tüm mal varlığına el koyduğu ve mali işlemlerini durdurduğu açıklandı.

"Kurdish Media" isimli internet sitesinde Mirza Nammo imzasıyla 30 Aralık 2002 tarihinde yayınlanan bir makalede, "Kanada'nın terör örgütleri listesine birkaç yeni örgütü daha eklediği ve ülkede faaliyet gösteren söz konusu örgütlerin, Kanada'nın ulusal güvenliğini tehdit ettikleri gerekçesiyle yasaklandıkları" vurgulandı.

Mirza Nammo imzalı makalede şöyle deniliyor; "Kanada Hükümeti, geçen hafta aldığı bir kararla, aralarında PKK'nın devamı olduğu belirtilen KADEK'in de yer aldığı, birkaç örgütü terör örgütleri listesine ilave etti. Kanada Hükümeti, listede yer alan örgütlere üye olanların ya da yardımda bulunanların hapisle cezalandırılacaklarını ya da sınır dışı edileceklerini vurguluyor. KADEK'in terör örgütleri listesine dahil edilmesiyle birlikte, Kanada'da faaliyet gösteren örgüt mensupları veya örgüte yardım ettikleri belirlenen sempatizanlar tutuklanarak, Türkiye'ye iade edilecekler."

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 8 Aralık 2002 tarihinde yapılan basın açıklamasında, terör örgütü olarak nitelendirilen KADEK'in, mal varlığının dondurulduğu ve tüm mali işlemlerinin durdurulduğu vurgulanmıştı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher; "PKK, ismini KADEK olarak değiştirmiştir. KADEK'in, faaliyetlerinin yakından takip edilmesi sonucunda, PKK'nın devamı olduğu ve aynı koşulları taşıdığı belirlenmiştir. Üst düzey sorumlular tarafından PKK'nın yeniden örgütlendiği iddia edilmektedir. Ancak, PKK ile KADEK'in liderleri ve üst düzey yöneticileri aynı kişilerdir. KADEK de PKK gibi terör eylemlerini sürdürmektedir. ABD'nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK'nın yanına KADEK ismi de eklenmiştir. KADEK'in mal varlığının dondurulması ve yasal işlemlerinin durdurulmasına yönelik olarak, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı gerekli yaptırımları başlatmışlardır" diyerek,ABD'nin isim değiştiren terör örgütlerini izlemeye devam edeceğine, dolayısıyla bu örgütlerin isimlerini değiştirerek, yasal yaptırımlardan kaçamayacaklarına dikkat çekmişti.

Almanya Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanlığı Basın Bürosu'nun 6 Haziran 2002 tarihli basın açıklamasında ise; "KADEK'in, PKK'nın devamı olduğu, bu nedenle KADEK'e ait sembol ve sloganların da Almanya'da yasaklandığı" vurgulanırken, Almanya İçişleri Bakanlığı  Sözcüsü Eva Schmierer de; "PKK, adını KADEK olarak değiştirse de yasak kararı geçerli olacaktır" diyerek, PKK'nın isim değişikliğinin örgütün terörist kimliğini gizleyemeyeceğine işaret etmişti.

Bu arada, Almanya'da Koblenz Savcılığı ve polisi tarafından geçen hafta gerçekleştirilen operasyonlarda, "Almanya'da yasaklı bulunan terör örgütü KADEK (PKK) adına faaliyet gösterdikleri" gerekçesiyle çok sayıda örgüt mensubunun yakalandığı kaydedildi.

Terör örgütü KADEK'in yayın organı Özgür Politika Gazetesi'nde 23 Aralık 2002 tarihinde yayınlanan bir habere gore; "Eski adıyla PKK, yeni adıyla KADEK'e yardım ve yataklık yaptıkları" gerekçesiyle Koblenz polisi tarafından yakalanan Hasan Karakuyu ve A.Kerim Aslan'a 4 ay hapis, 2 bin Euro para cezası, Ramazan ve Gülşen Ergat'a 2 yıl hapis, 26 bin Mark para cezası, Abdurrahman, Halime ve Nurullah Yıldız'a ise 3500'er Mark para cezası verildiği, ayrıca orgut mensuplarının ve yandaşlarının hiçbirinin iltica taleplerinin kabul edilmediği ve sınır dışı etme uygulamasının sürdürüldüğü vurgulandı.

Uluslararası kamuoyu, teröristlere yönelik bu yaklaşımların diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere de örnek olmasını ve PKK'nın devamı olduğunu açıklayarak, şiddet eylemlerini tırmandırmaya devam eden KADEK'in, AB'nin terör örgütleri listesine alınmasını bekliyor. 

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-47.htm

..


PKK - KADEK YUNANİSTAN'IN TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ SÜRÜYOR




PKK - KADEK  YUNANİSTAN'IN TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ SÜRÜYOR



Yunanistan'da faaliyet alanı bulan terör örgütleri, Atina'da finansman teminine yönelik propaganda faaliyetlerini yoğun şekilde sürdürüyorlar. 

Avrupa Birliği ve ABD'nin "terör örgütleri" listesinde yer alan terör örgütü PKK'nın (yeni adı KADEK), gelir temin etmek amacıyla başkent Atina'da yürüttüğü etkinliklere, Yunanistan emniyet birimleri müdahalede bulunmuyor.

Terör örgütü KADEK (PKK) mensupları tarafından 14 Aralık 2002 tarihinde Atina Üniversitesi'nin önünde açılan iki standta, terör örgütü PKK flaması ve teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın resimleri sergileniyor. Terör örgütü KADEK (PKK) mensupları, örgüte finansman temini amacıyla, Yunanistan'da basımı gerçekleştirilen terör örgütünün propagandasını içeren "Kürdistan'ın Sesi Dergisi"nin yeni ve eski sayılarının satışını yapıyorlar. Ayrıca, terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren "Kürdistan Kızılayı" tarafından da 21 Ocak 1997 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kapatılmış olan Kuzey Irak'taki Etruş Kampı'nda yaşadığı iddia edilen Kürt çocukları için "yardım"(!) adı altında para toplanıyor. Atina şehir merkezinde gerçekleştirilen etkinliklerde elde edilen paraların, teröristlerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Irak'ın kuzeyinde terör örgütü kamplarına aktarıldığı vurgulanıyor.

Bu arada, Yunanistan'da terör saldırılarına kurban gidenlerin yakınları tarafından Yunan Parlamento binası önünde düzenlenen "terörü lanetleme" gösterisinde yapılan basın açıklamasında; "Yunan Hükümetleri'nin teröristlerle mücadelede başarısız olduğu gözlenmektedir. Ne amaçla olursa olsun, tüm teröristlere karşı, mücadele edilmeli, başka ülkelere zarar veren katiller de cezasız kalmamalılar. Teröristlerin, kendilerini demokrasinin üzerinde görmelerine izin verilmemelidir" denilerek, Yunan Hükümeti'nin PKK (KADEK) ve diğer terör örgütlerine karşı hoşgörülü yaklaşımı terk etmesi cağrısında bulunulmuştu.

Uluslararası kamuoyu, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin, "Küresel terörizme karşı mücadelede terörist örgütler listesinde yer alan tüm terör örgğtlerinin finansman kaynaklarının kurutulmasına" yönelik hukuki kararları çercevesinde, tüm ülkelerin terör örgütlerinin para toplama faaliyetlerine karşı gerekli tedbirleri almasını bekliyor.  

http://www.angelfire.com/dc/arastirma/tw033-48.htm


.