31 Temmuz 2010 Cumartesi

Neden Hayır.., Neden hayırlara vesile olur..

.


Neden Hayır.., Neden hayırlara vesile olur..





















Neden Hayır.., Neden hayırlara vesile olur..
Ben HAYIR Diyorum nedenmi.. 60 Tane neden tek tek okuyun ama okumadanda yorum yapmayınız..


1. Küresel sermayenin istediği yargı-yürütme organizasyonunu amaçladığı için,

2. Demokratik müzakereyle değil kapalı kapılar ardında hazırlandığı için,

3. Hukukun gereklerini değil sermayenin çıkarlarını gözettiği için,

4. Sivillik postunda o...toriterliği amaçladığı için,

5. Çoğulcu demokrasiyi değil, çoğunluk diktatörlüğünü yansıttığı için,

6. Evrensel ilkeleri değil özel çıkarları öne aldığı için,

7. 12 Eylül Anayasası’nın öz çocuğu olduğu için,

8. 24 Ocak kararları kutsanarak 12 Eylül Darbesiyle hesaplaşılamayacağı için,

9. Statüko yıkılıyor haykırışlarıyla piyasanın ortodoksluğu örgütlendiği için,

10. Halkın gerçek değişim taleplerini boğmak için geliştirilen statükocu bir değişim programı olduğu için,

11. Yürütmeye denetlenemeyecek bir güç verdiği, toplumu değil devleti güçlendirdiği için,

12. Kadın, çocuk ve engelli haklarına ilişkin zaten yürürlükte olan uluslararası mevzuat reform diye yutturulduğu için,

13. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin zaten yürürlükte olan uluslararası mevzuat ile yerleşmiş mahkeme içtihatları reform diye sunulduğu için,

14. Öncelikle vergi borçlularının yurt dışına çıkma hürriyeti gözetildiği için,

15. Sadece sendikaların aidat gelirlerini artırmaya yarayan düzenleme reform olarak sunulduğu için,

16. Sendikaların üyeleri adına yargı mercilerine başvurmalarının anayasal dayanağı kaldırıldığı için,

17. Kamu emekçilerinin grev hakkı mevcut düzenlemenin aksine engellendiği için,

18. Toplu görüşme toplu sözleşme diye yutturulduğu için,

19. Toplu görüşmede uyuşmazlık çıkması durumunda son karar merciinin kararlarına karşı yargı yolu kapatıldığı için,

20. Grevde oluşan zararlardan sorumluluk sendikalardan alınıp işçinin sırtına yüklendiği için,

21. Emekçilerin kendi mücadelesiyle kaldırdığı grev yasakları yeni kaldırılıyormuş gibi sunulduğu için,

22. Emekçilerin hakları göz ardı edilip, onları denetim altında tutacak sendika bürokrasisi tavlanmaya çalışıldığı için,

23. Kamu denetçiliğini talep edenlerin karşısına işlevsizliği ve tarafgirliği anayasal güvenceye bağlanmış bir kamu denetçisi çıkarıldığı için,

24. Kanunlarda zaten var olan mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hükmün anayasaya konulup, özelleştirme, deregülasyon ve kamu harcamalarının kısıtlanmasına ilişkin düzenlemeler yargı denetiminden çıkarılmak istendiği için,

25. Orman arazilerinin, kıyıların, akarsuların satılması ve kiralanmasına, iş güvencesi ve kıdem tazminatının kaldırılmasına ilişkin düzenlemeler bu paketin kabulünü beklediği için,

26. Özel yetkili mahkemeler hukuku katlederken askeri mahkemelerin yetkilerinin azaltılmasına reform dendiği için,

27. Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunu belirleyebilme ayrıcalığı yürütmeye verildiği için,

28. Anayasa Mahkemesinde hukukçu bile olmayanların çoğunluğa ulaşması öngörüldüğü için,

29. YÖK’ün kaldırılması büyük çoğunluğun talebi iken Anayasa Mahkemesine gönderdiği üyeler artırılarak güçlendirildiği için,

30. Sayıştay bir mahkeme bile değilken Anayasa Mahkemesine gönderdiği üyeler artırıldığı için,

31. “Anayasa şikayeti yolu” talep edenlerin karşısına işlevsizliği anayasal güvenceye bağlanmış bir “anayasa şikayeti yolu” çıkarıldığı için,

32. “Anayasa şikayeti yolu”, insanların haklarına kavuşması amacıyla değil, davalarının sürüncemede kalması ve devletin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkum olmaması amacıyla getirildiği için,

33. Bir yandan “askeri vesayet” denilip Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’na Yüce Divan ayrıcalığı tanındığı için,

34. HSYK’da Adalet Bakanının yetkileri artırıldığı için,

35. Karar yetkisi idareye verilip, hakimler ve savcılar temsil ile avutulduğu için,

36. Adalet Bakanlığı Müsteşarının HSYK’yı bloke etme ayrıcalığı kıskançlıkla korunduğu için,

37. Terör ve güvenlik konsepti Adalet Bakanlığı Müsteşarı aracılığıyla HSYK’ya, hakim ve savcılara dayatıldığı için,

38. Yargı bağımsızlığı olmadan hak ve özgürlükler korunamayacağı için,

39. “Hakimlerin İktidarı” var denilip “İktidarın Hakimleri” ihya edildiği için,

40. Özgürlük getirmeyip sadece özgürlüksüzlüğün uygulayıcıları değiştirilmek istendiği için,

41. Hayır diyenler Ergenekoncu ilan edildiği için.42. ŞEHİDE KELLE, CANİYE SAYIN, EŞKİYAYA ABİ DİYENLERE HAYIR !

43. ÇÜRÜMEYE, ÇÖZÜLMEYE, ÇARESİZLİĞE HAYIR !

44. Bu Anayasa değişikliği paketi, Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne bir tuzaktır.

45. Anayasa’daki Türk kelimesinden rahatsız olanlar, değiştirilmez maddelere karşı olanlar, etnik kimliğe dayalı federal bir devlet özlemi çekenlere uygun hazırlandıgı için

46. Büyük Ortadoğu projesinin sınırları yeniden düzenleme projesinde görevli olanların kötü niyeti ürünü oldugu için..,

47.İktidarların, yüksek yargıyı kontrol altına alma girişimi tehlikeli ve korkutucudur.bunun için..,

48. Banu Avar, “Batı’da eller havada! Neyi oyladığımızı en ince detayına kadar bilenler var” dedi.Dış güçlerin onayıyla servi geri getirme planı oldugu için..,

49.“Türkiye’nin artık Türkiye olmayacağı '' bir Anayasa degişikliği olduğu için..,

50. ’'Devletin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünü korumanın, Türk ulusunun bağımsızlığını korumanın, devletin amaç ve görevleri arasından çıkarılması’teklifini '' getirdiği için..,

51., ’' Ulus devletten şehir devletçiklerine, eyalet sistemine geçişin önünde hiçbir anayasal engel kalmamalı’', Tezine Hizmet ettiği için..,

52. '' Türk Yurttaşlığı Kavramı '' nı Kaldırdığı için..,

53. Henri Barkey de o dönem, ’'Demokratik açılım, bu Anayasa değişmeden yapılamaz’' demişti. Demek ki Anayasal değişikliklerin en önemli yanı şu malum ’Kürt meselesi’dir.” oldugu için..,

54. Banu Avar şunları kaydetti: “Ana hedef bellidir. Türkiye soğuk suya atılacak kurbağadır. Altına ateş yakılacak su ağır ağır ısınacak, kurbağa rehavet içinde öbür dünyayı boylayacak. Batının dayatmaları 100 yıldır aynı.bu düşünceye hizmet ettiği için..,

55. ( ’'Bir Kürdistan kurulmalı. Petrol coğrafyasına oturtulmalı! Türkiye fazla büyük, parçalanmalı! Bu coğrafyada Türk kalmamalı!’’Bu topraklarda yaşayanların hepsi Ermeni, Kürt, Çerkez, Pontus, Süryani Alevi olduğunu anlamalı!’' ) Batı düşüncesindeki bu Fikre hizmet ettiği için..,

56. ABD’nin derin devlet sözcülerine kadar herkesin elleri havada. Financial Times’dan Delphin Strauss,’'Geri kalan anayasa değişiklikleri de yavaş yavaş gündeme gelecek’diyor.'' Bunun için..,

57. Pek çok kişi bu anayasayı 'AKP'yle tamam mı devam mı' diye oylayacak... Biraz daha bilgi sahibi olanlar ise 'AKP yargıyı ele geçirsin mi geçirmesin mi' diye oy verecek.Bu tehlikenin farkında olduğumuz için..,

58. ( Cumhuriyet düzenine karşı olduğunu ve kendi diktasını daha rahat oluşturması için zemin hazırlamak.., Bu amaçlarını örtmek için ise araya bazı kesimleri memnun edecek maddeler de sunmuş ve tek tek oylansın önerilerine karşı cıkmaları.., Amaçlarının kötü olduğunu bir kez daha göstererek tek paket halinde oylamaya sunmuşlardır.) Bunun için..,


59. ( 12 Eylül darbecilerine yargılama yolunun açılması sadece semboliktir. Çünkü 12 Eylül 1980’nin üzerinden 30 yıl geçmiştir ve dava zamanaşımına uğramıştır. Üstelik hukukta, çıkan yasa aleyhte ise geçmişe yürümemektedir. yani bu anayasa teklifine koyulan madde saçmalıktan öte değil göz boyamak içindir. Kanmayın bu oyunlara!!! .. ) Halkı Kandırdıgı için..,

60. ( Bu yalancı zihniyete 2010 yılı nisan ayında, 12 Eylül darbecilerinin zamanaşımı olmaksızın yargılanması için TBMM’ye bir öneri sunulmuştur ama bu öneriyi AKP uygun bulmayarak reddetmiş ve darbecilere yargılama yolu AKP eli ile engellenmiştir.) Bu degişiklik..,İleride kendileri içinde kullanılabilir endişesi taşıdıkları için..Reddetmişlerdir..

Bu Saydıgımız 60 Nedenden dolayı ..

Referandumda Anayasa degişiklik Paketine HAYIR Diyorum..

HAYIR'lısı Olsun..

..

8 Temmuz 2010 Perşembe

AKP iktidarında ne kadar şehit verdik?

AKP iktidarında ne kadar şehit verdik?








AKP iktidarında ne kadar şehit verdik?19 Haziran 2010 Cumartesi 16:27 AKP Adana Milletvekili Mir Dengir Mehmet Fırat, terör saldırılarının "Demokratik açılımı" baltalamak isteyenler tarafından yapıldığını savundu. Aynı Fırat, 2009 yılında "Açılım başladı çatışma bitti" demişti!İŞTE AKP DÖNEMİNDE TERÖR BİLANÇOSUAKP iktidarının “demokratik açılım” adını verdiği Kürt açılımı, bölücü terör örgütü PKK’ya bugüne kadar hiç olmadığı ölçüde cesaret verdi. AKP’nin Kürt açılımı söylemini ortaya attığı tarihten bu yana verdiğimiz şehit sayısı 128 oldu. Bu rakam, demokratik açılımın "fiilen" uygulandığı son 4 ayı kapsıyor. Aynı dönemde, güvenlik güçlerimiz tarafından öldürülen terörist sayısı ise 159.AKP’nin iktidara geldiği dönemden itibaren, terör saldırıları da, bu saldırılara kurban verdiğimiz şehitlerimizin sayısı da artmaya başladı. Türkiye bu kâbus dolu günlere nasıl geldi? Hani herşey çok güzel olacaktı? Hani Türkiye’de “ayrımcılık” vardı? AKP, bu ayrımcılığın önüne geçecekti!..Başbakan Erdoğan’a göre, bu devlet yıllarca yanlış yönetilmişti! Erdoğan’ın sözünü ettiği o “yıllar”da neden şehit sayımız ‘sıfır’a inmişti o halde? Terör örgütü, 2002 yılında niçin kendisini “fesh etme” kararını almıştı? Yanlış olan neydi?Teröre 6 şehit verdiğimiz 2002 yılından bu yana, AKP iktidarının “kanatları” altındaki terörle mücadelenin bilançosuna baktığınızda ne göreceğinizi biliyor musunuz? Biz yardımcı olalım…İşte rakamlarla Türkiye’nin terör mücadelesi:1999 yılında 203 şehit verdiğimiz terör, 2000 yılından itibaren hızla güç kaybetmeye başlamış, bölücü faaliyetlerinin sayısı gözle görülür oranda azalmıştı. 2000 yılında, terörün kanlı eylemlerinin sayısı 3 bin 2198’den 45’e düşmüş, şehit olan güvenlik görevlisi sayısı ise bir yılda 22 olarak belirlenmişti. 2000 yılında, terör örgütünün Türkiye içindeki mevcudiyeti korunamaz hale gelmiş, terörist miktarı ise 4 bine kadar düşmüştü. Bu sayının ancak ve ancak yüzde 10’u Türkiye topraklarında barınabiliyordu.Gelelim 2001 yılına… 2001’de teröre verdiğimiz şehit sayısı sıfırdı. 2002’de ise sadece 6 askerimiz terör saldırılarında şehit düştü. İşte rakamlar. Sıfır olan şehit sayısı AKP döneminde nasıl üç haneli sayıları buldu.2003 yılında 21 şehit2004 yılında 73 şehit2005 yılında 92 şehit2006 yılında 121 şehit2007 yılında 118 şehit2008 yılında 150 şehit2009 yılında 135 şehit verdik.2010 yılına gelindiğinde, iktidarın “demokratik açılım” söylemleri de meyvesini(!) vermeye başladı. Terör saldırıları bir anda artarken, eylemlerin yalnızca Güneydoğu bölgelerinde sınırlı kalmadığı, Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, Batı’ya doğru bir kaymanın başladığı dikkat çekiyordu.2010 yılına geldiğimizde, karşımıza çıkan tablo şu:18 Nisan tarihinden bu yana geçen iki aylık sürede güvenlik güçlerine 224 saldırı düzenlendi. Son dört aylık dönemde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü terör örgütüyle mücadelesinde, öldürülen terörist sayısı 159 oldu. Yine bu dönemde, her gün bir çatışma haberi aldık, hemen her gün en az bir şehit verdik. Son terör saldırısında ise 10 vatan evladımızı yitirdik.Peki bu ülkeyi yönetenler ne yaptı?Biz söyleyelim ne yaptıklarını... Terörü "şiddetle" kınadılar ve mücadelenin "kararlılıkla" devam edeceğini duyurdular.Bu mücadeleyi "kararlılıkla" sürdüren yegane kurum, Türk Silahlı Kuvvetleri'dir... Bu mücadeleyi baltalayanlar ise, okyanus ötesinden ve burnumuzun dibinde yeşertilen kukla devletçikten, köklü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetenlerin içine düştüğü acziyete sevinenlerdir... Kirli terör siyasetçilerinin, içerideki işbirlikçileri, kalemşörleri, "demokrasi çığırtkanlığına" soyunmuş liberal görünümlü hainleridir...Ordunun, terörle mücadelesini baltalayanlar, terörü müzakere konusu yapmayı kabullenip, şehit kanları üzerinden pazarlığa oturanlardır...Dünün peşmerge reisi, çapulcu Barzani'yi, ülkesine buyur edip, krallar gibi karşılayanlar, ona "Mesud Abi" diye seslenmekten hicap duymayanlardır...Ordunun terörle mücadelesini baltalayanlar, şehit kanı akıtan eli kanlı teröristleri, Habur'dan güllerle karşılayıp, düzmece mahkemelerde yargıladıktan sonra serbest bırakanlardır...Onlar bugün susuyor... Bakmayın siz onların sözde kınamalarına, kararlılık söylemlerine... Onlar gerçekten "acı"duysalardı bugün; temsil ettikleri milletin karşısına dimdik çıkarak yiğitçe söylerlerdi söyleyeceklerini... Söylemediler...Yarın şehit cenazelerinde "Vatan sağolsun" diyenlerin acısı manşetlerden düştüğünde, onlar açılım safsatasına bıraktıkları yerden devam edecekler... ....Hakkari Şemdinli’de yaşanan terör saldırısı, AKP’lileri panik havasına soktu. 10 askerimizin şehit düştüğü, 14 askerimizin de yaralandığı hain saldırının ardından tam anlamıya paniğe kapılan AKP’liler, birbiri ardına yaptıkları “garip” açıklamalarla dikkat çekmeye başladı.Önce TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Genelkurmay’dan tatmin edici bir açıklama bekliyorum” diye konuştu.Ardından, Gazze olayında mangalda kül bırakmayan Erdoğan, yazılı bir açıklama yaparak “Terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek” dedi......Bir açıklama da AKP’nin Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’dan geldi. Fırat, NTV’ye verdiği röportajda, Şemdinli’deki saldırının “demokratik açılım”dan rahatsızlık duyan kesimler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.Sürecin sabote edilmek istendiğini öne süren Fırat’a göre, bazı kesimler “Habur'dan itibaren çalışıyor”du. Fırat, “Her taraftan saldırıya geçtiler. Yapılmak istenen Türkiye'de müsbet gelişmelerin önünü kesmektir” dediği açıklamasını şöyle sürdürdü:“Ne zaman özgürlük artarsa o zaman çatışma artıyor. Demek ki bu süreç onları rahatsız ediyor.Bence Türkiye adımlarını daha da sıklaştırmalı. Genelkurmay'ın açıkalmalarına katılmamak mümkün değil. DTP de BDP de aynı şeyi seslendiriyor. Muhatap Öcalan diyorlar... Yapılan ortada ve hiçbir devlet terör liderini hiç bir zaman muhatap almadı Türkiye'de almayacak.”AKP'li Fırat'ın açıklaması şöyle devam etti:"Terörün hangi tarihlerde tırmandığına bakalım. Üst üste koyduğunuz zaman enteresan bir netice ile karşılaşırsınız. Ne zaman Türkiye'de insan hakları yönünden adım atılmışsa mutlaka terör olayları tırmanıyor. Son zamanlarda da profesyonelleşiyor. Türkiye'de yeni bir açılım sürecine girdi. Sabote edebilmek için Habur'dan girişten itibaren bugüne kadar artırdılar. Güya tek taraflı ateşkesi sebepsiz olarak kaldırdılar. Yapılmak istenen şey müspet gelişmelerin önünü kesmektir. Panzehiri daha çok demokrasi daha fazla özgürlüktür. Ne zaman artıyorsa terör olayları artıyor. Demek ki bu onları rahatsız ediyor. Rahatsız ettiğine göre bunu yapmakta devam etmek zorundayız."Dün ne demişti?AKP’nin “Demokratik açılım” safsatasını “baltalamak” isteyenlere suç atan Fırat, terörün bu nedenle hortladığını iddia etti. Oysa aynı Dengir Mir Mehmet Fırat, 2009 yılının Aralık ayında, bir gazeteye verdiği röportajında, “demokratik açılım” başladığından beri hiç “çatışma” olmadığını söylüyordu.Fırat, bu düşüncelerini şu sözlerle açıklamıştı: “Açılım paketinin içi boş diyenlerin kendinden haberi yok. TRT Şeş kuruldu, Mardin’de üniversitede Kürtçe bölüm açıldı. Niye farkında değiliz çatışma yok kırsalda ve 3 aydır şehit gelmiyor. Bu açılımın sonucu değil mi? Düne kadar tabu olan meseleler bugün konuşuluyor. Açılım bu! Onur Öymen`den Allah razı olsun. O lafı söylememiş olsaydı Dersim hala karanlıkta kalan bir konu olacaktı. Bu bir süreç, açılım hızla devam ediyor.”Şimdi biz Mir Dengir Fırat’ın hangi açıklamasına inanacağız? Doğrusu merak ettik.


Haber:

Selda Öztürk KAY

http://www.idealimforum.com/maziye-bir-bakiverneler-neler-birakmis/11740-akp-iktidarinda-ne-kadar-sehit-verdik.html#post23057




Önder Sav’ın Koltuk Hırsı Chp’yi Bitiriyor

.










Önder Sav’ın Koltuk Hırsı Chp’yi Bitiriyor..







Mayıs ayında yapılması planlanan kurultay öncesi ilçe kongrelerini gerçekleştiren CHP’de kamuoyunun dikkatinden kaçan “İzmir krizi” yaşanıyor.
İzmir’deki kongrelerin büyük bölümünde gerginlik yaşanırken, kulislerde, bu gerginliğe neden olarak, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın “delege çoğunluğunu ele geçirmek” istediği iddiası gösteriliyor.
İstifadan döndü
İzmir’de delege savaşı gerginliğinin dışında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili sıkıntı da yaşanıyor.
Genel Merkez’in Kocaoğlu’nun yönetiminden memnun olmadığı iddiaları nedeniyle Kocaoğlu’nun birkaç kez istifadan döndüğü konuşuluyor. Kocaoğlu’nun, Sav’ın ilçe kongrelerine doğrudan müdahalesinden de rahatsız olduğu iddia ediliyor.
Sav’ın “İzmir müdahalesi” ile ilgili konuşulan en önemli iddia ise, tüzük değişikliği. 21 Aralık 2008′deki kurultayda kabul edilen tüzük değişikliği, o günden bu yana uygulanmıyor. Yeni tüzük, parti yönetimini baştan aşağı değiştiriyor ve başkanlık sistemine benzetilen yapılanmaya geçiliyor.
Baykal karar verecek
Buna göre, genel sekreterlik temsili makam haline getirilecek. MYK’da 13 başkan yardımcısı yer alacak. Başkan yardımcılarının belirlenmesine Baykal karar verecek. Sav’ın İzmir operasyonunun arkasında bu tüzük değişikliğinin yattığı, genel sekreterlik görevini bırakmak istemediği ileri sürülüyor.
Ancak Baykal’ın kurultay sonrası tüzüğün uygulanacağını açıklaması nedeniyle Sav’ın bu kez delege gücünü almak için ilçe kongrelerine müdahale ettiği iddia ediliyor. Sav’ın genel sekreterlik makamından ayrılsa bile örgütten sorumlu birinci genel başkan yardımcısı olmak istediği de belirtiliyor.
Bugün
PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN OLMADIĞI PARTİ CHP.








..

Terör Üzerine Bir Yazı

.

Terör Üzerine Bir Yazı

Ne zamandır böyle bir yazı yazmayı düşünüyordum;defaatle sesli olarakta dile getirsem hep yazmak istemişimdir.Bir gazetenin vakti zamanında vermiş olduğu Türkiye haritasında artık çoğumuzun ezberlediği ilçeleri yazıcam birazdan.Bunları haritada tükenmez kalemle koyu bir şekilde daire içine aldım ve sabırla yazımı yazacağım günü bekledim ve o gün bu gündür:

Şimdi ben isimlerini yazıcam,düşüncelerimi sonra yazacağım:

Ovacık,Doğanyol,Cüngüş,Siverek,Karlıova,Dicle,Hani,Lice,Kulp,Silvan,Sason,

Kızıltepe,Savur,Gercüş,Dargeçit,Güçlükonak,Kızılsu,Cizre,Silopi,Mutki,Sarı

konak,Tatvan,Reşadiye,Eruh,Uludere,Beytüşşebap,Çukurca,Dağlıca,Yüksek

ova,Şemdinli,Başkale,Çatak,Bahçesaray,Saray,Muradiye,Beşiri,Bağlıca.

37 yer ismi tek kalemde ezbere işaretlediğim yerdir.Eksiği varsa eksiklerini gören bilicektir.Neden ezberledik biz bu isimleri;bir türlü bitirilemeyen terör saldırıları yüzünden.Çeyrek asır geçti terör hep bu yerlerde.Her defasında bu yerlerde can alıyor.Çeyrek asır.Tamam üzüntümüz var,canımız acıyor,morali miz bozuluyor,çatık kaşlı oluyoruz.İyi güzelde insan bir yerden sonra hep aynı yerlerde canımız gidince kanımız akınca sinirleniyor,öfkeleniyor ve neden hep aynı yerlerde olan bu saldırılara önlem alınıyor diyelim ama neden bitirilemiyor diyede sormadan edemiyor? Çeyrek asırdır sayısız operasyon yapıldı mı?Yapıldı yapılıyor.Mekan belli mi?Belli.Milyar dolarlar harcandı harcanıyor mu?Harcanıyor.Bu 37 mekandan niye bunlar atılamıyor?Arazi şartları bir gerçek.Onlar bizim Mehmetimzin geçiş yerlerini hatta tahminim odurki geçiş saatlerini bile ezberlediler,ezberledilerde askerlerimizin mi ezberi zayıf yoksa artık askerlik operasyon-kışla güzergahından çıkıpta kışlayı dağda,ovada bilmekte mi geçiyor?Bence bu ikincisi yani kışlayı dışarısı bilmek ve stratejiyi ona göre ayarlamak gerek.Her defasında aynı güzergahta,aynı ilçe isimlerinde,aynı ilde Mehmetimin ölmesinden artık üzüntüm öfkeye dönüştü.Hep aynı yer hep aynı yer.Ülke kalkınmasına harcanacak milyar dolarlar silaha aktı,akmayada devam ediyor.Ülke dışına dahi defalarca harekat yaptık.Hepimizin ezberlediği yerlerde hala askerimize saldırılar oluyor!Biteceğede açıkçası benzemiyor!Çeyrek asır dile kolay.Valla kimse kusura bakmasın terörle mücadele uzun soluklu bir vaziyet sözü seçimlerden önce popülist vaatlerde bulunan partilerle aynı benim gözümde.Çeyrek asır çok mu kısa da hala uzun soluktan bahsediliyor.Başarısızlığı bu slogana sığınarak öfkenin,üzüntünün şiddeti artık engellenmiyor.Hepimiz artık bitsin,gereken ne varsa yapılsını hergün söylüyoruz;bunları boşuna mı söylüyoruz?Demekki bişilerin yapılmadığını hepimiz görüyoruz.Uzun lafın kısası ölen Mehmetlerime Allah rahmet eylesin,hepimizin başı sağolsun.


..