27 Kasım 2014 Perşembe

TÜRK ASKERİNİN ORTADOĞUDAKİ KÜRESEL PETROL SAVAŞLARINDA YERİ YOKTUR. BU OYUNA DUR DİYELİM.


TÜRK ASKERİNİN ORTADOĞUDAKİ KÜRESEL PETROL SAVAŞLARINDA YERİ YOKTUR. BU OYUNA DUR DİYELİM.




Harp zaruri ve hayati olmalı. Gerçek kanaatim şudur; Milleti harbe götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. ”Öldüreceğiz” diyenlere karşı “Ölmiyeceğiz” diye harbe girebiliriz. Lakin, millet hayatı tehlikeye uğramadıkça, harp bir cinayettir. (Gazi Mustafa Kemâl Atatürk – 1923)
IŞİD, PKK, KOBANİ, PYD, HİZBULLAH kavramları Türkiye gündeminin zirvesinde yer alıyor. Bugün sınırlarımız dışında, oluşmasında Türkiye’nin de büyük günahı olduğu iddia edilen müthiş bir sıcak savaş yaşanıyor. Yıkılması için gün sayılırken, arkasına Rusya-Çin-İran gibi güçlerin desteğini alan Beşar Esad Suriye’de iktidarını sağlamlaştırıyor. Irak ve Suriyeyi parçalamak için batının destek vererek yaşattığı terör örgütleri içinde en güçlüsü olan IŞİD Suriye ve Irak topraklarının büyük bir kısmında hakimiyetini kuruyor..
Ülkemizde 2.5 milyon Suriyeli mülteci başıboş dolaşıyor. Elek haline gelen sınırımızdan geçen mülteciler ülkenin her yanını güvensiz hale getirirken kendine dahi yetmeyen Türk ekonomisini felç ediyor.
TBMM, Türk askerinin yurt dışında kullanılmasına ve yabancı orduların Türk topraklarında konuşlanmasına imkan sağlayan Tezkereyi TBMM’den AKP+MHP oylarıyla çıkarıyor. Suruç’un güneyinde Suriyeli Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Kobani kasabasında IŞİD ve PYD örgütleri kıyasıya savaşıyor. Bölgeden kaçan 300.000 Suriyeli Kürt Türkiye’ye sığınıyor. ABD ve müttefikleri IŞİD’a karşı hareket ediyoruz bahanesi ile tüm bölgede havadan kurduğu hakimiyetini sürdürüyor.
İşte hal böyle iken son iki gündür terör örgütü yandaşları; tüm Türkiyede devletin tüzel kişiliğine, bayrağına, Atatürk heykellerine, okullarına, belediye binalarına, devletin araçlarına, bankalarına saldırıyor, yakıyor ve yıkıyorlar. Alışveriş merkezlerinde yağma olayları başlıyor. Devletle savaşan PKK yandaşları bu yıkımın sebebi olarak Türk askerinin IŞİD’e karşı savaşmamasını gösteriyorlar.
Şimdiden pek çok şehir ve kasabada Olağanüstü Hal ilan ediliyor. Okullar, bankalar ve devlet daireleri kapatılıyor. Bir bakıma şu anda Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehir ve kasabalarında fiilen savaş hali yaşanıyor.
Bugün Türkiye Asimetrik Savaşın tüm özellikleri ile etkisi altına girmiş durumdadır. Artık hiç kimse önünü göremiyor. Yetkili ve etkili devlet erkanı ise vatandaşlarını bilgilendirip aydınlatacak yerde anlamsız mesajlarla kafaları bulandırıyorlar. Karamsarlık bulutları tüm yurdu kaplıyor.
Ergenekon, Casusluk ve Balyoz operasyonları ile komuta kademesi darmadağın edilen, İstihbarat ve bilgi edinme kaynakları kanunla elinden alınan Türk askeri çözüm süreci adı altında hapsedildiği kışlalarında çevresinde neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Geçmişte terörle mücadelede başarılı olan tüm birlik komutanlarının önceden oluşturulmuş gizli tanık ifadeleriyle birer birer tutuklanıp hapsedilmelerinin yarattığı moral yıkımının etkileri tüm subaylarının beyinlerinde canlılığını koruyor.
Özetle, yandaş medyanın tüm örtme çabalarına rağmen Türk halkı ülkenin sürüklendiği batağı görüyor geleceğine güvenle bakanların sayısı azalıyor.
İşte tüm bu belirsizlik ortamında dolar değer kazanırken ve İstanbul Borsası kan kaybederken Türk ekonomisinin patronu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ekonomi bakanları ile birlikte yaptığı basın toplantısında “Türk ekonomisinin plan hedeflerine ulaşamayacağı anlaşıldığından ekonomik makro değerlerin tamamını değiştirdiklerini ve her alanda devleti küçülteceklerini” ifade ediyor..
Evet gidişat hiçde iyi değildir. 13 yıldır tek parti iktidarındaki Türkiye birbiri, ardından yapılan büyük yanlışlarla bugün tükenmiş ve iflasın eşiğine gelmiştir. Bu şartlarda sınırlarımız dışına asker gönderilmesi, yani Ortadoğudaki sonu gelmeyen sıcak mezhep çatışmalarına dahil olunması taammüden cinayettir. Bu tip davranış Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk milletinin sonu demektir.
100 yıl önce Osmanlı Devletini parçalayarak Ortadoğuda sanal devletçikler kuran küresel emperyalist güçler bugünkü durumu bilerek ve isteyerek o günlerde plânlamışlardır. Bu yıkım plânının içinde Türkiye yoktur.
Topraklarında bağımsız ve dik duran birlik ve beraberlik içinde 76 milyonluk Türkiye’nin varlığı bu bölgede istikrarın temini için kafidir. IŞİD, PYD ve diğer terör örgütleri Irak ve Suriye’nin içi işidir. Bizi ilgilendirmez. Bizim öncelikli işimiz; ülke içindeki ayrılıkçı PKK terörü ile mücadele ederek toprak bütünlüğümüzü sağlamak olmalıdır. Türkiyenin topraklarının korunması için yabancı askerlere gerek yoktur. 24 saatte 10 milyon askeri silah altına alabilme potansiyeli bulunan Türkiyede hangi yabancı askerlerin bulunması için izin alındığı ise tam bir muammadır. Başta İstanbul Ayazağa’daki  NATO Kolordusu olmak üzere Türkiye’de 25 ayrı NATO ülkesinin askeri konuşlanmıştır. Nitekim ne yapılmak istendiği konusunda aydın kişilerin kafa karışıklığı televizyon proğramlarında açıkça görülmekte, halk bu kişileri hayretle ve şaşkınlıkla izlemektedir. Nereye sürükleniyoruz ? sorusu sade vatandaşların kafasında dolaşmaya başlamıştır.
Ömrü savaş meydanlarında geçen ve kurtuluş savaşını kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk; “Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir” sözleriyle savaş ile ilgili karar alıcılara gereken emri net bir dille vermiştir. Atatürk, bu sözleri bugün hızla sürüklendiğimiz Suriye ile savaş gibi durumları çok önceden görerek söylemiştir. Gazi, burada “harp” sözcüğü ile iki tarafın orduları dahil topyekün bütün unsurlarıyla her alanda yaptıkları sıcak çatışmayı tanımlamaktadır. Mahalli çatışmaları kendi milli çıkarları için yönlendiren küresel güçler dışında birbiri ile savaşan devletler bu tip savaşlar sonunda galip gelseler dahi maddi ve manevi çok büyük kayba uğrarlar. Çünkü bu savaşların tek galibi ülkeleri savaşa sürükleyen küresel güç odaklarıdır.
Onlar hep kazanırken sudan sebeplerle çatıştırılan ülkelerin kayıplarının telafisi kolay olmaz. Savaşan milletlerin refah ve gelişmişlik seviyelerinin savaş öncesi durumlara ulaşması ise uzun zamana ve büyük maddi desteğe ihtiyaç gösterir. Doğal olarak bu seviyeye ulaştırılmaları da yine onları çatışmaya sokan güçlerin maddi katkıları ile olacaktır. Yani onlar bu şekilde hem çatışan ülkelerin yönetimleri üzerindeki denetimlerini pekiştirecekler hemde maddi kazançlarını katlıyacaklardır. Ve bu vahşi düzen yüz yıldır değişmeden devam etmektedir.
Savaşın sıkıntısını ve getireceği yıkım felaketini sadece bizi savaşa sokanlar değil tüm milletimiz çekecektir. Bu yüzden savaş kararını alacak yönetimler önce savaşı bizzat yapacak halkın duygu ve düşüncelerini test etmek zorundadırlar. TBMM’de vekillerin aldığı savaş kararından çok sokaktaki halkın bu savaşa vereceği destek önemlidir. Çünkü burada canını ve malını kaybedecek kesim halkın bizzat kendisidir. Halkınız istemiyorsa, siz başlatsanız bile bu savaşı başarıyla sonlandıramazsınız. Çünkü inanmadığı değerler uğruna insanlarınızın hayatını tehlikeye atamazsınız.
Küresel odaklar, Suriye ve Türkiye’yi savaştırarak ülkemizi BOP haritasında gösterildiği şekilde bölmeyi hedefliyorlar. Aslında burada karşımızdaki düşman sadece IŞİD ve Suriye değildir. Suriye ile birlikte karşımızda Rusya-İran-Çin ittifakı bulunmaktadır. Türk ordusu IŞİD bahanesi ile Suriye’ye saldırırken Rusya ve İrandan petrol ile doğalgaz sevkiyatının kesilmesi dahi bizim savaşı başlamadan kaybetmemiz gibi bir sonucu doğuracaktır. Burada istenen Türkiye’nin zayıf, güçsüz ve birilerinin desteğine muhtaç halde bulundurulmasıdır. Küresel güçlerin emperyalist hedeflerine katkıda bulunacağım diyerek bu acı faturayı Türk halkına ödetmeğe kimsenin hakkı yoktur.
Şu anda girişilecek bir sıcak savaş asla zaruri ve hayati değildir(Atatürk’ün deyimi ile). Şu anda ülkemiz 1918 işgal yıllarının benzerini yaşamaktadır. Ata’nın gençliğe hitabesinde belirttiği şartlar yeniden teşekkül etmiştir. Fakat ortaya çıkan bu tehlikeyi halka duyuracak basın susmuş ve sinmiştir.
Sanal gündemlerle kafası karıştırılmış Türk milleti adeta algılama yeteneğini yitirmiştir. Oysa bütün olumsuz şartlara rağmen Türk toplumunu yıkıma götürecek bir sıcak savaşa dur demek görevi tek tek bu necip milletin fertlerine düşmektedir. 
Türk insanı Suriye ile savaş istemediğini her yerde ve her platformda haykırmalı ve olayların kontrolünü kaybetmiş yöneticilerini uyarmalıdır.
Emperyalist saldırıları ancak Türk milletinin hür iradesi ve vicdanından gelen vatan ve millet aşkıyla göstereceği dik duruşlar önleyebilir. Bu maksatla halkımız birilerinin kendisine önder olmasını beklememelidir. Yani peşine takılacak adam aramamalıdır. Herkes kendi iş ve sosyal çevresinde etrafında olan kendisi gibi düşünenlerle bir araya gelip savaşa doğru bu korkunç gidişe dur demelidir..
İnanıyorum ki Türk milleti tarihten gelen sağduyusu bütün savaş oyunlarını bozacaktır. Atatürk’ün söylemi ile “Muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
Dr. Tahir Tamer Kumkale
http://www.kumkale.net

..

SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU HALK TV ,HALK ARENASI PROGRAMINDA

SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU  HALK TV ,HALK ARENASI PROGRAMINDA 


İZLEYİN;

http://youtu.be/3tq5ddnrKVU

Genel Başkanımız Osman Pamukoğlu Halk tv'ye gündemi değerlendirdi


HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ  HEPAR GENEL BAŞKANI
SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU 
HALK TV ,HALK ARENASI PROGRAMINDA ,UĞUR DÜNDARIN CANLIYAYIN TELEFON BAĞLANTISI İLE GÜNDEMİ DEĞERLENDİREREK  KONUĞU OLDU


TEKNE KIÇTAN KARA!.




TEKNE KIÇTAN KARA!.

tekne-kictan-kara
Üç günde 35 ölü, yüzlerce yaralı var. 12 Eylül 1980’den tam 34 yıl sonra Türkiye’de 6 şehir ve 22 ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı bir sıkıyönetim uygulamasıdır..
3 bin işyeri, 263 kamu binası, 190 banka, 80 parti binası, 340 özel araç, 216 resmi araç, 30 özel yurt ve dernek binası tahrip edildi, yakılıp yıkıldı…Atatürk büst ve heykelleri yıkıldı, Türk bayrakları yakıldı!.
HDP’ye soruyor Başbakan: “ Başka niyetiniz varsa bilelim?” HDP, İmralı’dakinin terörü kürtçülükten çıkarıp da batıdakilerin de oyunu alalım diye kurdurduğu bir parti, öteki; BDP’de şimdilik ellerinin altında bulunuyor. Tek bir parti var, O da PKK (Kürdistan İşçi Partisi) esas anaç tavuk bu, ötekiler de bu tavuğun yumurtasından çıkmış civcivler.. Civcivler PKK’ya legalite sağlıyor, hepsi bu…
Şu hale bakın!. İmralı’daki fetva veriyor: “Kobani düşerse çözüm süreci biter.”, “15 Ekime kadar süre tanıyorum! Yoksa ben de bu işin içinde yokum..” civciv de çağrı yapıyor: “ Sokağa çıkın.”
Hükümettekiler konuşuyor: “ Çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyiz.”, “Marjinal gruplar yapıyor.”, “Arkalarında kaos lobisi yatıyor.”, “İşin içinde paralel yapı var.” çaresizlik ve şoka girince saçmalamak işte böyle olur..
Çözüm süreci diye, İmralı’dakinin kendini kurtarmak için ortaya attığı mevcut hükümetin de bu zokayı damaktan yediği çıkmaz, ülkeyi her geçen gün daha da derin karanlıklara çekmeye devam ediyor ve edecek de..
Olayları çıkaran ve kontrolü her geçen gün zorlaştıran sebep: Çözüm süreci diye millete yutturulan bu zokadır. Bölgenin kırsalı terk edildi, şehirler de milisler çoğaldı ve organize oldular. Olayları çıkaran da sürdüren de dağdan gelen kadrolar ve şehirler de örgütlenmiş olan PKK’lı milislerdir..
Türk milletinin ve onun bir mensubu olan Kürt vatandaşlarımızın sağduyusu bu dönemde hayati öneme sahiptir.. Bu sap ve samanın ayrılması için şarttır..
Ülkenin bu hale düşürülmesin de hükümetin yanında, holding medyanın da çok büyük rolü vardır. Çözüm süreci diye kim oldukları belli
işbirlikçileri sürekli ekranlara çıkarıp kukumav gibi aynı şeyleri tekrarlatarak, PKK’ya umut ve moral vermişler; şımartmışlardır..
Meclis ve meclis dışındaki partilere gelince, bunların hallerini şu Anadolu türküsü en iyi şekilde anlatıyor: “Çayır çimen geze geze, oldum ben bir geveze.”
Zaman geldiğin de ülkesi için bir şey yapmayan, öldüğün de hiç yaşamamış sayılır. Şimdi tam vaktidir; HEPAR’a katılın…
TEK UMUT TEK YOL HEPAR
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
.

TÜRKİYEDE ŞEHİT HABERİNİN GİTMEDİĞİ KÖY VE KASABA KALMADI


TÜRKİYEDE  ŞEHİT HABERİNİN GİTMEDİĞİ KÖY VE KASABA KALMADI

OSMAN PAMUKOĞLU
HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ
GENEL BAŞKANI



19 Ekim 2011'de Hakkari Çukurca'da gerçekleşen hain saldırıda şehit olan 24 askerimizi saygıyla, sevgiyle ve minnetle anıyoruz.
Ruhlarınız şad olsun. Bu vatan size minnettar
Hakkari'de hain saldırı: 24 şehit
Giriş Saati : 19.10.2011 11:07:20
Çukurca'da gece saat 01:00'de baskın düzenleyen PKK'lı teröristler uzun namlulu tüfek ve roketatarlarla saldırdı. Sabahın ilk ışıkları ile yüreğimizi yakan tablo ortaya çıktı: Çukurca' daki saldırılarda 24 asker şehit oldu, 18 asker de yaralandı...
Aynı anda 8 ayrı PKK grubu saldırdı
Hakkari'ye bağlı Çukurca ilçesinin Keklikdere bölgesinde ve Çukurca ilçe merkezinde konuşlu birliklere 8 ayrı PKK grubu tarafından saldırı düzenlendi. Gece saat 01.00 sıralarında başlayan saldırı sonucu çıkan çatışma sabah saatlerine kadar sürdü.
Teröristler tarafından gece saatlerinde emniyet ve jandarma binalarına yönelik gerçekleştirilen saldırıların bilançosu sabah saatlerinde ortaya çıktı. Gece saatlerinde başlayan saldırılarda 24 askerin şehit olduğu, 18'inin yaralandığı belirtildi.


200 PKK'LI SALDIRDI

PKK'lı teröristler, önce Çukurca ilçe merkezindeki polis ve askeri alanlara, ardından da sınırın sıfır noktasında bulunan askeri birlik ve karakollara saldırı düzenlediği belirtildi. İlçe merkezi ile karakollara yapılan saldırının 200 kişilik bir PKK'lı grup tarafından gerçekleştirildiği öğrenildi.

ÇATIŞMA SONRASI İLK GÖRÜNTÜLER

TÜRK ASKERİ IRAK TOPRAKLARINDA

Gece başlayan ve sabahın ilk ışıklarına kadar süren çatışmaların ardından PKK'lı grubun özel birlikler tarafından takibe alındığı, 2 ayrı nokta sağlanan sıcak temasın ardından da Özel birliklerin bu iki noktadan sınırı geçerek Irak topraklarına girdikleri belirtildi.

ÇUKURCA'YA GİRİŞ-ÇIKIŞLAR KONTROL ALTINDA

Gece başlayan ve sabahın ilk ışıklarına kadar süren çatışmaların ardandan Çukurca ilçe merkezine giriş ve çıkışlar da kontrol altına alındı.

KAZAN'DA OPERASYON

Bu arada en çok kayıpların olduğu Işıklı bölgesinde bulunan Kekliktepe ile yine sınırın sıfır noktasında bulunan Kazan vadisi ve Sabır Dağı bölgelerinde de yoğun bir operasyon sürdürülüyor. Kobra tipi helikopterlerin havadan destek sağladığı operasyon özel birlikler tarafından yürütüyor.

PKK'LILARIN KAÇIŞ GÜZERGAHI, ASKERİ BİRLİKLER TARAFINDAN TOP ATEŞİ ALTINA ALINDI

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde düzenlenen hain saldırının ardından, PKK üyelerinin kaçış güzergahı askeri birlikler tarafından top ateşi altına alındı.
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki hain saldırının ardından, PKK üyelerinin kaçış güzergahı askeri birlikler tarafından top ateşi altına alındı. Hava ve kara operasyonları sürerken, güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığı ilçeye giriş ve çıkışlar kontrol altında tutuluyor. Saldırıda mermilerin isabet ettiği birçok ev zarar görürken, ilçe halkının endişeli bekleyişi devam ediyor.

ORGENERAL ÖZEL BÖLGEDE

Bu arada saldırının ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları, olay yerinde incelemelerde bulunmak üzere bölgeye geldi.
18 yıl aradan sonra en kanlı ikinci baskın
Giriş Saati : 19.10.2011 11:07:20
Dün gece PKK terör örgütünün Hakkari Çukurca'da emniyet ve jandarmaya yönelik düzenlemiş olduğu hain saldırıda 26 güvenlik gücünün şehit olduğu bildirildi.
SALDIRIDA AĞIR SİLAHLAR KULLANILDI
PKK'lı terörist grubu saat 01.00 sıralarında Çukurca'da güvenlik güçlerinin bulunduğu binaları uzun namlulu silahlarla yoğun ateş altına tuttu. Teröristlere polis ve askerler de anında karşılık verdi. Ağır silahların kullanıldığı ilçe merkezindeki çatışma 30 dakika aralıksız devam etti.
ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Bölgede sıcak çatışmanın devam ettiği belirtilirken, gelen şehit haberleri üzerine Türkiye teröre en ağır kayıplarından birini daha verdi.
SİLVAN SALDIRISINDA 13 ASKER ŞEHİT VERMİŞTİK
Son zamanlarda hain saldırlarını sıklaştıran PKK terör örgütü yakın zamandaki en kanlı baskınını 15 Temmuz'da Silvan saldırısında gerçekleştirmişti. Bu saldırıda 13 asker şehit olurken 7 asker de yaralanmıştı.
33 ER SONRASI EN KANLI BASKIN
PKK'ya verdiğimiz en ağır kayıplardan biri de 1993 yılında gerçekleştirilen 33 erin şehit düştüğü Bingöl saldırısı olmuştu. Tarihte kara gün olarak yerini alan Bingöl saldırısı sonrası bu sabah Hakkari'den gelen haber, bugünü teröre verdiğimiz en ağır kayıplardan biri olarak tarihe geçti.
SABAH Haberler Gündem Haberleri18 yıl aradan sonra en kanlı ikinci baskın

24 kahramanımızın isimleri belli oldu

Giriş Saati : 19.10.2011 11:17:30
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında şehit olan askerlerin isimleri belli oldu.
İçişleri Bakanlığı Basın Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, şehitlerin isimleri şöyle:
''Jandarma Üsteğmen Murat Bek (Yozgat), Jandarma Kıdemli Başçavuş İbrahim Geçer (Konya), Piyade Astsubay Bilal Özcan (İstanbul), Piyade Uzman Çavuş Halil Özdoğru (Sinop), Piyade Uzman Çavuş Mustafa Aslan (Çorum), Piyade Uzman Onbaşı Reşit Eracan (Elazığ), Piyade Çavuş Koray Özel (Adana), Piyade Çavuş Yunus Yılmaz (Ankara), Piyade Çavuş Birol Elmas (Sakarya), Piyade Onbaşı Mesut Cengiz (Hatay), Piyade Onbaşı Mesut Kazanç (Erzurum), Piyade Onbaşı Yavuz Çoban (Aksaray), Piyade Onbaşı Fikret Özer (Samsun), Piyade Onbaşı Hüseyin Güldal (Kocaeli), Piyade Onbaşı Soner Ateşsaçan (Artvin), Jandarma Er Eyüp Çolakoğlu (İstanbul), Piyade Er İdris Çam (Kahramanmaraş), Piyade Er Fevzi Kazak (Gaziantep), Piyade Er Mehmet Çetin (Aydın), Piyade Er Süleyman Kalkan (Isparta), Piyade Er Ahmet Tunçer (Bitlis), Piyade Er Mehmet Ağgedik (Elazığ), Piyade Er Ramazan Akın (Ağrı), Piyade Er Ufuk Bozkurt (Kırklareli)''

''AH BEN KIZANIMA, YAVRUMA DOYMADIM"

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Piyade Er Ufuk Bozkurt'un Kırklareli'nin Vize ilçesine bağlı Çakıllı beldesindeki evinde hüzün yaşanıyor.
Pınarhisar Kaymakamı ve Vize Kaymakam Vekili Mevlüt Özmen, Vize Garnizon Komutanı Jandarma Albay Hasan Basri Küçük, Vize Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz ve askeri yetkililer, sağlık görevlileri ile birlikte gittikleri şehidin Çavuşköy'de yaşayan babası Fedai Bozkurt'a acı haberi verdikten sonra Çakıllı beldesindeki yaşayan annesi Naciye Kösem'i de ziyaret ettiler.
Oğulunun şehit haberini alan anne Naciye Kösem, fenalık geçirmesi üzerine ambulansla Vize Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Şehidin anneannesi Sebahat ve dedesi Halim Kösem'e sağlık ekipleri tarafından sakinleştirici iğne yapıldı. Sebahat Kösem, feryat ederek, ''Zor ayrılık bu. Torunuma doymadan ellerimle büyüterek askere gönderdim. Ah ben kızanıma, yavruma doymadım. Ona kıyanların elleri kırılsın. Ben askere gönderdikten sonra torunumu 4 kez görebildim. Biri birimize hasret gittik'' diye gözyaşı döktü.
Bu arada şehit yakınlarını ziyaret eden Tekirdağ'ın Saray Kaymakamı Gülihsan Yiğit de şehit dedesi Halim Kösem'e sarılarak, birlikte ağladı.
Şehidin evine Çakıllı Belediyesi tarafından Türk bayrağı asıldı.

15 GÜN ÖNCE İZNE GELEREK NİŞANLANDI

Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Reşit Ercan'ın (25), Elazığ'ın Kovancılar ilçesine bağlı Yarımca beldesindeki evinde yas var.
Fatih Mahallesi'ndeki iki katlı kerpiç evde yaşayan aileye, Ercan'ın şehit olduğu haberi askeri yetkililer tarafından verildi.
Ercan'ın oturduğu eve büyük bir Türk bayrağı asılırken, şehidin eve gelen bazı yakınları baygınlık geçirdi.
Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan da eve gelerek şehit Ercan'ın babası İsrafil Ercan'a başsağlığı diledi.
6 çocuklu ailenin en küçüğü olduğu belirtilen Ercan'ın 15 gün önce izne geldiği, izindeyken amcasının kızıyla nişanlandıktan sonra Çukurca'ya döndüğü öğrenildi.

BABA EVİNE ATEŞ DÜŞTÜ

Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki hain terör saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Halil Özdoğru'nun (41), Sinop'taki baba evine ateş düştü.
Sinop Garnizon Komutanı Jandarma Albay Mehmet Erkan Arıkan, Uzungürgen köyünde yaşayan ailesine oğullarının şehit olduğu haberini verdi.
Acı haberi duyan şehit uzman çavuşun yakınları fenalık geçirdi. 5 kardeşin ikincisi olan şehit Uzman Çavuş Özdoğru'nun Çukurca'dan önceki görev yerinin Afganistan olduğu ve kısa süre önce Çukurca'ya gittiği öğrenildi.
Güçlükle ayakta durduğu gözlenen şehidin babası Osman Özdoğru, oğluyla en son bir ay önce görüştüğünü belirterek, ''Vatan sağolsun, Allah geride kalan askerlerimize uzun ömürler versin, terörle mücadele gücü versin'' dedi.
Oğlunun kısa süre önce memleketi Sinop'a izne geldiğini ifade eden anne Şehriye Özdoğru da, ''Oğlum Afganistan'da görevliydi. Yeni gelmişti Afganistan'dan. İzne geldiğinde az kaldı, daha doyamadan yeni görev yeri Hakkari'ye gitti, şimdi şehit oldu'' diyerek ağıt yaktı.
Şehidin evli ve 3 çocuk babası olduğu, ailesinin ise kent merkezindeki askeri lojmanlarda yaşadığı öğrenildi.

ŞEHİT ER MEHMET AĞGEDİK'İN ELAZIĞ'DAKİ EVİNDE YAS VAR

Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında şehit olan er Mehmet Ağgedik'in (21) Elazığ'daki evinde yas var.
Ağgedik'in şehit olduğu haberi 8. Kolordu Komutanlığından askeri yetkililer tarafından, Olgunlar Mahallesi Atatürk Caddesi'nde yaşayan ailesine verildi.
Şehit haberinin duyulmasının ardından komşuları tarafından apartmana Türk bayrakları asılırken evi ziyaret eden bazı yakınları fenalaştı.
Ağgedik'in babası Bekir Ağgedik, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Vatan sağolsun ne yapalım başka bir şey yok'' dedi.
En son pazartesi günü görüştüğü oğlunun 8 aylık asker olduğunu ifade eden Ağgedik, ''Milletimizin başı sağ olsun ne yapalım. Yeter bu artık'' diye konuştu.
Ağgedik'in 3 kardeşin en büyüğü olduğu, askere gitmeden önce bir avukatın yanında çalıştığı, yaz mevsiminde Ağın ilçesinde dedesine tarlada yardım ettiği öğrenildi.

SAMSUNLU ŞEHİDİN EVİNE ATEŞ DÜŞTÜ 

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde şehit düşen Piyade Er Fikret Özer'in Samsun'da bulunan baba evine ateş düştü. Çukurcu'da teröristlerin hain saldırısı sonucu şehit düşen 90/1 tertip 8 aylık asker Piyade Er Fikret Özer'in, Samsun'un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi'nde ikamet eden ailesi acı haberle yıkıldı. Garnizon Komutanlığı yetkilileri, saat 13.30 sıralarında Özer ailesinin evine giderek, acı haberi verdi.
Şehit askerin evine giden Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, Atakum Kaymakamı Salim Demir, Atakum Müftüsü Adem Sayılır, baba Celal Özer'e taziyelerini bildirdiler. Müftü Sayılır, şehit için dua okudu. Anne
İnci Özer ise, oğlunun şehit olduğu haberini misafir olarak gittiği yerde aldı. Bunun üzerine eve gelen İnce Özer gözyaşlarına boğuldu. İki kızı ve bir oğlu olan baba Celal Özer, tek oğlunu şehit vermenin acısıyla gözyaşlarına boğuldu. Oğluyla en son dün akşam telefonda görüştüğünü belirten baba Özer, "'Göreve çıkacağız baba. 8 gün arayamam' dedi. Oğlum 8 aylık askerdi. Aziz Türk milleti sağ olsun. Dostlar sağ olsun. Hainlere fırsat vermesinler. Hainlerin bir an önce işini bitirsinler" diye konuştu.
Ağabeylerinin şehit haberini okulda alarak eve gelen Buket (17) ve İrem (14) de kardeşler gözyaşlarına boğuldu. Bekar olduğu öğrenilen şehit askerin babasının Kuzey Irak'ta çalıştığı ve Türkiye'ye Ramazan Bayramı'nda döndüğü öğrenildi. Şehit Fikret Özer'in evinin balkonuna dev bir Türk bayrağı asıldı. Şehidin akrabası ve en yakın arkadaşlarından Sinan Erbil, "Allah ailesine sabır versin. Sözü özü bir, çok dürüst ve efendi bir arkadaşımızdı. Hiç kimseyi kırmaz ve kötü söz söylemezdi. Acımız büyük" şeklinde konuştu.

TERHİSİNE 5 AY KALMIŞTI

21 yaşındaki jandarma komando onbaşı Yavuz Çoban'ın, memleketi Aksaray'daki baba ocağına ateş düştü. Şehit onbaşı Çoban'ın terhisine 5 ay kaldığı öğrenildi.
Şehit jandarma komando onbaşı Yavuz Çoban'ın acı haberi, ailesine Aksaray İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli subaylar tarafından sağlık ekibi eşliğinde verildi. Oğlunun şehit olduğunu öğrenen 4 çocuk annesi 50 yaşındaki Dürdane Çoban, sinir krizi geçirdi. Dürdane Çoban, hazırda bulunan sağlık görevlileri tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Şehit Çoban'ın kamyon şoförü olan babası 50 yaşındaki Ekrem Çoban'ın ise işte olduğu belirtildi.
Askerden önce şoförlük yapan ve terhisine 5 ay kalan şehit Yavuz Çoban'ın, bekar olduğu, kız kardeşinin nişanlısı er Cengiz Ertuğrul'un ise Hakkari'de vatani görevini yaptığı öğrenildi. Şehit Çoban'ın cenazesinin yarın Aksaray'da toprağa verilmesi bekleniyor.
ADANA YASA BOĞULDU
Jandarma Er Koray Özel'in acı haberi, memleketi Adana'nın Feke İlçesi'ndeki ailesini yasa boğdu.
Feke'ye bağlı Süphandere Köyü'nde oturan ve terhisine 50 gün kaldığı öğrenilen Jandarma Er Koray Özel'in şehit olduğu haberini sabah saatlerinde alan anne 43 yaşındaki Elif Özel, sinir krizi geçirdi. 2 çocuğundan erkek olanını kaybeden Elif Özel'e eve gelen sağlık ekipleri müdahale etti. Sakinleştirici iğne yapılan Özel'i yakınları teselli etmeye çalıştı.
Orman işçisi olan baba 47 yaşındaki İdiris Özel'in ise bölgenin ormanlık alanında çalıştığı öğrenilince, yakınları acı haberi vermek için yanına gitti. Bu arada şehidin tek katlı ahşap evinine gelen yakınları ve köylüler ise teröre tepki gösterdi.
Feke Kaymakamlığı'na vekalet eden Saimbeyli Kaymakamı Mustafa Çiftçiler, Feke Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Akgün Baydar, Feke Belediye Başkanı MHP Ahmet Sel de eve gelerek aileye taziye dileklerinde bulundu.

"YAVRUM, KUŞUM ÖLDÜ MÜ?"

Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin ağır silahlarla düzenlediği saldırı sonrasında çıkan çatışmada şehit düşen 21 yaşındaki jandarma komando er Süleyman Kalkan'ın acı haberini alan Isparta'nın Yalvaç İlçesi'ndeki ailesi gözyaşlarına boğuldu. Anne Şerif Kalkan, "Yavrum, kuşum öldü mü? Ben 'Hakkari'ye gitme' dedim. Böyle olacağını biliyordum" diye feryat etti.
Çukurca'da PKK terör örgütnün düzenlediği saldırıda şehit düşen jandarma komando er Süleyman Kalkan'ın şehit haberini Yalvaç'ın Sücüllü Beldesi'nde oturan ailesine, İlçe Garnizon Komutanı Jandarma Üsteğmen Hakan Güler, Müftülük'ten bir din görevlisi ve sağlık ekipleriyle birlikte verdi. Kalkan Ailesi'nin oturduğu Harmanyeri Mahallesi'ne giden Güler ve beraberindekiler, sokakta komşularıyla birlikte oturan anne Şerif Kalkan'a şehit haberini verdi. Oğlunun şehit düştüğünü o anda öğrenen Şerif Kalkan, "Yavrum, kuşum öldü mü? Şimdi bana kim kanat gerecek? Yavrum Süleyman'ım. Ben 'Hakkari'ye gitme' dedim. Böyle olacağını biliyordum" diye feryat etti. Sinir krizi geçiren anne Kalkan'a sağlık ekipleri müdahale etti.
Kendisine sakinleştirici vermek isteyen sağlık ekiplerine izin vermeyen acılı kadın, kendini yerden yere attı.
Şehit er Süleyman Kalkan'ın kardeşleri 18 yaşındaki İlknur, 15 yaşındaki Ayşe, 13 yaşındaki Burcu ve 10 yaşındaki Murat da gözyaşlarına boğuldu.
Torunu ile aynı ismi taşıyan Süleyman Kalkan ise terörü lanetledi. Oğlu İsa Kalkan'ın 8 yıl önce vefat ettiğini belirten Süleyman Kalkan, "Sabah uyandığımda haberlerde şehitler olduğunu duydum. İçime torunumun şehit olduğu kuşkusu düşmüştü. Ben torunumu yetim büyüttüm. Böyle olsun diye mi büyüttüm?" dedi.
Diğer yandan, şehidin evine ve beldenin birçok yerine Türk bayrakları asıldı.

TERHİSİNE 1,5 AY KALA ŞEHİT DÜŞTÜ

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde şehit olan askerlerden Gaziantepli Fevzi Kazak'ın baba ocağına ateş düştü.
Şehadet haberini alan Kazak ailesi sinir krizleri geçirdi. Şehit askerin terhisine de yaklaşık 1,5 ay kaldığı öğrenildi.
24 askerin şehit düştüğü saldırıda, acı haberlerden biri de Gaziantep'i vurdu. Şehitk'mil ilçesine bağlı Zeytinli mahallesinde 133 nolu sokakta oturan Kazak ailesine, çocuklarının şehit olduğu haberi askeri yetkililer tarafından verildi.
Evin önünde sağlık ekipleri ve emniyet güçlerinin de hazır bekletilirken, acı haberi alan aile üyeleri sinir krizleri geçirdi. Anne Fatma Kazak, evin penceresinden askeri yetkilileri görünce gözyaşlarına boğularak feryat etti. Bu sırada evin önünde şehit askerin kardeşleri de emniyet güçleri tarafından güçlükle sakinleştirildi. Sağlık ekipleri tarafından da evin önünde hazır bekletilen ambulanslarda, şehidin yakınlarına sakinleştirici iğne yapıldı.
Öte yandan, 8 kardeşten en büyüğü olduğu öğrenilen şehit askerin ailesinin, Karpuzkaya köyünden Gaziantep'e yeni göç ettikleri, baba Mehmet Kazak'ın da ailesinin geçimini sağlamak için inşaatlarda bekçilik yaptığı öğrenildi.

ŞEHİDİN DRAM DOLU HAYATI

Hakkari'nin Çukurca ve Yüksekova ilçesinde düzenlenen terör saldırısında şehit olan Nazillili Er Mehmet Çetin'in şehit haberinin ardından dram çıktı. Bir yıl önce askere uğurladıkları oğullarının şehit haberini elektrik ve suyun olmadığı baraka evlerinde alan şehidin ailesi acı haberle yıkıldı.
Hakkari'nin Çukurca ve Yüksekova ilçesinde düzenlenen terör saldırısında şehit olan Er Mehmet Çetin'in (21) şehit haberi Nazilli'ye 18 kilometre uzaklıkta bulunan Beğerli köyüne ulaştı. Nazilli Garnizon Komutanı Yarbay Ekrem Turhan ve İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Seydi Salman ile birlikte sağlık görevlileri eşliğinde köye gelen Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, şehidin ailesine acı haberi vermek için köyden 4 kilometre yüksekte dağlık arazide bulunan şehidin baba ocağına geldi. 5 kardeşten en küçüğü olan Mehmet Çetin'in annesi ve babasının elektriği ve suyu olmayan bir barakada çobanlık yaparak geçindiğini gören Kaymakam Okur'un üzüntüsü bir kat daha arttı.
Kaymakam Okur ve askeri yetkilileri karşısında gören baba Bekir ve anne Şerife Çetin çifti, oğullarının şehit olduğunu anlayınca büyük bir şok yaşadı. Sağlık ekipleri ve Kaymakam Okur'un sakinleştirmeye çalıştığı acılı anne baba, oğullarının askerliğinin bitmesine 100 günden az kaldığını belirtti.

ÇORUM'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde sınırdaki askeri birliğe PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan 27 yaşındaki Uzman Çavuş Mustafa Aslan'ın Çorum'daki baba evine ateş düştü.
Çorum'un Konaklı Beldesi nüfusuna kayıtlı olan Şehit Uzman Çavuş Mustafa Aslan'ın kayınpederinin oturduğu Merkez Gülabibey Mahallesi Cumhuriyet Caddesi numara 23'de bulunan evine giden Yarbay Selçuk Sazak ve diğer askeri yetkililer, daha sonra anne ve babasının oturduğu Harmanlar 2. sokağa gitti. Baba Ali Aslan (50) ve anne Saniye Aslan'a (47) Jandarma Komutanlığı'nda görevli subaylar tarafından oğullarının şehit olduğu haberi verildi. Şehit haberini alan aile sinir krizleri geçirdi. Yakınları aile
fertlerini teskin etmeye çalışırken, sağlık ekipleri fenalaşan anne ve babaya müdahale etti. Ali ve Saniye Aslan'ın üç çocuğundan en büyüğü olan Mustafa Aslan'ın baba ocağına yakınları ve akrabaları akın etti ve eve Türk bayrağı asıldı.
Şehit Uzman Çavuş Aslan'ın Evli ve Zeynep ile Efe isminde iki çocuk babası olduğu öğrenildi.

SAKARYALI BİROL ELMAS'IN EVİNE ACI HABER ULAŞTIRILDI

Hakkari Çukurca'daki terör saldırısında şehit olan askerlerden birinin Sakaryalı Jandarma Çavuş Birol Elmas olduğu bildirildi.
Elmas'ın, Adapazarı ilçesi Karakamış mahallesindeki evine acı haber ulaştırıldı. Acı haber, Sakarya Merkez Komutanı Albay Kutluay Önay tarafından anne Mübyen Elmas'a verildi. Anne Elmas, haberi alınca sinir krizleri geçirdi, kendisini yerden yere attı. Mübyen Elmas, bayılması üzerine sağlık görevlileri tarafından sedyeye alınarak ambulansla hastaneye götürüldü.
Birol Elmas'ın askerliğini tamamlamasına 120 gün kaldığı öğrenildi. Birol Elmas'ın Kocaeli'de çiftçilik yaptığı kaydedildi. Elmas'ın, biri kız üç kardeş, kardeşlerinden birinin engelli olduğu, babasını da daha önce kaybettiği öğrenildi.

İSKENDERUNLU ERİN BABA OCAĞINA ATEŞ DÜŞTÜ

Hakkari'de şehit düşen İskenderunlu er Mesut Cengiz'in baba ocağına ateş düştü.
Şehit haberinin duyulmasından sonra Hatay'ın İskenderun ilçesine bağlı Denizciler beldesindeki Mesut Cengiz'in baba ocağına ziyaretçi akını yaşandı.
Denizciler'de oturan baba Ahmet Cengiz ile anne Sultan Cengiz'e acı haberi askeri yetkililer verdi.
İskenderun Kaymakamı Ali İhsan Su, Denizciler Belediye Başkanı Esabil Soydan ve askeri ve mülki yetkililer ile vatandaşlar acılı aileyi ziyaret etti.
Sinir krizi geçiren şehit yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti. Şehidin evinin önünde bir ambulans ile sağlık ekibi bekletiliyor.

KONYALI ASTSUBAY GERİDE 2 ÇOCUK BIRAKTI

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde dün gece düzenlenen hain saldırıda şehit düşenlerden Astsubay Başçavuş İbrahim Geçer'in Konya'nın Akşehir ilçesine bağlı Yazla kasabasındaki evine acı haber ulaştı.

Çukurca'da görev yapan Komando Astsubay Başçavuş İbrahim Geçer'in de timiyle birlikte teröristlerle çarpışırken şehit düştüğü haberi Konya'nın Akşehir ilçesine bağlı Yazla kasabasında yaşayan annesi Fatma Geçer'e askerler tarafından verildi. Gözyaşlarını tutamayan annenin, "Kurbanı 10 gün önce kutladık, oğlumuzu vatana kurban verdik" dediği öğrenildi.
Babası 2 yıl önce vefat eden 36 yaşındaki şehit İbrahim Geçer'in eşinden ayrıldığı, Mehmet Batuhan (17) ve Murat Geçer (14) isimli iki oğlunun olduğu ve yurt dışında yaşadığı öğrenildi. Şehidin yakınları acı haberi alır almaz gözyaşlarını tutamazken, "Nutkumuz tutuldu, söyleyecek bir şey yok" dediler. Şehidin annesinin kasabada oturduğu ev Türk bayraklarıyla donatıldı.

ŞEHİT ÜSTEĞMENİN BABA OCAĞINA ATEŞ DÜŞTÜ

Hakkari Çukurca'da terör örgütü PKK üyeleri ile girilen çatışmada şehit düşen Üsteğmen Murat Bek'in Yozgat'taki baba ocağına ateş düştü.

HABERİ ALAN ŞEHİT ANNESİ FENALIK GEÇİRDİ


Üsteğmen Murat Bek'in şehit düştüğü haberini ailesine İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Süleyman Gürz, İl Müftüsü Nuh Korkmaz birlikte verdi. Yozgat'ın Söğütlüyayla köyünde ikamet eden şehidin annesi Elmas Bek, askeri araçların evinin önünde durduğunu görünce feryat etti. Ağlayarak askerlere sarıldıktan sonra yere yığılan anne Elmas Bek'e sağlık görevlileri müdahale etti. Sağlık görevlileri ilaçlarını vererek kalp hastası baba Abdullah Bek'i de sakinleştirmeye çalıştı. Anne Elmas Bek, "Yavrum nerede? Yavrum bu şekilde mi gelecektin? Senin yerine ben ölseydim" diye ağıtlar yaktı.
Nişanlı olduğu öğrenilen Üsteğmen Murat Bek'in yakın zamanda evlenmeye hazırlandığı belirtildi.

ACI HABER EYÜP ÇOLAKOĞLU'NUN AVCILAR'DAKİ EVİNE ULAŞTI

Hakkari'deki terör saldırısında şehit olan 26 asker arasında yer alan Eyüp Çolakoğlu'nun İstanbul'daki ailesi, acı haberle yıkıldı. 

Eyüp Çolakoğlu'nun şehit olduğu haberi, askeri yetkililer tarafından İstanbul Avcılar'da oturan aileye ulaştırıldı. Şehidin ailesi, gelen acı haberle adeta yıkıldı. Binaya Türk bayrağı asılırken, evin önünde ambulanslar hazır bekletiliyor.
SABAH Haberler Gündem Haberleri 24 kahramanımızın isimleri belli oldu

..

2015 HAZİNEDEN SEÇİM YARDIMI, 538 MİLYON TL


2015 HAZİNEDEN SEÇİM YARDIMI, 
538 MİLYON TL

Seçim yardımı haramdır,kaldıracağız diyen parti var mı mecliste? Mecllistekiler kaldıracağız diyebiliyorlar mı, diyemezler! 
HAK  VE  EŞİTLİK PARTİSİ İSE  KALDIRACAGIM DİYOR..,
BU PARAYI TÜRK HALKININ KALKINMASI İÇİN İŞSİZLİĞİN ÖNLENMESİ İÇİN  YATIRIM YAPMAK İÇİN KULLANACAGINI PARTİ PROGRAMINDA BEYAN EDİYOR..


Bu Para Haramdır,
Seçim yardımı kaldırılacak!!!



VATANDAŞIN  ZARURİ İHTİYAÇLARINA ZAM ÜSTÜNE ZAM VE EK VERGİLER ÜST ÜSTE GELİRKEN HIRSIZLIKLAR ÖRTBAS EDİLİYOR
ÜSTELİK BÜYÜK SOYGUNDA SİYASİ PARTİLERİN GİDERLERİDE VATANDAŞA YÜKLENİYOR HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ HEPAR İKTİDARINDA BÜTÜN YOLSUZLUKLARIN HIRSIZLIKLARIN VE İHANETLERİN HESABI SORULACAKTIR SİYASİ PARTİLERE HALKIN VERGİLERİ İLE OLUŞMUŞ DEVLET HAZİNESİNDEN SAĞLANAN MADDİ YARDIM VE İMKANLAR YASAL DÜZENLEMELER İLE ORTADAN KALDIRILACAKTIR DEVLET İMKANLARI İLE TÜM DEVLET KURUMLARIINDAKİ VE SİYASİ PARTİLERDEKİ YAŞANAN VATANDAŞIN SÖMÜRÜLMESİNE YÖNELİK LÜX HAYATA SON VERİLECEK BÜTÜN DEVLET İMKANLARI ÖNCELİKLE VATANDAŞIN HUZUR VE REFAHINI EN ÜST SEVİYEYE ÇIKARMAK İÇİN KULLANILACAKTIR PARTİ PROGRAM VE HEDEFLERİMİZDE BU KONULAR GİBİ NİCE HAYATİ ÖNEME HAİZ KONULAR AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR
BAKIN HALKIMIZI NASIL SÖMÜRÜYORLAR KENDİ ÇALDIKLARI YETMEZMİŞ GİBİ MECLİS ÇATISI ALTINDA BULUNAN SÖZDE MUHALEFET PARTİLERİNE AKTARDIKLARI HALKIN VERGİLERİ İLE DE SÖMÜRÜ DEVAM EDİYOR

Hazineden siyasi partilere ne kadar aktarılacak?


Çiğdem Toker, 2015 bütçe tasarısıyla siyasi partilere hazineden yapılacak yardım miktarlarını yazdı..


Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker, 2015 bütçe tasarısıyla hazineden siyasi partilere yapılacak yardım miktarının belirlendiğini yazdı. Toker, “Yılbaşında partilerin kasasına girecek tutarlar şöyle olacak: AKP: 302.7, CHP: 157.2, MHP: 78.2 milyon TL. Üç partiye 2015 bütçesinden aktarılacak tutar 538 milyon TL’nin üzerine çıkıyor” dedi.


Çiğdem Toker’in Cumhuriyet’te “Üç partiye 538 milyon TL akacak” başlığıyla yayımlanan (18 Ekim 2014) yazısı şöyle:
Üç Partiye 538 Milyon TL Akacak
Her “oy”un bir bedeli var.
Günün sonunda aynı kapıya çıksa da kastettiğim, oylarımızın siyasi sonucundan çok, TL cinsinden değeri.
“Partilere devlet yardımı”, demokrasi karnemizin, notu ezelden beri kırık dersi.
Oylarımızın parasal karşılığı da bu dersten sürekli sınıfta kalırken kullanılan en mühim iki unsurdan biri.
2015 bütçe tasarısıyla ortaya çıktı ki; devlet nezdinde, gelecek yılki genel seçimde kullanacağımız bir oyun karşılığı, 4 lira 71 kuruşmuş.
Hangi partinin ne kadar yardım alacağı, karmaşık bir hesap sistemine dayalı. Uzun uzun anlatıp teknik detaylara boğmayalım.
Devlet yardımı; bütçede hedeflenen gelir rakamıyla, seçim barajını aşmış siyasi partilerin toplam oy sayısı üzerinden hesaplanıyor.
Eğer o yıl seçim varsa, hesabın başında bulunan yardım tutarları katlanıyor:
Partilerin hesabına, genel seçimlerde üç, yerel seçimlerde iki kat artırılarak aktarılıyor.

Türkiye’nin, partilere devlet yardımı kuralları açısından, dünyanın en adaletsiz ülkeleri arasında yer aldığı faslını, hatırda tutun.
Önce 2015 bütçe tasarısındaki 452 milyar TL’lik gelir hedefi ve 2011 genel seçimlerinde kullanılan oy sayısına göre yaptığım hesaplamayı paylaşalım:
Hazine yardımı için ayrılan toplam kaynak 180 milyon TL.
Eğer 2015’te seçim olmasaydı, paranın dağılımı:
AKP 101 milyon, CHP 52.4 milyon, MHP de 26.2 milyon TL olacaktı.
Genel seçim sebebiyle üç kat fazla yardım yapılacağı için, yılbaşında partilerin kasasına girecek tutarlar şöyle olacak:
AKP: 302.7, CHP: 157.2, MHP: 78.2 milyon TL:
Üç partiye 2015 bütçesinden aktarılacak tutar 538 milyon TL’nin üzerine çıkıyor.

Görece en adil koşulların Özal döneminde uygulandığı Hazine yardımı, uzun bir süredir sadece üç partiye ödeniyor.
2008’den 2014 yılına kadar geçen yedi yıl boyunca, yani üst üste yedi bütçede, Hazine yardımını AKP, CHP ve MHP bölüştü.
Tutarı ise 1 milyar 285 milyon TL. 2015 yılıyla birlikte “üç partinin yardım tekeli”, 1 milyar 823 milyon TL’ye ulaşacak.
Dördüncü büyük parti konumunda olan ve Meclis’te grubu bulunan BDP (daha öncesinde Kürt siyasetini temsil eden partiler) bugüne dek herhangi bir devlet yardımı alamadı.
Bunun en önemli sebebi, yakın zamana kadar uygulanan yüzde 10 barajıydı.
Ancak oy oranını eskiden olduğu gibi yüzde 3’e çekerek Hazine yardımı esaslarını değiştiren yeni yasal düzenleme de 2015 seçiminde “üç parti tekeli”ni bozmuyor. 2011 seçimlerinden yüzde 6.5 oy oranıyla çıkan HDP-BDP, bu kez de o seçime parti tüzelkişiliği altında değil, tek tek bağımsız adaylarla girmiş olmanın dezavantajını yaşayacak.
Sonuç olarak tek başına 2015 bütçesi bile, önümüzdeki genel seçimlerin ne kadar adil ve eşit koşullarda yapılacağı konusunda yeterince fikir veriyor.
Bırakın, Hazine yardımı kurallarındaki en yeni değişikliğin bile, seçimi adil kılmak şöyle dursun adaletsizliği derinleştirmesini...
Hak ettiği bir yıllık Hazine yardımı tutarını, örtülü ödenekten bir ayda kullanan bir iktidardan söz ediyoruz.


www.hepar.org.tr

http://www.facebook.com/l.php?u=http%3A%2F%2Fwww.haberartibir.com.tr%2Fgundem%2Fhazineden-siyasi-partilere-ne-kadar-aktarilacak-h19801.html&h=rAQFs0lvs


..