18 Kasım 2016 Cuma

Örgütün “ Mayın Eşeği ” olarak kullandığı Abuzer’in Hikayesi Üzerinden PKK


Örgütün “ Mayın Eşeği ” olarak kullandığı Abuzer’in Hikayesi Üzerinden: PKK 


PKK’lı Profesyonellerin Amatör Teröristleri İstismarı


Yazar: Abdullah Ağar
15 KASIM 2016 SALI




Hakkari Dağlıca’nın zirve doruklarından biri olan 2522 rakımlı Oramar dağında görev yapan Mehmetçikler, bir kaç gün önce, dağın batısına düşen Irak çataklarından silah sesleri duydular. Hemen sonra da dinleme telsizleri şöyle bir cümle yakaladı: “ Civan’ı ve yanındaki dördünü vurduk, diğerleri de düşman tarafına kaçtı, takipteyiz.” 
Örgüt içi bir infaz bu!
Yakın zaman içerisinde, bu tür infazlar çok duyulmaya başlandı. PKK, sert baskıyla karşılaştığında, sıkıştırıldığında, çaresizlik ve başarısızlık üretmeye başladığında bu tür refleksler üretiyor. Ve bu çatışmalar genellikle örgütün kaşarlanmış profesyonenlleriyle, bir şekilde örgüte katılmış ya da katılmak zorunda kalmış olanlar arasında yaşanıyor. PKK’nın gerçek yüzünü görüp sesini yükselten, muhalefet yapmaya kalkan ya da örgüt içinde örgüte silahıyla başkaldıranlar bir şekilde örgütün üst aklı ve profesyonel baronları tarafından katlediliyor.
Bunun için de hep bir gerekçeleri var:
Örgüt içi disiplin sağlamak!
PKK her nedense, örgüt içinde iç disiplini hep istismar ettiği kişileri katlederek yapıyor. Bütün ihtirasları, hırs, hınç ve kirli hesaplarıyla “Örgütün büyük bir sopa yemesine neden olan” baronlara gelince ‘Öz Eleştiri’ ya da ‘İç Disiplin’ gündeme hiç gelmiyor. Örneğin, örgütün Hakkari-Çukurca-Dağlıca hattında ‘PKK adına’ yakın zamanın en büyük kaybına (400’den fazla) neden olan Karayılan ve ‘sözde’ Hakkari bölge sorumlusu Fehmi Atalay’dan hesap soran çıkmıyor.
Bu iç hesaplaşmalara benzer durumlar, başta meskun mahal çatışmaları olmak üzere geçmişte de yaşanmıştı. PKK’nın kadrolu profesyonelleri, yani ranta ortak olanlar çeşitli nedenlerle örgüte dahil olan zavallı teröristleri hizmet ettikleri iradeler ve şahsi menfaatleri adına ölümüne kullanıyor ve yeri geldiğinde öldürmekten hiç çekinmiyor.
Örgüt içi istismara dair, yaşananlar üzerinden örnekler vermek istiyorum:
1- Hevaller yine bir mayın eşşeğini ortalığa çıkarttılar. YPS’li bir acemi o. Sokak ortasında bir o yana bir bu yana koşturararak koşuşturarak bize ateş ettiriyorlar. Bunu öğrendik artık. Bizden bir aceminin de ateş etmek için ortaya çıkmasını, yerimizi belli etmesini, sonra da onu ve bizi orada gömmeyi planlıyorlar.
Bir adam alacağız derken, acele edip 5-6 şehit vereceğiz.
Biz meskun mahalde aklımızı duygularımızın önüne almayı, acılarla öğrendik. Duygularıyla hareket edip, acele edenler av yapmaya çalışırken av oldular. Meskun Mahalli, yani terörle mücadelenin en zor mücadele biçimi öğreninceye kadar, çok sıkıntı yaşadık. Vurulduk, yaralandık, mayına yada EYP’ye bastık, bubi-tuzaklara düştük, GEYP’leri patlattık, hayatlarımızdan olduk.
Şimdi de PKK’nın meskun mahalde devreye koyduğu mayın eşşeği acemi YPS’liler üzerinden bir başka oyunu yaşıyoruz.
2- Yüksekova’da meşhur kadın terörist Amara, telsizden YPS’lilere gaz veriyor.   “ Hepimiz şehit olacağız. Öleceğiz. Bugünün tadını çıkartın. ”
Güzel, janjanlı cümleler. “ Şehit olacaksınız. ” YPS’li erkeklerin teslim olmamasının temel sebeplerinden biri de kadın teröristlerin erkeklere gaz vermesi. Amara tam da bu işi yapan, namı yürümüş kadrolu bir dişi.
Ben de telsizin mandalına basıp; “ Peki, Neyin şehidi olacaksınız?
Amara da dedi ki; “Devrim şehidi!”
Ben de dedim ki; “Devrim din gününün sahibi midir?”
O da dedi ki; “ O nedir?
Tam bu sırada bir polisimiz çevrime girdi; “Ne şehitliğinden bahsediyorsun? Siz Zerduşt değil misiniz?”
Amara bu söze fena sinirlendi ve dedi ki; “Zerdüştlük bir gün bütün Türkiye’ye yayılacak.”
Bundan sonra ortalık karıştı. Söven söveneydi.
Herkes sövmekten yorulup, çevrime sessizlik hakim olunca Amara, kod Harun’a çağrı yaptı: ‘’Harun dikkat et ölme. Akşam seni bir kez daha göreyim.’’
Amara’yla Harun’un ilişkisi bilinirdi. Tam birileri birilerine yine sövecekken, olmayacak birşey oldu. Başka bir terörist çevrime girdi. “ Lan a.... k.duklarım biz burda geberiyoruz. Siz orda s...k’ten bahsediyorsunuz.’’
Hemen sonra ortalık gene karıştı. Gene söven sövene, laf çakan çakana’ydı. Teröristler, askerlerle polislere... Askerler polisler, teröristlere... Teröristler teröristlere.
Tam komediydi. Gırgırdı. Şamataydı. Matraktı. Güney doğu’daki mücadeleye, meskun mahallere has bir curcunaydı.
Sanırım bugün en iyi anlaşılması gereken konuların başında: PKK’nın sadece bir terörist ya da bir aparat örgüt olması değil, aynı zamanda SİLAHLI BİR MİSYONER ÖRGÜTÜ olmasıdır. PKK’nın etki ve iradesine boyun eymek zorunda kalanların pek çoğu bugün ya ZERDÜŞT olmuşlardır ya da ATEİST.
Aşağıdaki hikaye de ilk mayın eşeklerinden Abuzer’e ait:
Biz Abuzer’le, Cudi’nin ortalarındaki Nuh Peygamber dağında tanışmıştık. Sert çatışmalarla Cudi’yi ele geçirmiş, sonra sıkı tepişmeler eşliğinde Cudi’deki temizliği tamamlamıştık. Artık, artıklarla uğraşıyor, günlük görevlere çıkıyor, dağ bayır dolaşıyorduk. Kirden de leş gibiyiz, terledikçe katmerleşiyoruz. Bitlerimizi de fazlasıyla benimsedik. Görevler ise artık kanıksayacak kadar gına getiriyor. Çok yorgunuz, yaklaşık 45 gündür dağdayız. Kayalar yastık, yıldızlar yorgan yani. Buna dünden razıyız da, geceleri hiç uyumuyoruz ki.
Bir şeyler bulmak bile, artık heyecanlandırmıyor. Sonraki günlerde can-kader birliği ettiğimiz korucularımızı yolcu ediyoruz. Küçük bir uğurlama töreni yapıyoruz. “ Bir haber uçurun yeter ” diyorlar. “ Yeter ki isteyin, koşar geliriz...” Giderken hepsi helallik alıyorlar.
Onlar da gidince, dağda bizden başka kimse kalmıyor. Ve günler, daha da sıradanlaşıyor. Sonra Abuzer’e kavuşuyoruz da dünyamız biraz olsun renkleniyor.
Onu, aşağımızda bir yerlerde, bir üs bölgesinin altındaki çöplüğün içinde bulmuşlar. Askerin attığı konserve tenekelerindeki artıkları, parmağıyla sıyırmaya çalışırken yakalanmış. Ortaya çıkması işte böyle bir rastlantıyla olmuş. Hareket etmese, çöp dökmeye giden askerler belki de onu göremeyeceklermiş. Bir tek derdinin olduğu anlaşılmış... O da karnını doyurmak... Zayıf mı zayıf, zavallı mı zavallı...
Abuzer bir terör delikanlısı, örgütten kaçmış... Şaşa kalıp, açlığının, kaçmışlığının cesaretinde oralara kadar yanaşmış. Sorgusunu yapmışlar, sonra da işimize yarayabileceğini düşünüp, yanımıza, dağa göndermişler. Hoş, onun da sığınacak bir yere ihtiyacı var. Sonuçta yanlışa düşmüş de olsa, bataktan çıkmak isteyene sahip çıkmak görevimiz. Bizi buna iteleyen de; “Eline asker kanının bulaşmamış olması...” Bunu anlamak bizim için çok zor olmadı. Örgütte pisliğe bulaşmadığına dair Dağlı ve Okay Binbaşıların bize özgü sorgusundan geçti once. Sonra hakkında pisliğe bulaşmadığına dair teyit edilmiş bilgiler de geldi. Örgütten kaçması, onun masumluğunun ispatıyla birleşince, içimize katılıverdi. Artık bize de, saf mı saf Abuzer isimli bu çelimsiz delikanlıyı kanıksamak düştü.
Abuzer üstündeki giysilerle çok sırıtıyor. Yazık olmasın! Garibi sırf inadına vurmasınlar. Üzerine bir şeyler uyduruyoruz. Ayaklarındaki mekaplar paramparça... Bir gün utana sıkıla geliyor. Bir çift kara lastik istiyor. Bizim “soğuk kuyu” dediğimiz, köyünde giydiği cinsten... Hani bunlar çok ucuz ya! Belli ki bize yük olmaktan da sıkılıyor. Ondaki bu eziklik beni üzüyor. Sonuçta o, artık aman dilemiştir. Aman dileyene sahip çıkmak da, bizim harcımızdır. Mazlum ve mağdura sahip çıkmanın da, elbet bir karşılığı vardır.
Büyük telsizden, Kara maden’deki bölük baş çavuşunu arıyorum. “ Bana bir potin lazım…
Ne yapacaksın potini komutanım? ” Şaşırmış, merakla soruyor gibi ya, bu tam eli sıkı bölük başçavuşu ağzı…
“ Dağ koşullarında, potinin dayanıklılığını ve askerin ayağına etkileri test edeceğiz ” diyorum.
“ Ha, tamam o zaman komutanım…”
Abuzer’e böyle ayarladığım potin, bir gün sonra ikmalin içinde geliyor. Abuzer çocuk gibi seviniyor. Artık aramızda istediği gibi dolaşıyor. Hatta askerle nöbet tutuyor. Askerin onu tanıması önemli... Özellikle yeni tertipler için... Teröristlerin uzaylı yaratıklar olmadığına dair, aramızda dolaşan bir ispat.
Cudi’de bildiği yer de çok. Onu saf görüp, ırgat gibi kullanmış olmaları işimize çok yarıyor. Yer göstermede çok faydası oluyor. Malzeme taşıdığı her yeri bilebildiğince tek tek gösteriyor. Sayesinde çok kümes patlatıyoruz. Ele geçen mühimmatların çoğu pırıl pırıl...
Bir de kendisinin ve kendisi gibi olanların nasıl kullanıldığını anlatıyor:
“Bizi” diyor, “Üç kişi, dört kişi önden gönderirlerdi. Tepelere dağlara çıkartırlardı. Böylece asker var mı, mayın var mı, diye baktırırlardı.” Sonra, çok bacağın nasıl koptuğunu, çok safın nasıl öldüğünü anlatıyor. Ve bizi, teröre yine sövdürüyor.
O artık mayınlı ve tuzaklı yerlerde, canlı dedektör olarak kullanılmaktan, dağda da olsa insan gibi yaşamaya terfi etmiş, bir mazlumdur.
Mahkemeye gönderiyoruz. Günler sonar geri dönüp geliyor. “Beraat ettim” diyor. Bir süre daha aramızda yaşıyor. Sanki bizden kopmuyor, kopamıyor. “Evime gidemem” diyor. “Tekrar örgüte katarlar.” Onu kurtarmak için çok uğraşıyoruz. Hani yatılı bölge okulu filan... Ama çabalarımız aradığımız sonucu vermiyor. Artık yapacak başka bir şey bulamayınca, aramızda topladığımız parayı cebine koyup gönderiyoruz.
Aradan zaman geçecek... Dağlı Komutan’a Abuzer’den bir kart gelecek. Hakkâri’den, Şemdinli taraflarında bir yerden postaya verilmiş...
“ Komutanım ” diye başlayan bir bozuk yazı...
“... Yapacak başka bir şey yoktu, tekrar örgüte katıldım. Komutanlarıma, askerlerimize selam söyle... Ellerinizden öperim...”
Yazı böyle bitiyor. Ve bir Abuzer, bir insan, bir can, bir evlat böylece elimizden kayıyor.
Burası Güneydoğu…
Çatlaklarından terörün sızdığı, PKK adındaki ‘Misyoner-Aparat’ Terör Örgütünün insanları ölüme gönderdiği… dahası kendi içinde öldürüp durdurduğu…
İNSANLIĞIN MEDENİYETLERİN ÇIKIŞ NOKTASI…
Nuh Peygamber dağının doğusundaki ‘İNSANLIĞIN CEBRAİL KAPISI.’
Not:
- Cebrail Kapı: Cudi’deki Nuh Peygamber dağının hemen doğusundaki dağ geçidinin adıdır. Nuh’un gemisi Cudi dağına oturduktan sonra, dağdan çıkış bulamayan insanlığın Cebrail Meleğinin gösterdiği bu geçitten yeryüzüne dağıldığına inanılır.
- Abuzer’in hikayesi; “ Ölüm dağları Bekler-Cudi Dağı, Abdullah Ağar ” kitabından alınmıştır.



16 Kasım 2016 Çarşamba

KAMU DİPLOMASİSİ BAŞKA HALKLARA ANGAJE OLMAK , AYAKLANDIRMAK BÖLÜM 2



KAMU DİPLOMASİSİ BAŞKA HALKLARA  ANGAJE OLMAK , AYAKLANDIRMAK 
BÖLÜM 2




Arap Hareketleri ve Sosyal Medyanın Kullanılması 

Tunus yönetimi devrim öncesi 2009 yılında Facebook’u yasaklamak istemiş 
ancak yasaklamanın daha büyük problemler doğuracağı için vazgeçmişti. Tunus’ta facebook’u kullanan 2 milyon kişi vardı. Sidi Bouzid şehrinde Muhammet Bouazizi kendini yakmadan üç ay önce aynı tür olay Monastir’de meydana gelmişti. 

Ancak bu sefer olay filme alınmış ve Facebook’a konmuştu44. Ayaklanma boyunca saldırıya uğrayanların videoları alınarak aynı işler tekrarlandı. Tunuslu blogçu Global Voices’un düşünce direktörü ve Nawaat web sitesini işleten Sami Ben Garbia, devrimle ilgili içeriğin çoğunu facebook’ta yayınlanan medya haberlerinden edindi45. Facebook’tan alınan haberler tercüme edilerek içerik oluşturuldu, Nawaat ve Twitter’a gönderildi. Hikâye edilen haberler twitter üzerinden muhabirlere gelmekte, onlar ise bu videoları Ben Garbia’nın mülakatı olarak uygun yerlere koymakta idi. Twitter kullanımı (ayaklanma öncesi 2000 üyeden sadece 200’ü aktifti) çok az olduğundan onun etkisi daha çok Mısır devriminde görüldü. Tunus’ta ayaklanma öncesi iş ve siyaset dünyasında sınırlı bir kitleye sahipken, elçilik ve kullanılan programlar yolu ile 11 milyon Tunuslu ile angajman kuruldu. Hükümet yerine Tunus sivil toplumuna derin ve geniş şekilde angaje olundu, diğer Ortadoğu ülkelerinde de bu model kullanıldı ve kullanılmaktadır. Yolsuzluklar, enflasyon ve bölgeler arası eşitsizlikler yanında Ben Ali ailesinin tutumu da ayaklanmada etkili oldu. Tunus’ta kullanılan slogan; “Biz yalnız ekmek ve su ile yaşayabiliriz ama Ben Ali’nin iktidar partisi ile değil”46. Kısa sürede sonuç veren ayaklanma sonucu 14 Ocak 2011’de Ben Ali ülkeden kaçarken bir gün sonra yeni başkan ve milli birlik  hükümeti kurulmuştu bile. 

Tunus’taki başarı Mısır’ı tetiklemiş ve 25 Ocak 2011’de 20.000 kişinin toplandığı 
gösteriler tüm ülkeye yayıldı. Mübarek ve Kaddafi cep telefonu mesajları ile 
kendi destekçilerini ayakta tutmaya çalıştılar. Mısır’da gösterilerin detayları facebook, twitter ve eylemcilerin e-mail ile dağıttığı 12 sayfalık kılavuz yolu ile açıklandı. Mısır’da genç bir blogçu olan Khaled Said, Mısırlı polislerin uyuşturucu 
ticaretine katılımını görüntüleyen videoyu paylaşması sonucu polis tarafından işkence ile öldürülmesi neticesi kanlı yüzünü gösteren resimlerin yayınlanması sonrası 1.8 milyon kişinin yer aldığı facebook sitesinde “Hepimiz Halit Saitiz” hareketi doğdu. Halit, Mısır’da ayaklanma örgütlenmek suçundan tutuklanan ve polis tarafından öldürüldüğü söylenen genç bir iş adamıdır. Elebaşlarından biri olan Mısırlı muhabir ve blogçu Mona Eltahawy, Washington’daki Center for International Media Assistance ve NED ile işbirliği yapıyordu. 28 Ocak’ta Mübarek, tüm internet bağlantılarını kesince devreye Obama girdi ve ifade özgürlüğü için ülkenin internet bağlantılarını açmasını istedi47. 


44 Beaumont, Peter: The truth about Twitter, Facebook and the uprisings in the Arab world, The Guardian, Friday (25 February 2011). 
45 GGGhannam, Jeffrey: ibid. (2011). 
46 Larbi, Kaouther: Resignations rock Tunisia government, Agence France-Presse (AFP), (18 Jan. 2011), 
http://www.google.com/hostednews/afp/article/ALeqM5gb0nwSPbPnzoNk93IDUimkVbhrow?docId=CN 
G. 364de1da251ab2f76e561bcf4a3dce18.7c1, (Accessed 13 Dec. 2011). 


İnternet hizmetinin açılması ise ölüm öpücüğü yani rejimin sonu oldu. Obama, 2009 yılında Kahire’de yaptığı meşhur konuşmada boşuna “internet özgürlüğü”ne odaklanmamıştı. Mübarek gösterilere karşı koymaya çalışsa da 11 Şubat’ta istifa ederek iktidarı orduya devretti. Mübarek ve oğulları çeşitli nedenlerle suçlanarak, hapse konuldu48 . 

Mübarek’in düşüşünden birkaç gün sonra Libya’nın ikinci büyük kenti Tripoli’de 
olaylar başladı. Libyalı aktivistler, Mısırlılardan sim kartlarını alarak dinlemeye 
takılmadan görüşme yolunu seçtiler49. Bütün devrimlerde komşu ya da bölge 
ülkelerden (Türkiye de dahil) pek çok aktivist, blogçu vb. kişilerin de bu eylemlere destek olmak için yırtındığını unutmayalım. Facebook ve Twitter’da rejim muhalifi blogçular ayaklanmaları şiddetlendirmek için çalışıyor, uluslararası sistem ise sorun çözüyor ve bu kişileri yerel baskılara karşı korumaya çalışıyordu. Facebook, Twitter ve YouTube’un video ve medya savaşına en büyük katkılardan biri de Batılılar tarafından yönetimi ele geçirilen El Cezire televizyonu oldu. Halkın bir kesimi “bu bizim devrimimiz” diye videoları Facebook’a koyarken, Batılılara bunu dünyaya pazarlamak kalıyordu. Sosyal medya sitelerinde protestoculara yapılan baskılar ile ilgili grafikler, hastanede kan arayanlar ve gösteriler ile ilgili görüntüler ya da interneti bloke edilenler için uluslararası yardım telefon numaraları yayınlandı. Libya’da isyana Ulusal Geçiş Konseyi liderlik etti ve NATO müdahalesi ile desteklenen ayaklanmacılar 20 Ekim’de Kaddafi’yi katletti ve rejim el değiştirdi. Libya’ya ziyaret ettikten iki gün sonra Kaddafi’nin hunharca öldürülmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın tepkisi ise şu sözler oldu; “geldik, gördük, öldü”. 

Bahreyn’de Şubat 2011’de meydana gelen ve Sünni iktidarı Şii çoğunlukla karşı 
karşıya getiren ayaklanmaların nedeni baskılar ve ayırımcılık idi. Bahreyn’de siyasi ve sivil toplum grupları 2000’li yılların ikinci yarısında güçlendiler. Bunlar arasındaÖzgürlük ve Demokrasi İçin El-Hak Hareketi, İnsan Hakları Bahreyn Merkezi isyanda önemli rol oynadı50. Ancak, konu İran’a karşı Suudi Arabistan ve ABD’nin çıkarları olunca ne demokrasi, ne özgürlükler kaldı. Kral Hamit’inyardım isteği üzerine Suudi Arabistan’ın liderlik ettiği Körfez İşbirliği Konseyi kuvvetleri tarafından ayaklanma bastırıldı51. Ayaklanmanın bastırılmasına ABD ve İngiliz özel kuvvetleri başta olmak üzere Batılıların gizli güçleri yardım etti ve üzeri örtüldü. 

Bahreyn hariç diğer Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki ayaklanma girişimleri 
sınırlı seviyede kaldı. 

47 Los Angeles Times: Eg ypt may have turned off the Internet one phone call at a time, Center for International Media Assistance CIMA Research Report: Social Media in the Arab World, (January 28, 2011), http://latimesblogs.
latimes.com/technology/2011/01/egypts-internet-blackout-unprecedented. html (accessed January 29, 2011). 
48 Dalacoura, Katerina, (2012). The 2011 uprisings in the Arab Middle East: political change and geopolitical implications, International Affairs 88: 1, p.63–79. 
49 Beaumont, Peter: ibid, (2011). 
50 International Crisis Group, (2012): The Bahrain revolt, On the Bahrain Centre for Human Rights, p. 16. 
51 ICG, Popular protest in the Middle East and North Africa (III): The Bahrain revolt, Middle East report 105 
(Brussels: ICG, 2011), pp. 2–9; ICG, Popular protest in the Middle East and North Africa (VIII): Bahrain’s 
rocky road to reform, Middle East report 111 (Brussels: ICG, 2011). 


Suudi Arabistan’ın doğu vilayetleri ve bazı büyük şehirlerindeki 
protestolar ise erken safhada hapishaneler doldurularak bastırıldı52. Kasım 
2010’da Suudi Arabistan hükümeti ahlaki nedenlerle facebook’u yasakladı ama 
başka şebekeler devreye girince işe yaramadı. Yemen’de ise Başkan Ali Salih’e yönelik olarak muhalif partiler tarafından gençler kullanılarak başlatılan protestolar 3 Haziran’da Salih’in, Ben Ali gibi Suudi Arabistan’a kaçmasına neden oldu. Salih, siyasi iktidarı devretmeyi kabul ederek 23 Eylül’de ülkeye döndü. 

Cezayir’de 1990’larda bir iç çatışma travması yaşanmıştı ama Ocak 2011 ayaklanmaları bu ülkeye sıçramadı. Lübnan, Irak ve Filistin bölgeleri kendi dertlerinedüştüğünden diğer Arap ülkelerindeki gelişmelere seyirci kaldılar. Fas ve Ürdün’deise ayaklanma girişimleri monarşilerin reform sözleri ile yatıştırıldı. Başta Ürdün olmak üzere bazı ülkeler sosyal medya ile ayakta kalabildiler yani bu vasıtalarıkendi lehlerine çevirmesini bildiler. Ürdün’ün dijital bakanları ve Twisit (Twitter ve Visit Karışımı) olarak nitelenen Kraliçe Rayna’nın yürüttüğü kampanyalar rejimi hayatta tuttu. Artık pek çok Arap liderin Facebook sayfası ve profil sayfaları var. Suriye liderleri de bu şekilde davrandı ancak rejimin gitmesi için çoktan karar verilmişti. ABD’nin sessiz ve gölgede kalmaya seven diplomatlarından Robert Ford, Suriye ile ilgili planın yürürlüğe konmasında kilit rol oynadı. Suudiler, Obama’nın Mübarek’i ve diğer dost saydıklarını kolayca harcamasını korku ile izlediler. 
Ancak konu Bahreyn’deki Şii ayaklanması olunca ABD hemen 5. Filosunu yanaştırdı. 
ABD’nin diğer bir endişesi Yemen’de El Salih’in düşüşünün ülkede El Kaide’yi 
canlandırması ihtimali idi. Ancak, ABD’nin Ortadoğu’daki yakın dostlarıSuudi Arabistan, Ürdün, Türkiye ve hatta Mısır ile ilişkileri halen çok iyi durumdadır 
ve böylece Irak, Afganistan-Pakistan konularına odaklanma önceliği devam 
etmektedir. 

Suriye’de Mart 2011’de Dera’da başlayan ve İslamcı ve Kürtler gibi bazı azınlık 
gruplarının arkasında olduğu ayaklanmalar hükümetin etkili mücadelesi karşısında şimdiye kadar bir sonuca ulaşamadı. ABD, bu işte politika ve strateji belirliyor, internet özgürlüğü ve alt yapısı sağlıyor, dışişlerinin alandaki memurları ise vatandaş muhabirlerle insan hakları raporları yazılmasından hapse girenler için baskı yapılmasına kadar pek çok işe müdahil oluyorlardı. İnternetin kontrollü olması nedeni ile önce Şam’daki bazı internet kahvelerine gençler çekilmeye çalışıldı 53 . 

Eylül 2010’da iki Suriyeli öğretmenin öğrencilerini dövdüğünü gösteren bir video 
paylaşımı ile (videoyu gönderen Fransız muhabir Claire Duffett idi) kriz çıkarılmaya çalışıldı ama yönetim derhal iki öğretmeni işten kovdu. Robert Ford, Haziran 2011’de Hama’ya yaptığı ziyaret esnasında göstericiler tarafından zeytin dalları ile karşılanırken, hükümet yanlıları Şam’daki ABD büyükelçiliğinin camlarını kırıyordu. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Robert Malley gezi ile ilgili olarak müdahalenin zamanının geldiğini ve etkili yöntemler bulunması gerektiğini söylüyordu. 

52 Amnesty International: Saudi Arabia: protesters and reformers targeted in name of security, (1 Dec. 2011), 
http://www.amnesty.org/en/news/saudi-arabia-protesters-and-reformists-targeted-name-security- 2011-12
01, (accessed 13 Dec. 2011). 
53 Duffett, Claire: Facebook, banned in Syria, is widely used—even by the government, Christian Science 
Monitor, (November 18, 2010). http://www.csmonitor.com/World/Global-News/2010/1118/ Facebook
banned-in-Syria-is-widely-used-even-by-the-government (accessed December 3, 2010). 


Suriye rejimi ise Ford’un ziyaretini iç işlerine müdahale olarak görüyordu. Bu geziden aylar sonra Dışişleri Bakanı Clinton, Suriye rejiminin meşruiyetini kaybettiğini açıklayarak düğmeye bastı. Müteakiben BM Güvenlik Konseyi’nden ABD elçiliğine ve benzer şekilde Fransa elçiliğine yapılan saldırılar ile ilgili kuvvetli suçlamalar içeren ifadeler çıktı. Suriye hükümeti geri adım attı ve elçiliğe saldırdığı iddia edilen kişileri tutuklayarak daha iyi güvenlik sözü vermiş oldu. 

Kamu Diplomasisi ve Uluslararası Hukuk 

11 Eylül 2001’den beri Amerikan üst düzey diplomatları kamu diplomasisialanına daha görünür ve tek taraflı bir şekilde müdahil olmaktadırlar. Örneğin 
2009 yılında Pakistan’ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın geleneksel diplomatik faaliyetlerin ötesine çıkarak kamu diplomasisi gösterisine dönüşen ziyaretinde resmi görevlileri bırakıp medya temsilcileri, üniversite 
öğrencileri, meclis üyeleri, iş adamları ve sivil toplum mensupları ile bir araya 
geldi. Aynı şey sık sık Türkiye’de ABD veya Avrupa Birliği adına geldiğini söyleyen yabancı diplomatların Güneydoğu Anadolu’ya yaptığı ziyaretlerde de görülmektedir. 
Diplomatların kamu diplomasisi işlerine girişmesi ev sahibi ülkede süratle 
ilişkilere zarar verici ve kabul edilemez bir durum ortaya çıkarabilir. Bir taraf diğer ülkenin halkını kendi değerlerini, politikalarını yaymak için etkilemeye çalışırken ve bunun için pek çok program ve yöntem geliştirirken ev sahibi ülkenin yönetimsel egemenliği risk altındadır. Kovboy diplomasisi ile ev sahibi ülkenin protokol kuralları aşılarak eleştirilmesi, kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi ve bunun kitlesel medya ile yapılması kolay kabul edilir bir olgu değildir. Bu durum diplomatların Viyana Konvansiyonu’nun 41. Maddesinde yer alan bulundukları topraklardaki yükümlülüklerine de uygun değildir54 . 

Geleneksel diplomatlar, bulundukları ülkelerde kendi ülkeleri hakkında ihtiyatlı 
bir şekilde davranırlar. Kovboy diplomatların ülkelerinin değer ve gururunu 
öne çıkarırken, diplomatik protokolü aşarak ev sahibi ülke egemenliğe zarar verme riski fazladır. 1961 tarihli Viyana Diplomatik İlişkiler Konvansiyonu’nun 41. maddesi, yabancı ülkelerde görevlendirilen geleneksel diplomatların görevleri birbiri ile ilgili olsa da kamu diplomasisi alanından ayrı tutulmasını öngörmektedir.
Özetle, kamu diplomasisi faaliyetlerinin dışarıda meşruiyet sorunu vardır ve pek 
çok Batılı ülke ve kuruluş bunu göz ardı etmektedir55. Kamu diplomasisinin amacı her ne kadar yabancı ülkelerdeki bireyleri ve kuruluşları bilgilendirmek ve angaje olmak şeklinde tarif edilse de gerçek işlevi hedef ülkelerde toplumsal irtibatlar kurmak ve doğrudan etki kabiliyeti kazanmaktır. Kamu diplomasisi, basitçe, bir hükümetin başka bir ulusun halkını ve aydınlarını, bu ulusun politikalarını kendi avantajına döndürmek amacıyla etkilemeye çalışmasıdır56. 

54 Alam, Shahidul, (2011): Stretching the Parameters of Diplomatic Protocol: Incursion into Public Diplomacy, 
Independent University, p.34. 
55 Melissen, Jan: Beyond the New Public Diplomacy, Netherlands Institute of International Relations ‘Clingendael’, 
(Ekim 2011). 

Kamu diplomasisi yolu ile hedef ülkelere karşı oynanan oyunun ana teması rejiminin otoriter olması, daha az işbirlikçi bir ülke olması, temel hak ve özgürlükler ile ilgili eleştirilerdir. 
Bunlardan kurtulmanın tek çaresi Batının çıkarlarına hizmet etmek ve işbirliği yapmaktır. Böylece kamu diplomasisi (sert güçle) savaşa başvurmadan rejim değiştirme vasıtası haline gelmiştir 57 . 

Hâlbuki 1961 Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi diplomatik ilişki ile verilen 
imtiyaz ve dokunulmazlıkların (anayasal düzen ve sosyal sistemlerine bakılmaksızın) ülkeler arasında dostça ilişkiler kurulmasına yönelik olduğunu 
söylemektedir. Nitekim son yıllarda ülkelerin iç işlerine demokrasi ve özgürlük 
getirmek bahanesi ile yapılan müdahaleler “egemenlik” kavramının yeniden ele 
alınmasına neden oldu. Devam eden üç tartışmanın ilki egemenliğin değişen doğası, ikincisi Libya’da BM’nin kuvvet kullanılmasına izin vermesi, diğeri ise ABD ve diğer ülkelerin Ortadoğu’da özellikle Suriye, Yemen ve Bahreyn’de ki çatışmalara müdahil olmasına ilişkindir. Egemenliğe bir şekilde müdahaleye savunanlar diğerlerini “yeni orta çağcılar” olarak damgalarken, uluslararası hukukun sadece hükümetlere değil vatandaşlara da haklar verdiğini ve uluslararası politikada yeni aktörler olarak bu amaçla kurulmuş teşkiller olduğunu söylemektedir. Ancak, vatandaşlar uluslararası sistemde öncelikle kendi hükümetleri tarafından temsil edilmektedir. Egemen devlet olmak uluslararası sistemde hukuken resmen tanınmanızın aracıdır. Uluslararası hukuk bu nedenle egemenliğin koşullarını yeniden ele alarak vatandaşlarını koruma yükümlülüğünü de (R2P) ele almaktadır. 
Ancak, bugün R2P, güçlü devletlerin zayıf olanlara müdahale ya da işgal etmesinin vasıtası haline geldi. 

Türkiye ve Kamu Diplomasisi 

Kamu diplomasisi bugünkü pek çok eksiğine rağmen Türkiye için yeni bir olgu 
değildir. Türkiye’de ülke markasının geliştirilmesi 1923 yılında Atatürk ile birlikte müthiş bir atılım içine girdi. Yeni alfabe, yeni kıyafet tarzı, laiklik gibi yenilikler ülke imajını değiştirdi. Anadolu Ajansı ve (şimdiki adı ile) Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü daha 1920 yılında kurulmuştur. Bugün siyasal bilgi lendirme çabaları Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü gibi kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen resmi bilgilendirme etkin liklerini içermektedir. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı, Başbakanlık Tanıtım Fonu ve çalışmanın niteliğine göre diğer kurumlar da kamu diplomasisi faaliyetlerine katılmaktadır. 2010 yılında kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Türkiye’nin doğru ve etkin bir şekilde tanınması ve bilinmesi için kamu kurumları ile sivil örgütlenmeler arasında koordinasyonu sağlamakla görevlidir. 

56 Potter, Evan, (2002). Canada and the New Public Diplomacy, Netherlands Institute of International Relations, s.3 
57 Henrikson, Alan K.: ibid., (2006). 

Türk kamu diplomasisi faaliyetlerine ilişkin bahsedilmesi gereken en önemli 
kurumlardan biri Türkiye İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA)’dır. Başta Türk dilinin konuşulduğu ülkeler ve Türkiye’ye komşu ülkeler olmak üzere, gelişme yolundaki ülkelerin kalkınmalarına yardımcı olmak, bu ülkelerle; ekonomik, ticari, teknik, sosyal, kültürel, eğitim alanlarında işbirliğini projeler ve programlar aracılığı ile geliştirmek amacıyla 1992 yılında kurulmuştur 58. Gerek TİKA, gerekse Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün mevcut konjonktürde etkili olduğu söylenemez. Bunun temel nedeni ise Türkiye’nin kamu diplomasisi anlayışındaki eksiklikler, ülkenin bir kamu diplomasisi politika ve stratejisi olmaması kadar hükümetin ideolojik yaklaşımları ve dış politika tercihlerindeki çarpıklıklardır. Uygulanan dış politikanın yanlış bir yörüngeye oturtulması, ülke gerçeklerine ve çıkarlarına uygun olmaması halinde kamu diplomasisinin de beklenen sonucu alması mümkün değildir. Türkiye’nin yumuşak gücünün temel dayanaklarından en önde geleni onun modernleşme ve Batılılaşma tecrübesidir. Bu güç mevcut hükümet tarafından Osmanlı mirası olarak algılanarak, İslam dünyası odaklı Yeni Osmanlıcı anlayış iç ve dış politikanın merkezine konmuştur. 

Türkiye, 185 dünya ülkesi içinde nüfus itibarıyla 16’ıncı, toprak büyüklüğü 
itibarıyla 32’inci ve ekonomik gücü itibarıyla 16’ıncı sıradadır. Türkiye’nin sahip 
olduğu yumuşak güç, hem biçimi hem de kapsamı itibariyle diğer ülkelerden farklılıklar arz eder. Üç kıtayı birbirine bağlayan Türkiye, aynı anda bir Avrupa, Asya, Balkan, Kafkas, Ortadoğu, Akdeniz ve Karadeniz ülkesidir. Dünya doğal enerji kaynaklarının % 70’i Türkiye’nin etrafında kümelenmiştir. Türkiye’nin bu coğrafyada temsil ettiği değerler, tarihi birikim ve kültürel derinlik, bir tarafta bölge dinamiklerini harekete geçirmekte, öbür tarafta yeni etkileşim alanlarının doğmasına imkân sağlamaktadır. Balkanlardan Ortadoğu´ya ve Asya’nın içlerine uzanan geniş coğrafyada Türklerin, Kürtlerin, Boşnakların, Arnavutların, Çerkezlerin,Abazaların, Arapların, Azerilerin, Kazakların, Kırgızların, Özbeklerin, Türkmenlerin ve diğer etnik grupların ortak paydası, paylaştıkları ve beraber inşa ettikleri tarihimizin mirasıdır. Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da Türkçe konuşan 260 milyonluk bir nüfusun merkezindedir. Bugün Türkiye bu mirasın merkez coğrafyasını temsil etmektedir. 

Türkiye’de, 34 yaşının altında 35 milyon internet kullanıcısı bulunmakta ve 
bu kişiler internette Avrupa’dan üç kat daha fazla zaman geçirmektedir. Türkiye, facebook kullanımında ilk 5’te, twitter kullanımında ise ilk 10’dadır. Avrupa’da kredi kartı kullanımı ortalama yüzde 50 iken Türkiye’de yüzde 60’dır59. Türkiye hiçbir sübvansiyondan yararlanmayan 200’den fazla televizyon kanalına, 1000’den fazla radyoya, çok başarılı bağımsız prodüksiyon şirketlerine sahiptir. Türkiye’den çıkan yayınlar dil engeline rağmen etrafındaki ülkelerde ilgiyle izlenmektedir. 

58 Bkz. www.tika.gov.tr/TR/Icerik.ASP?ID=23 (erişim 27 Aralık 2009) 
59 Wall Street Journal: Türkiye Büyük Fırsatlar Ülkesidir, Hürriyet, (14.07.2012). 


El Cezire gibi bir kanalın Washington’dan sonra en çok haber yaptığı başkent Ankara’dır. Türk sivil toplum kuruluşları hiçbir devlet desteği olmadan birçok ülkeye çalışmaları için davet edilmektedir60. Bütün bunlar, Türkiye’nin kamu diplomasisini ve yeni dönemin en önemli kavramı “yumuşak gücü” destekleyen unsurlardır. Son yıllarda yapılan bazı Türk kamu diplomasisi faaliyetleri şunlardır; 

-Milli Eğitim Bakanlığı’na ve TİKA’ya bağlı Türkçe Eğitim Merkezleri’nin, 
ikili anlaşmalarla Uluslararası Türk Okullarının kurulması ve Milli Eğitim Bakan-
lığı’nın vermekte olduğu burslar. Türk Hükümeti, ikili anlaşmalar doğrultusunda, 
127 ülkeye ve bazı uluslararası kuruluşlara 2009 sonu itibariyle toplam 1280 burs vermektedir 61 . 

-TRT-6, TRT-TÜRK, TRT-AVAZ, TRT-BELGESEL, TRT-E türkiye televizyon 
yayınları. Türkiye’nin Sesi Radyosu, kısa dalga, uydu ve internet üzerinden 
32 dilde yayın 73 yıldır dış yayın yapmaktadır62. Son yıllarda Türk dizileri, yurt-
dışından büyük talep görmekte, Balkanlar, Türkî Cumhuriyetler ve Arap dünya-
sında yayınlanmaktadır. 

-Almanya, İran, Irak, İsrail, Kuveyt, Suriye, Türkmenistan, Ürdün’de Türk 
Kültür Merkezleri63, 2009 yılında Bosna-Hersek ve Arnavutluk’ta, 2010 yılında 
ise, Mısır, Makedonya ve Kazakistan’da birer Yunus Emre Türk Kültür Merkezi 
kurulmuştur64 . 

-Türkçe şarkı, şiir, konuşma, özel beceri, genel kültür, dil bilgisi gibi 18 farklı 
alanda yeteneklerin sergilendiği Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, Uluslar arasıTürkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından düzenlenmekte dir 65. Türk kökenli ve Türk dili konuşan Türk devletleri ve halklarının birbirlerini daha iyi anlamalarının sağlanması, Türk dili konuşan devlet ve halklarının kültür ve sanatının korunması, yeniden canlandırılması ve gelişmesi yönünde faaliyette bulunması amacıile Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi (TÜRKSOY) kurulmuştur. 

-Son 5 yılda 33.5 milyar dolar civarında kalkınma yardımı yapılması. Türkiye 
yaptığı bu kalkınma yardımlarının yüzde 44.4’ünü Kafkaslar ve Merkez Asya’ya, 
yüzde 26.8’ini Balkanlar ve Doğu Avrupa’ya, yüzde 24.6’sını Ortadoğu ve Afrika’ya ve yüzde 3.8’ini de Uzakdoğu ülkelerine yönlendirdi66 . 

60 Sanberk Ozdem, Hakan Altınay: Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç, Sabah Gazetesi, (08 Ocak, 2008). 
61 Milli Eğitim Bakanlığı (2011). http://digm.meb.gov.tr/burs.html. (Erişim Tarihi: 18.03.2011). 
62 TRT (2011). http:llwww.trt.net.tr/KurumsallTelevizyonTanitim.aspx. (Erişim Tarihi: 15.03.2011). 
63 Dışişleri Bakanlığı (2011). http://www.7nfa.gov.tr/turk-kultur-7nerkezleri-turk-dilİ-ve-edebiyati-bolumleri
ve-turkce-egitim-rnerkezleri. tr.mfa. (Erişim Tarihi: 04.04.2011). 
64 Yunus Emre Vakfı (2011). http://www.yunusemrevakfi.com.hi. (Erişim Tarihi: 12.02.2011). 
65 Aydoğan, Bekir: Bir Kamu Diplomasisi Örneği: Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, Zaman, (25.06.2011). 
http://tr.fgulen.com/content/view/19436/12/ 

66 Özkan, Abdullah: Türkiye’nin Kalkınma Yardımlarında Kamu Diplomasisi Perspektifi, Kamu Diplomasisi Enstitüsü, 
(Erişim tarihi; 20 Temmuz 2012) 
http://www.kamudiplomasisi.org/index. php?option=com_content 
&view=article&id=97:tuerkiyenin-kalknma-yardmlarnda-kamu-diplomasisi-perspektifi&catid=44&Itemid=73 


- Afrika ile sosyal ve kültürel ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi için TİKA’nın 
sağlık ve temiz su projeleri yanında67, 2000 yılından beri 2000 kadar öğrenciye 
yükseköğrenim bursu verilmiştir. Türk Hava Yolları 2005’ten sonra pek çok Afrika ülkesinin başkentlerine ve diğer şehirlerine seferler düzenlemeye başlamıştır. 
Dış politika tercihlerimiz son on yılda ideolojik nedenlerle Orta Asya’dan Ortadoğu’ya kayarken, TİKA faaliyetleri ise Afrika’ya kaydırılmıştır. Türkiye’nin Ortadoğu’daki imajı ise son Arap hareketlerinde ve füze kalkanı krizinde belirginleştiği gibi ABD’nin taşeronu olma imajından öteye gidememiştir. Yukarıda sayılan kamu diplomasisi faaliyetlerinde İslamcı ve cemaatçi bakış açıları hakim olmuş, seçilen coğrafya ve faaliyetlerin arka planında bu tür amaçlara hizmet edilmesi hedeflenmiştir. 

Büyük potansiyeline rağmen Türkiye, dünyanın en yanlış anlaşılan ülkelerinin 
başında gelmektedir. Türkiye’yi hala işgalci, baskıcı, inkârcı, vs. olarak 
tanımlayan çevreler bulunmaktadır. Türkiye, Kıbrıs sorunu, bölücü terör ile mücadele, Ermeni sorunu gibi çok önemli güvenlik sorununda fikirler savaşını kazanamadığı için başarısızdır. Aynı durum Avrupa Birliği üyeliği sürecinde de 
Türkiye’yi iyi tanıtamamanın faturası olarak ortaya çıkmıştır. Bütün bunların yanında Türkiye’nin politika ve strateji oluşturma alanında yapısal bozuklukları 
devam etmektedir. Türkiye, yumuşak güç konusunda da yanlış bir algılama içinde olduğundan sert ve yumuşak gücünün kombinasyonu olacak akıllı güç geliştirme vizyonuna sahip değildir. Hâlbuki kamu diplomasisi yumuşak gücün bir vasıtasıdır. 
Özetle, devlet adamlarımızın vizyonsuzluğu, politika ve strateji oluşturmada 
yapısal sorunlarımız ve yumuşak güç projeksiyonumuzun olmayışı bu alandaki en önemli sorunumuzdur. 

Sonuç Yerine; Türkiye’nin Yapması Gerekenler 

Türkiye, on yıllardır kamu diplomasisine önem vermemenin getirdiği sorunlarla 
boğuşmaktadır ve bu sorunların en büyüğü yabancı kamuoyu tarafından tanınmamak değil, yanlış tanınmak ve kendini dünyaya iyi ifade edememektir. 
Türkiye’nin kamu diplomasisi imkânlarının neler olduğu, etkili sonuçlar alabilmek için hangi araçları kullanılması ve nasıl bir yol haritası izlemesinin gerektiği gibi konularda bir çalışma yapılması zorunludur. Bu kapsamda, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve uzmanlardan da destek alınarak “ulusal bir kamu diplomasisi politikası” oluşturulmalı ve Türkiye’nin imajı na yönelik kapsamlı bir stratejisi geliştirilmelidir. Sunmak istenen imaj belirlenmeden önce işe mevcut durumda algılanan imajın ölçülme si ile başlanmalıdır. Etkin bir kamu diplomasisi için öncelikle ülke çıkarlarına uygun, bağımsız düşünebilen, proaktif bir dış politika anlayışı geliştirilmelidir. Ulusal güvenlik, yumuşak güç ve kamu diplomasisi alanındaki bilinçsizlik Türkiye’nin içinde de kötü amaçlı pek çok örtülü kurgunun ülke içinde ve dışında kurgulanmasına imkân sağlamıştır. Bunlar içinde özellikle yabancı TV uzantıları, misyoner radyolar, basın dünyasının her yerini ele geçirmiş etki ajanları, “dünyaya açılıyorum” diye Türk gençliğini ve öğretim üyelerini yabancıların hizmetine açan üniversitelerimiz başta gelmektedir. 

67 Ünver, Can: Türkiye’nin Afrika Açılımı ve Açılımın Kamu Diplomasisi Bağlamında Değerlendirilmesi, (27 Mayıs 2012). 
http://politikaakademisi.org/?p=322 


Sosyal medyanın kontrolsüz bir biçimde büyümesi de tehlikeli bir potansiyel oluşturmuştur. Türkiye’nin de bu süreçte ulusal egemenliğinin kayan parametre lerini yeniden düzenlemeye, ulus-devlet yapısının dokularını yeniden güçlendirme ye ve nihayet Batılı sivil müdahale sistemi ile mücadelede koruyucu bir mekanizmaya ihtiyacı vardır. 

KAYNAKÇA 

Alam, Shahidul, (2011): Stretching the Parameters of Diplomatic Protocol: Incursion into Public Diplomacy, Independent University. 

American Academy of Diplomacy, A Foreign Affairs Budget for the Future: Fixing the Crisis in Diplomatic Readiness, (October, 2008). 
http://www.stimson.org/budgeting/Publications/ Long_Final_11_08.pdf. (Accessed: Sept 21, 2009). 

Amnesty International: Saudi Arabia: protesters and reformers targeted in name of security, (1 Dec. 2011), http://www.amnesty.org/en/news/saudi-arabia-protesters-and-reformists-targeted-name-security- 2011-12-01, (Accessed 13 Dec. 2011). 

Arab Crunch: Facebook Population: Arabic The Fastest Growing, English Falls from The Majority Leader ship, (August 30, 2010). 
http://arabcrunch.com/2010/08/facebook-population-ar abic-the-fastestgrowing-english-falls-from-the-majority-leadership.html (Accessed Dec 11, 2010). 

Arsenault, Amelia, (2009). Public Diplomacy 2.0, in Philip Seib (ed.), Toward a 
New Public Diplomacy: Reinventing US Foreign Policy New York: Palgrave Macmillan. 

Aydoğan, Bekir: Bir Kamu Diplomasisi Örneği: Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, 
Zaman, (25.06.2011). http://tr.fgulen.com/content/view/19436/12/ 

Beaumont, Peter: The truth about Twitter, Facebook and the uprisings in the Arabworld, The Guardian, Friday (25 February 2011). 

Comenetz, Jacob: Innovating Public Diplomacy For a New Digital World, The Washington Diplomat, (July 27, 2011). 

Dalacoura, Katerina, (2012). The 2011 uprisings in the Arab Middle East: political change and geopolitical implications, International Affairs 88: 1. 
Dışişleri Bakanlığı (2011). 
http://www.7nfa.gov.tr/turk-kultur-7nerkezleri-turk
dilİ-ve-edebiyati-bolumleri- ve-turkce-egitim-rnerkezleri. tr.mfa. 
(Erişim Tarihi: 04.04.2011). 

Duffett, Claire: Facebook, banned in Syria, is widely used—even by the government, Christian Science Monitor, (November 18, 2010). http://www.csmonitor.com/World/Global-News/2010/1118/Facebook-banned-in-Syria-is-widely-used-even-by-the-government (Accessed: Dec 3, 2010). 

Fitzpatrick, Catherine A: The Net Delusion: The Dark Side of Internet Freedom, 
Foreign Policy , (January 7, 2011). 

Gedminn, Jeffrey and Walter İsaacson: Celebrating 60 Years of RFE, ASPEN Institute, Washington D.C., (September 28, 2010). 

George-Cosh, David: Twitter Plans Arabic website, The National, (November 17, 
2010), http://www.thenational.ae/business/technology/twitter-plans-arabicwebsite (Accessed: Dec 7, 2010). 

Ghannam, Jeffrey: Social Media in the Arab World: Leading up to the Uprisings of 2011, Center for International Media Assistance (CIMA), ( February 3, 2011). 

Ghonim, Wael, (2010). Google Marketing Manager Middle East and North Africa, 
Arab Crunch, http://arabcrunch.com/2010/12/google-mena-ad-spending-isbetween-110-130-million- usd-in-2010-100-million-arab-users-will-be-online-
in-2015.html (Accessed: Dec 12, 2010). 

Glassman, James K., Public Diplomacy in the Twenty-First Century, Interview in 
CFR, (June 30, 2008). 

Glassman, James K.: Under Secretary of State for Public Diplomacy and Public Affairs, “Public Diplomacy 2.0: A New Approach to Global Engagement”, (December 1, 2008). 
http://www.state.goV/r/us/2008/112605.htm (accessed January 
15, 2009). 

Gregory, Bruce, (2008), Public Diplomacy: Sunrise of an Academic Field, Academy of Political and Social Science, SAGE Publications, 
http://ann.sagepub.com/content/616/1/1274. 

Gregory, Bruce. Public Diplomacy and National Security: Lessons from the US Experience, Small Wars Journal, (15 August 2008). 

Henrikson, Alan K., (2006). What Can Public Diplomacy Achieve?, Netherlands 
Institute of International Relations ‘Clingendael’. 

International Crisis Group (ICG), (2012): The Bahrain revolt, On the Bahrain 
Centre for Human Rights. 

ICG, Popular protest in the Middle East and North Africa (III): The Bahrain revolt, Middle East report 105 (Brussels: ICG, 2011); 

ICG, Popular protest in the Middle East and North Africa (VIII): Bahrain’s rocky 
road to reform, Middle East report 111 (Brussels: ICG, 2011). 

Interagency Working Group on U.S. Government-Sponsored International Exchanges and Training, FY2008 Annual Report, Washington, D.C., 
http://www.iawg.gov/reports/inventory/. 

International Institute of Education: International Student Enrollment Increased 
by 5 Percent in 2010/11, Led by Strong Increase in Students From China, 
(November 14, 2011). http://www.iie.org/en/Who-We-Are/News-andEvents/
Press-Center/Press-Releases/2011/2011-11-14-Open-Doors-International-
Students 

Kiesling, John Brady, (2006) Diplomacy Lessons, Potomac Books Inc., Washington 

D.C. Kruckeberg, Dean and Marina Vujnovic, (2005). Public Relations, Not Propoganda, for US Public Diplomacy in a Post-9/11 World: Challenges and Opportunities, Journal of Communication Management Vol.9, No.4, Emerald Publishing Limited. 


Larbi, Kaouther: Resignations rock Tunisia government, Agence France-Presse 
(AFP), (18 Jan. 2011), 
http://www.google.com/hostednews/afp/article/ALeqM5gb0nwSPbPnzoNk93 
ID UimkVbhrow?docId=CNG. 364de1da251ab2f76e561bcf4a3dce18.7c1, 
(Accessed 13 Dec, 2011). 

Laurie, Clayton D., (1996), The Propaganda Warriors: America’s Crusade Against Nazi Germany, University Press of Kansas. 

Lord, Carnes, The Past and Future of Public Diplomacy, ORBİS, Vol. 42, No.1, 
Winter 1998. 

Los Angeles Times: Eg ypt may have turned off the Internet one phone call at a time, Center for International Media Assistance CIMA Research Report: Social 
Media in the Arab World, (January 28, 2011), 
http://latimesblogs.latimes.com/technology/2011/01/egypts-internet-blackout-
unprecedented. html (Accessed January 29, 2011). 

Malin, Carrington: Facebook Reach Beats Newspapers in Middle East & North 
Africa, Press Release, Spot On Public Relations, (May 24, 2010), 
http://www.spotonpr.com/mena-face book-demographics/ (accessed December 
10, 2010). 

MBR Foundation: Arab Knowledge Report 2009, Toward Productive Intercommu
nication for Knowledge, http://content.undp.org/go/newsroom/2009/october/
the-arab-knowledge-repor t-2009-towards-pr oductive-inter com munication-
for-knowledge.en (Accessed Dec 9, 2010) 

Melissen, Jan: Beyond the New Public Diplomacy, Netherlands Institute of International Relations ‘Clingendael’, (Ekim 2011). 

Milli Eğitim Bakanlığı (2011). http://digm.meb.gov.tr/burs.html. (Erişim: 
18.03.2011). 

Morozov, Evgeny: Why Washington’s support for online democracy is the worst thing ever to happen to the Internet. Foreign Policy Magazine, (January-February 2011). 

Morozov, Evgeny: How Much Did Social Media Contribute to Revolution in the 
Middle East? Public Affairs, (Apr/May 2011). 

Nye, Joseph S. and Anne-Marie Slaughter: Report of the Working Group on Foreign Policy Infra structure and Global Institutions, The Princeton Project on National Security, (27 September 2006). http://www.princeton.edu/~ppns/conferences/reports/fall/FPIGI.pdf 

Özkan, Abdullah: Türkiye’nin Kalkınma Yardımlarında Kamu Diplomasisi Perspektifi, Kamu Diplomasisi Enstitüsü, (Erişim: 20 Temmuz 2012) www.kamudiplomasisi.org/index.php 

Posen, Barry R. and Andrew L. Ross, Competing Visions for US Grand Strateg y”, International Security Vol.21, No.3, (Winter 1996-1997). 

Potter, Evan, (2002). Canada and the New Public Diplomacy, Netherlands Institute of International Relations. 

Rice, Condoleezza Rice, Transformational Diplomacy, Georgetown University, 
Washington DC, 18 January 2006, 
www.state.gov./secretary/rm/2006/59306.htm. 

Richter, Frederik: Lively Bahrain Social Media face Government Pressure, Reuters, (October 21, 2010), 
http://www.reuters.com/article/idUSTRE69K2OG20101021 (Accessed: Dec 
12, 2010). 

Sanberk Ozdem, Hakan Altınay: Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç, Sabah Gazetesi, (08 Ocak, 2008). 

Schneider, Michael: Public Diplomacy in the Digital Era – Toward New Partnerships, Journal of Public Diplomacy, (September 27, 2010). 

Doç. Dr. Sait YILMAZ 
Sayı: 1 / Eylül-Ekim-Kasım ‘12 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler 
Kamu Diplomasisi: Başka Halklara Angaje Olmak, Ayaklandırmak 



***

KAMU DİPLOMASİSİ BAŞKA HALKLARA ANGAJE OLMAK , AYAKLANDIRMAK BÖLÜM 1




KAMU DİPLOMASİSİ BAŞKA HALKLARA  ANGAJE OLMAK , AYAKLANDIRMAK 
BÖLÜM 1 


Doç. Dr. Sait YILMAZ 
İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Merkezi Müdürü, 
saityilmaz@aydin.edu.tr 

Özet: 1960’lı yıllarda akademik literatüre giren “Kamu Diplomasisi” kavramı, 
tıpkı barış, savaş, demokrasi ya da yumuşak güç gibi muğlak ve tanımlanması tartışma konusu olmaya devam eden bir uluslararası ilişkiler olgusu olmaya devam etmektedir. Bunun temel nedeni diğer kavramlarda olduğu gibi genellikle ülkelerin bu tanımlamalardan beklentileri yani farklı çıkar algılamalarıdır. Türkiye ya da Norveç’in algıladığı gibi kamu diplomasisi öncelikle kendi dış politikanızı diğer ülke halklarına anlatmak ve ülke imajını geliştirmek için bir etkileme faaliyeti ya da daha ötesinde fikirler savaşını kazanmak olarak görülebilir. Bunun bir adım ötesinde kamu diplomasisinin büyük güçler tarafından yumuşak gücün bir vasıtası olarak diğer ülke halklarına derinden nüfuz etmek ve onları uzun vadeli dönüştürmek için bir yöntem olarak kullanıldığı görülmektedir. 2010 yılında başlayan ve halen devam eden Ortadoğu’daki Arap hareketlerinde ise kamu diplomasisinin sosyal medyayı kullanarak aynı zamanda bir ayaklandırma ve içten çökertme vasıtası olarak kullanıldığı dönem başlamıştır. Bu makalede, kamu diplomasisinin kavramsal boyutları ve özellikle bu alanın lideri olan Amerika Birleşik tarafından Ortadoğu’daki kullanılma yöntemleri üzerinde durulmaktadır. 
21. Yüzyılda Sosyal Bilimler Sayı: 1 / Eylül-Ekim-Kasım ‘2012 

Doç. Dr. Sait YILMAZ 
Giriş 

Ülkelere gelen tehditler artık askerler ve silahlardan değil yumuşak gücün fikirlerinden gelmektedir. Kamu diplomasisi, resmi diplomasi gibi ülke çıkarlarını 
sağlamaya yönelik bir fikirler savaşı çeşididir. Bu savaş yabancı halkları anlayarak, bilgilendirerek ilişki kurarak ve etkileyerek kazanılır. Kamu diplomasisindeki “kamu” terimi “devleti” değil “halkı” ifade etmektedir. Soğuk Savaş süresince ABD kamu diplomasisi Kültürel Özgürlük Kongresi (CFC), Özgür Avrupa Radyosu (RFE), Amerikanın Sesi Radyosu (VOA) ve Amerikan Tanıtım Ajansı (USIA) ile yürütüldü. 1990’larda ideolojik savaşın bittiği sanılarak bu ikna mekanizması dağıtıldı 1. 
11 Eylül 2001 ile birlikte tekrar geriye dönüldü. 2002 yılında 22 Arap ülkesinde 
100 milyon kişiye hitap edilirken, bugün TV ve radyo yayınları 60 dilde 
175 milyon kişiye ulaşılmaktadır. VOA, İran’a uydu vasıtası ile günde 7 saat yayın yapmakta ve yetişkin İranlıların üçte birine ulaşmaktadır. Tarihte kamu diplomasisinin yani önce yabancı halkların kazanılması ile ilgili pek çok örnek mevcuttur.
Örneğin Osmanlılar, bir yeri işgale gitmeden önce tüccarlarını gönderir, onlar vasıtası ile Osmanlının gelişinin refah ve adalet getireceğine halkı ikna ederlerdi. 
Böylece hem halkın direnişini azaltılır hem de işgal sonrası toplumsal düzenin tekrar kurulması kolaylaşırdı. Halkların kazanılması, 20. yüzyıldan itibaren diplomasi faaliyetlerine paralel olarak çeşitli teknolojik gelişmelere göre yeni vasıtalar edindi. 
1917 Bolşevik Devrimi’nde telgraf, 1979 İran Devrimi’nde teyp kayıtları, 1989 
devrimlerinde faks makinelerinin (TV çok az rol oynamıştı) oynadığı rolün yerini 
bugün internet ya da sosyal medya aldı. 

Dış politika hedeflerinize ulaşmak için diğer ülkenin sizi sevmesi değil, güven 
ve saygı duyması önemlidir. Düşmanlık ise evrensel değildir, daha çok olumludan az olumluya doğru bir kategorilendirme, daha az sorunlu ya da problemli bölgeler söz konusudur. Her şeye rağmen ülkeniz insanların gelmek istediği bir yerdir. 
Olumluluk durumu bazen artan, bazen azalan bir süreçtedir yani yönetilebilir. Yapılması gereken üç şey vardır; fikirler ile savaşacak bir ideoloji ya da düşünsel çerçeve oluşturmak, uygun iletişim kanalları ile işbirliği için uygun bir dünya 
(alternatif vizyon) sunmak ve karşıt grup/hareketler oluşturmak ve (perde arkasından) desteklemek (bu destek için ülkende ve mahallinde gerekli kurguyu sağlamak). Bu amaçla ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Küresel Stratejik 
Angajman Merkezi (GSEC2) oluşturuldu. Bu merkezin amacı fikir savaşları programları hazırlamak ve günlük faaliyetleri yürüterek, Amerikan çıkarlarını sağlamaya yardımcı olmaktır. 


1 Glassman, James K. Public Diplomacy in the Twenty-First Century, Interview in CFR, (June 30, 2008). 
2 Global Strategic Engagement Center. 


Bir Tavsiye Grubu oluşturularak özel sektör, Terörle Mücadele 
Merkezi gibi diğer kurumlar ile yakın çalışma ilişkisi kuruldu. Sosyal medya 
vasıtası ile ABD’deki eğitim ve kültürel değişim programlarına katılanlar ağa dâhil edilmektedir. Fikirler savaşı için Türkiye ve Endonezya gibi bölgesel güç illüzyonu içindeki ortaklarla işbirliği yapılmaktadır. 

Son yıllarda uluslararası ilişkilerde zorlayıcı yöntemlerde yeni yöntemler keşfedildi. Birbiri ile iç içe geçen yeni yöntemler şunları kapsamaktadır3; 

(1) Güç üssü aşınması; ülke içindeki taraflardan birini kullanarak rejimi etkilemek. 
(2) Rejimile ilgili huzursuzluk çıkarmak. 
(3) Lideri yok etmek. 
(4) Ülkeyi bir bütün olarak zayıflatmak, güçsüzleştirmek. 
(5) Rakibin askeri başarısını yok sayacak diplomasi uygulamak. 

Bir ülke için güç üssü; rejim içinde etki ve kontrolü sağlamak için kritik 
önemi olan kişi, grup ve kurumlardır. Huzursuzluk stratejisi, ülkeyi yönetenleri 
karar veya tutumlarını hatta kendilerini değiştirmek (decapitation) için baskı unsuru halkasına kendi halkını da dâhil etmeyi öngörmektedir. Zorlayıcı, yönetimin kendini korumak için oluşturduğu bariyerleri, kaba kuvvet kullanımını ve sivillere verdiği cezaları istismar eder. Bununla beraber yaşanan örneklerine bakarak huzursuzluk stratejisinin ancak diğer kurgular ile birlikte kullanıldığında sonuç verdiği görülmektedir. Yeni yöntemler Arap dünyasında kamu diplomasisi ve stratejik iletişim uygulamaları ile hayata geçti. Stratejik iletişim sadece mesaj gönderme, basın yayınları ve medya ilişkileri gibi geleneksel iletişimi içerir. Kamu diplomasisinde web veya sosyal medya gibi diğer teknoloji ile bireysel angajman da söz konusudur. Bu makalede kamu diplomasisinin gerçek yüzü, Amerikan kamu diplomasisi kurgusu, Arap hareketlerinde sosyal medyanın nasıl kullanıldığı üzerinde durulacaktır. 

Kamu Diplomasisinin Gerçek Yüzü 

Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında kamu diplomasisi doğrudan ve ideolojik bir psikolojik savaşın parçası idi. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri uluslararası tanıtım (bilgilendirme) programları Amerikan dış veya ulusal güvenlik politikalarının daimi bir vasıtası oldu4.1940’lı yılların sonuna doğru ABD’deki Cumhuriyetçi ve Demokratlar içinden bazı akıllı adamlar bir araya gelerek küresel olarak komünizmle mücadele etmek için bazı örgütler kurdular. Bunlardan askeri olanı NATO idi. Ekonomik alanda Marshall Planı’nı desteklemek için Dünya Bankası ve IMF gibi Bretton Woods kurumlarını teşkil ettiler. Ancak bunları da yeterli görmediler; değerler, kalpler ve düşünceler için mücadele etmek üzere propaganda ve psikolojik savaşın diğer unsurları USIA’nın içine konuldu. Voice of America (VOA) kurulalı zaten on yıl olmuştu. 

3 Yılmaz, Sait, (2009), Ulusal Savunma Strateji, Teknoloji, Savaş, Kumsaati Yayınları, Istanbul, Bölüm 1. Barry R. Posen and Andrew L. Ross, Competing Visions for US Grand Strategy”, International Security Vol.21, 
No.3, (Winter 1996-1997), p.5-53. 
4 Laurie, Clayton D, (1996), The Propaganda Warriors: America’s Crusade Against Nazi Germany, University Press of Kansas. 



Radio Free Europe (RFE) ve Radio Liberty (RFE-RL) 1950’lerin başında Sovyet Blokuna karşı radyo yayınları yapmak için CIA desteği ile kuruldu. Uydu televizyon CNN, 1980’de faaliyete geçerken 1980’lerin orta-sında USIA video konferanslar için uydu televizyon ağı oluşturdu. World Wide Web’in icadından hemen sonra 1990’larda USIA, bir kamu diplomasisi web sitesi oluşturdu. Eğitim ve kültür programları Amerikan kamu diplomasisinin ikinci unsuru oldu. 
Kamu diplomasisinin üçüncü ayağı “siyasi eylem” olarak adlandırıldı. Bu resmi, yarı resmi ve örtülü istihbarat faaliyetlerini de içine alan ve ülke dışındaki önemli kişi ve kuruluşları etkilemeye çalışan aktivitelerin genel adı idi5 . 

“Kamu Diplomasisi” kavramı 1960’lı yıllarda Edmund Gullion tarafından literatüre kazandırılmasından sonra 1970’lerde ‘propaganda’ kelimesinin kötü ünü nedeni ile Amerikan hükümetinin uluslararası bilgi, kültürel ilişkiler ve yayın 
(medya) faaliyetlerini tanımlamak (örtmek) için kullanılmaya başlandı6. Kamu 
diplomasisi artık örtülü propaganda vasıtası yerine diğer ülke kamuoyu ya da halkı ile ‘iletişim’ ve ‘toplum oluşturma (community building)’ yöntemi olmuştu 7 . 
Kamu diplomasisi işi yumuşak güce entegre edilerek Ulusal Demokrasi Vakfı 
(NED) ve ABD Kalkınma Ajansı (USAID) gibi kurumların katıldığı demokratikleş tirme ve kalkınma işleri yanında özellikle kültür boyutunda diğer ülkelerdeki 
sivil topluma angaje olacak yeni roller edinildi. Amerika Birleşik Devletleri, kamu diplomasisi alanında dünyanın en geniş imkânlarına sahip ülkesidir. Toplumların örgütsel olarak kamu diplomasisine yaklaşımları farklıdır. Avrupalılar, tanıtım ve kültür bakanlıklarına meyillidir, Amerikalılar ise Soğuk Savaş döneminin nispeten küçük vasıtalarından (USIA, uluslararası yayınlar vb.) sonra şimdi şebekeye dayalı (networked) ve pek çok aktörün bir araya geldiği bir sistem kurdular8. Diğer ülkelere göre Amerikan kamu diplomasisinin uzun bir tarihi vardır. Gerçekte kamu diplomasisi faaliyetlerinin modern geçmişi büyük ölçüde ABD’nin bu alanda özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yarattığı konsept, vasıta ve uygulamaların tarihi olarak da görülebilir. 

Batının İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne kamu diplomasisi ile uyguladığı 
büyük stratejiler; Soğuk Savaş süresince Sovyet Bloku’na karşı “birleştirme”, “çevreleme”, “nüfuz etme”, Soğuk Savaş sonrasında ise (NATO ve AB ile) “genişleme” ve bugün ise küresel olarak “dönüştürme” olarak şekillendi9. Bunlar içinde bugün uygulanmakta olan dönüşüm stratejisinin temelinde ABD’nin evrensel değerleri temsil eden tek ülke olduğu varsayımı yatmaktadır. 

5 Lord, Carnes, The Past and Future of Public Diplomacy, ORBİS, Vol. 42, No. 1, Winter 1998, p.49-72. 
6 Gregory, Bruce, (2008), Public Diplomacy: Sunrise of an Academic Field, Academy of Political and Social Science, SAGE Publications, http://ann.sagepub.com/content/616/1/1274, p.1. 
7 Kruckeberg, Dean and Marina Vujnovic, (2005). Public Relations, Not Propoganda, for US Public Diplomacy in a Post-9/11 World: Challenges and Opportunities, Journal of Communication Management Vol.9, No.4, 
Emerald Publishing Limited, p.296. 
8 Gregory, Bruce. Public Diplomacy and National Security: Lessons from the US Experience, Small Wars Journal, (15 August 2008). 
9 Henrikson, Alan K., (2006). What Can Public Diplomacy Achieve?, Netherlands Institute of International Relations ‘Clingendael’. 


Dönüşüm stratejisine geçiş 18 Ocak 2006 tarihinde ikinci Bush döneminin başlangıcında Dışişleri Bakanı Rice’ınGeorgetown Üniversitesi’nde yaptığı konuşma ile başladı. Rice, bu konuşmada; 

“Amerikan vizyonunun tüm dünyaya liderlik etmesinden, dünyadaki her ülke ve kültürde tiranlıklara son vermek için demokratik hareketleri ve kurumları desteklemekten” bahsediyordu10. Rice, devamla bu görev için ABD’nin ihtiyaç duyduğu diplomasinin sadece rapor etmek değil, dünyayı değiştirmek kabiliyetine sahip olmasının gerekli olduğunu söyledi ve “dönüşümşel diplomasi” olarak adlandırdı. Böylece ABD, güvenlik çıkarlarını, kalkındırma gayretlerini ve demokratik ideallerini bu kurgu içinde realize edecekti. 2008’de ise sosyal medyanın sırası geldi ve operasyonel olarak kamu diplomasisi için kullanılmaya başlandı11. Kamu diplomasisi 20. yüzyılda fikirler, savaşlar, siyasi baskılar ve profesyonel normlar etrafında oluşurken, 21. yüzyılda küreselleşme, ağ yapıları ve yeni teknolojiler tarafından yeniden şekillendirilmektedir. Bugün ABD, İslamcı terör ve otoriter devletler olarak dünyaya mal ettiği tehdit unsurları ile ideolojik bir savaşın içindedir. 

ABD Kamu Diplomasisi 

ABD için kamu diplomasisi12; ABD toplumu, kültürü, kurumları, değerleri 
ve politikalarının daha fazla kabulü ve anlaşılması için yabancı hükümetlerin ötesinde küresel seyircilere ulaşarak onları anlamak, bilgilendirmek, angaje olmak ve etkilemektir. ABD, kamu diplomasisi başlığı altında yapılan faaliyetleri esas olarak beş kurum aracılığıyla yürütmektedir. Bunlar; Uluslararası Yayın Yöneticileri Kurulu (BBG13), Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray, USAID ve Savunma Bakanlığıdır. 
Bu kurumlar arasında doğrudan koordinasyon sağlayan herhangi bir birim yoktur. Fakat faaliyetler hem planlama hem de uygulama aşamasında belli bir işbirliği içerisinde yapılmaktadır. ABD’de kurumlar arası çalışma denilince akla normal olarak Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve CIA tarafından liderlik edilen kurumlar arası çalışma grupları gelir. Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC), kamu diplomasi ve stratejik iletişim koordinasyonu için Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerini “Uluslararası Kriz İletişim Timi” olarak bir araya getirir. Fikirler savaşı için Nisan 2006’da Dışişleri Bakanlığı’na Dışişleri Bakanlığı Kamu Diplomasisi ve Kamusal İlişkiler Müsteşarlığı kuruldu. Bugün ABD’de çoğu değişim ve eğitim programları ile ilgili olmak üzere 14 hükümet dairesi ve 48’in üzerinde bağımsız ajans ve komisyon kamu diplomasisi işleri ile ilgilenmektedir14 . 

10 Rice, Condoleezza Rice, Transformational Diplomacy, Georgetown University, Washington DC, 18 January 2006, 
www.state.gov./secretary/rm/2006/59306.htm. 
11 Arsenault, Amelia, (2009). Public Diplomacy 2.0, in Philip Seib (ed.), Toward a New Public Diplomacy: Re
inventing US Foreign Policy New York: Palgrave Macmillan. 
12 American Academy of Diplomacy, A Foreign Affairs Budget for the Future: Fixing the Crisis in Diplomatic 
Readiness, (October, 2008), p. 24. http://www.stimson.org/budgeting/Publications/Long_Final_11_08.pdf. 
(Accessed: Sept 21, 2009). 
13 Broadcasting Board of Governors. 
14 Interagency Working Group on U.S. Government-Sponsored International Exchanges and Training, (2008), 
FY2008 Annual Report, Washington, D.C., p. 14, 
http://www.iawg.gov/reports/inventory/. 


2009 yılında Obama’nın direktifi ile NSC içinde kurulan Küresel Angajman 
Direktörlüğü (GED15); ulusal güvenlik hedeflerine yönelik olarak diplomasi, ile-
tişim, uluslararası kalkınma ve yardım, iç angajman ve ulaşım gibi yollarla angajman politikalarını takip etmektedir16. Obama’nın devam ettirdiği küresel 
angajman stratejisi diğer ülkelerin halklarına angaje olunmasında şebekeye dayalı irtibatların gücünün kullanılmasını ve devlet dışındaki aktörlerin diplomasiye şekil verdiği bir dünyayı öngörmektedir17. Her bahar Dışişleri Bakanlığı’nın büyükelçileri sorumlu olduğu ülke ile ilgili tüm uzantılar (Savunma İşbirliği, CIA, Dış Ticaret, Tarım, Göçmen vb.) ve Bakanlığın ilgili (Siyasi, Ekonomik, Halkla İlişkiler vb.) dairelerinin temsilcileri biraya gelerek o ülke ile ilgili Görev Programı’nın (MPP18) tatbikatını yapmaktadırlar. Tatbikatın amacı verilen yıllık mali bütçe çerçevesinde Amerikan çıkarlarının o ülkede nasıl sağlanacağının prova edilmesidir19 . 
Bu tatbikattan bir ay sonra ilgili dışişleri memurlarına terfi ve fonksiyonlarına esas olmak üzere bir etkinlik raporu (ERR20) verilir. Her ABD büyükelçiliği bulunduğu ülkedeki bilgilendirme ve kültürel programları yönetmek için halkla ilişkiler şubesine sahiptir. Bu şubeler ABD hükümet politikalarını ve faaliyetlerini resmi yetkililer, medya ve halka açıklamakla görevlidir. Şubede bulunan ve genellikle CIA çalışanı olan Kültürel İşler Memuru (CAO), Bilgilendirme Memuru (IO) ve Halkla İlişkiler Memuru (PAO) bu işleri yerine getirir. DD Dünya genelindeki 10 Amerika Merkezi, 177 Amerikan Kaynak Merkezi ve hemen her ülkede oluşturulan Ülke Timi; Amerikan kültürü, değerleri ve politikalarının yayılması için bulundukları ülkenin elçilikleri bünyesinde faaliyet göstermektedir. 

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 54.6 milyar dolar 2011 bütçesinin 1.29 milyar 
doları kamu diplomasisi için harcandı. Dışişleri Bakanlığı içinde kamu diplomasisi en çok para harcanan eğitim ve kültür değişim programları ile yürütülmektedir. 
2010-2011 akademik yılında ABD üniversiteleri ve kolejlerine gelen uluslararası 
öğrenci miktarı %5 artarak 723.277’e ulaştı. Bu rakam bir rekoru ve on yıl öncesine göre %32 artışı temsil etmektedir. Türkiye, %2 oran ve 12.184 öğrenci ile 

10. sırada yer almaktadır21. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Kültürel 
İşler Bürosu (ECA22) ise akademik, profesyonel ve kültürel değişimler kapsamında Fulbright ve Uluslararası Lider Ziyaretçi Programı ile her yıl yaklaşık 40.000 kişiyi 

15 Global Engagement Directorate. 
16 The White House: Statement by the President on the White House Organization for Homeland Security and Counterterrorism, (May 26, 2009), http://www.whitehouse.gov/the_press_office/Statement-by-the-President-
on-the-White-House-Organization-for-Homeland-Security-and-Counterterrorism/. 
17 Nye, Joseph S. and Anne-Marie Slaughter: Report of the Working Group on Foreign Policy Infrastructure and 
Global Institutions, The Princeton Project on National Security, (27 September 2006), pp. 1-28, 
http://www.princeton.edu/~ppns/conferences/reports/fall/FPIGI.pdf. 
18 MPP: Mission Program Plan. 
19 Kiesling, John Brady, (2006) Diplomacy Lessons, Potomac Books Inc., Washington D.C., p.108. 
20 ERR: Employee Efficiency Report. 
21 International Institute of Education: International Student Enrollment Increased by 5 Percent in 2010/11, 
Led by Strong Increase in Students From China, (November 14, 2011). http://www.iie.org/en/Who-WeAre/
News-and-Events/Press-Center/Press-Releases/2011/2011-11-14-Open-Doors-International-Students 
22 The Bureau of Educational and Cultural Affairs. 

ABD’ye getirmektedir. Her yıl ABD’ye 4.000 devlet başkanı ve hükümet yetkilisi 
uluslararası ziyaretçi statüsünde gelmektedir23. Her yıl 800 kadar Amerikalı uzman diğer ülkelere gönderilerek Amerika ve politikalarını anlatmaktadır. Her yıl 90.000’den fazla yabancı öğretim üyesi, Amerikan eğitim kurumlarına bağlı çalışmaktadır. 

Bu öğretmen ve öğrencilerin, genellikle ülkelerine ABD değerleri ve kurumları 
hakkında olumlu bir imaja sahip biçimde dönmeleri Amerikan kamu diplomasisinin başarısında büyük öneme sahiptir. 

Öğrencilere yaklaşmak için eğitim tavsiye online şebekeler ve mobil birimler oluşturulmuştur. Yabancı ülkelerden gelen öğrenciler ABD ekonomisine her yıl 19 milyar $ katkıda bulunmaktadır.
Ülkeye getirilmek için genç, bağımsız, işsiz, geleneksel olarak marjinalize olmuş 
insanlar ve kadınlar en uygun kitle olarak görülmektedir. 

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından diplomatlara verilen görev; yabancı ülkelerin 
vatandaşlarını daha iyi yaşamaları, kendi ülkelerini inşa etmeleri ve kendi geleceklerini dönüştürmeleri için kullanmaktır. Bunun için artık işler hükümetlerle değil halklar ile yapılacak yani başkent ve büyük şehirlerden kırsala gidilecekti. 
Böylece Amerikan Varlık Noktası (APP24) fikri böylece ortaya çıktı. Dünyada nüfusu bir milyonun üstünde olup da Amerikan varlığı olmayan 200 şehir vardı. 
APP’de yaşayanlar en iyi diplomatlar olacak ve elçilik dışında yaşayarak, yeni ortaya çıkan toplum ile çalışacaktı. APP’lere Endonezya ve Mısır’da başlandı ve sonra genişletildi. 
Bunlara genç memurlar tarafından işletilen internet siteleri üzerinden 
sohbet odaları ile halka angaje olan Sanal Varlık Noktaları (VPPs25) eklendi26 . 
CIA’daki gibi istasyon sistemi yerine diplomatlar için küçük şebekeler kuruldu. 
ABD diplomatik yapısının da bu vizyona uygun şekilde lokalize edilmesi gerekiyordu. 
Öncelik bölgesel stratejiler içinde yandaşlar bulmakta idi. Amerikan hikayesinin 
anlatılması için El Cezire gibi bölgesel yayın yapan haberleşme vasıtalarının 
kullanılması yanında bölgesel diplomatik merkezlerde Arapça konuşan diplomatlar bir araya getirilerek, kamu diplomasisi stratejisinin koordine edilmesi hedeflendi. 

Kamu Diplomasisi ve Sosyal Medya 

İnternet ve bilgi teknolojilerinde yaşanan değişimler ABD kamu diplomasisi 
gayretlerinde yeni bir dinamik yarattı. Dijital medya şebekeye dayalı, kullanıcı 
esaslı olduğundan sosyal ve işbirlikçi bir model sunmakta, angajman ve iki yönlü iletişime imkan vermektedir. Bu durum ABD’nin en iyi olduğu alanda büyük bir avantaj sağladı. Pek çok dilde yayınlanan Wikipedia sayfaları, SMS mesajları, Facebook, Foursquare, blog’lar ve çeşitli internet sağlayıcıları eskinin radyolarının hayal edemeyeceği fırsatlar sundu. Radyolar da facebook sayfaları ya da kurdukları şebekeler vasıtasıyla kullanıcılar ile temasa geçtiler. Şimdi facebook ile birlikte “düşünce laboratuarları” kurma düşüncesi bulunmaktadır. Amaç online toplumlar oluşturmak ve onlarla aktif angajmanı sürdürmektir. 

23 James K. Glassman: ibid, (June 30, 2008). 
24 American Presence Post. 
25 Virtual Presence Posts. 
26 Alan K. Henrikson: ibid, (2006). 


Bunun ABD uluslararası yayıncılığı için yeni bir paradigma olması bekleniyor. Yani sadece haberler yayınlanmayacak aynı zamanda paylaşılacak, haber-bilgi-fikir için karşılıklı sohbet edilecektir27. Bu sohbetler için kadın haklarından genetik yapısı değiştirilen ürünlere kadar sayısız konu seçilmektedir. 

2008’in son aylarında kamu diplomasisinde teknolojinin kullanılması ile ilgili 
yoğun tartışmalar yapıldı. Hükümet on-line sosyal ağdan en az iki alanda faydalanma yolunu seçti; işbirliğini geliştirmek ve kitlelere mesaj gönderme kampanyalarını organize etmek. Bu kapsamda, ABD Dışişleri Bakanlığı kamu diplomasi stratejisi 2.0 çerçevesinde yeni trende uygun olarak aşağıdaki faaliyetler başlatıldı28; 


- Demokrasi ve kültürlerarası diyalog konuları kapsamında YouTube’da gençler 
arasında video paylaşma yarışması düzenlenmesi. 
- ABD’deki eğitim olanakları ve yabancı öğrenci değişim programlarına katılmak 
için gençlere yönelik bir sosyal ağ web sitesi (ExchangesConnect - http://connect.state.gov/) oluşturulması. 
-Dışişleri Bakanlığı Kamu Diplomasisi Başkanlığı’na doğrudan soru yöneltme 
imkânı sağlayan blog forumları düzenlenmesi. 
-Şiddet ve aşırılığa karşı online vasıtaların nasıl kullanılacağına ilişkin bilgi ve 
tecrübeleri paylaşmak için dünya genelindeki ana örgütlerle bir küresel zirve yapılması. 

İran, Mısır gibi ülkelerde sokak hareketlerine açıktan destek vermeyen ABD 
ve İngiltere, internet eylemcilerini perde arkasında eğitti. Bu projenin adı kamu 
diplomasisi 2.0 idi. 2.0 inisiyatifi diğer yandan kamu diplomasisi temel konseptinin interaktif bir ortamda angaje olma ve fikirlerin değişimini öngören iki yönlü sürecinin modern bir uygulaması idi. Clinton, ülke dışında diplomasi ile teknolojinin bir arada olması konseptinin mimarlığını yaptı. Kablolu haberleşmede sorun çıktığında Clinton büyükelçilikleri twitter ve facebook kullanmaya yöneltti. Halen dışişlerinin 192 twitter ve 288 facebook hesabı bulunmaktadır. İnternete Özgürlük programının amacı yurt dışındaki siber rejim muhaliflerini desteklemek ve onların rejimlerini yok etmek için ihtiyaç duydukları ümide liderlik etmektir29 . 
Sosyal medya vasıtaları bu amaçla düşüncelerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması işine yarar. Birçok ülkede demokrasi yanlısı ya da basın özgürlüğünü desteklesin diye milyonlarca kişiye para yardımı yapılmaktadır. 

27 Gedminn, Jeffrey and Walter İsaacson: Celebrating 60 Years of RFE, ASPEN Institute, Washington D.C., 
(September 28, 2010). 
28 Glassman, James K.: Public Diplomacy 2.0: A New Approach to Global Engagement, (December 1, 2008). 
U.S. Department of State, 2008 Remarks by the Under Secretary for Public Diplomacy and Public Affairs. 
http://Www.state.goV/r/us/2008/112605.htm (accessed January 15, 2009). 
29 Fitzpatrick, Catherine A: The Net Delusion: The Dark Side of Internet Freedom, Foreign Policy , (January 7, 
2011). 

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medya vasıtası ile giriştiği inisiyatifler arasında şunlar sayılabilir30; 

- Dışişleri memurlarının Arap web siteleri ile doğrudan iletişime geçmesi, 
- Üst düzey yetkililerin önemli konuşmaları, ziyaretleri ve inisiyatiflerin video 
kampanyaları ile desteklenmesi, 
- Apps-for-Africa, E-journals, podcasts, twitter feeds, SMS feeds gibi vasıtalar 
ile dijital haberleşmenin desteklenmesi. 

Dünyada 5 milyar mobil telefon kullanıcısı (1.8 milyar internet kullanıcısına 
kıyasla) bulunmakta ve bunların üçte ikisi gelişmekte olan dünyada yaşamaktadır. 
21 ülkede yapılan araştırmaya göre; cep telefonları %75’i mesaj (metin) göndermek için, %50’i resim ve video paylaşmak için kullanılmaktadır. Telefonla internet kullanımı ise şimdilik %30 civarındadır. 500 milyon kişi facebook kullanmaktadır. 
Sosyal medyayı kirli işlerde kullanmak için ağ paradigması Dışişleri Bakanlığı siyaset planlama dairesinde çalışmış olan Anne-Marie Slaughter tarafından geliştirildi31. 
Bu nosyona göre; bizler ağlar ile çalışan bir dünyada yaşamaktaydık ve 
Amerika bu irtibatları aktifleştirerek küresel düzeyde etkinliğini oldukça artırabilirdi. 
Web 2.0 organik olarak sosyal medya uygulamalarına temel teşkil etmekte, 
kültür paylaşımı ve iki taraflı angajman ve işbirliği sağlamaktadır. Yeni oyun sanal dünyada genişlemekti ve web sitelerinden facebook ve twitter’e linkler vererek, flickr fotoğraf akışı, YouTube videoları, “dipnote” blogları ve RSS beslemeleri32 ile siber dünyada bütün köşeler tutuldu. Bunu yaparken kamu diplomasi stratejisi ve bu alandaki öğrenci değişimleri gibi faaliyetler yeniden gözden geçirildi. Bu faaliyetler arasında pek çok inisiyatif başlatıldı. Clinton’ın dijital diplomatları, bir yandan düşmanlarını Amerikan emperyalizminin yeni Truva atı olan internet özgürlüğünün iyi olduğuna inandırmaya çalışmakta33, bir yandan da internet üzerinden oluşturulan “online vatandaşlık” ağını idare etmektedir. 

Arap Hareketleri ve Kamu Diplomasisi 

Ortadoğu’daki ayaklanma hareketlerinin kendiliğinden oluştuğu iddialarına 
verilecek cevap liderlerinin ve başarı hikâyesi olan hemen herkesin facebook’tan 
seçilmiş olduğu ve Silikon Vadisi’nin bu devrimlerdeki aslan payıdır. 

30 Schneider, Michael: Public Diplomacy in the Digital Era – Toward New Partnerships, Journal of Public 
Diplomacy, (September 27, 2010). 
31 Comenetz, Jacob: Innovating Public Diplomacy For a New Digital World, The Washington Diplomat, (July 27, 2011). 
32 RSS çeşitli internet siteleri tarafından yayınlanan haber vb. içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenebilmesine olanak sağlayan yeni bir içerik besleme yöntemidir. RSS – Real Simple Syndication, RDF Site Summaryveya Rich Site Summary (Zengin Site Özeti) kelimelerinin baş harflerinden oluşan kısaltmadır. XML biçiminde olan RSS dosyaları ilk olarak NetScape firması tarafından geliştirilmeye başlanmıştır. RSS dosyalarının kullanımı her geçen gün artarak yaygınlaşmaktadır. 
33 Morozov, Evgeny: Why Washington’s support for online democracy is the worst thing ever to happen to the Internet. 
Foreign Policy Magazine, (January-February 2011). 



Kurulan ağın önemli parçalarının hepsi çeşitli konferanslara ve atölye çalışmalarına tabi tutuldular. Örneğin, Eylül 2010’da Google, Ortadoğu’dan bir düzine blogçuyu Budapeşte’de “ifade özgürlüğü” konferansı için topladı. Tweet’ler gönderildi ve diktatörler devrildi, böylece internet=demokrasi oldu. Bu formül Ortadoğu’daki ayaklanmalara internetin katkısını anlatmaktadır. Bir odadan facebook ile yönetilen yarım milyon kişi Mısır’da devrim yaptı. Tunus ve Mısır’ın blogçuları, teknik elemanları ve aktivistleri Mayıs 2009’da Kahire’de atölye çalışmalarında bir araya gelerek halka angaje olarak fikirleri nasıl savunacakları, sansürü nasıl aşacakları konusunda eğitildiler. Bu faaliyetlerin hepsi ABD hükümeti ve Soros’un Açık Toplum Enstitüsü tarafından fonlandı34. Bu çalışmalar Beyrut ve Dubai gibi şehirlerde de yapıldı ama katılanların güvenliği için basına yansıtılmadı. Bu işler için seçilen kişiler online olarak tesadüfi işler yapmak üzere organize edilmişti. Bu şebeke tamamen 
sanal ve kendiliğinden olmalı idi ki arkasındaki Batılı hükümet, vakıf ve 
şirketlerin desteği anlaşılmalısın. 

2009 yılında 16 Arap ülkesinde yapılan araştırmaya göre Arapça konuşan internet kullanıcısı sayısı 60 milyondu35. Sosyal medya ve artan vatandaş angajmanı ile Batılılar 2015 yılına kadar 100 milyon Arap’ı kendi şebekeleri içine çekmeyi umuyorlar36. 2009 yılında Arap dünyasındaki 35.000 olan aktif blogçu miktarı 2010 sonunda 40.000’e ulaştı. Mısır’da beş milyon kişi sosyal şebekeyi kullanıyordu37. YouTube’da video paylaşımına halk müzik videoları ile hazırlanmıştı. Twitter da oldukça etkindi sadece Ürdün’de 25.000 kullanıcısı vardı38. Sistemler arasında geçiş ile mesajların diğer paylaşım sitelerinde de yer alması sağlanıyordu. 
Arap dünyasında 2010 yılında 17 milyon kişi Arapça Facebook kullanmakta idi39 . 
Yerel olarak kurulan sosyal medya platformları (Beyrut’taki NowLebanon.com, 
Amman’daki Aramram.com, 7iber.com, Ammannet.net, AmmonNews.net vb.) 
hükümet kontrolü dışında haber ve video yayınlıyordu. BBC World Service ve 
Batoota Films şirketi Lübnan’da Web üzerinden bir film üreterek 160.000 kişiye 
Shankaboot.com ve YouTube üzerinden ulaştırdılar. Yemen, Umman, Suudi Arabistan, Ürdün, Fas ve Mısır gibi ülkelerde nüfusun %50’sinden fazlasının 25 yaşın altında olması gençleri özellikle hedef kitle haline getirmektedir40. 

34 Morozov, Evgeny: How Much Did Social Media Contribute to Revolution in the Middle East? Public Affairs, (Apr/May 2011). 
35 MBR Foundation: Arab Knowledge Report 2009, Toward Productive Intercommunication for Knowledge, 
http://content.undp.org/go/newsroom/2009/october/the-arab-knowledge-report-2009-towards-productive-
intercom munication-for-knowledge.en (accessed December 9, 2010) 
36 Ghonim, Wael, (2010), Google Marketing Manager Middle East and North Africa, Arab Crunch, http://arabcrunch.
com/2010/12/google-mena-ad-spending-is-between-110-130-million-usd-in-2010-100-million-arabusers-
will-be-online-in-2015.html (accessed December 12, 2010). 
37 GGGhannam, Jeffrey: Social Media in the Arab World: Leading up to the Uprisings of 2011, Center for International 
Media Assistance (CIMA), ( February 3, 2011). 
38 George-Cosh, David: Twitter Plans Arabic website, The National, (November 17, 2010), http://www.thenational.
ae/business/technology/twitter-plans-arabic-website (accessed December 7, 2010). 
39 Arab Crunch: Facebook Population: Arabic The Fastest Growing, English Falls from The Majority Leadership, 
(August 30, 2010). http://arabcrunch.com/2010/08/facebook-population-arabic-the-fastest-growingenglish-
falls-from-the-majority-leadership.html (accessed December 11, 2010). 

Online haber siteleri ve blogçular aynı zamanda resmi Arap basınının izlenmesi için hizmet etmektedir. 
Blogçuların sıradan haberleri bile yorumlamaları çok önemli istihbarat bilgileri sağlamaktadır. 

Ortadoğu’da yeterince raporcu olmadığından “vatandaş muhabirliği” denilen 
bir yöntem ortaya çıktı ve cep telefonları, Facebook, Twitter, YouTube ve WordPress kullanan insanlardan bir şebeke oluşturuldu41. Bu sosyal şebeke insanları bilgilendirecek, harekete geçirecek, eğlendirecek, şeffaflığı artıracak ve hükümete meşruiyet sağlayacaktır. Oyunun farkına varan Arap ülkeleri hemen blogçular, muhabirler, sivil toplum ve insan hakları eylemcileri ile ilgili tedbirler almaya başladı. Arap ülkeleri iletişim alt yapılarını mobil internet, fiber optik kablolarla artırarak daha hızlı internet ile gençliğe hitap ederken, ulusal güvenlik amaçlı olarak web sitelerini izleme, filtreleme ve engelleme faaliyetleri yanında eylemcileri veya rejim muhaliflerine yönelik tutuklama ve hapis tedbirleri almakta, önleyici yasalar çıkarmaktadır. 
Sansür dışında web sitelerini önlemek için sensörler kullanılmaktadır. Ancak bunlar bir yere kadar etkili olmakta çünkü aşılabilmektedir. Buna karşılık Batı’nın argumanı İnternet Özgürlüğü devreye girdi. Resmi düzeyde yapılan baskı ve şantajların yanında mahallinde mantar gibi biten NGO’lar baskı aracı olarak kullanılmaktadır.

Örneğin Bahreyn’de Sonbahar 2010’da 23 kişi hükümete karşı faaliyetlerden tutuklanınca insan hakları grupları online kampanyalar ile harekete geçti ve Ekim seçimlerini etkilemesi sonucu Bahreyn hükümeti sıkıca sallandı42 . 

Amman, Arap bölgesel sosyal medya yeniliklerinin merkez üssüdür. Yerli sosyal 
medya şebekesi ve medya platformları köprüleri buradan kurulmakta, sanal ve fiziksel dünya için video, yazılı metinler, animasyonlar gibi ürünler yanında online işler YouTube üzerindeki Alhoush Toplum Kanalı vasıtası ile kotarılmaktadır. 
Aramram.com sitesi USIAD’ın yardımı ile bir grup genç Ürdünlü tarafından kuruldu. 
Site, gençlere yönelik müzik ve dans yanında sivil sorumluluk, çeşitli görüşler 
ile ilgili video ve yazılı içerik üretmektedir. Aramram’ın diğer parçası Greyscale 
Films ise ABD’nin meşhur demokrasi inşacısı National Endowment for Democracy (NED)’in yardımları ile kuruldu. Ortak amaçları video ve filmler ile sivil sorumluluk görüntüsü altında gençlere hitap etmek ve doktrine etmektir. Bu amaçla sık sık atölye çalışmaları yeni teknolojiler ve stratejiler üzerinde çalışmaktadırlar. Çok ucuza verilen hizmetler ile ülkelerin internet kullanıcıları artırılmaya çalışılırken, artık gazete okumak yerine internetten haber okuma alışkanlığı, facebook ve twitter kullanımı özendirilmektedir. Arap dünyasındaki 17 milyon facebook üyesine karşılık günde 14 milyon gazete satılmaktadır43 . 

40 The World Bank Arab World Initiative, http://data.worldbank.org/region/ARB (accessed January 29, 2011). 
41 Gedminn, Jeffrey and Walter İsaacson: ibid, (2010). 
42 Richter, Frederik: Lively Bahrain Social Media face Government Pressure, Reuters, (October 21, 2010), 


http://www.reuters.com/article/idUSTRE69K2OG20101021 (accessed December 12, 2010). 

43 Malin, Carrington: Facebook Reach Beats Newspapers in Middle East & North Africa, Press Release, Spot On Public Relations, (May 24, 2010), http://www.spotonpr.com/mena-face book-demographics/ (accessed December 
10, 2010). 


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..




**