Hakkari etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hakkari etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2019 Pazar

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 8

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 8



13. HAKKÂRİ İL JANDARMA KOMUTANLIĞINA AİT 30 AK 933 PLAKALI ARAÇLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME: 


Hakkari Emniyet Müdürlüğünden temin edilen belgelere göre; Hakkari İl Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 tarihli yazı ile valilik makamına başvurduğu, ilgili vali Yardımcısının evrakı 26.09.2005 tarihinde Emniyet Müdürlüğüne havale ettiği, 29.09.2005 tarihinde de Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına girdiği, Emniyet Müdürlüğünün 07.11.2005 tarihinde onay hazırladığı, aynı tarihte paraf işlemlerinin tamamlandığı ve İl Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE imzasıyla valilik onayına sunulduğa ve aynı gün Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ tarafından olur verildiği, aynı gün sivil plakaların jandarmaya teslim edildiği, 

Hakkari İl Jandarma Komutanlığının 33 AK 933 (730198 askeri) Plakalı araçla ilgili olarak verdiği bilgi ve belgelere göre; İl Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 gün ve 11476 sayılı yazıyla Hakkari Valiliğine müracaat ederek, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili yönetmeliğinin 56/b, 58/d bentleri gereğince istihbari faaliyetlerde kullanılan dört araca sivil plaka tahsis edilmesi talebinde bulunduğu, bu araçlar arasında R016313 K 7MA702 motor nolu, Renault-19 Europa beyaz aracın da bulunduğu, Hakkari Emniyet Müdürü Yaşar 
AĞDERE imzasıyla 07.11.2005 tarihinde sözkonusu araçlara sivil plaka tahsisi için Valilik Makamına onay sunulduğu, Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ'ün aynı tarihte onayı imzaladığı ve sözkonusu araca 30 AK 933 sivil plakasının tahsis edildiği, 30 AK 933 plakalı aracın Hakkari Jardarma Komutanı J.Kurmay Albay Erhan KUBAT imzasıyla 09.11.2005 tarihinde Yüksekova ve Şemdinli ilçelerine gitmek üzere görevlendirildiği, görev yazısında J.Kd.Bçvş. Ali KAYA ve J.Bçvş. Özcan İLDENİZ'in "Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri bölgesinde bulunan örgüt mensupları hakkında bilgi elde etmek, istihbari ve operasyonel faaliyetlerde bulunmak maksadıyla 9 Kasım 2005 günü saat 08:00'den itibaren görevlendirildiği," ibaresinin yer aldığı, görev onayının faks mesajıyla 08 
Kasım 2005 tarihinde saat 18:15'de Hakkari Dağ ve Komando Tugayına, Yüksekova ve Şemdinli Üçe Jandarma Komutanlıklarına gönderildiği, 
Anlaşılmaktadır. 

Konuyla ilgili beyanlarda; 

Astsubay Ali KAYA; "...Şemdinli'ye haber amaçlı olarak veya başka herhangi bir 
maksatla göreve başladığım tarihten itibaren toplam 3 kez gittim. Son gidişim 7 Kasım tarihinde olmuştur ve nihayet 9 Kasımda da kamuoyunca bilinen patlama hadisesi vuku bulmuştur. 7 Kasım tarihinde Şemdinli'ye gidişimizin nedeni çeşitli kaynaklardan komutanlığımıza intikal eden ve Şemdinli ilçesinde vuku bulan patlamalar ile terör olaylarının araştırılması, Seferi YILMAZ isimli şahsa Almanya 'dan gönderileceği duyumu aldığımız bir paketin muhtemel geliş noktalarının tespit edilmesi ve bu şahsın son durumunu belirlenmesidir. Belirleme işleminden kastım İlçe içerisinde mi? Gitmişse nereye gitmiş? 

Hangi tarihte dönecek gibi temel bilgileri toparlamaktır. 7 Kasımda oraya gittiğimizde yanımda Özcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ bulunuyordu. Kullandığımız araç yine 30 AK 933 Plakalı Beyaz renk Reno 19'du. Ayın 7'sinde 11:30-12:00 civarında ilçeye vardık, 18:00 civarında ilçeden ayrıldık. Bu sürede aracımızı ilçe merkezinde emniyetli bir noktaya park ettik, araçtan ayrılarak bazı haber elemanlarımızla görüştük, araştırma ve keşif faaliyetlerinde bulunduk..." 

Veysel ATEŞ; "...Yukarıda da ifade ettiğim gibi Ali Astsubay ile iki kez Şemdinli'ye gittim. Bunlar 07 ve 09 Kasım 2005 tarihindeki gidişlerimizdir. Çalışma yöntemim itibari ile hiçbir zaman nereye ve niçin gidildiğini sormam, zaten sorsanız da muhataplarınız bu soruyu cevaplamazlar. 07 Kasım tarihinde yaptığımız Şemdinli görevine Hakkari'den saat 09:00'da hareket ederek başladık, öğle civarı Şemdinli'ye vardık. Cezaevinin aşağısına kadar gittik, 
orada biraz mola verdik sonra Hükümet Konağının yanında durduk, caminin karşısında biraz bekledik, bu süre zarfında ben arabadan ayrılmadım. Beraberinde bulunduğum Ali Astsubay bazen araçtan inip etrafı dolaşıyordu, ancak Özcan Astsubay hiç inmedi diye hatırlıyorum. Sonra hava kararmadan önce Hakkari'de olacak şekilde ilçeden ayrıldık hava kararmak 
üzereyken Hakkari'ye vardık..." Demişlerdir. 

Buradaki bilgi ve beyanlardan Ali KAYA, Özcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ'in 7 ve 9 Kasım 2005 günlerinde 30 AK 933 plakalı araçla Şemdinli'ye göreve gittikleri, 7 Kasım'da ki görev için de sabah saat 09:00 gibi Hakkari'den hareket edildiği anlaşılmaktadır. Hakkari ti Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 tarihinde sivil plaka tahsis talebinde bulunulmasına rağmen yaklaşık 1,5 ay sonra 07.11.2005 tarihinde Valiliğin onayının alınmış obuası, aynı görevlilerin aynı araçla 07.11.2005 tarihinde de Şemdinli'ye göreve gitmiş olmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Ülkemizdeki bürokraside yaklaşık 1,5 ay işlem yapılmaksızın beklemiş bir talebin, aynı gün içerisinde Hakkari Emniyet Müdürlüğünce onayının hazırlatılıp, paraf ve imza işlemlerinin tamamlanarak Valilik Onayının alınması, durumun İl Jandarma Komutanlığına bildirilmesi, sivil plakaların bastırılması ve takılması ile yine aynı gün sabah saat 09:00'da alınan sivil plaka ile göreve çıkılması mümkün olmayacağına göre, bu onay işleminin 7 Kasım 2005 tarihi ile sonradan yapıldığı veya söz konusu 30 AK 933 plakasının onay alınmaksızın 7 Kasım 2005 tarihindeki görevde kullanıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. 

14. ARAÇTA BULUNAN SİLAH, MÜHİMMAT VE EVRAKLARA İLİŞKİN BİLGİLER: 

İfadesine başvurulan kişiler 30 AK 933 plakalı aracın bagajında bulunan silah, 
mühimmat ve evraklara ilişkin olarak; 

Astsubay Ah" KAYA; "...Araç içerisinde yanımızda bulunan çantada mevcut 
dosyalar dışında 2 adet ajanda ve detay bilgisini Alay Komutanlığımızdan alacağımız araç gereç ve mühimmat vardı. Bunların bir bölümünün Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmediğine ilişkin duyumlarım var. Doğruluğunu ilerdeki süreçte içerisinde anlama imkanımız olacaktır... 

Ayrıntı olmakla birlikte önemine binaen belirtmek isterim ki; aracımızda iki adet MKE yapımı el bombası hücum yeleğinin üst ceplerinde birer adet olmak üzere yer almaktaydı. Esas itibariyle bagajda üç adet hücum yeleği vardı. Ancak yalnızca benim zimmetimde olan hücum yeleğinin cebinde el bombaları mevcuttu. Dikkatle incelenecek olursa ilk televizyon çekimlerinde hücum yeleği görünürken daha sonraki çekimlerde bunların yerinde olmadığı görülecektir. Mümkündür ki bazı şahıslar provokasyon amacı ile pasajda patlayan 
bombaların benzerlerini koyarak, bizim zimmetimizdeki el bombalarını almış olabilirler. Daha açık bir ifade ile el bombaları değiştirilmiş olabilir. " 

Astsubay Özcan İLDENİZ; "...Benim bu esnada dikkatim hem bana vurmaya 
çalışan kalabalıktan kurtulmak ve hem de araçta bulunan içerisinde istihbari bilgiler bulunan dosyalar ile ajandayı takip etmekti. Dolayısı ile bu estanianeyi net olarak hatırlayamıyorum. Bahse konu evraktan içeren çantayı bir Emniyet görevlisine yada Jandarmaya vermek için çabaladım. Ancak muvaffak olamadım... Araçta bulunan ve kurtarmak için gayret sarf ettiğim evrak Seferi YILMAZ ve başka bazı terör örgütüne müzahir kişilerin son dönemdeki faaliyetlerini içermektedir. Mevcut dosya bilgeleri bile Seferi YILMAZ' m yargı önüne çıkarılması ve Cezaevine girmesi için yeterli görülmektedir..." 

Astsubaylarla birlikte olan Veysel ATEŞ; "...Ben sabah 08:30 gibi Jandarma Alay 
Komutanlığına gittim. Ali Astsubay o arada binanın önündeki arabanın yanında duruyordu. Bana hadi silahları getir dedi, ben üç uzun namlulu silah ile iki hücum yeleğini alarak arabanın bagajına koydum. Silahları daha sonra bagajdan hiç çıkarmadık... " İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ; "...Bu arada Ali KAYA Astsubayı gördüm. Neler olduğunu sordum. Bana hitaben "saldırıya uğradık, silahlar ve diğer malzemelerimiz araçta, kendimizi zor kurtardık" dedi... 9 Kasım günü akşam saat:22.00 den sonra benim de iştirakimle olay yeri. keşfi ikmal edildi. Silah, mühimmat ve dosyalar C. Savcısı tarafından teslim alındı. Sonradan öğrendiğim kadarı ile Astsubayların kullanmakta olduğu 2 Adet ajanda teslim alınan malzemeler arasında bulunmuyordu. Muhtemelen gündüz saatlerinde yaşanan o kargaşa arasında meçhul şahıslar tarafından bu 
ajandalar çalındı..." 

Polis Memuru Şenol ZORLA; "...Aracın bagajında silahlar olduğunu hem 
vatandaştan duydum hem de bir ara bagaj kapağı açıldığında görmüştüm.
Ortalık çok kalabalık ve kargaşa içinde olduğu için bu silahların Emniyet altına alınması, vatandaşın eline geçmemesi ile düşüncesi ile el koymak istedik. Ancak gerek sayımızın azlığı gerekse toplanan kalabalığın aşırı güç kullanımı nedeni ile bunun mümkün olmayacağını anladık. 

Bize karşıda daha ciddi olumsuzluklar olmaması için olay mahallinden kontrollü olarak Emniyet Müdürümüzün bilgisi dahilinde ayrıldık..." 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Savcı Bey ve Güvenlik elemanları geldiler, keşif yapıldı. Araçtan 3 Adet Kaleş ve bir sürü evrak çıktı. Savcı Bey onlara el koydu..."

Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Burada dikkat çekici olan sözünü 
ettiğim araçta 3 Adet KalenşinkofPiyade tüfeği, 2 Adet MKE yapımı el bombası, 4-5 adet dosya ve bu dosyalarda bir çok kişinin isim listeleri, ev adresleri, krokiler, özellikle de Seferi YILMAZ in 2 adet fotoğrafının da yer aldığı kimlik bilgilerini içeren işyerinin kırmızı kalemle işaretlenmiş krokisini haiz belgeler ilgi çekicidir. Burada mevcut belgeler ile bu olaylarla ilgili önemli belgelerin Doğan ERBAŞ, Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ adlı şahısların ellerinde bulunduğunu duydum, bu şahıslarla görüşmenin yaralı olacağını düşünüyorum... " 

DTP Yöneticisi Doğan ERBAŞ; "...Raporumuzu henüz tamamlayamadığımız için şu an itibari ile tarafınıza olaylar ile ilgili bilgi ve belge verebilecek durumda değiliz... " Keşifte bulunan Avukat Mehmet EKİCİ; "...Sonra aracın bagajı açılarak bagajdaki 3 adet uzun namlulu silah, bir hücum yeleği, bir torba içerisindeki 2 adet MKE yapımı el bombası, bir çanta ve mavi kaplı 3, 4 yada 5 dosya ve dosyaların içerisinde çıkan farklı ebatta iki not defteri görüldü. Keşfe dosya incelenmesi ile devam edildi...Aracın bagajı açıldığında dosyalar dahil daha önce gördüğüm bütün silah ve mühimmat oradaydı... " 

Keşifde bulunan Avukat Sedat TÖRE'nin; "...Bu sırada bir kişi keşif için 
incelenmekte olan kaleşnikov silahlardan birine elini uzattı. Fakat bu şahısta orada bulunanlarca itilmek suretiyle uzaklaştırıldı. Bu sırada Csavcısının orda kalmadığım gördüm. Keşif sona ermişti. Keşifle birlikte bulunan Belediye başkanları ve avukatlardan oluşan heyetten birkaç kişi aracın bagajında bulunan ve keşif sırasında yere dizilen silahları ve diğer şeyleri tekrar bagaja koydu. Fakat araçta bulunan dosyaların kaybolmasından endişe ettikleri için bunları Hakkari Milletvekili Esat CANAN a teslim ettiler..." 

Umut Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Cumhuriyet Savcısının saat: 16.00 yada 
16.30 sıralarında keşfe gelmesine kadar gelen sürede arabanın bagajında yer alan silah ve mühimmat dışında siyah bir çanta ve bazı evraklar kalabalıktaki bazı şahıslar tarafından alınarak teşhir edildi. Bu sürede evrakların bir bölümünün vatandaşların eline geçmiş olması muhtemeldir..." 

Vatandaşlardan Abdülcebar ÖPENGİN; "...Bir ara arabanını ön kaputuna bir 
harita koyarak orada bulunan bir kameramana çekim yaptırdılar. Ancak kameranın hangi televizyon kuruluşuna ait olduğunu bilmiyorum..." 
Vatandaşlardan Mehmet Reşit KAYA; "...Keşif sırasında bende keşif heyetine 
yakındım. Keşif sırasında bagajdaki tüm malzemeler çıkarıldı. Bagajın arkasında yere konuldu..." Demişlerdir. 

İfadelerde: Astsubay Ali KAYA, araçta bulunan kendi hücum yeleğinin cebinde 2 adet MKE yapımı el bombası olduğunu, ilk TV görüntülerinde bu hücum yeleklerinin görüldüğünü fakat daha sonraki görüntülerde görülmediğini, dolayısıyla birilerinin MKE yapımı el bombalarım değiştirmiş olabileceğini özellikle vurgulamaktadır. Keşif sırasında olay mahallinde bulunan Avukat Mehmet EKİCİ ve Yüksekova Belediye Başkam Salih YILDIZ'm da araçtaki el bombalarının MKE yapımı olduğunu özellikle belirtmektedirler. Bu iki kişinin el bombalannın MKE yapımı olduğunu anlayacak teknik bilgiye sahip olmadıkları düşünüldüğünde, ya keşif sırasında kayıtlara geçirilirken MKE yapımı olduğunun telaffuz edilmiş ohnası, yada Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ'in asker olduğu ve askerlerin de MKE 
yapımı el bombası kullanacakları varsayımından hareket etmiş olabilecekleri 
değerlendirilmektedir. 

Daha sonra yapılan kriminal tespitlerde kitabevinde kullanılan el bombalan ile araçta bulunan el bombalannın aynı tür olduğu teknik olarak belirlendiğinden, kitabevinde kullanılan el bombalarının da Alman yapımı el bombalan olduğu kesin olduğundan, bu mantıkla araçta bulunan el bombalarının da Alman yapımı olduğu anlaşılmaktadır. Eğer araçtaki bombalar gerçekten de başlangıçta MKE yapımı ise bunlann kontrolsüz dönemde değiştirildiği iddiası gözden uzak tutulmaması ancak teyid edilmesi gereken bir konu olarak ortada durmaktadır. 
Astsubay Özcan İLDENİZ'in de olaylar sırasında el bombalanndan hiç 
bahsetmeksizin, kendisine ait siyah çantadaki evraklann kurtanlması gayreti içine girdiği anlaşılmaktadır. Bunun gerçekleşmemesi üzerine evraklann içeriğinin bir süre sonra araç başına toplanan halk tarafından öğrenildiği, bu dosyalardaki evraklardan nüshalar çıkartıldığı ifade sahipleri tarafından da teyid edilmektedir. 

Yine ifadelerden bir adet naylon kaplı askeri harita ile iki adet ajandanın da normalde arabada bulunması gerektiği, ancak bunların daha sonraki keşifler sırasında ortadan kaybolmuş olduğu anlaşılmaktadır. 
Araçta bulunan silah, mühimmat, bilgi ve belgeler konusunda sağlıklı değerlendirme yapabilmek için Şemdinli C.Savcılığının yaptığı keşif tutanaklarını incelemek gerekmektedir. 
Ancak bu tutanak diğer evraklarla birlikte C.Savcıhğı tarafından Müfettişliğimize 
verilmediğinden, buna dayalı bir değerlendirme yapma imkanımız yoktur. 
Ancak Hakkari İl Jandarma Komutanlığının tarafımıza sunduğu bilgilerde araçta 
bulunan malzemelerin ayrıntılı dökümü verilmiştir. 
Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca tutulan tutanağa göre 30 AK 933 plakalı 
araçta;

J.Kad.Bçvş Ali KAYA'ya ait; (1) Adet 78GH0235 seri numaralı Kaleşnikof marka 
piyade tüfeği, (4) Adet Kaleşnikof şarjör, (129) Adet 7.62 mm kaleşnikof fişeği, (2) MKE yapımı el bombası, (1) Adet Hücum Yeleği, (1) Adet İstihbarat Maksatlı ajanda, (1) Adet Sürekli Giriş Kartı, (2) Adet Personele Ait İzin Belgesi, 
J.Kad.Bçvş Özcan İLDENİZ'e ait; (1) Adet 68K7843 seri numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği, (3) Adet Kaleşnikof Şarjör, (90) Adet 7.62 mm Kaleşnikof fişeği, (1) Adet Hücum Yeleği, (1) Adet Evrak çantası, (1) Adet İstihbarat Maksatlı Ajanda, (1) Adet Disket, (1) Adet Telefon ve Adres defteri Fihristli, (1) Adet Küçük Not Defteri, (1) Adet Şemdinli İlçesine Ait bölgenin harita fotokopisi, (1) Adet Seferi YILMAZ'a ait bilgilerin bulunduğu Dosya, İçerisinde (1) Adet Köy Muhtarlarına ait isim ve telefon listesi (1) Adet İtirafçıların isim listesi, (1) Adet Yardım yatakçıların isim listesi, (1) Adet Terör suçundan arananların isim listesi, (1) Adet Şemdinli ilçesi nüfusuna kayıtlı PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü 
Mensupları isim listesine ait dosya, İçerisinde (1) Adet Şemdinli Milis Yapılanması Çizelgesi ve (1) Adet PKK/KONGRAGEL Terör Örgütü Mensubu Sabri (K) Ali KISDCYOL'un telefon görüşmelerinde adı geçen şahıslar ile ilgili hazırlanan bilgi notu dosyası, Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı ve Cumhuriyet Savcısı ile görüşülmek üzere hazırlanan (1) Adet Sabri (K) Ali KISIKYOL (PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensubu olup Şemdinli-Gelişen- Horyürek mezrası ile Irak-Bermize köyü arasında faaliyet gösterir.) isimli örgüt mensubunun telefon görüşmelerinin özetlerinin bulunduğu dosya, (1) adet ele geçirilen teröristlere sorulacak sorulara ait dosya, UzJ.Çvş Uğur ÖZDEMİR'e ait; (1) Adet 56-1271485886974 numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği, (1) Adet Hücum Yeleği, (4) Adet kaleşnikof şarjör, (120) Adet 7.62 mm kaleşnikof fişeği, 
Ayrıca; 30 AK 933 (730198) plakalı Sivil istihbarat aracı ve bu araca ait avandalıklar ile araç üstü yayınlar dosyası, Bulunmaktadır. 


9. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 7

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 7


9. İKİNCİ KEŞFİN YAPILMASI: 


Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurulanlardan; 

Kaymakam Mustafa Cfhad FESLİHAN; "...Gerekli tedbirler alındıktan sonra 
Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının söz konusu araç üzerinde yarım kalan incelemesine güvenlik tedbirleri alınarak saat 21:00 sularında tekrar başlanmış ve yaklaşık bir saat süren inceleme neticesinde Cumhuriyet Başsavcısının talimatıyla araç Hükümet Konağı önüne çekilmiştir..." 

İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Şehir merkezindeki aşırı kalabalık 
nedeni ile Hakkari Emniyetinden gelen 30 kişilik takviye kuvveti başlangıçta şehre alamadık. 
Ancak gece 20.00-21.00 gibi intikal ettiler Saat:22.00 civarında yapılan ikinci keşif için Hakkari den gelen takviye kuvvetin yardımı ile gerekli güvenlik tedbirleri alındı. Ben keşif mahalline gitmedim. Daha sonra keşfin sağlıklı bir şekilde tamamlandığını söylediler..." 

İlçe Jandarma Komutanı Bn. Erdem YILMAZ; "...9 Kasım günü akşam 
saat:22.00 den sonra benim de iştirakimle olay yeri keşfi ikmal edildi. Silah, mühimmat ve dosyalar C.Savcısı tarafından teslim alındı. Sonradan öğrendiğim kadarı ile Astsubayların kullanmakta olduğu 2 Adet ajanda teslim alınan malzemeler arasında bulunmuyordu. Muhtemelen gündüz saatlerinde yaşanan o kargaşa arasında meçhul şahıslar tarafinaan bu ajandalar çalındı..." 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Bu sırada Vali Bey'de ilçeye 
gelmişti. Güvenlik birim amirleri ve bizlerin katıldığı bir toplantı Alay 'da yapıldı. Olayları sakinleştirmek için birbirimize yardımcı olmaya karar verdik. Bu arada vatandaş aracı halen kontrolünde bulunduruyordu. Başında nöbet tutuyorlardı. Biz tekrar olay mahalline gittik. Halkı sakinleştirdik ve keşif yapılmaya uygun bir ortam oluşturuldu. Savcı Bey ve Güvenlik elemanları geldiler, keşif yapıldı. Araçtan 3 Adet Kaleş ve bir sürü evrak çıktı. Savcı Bey onlara el koydu..." 

Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Burada dikkat çekici olan sözünü 
ettiğim araçta 3 Adet Kalenşinkof Piyade tüfeği, 2 Adet MKE yapımı el bombası, 4-5 adet dosya ve bu dosyalarda bir çok kişinin isim listeleri, ev adresleri, krokiler, özellikle de Seferi YILMAZ  2 adet fotoğrafının da yer aldığı kimlik bilgilerini içeren işyerinin kırmızı kalemle işaretlenmiş krokisini haiz belgeler ilgi çekicidir. ...Ben Şemdinli'ye C.Saycısının keşfi sırasında meydana gelen ateş açma eylemi sırasında geldim. Sayın Vali 'de o zaman Şemdinli 
de idi. Kaymakam Bey beni arayarak Şemdinli Belediye Başkam ile birlikte Taktik Alay Komutanlığın da Sayın Vali 'nin bizi beklediğini acele olarak oraya intikal etmemizi istedi. Biz yaklaşık 1 saat sonra Esas CANAN Bey ile birlikte Hakkari, Esendere, Şemdinli ve Yüksekova Belediye Başkanı ve İl genel Meclis üyesi Ferhenk YAZGAN ile beraber sayın Vali'yi gittik. 

Olayların yatıştınlması için bir değerlendirme yaptık. Zaman kaybedilmeden olay yerinde C.Savcısımn keşif yapması için uygun ortam hazırlanmasını bizden talep etti. Biz gerekli girişimleri yaptık. Keşif o gün saat:22.30 civarında başladı ve saat:24.00 civarında tamamlandı..." 

Umut Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Hastanede Yüksekova, Şemdinli Belediye Başkanları bazı başka siyasiler bir komisyon oluşturdular ve Vali Bey 7e görüşmeye gittiler. İki saat sonra Savcı Bey beraberinde sözünü ettiğim siyasiler ile birlikte gelerek keşfi tamamladı. Aracı, silah ve mühimmatı ve dosyaları zapt ederek adliye ye götürdü. Benim elimde araçta bulunan dosya örnekleri mevcut değildir. Elinde dosya örneği olan kimselerin var olup olmadığını araştırıyorum. Ancak silah ve mühimmatın herhangi bir şekilde başka bir şahısın eline geçmediğini biliyorum..." 

Vatandaşlardan Kadir ÖZCANER; "...Zannederim saat:21.00 den sonra keşif 
yerine tekrar gidildi ve keşif tamamlandı. Ben eve gittiğimde saat:22.30 idi... " 

Avukat Mehmet EKİCİ; "...Esat Bey ve biz hastanede iken Esat Bey. Sayın 
Kaymakam bey ve Vali beyle görüştü. Alaya giderek durum değerlendirmesi yapılması gerektiğini ifade etti. Zira o saatlerde Sayın Vali alayda bulunuyormuş. Ben Alaya gitmedim. Esat beyden ayrıldım. Bir vatandaşın iş yerinde onları bekledim. Esat Bey in bizden ayrıldıktan sonra Alay'a gitti. Yanında Hakkari. Şemdinli ve Yüksekova Belediye başkanları ve Avukat Bahattin YİĞİT bulunuyordu. Dönüşte hastanede buluştuk. Keşfin yapılması için uygun ortamın gerektiği ve bunun için yapılması gerekenlerin konuşulduğunu ifade etti. Keşif 
mahalline hareket ettik. 15-20 dakika sonra savcı beyde geldi. Gerekli tedbirler güvenlik birimleri tarafından sağlandı. Keşfe başlanıldı. Aracın bagajı açıldığında dosyalar dahil daha önce gördüğüm bütün silah ve mühimmat oradaydı. Keşif sakin bir biçimde tamamlandı. Daha sonra pasaja gidildi. Kapı açıldı. Cep telefonun ışığı ile etraf görüldü. Ancak savcı bey keşfin bu şekilde yapılmasının mümkün olmadığım söyleyince araç ile işhanı arasındaki mesafe ölçülmek suretiyle iş tamamlandı. Ben ayrılarak evime gittim. " 

Vatandaşlardan Mehmet Reşit KAYA; "...Saat:23.00-24.00 sıralarında gerekli 
tedbirler alındı ve savcı bey tekrar keşfe geldi. Bu keşifte yaklaşık 1 saat sürdü. Sonra heyet pasajın bulunduğu yere gitti. Ancak karanlık olduğu için orada keşif yapılmadı... " Avukat Sedat TÖRE; "...Hastanede yine bir araya geldik ve sınır Taktik Alay Komutamlğında Vali, İl Jandarma Alay Komutanı ve ilçe mülki amirlerine toplandığının ve heyette bulunan Esat CANAN ı arayarak oraya istediklerini duyduk. Esat CANAN Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli Belediye Başkanları, 2 Avukat ve Şemdinli iş adamlarından Mehmet TEKİN bu toplantıya gitmek üzere bizden ayrıldılar. 1 saat süren bu toplantı sonucunda bizimle birlikte olan heyet dönerek bize keşfin tamamlanacağını ve tekrar halfa keşif 
mahallinden tamamen uzaklaştırmamızı söylediler. Bizde tekrar keşif mahalline gittik ve sadece heyet olarak orada savcı bey 'i bekledik Olay yerine intikalimizden yarım saat sonra çok sayıda güvenlik gücü geldi ve tedbir aldılar. Daha sonra savcı bey gelerek keşfi bitirdi... " Vatandaşlardan Şahin KAPLAN; "...Akşamleyin saat:21.00-22.00 gibi yeniden sükunet sağlandı. C. Savcısı keşif mahalline geldi ve keşfini tamamladı. Gün boyunca kamu binalarına yönelen şiddeti engellemeye çalışan vatandaşlar da vardı. Vatandaşların talepleri 
C.Savcismın gelip bir an gelip keşif yapması idi." Demek suretiyle konuyu açıklamaktadırlar. 

İfadelerden anlaşıldığı kadarıyla; saat 15:3O'da Hakkari Valisinin ilçeye intikalinden sonra Taktik Alayda Kriz Merkezi oluşturulduğu, ilk keşfin akim kalmasından sonra Alayda Vali Erdoğan GÜRBÜZ'ün CHP Milletvekili Esat CANAN, bazı avukatlar, belediye başkanlarım çağırarak bir görüşme yaptığı ve keşfin mutlaka yapılması konusunda mutabık kalındığı, bunun üzerine saat konusunda bir tutarlılık olmamakla birlikte (Savcılık tutanağı elimizde olmadığından keşfin tam başlama ve bitiş saatlerini bilemiyoruz) 09 Kasım 2005 
günü saat 21:00'den sonra ki bir saatte, muhtemelen saat 22:00'ye yakın zamanlarda Hakkari'den gönderilen takviye polis gücünün de desteğiyle keşfe yeniden başlandığı ve keşfin olaysız olarak tamamlandığı, aracın içerisindeki silah, mühimmat ve dosyalara el konulduğu, aracın Hükümet Konağı bahçesine çekildiği, daha sonra patlamanın olduğu Özipek Pasajına gidildiği, karanlık olması ve aydınlatma imkanı bulunmaması nedeniyle sabah keşfin yapılması amacıyla pasajın mühürlendiği ve olay mahallinden heyetin ayrıldığı, 10.11.2005 tarihinde Özipek Pasajmdaki Umut Kitabevinde ve Hükümet Konağı bahçesine 
çekilmiş bulunan 30 AK 933 plakalı araçta Şemdinli C.Savcısı nezaretinde keşif yapıldığı ve olay yeri tespit tutanağı düzenlendiği, 09 Kasım 2005 günü ilçe merkezinde muhtemelen saat 12:00'de meydana gelmiş bir olayın keşif sürecinin ancak (11) saat sonra yaklaşık saat 23:00'de tamamlandığı, arada gecen kontrolsüz dönemde olay yerinin ve aracın güvenlik kuvvetlerinin hakimiyeti dışında kaldığı, bu nedenle daha sonradan kaybolan malzemeler, değiştirildiği iddia edilen el bombalan gibi konularda çeşitli spekülasyonların yapılmasının da yolunun açıldığı, Anlaşılmaktadır. 

12. VEYSEL ATEŞ'LE İLGİLİ OLARAK ŞEMDİNLİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILAN İŞLEMLER: 


Veysel ATEŞ Müfettişliğimize verdiği ifadesinde; "...15-20 dakika devam eden bu arbede sırasında hem araç ve hem de ben çok sayıda darbe aldım. O arada Özel Harekat Polisleri ile sivil Polisler geldi, havaya ateş açtılar. Bir anlık şaşkınlıktan yararlanarak beni araçlarına bindirerek Emniyet Müdürlüğüne götürdüler....Emniyet binasında benim ifademi aldılar, ellerim oturduğum sandalyenin kolluklarına bağlı bir biçimde bu binada bulundum, ilerleyen zamanlarda ellerimden birini çözerek oturmama izin verdiler. Ailemin sağlığından endişe ettiğim için o anda oraya gelen uzun boylu esmer bir Jandarma görevlisine ailemi korumalarını istedim, o bana merak etme korunuyor dedi. İki gün Emniyette kaldım, daha sonra Cumhuriyet Savcısı ifademi aldı, " 
Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettid ASLAN Müfettişliğimize verdiği ifadesinde; 
"...Emniyet Müdürlüğüne getirilen ve Savcı bey in talimatı ile gözaltına alınan Veysel ATEŞ Emniyette ayrıntılı ifade vermek istemediğini, ifadesini savcılığa vereceğini, ancak bahse konu aracın askeriye ye ait olduğunu, görevli olarak Şemdinli ye geldiklerini, diğer arkadaşlarının da görevli olduğunu ancak kimlikleri hakkında bilgi veremeyeceğini, bombalama olayı ile ilgisi olmadığını ifade etti. İlgiliyi daha sonra savcılığa sevk ettik... " 

Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Erdem YILMAZ, Müfettişliğimize verdiği 
ifadesinde; "...Özcan Astsubayın Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü öğrenmem üzerine Emniyet Müdürlüğüne doğru gittim. Emniyet Müdürlüğüne gittiğimde adını orada öğrendiğim Veysel ATEŞ in de gözetim altına alındığına şahit oldum. Özcan Astsubaya ne olduğunu sordum. Saldırıya uğradıklarını ve yanında Ali Astsubayın olduğunu söyledi. Bunun üzerine süratle olay bölgesine intikal ettim... " 
Demişlerdir. Bu ifadelerden de anlaşılabileceği gibi, patlama olayının 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında gerçekleştiğim dikkate alırsak, Veysel ATEŞ'in olaydan en geç yarım saat sonra yani saat 12:30'da Emniyet Müdürlüğüne götürülmüş olduğunu kabul edebiliriz. Nitekim dosyadaki tutanaklar incelendiğinde; 09.11.2005 günü saat 13.30'da Avukat Talep Tutanağı 
ve Yakınlarına Haber Verme Tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. 
Şemdinli Emniyet Müdürlüğünce Müfettişliğimize sunulan dosyadaki belgelere göre Veysel ATEŞ'in ilk ifadesinin olaydan yaklaşık 33 saat sonra 10.11.2005 günü saat 23:OO'de alınmaya başlandığı ve 11.11.2005 günü saat 01:30'da tamamlandığı anlaşılmaktadır. Veysel Ateş bu ifadesinde; "Özgeçmişi ile ilgili olarak; "Ben 27.03.1972 Çukurca doğumluyum. Tahminimce 1987 yılında Kurudere Köyünde ilkokulu bitirdim. 1988 yılında sonbahar aylarında örgüte kazandırıldım. 1991 yılının 7. ayına kadar hrsal alanda faaliyette 
bulundum ve örgütten kaçarak KJrak Dohuk kentine yerleştim. Orada evlendim daha sonra kardeşlerim Faruk ile Cafer'in örgüt tarafından öldürüldüğünü duydum. 1997yılında abim Zeki Ateş 'in yardımlarıyla Habur kapısı güvenlik güçlerine teslim oldum. Şırnak savcılığına sevk edildim, Van DGM Mahkemesinde yargılandım 4,5 sene ceza aldım. Cezamı çektikten sonra Manisa Kırkağaç 6. Alayda askerlik görevimi yapmaya başladım 2003 mayıs ayında terhis oldum. Hakkari iline yerleştim, inşaatlarda çalışıp geçimimi sağlıyorum. Halen de 
askerler ile birlikte bazı görevlere katılıyorum. Evliyim ve bu evlilikten 3 çocuk sahibiyim. 

Ben dahil 9 kardeşiz." 

Patlama olayı ile ilgili olarak; "Biz olay günü üç arkadaş bu taşlanan araç ile 
Hakkari ilinden Şemdinli ilçesine geldik. Yanımdaki arkadaşlardan birisi iddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağını söyledi. Bunun üzerine biz de uygun park yeri olduğu için cadde ortasında bulunan refüjden tekrar ilçe giriş istikametine doğru döndük işte o esnada patlama sesini duyduk, araba daha durmadan bizim arkadaşlardan birisi ne olduğunu öğrenebilmek amacıyla inerek orada bulunan gençlere -ne oldu len- diye sordu, onlar da —hem yapıyorsunuz, hem de soruyorsunuz şerefsizler- diye karşılık verdi. 

Ardından önce kafasına taşla vurdular sonra sopalarla saldırdılar, bunun üzerine biz de arabadan ona yardım etmek amacı ile aşağı indik ama çok kalabalıktılar, ben o esnada yere düşütüm, sürünerek araca bindim aracın camlan kırılmıştı ben arka koltukta otururken kafamı korumak için ellerimle kapattım. Özel harekat kıyafetli ve sivil kıyafetli polisler beni araçtan çıkardı, kalabalığın içinden beni aldılar ve zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Hepsi bu. " 
"Araçta bulunan diğer arkadaşlara ne oldu?" sorusuna; "gelen taşlardan kafamı 
korumak için ellerimle kapatmıştım, onları göremedim." 

"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız arkadaşlar kimdir ilçemize ne 
için gelmiştiniz?" sorusuna; "o şahıslar bana kendilerini asker olarak tanıtmışlardı ancak ne derece doğru bilmiyorum isimlerini ve buraya geliş amacımızı savcılıkta söylerim. " 

"Daha öncede ilçe merkezine gelip gitmeleriniz oklumu?" sorusuna; "Daha önce 
birkaç kez özel işlerim için geldim ama tam olarak hatırlamıyorum çok önceydi. " 
"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında -Siz yaptınız- şeklinde bağırdıklarını 
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir?" sorusuna Veysel Ateş'in; "Evet dediğim gibi söylediler ama niye öyle dediklerini hâlâ anlamadım ben onların hiç birini tanımam. " 

"Sizin bulunduğunuz arabada üç adet Kaleşinkof silah bulunmuştur, silahlar 
kime aittir?" sorusuna; "benim bu silahlarla bir ilgim yok " . 

"Sizin bulunduğunuz ve buraya geldiğiniz araba kime aittir?" sorusuna; "ben 
olayı anlattım diğer konulan savcılıkta söylerim, benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir." 

Demiştir. 
Ancak dikkate değer bir başka gelişme de daha sonra elimize geçen bir ifadede ortaya çıkmıştır. Yine Şemdinli Emniyet Müdürlüğünde tarihi belli olmamakla birlikte (muhtemelen 09.11.2005 tarihinde) saat 23.00'de alınmaya başlanıp 10.11.2005 günü gece saat 02:00'de biten, Veysel ATEŞ'e imzalatılan ve paraf ettirilen, ancak ifadeyi alan polis memurlarının imza ve paraflarının bulunmadığı bir ifade daha bulunmaktadır. Ayrıca bu ifadenin aynı gece saat 03:58'de Şemdinli Emniyet Müdürlüğü faksından tespit edilemeyen bir yere fakslandığı da anlaşılmaktadır. 

Bu ifadede de Veysel ATEŞ'in; özgeçmişiyle ilgili kısmın aynı olduğu ancak 
devamında; "09.11.2005 günü gerçekleşen patlama olayı ile ilgili bildiklerinizi anlatınız." Sorusuna; "08.11.2005 GÜNÜ Hakkari ti Jandarma Alay Komutanlığında görevli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş olarak tanıdığım şahıslar saat 15:30 sıralarında evime gelerek Şemdinli'de Kemal adında eski bir itirafçı bulunduğunu ve beni bu şahısla tanıştırmak istediklerini söylediler bende kabul ettim, Sabah 08:00 sıralarında Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığına gittim beyaz renkli Renault 19 marka sivil plakalı Araba ile Şemdinli İlçesine 
gitmek üzere saat 08:30 sıralarında sivil kıyafetli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş eşliğinde yolak çıktık. Yüksekova 'da araç hararet yapmıştı geçici bir süre durduk araca su ilave ettik ve yola devam ettik. Saat 12:00 sıralarında İlçe Merkezine giriş yaptık, Cumhuriyet Caddesi üzerine geldiğimiz esnada Özcan Başçavuş İddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağım söyledi, o yüzden reföjden dönüş yaparak arabayı uygun bir yerde park etmek istedik. Tam bu esnada bir patlama sesi duydur, arabadan sadece Ali Başçavuş inerek yolda bulunan ve patlama yönüne doğru giden 23-24 yaşlarında 4-5 kişilik grubun bulunduğu kalabalığa olayı öğrenebilmek için "Ne Oldu Len" diye seslendi. Gençlerde "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyor musunuz " diye karşılık verdi. Ardından üzerine yürüyerek kafasına taş attılar ve sopayla vurmaya başladılar, ben hemen yardım etmek için araçtan indim, Ali Başçavuş yere düştü bana arabaya geri binmemi söyledi, bende bunun üzerine arabaya bindim. Arabanın ön tarafından ve arka tarafından çok kalabalık bir grubun taş ve sopalarla saldırdığım gördüm, yüzümü ve kafamı korumak için ellerimle siper 
aldım. Aracın tüm camları kırılmıştı benim hatırladığım, Özel Harekat elbiseli Polisler etrafı çevirerek beni araçtan çıkardılar. Zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Beraber geldiğimiz Ali Başçavuş ile Özcan Başçavuş'a ne olduğunu bilemiyorum ayrıca arabanın bagaj kısmında 3 adet Kaleşinkof Marka silahlar ve bunlara ait çok sayıda mühimmat ayrıca Özcan Başçavuş'un araca binerken elinde bulunan siyah renkli bir evrak çantası vardı onlara ne oldu onu da bilmiyorum." "Araçta bulunduğunu söylediğin 3 adet silah kime aittir ?" sorusuna; "Biz buraya göreve geleceğimiz için. her halde kendi can güvenliğimiz için Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığından yola çıkmadan aldılar, sabah bu silahları ve silahlara ait mühimmatları aracın bagajına koyarken görmüştüm. " 
"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız güvenlik kuvvetleri 
mensupları ile ilişkinizi anlatınız." Sorusuna; "1997 yılında teslim olacağım sıralarda Şırnak'ta görevli Albay Mithat isimli şahısla görüşmeye başladım, hatta kendisiyle bir çok operasyona katılmıştım. Mithat Albay geçen sene Hakkari 'ye tayin olmuştu kendisi ile tekrar irtibata geçtim ve beni Jandarma istihbarat görevlisi olduğunu söylediği Ali Başçavuş ile onlara yardımcı alabilmem amacı ile tanıştırdı. Özcan Başçavuş 'uda Ali Başçavuş sayesinde tamdım." 
"Daha öncede İlçe Merkezine gelip gitmeleriniz oldu mu ?" sorusuna; "Ben daha 
önce sadece bir kere aynı kişilerle beraber aynı araçla gelmiştim. O zaman 01.11.2005 günü burada çok büyük bir patlama olmuştu olay gününden bir gün sonra gelmiştik. Ancak o zaman biz elemanlarla falan görüşmedik. İlçe Jandarma Komutanlığına gitmiştik. Ben oraya ait misafirhanede oturmuştum, daha sonrada tekrar hep birlikte Hakkari İl Merkezine dönmüştük. Bu gelişimde ikinci gelişim oldu." 

"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında " Siz Yaptınız" şeklinde bağırdıklarını 
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir ?" sorusuna; "Evet bize "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyorsunuz" diye bağırarak Ali Başçavuşa saldırmışlardı. Beni burada eski itirafçılardan tanıyanlar vardı her halde beni bu şekilde öğrendiler tam olarak bilmiyorum. Diğer arkadaşları burada tanıyan varmı yokmu onu ben bilmiyorum. Daha öncede dediğim gibi bizim bugün geliş amacımız Ali Başçavuştan öğrendiğim Kemal isimli eski bir itirafçı olan aynı zamanda kırsaldan tanıdığım ve birlikte cezaevinde kaldığım şahıs ile görüşmekti. Benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir. " 
Şeklinde cevaplar verdiği anlaşılmaktadır. Her iki ifade karşılaştırıldığında içeriklerinin büyük oranda farklı olduğu görülmektedir. Bu durum müfettişliğimize veya adli mercilere intikal etmeyen başka ifadeler 
bulunup bulunmadığı konusundaki tereddütleri de artırmıştır. Savcılığın Şemdinli Emniyet Müdürlüğünün bilgisayarlarını incelemeye almasının bu tereddütten kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Öte yandan 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında olan bir olayın faili durumunda gözüken kişinin ifadesinin bu kadar geç alınmış olmasının izahındaki güçlüktür. 09.11.2005 günü olay sonrasında yaşanan kargaşa ve toplumsal olaylar nedeniyle ilçe Emniyet Müdürlüğünde bir süre iş ve işlemlerin aksamasının normal olduğu kabul edilebilir. Eğer sonradan tanzim edilmediyse olaydan bir saat sonra Veysel ATEŞ'e avukat talep formu 
imzalatan, akabinde her öğünde yemek ihtiyacının karşılandığına ilişkin tutanak imzalatan emniyet görevlilerinin ilgilinin ifadesini de makul bir süre içerisinde almış olmaları gerekirdi. Öte yandan Hakkari il merkezi ve ilçelerinde son dönemde meydana gelen terör olayları ve alınması gereken tedbirlerin tespit ve incelemesini yapmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen bir heyetin de 09 Kasım 2005 günü Şemdinli'de bulunduğu bilinmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkam A.Selim AKYILDIZ başkanlığındaki heyette; Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslüm SAYLİ, İkmal ve Bakım Dairesi Bşk. Yrd. Mahmut YAZICI, Özel Harekat Dairesi Bşk. Yrd. 
Mehmet Tamer VURAL, İstihbarat Dairesi Bşk. Yrd. Ayhan FALAKALI, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı Şube Müdürü Hakan KIRMACI bulunmaktadır. Daha sonra Kamuoyuna da yansıyan bilgilere göre Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanı A.Selim AKYILDIZ'ın Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildiğinde Veysel ATEŞ'in ifadesini aldığı ileri sürülmüştür. Müfettişliğimizce A.Selim AKYILDIZ ile yapılan görüşmede, kendisinin herhangi bir şekilde ifade almadığım ancak Veysel ATEŞ'i emniyette gördüğünü, hatta cep telefonu ile konuştuğunu görünce telefonu elinden aldığım, şüpheli 
konumunda olduğu için kendisine buna uygun şekilde muamele edilmesi gerektiğini ilgililere söylediğini ifade etmiştir. Bu konu adli soruşturmayı yürüten C.Başsavcıhğı tarafından da yalandan araştırılan bir husus olmuştur. 
Şemdinli emniyet müdürlüğünde birden fazla ifade alındığının anlaşılması, bir 
ifadenin Veysel ATEŞ'e imzalatıldıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğünün faksından bilinmeyen bir yere fakslanması, ilgilinin emniyete getirildiğinde usulüne uygun üst aramasından geçirilmemesi, bazı askeri kişilerin emniyette kendisiyle görüşmesi gibi hususlar bir araya getirildiğinde, Şemdinli Emniyet Müdürlüğündeki yetkili ve görevlilerin Veysel ATEŞ ile ilgili olarak Yakalama, Gözaltına Alma ve İfâde Alma Yönetmeliğine uygun işlem yapılmadıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda ilgili Adli merciler tararından yapılacak işlemler saklı kalmak üzere Şemdinli emniyet Müdürü Tacettin ASLAN ve diğer 
görevliler hakkında gerekli disiplin işleminin yapılması amacıyla DİSİPLİN RAPORU düzenlenecektir... 

8. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 6

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 6



7. KEŞFİN BAŞLAMASI VE YARIM KALMASI: 

Konuyu tahlil etmeden önce müfettişliğimizce ifadelerine başvurulan kişilerin konuyla ilgili gözlemlerine baktığımızda; 

Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihad FESLİHAN; "...Aynı gün saat 15:30 
sularında İl Valisi ve beraberindeki heyetin helikopterle Taktik Jandarma Sınır Alay Komutanlığına gelmesiyle Vali başkanlığında kriz merkezi kurulmuş ve durum değerlendirmesi yapılmıştır. Emniyet ve Jandarma kuvvetlerinin takviye edilmesine, toplumun ileri gelenleriyle görüşülmesine. Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının 30.AK.933 plakalı aracın incelemesini yapabilmesi için gerekli şartların oluşturulmasına karar verilmiştir. Akabinde saat 16:00 sularında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu aracın incelemesini yapmaya başlamıştır. İncelemeyi izleyen kalabalığın arasından silah seslerinin 
gelmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcısının incelemesi yarım kalmıştır..." 
Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Akşam üzeri Savcı Bey'in keşfi 
sırasında bir takside kalabalığa ateş açıldı. Bu sırada bir vatandaş hayatım kaybetti. Ortalık karışınca savcı Bey 'de keşfi tamamlayamadan olay yerinden ayrıldı... " Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Sanırım 15.30-16.00 sıralarında savcı bey'i keşif yapmak üzere olay mahalline götürdüm. Yanımda beş kişilik kuvvetimde vardı. Bu arada Başkomiserim beni aradı ye "nokta düşüyor" dedi. Keşif mahallinden ayrıldım ve Emniyete döndüm. Emniyet Müdürlüğüne gireceğim sırada olay mahallinden 7-8 el silah sesi geldiğini duydum. Orada bulunmadığım için ben görmedim ancak sonradan aldığım bilgilere göre Ziraat Bankası önüne toplanmış ve ateş yakmış olan 500-600 kişilik gruba Tanju Çavuş isimli uzman çavuşun ateş açtığı ve 5 kişinin de 
yaralandığını, hepsinin de Yüksekovaya sevk edildiğini söylediler... " 
Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ; "...Durumu 
değerlendirmek için Emniyete gidip toplantı yaptık. Durumdan üst komutanlığı haberdar ettik Bu arada İl Valisi, Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Komutanımız bölgeye helikopter ile intikal ettiler. Ben aynı helikopter ile Terörle Mücadele Daire Başkanının gitmesini organize ettim. Vali bey gelince bir kriz yönetimi oluşturuldu. Milletvekili Esat CANAN bazı Belediye başkanları ve Avukatlar ile görüşülerek bir an önce keşif yapılması için ortam hazırlanmak istendi. Alınan karar çerçevesinde yukarıda ki saydığım şahısların kontrolünde ve küçük bir 
Emniyet Ekibi desteğinde keşif yapılması kararlaşUnldı ve keşif mahalline bu ekip gitti. Keşif yürürken silah atıldığını ve bazı şahısların silahla yaralandığı haberi geldi..." İşyerinde bomba patlayan Seferi YILMAZ; "...C.Savcısı yaklaşık yarım saat araç başında keşif yaptı. Bu esnada yanında avukatlar ve CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN beyde Savcı Bey'e eşlik ettiler vatandaşlar uyan üzerine 10-15 metre uzağa çekilmişlerdi. Ancak esas kalabalık Ziraat bankası civannda bulunmaktaydı. O saatlerde havada kararmış durumdaydı. Bir ara silah sesleri ve izli mermiler gördük Hemen akabinde Mehmet TEKİN isimli şahıs keşif mahalline doğru gelerek "ateş açıldı ve beş kişi vuruldu" dedi. Bunun 
üzerine keşif civarında bulanan şahıslar tahrik oldular. Emniyet Müdürüne yönelik olarak "Müdür bey tedbir alda ateş açılmasın " dediler. Ancak Savcı bey keşif yapılması için şartları uygun görmese gerek ki keşif mahallinden ayrıldı. Zaten o sırada ortalıkta biraz kanşmıştı. Milletvekili biraz durdu ve savcı bey'in nereye gittiğini sordu. Kalabalık yaralanan şahısların hastaneye sevk edilmesi nedeni ile hastaneye gitti. Bende daha sonra hastaneye gittim..."
Şemdinli halkından Abdulcebar ÖPENGİN; "...Akşam karanlık olunca C.Savcısı 
ve Esat CANAN ile diğer avukatlar gelerek keşif yaptılar. Keşif sırasında yaşlı olan kişiler bir kordon oluşturarak keşfin rahat ortamda sürdürülmesine gayret etti. İlçe girişi tarafından havaya izli mermilerin geldiğini gördüm. Savcı bey dosyalan incelerken kendisini göremediğim ama sesinden Altınsu köyünden Abdulaziz DEMİR veya Hacı KILJÇ olduğunu tahmin ettiğim bir kişi bağırarak savcı bey'e ve Esat bey'e "müdahale edin ateş ediyorlar, beş kişi daha vuruldu " dedi. Bu fırsattan yararlanan ve ilçe merkezinde Alan yolu üzerinde 
oturan ve 5-6 yıl önce babası PKK tarafından öldürülen ve deli Mehmet olarak tanınan şahısın oğlu C.Savcısına bağırarak bir şeyler söyledi. O arada keşifte kullanılan daktilo yere düştü. C.Savcısı keşfi tamamlamadan keşif mahallinden aynldı. Ancak keşif sırasında Savcı bey'in incelediği dosyalan savcı bey de veya avukatlarda veya aracın içinde kaldığı hususunda bilgi sahibi değilim... " 
Şemdinli halkından Kadir ÖZCANER; "...Daha sonra keşif yapılacağı söylendi. 
Halkta keşif yapılmasını istiyordu. Hakkari Milletvekili Esat CANAN yöre Belediye 
Başkanları, Avukatlar Vali bey ile görüşmek üzere hastaneden aynldılar. Döndüklerinde aracın bulunduğu mahalde halka keşif yapılacağı ve olay mahalinin boşaltılması gerektiğini milletvekili söyledi. Halk olay mahallinden 60-70 metre kadar uzaklaştırıldı. Savcı bey beklendi. Savcı bey biraz gecikmekle beraber geldi ve kesife başlandı. Bu sırada hava kararmıştı. Halk biraz uzaklaştınldığı için özellikle Yüksekova istikametine doğru olan yolda 
büyük bir insan kalabalığı oluşmuştu. Bu arada silah sesleri devam ediyordu... Zannediyorum bu silah sesleri 10 dakika kadar devam etti. Keşfin sonlanna doğru uzakta bekleyen vatandaşlardan iki üç kişi keşif mahalline doğru koşarak geliyorlardı. Ben onlara doğru gittim ve onları durdurdum. Bana birkaç kişinin öldüğünü söylediler. Ben fazla ayrıntıya girmeden "durun" dedim. Keşif devam ettiği için onları geri gönderdim. Ancak keşif mahalline döndüğümde savcı bey in gittiğini söylediler. Adliyeden iki görevli halen orada idi. Keşif yarıda kaldığını için bu görevlileri ve malzemelerini beraber Hükümet konağının önüne kadar indirdik. Ben oradan hastaneye geçtim..." 

Şemdinli halkından Avukat Mehmet EKİCİ; "...Ben büromdan Hakkari 
Milletvekili Esat CANAN ı arayarak durumu anlattım. Bir an önce ilçeye gelmesini söyledim. Nitekim iki saat kadar sonra Esat bey ve 11 Avukat arkadaş Yüksekova dan ilçeye geldiler. Olay mahallinde buluştuk. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Araca kimsenin dokunmamasını, durum tespiti yapılacağını vatandaşa anlattıktan sonra kaymakam beyle görüşmek üzere Emniyete gittik. Savcı beyde oradaydı. Keşfin yapılması konusunda fikir 
birliğine vardık. Avukatlar, Esat bey ve Savcı bey birlikte aracın başına giderek keşfe başlanıldı. Bu sırada hava yeni kararmıştı. Keşif mahallinde Emniyet Müdürü ve birkaç Poliste bulunuyordu. Keşfe önce aracın motor ve şase numarasının tespiti ile başlamak istedik. Ancak havanın kararması ve teknik olarak motor numarasını bilemememiz nedeni ile bir tamirciden yardım istendi. Tamirci 15 dakika kadar sonra geldi. Bilahare motor ve şase numarası tespiti yapıldı. Sonra aracın bagajı açılarak bagajdaki 3 adet uzun namlulu silah, 
bir hücum yeleği, bir torba içerisindeki 2 adet MKE yapımı el bombası, bir çanta ve mavi kaplı 3, 4 yada 5 dosya ve dosyaların içerisinde çıkan farklı ebatta iki not defteri görüldü. Keşfe dosya incelenmesi ile devam edildi. Toplam bir saat kadar süren çalışma sırasında havadan çok sayıda izli mermi geçtiğini gördük. Ancak buna rağmen keşfe ara vermeden devam ettik Ne var ki Ziraat bankası civarında bekleyen çok sayıda insanın üzerine silah atışı yapılması üzerine keşif mahalline doğru insanlar kaçıştılar. Bu ateşe bağlı olarak ortaya çıkan panik sırasında bazı şahısların yaralılar, ölüler var biçiminde seslerini duyduk. Savcı 
bey keşfi yarıda bırakarak ayrıldı. Bizde avukatlar ile birlikte yaralıların götürüldüğü hastaneye gittik Bu arada dosyalara, silah ve mühimmata ne olduğunu hatırlamıyorum. 

Ancak bilahare duyduğum kadar ile Esat CANAN Bey dosyalan kendisi almış. Diğer malzemeler araçta bırakılmıştır..." 
Şemdinli esnaflarından Mehmet Reşit KAYA; "...Hava karardığında keşif için 
savcı bey milletvekili Esat CANAN ve avutalar olay mahalline geldiler. Halkı önceden 50-60 metre uzaklaşttrmıştık. Keşif sırasında bende keşif heyetine yakındım. Keşif sırasında bagajdaki tüm malzemeler çıkarıldı. Bagajın arkasında yere konuldu. Keşif başlayalı yaklaşık yanm saat olmuştu ki Yüksekova istikametinde toplanmış olan vatandaşlardan bazıları ateş açıldığını ve birkaç kişinin öldüğünü söylediler. O istikametten gelen silah seslerini bende 
duydum. Aynca keşif mahallinin bulunduğu yerin üzerinden de izli mermiler geçtiğini gördüm. 2-3 kişinin öldüğü haberinin gelmesi üzerine bende o istikamet doğru koştum. Çok kalabalık olduğu için yaralanan şahıslan orada göremedim. Dolayısı ile ateş ettiği iddia edilen şahısı ve aracını da görmedim. Keşif mahalline geri döndüğümde keşif heyetinin ayrılmış olduğunu gördüm. Bende oradan hastaneye gittim... " 

Şemdinli halkından Avukat Sedat TÖRE; "...Hakkari Milletvekili Esat CANAN da 
Şemdinli ye geldi. Biz Esat CANAN bey'ide yanımıza alarak aracın etrafım korumak amacı ile çevrelemiş kişilerin bu durumlannı korumalannı ve savcılığa gidip savcı bey 7 getireceğimizi söyledikten sonra o sırada ilçenin mülki Amirlerinin toplantı halinde olduktan, ilce Emniyet Amirliğine geldik. Hakkari milletvekili Esat CANAN Emniyet Müdürlüğün üst katında yapılmakta olan toplantı odasına geçti ve yaklaşık bir saat burada kaldı. Milletvekili 
Esat CANAN aşağı kata indiğinde bize "savcı bey ile görüştüğünü, olay mahallindeki halkı uzaklaştırmama halinde savcı bey in keşif için geleceğini" bize söyledi. Milletvekili Esat CANAN ile birlikte olay mahalline gittik. Esat CANAN burada balkona çıkarak halka sağ duyulu ve soğukkanlı olmaları gerektiğini hitap etti ve C.Savcısının keşif yapmak için olay yerine geleceğini söyledi. Yaklaşık bir saat bekledikten sonra savcı bey ve yanındaki heyet keşif yapmak için olay yerine geldi. Keşif sürerken ilçedeki Polis noktasından keşif heyetinin 
bulunduğu yöne doğru yüksekten izli mermiler geçtiğini gördük. Bunun üzerine savcı bey telaşlandı ve yafanda bulunan birkaç kişi Emniyet Müdürüne ateşin kesilmesi için emir vermesini söylediler. Bizde avukat heyeti olarak savcı bey'e keşfin devam etmesi gerektiğini ciddi bir şey olmadığını söyledik. Savcı bey de bunun üzerine keşfe devam etti. Yaklaşık 20 dakika daha keşif sürdü. Fakat yeni silah sesleri duyulması üzerine keşif durdu ve kalabalığı yarıp keşif mahalline doğru gelen Şemdinli ye bağlı ismini şu an hatırlamadığım bir köyden eskiden muhtarlık yapmış olan Zübeyir ASLAN koşarak geldi ve savcı bey " bir araçtan ateş açıldı, 5 insan öldürüldü, neden müdalale etmiyorsunuz" diye bağırdı. Hemen arkasından siyah elbiseli bir şahısta keşif heyetinin yanına geldi "5 kişiyi öldürdüler, savcının gitmesini izin vermeyelim " diyerek bizi tahrik etmeye çalıştı. Fakat orada bulunan vatandaşlar onu uzaklaştırdılar. Bu sırada bir kişi keşif için incelenmekte olan kaleşnikov silahlardan birine elini uzattı. Fakat bu şahısta orada bulunanlarca itilmek suretiyle uzaklaştırıldı. Bu sırada C.savcısının orda kalmadığını gördüm. Keşif sona ermişti. Keşifle birlikte bulunan Belediye 
başkanları ve avvatlardan oluşan heyetten birkaç kişi aracın bagajında bulunan ve keşif sırasında yere dizilen silahlan ve diğer şeyleri tekrar bagaja koydu. Fakat araçta bulunan dosyaların kaybolmasından endişe ettikleri için bunları Hakkari Milletvekili Esat CANAN a teslim ettiler. Bizde ne yapmamız gerektiği konusunda tartışırken Esat CANAN hastaneye gittiğini duyduk ve bizde hastaneye gittik..." Şemdinli halkından Şahin KAPLAN; "...İlgili makamlarla görüşmeler yapıldıktan sonra sivil Polislerin desteğinde ve avukatların, milletvekili Esat CANAN m ve ilçe Belediye Başkanlarının katılımı ile savcı bey keşif yapmaya başladı. Keşif için kalabalık keşif mahallinden uzaklaştırılmıştı. Benim de aralarında bulunduğum bir grup insanda bir koridor oluşturdular. Keşif devam ederken Polis noktası civarından atıldığını düşündüğüm izli mermiler üzerimizden geçiyordu. Buna karşın keşif devam etti. 30-35 dakika sonra Ziraat 
bankası önünde bir güvenlik görevlisinin ateş etmesi neticesinde 4-5 vatandaşın yaralandığı haberi geldi ve savcı bey keşfe ara verdi... " 

Şemdinli halkından Zübeyir ARSLAN; "...Savcı bey hava kararmak üzere iken  keşif mahalline geldi. Yarım saat kadar keşfini yapmaya devam etti. O sırada Ziraat bankası civarında yaklaşık bin civarında insan toplanmıştı. Bir ara o taraftan silah sesleri geldi. Vatandaşların bir bölümü keşif mahalline doğru kaçtılar. Biz gidip sorduğumuzda vatandaşlar "Tanju Çavuş bizleri tarıyor" dediler. Zaten biz keşif sırasında keşfin düzenli yürümesi bakımından tedbir mahiyetinde görev almıştık Dolayısıyla ateşi açan şahısı görmüş değilim. Nitekim bu hadisenin ardından C. Savcısı keşif mahallinden ayrıldı. Keşif sırasında 
savcı bey in incelediği dosyalar ve silah ve mühimmata ne olduğunu bilmiyorum. Zira o anda tüm dikkatimi saldırgan kalabalığı sakinleştirmeye vermiştim. " 
Demek suretiyle konuyu açıklamaktadırlar. İfadelerden: 30 AK 933 plakalı aracın başından güvenlik güçlerinin tahminen saat 13:00 civarında ayrılmasının ardından, saat 16:00'ya kadar kontrolsüz bir süreç yaşandığı, daha sonra ayrıntıları verileceği üzere bu dönemde ilçenin çeşitli bölgelerinde bazı asayişe 
müessir olayların olduğu, Yüksekova'da bulunan CHP Milletvekili Esat CANAN'ın 
Şemdinli'ye geldiği, ayrıca Yüksekova'dan çok sayıda avukatın da geldiği, Şemdinli'deki Avukatların ve belediye başkanlarının katılımıyla oluşan grubun durum değerlendirmesi yaptığı, bu sırada ilçe Kaymakamı ve diğer yetkililerin katılımıyla ilçe emniyet müdürlüğünde de bir toplantı gerçekleştirildiği, CHP Milletvekili Esat CANAN ve beraberindeki birkaç kişilik heyetin yetkililerle görüşmek üzere ilçe emniyet müdürlüğüne gittiği, Kaymakam başkanlığında yapılan toplantıya CHP Milletvekili Esat CANAN'ın da katıldığı, görüşmeler 
sonucunda patlama verinde ve araç üzerinde C.Savcısı tarafından kesif yapılması gerektiği, bunun için sınırlı sayıda güvenlik mensubu ile C.Savcısı Harun AYDC'ın olav mahalline gitmesi. CHP Milletvekili Esat CANAN ve diğer ileri gelenlerin de halkı olav mahallinden makul bir uzaklığa göndermesi ve keşfin sağlıklı yapılması için herkesin üzerine düşeni yapması konusunda uzlasıldıfo. CHP Milletvekili Esat CANAN ve beraberindeki heyetin olay mahalline geldiği, durumu halka anlattığı ve yardımcı olmalarım istedikleri, birkaç gözlemcinin araç başında bulunması kaydıyla halkın araçtan makul bir mesafeye uzaklaştırıldığı, saat 16:00 civarında C.Savcısı Harun AYIK'in, yanında ilçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'ın da dahil olduğu beş kişilik emniyet personeli ve keşif için gerekli adli personelle birlikte aracın bulunduğu mahalle gelindiği ve keşfe başlandığı, önce araçla ilgili 
tespitlerin yapıldığı, daha sonra araçta bulunan silah, mühimmat ve belgelerin tespitlerine geçildiği, bu arada ilçenin Yüksekova istikametinden girişindeki polis kontrol noktasının bir grup tarafından taşlanması ve basılmak istenmesi, noktada görev yapan polis memurlarının havaya ateş açmaları nedeniyle atılan izli mermilerin keşif heyetinin bulunduğu yerin üzerinden de geçtiği, bu durumun gerek bölgedeki halk tarafından ve gerekse keşif heyeti açısından bir süre tereddüt doğurduğu ancak keşfe devam edildiği, ancak keşfin başlamasından yaklaşık bir saat sonra keşif mahallinde silah sesleri duyulması, bazı kişilerin 
gelerek ateş açılması sonucu bazı kişilerin öldüğü veya yaralandığı şeklinde bilgiler getirmesi üzerine, çevrede toplanmış bulunan grubun hareketlendiği, keşif yerine yaklaşanlar olduğu, hatta bir kişinin araçta bulunan uzun namlulu silahlardan birin almaya teşebbüs ettiği, bu şartlarda keşfin güvenli yapılmasından endişe eden C.Savcısı Harun AYIK'ın keşif mahallinden ayrıldığı, arabadan çıkarıldığı söylenen silah ve mühimmatın vatandaşlarca tekrar aracın bagajına konulduğu, çok sayıda tanık tarafından teyid edilmemekle birlikte 
evrakların da CHP Milletvekili Esat CANAN tarafından alındığı ve tekrar güvenlik güçlerinin kontrolü dışında bir sürecin başladığı, Olayla ilgili keşif yapılmasının adli süreç acısından çok önemli olduğu, bu nedenle olay gerçekleştikten sonra en kısa sürede keşfin yapılması gerektiği, ancak ilçede yaşanan kontrolsüz durum nedeniyle keşfin başlamasının geciktiği, C.Savcısının saat 15:00 civarında 
evinden çağrıldığı, keşfin yapılması konusunda yeterli güvenlik kuvveti bulundurulmak yerine CHP Milletvekili Esat CANAN'ın ve halkın ileri gelenlerinin sözlü garantilerine itibar edildiği, sadece (5) kişilik güvenlik kuvveti ile yüzlerce kişinin toplandığı bölgeye gidildiği, halkın sakinleştirilmesi konusunda taahhütte bulunan kişilerin, grubun bir kısmının ilçe girişindeki polis noktasını basma girişimini engelleyemedikleri veya engellemedikleri, bir taraftan polis noktası yüzlerce kişi tarafından taciz altında iken, yaklaşık 500 mt ileride sağlıklı bir keşfin yapılmasının normal şartlarla da mümkün olmadığı, bu konuda yetkililerin 
gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri, olayı iyi okuyamadıkları,   Anlaşılmaktadır. 

Güvenlik tedbiri alınması konusunda yetkili olan Şemdinli İlçe Emniyet Müdürünün bu kadar az kuvvetle keşif mahalline gidilmesini uygun görmesinin hatalı bir karar olduğu değerlendirilmektedir... 

7. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***