1 Ağustos 2017 Salı

12 MART 1971 MUHTIRASI BÖLÜM 2


12 MART 1971 MUHTIRASI BÖLÜM 2


İlginçtir ki; TİP listesinden parlamentoya giren bu 15 isimden üçü sendikacı, on ikisi ise aydınlardan oluşuyordu. Tam anlamıyla işçi olup ta parlamentoya giren TİP’li yoktu. Bu durumun Genel Başkan Mehmet Ali Aybar tarafından dillendirilen “eli nasırlılar meclise” şiarıyla ne kadar örtüştüğü tartışmalıdır. TİP’in meclise girişi karşısında sol çevrelerde ve sağdaki tepkiler incelenmeye değer gözükmektedir. Sağdaki bir kesime göre; aldığı oy ve kazandığı sandalye sayısı dikkate alındığında, Türk solunun gücü belli olmuştur ve hiçbir 
şekilde endişeye mahal yoktur. Lakin özellikle yetmişli yıllar boyunca parlamento dışı muhalefet olgusunun silahlı çatışmaya dönüştüğü esnadaki hasımlaşmada taraf olan radikal sağ cenah açısından durum, endişe edilecek boyuttadır. TİP, bu kesime göre ülkeyi kızıl bir ihtilale sürüklemekle vazifelidir.879 
Soldaki tepkiler de iki ana eksen üzerinde cereyan ediyordu. Bir grup sol aydına göre sosyalistlerin parlamentoya girmesi son derece önemliydi. Bu yeni vaziyet, senelerdir illegal zeminde mücadele etmek zorunda bırakılan; bu nedenle dar kadrosu arasında bile parçalanmışlık içinde bulunan Türk soluna toparlanma imkânı verecek; geniş halk kitlelerine ulaşma olanağı çerçevesinde belki de ihtilalsiz, kavgasız bir sosyalizme geçiş imkânı bulunacaktır. 
TİP’in meclise girmesiyle birlikte soldaki bölünmeler bambaşka bir mecraya doğru akmaya başlamıştır. Problemin kaynağında: TİP’in ülke sorunlarının çözümünde yegâne mercii olarak parlamentoyu görmesi yatıyordu. Parti tüzüğünde yer alan özellikle şu maddeler birçok sol çevre tarafından sosyalizm yönteminden sapma olarak görülüyordu: “TİP’in amacı, anayasa ve kanunların tanıdığı hak ve hürriyetlere dayanarak, programında açıkladığı esasları 
gerçekleştirmektir (madde 2, fıkra 1). Halkın oyu ile kanun yolundan iktidara gelen TİP, halkın oyunu kaybedince, yine kanun yolundan iktidardan çekilir (madde 3, son fıkra)”.880 1965–1969 yılları arasında TİP’in parlamentoda ortaya koyduğu muhalefet, gerçekten de etkindir. Ülkenin tabuları arasında yer alan birçok sorun (özellikle Kürt meselesi ve Amerikan üsleri gibi) meclis kürsüsünden dile getirildiği gibi;881 parlamento dışında sergilenen mitingler, açık hava toplantıları, bir sonraki seçimler için umut aşılamaktadır. 
Bu arada, seçimlerden 1 yıl sonra cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, hastalığının ilerlemesi sonucu görevini yapamaz duruma gelmiş; kısa bir müddet sonra ise vefat etmiştir. Gürsel’in yerine kim gelecek? Sualinin cevabı iktidar partisindedir ve Demirel bu konu hakkındaki kararını nasıl verdiğini şu şekilde aktarmaktadır: 

Biz 69’u bulduk, 65’te tek başımıza iktidar olduk, 69’u bulduk, 70’i bulduk ve 
ismimizi koyduk ortaya, siyasi parti olarak söylüyorum. 60’a geldik, 60’ta böylece Gürsel Cumhurbaşkanı oldu. Ben sonra 65’te Başbakan oldum. Yalnız, ben 64’te Başbakan Yardımcısıyım, Meclise girmeden, parti başkanıyım, Başbakan Yardımcısıyım. Sonra, 65’te seçim oldu, seçimi biz kazandık, ben Başbakan oldum. 66’da Gürsel öldü. Şimdi, Cumhurbaşkanı adayı arıyoruz. 
Cumhurbaşkanlığı hep oldum olası asker menşeli insanlarla gelmiş, Celal Bey 
dışında ve o zaman ne yapacağız biz? Biz, barış yapacağız. Barış yaparken o 
günkü asker nezdinde itibarlı olan kişi Sunay’dı. Ben üç-dört senelik tatbikatta da mülayim bir duruşu vardı. Biz, Sunay’ı Cumhurbaşkanı seçme kararı verdik, 
İsmet Paşa’ya haber gönderdim “Buna razı olur mu?” dedim, “Olurum.” dedi. 
Onu Cumhurbaşkanı seçtik, yatıştı ortalık. Sunay zaten ordunun içerisinde, millî 
birlikçilerin dışında, başka bir grubun da başkanıydı.882 O, onları durduruyordu, 
baba rolü oynuyordu, önemli rol oynamıştı. Ben, Sunay’la aşağı yukarı 1971’e 
kadar çalıştım. Sunay aslında şöyle: Yani ağırbaşlı, ona buna karışmayan, icrayı 
rahatsız etmeyen, düzgün bir insandı.883 

2 Haziran 1968'de Senato yenileme seçimleri yapılmıştır.884 Bu seçimler diğer seçimlere göre çok gergin geçmiştir. Çıkan olaylarda 15 kişi ölmüş, 26’sı ağır 47 kişi de yaralanmıştır. Olaylar 20 ilde yaşanmıştır. Isparta Şarkikaraağaç’ta AP ve CHP’liler arasından meydan kavgası çıkmıştır. Bu kavgada 40 kişi yaralanmıştır. Yine Malatya, Tarsus, Mardin, Hakkari, Amasya, Konya, Afyon gibi illerinde ölümlü tartışmalar yaşanmıştır. Bu kavgaların çoğu AP’li ve CHP’li seçmenler tarafından çıkartılmıştır.885 Bu durum toplumsal gerginliğin boyutlarını göstermesi bakımından anlamlıdır. 

1969 Seçimleri 

Katılım oranının % 64,35 olduğu barajsız d'Hondt sisteminin uygulandığı 1969 seçimlerinin Türk solu üzerinde yarattığı hayal kırıklığıyla birlikte TİP’e karşı soldan yöneltilen eleştiriler daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Mevcut başarısızlığın sebeplerini teşhis etme yönünde başlatılan tartışmaların başını Mihri Belli ve grubu çekiyordu. Bu gruba göre parti, sosyalist düzenin tesisi yönündeki bilimsel yönteme ihanet etmekteydi. Bir kere parlamentarizm yolu benimsenemezdi; Türkiye işçi sınıfı hem sayı hem de bilinç olarak 
yeterli seviyede değildi. Yapılacak iş: İçinde milli burjuvazinin de bulunduğu geniş tabanlı bir antiemperyalist blok oluşturmaktan geçiyordu. Tarihi boyunca en ilerici ve örgütlü kurum olan ordu da bu bloğa dâhil edilmeliydi. Belli ve ekibinin isimlendirmesiyle çözüm: Milli Demokratik Devrim Tezinin886 hayata geçirilmesinde yatmaktaydı. Ülkeyi 12 Mart dönemine götürecek siyasi tabloyu ortaya koyan 1969 seçimlerinin arz ettiği manzara ise şöyleydi: 

1969 Yılı Genel Seçim Sonuçları 

PARTİ LİDER ALDIĞI OY (%) MİLLETVEKİLİ 
AP Süleyman Demirel 46,55 256 
CHP İsmet İnönü 27,37 143 
GP Turhan Feyzioğlu 6,58 15 
YTP Yusuf Azizoğlu 2,18 6 
MP Osman Bölükbaşı 3,22 6 
MHP Alparslan Türkeş 3,03 1 
BP (Birlik Partisi) Hüseyin Balan 2,80 8 
TİP Mehmet Ali Aybar 2,68 2 
Bağımsızlar 5,62 13 

Kaynak: http://www.konrad.org.tr/secim/ayrinti.php?yil_id=6 (Erişim: 07.10.2012) 

Görüldüğü gibi bu seçimlerde tatbik edilen seçim sisteminin de etkisiyle AP, oyları azalmasına rağmen sandalye sayısını arttırıyordu.887 Demirel’in 1969 seçimleriyle ilgili yorumu ise şu şekildedir: 

Sonra 69’da, 68’de öğrenci hareketleri başladı ve işçi hareketleri başladı. 68’de 
dünya karıştı. 68’de Berlin’de üniversitede okumak mümkün değildi, Fransa’da 
Sorbonne’da da okumak mümkün değildi. De Gaulle’ün nasıl düştüğünü 
hatırlıyorum. Bizim de burada sıkıntılarımız vardı. Onlardan bir zarar gördük. 
Sonra, iktidar olup da yıpranmamak çok nadir iştir. İktidarın en güçlü zamanı 
seçildiği gündür. Ondan sonra yıpranmıyorsanız, şansınıza güvenin yani. Bu 
kuraldır. Biz yüzde 6 kadar oy kaybettik, yüzde 46,5’a indik. Gene çok iyi bir oy 
ve seçim sistemini değiştirdik. Seçim sistemi, bakiye sistemiydi. Adam 
Kocaeli’nden milletvekili adayı oluyor, Mardin’den milletvekili çıkıyor. Biz ona 
“tünel” dedik, tünel sistemi. Değiştirdik onu, nispi sisteme geçtik, bugün 
kullanılan sistem odur, baraj kısmı hariç. Oyumuz azaldı ama milletvekili sayısı 
arttı, 239 milletvekilinden 259 milletvekiline çıktık, daha rahatladık, 226’yla 
mesafeyi aştık ve kabine değişikliği yaptık.888 

1969 seçimlerinin bir diğer önemli özelliği de: Bağımsız 13 milletvekilinin meclise girmesiydi. Bunlardan biri de Türk siyasetinde uzun süre rol oynayacak Necmettin Erbakan’dı. Erbakan AP listesinden aday olmak istemiş, Demirel’in vetosuyla karşılaşınca Konya’dan bağımsız aday olmuş ve kazanmıştı.889 Bir süre önce olaylı bir biçimde Türkiye Odalar Birliği Başkanlığından uzaklaştırılan Erbakan’ın AP listesine alınmaması karşısındaki basının tavrı ise, aşırı sağın AP’ye musallat olmasına engel olunduğu şeklindedir.890 Meclise bu şekilde 
giren Erbakan, bir süre sonra 26 Ocak 1970’te, kendi partisini de kuruyordu: Milli Nizam Partisi (MNP).891 Siyasete yepyeni bir üslup getiren Erbakan, partinin kapısının Siyonist ve masonlar dışında herkese açık olduğunu düzenlediği basın toplantısında açıklıyordu.892 

Partinin kuruluş hikâyesiyle, Erbakan’ın partinin başına getirilişi hakkında Süleyman Arif Emre’nin anlattıkları şunlardır: 

Erbakan Hoca’yla karşılaştık, Turan Güngen… Onun bürosunda. Ben tabii, 
Hoca’yı inceliyorum, bizim aradığımız bütün vasıfları haiz. Ne yapalım da bu işi 
halledip, Hoca’yı devreye sokalım. Aradan birkaç ay geçti, ben direkt Hoca’nın 
yanına gittim, o zaman Odalar Birliği Genel Sekreteriydi Ankara’da. Direkt 
konuyu açtım, sonra dedi ki: “Beni fazla sıkıştırma, bu çok önemli bir şey. Uzun 
bir hazırlık yapmam, istişareler yapmam, netice almam gerekir. Eğer müspet 
netice alırsam, sizi arar buluruz.” Bu şekilde aradan birkaç ay geçtikten sonra 
Turan Güngen Bey’in yanında 7 kişi buluştuk, biri Hoca, birisi Hasan Aksay, 
birisi Arif Hikmet Güner, eski Rize Milletvekili, rahmetli oldu, ben, bir de Nevzat 
Yalçıntaş vardı. “Arif Bey’in böyle bir teklifi oldu, ben de çok uzun istişarelerden, 
araştırmalardan sonra…” O zaman da Demirel’le Erbakan’ın arası açılmıştı. 
Çünkü Erbakan diyordu ki: “Üç holdinge bütün illerden toplanan banka kredileri 
tahsis ediliyor. Hâlbuki Anadolu’da genç, yeni filizlenmiş müteşebbis, enerjik 
sanayiciler var yahut da ticari kabiliyeti olan insanlar var. Her ilin bankalara 
verdiği mevduatın evvela o ilde harcanması lazım, sonra artarsa başka taraflara 
transfer edilsin.” Önce Demirel bunu kabul ediyor, sonra “Hayır, öyle şey 
olmaz.” diyor. Sonra işte mahkemeleştiler. Demirel, Odalar Birliği Büyük 
Kongresinde Hoca’nın çekilmesini tekrar seçilmesini, Genel Başkanlığı ele 
geçirmesini önlemek için “Odalar Birliği kongresinin gündemindeki seçim 
maddesinin iptaline” diye bir Bakanlar Kurulu kararı aldı, hatırladığım kadarıyla. 
Ondan sonra, Hoca dedi ki: “Ne yapalım bu durum karşısında.” Avukat olarak 
hep beni çağırırdı, ben dedim ki: “Bu Anayasaya aykırı, böyle bir karar alınamaz. 

Sen seçimini yap, makamına otur, müdahale ederlerse Danıştay var, Yargıtay 
var.” O şekilde mücadeleler başladı ve bu mücadeleler, Demirel-Erbakan 
çekişmesi bütün memleketin kamuoyunu harekete geçirdi. Yani, millet bizim 
yapacağımız hareketi de, Erbakan’ı da daha yakından, net olarak tanımış oldu. 
Velhasılıkelam, o hazırlıklarla işimiz geçti ama 69 seçimine kadar partiyi 
yetiştiremedik. Ondan sonra Milli Nizam kuruldu Hoca’nın başkanlığında.893 
1969 seçimleri, sol açısından tam bir başarısızlık oldu. Aybar ve Boran ekibinin parlamenter yöntemlerle Türkiye’de sosyalizmin inşa edilebileceği yönündeki telkininin inandırıcılığını kaybetmesi, kısa yoldan iktidarın ele geçirilmesine yönelik yeni arayışları da beraberinde getirdi. Yüzyılların kemikleştirdiği toplumsal altyapı değişmediği takdirde seçimle iktidara gelmenin bir düş olduğu hususundaki karamsarlığı perçinleyen 1969 seçimleri, Türk solu açısından bir dönüm noktasıdır.894 

Milletvekilliklerinin % 56.89’unu alan AP, seçimi kazanmış ancak oy oranı 1965 
seçimlerindeki % 52.9’dan % 46.3’e düşmüştür. 895 1965 seçimleri öncesinde “Ortanın Solu” söylemini benimseyerek politik çizgisini değiştirmiş olan CHP, 1969 seçimlerinde de arzuladığı çıkışı elde edememiş ve 1950 seçimlerinden beri aldığı en az oy oranı olan % 27,36 ile 1965 seçimlerindeki % 28,7’lik oy oranının dahi % 1,34 aşağısına düşmüştür. 1969 seçimlerini AP’nin bir kez daha tek başına kazanmış olması parlamento dışı muhalefeti hızlandırmıştır. Öğrenciler parlamento dışı muhalefet düşüncesinden büyük ölçüde etkilenmişlerdir. Öğrenci grupları arasında çekişmenin ortaya çıkışı gerek üniversite içinde gerekse dışında patlamaya hazır bir ortam oluşturmuştur.896 Parti içindeki bu hizipleşme eski 
DP’liler ve onların yakınlarının öncülüğünde “41”ler olarak adlandırılan bir gruba 
dönüşmüştür. “Demokratik Parti”nin (DP) kuruluşuna yol açacak bu bunalım 1970 bütçesinin oylamasında kendisini göstermiş ve Süleyman Demirel, kendi partisinden milletvekillerinin olumsuz oyları ile oldukça zor durumda kalmıştır.897 

13 Şubat 1970’te yapılan oylamada 41 milletvekili CHP ile birlikte hareket ederek olumsuz oy kullanmışlardır. Henüz 100 gününü yeni doldurmuş hükümeti istifaya mecbur etmişlerdir. Bu tarihten itibaren yaklaşık 10 yıl sürecek bir tartışma da başlamış olacaktır.898 

Bu durum Türk siyasal hayatında ilk defa görülen bir olaydır. Bir partiye dahil parlamenterlerin kendi partilerinin hazırladıkları bütçe programı taslağını reddetmeleri özünde parti disiplinine de aykırıdır. 

Bu süreçte Demirel, en az 7-8 bakanın değişmesi beklenen eski kabineyi hiç değiştirmeden, III. Demirel Hükümeti kabinesini 6 Mart 1970'te ilan etmiş ve Cumhurbaşkanı’na sunmuştur.899 Tüm bu siyasi gerginliğin yanında üniversitelerde de şiddet eylemlerinde ciddi bir tırmanış yaşanmaktadır. Ülke genelinde süren boykotlar, yaşamını kaybeden öğrenciler ve tatil edilen üniversiteler eşliğinde III. Demirel Hükümeti kurulmuştur. 

Bu dönemin en çok tartışılan konularının başında eski DP’lilere af çıkarılması meselesi vardır. 27 Mayıs sonrası dönemin en tartışmalı konularından olan ve TBMM’de sürekli olarak tartışmalara neden olan af sorunu, Celal Bayar ve eski DP'li arkadaşlarının siyasal haklarına hukuken kavuşmalarıyla önemli bir aşama kaydetmiştir. 900 Bu af sorunun iki önemli sonucu daha olmuştur. Birincisi, 12 Mart 1971 askeri müdahalesinin, resmen ifade edilmeyen nedenlerinden biri bu af konusu olacaktır. İkincisi, Celal Bayar'ın da desteğiyle AP bölünecek, Demirel bütçesine kırmızı oy veren 41 milletvekilinden 26'sı partiden ihraç edilecek ve bazı senatörlerle birlikte Demokratik Parti’yi (DP) kuracaktır.901 

DİPNOTLAR;

851 Cumhuriyet, 27.6.1964, s.1. 
852 Metin Toker, Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları: İnönü’nün Son Başbakanlığı, 1961-1965, İstanbul, Bilgi Yayınları, 2. 
Bs, 1992, s.36. 
853 Milliyet, 14.12.1964, s.1. 
854 Bilgiç, Anayasanın 68’nci maddesinin ve değiştirilmesi ve geçici 11’nci maddenin yürürlükten kaldırılması hakkındaki değişikliğin, 
TİP tarafından esastan iptali için Anayasa Mahkemesine götürüldüğünü; mahkemenin ise usulden, söz konusu değişiklilik ve ilgayı iptal ettiği bilgisini veriyor. Konu hakkında Sadettin Bilgiç’in anlatımı için bkz. Sadettin Bilgiç, Hatıralar, İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 2002, ss.185–191. 
855 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 07.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 14.45–18.55]. 
856 Hasan Celal Güzel’in 13.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 11.00– 14.08]. 
857 1961 Anayasası ile 1982 Anayasasını bu bağlamda tartışan bir eser için bkz. Bülent Tanör, İki Anayasa 1961–1982, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. 1986. 
858 Niyazi Berkes, Unutulan Yıllar, İstanbul: İletişim Yayınları, 2006, s.349 vd. 
859 Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, Ankara: Yetkin Yayınları, 2000, s.356. 
860 Ali Ülkü Azrak, “Türk Anayasa Mahkemesi”, İÜHFD, Cilt 28, Sayı 3–4 (1962), 649–700. 
861 Muharrem Balcı, MGK ve Demokrasi (Hukuk-Ordu-Siyaset), İstanbul: Yöneliş Yayınları, 1998. 
862 Hikmet Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti’nde Rejim ve Asker İlişkisi Üzerine Bir İnceleme, İstanbul: İz Yayıncılık, 1993, s.261. 
863 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 07.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 14.45–18.55]. 
864 Turhan Dilligil, (Sokaktaki Adam), Allahsız Gardiyan, Ankara: Güneş Matbaacılık, 1966, s.34. 
865 Bayar, siyasi hakları iade edildikten sonra kendisine yapılan tabii senatörlük teklifine reddetmiş; gerekçesini ise şöyle açıklamıştır: “Tabii senatörlük ve benzeri sıfatların gerçek demokrasi esasları ile telifini güç buluyorum. Bu konuda samimi olarak bağlı bulunduğum görüş, düşünce ve inancıma sadık kalma kararındayım”, Milliyet, 5 Temmuz 1974. 
866 Orhan Aldıkaçtı, Anayasa Hukukumuzun Gelişmesi ve 1961 Anayasası–II, İstanbul: Hüsnütabiat Matbaası, 1966, ss.116–120. 
867 Bkz. Muammer Aksoy, Partizan Radyo ve DP, Ankara: Ayyıldız Matbaası, 1960. 
868 Cem Eroğul, Anatüzeye Giriş, Ankara: İmaj Yayıncılık, 1993, s.217 vd. 
869 Hikmet Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti, İstanbul: İz Yayıncılık, 1995, s.374. 
870 Milliyet, 1 Nisan 1975. 
871 Bedii Faik’in 26.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 11.30–13.15]. 
872 Erol Tuncer, Osmanlı'dan Günümüze Seçimler 1877-1999, Ankara, TESAV Vakfı, 2002, s.213-218. 
873 Parti disiplini konusundaki teorik yaklaşımıyla güncelliğini koruyan şu çalışmaya bkz. İlter Turan, “Parti Disiplini” 
[Kapsam, Tarihçe, Teşvik Eden Sebepler], İÜİFM, Cilt 28, Sayı 1–4 (1968), 79–102. 
874 Ali Gevgilili, Yükseliş ve Düşüş, 2. Bs, İstanbul, Bağlam Yayınları, 1987, s.322. 
875 Celal Ertuğ, Çözümsüz Demokrasi, İstanbul, Bilgi Yayınevi, 1997, s.107. 
876 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 07.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri 
Başkanlığı [Saat: 14.45–18.55]. 
877 Sadun Aren, TİP Olayı 1961–1971, İstanbul: Cem Yayınevi, 1993, s.105. 
878 13 Kasım 1960’da tasfiye edilen 14’ler grubuna dahildir.
879 İlhan Darendelioğlu, Türkiye’de Komünist Hareketler, İstanbul: Toker Yayınları, 1979, s.499. 
880 Çetin Yetkin, Türkiye’de Soldaki Bölünmeler 1960–1970 (tartışmalar, nedenler, çözüm önerileri), Ankara: Toplum 
Yayınları, 1970, s.101. 
881 Genel Başkan Mehmet Ali Aybar’ın Meclisteki faaliyetleri ve TİP’in tek senatörü Fatma Hikmet İşmen’in Cumhuriyet Senatosundaki çalışmaları için bkz. Mehmet Ali Aybar, 12 Mart’tan Sonra (meclis konuşmaları), İstanbul: Sinan Yayınları, 
1973. Fatma Hikmet İşmen, Parlamento’da 9 Yıl (TİP Senatörü Olarak 1966-1975 Dönemi Parlamento Çalışmaları), Ankara: Çark Matbaası, 1976.
882 Silahlı Kuvvetler Birliği. 
883 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 07.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 14.45–18.55]. 
884 A grubu yenileme seçimleri Adıyaman, Aydın, Bilecik, Bolu, Çankırı, Çorum, Edime, Gaziantep, İçel, İzmir, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Malatya, Konya, Manisa, K. Maraş, Nevşehir, Ordu, Sinop, Sivas, Zonguldak. DİE, Cumhuriyet 
Senatosu Üyeleri Kısmi Seçim Sonuçları, Ankara, 1969, s.20. 
885 Cumhuriyet, 3.6.1968, s.1. 
886 Yıldız Sertel, Türkiye’de İlerici Akımlar ve Kalkınma Davamız, İstanbul: Cem Yayınevi, 1978, s.87.
887. “AP İktidarda”, Milliyet, 13 Ekim 1969. 
888 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 07.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 14.45–18.55]. 
889 “AP, Erbakan ve 13 adayı veto etti”, Milliyet, 19 Ağustos 1969. 
890 Abdi İpekçi, “AP ve Aşırı Sağ”, Milliyet, 19 Ağustos 1969. 
891 Ecvet Güresin, “Yeni Parti”, Cumhuriyet, 27 Ocak 1970. Doğan Duman, “İslamcı Gençliğin Serüveni”, Birikim, Sayı 95 Mart 1997, s.63. 
892 “Milli Nizam Partisi kuruldu”, Cumhuriyet, 27 Ocak 1970.
893 Süleyman Arif Emre’nin 26.06.2012 Tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı [Saat: 12.00– ?]. 
894 Attilâ İlhan, Hangi Sol, Ankara: Bilgi Yayınevi, 1980, s.146. 
895 Milliyet, 13.10.1969, s.1. 
896William Hale, Türkiye’de Ordu ve Siyaset, 1789’dan Günümüze, Çev.Ahmet Fethi, İstanbul. Hil Yayınları, 1994, s.156. 
897 Feroz Ahmad, Demokrasi Sürecinde Türkiye 1945-1980, Çev: Ahmet Fethi, 3. Bs, İstanbul, Hil Yayınları, 2007, s.308, 
Arsev Bektaş, Demokratikleşme Sürecinde Liderler Oligarşisi, CHP ve AP (1961-1980), İstanbul, Bağlam Yayınları, 1993, s.161, 
898Cüneyt Arcayürek, Demirel Dönemi 12 Mart Darbesi 1965-1971, 2.Basım, Ankara, Bilgi Yayınevi, 1985, s.324. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder