ATMA RECEP, DİN KARDEŞİYİZ.,
Suay Karaman
suaykaraman1@gmail.com
1 Şubat Pzt 00:55
Alıcı: SUAY, bcc: kotanlartr
Azim ve Karar Sitesindeki yazımı iletiyorum.
https://azimvekarar.net/atma-recep-din-kardesiyiz/
ATMA RECEP, DİN KARDEŞİYİZ
Suay Karaman
Her zaman kullanılmayan ya da kullanılmaması gereken, özellikle eğitimsiz, bazen de eğitimli kimselerin kullandıkları sözlere ve deyimlere argo sözcük adı verilir. Argo olarak kullanılan bir deyim vardır: “Atma Recep, din kardeşiyiz.” Bu deyim, ‘söylediklerin hep yalan, palavra, çok abartma, biz birbirimizin ne olduğunu biliriz’ anlamında kullanılmaktadır. Osmanlı Devleti zamanında, Arnavut Recep adındaki bir eşkıya, çetesiyle birlikte dağa çıkmış ve halka eziyet edermiş. Hükümet, Recep ve çetesini saklandıkları yerde kıstırmış. Çatışmadan kurtulamayacağını anlayan Recep askerlere şöyle seslenmiş: “atmayın, biz de din kardeşiyiz, teslim olacağız.” Teslim olan Recep ve çetesi yakalanıp, az bir ceza ile kurtulmuşlar. Daha sonra Recep, bu olayı kahve köşelerinde anlatırken; “Vallahi gebertecektim askerleri. Çoluğumuz çocuğumuz var diye ağladılar, acıdım da bıraktım” diye palavra atarmış. Bir gün olayın iç yüzünü bilen birisi; “Atma Recep, biz de din kardeşiyiz.” demiş. Bundan sonra “Atma Recep” sözü böylece literatüre girmiş.
AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan 25 Ocak 2021 tarihinde Denizli, Mersin ve Uşak'taki AKP kongrelerine canlı bağlantı ile katıldı. AKP genel başkanının yaptığı açıklamaların bazıları şöyle: “Cumhuriyet tarihinde yapılanların kat be kat fazlasını 18 yılda kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.
Terörle mücadeleden, sınırlarımızın güvenliğini sağlamaya kadar onurlu ve kararlı politikalar ile ülkemizin itibarını artırdık. Her bir vatandaşımızın yaşam kalitesini hiç olmadığı kadar artırdık. AK Parti'nin girdiği 15 seçimin tamamında birinci olmasının gerisinde bu gurur tablosu vardır.
Tüm başarıları vesayetin, darbecilerin, husumet besleyen nice çevrelerin saldırı ve engelleme çabalarına rağmen elde ettik. Uzun iktidar dönemimizde karşımızda hep bir muhalefet bulduk.”
1923 yılında kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın tüm borçlarını ödüyor, harabeye dönmüş ülkeyi ayağa kaldırarak tek kuruş dış borç almadan çok büyük ve önemli yatırımları gerçekleştiriyor, Türk parasını en değerli para haline getiriyor, gelir ve giderin eşit olduğu denk bütçe yapıyor.
Bunların sonucunda 1929-1939 yılları arasında bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde %96 artmıştır; dünyada ortalama kalkınma hızı %4-5 seviyesindeyken, Türkiye’de %10 olmuştur. Bütün bunlar ortadayken cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve arkadaşlarını karalamaya çalışmak, şimdilik aymazlık olarak nitelenebilir. Atatürk döneminde yapılanları yazmaya kalksak, burada sayfalar yetmez.
“Cumhuriyet tarihinde yapılanların kat be kat fazlası” nedir? 2002-2020 döneminde 60 milyar doların üzerinde özelleştirme yapılmıştır. ERDEMİR,
PETKİM, TEKEL, TÜPRAŞ, TÜRK TELEKOM gibi ulusal değerlerimiz başta olmak üzere 11 liman, 98 elektrik santralı, 50 tesis ve işletme, 11 otel, 3 bin 920 taşınmaz ve araç muayene hizmetleri ile makine-teçhizat, maden ruhsatları, demirbaşlar özelleştirilerek, 80 yıllık Cumhuriyetimizin birikimleri 20 yılda peşkeş çekilmiştir. Denk bütçe tarihe karışmıştır, sürekli bütçe açığı verilmektedir; bugün 435 milyar doların üstünde dış borcumuz bulunmaktadır. Yaklaşık 18 milyon yurttaşımız yoksulluk sınırında yaşamaktadır. Toplum enflasyona alıştırılmıştır.
Cumhuriyet tarihimizin en uzun süreli hükümetlerini kuran AKP iktidarı, cumhuriyet, demokrasi ve laik hukuk devleti ile çatışmaktadır.
Bugün ülkemiz büyük boyutta ekonomik ve siyasi kriz ile karşı karşıyadır. Açlık, işsizlik, yokluk ve yoksulluk büyük boyutlara ulaşmış, yatırımlar durmuş, üretim bitirilmiş, birçok işyeri kapanma durumuna gelmiştir. Demokratik parlamenter sistem, şaibeli bir halk oylaması sonucunda değiştirilmiş ve tek adam rejimine, kısaca diktaya döndürülmüştür. Ülkemizde ekonomik sorunların yanında, terör, tarım, hayvancılık, sanayi, eğitim gibi birçok konulardaki yanlış politikalar sonucunda, toplum nefes alamaz duruma getirilmiş, ortaçağ karanlığına doğru sürüklenmektedir.
80 yıllık Cumhuriyetimizin birikimleri ve değerleri, AKP iktidarı ile elden çıkarılmıştır; rejim değiştirilmiştir. Cumhuriyet dönemi ile AKP iktidarını
kıyaslayınca ve bu verileri görünce “Atma Recep, din kardeşiyiz” demekten başka ne denebilir?
***