SİYASAL KARAR ALMA ORGANLARI ÜZERİNDE ÇIKAR VE BASKI GRUPLARININ ETKİLERİ , BÖLÜM 6
2. ULUSAL BASKI GRUPLARI
Ulusal baskı grupları daha çok ulusal ölçekte faaliyet gösteren baskı gruplarıdır.
Bu gruplar genellikle maddi amaçlar için kurulsa da sosyal, ahlaki, çevresel amaçlar için kurulanları da mevcuttur.
Ulusal baskı gruplarının kendi üyelerinin çıkarlarını gerçeklestirmek üzere baskı yaptıgı unsurlar genellikle ulusal siyasi karar alma sürecinin aktörleridir. Örnegin Türkiye’de bir isveren örgütü olan TİSK veya bir isçi örgütü olan TÜRK-İŞ ulusal baskı grubu örnekleridir.. Benzer sekilde, odalar ve borsalar birlikleri de ulusal baskı gruplarıdır.
Önemle belirtilmesi gereken bir nokta da ulusal baskı gruplarının salt ulusal sınırlar içerisinde faaliyet göstermedigidir. Örnegin temelde bir ulusal baskı grubu olan TİSK, Avrupa Sanayi ve İsveren Konfederasyonları Birligi üyeligiyle de aynı anda uluslararası baskı gruplarının da içindedir. Fakat bu çalısmada bu tip örgütler ulusal baskı grubu olarak degerlendirilecektir.
Tayyar Arı, Amerika Birlesik Devletleri’nde etkili olan ulusal baskı gruplarını altı gruba ayırmıstır.
Bunlar:
a) Ticari Dernekler
b) Sirketler
c) Sendikalar
ç) Meslek Kurulusları
d) Kitle Örgütleri
e) Medya Kurulusları ve Dernekleridir.(ARI,1997:136-146)
Ulusal baskı grupları her ülkede tıpatıp aynı olmasa da benzer sekilde bir sınıflandırmaya tabi tutulabilirler. Fakat uyguladıkları yöntemler ülkelerdeki mevcut siyasal sistemin özelliklerine göre pek çok yönden önemli farklılıklar gösterir. Bu durum ileriki bölümlerde açıklanacaktır.
Türkiye’de baskı gruplarının sekillenmesinde karsılasılan manzara su sekildedir. Öncelikle siyasal merkezin kurumsallasma sürecinde kamusal grupların baskın bir rolü mevcuttur. Özel ve gönüllü olusumlar bu süreçte ikincil konumda kalmıslardır.
Özellikle ekonomik çıkar perspektiflerinin gelismesinde devlet eliyle örgütlendirme ve yukarıdan asagıya dogru sekillenen yasal düzenlemelere bagımlılık göze çarpan unsurlardır.(ALKAN ve ÖNER,2000)
3. YEREL BASKI GRUPLARI
Kimi baskı grupları üyelerine çıkar saglama misyonunu ulusal sınırların içinde belirli bölgelerde yerine getirebilmektedir. Bu tür baskı gruplarının hareket sahaları sınırlı bir çevre içerisindedir. Böyle gruplar yerel baskı grupları olarak nitelendirilebilirler.
Yerel baskı grupları yerel ölçekte faaliyet gösteren baskı gruplarıdır. Bununla birlikte bu tip baskı grupları ulusal ölçekte faaliyet gösteren baskı grupları ile ortak faaliyette bulunabilirler.
Yerel ölçekte kurulan sanayici ve is adamları derneklerinin ulusal ölçekte kurulmus olan örgütlerle is birligi içinde bulunmaları bu duruma örnek olarak
gösterilebilir.
Yerel baskı grupları genellikle yerel yönetimlerin karar alma sürecini etkilemeye çalısırlar. Siyasi karar alıcılar kaynakların bir kısmını yerel yönetimler
vasıtasıyla dagıtırlar. Böylelikle bir anlamda bölgeler arasında esitlestirme saglanmıs olur.
Bazı yerel baskı grupları da ahlaki, sosyal, çevresel mülahazalarla kurulurlar. Bu tip baskı grupları sadece kendi yörelerindeki olaylarla ilgilenseler de diger ulusal ve uluslararası baskı gruplarıyla da ortak iliski içine girebilirler. Türkiye’de İzmir ili Bergama ilçesinde açılan altın madenine yöre halkının bir baskı grubu olusturarak karsı çıkması bu tür baskı gruplarına bir örnek teskil etmektedir.
Bir bölgedeki bir kamu kurulusunun kapatılmasını önlemek için bölge halkının bir araya gelerek faaliyet göstermesi de yerel baskı gruplarına baska bir örnek olarak gösterilebilir. Fakat böyle bir grup sürekli olarak faaliyet göstermez. Amaçlarına ulasıp ulasmadıklarının bir önemi olmaksızın bu tip gruplar siyasal karar alıcılar kesin kararlarını verip uyguladıkları anda dagılırlar.
Sonuç olarak yerel baskı gruplarının daha çok bölgesel amaçlarla belirli bir bölgede faaliyette bulundukları bir gerçektir. Bununla birlikte bu tip baskı grupları ulusal ve uluslararası baskı gruplarıyla çıkarları kesistigi ölçüde isbirligi yapabilirler.
C) ÖRGÜTLENME AÇISINDAN BASKI GRUBU TÜRLERİ
Baskı grupları örgütlülük açısından dört kategoriye ayrılırlar. Bunlar, anomik gruplar, örgütlenmemis gruplar, kurumsal gruplar ve örgütlenmis
gruplardır.(TURAN,1986:133-138)
1. ANOMİK BASKI GRUPLARI
Anomik baskı grupları genellikle kendiliginden olusan gruplardır. Bir bölgedeki bireylerin bir olay ya da çözümlenemeyen bir sorun karsısında beklenilmeyen bir anda ve beklenilmeyen bir biçimde eyleme geçmeleri, gösteri yapmaları anomik bir grubun ve anomik bir eylemin örnegini teskil etmektedir.
Trafik kazalarının yogun oldugu bir bölgede yöre halkının bir kaza üzerine kendiliginden bir araya gelerek yolu trafige kapatmaları bu tür grupların ve eylemlerinin güzel bir örnegidir.
Anomik grupların özellikleri sunlardır:
a) Bu tür gruplar kendiliginden olusur.
b) Bu tür gruplar süreklilik göstermezler.
c) Bu tür gruplarda üyeleri birbirine baglayan bir degerler ve davranıs kuralları
dizisi mevcut degildir.(TURAN,1986;134-135)
Anomik baskı grupları çok kısa bir zaman periyodunda, tek bir amaca ulasmak için kurulur ve bu amacı gerçeklestirmelerinin önemi olmaksızın
dagılırlar.(HENNESSY,2000)
2. ÖRGÜTLENMEMİŞ BASKI GRUPLARI
Örgütlenmemis baskı grupları bireylerin özgün iradeleri ile isteyerek ve bilerek katılımda bulunmadıgı gruplardır. Her birey kendisi istemese de bazı grupların dogal üyesidir. Din, dil, ırk, bölge, kabile, asiret, soy, sosyal tabaka ve sınıf bu tür grup üyeliginin esasını teskil eder.(TURAN,1986;135-136)
Türkiye ölçeginde düsünüldügünde bu tür örgütlenmemis baskı grupları siyasal karar alma sürecini en az diger gruplar kadar etkileyebilmektedir. Çünkü Türkiye’de özellikle Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde herhangi bir asiret reisi önemli bir oy potansiyeline sahip asiretin tüm dizginlerini hala elinde tutabilmektedir. Böyle bir topluluk örgütlenmemis bir baskı grubu olsa da oy potansiyeli ile elinde çok güçlü bir pazarlık kozu mevcuttur.
İlter TURAN, siyasal bakımdan modernlesmenin toplumlarda örgütlenmemis grupların önemini azalttıgını öne sürmektedir.(TURAN, 1986) Fakat yukarıdaki örnek en azından Türkiye için bu önemin devam ettigini göstermektedir. Ayrıca modern siyasal topluluklarda da örgütlenmemis gruplar etkileri azalarak da olsa varlıklarını sürdüreceklerdir. Çünkü birey için bu grupların bireye kazandırdıgı kimlik ve aidiyet duygusu en az bireyin gönüllü katıldıgı gruplar kadar önemlidir.
3. KURUMSAL BASKI GRUPLARI
Baskı grupları tanımlarının ortak noktalarından biri ilgili bölümde açıklandıgı üzere bu grupların üyelerine çıkar saglamak amacıyla kuruldugudur. Bununla birlikte modern siyasi yapılarda belli çıkarları birlestirme ve açıklama amacında olmayan çok sayıda kurum mevcuttur. Kilise, bürokrasi, ordu, çesitli isletmeler, yüksek ögretim kurumları bu tür kurumlardır. Aynı sekilde toplumun tüm kesimlerinin çıkarlarını gözetmek durumunda olan kurumlar da vardır.
Siyasi partiler, parlamento ve hükümet bu tür kurumlardır.
Yukarıda sözü edilen kurumların esas amaçları toplumun tüm kesimlerine hizmet etmektedir. Oysa bu kurumlar bu duruma ek olarak kendi üyelerine de bir takım avantajlar saglamaktadırlar.Yüksek dereceli memurların düsük bir ücret karsılıgında özel pasaport almaları, milletvekillerinin silah bulundurma konusunda sahip oldukları avantajlı konum, yine parlamento mensuplarının olusturdugu ve toplumun diger kesimlerine açık olmayan kooperatifler bu tür avantajlardır.
Turan, toplumsal islevleri dısında, kendi üyeleri lehine siyasal süreci etkilemek üzere çaba göstermeleri nedeniyle ‘’kurumsal grupların birer baskı grubu olarak kabul edilmesi gerektigini’’vurgulamıstır.(TURAN,1986;137)
4. ÖRGÜTLENMİŞ BASKI GRUPLARI
Örgütlenmis baskı gruplarının en belirgin özelligi üyelerinin çıkarlarını maksimize etmek amacıyla ve üyelerinin özgün iradeleriyle kurulmus olmalarıdır. İsçi
ve isveren örgütleri, meslek kurulusları bu tür baskı gruplarının en bilinenleridir.
Örgütlenmis baskı gruplarının bir kısmı da sosyal, ahlaki ve çevresel mülahazalarla kurulmustur. Çevre örgütleri, kadın dernekleri, ideolojik amaçlı
dernekler, bu tür gruplara örnek olarak gösterilebilir.
Maddi amaçlarla kurulmus olan baskı gruplarının, sosyal amaçlarla kurulan baskı gruplarına kıyasla daha sıkı örgütlenmis bir yapıda olmaları dogaldır. Baska bir
deyisle sosyal amaçlı baskı grupları daha gevsek bir örgüt yapısına sahiptir.
Gerek sıkı gerekse gevsek örgüt yapısına sahip olsalar da bütün örgütlenmis baskı gruplarının çabaları siyasi karar alıcıları etkileme yönündedir. Bu etkileme
çabalarının bir kısmı genel bir çerçevenin çizilmesi olabilecegi gibi, bir kısmı da daha spesifik amaçların gerçeklestirilmesine yönelik olabilir. (TURAN,1986)
III. BASKI GRUPLARININ AMAÇLARI
Baskı gruplarının ekonomik mülahazalarla kurulmus olan türlerinin öncelikli amacı üyelerinin çıkarlarını artırmak veya olası çıkar kayıplarının önüne geçmektir.
Aktan, devletin ekonomiye müdahale etmesinin bir takım rant imkanları yarattıgını bu nedenle de baskı gruplarının asıl amacının “rant kollama” (AKTAN,1993) oldugunu ileri sürmektedir.
Sosyal amaçlı dava grupları ise maddi çıkarları artırmak yerine inandıkları degerlerin yaygınlasmasına ve bu degerlerin siyasi karar alıcılar tarafından dikkate alınmasına gayret gösterirler. Çevreci bir grup için herhangi bir bölgenin milli park ilan edilmesi ve bölgedeki ekolojinin koruma altına alınması geçerli bir amaçtır.
Günümüzün en çok kullanılan kavramlarından biri olan küresellesme kavramı da var olan siyasa yapım süreçlerini etkilemektedir. Özellikle son yirmi yılda Batı Avrupa da siyasal karar alma sürecinin dogası önemli bir degisime ugramıstır. Bu degisim ise küresellesme kökenli dıs baskılardan kaynaklanmaktadır.(RICHARDSON,2000) Öyle ise küresellesme olgusu da siyasal karar alıcılar üzerinde bir baskı grubu gibi etki yapabilmektedir.
7 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder