Ali Serdar Bolat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ali Serdar Bolat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ocak 2017 Pazar

Balyoz savcılarına balyoz‏



Balyoz savcılarına balyoz‏,



Microsoft'tan Balyoz savcılarına balyoz


Ali Serdar Bolat    
16 Nisan 2013

Balyoz Davası kararının Yargıtay'da ele alınma süreci devam ederken, yazılım şirketi Microsoft'tan bir yazı geldi.
Yazının gelme macerası şöyle:

Avukat Haluk Pekşen, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasında, sözde Balyoz belgelerinde kullanılmış olan Calibri yazı karakteri hakkında Mahkemeye başvuru yaptı.
Mahkeme bu başvuruyu kabul ederek, Microsoft şirketinden görüş istedi.
Microsoft, Mahkemeye gönderdiği yazıda şöyle diyor:

"Lugastegort tarafından tasarlanan Calibri yazı karakteri, ilk olarak, 2007 yılında satışa çıkan Windows Vista ve Ofis 2007 ürünlerimiz içine gömülü olarak piyasaya sunulmuştur."




Gelelim sözde Balyoz belgelerine.
Savcıların iddiasına göre, bu belgeler 2003 yılında yazılmış.
Avukatlar "Nasıl oluyor da 2003 yılında yazılmış olan belgelerde 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakteri kullanılıyor. Olmaz böyle şey. Demek ki bu belgeler 2007 yılından sonra tertipçiler tarafından üretilmiş" deyince Savcılar ve Mahkeme anında kıvırıp şöyle dediler:
"Evet, 2003 yılında yazılmış ama 2007 yılında güncellenmiş, güncellenirken de yeni Calibri karakteri kullanılmış"

Yani, Mahkeme, 2003 tarihli belgeler üzerinde 2007 yılında değişiklik yapıldığını iddia ediyor. Neye dayanarak? Ortada bir delil yok. Mahkeme "Böyle olmuş olabilir" diye yorum yapıyor. Yani belgelerin doğru olduğuna ve 2003 yılında darbeciler tarafından hazırlandıklarına iman etmiş. 

Mahkemenin bu iddiası, TÜBİTAK raporu ile yerle bir oldu.
TÜBİTAK raporu aynen şöyle diyor:
"Bu belgelere düzenlendikleri 2003 tarihinden sonra hiçbir ekleme yapılmamış"

Bildiğiniz gibi TÜBİTAK eskiden bağımsız bir kuruluş iken, AKP döneminde yönetimine yandaşlar doldurularak AKP'nin yan kuruluşu haline getirilmiş olan bir kuruluş.
Yani bu raporu Ergenekoncular değil, AKP yandaşları yazıyor.

Şimdi, Microsoft'un yazısı ile TÜBİTAK raporunu yan yana koyarak konuyu inceleyelim:
Eğer 2003 yılından sonra bu belgelere hiçbir ekleme yapılmamışsa, 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakterleri bu belgelerde nasıl kullanılmış olabilir?

Bu soruya yardımcı olacak bir soru soralım:
TÜBİTAK, neye dayanarak bu belgelerin 2003 yılında düzenlenmiş olduğunu söylüyor?
El cevab: Yazının düzenlenme tarihini gösteren üst verilere bakarak.

Peki, üst veriler değiştirilebilir mi? Elbette.
Yani, şöyle olmuş:
Tertipçiler, 2007 yılında oturmuşlar, sahte Balyoz belgelerini hazırlamışlar. Hazırlarken de, çok hoşlarına giden Calibri karakterlerini kullanmışlar. Belgenin üst verisinde oluşan 2007 tarihini de 2003 olarak değiştirmişler ki, bu belgeyi inceleyenler 2003 tarihinde düzenlenmiş olduğunu sansınlar.
Ancak, bilmiyorlardı ki, Calibri karakterleri 2003 yılında yoktu.

Agata Kristi ne diyordu: "Kusursuz cinayet yoktur"
Buna bir ek de biz yapıyoruz: "Kusursuz sahte belge yoktur"

Şimdi diyeceksiniz ki, gerçek anlaşıldığına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıları derhal Balyoz sanıklarının tahliyesine karar vermeli.
Çok beklersiniz. O sizin dediğiniz şey, bağımsız mahkemelerin olduğu demokrasilerde olur.
Tayyip Erdoğanların kurduğu ileri demokrasilerde bu gibi önemsiz şeylerin mahkeme kararlarını etkilemesi söz konusu değildir.

Bundan dolayı, Yargıtay Başsavcılığı'na başvuruda bulunacaklarını açıklayan Avukat Pekşen "Umutlu değiliz" diyor.


********

arşiv:

Balyoz Davası: "Cahil Tertip" çöktü

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/03/balyoz-davas-cahil-tertip-coktu.html

Balyoz'da imza makinesi sahtekarlığı

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/02/balyozda-imza-makinesi-sahtekarlg.html

Balyoz kararı hakkında İşçi Partisi Basın Açıklaması

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/09/balyoz-karar-hakknda-isci-partisi-basn.html


********

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/04/microsofttan-balyoz-savclarna-balyoz.html

********


Bill Gates balyoz davasını bitirdi‏

Bill Gates balyoz davasını bitirdi

16.04.2013 11:28


Vatan gazetesinden Öge Demirkan'ın haberine göre Yargıtay aşamasında olan Balyoz davasını ilgilendiren çarpıcı bir gelişme yaşandı. 2003'te kaydedildiği iddia edilen Balyoz davası dijital delillerin Calibri fontuyla yazılmasıyla ilgili olarak Microsoft’tan gelen yazıda “Balyoz metninde kullanılan fontu 2007’de piyasaya sürdük.” denildi.
Sanıkların talebiyle daha önce hazırlanan bilirkişi raporlarında, metinde kullanılan ‘calibri fontu’nun Microsoft tarafından 2007 yılında üretildiği, oysa belgelerin 2003’te oluşturulduğu kaydedilmişti. Sanıklar tarafından alınan bu raporlar mahkeme tarafından kabul edilmedi.
Balyoz davası sanıklarından Beyazıt Karataş, Adalet Bakanlığı’na, adil yargılanma hakkının engelendiğini iddia ederek dava açtı. Dava 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 200/376 Esas numarası ile görülmeye başladı. Karataş’ın avukatı Haluk Pekşen bundan sonraki gelişmeyi gazeteye şöyle anlattı: 

“ Darbe planının metni olduğu söylenen belgenin yazıcı çıktıları Microsoft firmasına yollandı. Burada kullanılan yazı karakteri soruldu. Microsoft tarafından bunun Calibri fontu olduğu belirtildi. Ayrıca bu fontun 2007’de piyasaya sürüldüğü ifadesi de yer aldı. Böylece bu belge ‘resmi delil’ statüsü kazandı. TÜBİTAK raporuna göre CD’ler 2003 yılında kapandı. Öleyse bu fontun işi ne? Bugün Yargıtay 9. Ceza’ya müvekkilimin bırakılması için itirazda bulunacağım.”
Odatv.com

http://www.odatv.com/n.php?n=bill-gates-balyoz-davasini-bitirdi-1604131200


--




24 Şubat 2016 Çarşamba

ABD BAŞKAN YARDIMCISI, PKK ' YI KURTARMAK İÇİN GELDİ..,





ABD  BAŞKAN YARDIMCISI, PKK ' YI  KURTARMAK İÇİN GELDİ..,




Ali Serdar Bolat         
24 Ocak 2016
ABD Başkan Yardımcısı  Co Baydın ( Joe Biden), iki amaçla Türkiye'ye geldi:
1- Hendeklere sıkışan PKK'yı kurtarmak için operasyonlara son verilmesine Türkiye'yi ikna etmek, ve,
2- Türkiye'yi PYD'ye razı etmek, "PYD teröristtir, Suriye'de Fırat'ın batısına, Cerablus tarafına geçemez" görüşünden Türkiye'yi vazgeçirmek.
Baydın, iki amacına da ulaşamadı.
^^
Açılım'a dönülerek müzakerelerin başlatılması, bununla bağlantılı olarak da
Yeni Anayasa'nın (Bölünme Anayasası'nın) bir an önce çıkarılması için de tam saha pres uyguladı. Bu iki amacına da ulaşamayacak.
^^
Düzenlediği basın toplantısında Baydın:

-- "Düşünce, ifade ve medya özgürlüğü demokrasinin koşuludur. Türkiye'de
gidişat aksine. Bunun sonuçları olur"
 diyerek Can Dündar ve Erdem Gül'e
destek çıktı.

-- "Güneydoğu'daki savaşa karşı barış çağrısı yapan bildiri yüzünden hedef

diyerek    
ABD'nin konumunu bir daha açıkladı. 

-- PKK'nın Suriye kolu olan PYD'yi ve onun silahlı kanadı olan YPG'yi terör
örgütü olarak görmediklerini, PYD'ye desteklerinin süreceğini söyledi.

.


Aydınlık, 23 Ocak 2016


Aydınlık, 23 Ocak 2016

Baydın, İstanbul'da kaldığı otelde AKP, CHP ve HDP Milletvekilleri ile görüştü. MHP görüşme talebini reddetti. Baydın'ın görüşmeye davet etiği isimlerin tamamının Doğu ve Güneydoğu bölgesi ile ilgili olması dikkat çekti.

Baydın, görüşmede:

-- Açılım sürecinin bitmesinden ABD'nin rahatsız olduğunu açıkça dile getirdi. Silahların susmasını, hendeklerin kapatılmasını ve demokratik çözüm üzerinde çalışılmasını istedi. "Silahlar sussun" demek, "PKK'ya operasyon yapmayı durdurun" demektir. Çünkü bu talebi Türkiye'ye yapıyor. PKK'ya "Silah bırak" çağrısı yapmıyor. Yani "24 Temmuz öncesi Açılım durumuna dönün" diyor.

-- Yeni Anayasa ve Açılım Süreci'ni "Demokratikleşme" adı altında tek paket çerçevesinde ele aldı.


Aydınlık, 24 Ocak 2016


Aydınlık, 24 Ocak 2016

Baydın dün de Davutoğlu ile görüştü. Görüşmeden sonra iki isim Ortak basın toplantısı yaptılar.

Önceki gün yaptığı basın toplantısında PYD'yi terör örgütü olarak görmediklerini söylemiş olan Baydın, bu defa PYD'yi ağzına bile almadı. Sadece IŞİD, PKK ve El Nusra gibi konularda Türkiye ile aynı fikirde olduklarını söyledi.

Davutoğlu ise şöyle konuştu:

"YPG, PKK'nın bir parçasıdır ve PKK'dan açık bir şekilde destek almaktadır. Suriye'den Türkiye'ye her türlü terörist sızmasını, her türlü silah aktarımını doğrudan Türkiye'ye dönük düşmanca bir tavır olarak gördüğümüzü Sayın Baydın ile paylaştım."

"PKK'nın Türkiye'de, Suriye'de ve Irak'ta yapmakta olduğu terör faaliyetlerinin sadece Türkiye'nin değil, bölgenin de güvenliğini tehdit etmekte olduğukonusundaki kanaatlerimizi paylaştım."

"YPG, kontrol ettiği bölgelerde Arap ve Türkmenleri ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri tam bir etnik temizlik mantığıyla temizlemeye kalkmış ve Türkiye içinde teröre destek olacak faaliyetlerde bulunmuştur."

Baydın'ın tamamen mosmor kesilmesini önlemek için de, şöyle dedi:
"Türkiye ve Amerika'nın ortak bir perspektiften bakması büyük önem taşıyor."

^^
Halbuki, PYD hakkında zıt bir konumdalarken ortak bir perspektif söylemi bir anlam ifade etmiyor.

Ayrıca, PKK'nın terörist olduğunu kabul eden ABD, nasıl oluyor da PKK'nın Suriye kolu olan PYD'yi ve onun sözde silahli gücü olan YPG'yi terörist olarak görmüyor, tam aksine silahlandırıyor, "kara gücü" olarak kullanıyor?

Türkiye'de terörist olan PKK'nın Suriye'de "Dinci IŞİD'e karşı laik özgürlük savaşçısı" olması nasıl mümkün oluyor?

Bunun tek açıklaması, ABD'nin aslında PKK'yı da terörist olarak görmediğidir. "Silahlar sussun, müzakere yapılsın" dayatması, bunu göstermektedir.

^^
Davutoğlu, bu çelişkiyi Baydın'ın yüzüne şöyle vurdu:
"Akademisyenlerin hazırladığı metni gördünüz mü? El Kaide veya başka bir terör örgütünün ABD'de herhangi bir bölgeyi işgal edip meşru güvenlik güçlerinin girmesine izin vermemesi ve sivilleri hedef alması durumunda ne yapardınız?"

Davutoğlu, daha sonra uçakta gazetecilere şöyle dedi:
"Sayın Baydın'ın görüşme programını kim hazırladı bilmiyorum ama Türkiye'de yaşananları tam görmesini istemediği belli. Madem ki fikir sahibi olmak istiyor, PKK terörüne kurban verdiğimiz şehitlerimizin yakınlarıyla, PKK terörünün mağdur ettiği vatandaşlarımızla da görüşebilirdi."

^^
Davutoğlu'nun bu söylemleri sayesinde AKP önemli miktarda yurtsever oyu elinin altında tutmaya devam edecek ve Baydın'ın verdiği sözde demokrasi dersini milletin kafasına kakan Dersimli Kemal'in Y-CHP'sine bir tur daha bindirecektir.

Y-CHP, yurtsever oyları AKP'ye ikram etmeye devam ederek AKP'ye en büyük yardımı yapmaktadır. PKK'yı ve HDP'yi koruyup kollamaya devam ettikçe de olduğu yerde saymaya devam edecektir.