2 Haziran 2011 Perşembe

HEPAR DA NEDEN BULUŞUYORUZ İŞTE CEVABIMIZ

HEPAR DA NEDEN BULUŞUYORUZ İŞTE CEVABIMIZ






27 Mayıs 2011 Cuma

Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi

İşte TV propagandasında YSK kuralları !!






İşte TV propagandasında YSK kuralları !!
23 Mayıs 2011, 13:36
12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak.

12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak. Konuşmaların ikinci bölümü ise 11 Haziran 2011 Cumartesi günü saat: 18.00’da kadar belirlenecek gün ve saatlerde yapılacak. Yüksek Seçim Kurulu, (YSK) 12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin yapacağı propaganda konuşmalarının usul ve esaslarını belirledi. YSK’nın kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Seçime katılan siyasi partilere ilk gün 10, son gün 10 dakikayı geçmemek üzere, programlarını ve yapacakları işleri anlatan iki konuşma yapabilecekler.

PROPAGANDA DA GÖRÜNTÜ OLABİLECEK

Siyasi partiler, sürelerinin yarısını aşmamak üzere propagandalarını görüntülü olarak da verebilecek. Görüntülü propagandalar TRT dışında hazırlatılacak. Görüntülü propagandalarda siyasi partiler yaptıkları ve yapacakları icraatı anlatacaklar. Bu propagandalarda suç teşkil edecek görüntülere yer verilemeyecek. Görüntülerde suç teşkil eden bir konu bulunduğu takdirde YSK bunların yayımına izin vermeyecek. Siyasi partiler, propaganda haklarını TRT'nin birden fazla kanalına dağıtabilecekler. Siyasi partiler radyo ve televizyonla ilk konuşmalarında seçim beyannamelerini anlatacaklar. Radyo ve televizyonda yapılacak propaganda yayınlarının, tam bir tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılması, YSK ile TRT tarafından sağlanacak.

TÜRK BAYRAĞI VE PARTİ BAYRAĞI ASILACAK

Propaganda konuşmalarında Türk Bayrağı ile YSK’nın tespit edeceği yere asılacak parti bayrağı ve konuşmayı yapan kişi dışında hiçbir görüntüye yer verilmeyecek. Konuşmacılar, ceket giyme ve kravat takmak zorundalar. Bayanlar ise tayyör giyecekler. Özel radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin propaganda konuşmaları TRT'de uygulanan usul ve esaslara göre yapılacak. YSK, Demokrat Parti, Emek Partisi, Millet Partisi, Liberal Demokrat Parti, Saadet Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Halkın Sesi Partisi, Doğru Yol Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Milliyetçi ve Muhafazakar Parti, Büyük Birlik Partisi ve Demokratik Sol Partinin 10’ar dakikalık iki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 10’ar dakikalık üç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 10’ar dakikalık dört, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10’ar dakikalık üç ve ilaveten 20 dakikalık olmak üzere dört konuşma hakkı bulunduğunu açıkladı.

KONUŞMA SIRASI KURAYLA BELİRLENECEK
Tüm siyasi partiler, 10’ar dakikalık iki konuşma hakkından birini 5 Haziran 2011 Pazar günü, diğerini de 11 Haziran 2011 Cumartesi günü kullanacak. MHP’nin 10 dakikalık bir, CHP’nin 10’ar dakikalık iki ve AKP’nin de 10 ve 20 dakikalık olmak üzere iki konuşma hakkı bulunuyor. Konuşmanın hangi parti adına ve kimin tarafından yapıldığına dair görevli kurul üyesiyle radyo ve televizyon idaresinde görevli en az iki personel tarafından tutanak düzenlenecek. Radyo ve televizyonda propaganda için başvuran partilerin yayın zaman ve sıraları, bunların birer temsilcisi ile TRT temsilcilerinin önünde YSK tarafından ad çekme suretiyle saptanacak. Seçim Takvimi’ne göre, seçime katılan siyasi partilerden radyo ve televizyonda propaganda yapmak isteyenler en geç 29 Mayıs Pazar günü saat 17.00’ye kadar YSK’ya bildirecekler. Yayın sıralamasının belirlenmesi için de ad çekme işlemi 31 Mayıs Salı günü saat 15.00’de yapılacak. ANKA

http://www.medyakafe.com/iste-tv-propagandasinda-font-colorredysk-kurallarifont-42863h.htm

Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi - İdalimForum.Com

..

10 Kasım 1938 den 2011 Türkiyesine.. Hak ve Eşitlik Partisi

10 Kasım 1938 den 2011 Türkiyesine.. Hak ve Eşitlik Partisi







..

22 Mayıs 2011 Pazar

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacak'

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacaktır'


Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Eskişehir'de yaptığı konuşmada bir dahaki seçimlerde tek başlarına iktidara geleceklerini söyledi...

08 Mayıs 2011 / 12:43
Eskişehir'e gelerek HEPAR il binasını ziyaret eden Osman Pamukoğlu, partiye üye olan gençlere rozet taktı. Özellikle gençlerin partilerine büyük ilgi gösterdiğini söyleyen Pamukoğlu, Avrupa Birliği'nin de kendilerinden çekindiğini öne sürdü. Pamukoğlu şöyle konuştu: "AB biz partiyi kurduğumuzda 'eyvah geliyor' dedi. Bir yabancı ülkenin başka bir ülke toprakları üzerinde siyasi, ekonomik ve askeri amaçları varsa iki şeyden çekinir. Bunlardan birincisi gençlik hareketi, ikincisi ise düzen dışı yeni bir partinin topraklarda meydana çıkmasıdır. Onun için AB bizi fark etti ve bizim partiyi kayıtlarına almıştı. Adamlar biliyor bu işi. Hak ve Eşitlik Partisi şuanda mecliste bulunan eşkıyanın uzantısı siyasi örgüte ait meclistekilerin dışında dördüncü parti. Artık bunu toprağın altındaki köstebek bile görüyor da bunu görmek istemeyen, kendine göre bir takım manevralar yada entrikalar çevirenler var. 12 Haziran akşamı Hak ve Eşitlik Partisi'ni herkes görecek, gücünü görecek. Partimize gençler ve kadınlar yoğun ilgi gösteriyor. Meclise gireceğiz, aldığımız oyu, partinin gücü ve kudretini herkes görecek. Bir sonraki seçimde ise herkes biliyor ki siyasetten anlayan veya biraz öngörüsü olan HEPAR tek başına hükümet olacaktır."
http://www.stratejikboyut.com/haber/hepar-tek-basina-iktidar-olacak--53152.html

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacak' - İdalimForum.Com
http://www.idealimforum.com/basindan-alintilar-ve-haberler/14714-siyasette-bu-kirlenme-devam-ederse-hepar-tek-basina-iktidar-olacak.html#post28640

..

Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri

.








Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri


Bugün 'Kürt açılımı'nı savunan gazeteciler, bakın yıllar önce neler söylemiş...

Habertürk gazetesinden Kutlu Esendemir, bugün demokratik açılım sürecinin en ateşli savunucusu gazetecilerin yıllar önce konuya nasıl yaklaştığını ele aldı.

Kürt sorununun çözümüne yönelik pek çok konu geçmişte tartışmaya açılmış, ama medyanın ağır muhalefetiyle karşılaşmıştı. 5 Ağustos 1995 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Prof. Dr. Doğu Ergil'e ve 21 Ocak 1997 tarihinde Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TUSİAD) tarafından Prof. Dr. Bülent Tanör'e hazırlatılan raporlar, kamuoyunda büyük fırtınalar koparmıştı. Bakın; bugün Demokratik Açılım Paketi'ne destek veren isimler o dönemde, ne yazmışlardı, şimdi ne yazıyorlar?

HÜSEYİN GÜLERCE

DÜN: Eşkıyalık "Kürt meselesi" oldu (10 Ağustos 1995 / Zaman)

Güneydoğu'daki şekaveti (PKK eşkıyalığını) ısrarla "Kürt meselesi" diye ele alarak doğru çözüme varmak mümkün değildir. Güneydoğu meselesi o bölgenin, o bölge insanının değil, hepimizin meselesidir. Batı bu meselenin kaşıyıcısı, destekçisi, finansörüdür ama, içeride de bu meselenin istismarcısı ve goygoycusu kesimleri, mihrakları göz ardı edemeyiz.

BUGÜN: Nedir Kürt sorunu? (7 Ağustos 2009 / Zaman)İttihat Terakki zihniyetini, Cumhuriyet'le de devam ettirmek isteyenlerin; Milli Mücadele'yi birlikte yaptığımız, bu milletin asli unsuru Kürt kardeşlerimizi, yok sayma, "Siz aslında Kürt değilsiniz, Türk'sünüz. Bırakın şimdi şu Kürt kimliğini" diyerek ve devleti hukuk dışı işlere alet ederek, asimile etme siyasetinin adıdır. Bu siyasetin uygulamalarında zulüm vardır, işkence vardır, horlama vardır, faili meçhul cinayetler vardır.

AHMET SELİM
DÜN: Bizim aydınlarımız (14 Ağustos 1995 / Zaman)

Bizim aydınlarımız, düşünce ve çözüm değil, mesele ve dert üretiyor. Batıcılık üç safha geçirir; seçkincilik, solculuk, yozlaşmacılık. Şimdi her üç safha sarmaş dolaş!
BUGÜN: Aydınlarımızın günahı (9 Ağustos 2009 / Zaman)

Birileri, icapsız meseleleri besleyip kotarıp, Erdoğan'ın kucağına bırakıveriyor. Vefasına, delikanlılığına, demokratik sabrına hitap ederek yapıyorlar. Geçmişteki travmalarının etkisinden kurtula¬mayan bazı popüler aydınlar yapıyor bunu... Ve Sayın Erdoğan gerçekten çok, çok yoruluyor. Günahtır ama.

NASUHİ GÜNGÖR

DÜN: Kan deryasında yürüme yaftası (11 Ağustos 1995 / Yeni Şafak)

Üniformalı, üniformasız, dağda veya karakollarda binlerce evladını yitiren ve onların ardında öfkeli milyonlar olduğunu göremeyen bir ülkenin, 15 yılda bu konuda bir tanecik rapor yayınlayıp onu da kırk tane şaibeyle ortaya çıkarmasına ne denebilir ki? Bu arada raporu

hazırlayan Doğu Ergil'in aldığı paranın da 15 milyar olduğu söyleniyor. Ne fark eder ki. Şairin dediği gibi. "Basarak kan deryasına yürüyor onlar."

BUGÜN: Akademisyenleri yaftalamak kolay (9 Eylül 2009 / Star Gazetesi)

On binlerce insanımızı ve hesap edemeyeceği kadar maddi ve manevi kaynağımızı yitirdiğimiz bir dönemin sonuna mı geliyoruz? Şimdi şu sorunun cevabını arayalım. Akademisyenleri suçlayıp yaftalamak kolay. Peki Türkiye'de en ciddi temsil derinliğine sahip kuruluşların başında gelen TOBB'un mesajlarına ne diyeceksiniz? Onlar da mı yandaşlığın gereğini yapıyor?

AHMET TAŞGETİREN

DÜN: Bilimsel görüntülü belge (11 Ağustos 1995 / Yeni Şafak Gazetesi)

Şimdi bu rapor, Kürt nüfusun niteliği üzerine "bilimsel" görüntülü bir belge sunmuş olmakta, "özerklik ya da federasyon isteyen bir Kürt gerçeği"ni dünya kamuoyuna duyurmuş olmaktadır. Raporun püf noktası burasıdır. Yarın da asıl tartışma bu konu üzerine yapılacaktır.

BUGÜN: Kolay olmayacak (8 Eylül 2009 / Bugün Gazetesi)

İsmail Beşikçi Kürt meselesine, sistem sancısına en çok kafa yoran, bunun bedelini ödeyen insanlardan bi ri. Ne di yor? "Federasyon olsun, Kuzey Irak'ta nasıl Peşmergeler bölgesel yönetimin güvenlik gücü oldu ise PKK da bölgedeki federatif yapının güvenlik gücü olsun. "Öcalan'ın, "Kürtler'in kendilerine has savunma gücü olmalı" sözünün varacağı yerin bu olduğunu söylüyor. "Güney Kürdistan'daki yapı, zaman içinde ete kemiğe bürünecek olan bir siyasi statüdür. Bu statü, daha da gelişebilir ve ileride bağımsız bir devlet olabilir." Beşikçi, "Kürt sorununda önemli olan dış dinamiktir" tespitini yapıyor. Yanlış değil.

HASAN KARAKAYA
DÜN: Top (13 Ağustos 1995 / Vakit)

TOBB raporu "TOP"a döndü. Gelen vuruyor, giden vuruyor.

BUGÜN: Senden büyük Şeyh Said var (9 Eylül 2009 / Vakit)

Nedir Öcalan'ın amacı; kendisini "Şeyh Said'in de üstünde" göstermek ve "tek lider benim" demek!.. Adama bakın!.. Neredeyse "Kürt tarihi"nin kendisiyle başladığını iddia edecek!..

NAZLI ILICAK

DÜN: Beş para etmez adamların katilleri (22 Ocak 1997 / Akşam)

İt uğursuz, bir şeyler biliyormuş gibi ortaya çıkıyor, on parmağında on kara ona buna çamur atıyor. Bizim rating peşinde koşan şaşkın gazetecilerimiz de beş para etmez adamların katillerini or¬ta ya çıkaracağız derken devletimizin en güzide şahısları ve müesseseleri yıpratılıyor... Tabii, Özel Tim'e bu kadar saldırılır, devlet bu ölçüde yıpratılırsa, meydan ite uğursuza kalır.

BUGÜN: Faili meçhuller araştırılıyor (22 Ağustos 2009 / Sabah)

"Paketin içeriği nedir, onu görelim, sonra konuşuruz" diyenleri anlamak mümkün değil. Paketten ziyade böyle bir iklimin doğmuş olması önemlidir. Faili meçhul cinayetler araştırılıyor; Kürtçe televizyon yayını çoktan başladı. Başbakan, birkaç cümle ile dahi olsa halka Kürtçe hitap etti. Cumhurbaşkanı, Güloymak İlçesi'nden bahsederken Norşin dedi. Erdoğan ile Ahmet Türk görüştü. Öcalan doğrudan muhatap alınmasa dahi, görüşleri sayfa sayfa gazetelerde yayımlanıyor. Adımlar çoktan atılmaya başlandı bile.
FEHMİ KORU

DÜN: Baştan hayal kırıklığı (22 Ocak 1997 / Yeni Şafak)

TUSİAD, Marksizmin bütün cazibesini yitirdiği günümüzde, Marksist aydınların toplum projesini 'demokratik standart' biçiminde ülke gündemine dayayarak, paketin daha baştan hayal kırıklığıyla karşılanmasına sebep oldu.

BUGÜN: Sırf AK Parti gerçekleştiriyor diye (26 Ağustos 2009 / Yeni Şafak)

Gerçekleşsin diye yıllardır mürekkep tükettikleri bir konuyu, sırf AK Parti hükümeti eliyle gerçekleşiyor diye, baltalamak için ilk günden bu yana ellerinden geleni yapan bir kısım medyanın bildik silahşorları da seviniyordur herhalde... Hükümete düşen, onların zamansız

sevinçlerini kursaklarında bırakmak olmalı.

Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri - İdalimForum.Com
http://www.idealimforum.com/politik-aci-lar/14701-kurt-acilimi-savunan-gazetecilerin-yillar-onceki-gorusleri.html

..