100. YIL MUTABAKATI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
100. YIL MUTABAKATI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2016 Pazartesi

100. YIL MUTABAKATI





100. YIL MUTABAKATI
 

29 Ekim 2004 

Bu ülkenin vatandaşlarının; sağcısından solcusuna, Kemalistinden İslamcısına, liberalinden devletçisine, batan gemide yön tartışması yapan tayfalar misali birbirleri ile tartışmayı bırakıp; vatanımıza yönelik dış merkezli ve iç maşalarla yürütülen küresel oyunu ortak bir irade ile bozması ve kaybettiği kaptan köşkünü yeniden ele geçirmesi gerekiyor. 

100. Yıl Mutabakatı; Cumhuriyetin 100.Yılında bağımsız, çağdaş ve dünya gücü bir Türkiye'nin vatandaşı olma kaygısı taşıyanları; ideoloji, köken, inanç ayrımı gütmeden tek bir kaygı ve hedefte birleştirmek üzere kaleme alınmıştır. 

Ülkenizin geleceğinde ortak bir paydaya imza atmanız dileği ile. 

Türkiye; kaotik bir hal alan dünya düzeni bünyesinde yönünü bulmaya çalışırken; iç odakların gönüllü maşalığına soyunduğu küresel güçlerin planları doğrultusunda, sonu belirsiz bir girdaba doğru sürüklenmektedir. Mevcut kadroların gönüllü aktörlüğe soyunduğu sahnede; ülkemizi küresel güçlerin kolonisine dönüştürecek, federatif bir sisteme doğru sürükleme çabaları gün geçtikçe daha küstah ve aleni bir boyut kazanmaktadır. Bu yolda; sürüleştirilen millet, "medeniyet" adına ham hayallerle uyutulurken; sahne arkasında, bu milletin geleceğini ve varlığını ipotek altına alan anlaşmalar yapılmaktadır. Bu anlaşmaların mahiyetini ve taraflarını bilenler olarak; bu gidişata; NE PAHASINA OLURSA OLSUN olsun izin vermeyeceğiz.

Değişen enerji politikaları, gelişen güç odakları, yeni ekonomik dinamikler, kültürel akımlar ve çağa yepyeni bir çehre kazandıracak bilgi teknolojileri gözönüne alındığında, Türkiye bulunduğu coğrafyada orta sınıf bir devlet olarak kalma ve belli yapılara entegre uydu bir millet olma lüksüne sahip değildir. Bugün; siyasetçisinden bürokratına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün kurumları ile içine düşürüldüğü atalet ve aymazlık çukuru; bu ülkenin gerçek sahibi olan bizleri, yani Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarını, durumdan vazife çıkarmaya zorlamaktadır. 

BEN, Türkiye'nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne inanan ve bu ülkeyi bize devreden atalarımızın çizdiği yolda ÇAĞDAŞ ve TAM BAĞIMSIZ bir ülkeye sahip olma hedefine inanan bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak, ülkemin bulunduğu jeopolitik konum, insan potansiyeli, tarih birikimi ve kaynakları ile dünyada lider ülke konumuna ulaşabileceğini biliyorum. Türk Milleti olarak olarak hedefimiz bu vatanı, Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023 yılında politik, ekonomik, askeri ve sosyal alanda dünyanın ilk 7 ülkesi arasına sokmak olmalıdır. Bunu gerçekleştirmenin yolu; vatanımızı ve milletimizi, belli yapıların uydusu haline getirmek; askerinden vatandaşına bu ülkenin vatandaşlarını küresel dinamiklerin jandarması, paryası yapmak değildir. 

Bu yol şahsiyetsiz, kompleks sahibi, "ev ödevi yapma" kaygısı taşıyanların değil; özgüvenli, şahsiyetli, bilinçli vatandaşların yoludur. 

2023 yılında Türkiye'nin;


Eğitim ve Bilim Alanında

Vatandaşlarına eşit imkanlar sunan; dünyanın dört bir yanından öğrencileri çeken en gelişmiş üniversiteleri kurmuş; çağdaş,sorgulayan, araştırmacı bir gençliği yetiştiren çağın gerekleri ile donatılmış bir eğitim sistemine sahip; gençlerini mesleki kariyeleri doğrultusunda sağlıklı bir şekilde yönlendiren; bilimadamlarını el üstünde tutan; dünya çapında bilimadamlarını çekecek araştırma ve geliştirme ortamlarını yaratıp, sanayi,bilim ve eğitim sektörlerinin entegrasyonunu en etkin şekilde kurmuş; yeni teknolojileri en iyi şekilde uyarlamakla kalmayıp; stratejik olarak belirlenmiş alanlarda yeni buluşları gerçekleştiren ve teknolojileri geliştiren,

 
Ekonomik Alanda 

Sanayi ve bilgi toplumunun ilk dalgasında yeralan; vatandaşlarının sosyal güvence altında, ferah içinde bir yaşam sürdüğ; ,sağladığı yüksek verimlilik ile dünya çapında katma değeri yüksek ürünler ve hizmetler ile rekabet eden; emek-sermaye arasındaki güç dengesini sağlamış; jeopolitik konumunu dünyanın finans, üretim ve ticaret merkezlerinden biri olma yolunda ustalıkla değerlendiren; kendi kendini beslemekle kalmayıp bölge ülkelerini de besleyen gelişmiş bir tarım ve hayvancılık sektörünü geliştirmiş; saygın bir para birimine sahip; dünya çapında kalkınma projelerini üstlenen ve dünya kalkınmasına öncülük eden; bölgeleri ve toplum katmanları arasındaki gelir ve imkan uçurumlarını kapatmış; çalışmayı ve zekayı ödüllendiren bir sistem kurmuş,

 
Kültürel Alanda

Uygarlıkların kesiştiği toprakları üzerindeki tarihi ve kültürel birikimleri büyük bir hassasiyetle koruyup, geliştiren ve bütün bunları Türk Milleti'nin değerleri olarak dünyaya etkin şekilde tanıtan,; dünya çapında kültür ve spor adamları yetiştirmekle kalmayıp, dünya çapında sanat ve spor organizasyonlarına ev sahipliği yapan; insanlarını çok yönlü meziyetlerle donatan; çocuklarını sadece bedenen sağlıklı yetiştirmekle kalmayıp, geçmişin tarihi ve kültürel birikimi ile geleceğin global kültürüne damgasını vuracak anlayış ve özgüvenle yetiştiren; Türk dilini yaşatan, geliştiren ve her alanda bir dünya dili olması için etkili mekanizmalar geliştiren

Güvenlik Stratejisi Alanında

Batı ve doğunun hakim güçlerinin bölgedeki etkinliğini asgariye indiren, emperyalizmin toprakları ve bölgesindeki etkisini nötralize edecek karşı dinamikleri oluşturmuş; Anadolu kozasından çıkarak küresel bir bakış açısı ile egemenlik alanlarını belirleyen; enerji akımlarını su ile dengeleyen güvenilir politikalar üreten; komşuları ile barışçıl, aktif, yapıcı ilişkiler geliştiren; dinamik, bağımsız bir askeri gücü muhafaza eden ve geliştiren; askeri gücü dışa bağımlılıktan kurtaracak milli sanayi ile bütünleşmiş,dış piyasaya açılmış savunma sanayini geliştirmiş; TEK VATAN, TEK BAYRAK, TEK DİL ülküsünden hareketle iç istikrarı temin ve devam ettiren; karşılıklı sevgi ve kültürel bağlarını, herkes her ortamda Türk Ulusu'nun bir ferdi olmaktan gurur duyuncaya kadar geliştiren; "Yurtta sulh, Cihanda sulh" ilkesine sadakatle bağlı demokratik bir hukuk devleti olarak, uluslararası ve bölgesel düzeydeki tüm politik, güvenlik ve ekonomik kurum ve kuruluşların barış ve istikrar için göstereceği gayretleri destekleyen ve dayanışma içinde olan fakat uluslararası hukuku ve dengeleri; milli menfaatleri ve ülküleri aleyhine hiç bir zaman ulusal hukuku ve dengelerinin önüne geçirmeyen

Toplumsal Hayatta

Sivil örgütlerini karar mekanizmalarına katmış; demokratik katılımı milli kimliğinin çevresinde odaklayacak; kültürel çeşitliliğini bu kimliği güçlendirecek yasal ve toplumsal kanallara yönlendirecek mekanizmaları kurmuş; insan haklarında geliştirdiği standart ile dünyaya örnek olan; yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı etkin denetim ve cezalandırma mekanizmaları kurmuş; vatandaşına hizmet eden devlet anlayışını ve altyapısını oturtmuş; devlet ciddiyetini sağlamış; ülkenin taviz vermemesi gerektiği milli kavramları vatandaşına gönülden benimsetmiş; toplumsal gerekler karşısında devlet güçleri ile koordineli çalışacak sivil güçlerini de etkin ve hızlı şekilde harekete geçirebilen, vatandaşına sahip çıkan ve destek olan güçlü bir devlet mekanizmasını oluşturmuş, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını, dünya çapında saygı duyulur ve imrenilir bir statüye eriştirmiş;

Bir ülke olması için geliştirilecek projelere ve oluşturulacak organizasyonlara; elimden geldiği ölçüde, hiç bir maddi ve manevi taahhüt altına girmeden; katkıda bulunacağıma ve hangi alanda çalışıyor olursam olayım, bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak, yukarıda belirtilen hedefleri sürekli gözönünde tutacağımı taahhüt ederim.

AŞAĞIDAKİ WEB ADRESİNDEN FORMU DOLDURUP ELEKTRONİK OYLAMAYA KATILABİLİRSİNİZ 
SAYGIYLA

http://www.acikistihbarat.com/mutabakat.asp