Türkiye Basınında Başkanlık Sistemi Tartışmaları: BÖLÜM 7
Yeni Çağ gazetesindeki bulgular (www.yenicaggazetesi.com.tr)
Tablo 29. Yeni Çağ Gazetesinde yazan köşe yazarları ve yazı sayısı
Milliyetçi, Ulusalcı ve MHP Çizgisinde bir yayın politikası benimseyen Yeni Çağ Gazetesinde 9 yazarın 18 adet yazısı yer almaktadır. Bunlar sırasıyla Ahmet Takan’ın 5, Arlsan Tekin ve Özcan Yeniçeri’nin 3, Ümit Özdağ, Ahmet Gürsoy, Ahmet Sevgi, Ahmet Ünal, Arslan Bulut ve Mustafa Erkal’ın 1’ şeklindedir.
30. Ahmet Takan’ın köşe yazıları
Yeni Çağ yazarı Ahmet Takan, Kobani, Yunanistan seçimi, Sümeyye Erdoğan’a karşı suikast iddiası ve Hakan Fidan’ın adaylığı üzerinden kurguladığı yazılarında temelde 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti ve HDP’nin bir pazarlık hesabı içinde olduklarını bunun da İmralı üzerinden şekillendiğini iddia etmektedir. Böyle bir yapıda gidilecek seçimde Türkiye’nin parçalanma riskiyle karşı karşıya olduğunu savunan yazara göre 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde yeni anayasa kamuflajıyla Türkiye’nin bölünüp parçalanma projesine, Öcalan ve
arkadaşlarının affedilmesine ve Kürdistan projesine onay verileceğini söylemektedir. Takan, bu tarz büyük bir tehlikenin bertaraf edilmesi adına, Başkanlık sisteminin akamete uğratılması için, Ak Partinin meclisteki sandalye sayısının 276’nın altına düşürülebilmesi için ve Erdoğan ailesinin dokunulmazlık zırhının kaldırılabilmesi için seçimde MHP çatısı altında birleşilmesi gerektiğini bu birleşmede başta BBP, Saadet, Demokrat Parti, Yurt Partisi ve Bağımsız Demokrat Parti’nin olması gerektiğini dillendirmektedir.
Tablo 31. Arslan Tekin’in köşe yazıları
Arslan Tekin’in yazılarında görünen genel tablo, saraydaki zat diyerek Erdoğan’ın şahsını hedef alan açıklamaları, Başbakan Davutoğlu için sarf ettiği ve Kürtçe ‘de ‘başkan’ anlamına gelen ‘Serok’ nitelendirmesi sistemik tartışmadan çok kişiler üzerinden bir tartışmayı yeğlediğidir. 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti ve HDP’nin işbirliği yaptığını HDP’nin aleyhine olacak şekilde parti olarak seçime gidilmesine karar verildiğini iddia eden Arslan, seçimin ve Başkanlık sisteminin tamamen Erdoğan’ın geleceğinin garantilenmesi adına kurgulandığını ve seçimin istenilen şekilde sonuçlanmaması durumunda ise Erdoğan’ın ülkeden kaçacağını iddia etmektedir. Cumhurbaşkanının ettiği yemine sadık kalmadığını ve bir AK Partili gibi davranmasını da eleştiren yazar diğer yandan çözüm olarak MHP’nin
güçlü şekilde parlamentoda yer almasını arzuladığını bu yönde kamuoyu araştırtma şirketlerinin de olumlu sinyaller verdiğini ifade etmektedir.
Tablo 32. Özcan Yeniçeri’nin köşe yazıları
Özcan Yeniçeri, Erdoğan’ın tüm yetkileri elinde bulundurmasını, tarafsızlığını yitirmesini, bir parti başkanı gibi davranmasını eleştirerek, Erdoğan’ın hukuk tanımaz bir düzeye geldiğini belirtmektedir. Yazar bu gibi tavırların ancak demokrasiden uzak otoriter veya monarşik yönetimlerde görülebileceğini ifade ederek Erdoğan’ın bu sıfatları hakkettiğini düşünmektedir. Başkanlık sistemini de eleştiren Yeniçeri, Türkiye’nin 150 yıllık bir parlamenter sistem geleneğine sahip olduğunu dolayısıyla bir kişinin ihtirası yüzünden bu tecrübenin heba edilmemesi gerektiğini düşünmektedir. 7 Haziran seçimlerinin bu bağamda çok önemli olduğunu söyleyen Yeniçeri seçimle ilgili düşüncelerini, “Önümüzdeki süreç,
milletin iktidarı ile Erdoğan’ın kişisel iktidarı karşı karşıya gelecektir. Tercih ’Ya Erdoğan ya demokrasi; ya Türkiye ya AKP’ şeklinde gerçekleşecektir”. Şeklinde açıklamaktadır.
Ümit Özdağ, kaleme aldığı “Seçimler yaklaşırken” (06.02.2015) başlıklı yazıda 7 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin Türkiye için büyük bir öneme sahip ve kader seçimi olacağını ifade ederek, Erdoğan ve Davutoğlu’nun bu seçimler neticesinde parlamenter sistemi sona erdirerek otoriter ve bir tek parti başkanlık rejimini tesis etmek için çabaladıklarını iddia etmektedir. MHP’nin yerel seçimlerde olduğu gibi güçlü bir duruş sergilemesi durumunda bu düşüncelerin akamete uğrayabileceği mesajını veren yazara göre bunun da ancak eşit
şartlara göre seçime gidilmesi durumunda anlam kazanacağını söylemektedir.
Ahmet Gürsoy, “Başkanlık sistemini engelleyecek irade yok” (31.01.2015) isimli yazısında Türkiye’deki muhalefetin pasifliği ve işlevsizliği yüzünden AK Parti’nin düşündüğü tüm hedeflere birer birer ulaştığını dolayısı ile böyle bir muhalefet örüntüsünde Ak Parti’nin 2015 seçimlerini kazanması dolayısı ile Başkanlık sistemine geçilmesinin önünde herhangi bir engel olmadığını iddia ederek eleştiri oklarını muhalefete yöneltmektedir.
Diğer bir Yeniçağ yazarı olan Ahmet Sevgi’nin yazı başlığı “Başkanlık sistemi” (07.02.2015) şeklindedir. Sevgi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli olarak dillendirdiği Başkanlık sistemini aslında denetimden uzak diğer bir ifade ile yargıdan azade olmak için istediğini savunmaktadır. Yargının denetleyemediği bir sistemin adının olsa olsa diktatörlük olabileceğini söyleyen Sevgi, Osmanlı dâhil olmak üzere tüm sistemlerde yargının esas olduğunu dolayısı ile yargının denetlemediği bir sistemi savunmanın düşünülemeyeceğini söylemektedir.
Ahmet Ünal, Ak Parti ve Erdoğan tarafından istenen Başkanlık sistemini istihbarat devleti olarak tanımladığı Hitler ve Musollini’nin oluşturduğu yönetimlere benzeterek Türkiye’nin çok büyük bedeller ödeyerek tesis ettiği demokrasi kültürünü ve parlamenter sistemin bu şekilde heba edilmesine karşı duruş sergilemektedir. “Batırmak için batıyorlar” (06.02.2015) isimli yazısında da konuya değinen yazar, Ak Parti iktidarını ve Erdoğan’ı eleştirerek
hükümetin yaptığı icraatla battığını, çıkmak için de ‘Başkanlık sistemi’, maskeli ‘tek adam’ sistemlerini devreye sokarak kurtulmaya çalıştığını iddia etmektedir..
Arslan Bulut, “MHP, ‘ AKP 400’ü aşara’ mı oynuyor?” (12.02.2015) isimli yazısında Devlet Bahçeli’nin demeçlerini masaya yatırmaktadır. Bahçeli’nin PKK, HDP, AKP ittifakıyla 400 milletvekili alarak bu üçlünün arzuladıkları tüm hedeflere ulaşabilecekleri yönündeki sözlerini eleştiren Arslan, 7 Haziran’da AKP 400 milletvekili alacaksa MHP ve diğer partiler seçime neden girmektedir? Diye sormaktadır. Arslan MHP’nin seçimlere iyi hazırlanamadığını ve tek başına iktidarı istemediğini de iddia ederek Bahçeli’nin istemden de olsa söylemleriyle Ak Parti’nin reklamını yaptığını not düşmektedir.
Mustafa Erkal’ın kaleminden çıkan “ Başkanlık sistemi tuzağı” ( 08.02.2015) isimli yazı tamamıyla Başkanlık sistemi reddiyesi olarak görülmektedir. Erdoğan’ın başlatmış olduğu sistem tartışmalarını eleştiren Erkal, Başkanlık sistemi ve eyaletlere geçişin Türkiye’ye makas değiştirtmekle ilgisi olduğunu savunmaktadır. Yeni anayasa ile yapılmak istenenin “etnik ırkçılık, Türk milleti dışında yapay milletler uydurma ve Osmanlı merakı kullanılarak Türk milletinin
reddi ile özgürlükçü ve demokratik olunacağı” gibi bir düşüncenin var olduğunu söyleyen yazar, bu vesile Türk milletinin altında dinamit konulmaya çalışıldığını ileri sürmektedir.
Agos gazetesindeki bulgular ( www.agos.com.tr)
Türkçe olarak günlük yayın yapan Agos gaztesi, Türkiye’deki Ermenilerin çıkardığı bir gazetedir.
Başkanlık sistemine ilişkin 3 yazının yer aldığı bu gazetedeki yazıların biri Baskın Oran’a diğer ikis ise Yetvart Danzikyan’a aittir.
Baskın Oran, “ Kurtuluş için bir tek Erdoğan’a güveniyorum ” ( 12.02.2015) isimli yazısında Kobani olayları, Ermeni meselesi, Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı ve TÜSİAD başkanı ile giriştiği polemikler üzerinden bir perspektif geliştirerek Cumhurbaşkanı’nın giderek tek adamlığa doğru kaydığını iddia etmektedir.
Erdoğan’ın uyguladığı politikalarla adeta Türkiye’nin soluk alma yollarını tıkadığını ve Türkiye’nin nefes alamaz hale geldiğini savunan Oran, ironik bağlamda kendi ifadesiyle “kurtuluş için yani dibe vurmak için, bir tek Erdoğan’a güveniyorum” sözleriyle Erdoğan’ı eleştirdiği görülmektedir.
Yetvart Danzikya da “Pakettir, yasaktır, başkanlıktır derken..” (04.02.2015) “Bir garip seherdeyiz” ( 11.02.2015) adlı iki yazıda Başkanlık sistemini değinmiştir. Erdoğan’ın zaten fiili bir başkan gibi davrandığını iddia eden yazar, mevcut durumda bunu istemesinin tek sebebinin ise hikâyesiz kalan Ak Parti’ye seçimi kazandırmak için bir yöntem olarak tercih edildiğini savunmaktadır. Hakan Fidan’ın adaylığı üzerinden de Erdoğan’ı eleştiren yazar, “ Başkan gibi davranan bir cumhurbaşkanımız olunca bunlar olur” diyerek cumhurbaşkanının tarafsız
davranmadığına vurgu yapmaktadır.
Sonuç
Türkiye, 7 Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçimlere adeta kilitlenmiş durumundadır. Zira bir bakıma Türkiye’nin yönetim sisteminin oylanacağı bu seçimde ya devam ya da tamam kararı alınacaktır. Dolayısı ile iktidarı, muhalefeti diğer yandan iç kamuoyu ve dış bu seçimlerin sonucunu her şeyden çok merak eder hale gelmiştir. Bu seçimi önemli kılan özel durum ise yeni anayasa ve Başkanlık sistemi tartışmalarıdır. Türkiye, Osmanlı’nın son dönemdeki uygulamaları da düşünüldüğünde iki yüz yılı aşan bir parlamenter geleneğe sahiptir. Türkiye’nin bir devlet olarak tarih sahnesine çıkmasından bu
yana 4 farklı anayasa devreye girmiş bu anayasalarda yönetimle ilgili bir kısım değişiklikler yapılmıştır. En son değişiklik 1982 Anayasası ile yaşanmış ve yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanı lehine yetkiler artırılmış ve icrada da ‘çift başlılığa’ gidilmiştir. Yürütmede kaos anlamı taşıyan bu ‘çift başlılığa’ ilk itiraz eden kişi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmuştur. Zamanın koşulları gereği pek kabul görmeyen Özal’ın bu çıkışını daha sonra 9. Cumhurbaşkanı Demirel’de sürdürmüş fakat siyaset dünyasında ve kamuoyunda beklenen ilgiliyi göremeyince teklif tıpkı Özal’ınki gibi rafa kaldırılmıştır. Bununla Birlikte MHP’nin
efsanevi lideri Alparslan Türkeş ve BBP’nin doğal lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun da
Başkanlık sistemini bir ilke olarak tasvip ettikleri de bilinen bir durumdur. Başkanlık sisteminin kamuoyunda çok yoğun olarak tartışılması
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde olmuştur. Kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden itibaren benimsediği bir model olan Başkanlık sistemi, AK Parti’nin kurulduğu ilk yıllarda da kısmi olarak tartışılmıştır. Başkanlık sisteminin yoğun olarak tartışılması ise 10 Ağustos 2014’ yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine denk gelmektedir. Erdoğan’ın adaylığı sırasına ‘ alışılmış gibi teamüllere uyan bir Cumhurbaşkanı olmayacağım’ mealinde söylemiş olduğu bu sözlerin gelecek için bir ‘işaret fişeği’ taşıdığı
rahatlıkla anlaşılabilecek bir durumdur. Netice itibariyle Erdoğan 6---7 aylık görevi süresince, Türkiye’nin alışa geldiği cumhurbaşkanı modelinden çok farklı bir çizgide yer almıştır.
Başkanlık sistemi, yaklaşan 7 Haziran seçimleri ile birlikte 2015 yılı başlarından itibaren kamuoyu medya ve siyaset arenasında daha çok tartışılmaya başlanmıştır. Başkanlık sistemi tartışmalarında iki blokun olduğu görülmektedir. Bir yanda sistemden yana evet diyen Erdoğan ve Ak Parti’nin oluşturduğu blok yer alırken diğer yandan ise her şartta buna karşı çıkan muhalefet bloku yer almaktadır. Erdoğan ve Ak Parti bloku, parlamenter sistemin tıkandığından yola çıkarak sistem değişikliğini isterken, muhalefet ise daha çok Erdoğan’ın
şahsı üzerinden kurguladıkları yaklaşımlarla ve 12 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde iktidar olan Erdoğan’ın böylesi bir sistem değişikliği sonrasında kendi deyimleriyle ‘otoriterlik, diktatörlük, padişahlık’ gibi yöntemlerle kişisel iktidarını sürdüreceği endişesiyle karşı çıkmaktadır. Muhalefetin diğer bir karşı çıkış gerekçesi ise Başkanlık sistemiyle Türkiye’nin üniter devlet yapısının dağılacağı ve bunun da bir parçalanmayla sonuçlanacağı endişesidir.
Şuan için Türkiye’nin en önemli gündem maddesi olan Başkanlık sistemi, toplumun her kesiminde tartışılmaktadır. Bu tartışma alanlarının birini de doğal olarak medya oluşturmaktadır. Biz de bu çalışmamızda medyanın daha özel bir ifade Türkiye basınındaki köşe yazarlarının Başkanlık sistemine yönelik tartışmalarını mercek altına alarak bir sonuca oluşmaya çalıştık. Araştırma kapsamında şuan için mecliste bulunan siyasi partileri destekleyen gazetelerin yanı sıra Türkiye’de önemli bir azınlık olan Ermenileri temsil eden Agos gazetesini de dâhil ettik. Bahsi geçen gazeteler sırasıyla Hürriyet, Cumhuriyet, Star, Gündem ve Yeniçağ gazeteleridir.
Çalışmamızda esas alınan gazetelerin 28 Ocak---28 Şubat 2015 arasındaki 30 günlük dijital nüshaları incelemeye tabi tutulmuştur. Araştırmada belli başlı bazı bulgulara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda incelenen 6 gazetede 48 yazarın
toplam 124 köşe yazısı yazdıkları görülmüştür. Bunları sıralayacak olursak: Hürriyet gazetesinde 10 yazarın 35, Cumhuriyet gazetesinde 7 yazarın 34, Star gazetesinde 9 yazarın 20, Yeniçağ gazetesinde 9 yazarın 17, Özgür gündem gazetesinde 11 yazarın 15 ve Agos gazetesinden ise 2 yazarın toplam 3 yazısı yer almıştır. Bu bağlamda bu bir aylık zaman diliminde en fazla yazının Hürriyet ve Cumhuriyet gazetelerinde buna karşın en az yazının ise Agos gazetesinde yer aldığı saptanmıştır. Kategorik olarak bakıldığında Hürriyet, Cumhuriyet, Yeniçağ, Özgür gündem ve Agos gazetesi yazarlarının Başkanlık sistemine karşı bir duruş sergiledikleri, Star gazetesi yazarlarının ise Başkanlık sistemini savundukları
görülmektedir. Elde edilen en ilginç sonuçlardan biri ise köşe yazarlarının sanki söz birliği etmişçesine ya toptan bir reddiye ya da toptan bir kabul sergiledikleridir. Bu bağlamda Star gazetesi yazarlarının tümü toptancı bir tavırla kabul çizgisinde, bu gazetenin haricindeki diğer tüm gazete yazarlarının da toptancı bir yaklaşımla ret çizgisinde oldukları müşahede edilmiştir. Burada bir parantez açarak Hürriyet gazetesinde yazı yazan İsmet Berkan, Oral
Çalışlar ve Akif Beki’nin diğer gazete yazarlarından farklı düşündüğünü belirtmekte fayda görüyoruz. Fakat genel olarak bakıldığında bu durumun aslında Türk medyası için iyi bir sonuç taşımadığını ve gazetelerdeki ‘çok seslilik’ adına ümitsizlik vadeden bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan gazetecilerin Başkanlık sistemini kabul---kabul etmeme veya taraf olma veya olmama gerekçelerine bakıldığında da aynı toptancı yaklaşımın burada
da söz konusu olduğunu görülmekteyiz. Reflekslerini sevgi---nefret üzerinden
temellendirdikleri görülen gazetecilerin sistemik bir tartışmadan ziyade katı bir ideolojik düzlem üzerinden fikir serdettikleri anlaşılmaktadır. Örnek verecek olursak Hürriyet, Cumhuriyet, Yeniçağ, Özgür gündem ve Agos gazetesindeki yazarlarda bariz bir şekilde ‘Erdoğanfobi’ veya Erdoğan nefreti şeklinde tezahür eden bu durum, Star gazetesinde ise Erdoğan sevgisi veya muhabbeti ekseninde cereyan etmektedir. Bununla birlikte karşı olanların başvurdukları argümanlar bahsi geçen korku veya nefretin birer göstergesi şeklinde yansımaktadır. “Tiran, padişah, Erdoğanizm, diktatör, tek adam, Sultan, kaçak saraydaki adam, Hitler, Musollini” tarzındaki bu benzetmeler, tartışılan konuyu bağlamından koparan öznel veya kişisel yaklaşımlardır. Star gazetesi dışındaki yazarların Başkanlık sistemine karşı çıkış gerekçelerine devamla bakıldığında sistemin otoriter
eğilimleri pekiştireceği, özgürlükleri kısıtlayacağı, tek adam devletine geçileceği,
denetimden uzak bir yapı ihdas edilerek ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesinin zedeleneceği gibi iddialar yer almaktadır. İlaveten milliyetçi refleksleriyle bilinen Yeniçağ gazetesi yazarlarına göre Başkanlık sistemi ile bir tür eyalet sistemine geçileceğinden yola çıkılarak ülkenin bölüneceği ve güneyimizde PKK ve HDP marifetiyle bir Kürt devletinin kurulma endişelerini taşıdığını görmekteyiz. Diğer bir kayda değer sonuç ise, daha önceki seçimlerde katıksız bir şekilde CHP’yi destekleyen Cumhuriyet yazarlarının ağız birliği etmişçesine bu seçimde HDP’den yana ağırlık koymalarıdır. Yine Özgür gündem yazarlarının istisnasız bir
şekilde HDP’ için oy istemeleri ve propaganda yapmaları ilginç bir sonuç olarak
değerlendirilebilir. Araştırmamızdan çıkan sonuç genel anlamıyla medya mensuplarının özel de ise köşe yazarlarının Başkanlık sistemine sıcak bakmadıklarını, bahsi geçen sistemin Türkiye’nin geleneksel dinamiklerini ve ‘kırmızıçizgilerini’ aşındıracağı endişesini taşıdıklarını söyleyebiliriz. Son bir söz olarak şunu söyleyebiliriz ki; Başkanlık sistemi tartışmaları ekseninde son sözü söyleyecek olan merci, hiç şüphesiz ki demokrasilerin temel meşru dayanağı olan halktır. Bu nedenle 7 Haziran 2015’te yapılacak olan seçim, halkın
tercihini yansıtacağından tüm kesimlerin bu sonuca saygı duyması gerektiğini salık vererek bunun da demokrasinin erdemlerinden biri olduğunu asla unutmamak gerekir.
Kaynakça
AGOS gazetesi Web Sitesi, www.agos.com.tr ( 28 Ocak---28Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
AKIN, F. (2005). Kamı Hukuku: Devlet Doktrinleri, Temel Hak ve Özgürlükler, Üçdal Neşriyat, İstanbul.
AKTİFHABER Web Sitesi, (2015). “Bahçeli’den Başkanlık Sistemi Eleştirisi”,
http://www.aktifhaber.com/bahceliden--baskanlik--sistemi--elestirisi--1119227h.htm Erişim Tarihi: 20.04.2015.
AL CEZİRE TÜRK Web Sitesi, http://www.aljazeera.com.tr/ Erişim Tarihi: 25.02.2015
ANKARA ÜNİVERSİTESİ Web Sitesi, www.yasayananayasa.ankara.edu.tr, Erişim tarihi: 25.02.2015
ARNHART, L. ( 2005). Siyasi Düşünce Tarihi Platon’dan Rawls’a, Adres Yayınları, Ankara.
ASİLBAY, İ., H. ( 2013). “Parlamenter Sistem ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme”,
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2013--104--1250 Erişim Tarihi: 23.02.2015.
ATAR, Y. (1997). Yeni Türkiye Dergisi Türk Demokrasisi Özel Sayısı, içinde “Çağdaş Demokrasinin Siyasal Boyutu:
Türkiye’de Demokratikleşme ve Anti Demokratikleşme Göstergeleri”, Ankara.
BAŞKANLIK SİSTEMİ Web Sitesi ,http://www.baskanliksistemi.com/baskanlik--sisteminin--dunyadaki--uygulamalari.php Erişim Tarihi: 25.02.2015
BERELSON, B. ( 1971). Content Analysis in Communications Research, New York: Hafner Publishing.
BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ Resmi Web Sitesi, http://www.bbp.org.tr/haber_detail.php?haberid=3148 Erişim Tarihi: 25.02.2015.
COŞGUN, U. ( 2008). “Dünden Bugüne Anayasacılık”,
http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/hgdmakale/2008--1/13.pdf Erişim Tarihi: 23.02.2015.
CUMHURİYET gazetesi Web Sitesi, www.cumhuriyet.com.tr (28 Ocak---28Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
CRANO, W., BREWE, M., B. ( 1973). Principle of Research in Social Psychology, Mc Graw---Hill, Inc.
DUMAN, S. (2013). “Türkiye’de Başkanlık Sistemi Değerlendirmeleri”,
https://www.academia.edu/4133877/T%C3%BCrkiyede_Ba%C5%9Fkanl%C4%B1k_Sistemi_De%C4%9Ferlendirmeleri Erişim Tarihi: 25.02.2015
DURGUN, Ş. ( 1999). Batı Demokrasilerinde ve Türkiye’de Parlamenter Yapılar ve Parlamenterlerin temsil Gücü, Nobel Yayınları, Ankara.
ELDEM, M., N. (2009). Türkiye’nin Rejim Sorunu Cumhurbaşkanlığı Krizi ve Yarı Başkanlık. Sobil Yayıncılık, Ankara.
ENSONHABER Web Sitesi, ( 2015). “Cumhurbaşkanı Erdoğan Kocaeli’de”,
http://www.ensonhaber.com/cumhurbaskani--erdogan--kocaelide--2015--04--18.html Erişim Tarihi: 20.04.2015.
ERDOĞAN, M.( 1995). Demokrasi, Laiklik, Resmi İdeolojisi, Siyasal kitabevi, Ankara.
ERDOĞAN, M. (1997). Yeni Türkiye Dergisi Demokrasi Özel Sayısı, Ankara.
FENDOĞLU, S. (2010). “Başkanlık Sistemi Tartışmaları”
http://www.sde.org.tr/userfiles/file/baskanlik%20sistemi%20tartismalariYENI--1111.pdf, Erişim Tarihi: 21.02.2015.
GÖKÇE, O. (2006). İçerik Analizi Kuramsal ve Pratik Bilgiler, Siyasal Kitabevi, Ankara.
GÖNENÇ, L. ( 2005). Başkanlık Sistemi, içerisinde, “Türkiye’de Sistem Değişikliği Tartışmaları Olanaklar ve Olasılıklar Üzerinden Bir Çalışma Notu”,
Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 77, Ankara.
GÖZE, A. ( 2005). Siyasal Düşünceler ve Yönetimler, Beta Yayınları, İstanbul.
HABER TÜRK Web Sitesi, ( 2015), “ Cumhurbaşkanı Erdoğan: Koalisyon Demek İflas Demektir”,
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1067747--cumhurbaskani--erdogan--koalisyon--demek--iflas--demektir Erişim Tarihi: 20.04.2015.
HABER7 Web Sitesi, (2015). “Davutoğlu’dan Canlı Yayında Önemli Açıklamalar”
http://www.haber7.com/siyaset/haber/1289262--davutoglundan--canli--yayinda--onemli--aciklamalar Erişim Tarihi: 20.04.2015.
HATEMİ, K. (1997). Yeni Türkiye Dergisi Siyasette Yozlaşma Özel Sayısı, Ankara.
HÜRRİYET Gazetesi Web Sitesi, (2014), “Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan”,
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26719347.asp Erişim Tarihi: 13.02.2015.
HÜRRİYET Gazetesi Web Sitesi, www.hurriyet.com.tr. (28 Ocak---28Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
İNTERNETHABER Web Sitesi, (2015). Ak Parti Seçim Beyannamesi Başkanlık Sistemi”
http://www.internethaber.com/ak--parti--secim--beyannamesi--baskanlik--sistemi----781204h.htm Erişim Tarihi: 20.04.2015.
KALAYCIOĞLU, E ve SARIBAY A.,Y. (1986). Türk Siyasal Hayatının Gelişimi, “Tanzimat: Modernleşme Arayışı ve Siyasal Değişme”, Beta Yayınları, İstanbul.
KALAYCIOĞLU, E. ( 2005). Başkanlık Sistemi , içerisinde “Başkanlık Rejimi: Türkiye’nin Diktatörlük Tehdidiyle Sınavı”, Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 77, Ankara.
KELEŞ, R. (2000).Yerinden yönetim ve Siyaset, Cem Yayınevi, İstanbul.
KUZU, B. ( 1997). Yeni Türkiye Dergisi Siyasette Yozlaşma Özel Sayısı, içerisinde “ Türkiye İçin Başkanlık Hükümeti”, Ankara.
NTV Web Sitesi, “ Başkanlık Sistemi Türkiye’yi Olumsuz Etkiler”,
http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25086300/ Erişim Tarihi: 23. 01. 2015.
ONAR, E. ( 2005). Başkanlık Sistemi içerisinde, “ Türkiye’nin Başkanlık veya Yarı Başkanlık Sistemine Geçmesi Düşünülmeli midi?”,
Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 77, Ankara.
ÖZBUDUN, E. ( 2005). Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara.
ÖZBUDUN, E. ( 2005). Başkanlık Sistemi içerisinde “ Başkanlık Sistemi Tartışmaları”, Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 77, Ankara.
ÖZDEMİR, H. ( 1989). Devlet Krizi, TC Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, Afa Yayıncılık, İstanbul.
ÖZGÜR GÜNDEM Gazetesi Web Sitesi, http://www.ozgur--gundem.com, (28 Ocak---28Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
ÖZSOY, O. ( 2000). Türkiye’nin Demokrasi Arayışı, Yedirenk, İstanbul.
PARLA, T. ( 1999). Türkiye’de Anayasalar, İletişim Yayınları, İstanbul.
RAKİPOĞLU, M. ( 2014). “Parlamenter Sistem – Başkanlık Sistemi Karşılaştırması ve Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Seçimi”,
http://academidea.com/parlamenter--sistem--baskanlik--sistemi--karsilastirmasi--ve--turkiyede--cumhurbaskanligi--secimi/ Erişim Tarihi: 23.02.2015.
STAR gazetesi, www.star.com.tr ( 28 Ocak---28 Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
TAVŞANCIL, E. Ve ASLAN, E. ( 2001). İçerik Analizi ve Uygulama Yöntemleri, Epsilon Yayınları, İstanbul.
TUNCAY, M. ( 1999). Politika, Remzi Kitabevi, İstanbul.
TURAN, İ. ( 2005). Başkanlık Sistemi, içerisinde “Başkanlık Sistem Sevdası: Zayıf Temelli Bir Özlem”, Türkiye Barolar Birliği Yayınları: 77, Ankara.
TÜRK DİL KURUMU Web Sitesi,
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&view=yanlis&kelimez=358. Erişim Tarihi: 23.02.2015.
TÜRKEŞ, A. ( 1997). 9 Işık, Kamer Yayınları, İstanbul.
TÜRKİYE gazetesi Web Sitesi, (2015). “Kılıçdaroğlu’ndan ‘Başkanlık Sistemi’ Eleştirisi”
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/politika/229201.aspx Erişim Tarihi: 20.04.2015.
ZEYBEK, N., K. ( 1997). Yeni Türkiye Dergisi, Siyasette Yozlaşma Özel Sayısı, içerisinde “ Siyasi Sistem Değişikliği ve Bir Model Teklifi”, Ankara.
TURGUT, M. ( 1998). Başkanlık Sistemi Ordu ve Demokrasi, Boğaziçi Yayınları, İstanbul.
TURHAN, M. (1989). Hükümet Sistemleri ve 1982 Anayasası, Dicle Üniversitesi Hukuku Fakültesi Yayınları, No:9, Diyarbakır.
ULUŞAHİN, N. (1999). Anayasal Bir Tercih Olarak Başkanlık Sistemi, Yetkin Yayınları, Ankara.
WİKİPEDİA Web Sitesi, www.wikipedia.org Erişim tarihi: 23.02.2015 .
YAVUZ, K., H. ( 2000). Türkiye’de Siyasal Sistem Arayışı ve Yürütmenin Güçlendirilmesi, Seçkin Yayıncılık, Ankara.
YAZICIOĞLU, R. ( 1998). Bu Sistem Değişmeli, Birey Yayıncılık, İstanbul.
YENİÇAĞ Gazetesi Web Sitesi, www.yenicaggazetesi.com.tr , (28 Ocak---28 Şubat 2015 tarihleri arasındaki dijital nüshalar)
YILMAZ, F. (1996). İlk Çağ Düşünce Tarihi, Birleşik Yayıncılık, İstanbul.
ZAMAN gazetesi Web Sitesi( 2013), “Özal, Başkanlık Sistemini Türkiye’ye 1983’de Getirmek İstemiş”,
http://www.zaman.com.tr/politika_ozal--baskanlik--sistemini--turkiyeye--1983de--getirmek--istemis_2079783.html Erişim Tarihi: 23.01.2015.
DİPNOTLAR;
1 Başkanlık Sisteminden kasıt ABD’de Uygulanmakta olan Başkanlık Sistemi’dir.
***