İlk Seks Kaseti,
Soner Yalçın
Başbakan Erdoğan-Fethullah Gülen kavgasında konu seks kasetlerine de geldi:
Erdoğan isim vermeden Fethullah Gülen’i kastederek; “Bir taraftan Kuran, Allah, Peygamber diyeceksin; ama adın kasetlerle komplolarla anılacak” diye konuştu.
Fethullah Gülen’in resmi web sitesi Başbakan Erdoğan’a İslam’dan referanslar gösterip çok uzun bir yanıt vererek, iddiaları reddetti.
Peki…
İlk seks kaseti ne zaman ortaya çıktı?
Anımsıyor musunuz?
Kasetteki görüntüde bir savcı vardı!
Önemli bir davanın savcısıydı…
Ama önce dava konusuna bakalım:
Erdoğan isim vermeden Fethullah Gülen’i kastederek; “Bir taraftan Kuran, Allah, Peygamber diyeceksin; ama adın kasetlerle komplolarla anılacak” diye konuştu.
Fethullah Gülen’in resmi web sitesi Başbakan Erdoğan’a İslam’dan referanslar gösterip çok uzun bir yanıt vererek, iddiaları reddetti.
Peki…
İlk seks kaseti ne zaman ortaya çıktı?
Anımsıyor musunuz?
Kasetteki görüntüde bir savcı vardı!
Önemli bir davanın savcısıydı…
Ama önce dava konusuna bakalım:
“Adliye’ye Mülkiye’ye sızarak”
Tarih: 18 Haziran 1999atv televizyonu Fethullah Gülen’in çeşitli yerlerdeki ev sohbetlerinden oluşan kaset yayınladı. Şöyle diyordu:
- Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adına bu işin garantisidir. Bu açıdan Adliye, Mülkiye veya başka bir hayati müessesede, bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp, öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. Bizim varlığımızın bunlar nabzıdır.
- İstikbalde yürümek için sistemin püf noktalarını keşfedin. Bu sistem içinde arkadaşlarımız istikbale yürüyeceklerdir. İster Adliye’de ister Mülkiye’de arkadaşlarımızın gittikleri yerlerde daha rahat iş yapmaları, tutulmaları; kaymakam ise vali olmaları; sıradan bir hakim iseler tekdir olunan bir hakim olmaları.
- Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih edelim. Bu nedenle Mülkiye ve Adliye’de çalışan arkadaşlarımız için bu çok önemlidir.
- İster Mülkiye’de ister Adliye’de ister diğer sahalarda böyle bir münasebetle bahsetmiştim. Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adına o işin garantisidir. Yani bu açıdan, Adliye’de Mülkiye’de hayati müesseselerde bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti böyle bir mevcudiyetler gibi ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani gelecek adına bizim o ünitelerde garantilerimizdir.
- Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adına bu işin garantisidir. Bu açıdan Adliye, Mülkiye veya başka bir hayati müessesede, bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp, öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. Bizim varlığımızın bunlar nabzıdır.
- İstikbalde yürümek için sistemin püf noktalarını keşfedin. Bu sistem içinde arkadaşlarımız istikbale yürüyeceklerdir. İster Adliye’de ister Mülkiye’de arkadaşlarımızın gittikleri yerlerde daha rahat iş yapmaları, tutulmaları; kaymakam ise vali olmaları; sıradan bir hakim iseler tekdir olunan bir hakim olmaları.
- Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih edelim. Bu nedenle Mülkiye ve Adliye’de çalışan arkadaşlarımız için bu çok önemlidir.
- İster Mülkiye’de ister Adliye’de ister diğer sahalarda böyle bir münasebetle bahsetmiştim. Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adına o işin garantisidir. Yani bu açıdan, Adliye’de Mülkiye’de hayati müesseselerde bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti böyle bir mevcudiyetler gibi ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani gelecek adına bizim o ünitelerde garantilerimizdir.
“Devlete alternatif sistem”
Tarih: 11 Ağustos 2000Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı Nuh Mete Yüksel; bir yılı aşkın yaptığı soruşturmayı tamamladı (1999/420 hz. Numaralı 2000/192 Esas 2000/141 İd. numaralı); ve yukarıdaki sözleri ifade eden Fethullah Gülen hakkında yasadışı örgüt kurmak ve yönetmekten iddianame hazırladı.
Gülen bu iddianameden önce 19 Mart 1999’da ABD’ye gitmiş ve dönmemişti.
Nuh Mete Yüksel, bu nedenle Gülen hakkında gıyaben tutukluluk kararı çıkarılması için başvurdu. Ankara 2 No’lu DGM heyeti Gülen’in gıyaben tutuklanmasına karar verdi.
Gülen’in avukatları 16 Ağustos’ta İstanbul 2 No’lu DGM’ye itiraz ettiler. Ankara DGM’nin kararını İstanbul DGM 28 Ağustos’ta bozdu.
Üç gün sonra…
Savcı Nuh Mete Yüksel’in iddianamesini Ankara 2 No’lu DGM kabul etti ve dava açıldı (Esas No 2000/124).
“İlk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis eden sanığın; mevcut sistemi yıkma yerine devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflediği; bu nedenle tüm devlet organlarında, yerel yönetimlerde, sivil sektörde örgütlendiği; ileride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara yandaşlarının getirilmesi veya bu kadroları işgal edenlerin kendine bağlanmasını hedeflediği…”
Gülen bu iddianameden önce 19 Mart 1999’da ABD’ye gitmiş ve dönmemişti.
Nuh Mete Yüksel, bu nedenle Gülen hakkında gıyaben tutukluluk kararı çıkarılması için başvurdu. Ankara 2 No’lu DGM heyeti Gülen’in gıyaben tutuklanmasına karar verdi.
Gülen’in avukatları 16 Ağustos’ta İstanbul 2 No’lu DGM’ye itiraz ettiler. Ankara DGM’nin kararını İstanbul DGM 28 Ağustos’ta bozdu.
Üç gün sonra…
Savcı Nuh Mete Yüksel’in iddianamesini Ankara 2 No’lu DGM kabul etti ve dava açıldı (Esas No 2000/124).
“İlk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis eden sanığın; mevcut sistemi yıkma yerine devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflediği; bu nedenle tüm devlet organlarında, yerel yönetimlerde, sivil sektörde örgütlendiği; ileride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara yandaşlarının getirilmesi veya bu kadroları işgal edenlerin kendine bağlanmasını hedeflediği…”
“Gülen tutuklanmalıdır”
Tarih:16 Ekim 2000.
İlk duruşma yapıldı.
Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen’in tutuklanmasını istedi.
4 Aralık 2000 tarihli duruşmada; 29 Ocak 2001 tarihli duruşmada; 28 Mart 2001 tarihli duruşmada; 21 Mayıs 2001 tarihli duruşmada; 16 Temmuz 2001 tarihli duruşmada; 17 Eylül 2001 tarihli duruşmada; 6 Kasım 2001 tarihli duruşmada; 12 Kasım 20001 tarihli duruşmada; 26 Aralık 2001 tarihli duruşmada; 11 Mart 2002 tarihli duruşmada; 6 Mayıs 2002 tarihli duruşmada savcı Nuh Mete Yüksel hep Gülen’in tutuklanmasını talep etti.
Savcı Nuh Mete Yüksel her duruşmaya “Emniyet’te Fettullah Gülen örgütlenmesi” konusunda rapor hazırlayan müfettişleri ya da polisleri (Cevdet Saral, Osman Ak, Zafer Aktaş vs.) tanık olarak çağırdı.
Bir sonraki duruşmada tanık olarak dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Cavit Çevik ile yazar Ergün Poyraz’ın dinlenmesini talep etmişti ki…
Bir sonraki duruşmaya, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde halen sürdürülen Fethullah Gülen soruşturması dosyasını getireceğini söylemişti ki…
Polis “ Tesadüfen ” buldu
Tarih: 3 Haziran 2002
Ankara’da kritik Fethullah Gülen duruşması beklenirken; İstanbul’da Terörle Mücadele Şubesi polisleri bir dernekte aramaya yaparken seks kaseti “buldu.”
Bu; Türkiye’nin ileride sıkça göreceği “bulunan” ilk seks kasetiydi.
İstanbul polisinin “bulduğu” seks kasetinde Fethullah Gülen davasına bakan DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’in bir kadınla sevişme görüntüsü vardı.
Ankara’da bir avukatlık bürosunda çekilen 4 dakika 52 saniyelik görüntü tartışma yarattı. Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı kasedin montaj olduğuna dair rapor verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı ve Adli Tıp görüntüdeki kişinin savcı Nuh Mete Yüksel olduğu sonucuna vardı.
Fethullah Gülen dava duruşmasının yapıldığı, 21 Ekim 2002 günü Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplandı; seks kasetini seyretti ve Nuh Mete Yüksel hakkında kararını verdi: Nuh Mete Yüksel DGM savcılığından alındı. Yani ilgili davaya artık katılamayacaktı.
O gün mahkemede; esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için (son görüşünü söylemesi için) dosyanın soruşturmayı pek bilmeyen yeni savcıya verilmesi kararını aldı.
Savcı Nuh Mete Yüksel’e seks kaseti tezgahını kimin kurduğu hâlâ bir türlü ortaya çıkarılamadı.
Fethullah Gülen davası ne mi oldu?
Dava zaman’ın aşımına uğradı!..
**