YAHU SİZ NE AYMAZ, NE RİYAKAR ADAMLARSINIZ!?...
Mehmet Halil Arık,
Emekli Eğitimci
(Dışarıda): Birilerinin yazdığı kabus senaryosunun adını “Arap Baharı” koyacaksınız… ileri demokrasi(!?) getirmek adına, taşeronluğunu üstleneceksiniz, emperyalist ülkelerin uzun vadeli planlarının devreye sokulmasında görevler alacaksınız…, alkışlar tutacaksınız…, yandaş yönetimleri kucaklayacaksınız… O yönetimden beklediğini bulamayan halkın meydanlara döküldüğünü görünce şaşıracaksınız; ya da şaşırmış gibi yapacaksınız!...
Ya siz ne ikiyüzlü adamlarsınız!...
(İçerde): Birilerinin yazdığı karanlık senaryonun uygulamaya konulmasıyla Ülke üzerine çöken kabusu gözlerden ırak tutmak adına, kiralık kalemlerin de desteğiyle, gücünü sadece çoğunlukçu sandıktan alan, yarım yamalak demokrasinin adını ileri demokrasi olarak yutturmaya kalkacaksınız…, Açılım safsatasını, yarım demokrasinizle, lehimle birbirine tutturmaya çalışırken, verilen sözlerin ülkeyi sürükleyeceği badireleri hesap etmeden, bol keseden, “ne isterlerse vereceğiz” demeyi özgürlükleri genişletmek zannedeceksiniz… Bir taraftan mücadele eder görünürken, diğer taraftan gizli görüşmeler yapacaksınız, görüşülüyor diyenleri, şeref yoksunluğuyla suçlayacaksınız, görüşmelerin resmen açıklanmasıyla da, biz değil, devlet görüşüyor diyerek, kendinizi temize çıkarabilmek adına…devlete rezil bir sıfat yüklemeyi reva göreceksiniz sonra da; isteklerin ardı arkası kesilmediğini görünce de şaşıracaksınız, ya da şaşırmış gibi yapacaksınız!
Ya siz ne aymaz, ne riyakar adamlarsınız!?..
(Dışarıda): Mısır’da 25 Ocak’ta halk ayaklanmasıyla(!) (ki ayaklanma mı, yoksa ayaklandırma mı, düşünmeye değer), bir diktatörün, indirilip, ordunun yönetime el koymasına “darbe” değil, “halk devrimi” diyeceksiniz… Kafanızda formatlı, ileri demokrasi(!) kalıbıyla, medrese kafalı yandaş Mursi geldi diye bayram edeceksiniz… Mursi’nin gelmesiyle, demokrasinin gelmediğini gören aynı halkın, yeniden ayaklanması ile alaşağı edilmesine bu kez “halk hareketi” demeyip, seçilmiş hükümete ve demokrasiye karşı indirilmiş bir “darbe” diyeceksiniz!...
Yahu siz, ne iki yüzlü adamlarsınız!...
(İçerde): Ülke’nin; hukukuna, eğitimine, sağlığına, ekonomisine, inancına… kaç çocuk sahibi olacağı kararlarına kadar…halkın günlük yaşamına, tek kişilik otoriteyle musallat olanlara karşı; halkın demokratik tepkilerini ortaya koymak adına, sokaklara dökülmesine, seçimle gelmiş bir iktidara karşı antidemokratik bir darbe provası diyeceksiniz… Asli kabahatlileri görmezlikten gelip, onları koruma ve kollamaya alacaksınız…
Yetinmeyip, bu hakkın kullanımını yeni baskıların kurulmasına dayanak yapmayı fırsat bileceksiniz… Ve sonra da adınız, çağdaşlıktan, insanlıktan, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden, kardeşlikten yana olacak!... Öyle mi!?...
Yahu siz ne riyakar adamlarsınız!?...
(Dışarıda): Mısır halkının meşru taleplerini görmezlikten gelerek, “canım, Mursi de hata yapmış olabilir… ” gibi mazeretlerle, Mısır halkının neler yaşadığına, meşru taleplerinin neler olduğuna bakılmaksızın, sadece seçilmiş olma kriteriyle demokrasilerde; sanki, her şeyi yapabilirlik hakkı elde edilirmiş gibi; çoğulculuğu dışlayıp, tek yönlü dayatmaları meşru göreceksiniz…; karşı görüşleri, karşı duruşları, gayri meşru, gayri ciddi, gayri ahlaki sayıp, yeni icat ileri demokrasi(!) anlayışınıza indirilmiş bir darbe olarak göreceksiniz… adınız; yansız, çağdaş, barıştan ve insanlıktan yana anılacak!... Öyle mi!..!?..
Yahu siz ne riyakar adamlarsınız!...
(İçerde): Halkın meşru taleplerini görmezlikten gelerek, “canım, hata yapılmış olabilir…hata insan içindir” mazeretine sığınarak, hataların giderilmesi yönünde adımlar beklenirken, halkın yeni tür dayatma ve emrivakilerle karşı karşıya bırakılmasına, meşru taleplerinin ne olduğuna bakılmaksızın, sadece seçilmiş olma kriteriyle, sanki, demokrasilerde her istediğini yapabilirlik hakkı elde edilirmiş gibi; çoğulculuğu ihmal etmeyi meşru bileceksiniz… ve karşı görüşleri, karşı duruşları gayri meşru, gayri ciddi, yeni icat ileri demokrasinize indirilmiş bir darbe olarak göreceksiniz… adınız; yansız, çağdaş, insanlıktan ve barıştan yana anılacak öyle mi!..!?...
Yahu siz ne aymaz adamlarsınız!?....
(Dışarıda): Suriye’de, kendi devletine başkaldırıp isyan edenleri, meşru görecek, akla gelen her türlü desteği insani görev kabul edeceksiniz…Kendi devletinin terörist dediği dünya ülkelerinin bile artık ciddiye almadığı kinini dinine siper edinmiş insan ciğeri dişleyenlere kucak açıp, genel kurul yapma olanakları tanıyacaksınız, Esad’ın halkın taleplerine uyarak çekip gitmesini isteyeceksiniz... Mısır halkının benzer talepler ortaya koymasını demokrasiye indirilmiş bir darbe olarak göreceksiniz!..
Yahu siz ne aymaz, ne arlanmaz, ne riyakar…. adamlarsınız!!...!!...
İkiyüzlülüklerin girdabında boğulmaya mahkum ettiniz kendinizi!...
“Siz” kim misiniz…!?.. Hani her oturumda, her meydanda, her ekranda… “birileri”… ya da “onlar” diye nitelenip aşağılanan, ayrıma tabi tutulan %50 var ya!...siz, onların karşısında yer alanlarsınız!..,
Hani; “benim… falanım; benim… filanım” denilerek, kulluğunuzun en üst düzeyde tescil edildiği kapı kulları var ya… siz onlarsınız!!...
Hani; muhalefet kabul oyu verdi diye, kendi önergelerini bile reddettiklerinin farkında olmayan, ipli takatukalar var ya… onlarsınız.. ya da seçmenlerisiniz!..
mehmethalilarik@gmail.com
***