|
|
Mustafa
İzberk
Kan istedik verdiniz, can istedik
verdiniz, şimdi de ses istemeye geldim...
Annan Planı kabul edilirse Kıbrıs
Rumlaşır
İmza atamayacağımızı bildikleri için
imza istemiyorlar. 'Eğer istediklerimizi alamıyorsak, olmazsa olmazlarımızı
temin edemiyorsak, yapacağımız şey, bir noktada bu görüşmeler burada
tıkanmıştır, bunları temin edemiyoruz, ey halkım, ey gencim, ey anavatanımın
insanı, durum böyledir diyerek, sizlere duyurmak, orada geri çekilip Annan
planının kabul edilmemesi için mücadele etmektir. (Böyle bir durumda)
çekileceğiz ve halkımıza (Annan planını) kabul etmeyin diyeceğiz. Bunu
söylemek hakkım, çünkü pazarlıktayım
AB bizi koruyacak durumda ise hak ve
hukukun korunmasını sağlayacak kurum ise, soruyoruz? Niye 1960
anlaşmalarındaki haklarımızı gözardı ediyorsunuz. Mühim olan 1 Mayıs’a kadar
çözümün sağlanması değil, Kıbrıs Türklerinin haklarını koruyan sağlam bir
anlaşma yapmak. O zamana kadar bizlere de zaman verilsin ki, bu konuları
iyice tartışalım ve aceleyle yanlış yapmayalım. Annan planı kabul edildiği
takdirde Kıbrıs 10 yılda tamamen Yunanlaşır, Rumlaşır. Söylediklerimizin
fazla duyulmaması için bir hareket vardır maalesef.Ben yabancılara, Anadolu’yu
geziyorum, davetler alıyorum, gittiğim yerlerde heyecan büyüktür, bütün
partiler birlik halinde beni karşılamakta, beni kucaklamakta, Kıbrıs deyince
heyecanla beni dinlemektedirler, aldanmayın dediğimde, ‘Yok canım, öyle bir
şey yok’ demektedirler. Bu etkinlikler, ümit ederim ki şehitlerimizin ruhunu
da şad edecektir, gazilerimizi sevindirecektir.
1955-58 yıllarında, yani Zürih ve Londra
anlaşmalarına giden yıllarda İstanbul basını, Kıbrıs deyince bugün sizlerin,
Erzurum’dan İzmir'e kadar bütün yol boyunca gördüğüm katılımcıların sesini ve
heyecanını her gün dünyaya duyurmaktaydı. Hükümetin gücü buydu. Hükümet,
İngiltere'ye, Yunanistan’a ve ABD'ye ‘Memleketi görüyorsunuz, Kıbrıs deyince
şaha kalkıyorlar, hiçbir hükümet bunların karşısında duramaz, biz Kıbrıs’tan
vazgeçemeyiz, Enosis'e gidecekse Türkiye'ye bağlanacaktır’ diyebiliyordu.
Çünkü halkın heyecanı, halkın sesi ayyuka çıkmaktaydı. Basın bunları her gün
dünyaya duyurmaktaydı.
1 Mayıs tarihine kadar dünyanın hiçbir
yerindeki mekanizmanın üstesinden gelemeyeceği yasaların yapılması ve
ekonomik konuların halledilmesi, her şeyin halledilmesi ve 1 Mayıs’ta
Kıbrıs'ın birleşerek AB'ye girmesi diye bir hayal peşinde koşanlara ben hala
şaşıyorum. Yapılacak işler tamamlanamaz
Kıbrıs Türkünü imha planı
Annan Planı Kıbrıs Türkü için imha planı
diyenler arasındayım, bu görüşümü değiştirmiş değilim. Annan Planı’nın
görüşülmemesi gerekirdi, aylarca direndik. Ne var ki, bizi içten vurdular,
halkı ikiye böldüler. Türkiye Annan Planı görüşülsün demek zorunda kaldı.
Ankara’da toplantı yaptık, olmazsa olmaz denen ilkeler üzerinde mutabık
kaldık. Bunlar plana konulabilirse, yeni bir tecrübe yapılabilir mi diye
düşündük. Bu deneyi yapıyorum halkım adına, ümit ederim Türkiye adına.
Bugüne kadar yapılan temaslarda bu yönde
yol aldık diyemem. Rum kesimi AB’ye adım atmış hükümet olarak her şeyi hafife
almaktadır, Türk önerilerinin tümü reddedilmiştir. Planın bu haliyle
uygulamaya konulması durumunda ortaya çıkacak kaosu kimse halledemez.
Kan istedik verdiniz, can istedik verdiniz,
şimdi de ses istemeye geldim. Dünyanın bunu görmesini, bunun ne anlama
geldiğini görmesini istedim, çok teşekkür ederim.
AB'ye girelim ama sağlam anlaşma yaparak
diri girelim. Biz bu kanaatteyiz, ama kimse bizi topuyla tüfeğiyle AB’ye
sokamaz. AB’ye anlaşarak gideceğiz, anlaşma isteme konusunda samimiyiz, ama
can pahasına, kan pahasına, şehitler pahasına kurtardığımız haklarımızın gasp
edilmesine razı değiliz. AB Türkiye’yi alacaksa Kıbrıs meselesini önüne engel
olarak koymazdı. Kıbrıs meselesi engel olacaksa bu engel, Kıbrıs Rumunun,
Yunanistan’ın önünde olmalıydı. 'Meseleyi başlatan onlar, toplu mezarlara
bizi sokan onlar, anayasayı iğfal edenler onlar, sahte durumlar yaratan
onlar, meşru hükümet biziz yalanı altında Kıbrıs’a sahip çıkmak için silahlanan
onlar, Türkiye'ye karşı yapmadıklarını bırakmayanlar onlar. Türkiye,
soykırımı önledi diye suçlu. Türkiye askerini çeksin, Türkleri boğazlarlarsa
mesele değildir, bir özür dilerler o da biter. Böyle şey olmaz.
Türkiye'yi eğer alacaklarsa, ‘hadi bakalım
son adımı da at, Kıbrıs'ı da ver ve maşallah diyelim’ diye söylemiyorlarsa ve
cidden memnunsalar Türkiye'nin attığı büyük reform adımlarından, bu sözlerini
geri almamalıdırlar, Kıbrıs meselesi halledilmedi diye. Ama eğer Türkiye’yi
hakikaten almayacaklarsa ve bahane olarak koymuşlarsa diyebilirler ki, her
şeyi yaptınız ama unuttuk söylemeyi, bir de Kıbrıs vardı, Kıbrıs’ı da
halledin öyle gelin. İşte Türkiye o zaman anlayacak hakikaten AB kendisini
alacak mı almayacak mı. En kısa şekilde şunu söyledim geçen gün; bir
toprağımız vardır huzur içinde yaşıyoruz, devam etmek istiyoruz, Türkiye’nin
garantisi vardır, alamadınız devam etmesini istiyoruz, içimize bizim kabul
edeceğimiz sayıda Rum gelmesini istiyoruz, gelip bizi silip süpürmelerine
razı değiliz.
Bu tren Rum treni
Peki bu kadar basit şekilde formüle
edilebilecek bir davayı siz nasıl, niçin reddedersiniz? Cevap: Kıbrıs’ta bir
halk vardır, bir egemenlik vardır, bir devlet vardır ve AB üyesi olmuşuzdur,
isterseniz kabul edersiniz isterseniz etmezsiniz. Bu durumu ben mi yarattım,
bu durumu yaratan AB. Yunanistan’a yenilmiş ve bu durumu yaratmış, bunu bizim
kabul etmemizi istiyor.
Toprağımızda huzur içinde yaşamak
istiyoruz, ortak olmak istiyoruz, bazıları buna yeni evlilik der, güzel, yeni
evlilik ama eski makamla evleneceğiz. Bizi zamanında zehirlemiş, bıçaklayıp
sokağa atmış, kapıyı kilitlemiş artık sen yoksun demiş. 40 yıl sonra yeni
nikah kıyacağız. Hakkımız yok mu bunları söylemekte? AB kendilerini koruyacak
durumdaysa hak ve hukukun yerine gelmesini sağlayacak kurum ise Kıbrıs
Türklerinin 1960 anlaşmalarındaki haklarını neden gözardı ettiklerini AB
yetkililerine sorduğunu belirten Denktaş, Kıbrıs’taki fiili durumun Rumlar
tarafından yaratıldığını niye görmüyorsunuz? Bu insanların meşru hükümet
olmadığını niye kabul etmiyorsunuz? Cevap: Denktaş Bey, Kıbrıs hukuki değil,
siyasi meseledir. Siyasi karar verilmiştir, tren kaçıyor atlayınız, yoksa
kaçıracaksınız. Bu tren Rum trenidir, bunu Kıbrıs treni yapmak için
görüşmemiz lazım. Görüşüp de netice almamız için bu adamlara bu trenin
kendilerine ait olmadığını, bizi de beklemeleri gerektiğini söylemeniz lazım.
Söylemiyorsunuz.
...
|
ACABA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ACABA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
16 Şubat 2015 Pazartesi
KIBRISIN TARİHİ ‘’ ENOSİSİN ‘’ TARİHİMİ ACABA
SİYASET,HABER,
ACABA,
ENOSİSİN,
KIBRISIN TARİHİ,
Mustafa İzberk,
TARİHİMİ
BİLGİ EDİNMEMİZİ SAĞLAYAN HER KİTAP. HABER, BİLGİ, BELGEYİ OKUMAK DEĞERLENDİRMEK,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)