KÜRTLER NEDEN DEVLET KURAMAZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KÜRTLER NEDEN DEVLET KURAMAZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2017 Perşembe

KÜRTLER NEDEN DEVLET KURAMAZ

KÜRTLER NEDEN DEVLET KURAMAZ.,






Kürtler Neden Devlet Kuramaz
Dr. Sait Yılmaz 
KÜRTLER NEDEN DEVLET KURAMAZ?

Azerbaycanlı ünlü alim Prof. Dr. Firudun Ağasıoğlu, "Kürtler, Zağnos dağlarında oturan kabile, aşiretler topluluğudur. Yağma ve çapulla geçinirler. Konar-göçer bir halktır." diye yazar. Zaten Kürt kelimesinin anlamı da "Konar-göçer, göçebe yaşam tarzını" benimseyen topluluktur.

Bugün Kürtler, daha ziyade, Türkiye-İran-Irak üçgenindeki sınır boylarında yaşayan bir topluluktur. Bu tür sınır toplumlarına "Frontier" toplumlar denir. Frontier toplumlar, birden çok krallık, imparatorluk, cumhuriyet gibi merkezi yönetimlerini kurmuş toplumların sınırlarında yaşarlar. Ülkelerin sınırları, savaşlar, özel anlaşmalar gibi nedenlerle tarihin içinde değişikliğe uğrayabilir. Bu nedenle, sınır toplumları tarih içinde, aynı coğrafyada yaşamış olsalar da değişik ülkelere tabi olabilirler. Tıpkı Kürtler gibi. Bugün Kürtler, Türkiye, İran ve Irak, hatta Suriye devletlerine bağımlı olarak yaşamaktadırlar.

Türkiye gibi aralarında dil, tarih, ülkü ve hâkim etnik birlik gösteren ülkelere göre, sınır topluluklarının kökenleri hetorojendir (ayrı cinsten, ayrı kandan). Bunlar çeşitli etnik gruplara mensup aşiret, kabile ve boy halinde ya da topluluğu halinde yaşarlar. Bu yüzden devlet kuramazlar. Devlet sahibi olamazlar ve hakim etnik birlik oluşturamazlar. Mensubiyet ve kimlik hislerinden yoksun oldukları için, kolaylıkla başkalarının siyasi emellerine hizmet edecek oyunlara katılırlar. Bu yüzden, sınır toplumları oturdukları bölgelerde devamlı sorun çıkarırlar. Son yüz yıllık tarihe baktığımız zaman, sadece Türk devletine karşı çıkarılan on yedi Kürt isyanı olduğunu görebiliriz. Molla Mustafa Barzani'nin ve oğlu Mesut Barzani'nin Irak hükümetlerine karşı çıkardığı isyanları ve devamlı sorun çıkarmalarını da buna ekleyebiliriz.

Kürtlerin ortak bir dili yoktur

Kürt toplulukları hetorojen oldukları için, ortak bir dilleri yoktur. Hatta daha ileri giderek şunu da söyleyebiliriz: Kimin Kürt olduğu, kimin Kürt olmadığı, kimin Kürtçe konuştuğu, kimin konuşamadığı bile belli değildir. Aslında Zorani, Kurmançi ve Zaza lehçeleri dedikleri lehçeler arasında bir ortaklık olmadığı gibi, anlaşma sağlamak da mümkün değildir. Halbuki, iki ayrı devletleri olmalarına ve aralarında üç bin kilometreden fazla mesafe bulunmasına rağmen Azer lehçesi ile Anadolu lehçesinin ortak gramer kuralları olduğu gibi, bu lehçelerde anlaşmak da oldukça kolaydır. Çünkü, lehçeler farklı olsa da dil ortaktır ve Türkçedir. Kendilerine Kürt diyenlerin ortak bir dili yoktur ve Kürtçe diye bir dil bu yüzden hiç olmamıştır. Konuşulan dil, aşiretlerin, kabilelerin dilidir. Ulus dili değildir. Bunu, farklı lehçe dedikleri ile anlaşamamaları açık olarak gösterir.

Ulus olamayanların tarihleri de olmaz

Henüz millet olamayanların, dilleri olmayanların, devlet geleneği bulunmayanların, tarih boyunca, aşiret ve kabile olarak yaşayanların tarihleri olamaz. Çünkü, tarih yapmak için, millet olmak, medeniyet kurmak, dil, yazı, kültür yaratmak gerekir..

MİLENYUM YAYINLARI 

Bu kitap Kürtleri yok saymak ya da Türk propagandası yapmak amacı ile yazılmadı. Amacımız, Türkler ve Kürtler’in et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğunu ortaya koymak , birlikte yaşamanın hem en doğru hem de kaçınılmaz gerçek olduğunu ortaya koymaktır.

Türkler ile Kürtler arasında soy, dil, coğrafya, din ve inanç, kültür birliği bulunmaktadır. Ziya Gökalp’in 1922 yılında söylediği gibi; “Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.” Bu kitap, Kürt kardeşlerimize yeniden düşünme imkânı tanımak için, bölücüler tarafından propaganda amacıyla kullanılan iddiaların arka planını açıklamayı hedefliyor. Türk adını taşıyan bizlerin, kardeşlerimiz ve soydaşlarımız Kürtlerin son 150 yüzyıldır çeşitli dış güçler tarafından sürekli kandırılmaları karşısında ihmalimiz hatta onları tehlikeli görüşümüz, nihayetinde terörün de etkisi ile bizleri gittikçe daha fazla kutuplaştırdı. Bu kutuplaşma ve karşılıklı çekilen acılar daha fazla bizlere zarar vermeden bu gidişata dur demek, biz aydınların yapacağı akılcı çalışmalar ile mümkün olabilir. Tarih boyunca birlikte yaşamış ve aynı cephede savaşmış bizlerin her türlü bölücü düşünceden arınmamız için bu tür düşünceleri önce beyinlerden temizlememiz gereklidir. Bu kitap, Kürtleri yok saymak ya da Türk propagandası yapmak amacı ile yazılmadı. Amacımız, Türkler ve Kürtlerin et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğunu ortaya koymak, birlikte yaşamanın hem en doğru hem de kaçınılmaz bir gerçek olduğunu göstermektir. 

Yayın Tarihi 2011-03-11    
ISBN 9758773442    
Baskı Sayısı 1. Baskı    
Dil TÜRKÇE    
Sayfa Sayısı 424    
Cilt Tipi Karton Kapak    
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı    
Boyut 13.5 x 21.5 cm

***