Kürt Koridorunun Önceliği,
Erol Manisalı
Cumhuriyet
7 Eki, 2013
– Kuzey Irak’ı Akdeniz’e bağlayacak Kürt koridoru Kürdistan ve Batı için önem taşıyor.
– Beşşar Esad, Suriye’de üniter devletin güvencesi olduğu için hedef alınmıştı. Çünkü Kürt koridoru için Suriye’nin bölünmesi (parçalanması) gerekiyordu.
– Hesapta olmayan şey, El Kaide’nin ve ona yakın en radikal dincilerin, Esad’ı devirme konusunda öne çıkmaları oldu.
– Mısır ve Tunus’ta “Müslüman Kardeşler ile başlayan işbirliği sona erince”, Suriye’deki “Ilımlı İslam hayali” de ABD ve İsrail için son buldu.
– Esad karşıtı iki grup, “Kürtçü ve Radikal İslamcılar” olarak çatışmaya başladılar.
– Radikal dinciler, Hıristiyanları da hedef aldı, kiliseye saldırdılar.
– Kürt koridoru için Batı’nın planı ters tepmişti. Bu olayda, Ankara’nın Esad karşıtı İslamcılarla sıcak ilişkisi de etkili oldu. Verilen destek, Suriye Kürtlerine karşı da kullanılmaya başlandı.
– Esad’ı devirmek isteyenler Suriye’de radikal İslamın önünü açtılar ve insanlık dışı katliamlar ortaya çıktı. İşin ucu Reyhanlı’ya kadar uzandı.
– Rusya’nın bastırması sonucu ABD-Rusya anlaştılar ve Suriye’nin bütünlüğü ve Esad şimdilik yerinde kaldı.
– Avrupa ikiye ayrıldı; Fransa ve İngiltere, Suriye’nin iç çatışmalarında taraf olurken Almanya onlara katılmadı.
Bölünme Hâlâ Gündemde
Kürt koridoru ve Suriye’nin parçalanması gündemden çıkmamıştır. Tezkerenin Meclis’te uzatılması bu yüzdendir.
– Süveyş, Uzakdoğu’nun deniz kapısı ise Doğu Akdeniz (ve İskenderun Körfezi) de Ortadoğu’nun doğal kapısıdır.
– Bu koridor (kapı) olmadan, “ Kürdistan kurulsa bile Ayakta kalamaz ”.
– Geçmiş yıllarda 910 km’lik mayın temizleme bandı, koridor olarak düşünüldü ise de bu durum Türkiye’nin örtülü direnci ile gerçekleştirilemedi.
– Pravda 2 Ekim 2013’te Esad’a, “Suriye Kürtleri ile işbirliği yaparsan daha iyi olur” diye tavsiyede bulunuyor.
– Bu doğrudur ancak Esad’ın (ve Suriye’nin) Kürt koridoru için Suriye Kürtlerine (ve Kürdistan’a) büyük bir ödün vermesi gerekir.
– Böyle bir durum Beşşar Esad’ın, Hafız Esad dönemindeki Kürt ve Türkiye politikasına dönmesi anlamına gelir. Ayrıca Suriye’de fiili bir bölünmeye yol açar.
– Esad’ın büyük parçalanma yerine “küçük ve kontrollü bölünmeyi”, Kürt koridoru üzerinden kabullendiğini varsayalım; ABD ve Avrupa’nın Esad karşıtı politikaları derhal değişecektir. Esad’a destek başlayacaktır. Çünkü ABD ve AB için önceliği olan şey Kürdistan ve dolayısıyla Kürt koridoru sorunudur.
– Ama Esad bunu kesinlikle yapmaz, yapamaz; Kürt koridorunun açılarak Kürdistan’ın kurulması demek, yarın İran’ın vurulması ve Suriye’nin parçalanması ile eş anlamlıdır.
– Esad üstelik Rusya-Amerika anlaşması sayesinde durumunu kuvvetlendirmiştir. İran’ın doğrudan, Çin’in dolaylı desteği arkasındadır. Dünya genelinde de durumu iyileşti.
Avrupa’nın bir kısmını yanına çekebilmiştir. Tek somut karşıtı Ankara’dır. Zaten Ankara da, Suriye politikası demeyelim, ama uygulamalarını değiştirmeye yavaş yavaş başlamıştır.
Hatay’dan Urfa’ya kadar sınır illerimizin başına gelen iktisadi, sosyal ve askeri sorunlar; 400 bin Suriyeliyi içeri almanın yarattığı iktisadi bedel ve sosyal kaos bu reel değişikliği zorunlu kılmıştır.
Sonuç olarak Kürdistan koridoru gündemdedir ve fiilen yürümektedir. Türkiye’nin 910 km’lik Suriye sınırındaki çalkantılar, delinmeler, belirsizlikler fiilen yürüyen işin somut sonuçlarıdır.
1990 ertesinde Irak’ta yaşananlar bir anlamda Suriye’de tekrarlanıyor. Irak’ta sonuç olarak Erbil bağımsız yönetimi ortaya çıktı. Suriye de aynı durumla yüz yüze.
Mevcut gelişmeler sürerse, koridorun gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılabilir.
İran’dan Akdeniz’e kadar Güney sınırımızda bir Kürdistan oluşmaktadır. Bütün sorun (ve tartışma) Güney doğu’nun bu oluşum içindeki yeridir.
Açılan (ve açılacak olan) paketlere bakılırsa olayın Güneydoğu açısından da sinyalleri ortaya çıkmaya başlamış bulunuyor.
Cumhuriyet
http://www.ilk-kursun.com/haber/158755/erol-manisali-kurt-koridorunun-onceligi/
,,