Buzul Dağlarında Sıcak Temas!
Yazar: Abdullah Ağar
26 Eylül 2016 Pazartesi
Herkesin hafta sonunu geçirdiği dünkü Pazar öğle vakitlerinde Hakkari bölgesindeki başlayan yeni bir operasyonun haberleri ajanslara düşmeye başladı. Komandolar bu sefer Yüksekova sınırları içinde kalan Buzul (Cilo) dağlarında çatışmaya girmişlerdi. Çatışmanın yaşandığı yer Yüksekova’nın güneybatısındaki Buzul dağı bloğunda yer alan Havillati Dağları Urşe Bölgesi. Uç rakım yani yükseklik 3717 m. Bu dağlar Ağrı’dan sonra Türkiye’nin en yüksek bölgesinde yer alıyor. Temasın sağlandığı ve çatışmaların başladığı saatler 06:30.
Çatışmaların çıktığı bu yükseklik ve zamanı iyi anlamak gerekiyor. Çünkü bunun bir şimdisi bir de çok öncesi var. Komandolar o alana sızmak ve temas sağlayabilmek için sırtlarında en az 30’ar kiloluk silah teçhizat ve mühimmat yüküyle bütün geceyi dağlık arazide kilometrelerce yürüyerek ve bin metreyi aşan rakımları tırmanarak aştılar.
En dayanıklı ve donanımlı dağcıların bile zorlanacağı bir parkur sonrasında ise her şey daha yeni başlıyor. Çünkü bu tırmanma onlar için amaç değil, sadece bir araç. Onlar bütün bu uğraşın sonunda her şeyin daha yeni başlayacağını, bütün bu yorgunluğun üstüne önce temasın sağlaması sonra da teröristlerin çok zor koşullarda imha edilmesi gerektiğini biliyorlar. Gelen bilgilerde temasın sağlandığı ve şu ana kadar 8 teröristin etkisiz hale getirildiği ifade ediliyor.Bu rakamı küçük görenler olabilir. Ama o rakamın o alan için çok büyük bir anlamı var. Özellikle o bölgede çok uzun yıllardır, böyle bir rakam yok. Yakın tarihte bilinen giriş de yok.
PKK’nın en tecrübeli dağ kadrolarının yuvalandığı bu alanda baskın tarzında yapılan bu vuruşun öncelikle PKK’nın moral ve motivasyonu açısından çok önemli bir etki üreteceğini söylemek gerekiyor. Çünkü PKK bütün varlığını, etkisini, moral ve stratejisini bu dağ kadrolarına dayandırıyor. Geçen yıl yaşanan ve cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişimi olan meskun mahal çatışmalarından sonra kırsal ve dağlık alanda varlık iddiası üreten ve bunu ispatlamak için bu alanlar arasında sayısız eylem peşine düşen PKK, şimdi bu alanlarda üst üste ağır darbeler yiyor.
Çizgi romanlarda geçen “Ormanda Fantom on kaplan gücündedir” gibi hayalet hikayelerinden beslenen, kendine müzahir kitleyi ve bölge halkını bu tür Kızılderili taktikleriyle etkilemeye çalışan PKK’nın kurgusu bozuluyor.
Ağustos ortalarında Şemdinli kırsalındaki Ziyaret Tepe – Cami Tepe bölgesinden başlayan ve Oğul – Ağaçdibi bölgelerinde devam eden sürat ve baskın etkisine dayanan operasyonlar dördü doçka uçaksavar olmak üzere sayısız silah, mühimmat ve patlayıcının ele geçirilmesi ve en az 25 dağ kadrosu teröristin etkisiz hale getirilmesiyle sonuçlanmıştı.
Sonra (Eylül başı) Çukurca Çağlayan bölgesinde (Han T.-Seni T.-Kale T. ve Dağbaşı T.) operasyonları yapıldı. Bu operasyon PKK’nın son yıllarda aldığı en büyük darbeyle sonuçlandı. 230 civarında dağ kadrosu terörist imha edilirken, 12,7-14,5-23,5 mm’lik doçka ve ÇNRA’larla birlikte değişik cins ve çapta yüzlerce silah, sayısız mühimmat ve tonlarca patlayıcı ele geçti.
Şimdi 3717 metrenin doğa ve arazi koşullarında yıllardır girilmeyen Buzul Dağı üstündeki Havillati Dağları Urşe Bölgesinde çok sert arazi ve doğa koşullarında çok sert bir operasyon icra ediliyor.
Bu operasyonların temel özelliği PKK’nın Türkiye’deki varlık iddiasının kırılmaya başladığını göstermesidir. Dağ kadroları üzerinden üretilen şehir efsanelerinin birer balon olduğunu ispatlamasıdır.
Bununla birlikte, “Aparat Bir Güç – Bir Vekalet Terör Örgütü” olma özelliği daha yeni yeni anlamaya başladığımız PKK, 15 Temmuz sonrası süreçte çok önemli bir misyon üstlendi.
- Taktik, operatif, stratejik ve istihbarat konulardan başlayıp,
- Jeopolitik,
- Uluslararası güç ve rekabet mücadelesi,
- Devletin ve güvenlik kuvvetlerinin dengesini ve insicamını bozma,
- Halkın devletine ve güvenlik kuvvetlerine karşı güvensizlik ve inançsızlık üretmesini sağlama,
- Şebeke merkezli etki odaklı terör uygulamaları üretme,
- Darbe girişiminin neden olduğu hassasiyetlerin devamlılığı ve derinleşmesi,
- FETÖ ile mücadelede konsantrasyonunun bozulması,
- Karar vericilerin dikkat ve kararlığını azaltma,
- FETÖ ve DAAŞ (İŞİD) ile asimetrik bir eş güdüm içinde hareket etme,
- Zihin ve algı terörü yaratma,
- Kamuoyunda korku-dehşet-endişe-gelecek kaygısı ve belirsizlik yaratma,
- Etnik ve mezhebi kırılganlık...
gibi pek çok konuda varlık ve etki üretmeye çalıştı.
İşte Şemdinli ve Çukurca Çağlayan bölgesinde dün ve Buzul dağında bugün PKK’ya vurulan darbeler, aslında bu başlıklar altında toplanan o meşumluğa vurulmuştur.
Türkiye’nin varlık yokluk savaşı verdiği, darbe girişiminin neden olduğu hassasiyetleri onarmaya çalıştığı bu dönemde PKK’nın aldığı bu darbeler, taktik operatif ya da stratejik değil bekasal ve kavramsaldır.
Bununla birlikte Buzul dağında operasyonun yapıldığı alan, PKK açısından stratejik bir öneme sahiptir. Bölücü Terör Örgütünün kırsalda, ana ikmal yollarında, bölge halkının üzerinde etki-baskı ve terör üretmesinde; iç bölgeleri desteklemesinde, uyuşturucu ve kaçakçılığa devam edebilmesinde çok önemli bir payı vardır. Ayrıca PKK’nın kış tertiplenmesine geçmeye çalıştığı ve kış aylarında bölge ve insanımız üzerinde üretmeyi amaçladığı etkinin kırılmasında da bu operasyonun değeri büyüktür.
Öte yandan 28 Ağustos’ta Diyarbakır havaalanına yapılan saldırı göz önüne alınarak, Yüksekova havaalanının iniş ve kalkış istikametlerini kontrol eden ve etki üretebilecek bir konum sağlayan bu alana yapılan operasyon, Yüksekova’nın, havaalanının ve uçuş güvenliğinin sağlanması nedeniyle, büyük önem taşımaktadır.
Komandolar Buzul bloğundaki Havillati dağlarındaki mücadelelerinde 3.200 metrelere ulaşmış durumdalar. Havillati Dağlarındaki en yüksek doruk 3.717 metre.
Benim tanıdığım o komandolar o doruktan, öte ufuklara bakmak isteyeceklerdir…
http://www.21yyte.org/tr/arastirma/terorizm-ve-terorizmle-mucadele/2016/09/26/8503/buzul-daglarinda-sicak-temas