Türk Ülküsü (A. Nazmi Çora).,
Dr. Tahir Tamer Kumkale
16 Mart 2000 Perşembe
" TÜRK MİLLETİNİN İSTİDADI VE KAT'İ KARARI; MEDENİYET YOLUNDA DURMADAN VE YILMADAN İLERLEMEKTİR."
Mustafa Kemal Atatürk
Sözlük anlamı “AND” ve “UZAK HEDEF” demek olan “ülkü”, topluluğu aynı yolda yürüten bir kuvvettir ki, bu uğurda insanlar birbirlerine karşı içten sözleşmiş gibidirler.
Ülkü; ilk önce insanların gönüllerinde, gönüllerinin derinliğinde, şuuraltlarında, hayallerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, Milli Liderler tarafından açıklanır. Daha sonra da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamle sırasında da ülkülü millet, liderinin ardından gönül isteği ile koşar. Bütün bu uğraşmalar arasında da millet yürür, önce manen, sonra maddeten ilerler, olgunlaşır, erginleşir.
Milli ülküler, milletleri yüzyıllar boyunca ayakta tutacak yegane enerji kaynağıdır. Ülkücü milletler, fedakar insanlarla doludur. Fedakar insanların çokluğu, her türlü insani meziyetlerin hakimiyeti demektir. İnsan toplumları insani meziyetlerle yaşar. İnsani meziyetlerini kaybetmiş toplumlar refah ve dış görünüşü ile büyüklük içinde olsalar dahi, yıkılmaya mahkumdur. Ancak kabiliyetli ve enerjik olan milletler büyüklük ülküsü ardından koşar. Çünkü büyüklük ülküsü, büyük fedakarlıklar ülküsü demektir. Bundan dolayıdır ki, korkaklarla aşağılıklar büyüklükten korkar, daima küçük kalmak ister.
Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Türk milleti nedir, kimler Türk’tür diye sorulacak olursa;
“Türk milleti; Türk kökünden gelenlerle Türk kökünden gelmiş olanlar kadar Türkleşmiş kişilerdir” diye açıklanabilir. Türkçülük kelimesinin sonundaki ek; yerine göre mensupluk, sevgi, taraftarlık gösteren bir ektir. Türkçülük de Türk sevgisi ve taraftarlığı demek olduğuna göre, kelime, yerinde kullanılmıştır. Başka milletlerin Türk taraftarlığı ve Türk sevgisi bu kelime ile ifade olunamaz. Zaten başka milletlerin Türk’ü sevmesi de gerçekten bu sevgiye değil, geçici bir nezakete, çıkara, siyasi zorunluluklara işarettir. Türk’ü gerçek olarak, Türkten başkası sevmez.
Türkçülük bir ülküdür. Ülküler, milletlerin, manevi gıdasıdır. Ülküsüz milletlerin en talihlisi dahi silik ve sönük kalmaya mahkumdur. Eğer bu millet talihli de değilse, onun sonucu yenilmek, ezilmek, hatta yok olmaktır.
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleşerek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
Türkçülük ; Milli ülkümüzün ismi demektir. Bu isim, “Türk birliği” sözleriyle özetlenebilir.
Türkçülük; Türk yurdunda Türk milletinin kayıtsız şartsız hakimiyeti ve bağımsızlığı ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
Türkçülük; bütün Türklerin tek devlet halinde birleşerek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
Ülküler; gerçekle hayalin karışmasından doğmuş olan, düne bakarak yarını arayan, milletlere hız veren ve uğrunda ölünen büyük dileklerdir. Milletler, ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler.
Ülkücülük ;“idealizm” demektir. Bizim ülkümüzün hedefi; Türk Milleti’ni en kısa yoldan, en kısa zamanda, başkalarında avuç açmadan çağlar üzerinden sıçrayarak çağdaş medeniyetin en ön safına geçirmek, ilimde, teknikte, medeniyette insan hakları ve eşitlikte, çevrecilikte yeryüzünün en kuvvetli varlığı haline getirmek, Türklüğü yüceltmektir.
Türkçüler olarak davamız; Türk milletinin varlığını yüceltmek ve ebediyen devam ettirmek davasıdır. Bu fikrin, bu davanın üstünde başka hiçbir fikir, başka bir dava yer alamaz. Türk milletinin varlığını korumak, yükseltmek ve onu ebediyyen devam ettirmek fikrine hizmet etmeyen, bu fikre uygun olmayan hiçbir davranış, hiçbir hareket Türk milleti için geçerli olamaz.
Türk milletinin kendine has gerçekleri vardır., şartları vardır, tarihi vardır, milli gelenekleri vardır, milli ruhu vardır. Türk milleti, yabancı ülkelerin kendi şartlarına göre meydana getirilmiş olan sistemlerin kopya edilmesiyle kalkınamaz kurtulamaz. Türk milletinin milli gerçeklerini dikkate alan, milli ruhunu dikkate alan, milli tarihine ve milli geleneklerine, milli ahlakına, dinine bağlı, saygılı modern ilmi, modern tekniği de rehber edinen yüzde yüz milli bir sistemle olabilir. (A. Nazmi Çora)
A. Nazmi Çora'nın "İYİ İNSAN" sitesinin "ÖZEL YORUMLAR" bölümünde yer alan "TÜRK ÜLKÜSÜ" isimli yazısı aynen "GÜNÜN YORUMU" bölümüne aktarılmıştır. Bu şekilde daha çok ziyaretçinin yararlanmasına imkan hazırlanmıştır.
ÜLKÜ'ler; milletlerin yönetiminde ve yönlendirilmesinde en büyük itici güçtür. Ülküler; geçmişin ve bu geçmişteki büyük başarıların günümüze ve geleceğe yansımasıdır. Ülkülere ulaşılması ,devlete milli yarar ve millete refah sağlar. Ulaşılması zor ve uzak ülküler ise milletleri daha çok çalışmaya ve gayrete sevkeder. Bu bakımdan seçilen milli ülküler, kolaylıkla elde edilebilir olmamalıdır. Bu doğal özelliği dolayısıyla bazı dar düşünceli ve bağnaz kafalar ile satın alınmış beyinler; konuyu günümüz şartları içinde değerlendirerek ülküler ile bu ülkülere sahip çıkan ülkücüleri hayalperestlik ile suçlarlar. Bu nevi şuçlama ve saldırılar dikkate alınmamalıdır.
Komşumuz Yunanistan yönetiminin, Yunan Milletini fiziki olarak gerçekleşmesi hiç bir şartta mümkün olamayacak 150 yıllık bir "Megal-i İdea" etrafında nasıl birarada tuttuğunu ve inatla bu hedefe ulaşma gayreti içinde oldukları hepimizin malumlarıdır. Milletimizin sahip çıkması gereken "TÜRK ÜLKÜSÜ" nü büyük bir vukufiyetle ve açıklıkla ortaya koyan Sayın Çora'yı kutluyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale
16 Mart 2000 Perşembe
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 |
Dr. Tahir Tamer Kumkale
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=22
***