mülkiye müfettişleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mülkiye müfettişleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2019 Pazar

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 10

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 10




Söz konusu iddialarla ilgili olarak yapılan incelemeler neticesinde; 
Terör örgütü güdümünde yayın yapan televizyonların gün içi yayınlanran görevli 
personel tarafından izleme yoluyla takip edilmekte olduğu, özellikle TSİ 20.00 ve sonrasında yayınlanan haberlerin kayda alındığı, Ancak, ROJ TVde söz konusu olaya ilişkin ilk haberin, olaydan yaklaşık (1) saat sonra 12.30 sıralarında yayınlanmaya başlayan "Nivroj (Öğlen)" isimli haber programının içerisinde yaklaşık saat 12:38 civarında spikerin gelen bir nottan okuması şeklinde verildiğinin Radyo Televizyon Ust Kurulu (RTUK) tarafından tutulan ROJ 
TV yayınların incelenmesinden anlaşıldığı, Ayrıca patlamanın olduğu kitapevinin sahibi Seferi YILMAZ isimli şahsın ise ilk olarak saat 13.45 sıralarında akabinde saat 14.08 ve 15.00'sıralannda telefon bağlantısıyla canlı yayına katıldığı, 
Belirtilen televizyon kanalında, olaylara ilişkin detaylı bilgilerin TSİ 20.00' de 
yayınlanan haber programlarında da verildiği, belirtilen haber programlarına telefon bağlantılarıyla katılan şahıslardan olaylara ilişkin bilgi alındığı, 20:00-20:45 saatleri arasında yayımlanan haber programında ise olaylarla ilgili toplam (7) dakika (15) saniye süreyle bilgi, ulusal basm-yayın organlarından alman kopya görüntüleri ve DEHAP Şemdinli İlce Başkanı olarak lanse edilen Emrullah Öztürk isimli şahsın canlı telefon bağlantısına yer verildiği, Gece yayınlanan 24.00 haberlerinde ise (3) dakika (36) saniye haberin yer aldığı, ROJ TVnin 
görüntülerinden de anlaşılacağı üzere, yayın akışı içerisinde olay yerinden canlı görüntü ya da muhabir bağlantısı şeklinde bir yayının gerçekleşmediğinin tespit edildiği," Anlaşılmaktadır. 


Bu bilgilere göre Komisyonumuzca: ROJ TV'nin konuyla ilgili ilk haberi 12;38'de 
spikerin kağıttan okumak suretiyle duyurduğu, Seferi YILMAZ ile saat 13.45, 14.08 ve 15.00-sıralarında canlı telefon bağlantısıyla bilgi alındığı, dolayısıyla patlamanın hemen ardından olay mahallinden ROJ TV tarafından canlı görüntülü yayın yapıldığı iddiasının doğru olmadığı değerlendirilmektedir. 

B- MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ANILAN RAPORUNDA, İNCELENEN OLAYLA İLGİLİ VARILAN KANAAT VE SONUÇLAR 

"09 Kasım 2005 günü yaklaşık saat 12:00 civarında Şemdinli ilçesi Cumhuriyet 
Caddesi Özipek Pasajmda bulunan Seferi YILMAZ'a ait Umut Kitabevine iki adet el bombası atıldığı, olay sırasında kitabevinde bulunan Mehmet Zahir KORKMAZ'ın hayatini kaybettiği, Metin KORKMAZ'ın yaralandığı ve Kitabevi sahibi Seferi YTLMAZ'ın yara almadan kurtulduğu, bombaların atıldığı anı ve atan kişiyi atma esnasında gören hiç kimse olmadığı, ancak el bombalarından en az bir tanesinin kitabevinin camı kırılarak atıldığı, atılan bombaların görülmesi konusunda içeride bulunan üç kişiden Seferi YILMAZ ve Metin KORKMAZ'ın ifadeleri arasında bazı çelişkiler bulunmasına rağmen bombalardan birer 
tanesini patlama öncesi gördüklerini beyan ettikleri, anlatımlardan ilk bombanın patlaması sırasında Mehmet Zahir KORKMAZ'ın hayatim kaybetmiş olabileceği, Metin KORKMAZ'm ikinci bombanın patlaması sonucu yaralandığı, her iki bombanın patlaması arasında en fazla bir iki saniyelik bir fark olduğu, olaydan yara dahi almadan kurtulan Seferi YILMAZ'm beyanlarına göre; ilk ablan el bombasını kitabevinin içine atılmış ve henüz patlamamış vaziyette iken gördüğü, bomba olduğunu anlayarak aceleyle dışarı çıktığı, bu esnada pasaj içerisinde pasaj dışına doğru kaçmakta olan kahverengi montlu bir şahsı gördüğü, bu esnada bombanın da patladığı, ikinci bir patlama sesi duymadığını söylediği, ancak yaralanan Metin KORKMAZ'ın her iki bombanın da patlama sesini duyduğunu söylediği, Metin KORKMAZ'dan başka da hiçbir ifade sahibinin iki bomba sesi duyduğuna ilişkin bir beyanının olmadığı, tüm tanıkların tek ses duyduklarını söyledikleri, iki el bombasının da aynı anda veya tek ses çıkaracak kadar yakın bir zaman dilimi içinde patlamış olma ihtimalinin imkansız olmamakla birlikte çok zor olacağının ilgili uzmanlar tarafından ifade edildiği, eğer tek ses veya tek sese yalan bir ses üreten iki patlama olmuşsa bu kez de kitabevinde bulunan ve yaralanan Metin KORKMAZ'ın beyanındaki iki aynı sesi izah etmenin zor olacağı, bomba uzmanının olay mahallinde yaptığı tespite göre iki adet el bombasının patladığına ilişkin kanıtların bulunduğu, Kitabeyi sahibi ve olavdan vara almadan kurtulan Seferi YILMAZ'ın bevanına göre pasajdan koşarak çıkan ve kendisinin de takip ettiği kahverengi montlu şahsın bombayı atan kişi olduğuna kanaat getirdiği ve pasaj çıkışında önünde koşan bu şahsın yakalanması için cadde üzerinde bulunanları ikaz ettiği, bu ikaz üzerine birkaç kişinin, pasajdan çıkarak Cumhuriyet Caddesinin Yüksekova istikametine doğru sağ şeridinden uzaklaşmakta olan kahverengi montlu şahsı takip etmeye başladığı, bir süre sonra Seferi YILMAZ'ın ilgili şahsı kovalamaktan vazgeçtiği ve pasaja doğru geri döndüğü, pasaja döndüğünde yaralı olan Metin KORKMAZ'ın birkaç kişi tarafından pasajdan çıkarıldığını gördüğü, kendisinin içeride 
Mehmet Zahir KORKMAZ'ın da bulunduğunu bildiğinden onun akibetini öğrenmek için pasaja girdiği, birkaç kez seslendiği, cevap alamadığı, ortamın karanlık olması ve başka tehlikeler olabileceğini düşünerek patlamanın olduğu kitabevi içine girmekten çekindiği ve tekrar dışarı çıktığı ve yaklaşık 150 metre ileride bulunan beyaz bir aracın başında toplanmış kalabalığı gördüğü ve oraya doğru gittiği, Bilgisine başvurulan vatandaşların beyanlarına göre: ifade ediliş tarzında bazı farklılıklar olmakla birlikte kahverengi montlu şahsın pasaj istikametinden ileride bulunan beyaz renkli araca doğru yöneldiği, bir ara cep telefonu ile bir görüşme yaptığı, kendisine takip eden vatandaşların sorularına cevap vermeden araca ulaştığı ve aracm arka kapısmdan girip oturduğu, araca varıldığında aracın önünde şoför mahallinde bir kişinin ve şoför mahallinin yanındaki ön koltukta da bir kişinin olduğu, aracın hareket etmesine fırsat verilmeden vatandaşlarca abluka altına alındığı, araca yönelik saldırıların başladığı, aracın önünde oturan iki kişinin araçtan indikleri ve ortalığı sakinleştirmeye gayret ettikleri, ancak 
kalabalığın aracm arkasına oturan kahverengi montlu şahsın kimliğini öğrenmek istediği ve ona yönelik saldırıların yoğunlaştığı, Vatandaşların beyanlarında bahsettikleri kahverengi montlu şahsın Hakkari İl Jandanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü kayıtlarında "Haber Elemanı" olarak kayıtlı bulunan Veysel ATEŞ, aracm şoför mahallinde oturan şahsın Hakkari İl Jandanma 
Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde Astsubay olarak görevli Ali KAYA, aracın ön sağ tarafında oturan şahsın da Hakkari İl Jandanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Astsubay Özcan İLDENİZ olduğunun o şuada vatandaşlarca bilinmediği, bu kişilerin kendilerini sürekli emniyet görevlisi olarak tanıtma çabasında olduklarının anlaşıldığı, Şüpheli durumunda olan Ali KAYA. Özcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ'in olavlann gelişimini vatandaşların beyanlarından farklı şekilde izah ettikleri, bu izaha göre; görevli olarak 30 AK 933 plakalı Hakkari İl Jandanma Komutanlığı envanterine kayıtlı beyaz Renault 
19 Europa araçla sabah 09:00 gibi Hakkari'den çıkıp Yüksekova üzerinden Şemdinli'ye geldikleri, Şemdinli'ye vardıklarında saatin yaklaşık 12.00 olduğu, Cumhuriyet Caddesi üzerinde uygun bir yere aracı park ettikleri ve bazı ihtiyaçları için inmeyi planladıkları sırada bir patlama sesi duydukları, bunun üzerine aracı kullanan Astsubay Ali KAYA'nın ne olduğunu öğrenmek için araçtan indiği, patlamanın olduğu istikamete doğru 10-15 metre gittiği, bu sırada kendisine doğru gelmekte olan gruba ne olduğunu sorduğu, grupta 
bulunanların da "hem yapıyorsunuz, hem de soruyorsunuz" türünden cevap verdikleri ve küfürlü konuştukları, bunun üzerine Ali KAYA ile gruptakiler arasında tartışma, itişip kakışma yaşandığı, aracm arka koltuğunda oturan Veysel ATEŞ'in durumu görerek Ali KAYA'ya yardım etmek için araçtan inip Ali KAYA'nın bulunduğu yere gittiği, Veysel ATEŞ'in geldiğini gören Ali KAYA'nın geri dönüp araca binmesi konusunda Veysel ATEŞ'e ikazda bulunduğu, bu sırada Veysel ATEŞ'i tanıyan birisinin "bu itirafçı" şeklinde bağırdığı ve grubun Veysel ATEŞ'e doğru yöneldiği, Veysel ATEŞ'in dönerek aracın arka koltuğuna 
oturduğu, grubun araca yönelik saldırılarının bu surette başladığı, bir ara Ali KAYA'nın aracın bagajını açarak uzun namlulu silahlardan birini alma girişiminde bulunduğu ancak bazı kişilerin buna engel oldukları ve silahı tekrar bagaja koyarak kapattıkları, Raporun İnceleme ve Tahlil Bölümlerinde ayrıntıları verilen olayın buraya kadarki kısmının esas itibariyle beyanlara dayandığı, vatandaşların beyanları ile, olayın failleri olarak gösterilen kişilerin beyanlarının birbirini tutmadığı, ayrıca ilgililer arasında telefon görüşmesi yapıldığı iddiaları dikkate alınarak Şemdinli C.Savcılığı tarafından ilgili GSM firmalarından alınan bilgilerin de Müfettişliğimize verilmediği, dolayısıyla bu aşamada ifadeler dışında bir 
delil elde edilemediği, Senidinle Emniyet Müdürlüğünde görevli emniyet mensuplarının olay mahalline gelmeleri ve devamında yaşanan olayların daha anlaşılabilir ve tutarlı ifadelerle teyid edilmesinin mümkün olduğu, patlama sesini duyarak olay mahalline gelen Şemdinli ilçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN ve beraberindeki emniyet görevlilerinin grubun bir aracın başında bulunduğunu görmeleri üzerine aracın bulunduğu yere yöneldikleri, grubun aracı tahrip etmeye, aracın arkasında oturan ve elleriyle başım korumaya çalışan şahsı araçtan çıkarmaya çalıştıkları, acık bir linç girişiminin yaşandığı, bu gelişme üzerine takviye kuvvetler isterdiği ve zırhlı araçla olay mahalline gelen polis özel hareket timlerinin aracın arkasında bulunan Veysel ATEŞ'i alarak emniyete götürdükleri, daha sonra Özcan İLDENİZ'in de güvenlik güçlerinin yardımıyla önce emniyete oradan da Taktik Alaya götürüldüğü, son olarak da Ali KAYA'nın olay mahallinden uzaklaştırıldığı ve Şemdinli'de bulunan Taktik Alaya götürüldüğü, bu gelişmelerin patlama olayından sonraki 20-30 dakika 
içinde gerçekleştiği, Halkın tepkisinin giderek yoğunlaşması üzerine, İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN, ilçe Kaymakamı Mustafa Cihad FESLİHAN ve bazı vatandaşların 30 AK 933 plakalı aracın başında toplanmış halkı sakinleştirmek için yoğun bir çabanın içine girdikleri ancak bu sırada patlamanın gerçekleştiği Özipek Pasajından patlamada hayatını kaybeden 
Mehmet Zahir KORKMAZ'ın cesedinin birkaç kişinin omuzlarında pasajdan çıkarıldığı, bunu gören grubun kontrolden tamamen çıktığı ve ilgililerin sakinleştirme çabalarının sonuç vermediği, hatta saldırıların Kaymakam, emniyet müdürü ve polislere de yönelmesi üzerine ilgililerin olay mahallini terk ettikleri, toplanan grubun muhtemelen terör örgütü milisleri ve yandaşlarınca yönlendirildiği ve kontrolün bu kişilerin eline geçtiğinin söylenebileceği, belli 
kişilerin tahrik ettiği özellikle çocuk ve gençlerden oluşan kalabalık grubun emniyet güçlerinin ayrılmasından sonra Hükümet Konağı, Emniyet Müdürlüğü ve Devlet Hastanesine doğru harekete geçtikleri, taş ve sopalarla, kamu binalarına ve bu binaların bahçesinde bulunan araçlara saldırdıkları, takviye askeri kuvvetlerin gelmesinden sonra bu grubun geri çekildiği, bu arada 30 AK 933 plakalı aracın bagajmda bulunan silah, mühimmat ve belgelerin de grubun insiyatifinde kaldığı, muhtemelen bu dönemde belgelerden fotokopi ile 
çoğaltma yapıldığı, fotokopi ile çoğaltılması mümkün olmayan bazı belgelerin de 
kaybedildiği, Hükümet Konağı ve Emniyet Müdürlüğüne saldıran kalabalığın geri çekilmesinden sonra ilçenin Yüksekova istikametinden girişinde bulunan polis noktasına yönelik saldın başladığı, noktada bulunan dört polis memurunun emniyet müdürlüğünden yardım istediği ancak bu yardımın o şurada gönderilemediği, polislerin havaya ateş açmak suretiyle grubu uzaklaştırmaya çalıştıkları, ilçe Kaymakamının talebi üzerine Şemdinli Belediye Başkam 
Hurşit TEKİN ve bazı vatandaşların grubu geri dönmeleri konusunda ikna ettikleri ve geri çevirdikleri, Olayların çevre yerleşim birimlerinden de duyulması üzerine ilçeye yogim bir araç ve yaya trafiği olduğu, Yüksekova ilçesinden de gelenler olduğu, Yüksekova ilçesinde bulunan CHP Milletvekili Esat CANAN ve bir grup avukatın da Şemdinli'ye geldiği, Üçe Emniyet Müdürlüğünde durum değerlendirmesi yapan ilçe Kaymakamı ve güvenlik birimlerinin amirlerinin toplantısına CHP Milletvekili Esat CANAN'ın da sonradan katıldığı ve olay 
mahallinde ve araçta keşif yapılması gerektiği konusunda mutabık kalındığı ve saat 16:00 civarında keşfe başlandığı, keşif devam ederken silahla ateş edilmesi sonucu birçok kişinin öldüğü ve yaralandığı haberlerinin keşif mahalline ulaşması üzerine halkın tekrar hareketlendiği ve C.Başsavcısı Harun AYIK'ın keşfi yanda bırakarak olay mahallinden ayrıldığı, Keşfin yarım kalmasına neden olan olayın; Şemdinli 3 ncü Dağ Komando Taburunda sözleşmeli Uzman Çavuş olarak görev yapan Tanju ÇAVUŞ'un eşi ve üç çocuğuyla birlikte eşinin tedavisi amacıyla gittikleri Van'dan Şemdinli'ye döndükleri sırada ilçeye girdiklerinde kendilerini kalabalık gurubun içinde buldukları, kalabalık içinden kendisini tanıyan kişilerin 
obuası ve kendisinin uzman çavuş olduğunun söylenmesi üzerine kalabalık tarafından aracın tahrip edilmeye başlandığı, Tanju Çavuş'un kendisini, eşini ve çocuklarım korumak amacıyla tabancasını çıkararak önce havaya ateş ettiği, kalabalığın uzaklaşması üzerine hızla yoluna devam ettiği ancak ileride tekrar grubun aracı çevirdiği, bu gelişme üzerine Tanju ÇAVUŞ'un tekrar rastgele ateş ettiği ve bu olaylar sırasında beş kişinin yaralandığı, bunlardan Ali YILMAZ'ın hayatını kaybettiği, kalabalığın araç çevresinden dağılmasından sonra Tanju 
ÇAVUŞ'un hızla lojmanlara doğru gittiği, Bu şuada polis noktasının tekrar saldırıya uğradığı ve noktada bulunan dört polis memurunun olay yerine intikal eden Şemdinli Dağ Komando Taburuna ait komandolar tarafından kurtarıldığı ve polis noktasının boşaltıldığı, 9 Kasım 2005 günü yaklaşık saat 17:00'den sonra ilçede tamamen kontrolsüz bir sürecin başladığı, her birisinin ne zaman 
yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte raporun ilgili bölümlerinde ayrıntıları verilen çok sayıda yasa dışı eylemin gerçekleştirildiği, özellikle Şemdinli Lisesinde bulunan Atatürk Büstünün tahrip edilerek, büstün kaidesinden sökülüp yakılmış olan bir aracın içine atılması, bazı kamu binalan önündeki Türk Bayraklarına saldınlması, kirada oturan uzman çavuşlann meskenlerine girilmesi, askeri birliklere malzeme ve erzak taşıyan araçların yakılması, aslen 
Şemdinli'li olmayan bir eczacının eczanesinin tahrip edilmesi olaylarında hedeflerin bilinçli olarak seçildiğini söylemenin mümkün olduğu, 
9 Kasım günü saat 15:30 gfbi Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ, İl Jandarma 
Komutam Albay Erhan KUBAT ve İl Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE'nin helikopterle Şemdinli'ye intikal ettiği, o gün gelişmeleri Taktik Alaydan takip ettikleri, keşfin yanm kalmasından sonra tamamlanabilmesi için tekrar CHP Milletvekili Esat CANAN ve belediye başkanları ile Taktik Alayda görüşmeler yapıldığı ve keşfin tamamlanması konusunda mutabık kalındığı, Hakkari'den gelen takviye polis güçlerinin de tedbir almasıyla gece saat 22:00'den sonra keşfin tamamlandığı, 30 AK 933 plakalı aracın Hükümet Konağı bahçesine 
çekildiği, bombanın patladığı pasajın mühürlendiği ve buradaki keşfin de ertesi gün sabah yapıldığı, hayatını kaybeden Mehmet Zahir KORKMAZ ve Ali YILMAZ'ın Diyarbakır Adli Tıp Kumruna gönderilen cesetlerinin 11 Kasım 2005 günü karayoluyla Şemdinli'ye getirildiği, akşam hava karardıktan sonra terör örgütünün propagandası çerçevesinde demedildiği, Olaylarda adı sıkça geçen Ali KAYA'nın; 01.07.1968 Bitlis/Mutki doğumlu olduğu, 16 yıldır Astsubay olarak Jandanna Teşkilatında çalıştığı, Hakkari İline gelmeden önce 1995- 
,2001 tarihleri arasında Diyarbakır ilinde İl Jandarma Komutanlığı emrinde istihbarat ve sorgulama biriminde görev yaptığı, halen Hakkari İli Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü emrinde görev yaptığı, özcan İLDENİZ'in; 19.04.1970 Balıkesir/Sındırgı nüfusuna kayıtlı olduğu, kendi ifadesiyle 15 yıldan beri Astsubay olarak Jandanna Teşkilatında çalıştığı, Hakkari İlindeki görevine 16.07.2004 tarihinde başladığı, halen Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü emrinde Şemdinli ilçesi istihbarat sorumlusu olarak görev yaptığı, Veysel ATEŞ'in; 27.03.1972 Hakkari/Çukurca Kurudere köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, Hakkari il merkezinde ikamet ettiği, kendi ifadesiyle; 1988 yılında PKK terör örgütüne katıldığı, Hakkari, Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Beytüşşebap bölgesinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, Bekaa vadisinde 1990 yılını 1991 yılına bağlayan kış aylarında örgütsel eğitim aldığı, 27.07.1991 tarihine kadar örgütsel faaliyete devam ettiği, bu 
tarihte daha sonra eşi olan Zeliha, Sefer BİLDİK, Zeynep BİLDİK ile birlikte dört kişi olarak örgütten kaçarak Dohok'a geçtikleri ve burada Barzani kuvvetleriyle birlikte oldukları, bu dönemde PKK terör örgütünün iki kardeşini öldürdüğü, bu nedenle 29.04.1997 tarihinde Habur'dan Türkiye'ye giriş yaparak üç çocuğu ve eşi ile birlikte güvenlik kuvvetlerine teslim olduğu, yargılama sonucunda 6 yıl ceza aldığı, İnfazdan yararlanarak 4,5 yıl ceza evinde yatarak tahliye olduğu, bu sürede Diyarbakır, Van, Erciş, BiÜis, Hakkari, Şemdinli, Hakkari ve Çukurca cezaevlerinde değişik sürelerle kaldığı, Diyarbakır cezaevinde bulunduğu sürede 
iki kez toplam üç aya yakın bir süre ile Hakkari, Çukurca, Şemdinli kırsalında güvenlik kuvvetlerince yürütülen operasyonel faaliyetlere iştirak ettiği, cezaevinden 05.11.2001 tarihinde tahliye olduğu, 2003 yılından itibaren Hakkari İl Jandarma komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından "Görüşülen şahıs" konumu ile istihbari çalışmalarda bulunduğu, 2001 yılında çıkarılan JGY:37-8 Haber Elemanlarının Temini, Kullanımı ile Etkinliklerinin Tespiti ve Kontrolü Yönergesi esaslarına göre 03.08.2004 tarihinde Haber Elemanı olarak 
kayıtlara alındığı, Seferi YILMAZ'ın; 08.03.1962 Hakkari/Şemdinli/Umurlu Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, bekar olduğu, Şemdinli ilçe merkezinde ikamet ettiği, kendi ifadesiyle; Şemdinli ilçesi Özipek Pasajmda umut Kitabevini işlettiği, bekar olduğu ve ölen ağabeyinin eşi ve çocukları ile aynı evde yaşadığı, İl Jandarma Komutanlığınca verilen bilgilere göre; 15 Ağustos 1984 tarihinde PKK terör örgütünce Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığına yapılan silahlı saldırıda klavuzluk yaptığı, bu suçtan dolayı 1985-2000 yıllan arasında Diyarbakır, 
Eskişehir, Aydın, İzmir-Buca ve İstanbul-Bayrampaşa cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak kaldığı, cezaevinden tahliye olduktan sonra yapılan istihbari çalışmalarda; PKK terör örgütünün Şemdinli ilçesi kırsalında faaliyet gösteren örgüt mensupları ile irtibatlı olduğu, bu örgüt mensuplarına malzeme temin ettiği, yardım ve yataklık yaptığı, eylem yapılacak yerlerle ilgili bilgiler verdiği, bölgede bulunan örgüt mensuplarının ailelerine yardımcı olduğu, DEHAP ile ilgili bütün faaliyetlerde ön planda olduğu, yeni kurulan Demokratik Toplum Hareketinin Şemdinli'deki kurucu üyeleri arasında yer aldığı, örgüt içerisinde Hacı (K) olarak tanındığı, Olaylar sırasında emniyet müdürlüğünde gözlem aluna alman Veysel ATEŞ'in, Taktik Alayda tutulan astsubaylar Ali KAYA, Özcan İLDENİZ ve Uzman Çavuş Tanju ÇAVUŞ'un olaydan iki gün sonra 11.11.2005 günü geç saatlerde Şemdinli Adliyesinde Savcılık sorgularının yapıldığı, C.Başsavcısı Harun AYIK tarafından Veysel ATEŞ ve Tanju ÇAVUŞ'un tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiği ve tutuklandığı, Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ'in de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı ve bu iki kişinin ertesi 
gün Hakkari'ye döndükleri, 11.11.2005 günü Şemdinli'ye gelen Van 3.Ağır ceza Mahkemesi Savcısının (TCK 25O.md.göre kaldırılan ağır Ceza Mahkemesi yerine kurulan mahkeme) olayı kendi mahkemelerinin sorumluluk alanında görmediğine ilişkin görüş belirttiği, ancak daha sonra Şemdinli C.Başsavcısı Harun AYIK'ın dosyayı yetkisizlik karan vererek Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığına gönderdiği, bu Savcılık tarafından yapılan soruşturma kapsamında 28.11.2005 günü Van'da yapılan sorgulamanın ardından Ali KAYA ve Özcan 
İLDENİZ'in de tutuklanmasının talep edildiği ve ilgililerin de tutuklandığı ve halen tutukluluk hallerinin devam ettiği, Şemdinli'de tutuklanan Tanju ÇAVUŞ'un durumunun hazırlık soruşturmasını yürüten Van C.Başsavcı vekilliğince de değerlendirildiği ve konunun bombalama olayı ve devamında yaşanan olaylar kapsamında değerlendirilmediğinden dosyasının aynlarak Hakkari Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, tutuklu bulunan Tanju Çavuş'un da Hakkari'deki ilk duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı, Gerek vatandaşların ifadelerinde ve gerekse şüpheli durumunda olan Ali KAYA, 
Ozcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ'in ifadelerinde çelişkiler olduğu, hatta şüphelilerin farklı zamanlarda, farklı merciler önünde verdikleri ifadeler arasında da çelişkiler olduğu, bu çelişkilerin Veysel ATEŞ'e ait ifadelerde oldukça belirgin olduğu, Müfettişliğimizce alınanlar dahil olmak üzere tüm ifadelerin hazırlık soruşturmasını yürüten adli mercide bulunduğu ye bu çelişkiler konusunda en sağlıklı değerlendirmenin bu merci tarafından yapılabileceği, Müfettişliğimizce tespit edilen çelişkilerin 'TAHLİL" Bölümünde ayrıntılı olarak ele alındığı 
ve bu Raporumuzun tamamlanmasını müteakip ilgili yargı merciine de intikal ettirileceği, Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi konunun adli boyutunun çok yönlü olarak soruşturulduğu ve henüz hazırlık soruşturmasının devam ettiği, hazırlık soruşturmasının genel gizliliği yanında ayrıca gizlilik karan alındığı, bu nedenle hazırlık soruşturmasını yürüten Savcılığın elinde ne tür bilgi ve belgelerin bulunduğunun Müfettişliğimizce bilinmediği, ancak yargılama süreci sonunda kitabevinin bombalanması konusunda şüpheli durumunda olan Veysel ATEŞ, Ali KAYA ve Özcan ÎLDENİZ'in suçlu olup olmadıklarının adli makamlarca söylenebileceği, bu aşamada idari soruşturma yürüten Müfettişliğimizin 9 Kasım 2005 günü Şemdinli'de Umut Kitabevine bomba attığı iddia edilen kişi veya kişilerle ilgili olarak herhangi bir yorumda bulunmasının Adalet Bakanlığın 
05.01.2006 gün ve 98 sayılı Genelgesinde de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere yargıyı etkilemek manasına geleceği ve sorumluluk gerektireceği, yargı mercilerinin adı geçen kamu görevlileri hakkında idareden herhangi bir aşamada aynca soruşturma yapılmasını istemeleri halinde gereğinin yapılabileceği kanaatine varılmıştır" Denilmektedir. 

XIII- İLETİŞİM ŞİRKETLERİ İLE YAPILAN YAZIŞMALAR 

Komisyonumuzun 20.02.2006 tarih A.01.1.GEC. 10/322.323.324-143 savılı yazılan ile: TÜRKCELL. AVEA A.Ş'lerine: 

"Jandarma Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile Veysel ATEŞ'in 
kullandığı değerlendirilen 0.537. 793 08 33, 0.537. 793 06 31, 0.538. 202 18 74, 0.505. 235 63 98, 0.505. 251 85 39 GSM telefon numaralarının 01.06.2005 - 31.12.2005 tarihleri arasında bu numaralan arayan ve bu telefondan aranan numaralan arama zaman ve sürelerini gösterir döküm ile arayan ve aranan numaraların abone isimleri de tespit edilerek TBMM içtüzüğünün amir hükmü olan 105. maddesi nazara alınarak Komisyonumuza tekide mahal kalmadan ivedilikle gönderilmesi" istenmiş, AVEA İletişim Hizmetleri A.S'nin 28.02.2006 tarih ve 485200-1 savılı yazısında: 

Özcan İLDENİZ'e ait olan 0.505.235.63.98 nolu GSM telefon numarasının dökümünün gönderildiği, TÜRKCELL İletişim Hizmetleri A.S ise 03.03.2006 gün ve 06LI000582985 savılı yazısında: TBMM İçtüzüğünün 105. maddesinde Meclis Araştırma Komisyonu'na bilgi ve belge verebilecek kurum ve kuruluşlar arasında şirketlerinin bulunmadığını, anılan bilgilerin mahkeme karan ile veya C. savcılığınca istenmesi durumunda verebileceklerini, Belirttikleri anlaşılmıştır. 


KAYNAK;

https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss1153.pdf

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/belge/kr_22HakkariSemdinli.pdf


***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 9

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 9



Görev emrinde Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ olmak üzere iki kişinin 
görevlendirilmesine rağmen araçta (3) kişilik silah ve mühimmat bulunmasının jandarma teşkilatının iç disiplinine uygun bir uygulama olmadığı değerlendirilmektedir. Veysel ATEŞ'in, resmi görevlendirme belgesinde adı yoktur ve kendi ifadesiyle Ali KAYA tarafından şifahi olarak göreve çağrılmıştır. Eğer araçta bulunan UzJ.Çvş Uğur ÖZDEMİR'e ait olan silah ve mühimmatlar Veysel ATEŞ için ahnmışsa bu da kabul edilebilir bir durum değildir. Mahallindeki görüşmelerimiz sırasında Uzman Çavuş Uğur ÖZDEMİR'e ait silah ye 
mühimmatların bir önceki güne ait görevden kalmış olabileceği şeklinde bir görüş dile getirilmişti. Ancak Veysel ATEŞ, Müfettişliğimize verdiği ifadesinde üç uzun namlulu silahı ve iki hücum yeleğini kendisinin 9 Kasım sabahı saat 08:30'da 30 AK 933 plakalı aracın bagajına koyduğunu söylemektedir. 
Askeri bir disiplin ve hiyerarşi uygulayan, hemen her konuda ayrıntılı talimat ve 
yönergelere göre iş ve işlemlerini yürüten jandarma teşkilatı istihbaratçılarının Hakkari gibi terörün yoğun olarak yaşandığı ve her an her türlü komplikasyonun gerçekleşme ihtimali olan bir yörede, gerekli, gereksiz çok miktarda silah, mühimmat ve başkalarının eline geçmesi durumunda jandarmayı sıkıntıya sokabilecek gizli olması gerekli bilgi ve belgeleri bir araca doldurup göreve çıkılmış olmasının gerek göreve çıkanlar ve gerekse onlan görevlendiren ve 
denetlemeyenler açısından en basit anlatımıyla ciddi bir tedbirsizlik ve dikkatsizlik olduğu değerlendirilmektedir. 
Hakkari İl Jandarma Komutanlığına göre, CSavcilığına teslim edilmediği için 
kayıp durumda bulunan malzeme ve dokümanlar ise aşağıdaki şekilde tasnif edilmiştir; 

1. (1) Adet Seferi Yılmaz'a Ait Bilgilerin Bulunduğu Dosya; 
2. içerisinde (1) adet köy muhtarlarına ait isim ve telefon listesi (1) adet 
itirafçıların isim listesi, (1) adet yardım yatakçıların isim listesi, (1) adet yardım yatakçıların isim listesi, (1) adet terör suçundan arananlann isim listesi, (1) adet Şemdinli ilçesi nüfusuna kayıtlı PKK/Kongra-Gel Terör örgütü mensuplan isim listesine ait dosya, 
3. İçerisinde (1) adet Şemdinli Milis yapılanması çizelgesi ve (1) adet 
PKK/Kongra-Gel terör örgütü mensubu Sabri (K) Ali Kısıkyol'un telefon görüşmelerinde adı geçen şahıslar ile ilgili hazırlanan bilgi notu dosyası, 
4. Şemdinli ilçe jandarma komutam ve Cumhuriyet Savcısı ile görüşülmek üzere 
hazırlanan (1) adet Sabri (K) Ali Kısıkyol PKK/Kongragel terör örgütü mensubu olup Şemdinli-Gelişen-Horyürek mezrası ile Irak-Bermize köyü arasında faaliyet gösterir) isimli örgüt mensubunun telefon görüşmelerinin özetlerinin bulunduğu dosya, 
5. (1) Adet ele geçirilen teröristlere sorulacak sorulara ait dosya, 
6. J.Kad.Bçv. Ozcan İldeniz'e Ait Küçük Not Defteri ; (A- Şemdinli'de bulunan 
av bayi sahibi kimlik bilgileri, B- T.Ö. ile irtibatlı şahıslara ait bilgiler, C. 01.11.2005 tarihinde meydana gelen patlama olayında iş yerleri hasara uğrayan şahısların isimleri,) 
7. Haber elemanlan ile görüşülen şahıslann bilgileri bulunan küçük fihristli 
telefon ve adres defteri. 
8. J.Kad.Bçvs. Ali Kaya'ya ait ajanda; ( A.Sürekli Giriş Kartı, B.J.Bçvş.Ümit 
Sevinç ve Uzmj.çvş. Halit Çağlar'a ait izin belgesi, CHakkan ili aşiretlerine ait çizelge, D. 07.11.2005 ve 09.2005 tarihlerine iki adet tekerlekli araç günlük görev ve koruyucu bakım formu, E. Pakistan depremine yapılan yardım banka dekontu, F.Haber elemanı ve görüşülen şahıslara ait bilgiler, G.Hakkari Bölgesi ile ilgili elde edilen istihbari bilgiler, H. TÖ.ile irtibatlı şahıslar hakkında elde edilen bilgiler, İ. Ailesi ve yalan arkadaşlarına ait telefon ve adres bilgileri, 
9. J.Kad.Bçvs. Özcan İldeniz'e ait ajanda; ( A. Haber elemanı ve görüşülen 
şahıslara ait bilgiler, B. Hakkari bölgesi ile ilgili elde edilen istihbari bilgiler, C. TÖ. İle irtibatlı şahıslar hakkında elde edilen bilgiler, D. Bölgede meydana gelen terör olaylannın araştırma bilgileri, E. Karayolları ve köy yollarım gösterir kroki, F. AS 400 programı kullanma esaslan, G. Ailesi ve yakın arkadaşlarına ait telefon ve adres bilgileri, H. TÖ. Mensubu Sabri (K) Ali Kısıkyol ve Sabri (K)'un babası Hasan Kısıkyol ile Saferi Yılmaz'm Şemdinli ilçe merkezinde çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu (1) adet disket, 
10. (1) Adet Şemdinli ilçesine ait bölgenin harita fotokopisi, 
11. 30 AK 933 (730198) plakalı sivil istihbarat aracı ve bu araca ait avandanhklar ile araç üstü yayınlar dosyası," Hakkari İl Jandarma Komutanbğına göre, Araçta bulunan ve bir kısmı C.Savcılığma intikal ettirilmeyen dosyaların içeriğinde; 

1 nci Dosyada: Seferi YILMAZ'la ilgili bilgiler ile Özipek Pasajının ve Umut 
kitabevinin bulunduğu yerin basit krokisinin yer aldığı, 
2 nci Dosyada: Şemdinle ilçe merkez ve köy muhtarlarının telefon numaralarının bulunduğu listenin (30 Kişi), Şemdinli nüfusuna kayıtlı itirafçıların isim listesinin (39 Kişi), Şemdinli ilçesinde terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık yapan kişilerin isim listesinin (99 Kişi), Şemdinli ilçesi nüfusuna kayıtlı olan teröristlerin isim listesinin (103 Kişi), Şemdinli Üçe Jandarma Komutanlığınca terör suçundan aranan şahısların isim listesinin 
(15 Kişi) bulunduğu, 3 ncü Dosyada: Şemdinli ilçesinde faaliyet gösteren PKK/KONTRA-GEL terör örgütünün milis çizelgesinin (20 Kişi), Bilgi Notu başlıklı Şemdinli'den (32), Yüksekova'dan (10), il merkezinden de (1) kişinin isminin ve karşılarında bazı istihbari notların bulunduğu, 4 ncü Dosyada: Terör örgütü mensuplarının yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin bilgi notlarının bulunduğu, 
5 nci Dosyada: istihbarat bilgileri alınması sırasında (muhtemelen sorgularda) 
sorulması gereken (28) adet sorunun bulunduğu, Bildirilmiştir. 
Yukarıda da değerlendirmesi yapıldığı gibi, Hakkari İl Jandarma Komutanlığı 
kayıtlarına göre araçta bulunan ancak olaylar sonrasında ilgili resmi makamlara intikal etmeyen ve halen kayıp durumda bulunan bu bilgi ve belgeler yapılan yanlışlığı açık bir şekilde teyid etmektedir. Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde dosyalarında muhafaza edilmesi gereken Şemdinli ilçesiyle ilgili tüm bilgi ve belgelerin sivil plakalı bir araç ile tedbirsiz ve dikkatsiz ve gereksiz bir şekilde taşmıyor olmasının sonucunda, belki de yıllardır toplanan, emek verilen çok önemli dosyaların terör örgütünün eline geçmesi mümkün olmuştur. Bundan daha önemlisi bölgede Devlet yanlısı olarak 
bilinen, güvenlik güçlerine pek çok konuda yardımcı olan kişilerin de bir anda deşifre edilmiş olmasıdır. 
Nitekim Şemdinli ilçesine bağlı bir köyde ikamet eden bir vatandaşın 
müfettişliğimize verdiği beyanındaki; "...9 Kasım günü ben köyde idim. O gün bomba atıldığına ilişkin bir haber duymadım. Ancak 10 kasım günü Şemdinli den bir kişi babamı aramış, benimde bu vesile ile haberim oldu... Tam gününü hatırlamıyorum ama olaydan 6- 7 gün sonra ismini vermek istemediğim bir dostum ki bu şahıs örgüte yakın bir kişidir, beni arayarak "arabada çıkan listelerde sende Devlet yanlıları içinde sayılmışsın, kendine dikkat et" dedi Bende o günden sonra köyden ayrılmadım. Sanırım 17 Kasan Perşembe günü 
daha önce beni arayan aynı kişi telefonla aradı ve "ben bugün Şemdinli de idim, seni sordular, listede ismin olduğu için gidip ifade vermen gerekiyor, gitmeye karar verirsen beni ararsın" dedi. Bende düşündüm gitmemeye karar verdim. Genellikle örgüt görüşmek istediği şahıslan Kandil Dağına yada Harkuk Kampına çağırıyor. Çağrılan kişilerde yasadışı yollardan bu kamplara gidiyor. Gidiş istikameti duyduğuma göre Tekeli köyüne bağlı Ulaklı ve Tan yolu mezralarından gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz aylarda bu şekilde çağrılan Necattin isimli bir vatandaş yolda öldürülmüştü. Bu olayların duyulması üzerine 19 Kasım Cumartesi akşamı nişanlımın babası bizim köye geldi Babamla görüştüler. 
Normalde bu hafta düğünüm olacaktı. Bu konular açıklığa kavuşana kadar düğünü ertelediler. Bu durumda benim ya gidip örgüte ifade vermem yada batıya gitmem gerekiyor. 

Burada can güvenliğimi tehlikede görüyorum..." ifadeleri yaşanan ve bundan sonra da yaşanacak olayların neler olabileceği konusunda bize fikir vermektedir. 
Ayrıca, "Devlet yanlısı, Devlet karşıtı, örgüt yanlısı" gibi tanımlamalara göre tasnifi yapılan ve kayıt altına alınan kişilerin nasıl belirlendiği hususu da ayrı bir tartışma konusudur. Haber elemanlarının kalıcı, güvenlik birimlerinde çalışanların süreli görev yaptığı bölgede, aşiret yapısı, kan davaları ve başka çıkar ilişkileri,nedeniyle belli bir yasal temeli olmaksızın hazırlanan ve insanları başkalarının kanaatine göre tasnif eden bu modelin güvenilirliği ve yararlı olup olamadığının da tartışılması gerektiği değerlendirilmektedir. 
Hangi konuda olursa olsun suç işlemiş kişilerin yargı sürecinden geçip mahkum 
olmaları ve bu suçlarının ilgililerin adli siciline işlemiş olmasından başka, hiçbir gerekçe ile, Devletin yasal resmi kayıtlarına dayanmayan, gıyapta listeler tanzim edilmesi, bu listelerde yer alan insanların kişilik haklarına açıkça müdahale anlamına gelmektedir. Şemdinli CSavcdığınca araçta olup da el konulan malzemeler; 

1. 1 adet 78GH0235 seri nolu, 
2. 1 adet 68K7843 seri nolu, 
3. 1 adet 56-1271485886974 seri nolu Kaleşnikof marka silahlar, 
4. 2 adet el bombası, 
5. 4 adet içinde çeşitli evraklar bulunan dosya, 
6. 2 adet not defteri, 
7. 1 adet ortadan ikiye ayrılmış 30 AK 933 sayılı plaka, 

Şeklinde isimlendirilmiş ve Hakkari İl Jandarma Komutanlığına bildirilmiştir. 
Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının 30 AK 933 plakalı araçta keşif sırasında elde ettiği belge ve dokümanların ayrıntıları Müfettişliğimize verilmediğinden, araçta olup ta C.Savcılığına intikal etmeyen hangi belge ve malzemelerin olduğunun tespiti taraflınızdan yapılamamış, Hakkari İl Jandarma Komutanlığının verdiği bilgilerle yetinilmiştir. Hakkari İl Jandarma Komutanlığının verdiği bilgileri dikkate aldığımızda, çok önemli ve gizli olması gereken bilgi ve belgelerin kimliği belirsiz kişilerin muhtemelen de terör örgütünün eline geçtiği anlaşılmaktadır. 

15. EL BOMBALARI VE SİLAHLARA İLİŞKİN KRİMİNAL SONUÇLARI: 

Ankara Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünün olaylar sırasında 30 AK 933 plakalı araçta bulunan ve ilgili C.Savcılığınca zapt edilen el bombaları ile ilgili olarak yaptığı tespite göre; "09.11.2005 tarihinde Hakkari İH, Şemdinli İlçesi, Özipek Pasajı Umut Kitapevine yönelik olarak el bombası atılmak suretiyle yapılan eylemde kullanılan ve bombaya ait olduğu tespit edilen maşanın üzerinde bulunan (HGR Z DM 72 LOS FMP-133) ibareleri Almanya imali savunma tipi, DM-41 model el bombasının ateşleme mekanizmasında bulunan maşanın üzerindeki ibarelerdir. DM-72 ibaresi, Almanya imali el bombalarının 
ateşleme grubuna ait olduğu "133" ibaresi de ait olduğu kafile stok numarasını 
göstermektedir. DM-41 model savunma tipi el bombalan, Nato standardı savunma tipi el bombalan olup, Nato üyesi ülkelerin silahlı kuvvetlerinde, güvenlik güçlerinde ve her ne şekilde nereden ve nasıl elde edildiği bilinmemekle birlikte terör örgütleri tarafından da kullanılmaktadır. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü, Kriminal Polis laboratuarları Dairesi Başkanlığı, Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü Bomba Bilgi Merkezine intikal eden olaylarla ilgili istatistik! Bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 

DM-41 ve M-26 Model el bombası kullanılan olaylardaki sorumlu örgütler: (Pkk 
(Kongra-Gel): 12, Hlzbullah:4, Org.Suç Örgütü:3, Kornişçi Har. :1, Vasat: 2, Kişisel: 36, Belirsiz : 116 Olmak Üzere Toplam: 174) 
Bu model savunma tipi el bombaların el bombalarının Alman Devleti tarafından 
Ünal edilenleri DM-41 Amerika Birleşik Devletleri tarafından imal edilenleri ise M-26 model olarak adlandırılmaktadır. Her iki model el bombalarının ihtiva ettiği patlayıcı madde COMP-B (TNT+RDX) olup, diğer teknik özellikleri de aynıdır. 
Bu el bombalarının emniyet pimi çekilip maşasının serbest bırakılmasından 
sonra 4 ile 5 saniye içerisinde patladıkları bilinmektedir. İki el bombasının aynı anda tek ses üreterek patlaması çok küçük bir ihtimal olarak görülmektedir. Çünkü, maşa bırakıldıktan sonra, 4*5 saniye patlama süresinde bütün el bombalarında, kesin standart olarak belirlenmiş bir zaman dilimi bulunmadığından, saniyeden daha kısa da oba farklı zaman aralıklarında patladıkları görülmektedir. 

Umut Kitapevinde patlayan bombalar ile Cumhuriyet Savcılığınca zapt edilen 
bombalar karşılaştırıldığında Menşei ve model olarak aynı oldukları tespit edilmiştir." 

Bilgisi verilmiştir. 

Kriminal laboratuarı sonucu ile, bazı tanık beyanları ve Hakkari ti Jandarma 
Komutanlığı tarafından verilen bilgi ve belgelere göre araçta MKE yapımı el bombalarının bulunduğu iddialarının birbirini teyit etmediği anlaşılmaktadır. 
Daha önce de ifade edildiği gibi, astsubay Ali KAYA'nın ifadesine göre başlangıçta 30 AK 933 plakalı araçta bulunan iki adet el bombası eğer MKE yapımı idiyse ve sonradan değiştirilmişse, bu durumda kitabevinde patlayan bombaların DM Alman yapımı el bombası olduğunu bilen birileri tarafından araçta olduğu iddia edilen MKE yapımı el bombalarının değiştirilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla patlama sonrası kontrolsüz dönemde patlamanın olduğu yerde terör örgütü adına bomba konusunda uzman bir kişinin patlayan 
bombaların menşei konusunda tespit yapmış olması da gerekmektedir. 
Diğer bir yaklaşımla, bombalama olayının terör örgütü tarafından bir komplo 
düzenlenip astsubayların ve haber elemanı Veysel ATEŞ'in üzerine atılmaya çalışıldığını varsaydığımızda da, örgütün aynı tipte alman yapımı (4) adet el bombasını temin ettikten sonra, iki tanesini kitabevine attırdığı, diğer ikisini de jandarmaya ait aracın ilçeye geleceğini, araçta MKE yapımı el bombası bulunabileceğim varsayarak bunları değiştirmek amacıyla muhafaza ettiği varsayımım kabul etmek gerekecektir. Bu durum çok zayıf bir ihtimal olarak 
gözükmektedir. 

Bu nedenlerle araçtaki MKE yapımı el bombalarının örgüt yanlıları tarafından DM 
yapımı el bombaları ile değiştirilmiş obua ihtimali teyide muhtaç gözükmektedir. 
Araçta bulunan kaiesinkof silahlarla ilgili olarak yapılan tespitlerde de: 
"1-Tetkik için gönderilen; "68K7843" numaralı silah; 7. 62x39 mm. Çapında fişek istimal eden, Almanya yapısı, Kalaşnikovmarka, otomatik, "78GH0235" numaralı silah; 7. 62X39 mm. çapında fişek istimal eden, Almanya yapısı, Kalaşnikov marka, otomatik, "56- 127148588" numaralı silah; 7. 62x39 mm. Çapında fişek istimal eden, Çin yapısı, Kalaşnikov marka, otomatik, birer tüfektir ler. Yapılan muayenelerinde; atışa mani mekanik herhangi bir arıza ve eksikliklerinin bulunmadığı, emniyet ve atış ayar mandallarının sağlam ve işler durumda oldukları, fonksiyonlarını tam olarak yerine getirdikleri, laboratuarımız da yaptığımız tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri patlattıkları görülmüştür. 

Bu itibarla, söz konusu üç (3) adet tüfekten her biri; 6136 Sayılı Yasaya göre yasak niteliği haiz ateşli birer silahtırlar. Ayrıca nitelikleri itibariyle de aynı yasanın 12. Maddesinin 4.Fıkrası şümulüne giren silahlardandırlar. 
2- İnceleme konusu tüfeklerden elde ettiğimiz mukayese kovanlarının, Laboratuarımız arşivine intikal eden silahı tespit edilemeyen olaylara ait suç konusu 7.62x39 mm. Çapındaki kovanlar ile mikroskopta ayn ayrı yapılan karşılaştinlmalannda; mevcut karakteristik izler itibariyle herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. 
3-İnceleme konusu tüfeklerden elde ettiğimiz mukayese kovanları, Silahı Tespit  Edilemeyen olaylarla herhangi bir irtibatının olup-olmadığı yönünden karşılaştırmak üzere; İstanbul, Bursa, İzmir, Antalya, Adana, Kayseri, Diyarbakır, Erzurum ve Samsun Kriminal Polis Laboratuarlar Müdürlüklerine gönderilmiş olup, irtibat sağlanması halinde durum ayrıca incelenecektir." 
Denilmiş ve Kaleşinkof Piyade tüfeklerinin başka olaylarda kullanılıp kullanılmadığı konusuyla ilgili olarak mukayese kovanlarının; ADANA, ERZURUM, DİYARBAKIR, ANTALYA, BURSA, İZMİR, KAYSERİ, SAMSUN, İSTANBUL Kriminal Polis laboratuarı Müdürlüklerine gönderildiği, buralarda yapılan teknik incelemede, mukayese kovanlarının silahı tespit edilemeyen olaylar arşivinde bulunan aynı çap ve tipteki suç konusu kovanlar ile aralarında herhangi bir irtibata rastlanmadığı bildirilmiştir. 

16. ROJ TV'NİN OLAYLAR SIRASINDA CANLI YAYIN YAPTIĞI İDDİALARI: 

9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli İlçesinde vuku bulan patlamanın akabinde yaşanan toplumsal olaylar sırasında, PKK terör örgütü paralelinde yayın yapan ROJ TV'nin kimi ifadelerde olayların başlamasından hemen sonra canlı yayına geçtiği; bazılarına göre de bu yayınların olaylarla eş zamanlı olmadığı, ancak çok kısa süre sonra cereyan eden hadiselerin sözü edilen televizyon kanalı tarafından yayınlandığı iddialarının açıklığa kavuşturulması açısından, ROJ TV'nin yayınlarının yıl, ay, gün, saat, dakika parametrelerine uygun olarak 
tanzim edilmiş görüntü örnekleri ve konuyla ilgili bilgiler Emniyet Genel Müdürlüğünden temin edilmiştir. 

Emniyet Genel Müdürlüğünden temin edilen bilgilere göre; 
Hakkâri ili Şemdinli ilçesinde 09.11.2005 günü öğle saatlerinde Savuroğlu İş 
Merkezi'nde bulunan Umut isimli kitapevi önünde henüz belirlenemeyen bir sebeple meydana gelen patlama olayı sonrasında, Şemdinli ilçesi, Hakkâri kerkezi ve Yüksekova ilçelerinde meydana gelen olayların ülke gündeminin ilk maddesi haline geldiği, Belirtilen tarihte meydana gelen olayla ilgili olarak, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri inceleme Ekibince olay saatinin 11.30 olduğunun tutanaklarda belirtildiği, Şemdinli ilçesinde yaşanan patlama olayının saat: 11.30'da vuku bulduğu, ulusal basın-yayın organlarında konu hakkında ilk haberlerin yaklaşık saat: 12.00 civarında verilmeye başlandığı, Öte yandan, terör örgütü güdümünde yayın yapan Dicle Haber Ajansı (DİHA)'da, olaydan yaklaşık (1) saat sonra, 12.32 itibariyle "Şemdinli'de Kitapevine Bomba 
Atıldı SON DAKİKA" haberi şeklinde, yine aynı gün saat: 16.10 itibariyle Fırat Haber Ajansı'nda konuyla ilgili haberlerin, her iki ajansın internet sitelerinde yer aldığı, Bazı ulusal basın-yayın organlarında, Şemdinli ilçesinde gerçekleşen bombalama olayından çok kısa bir süre (1-2 dakika) sonra PKK/KONGRA-GEL terör örgütü güdümünde yayın yapan ROJ TV tarafından konuya ilişkin canlı yayma başlandığı şeklinde iddialar ortaya atıldığı; 

10. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 8

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 8



13. HAKKÂRİ İL JANDARMA KOMUTANLIĞINA AİT 30 AK 933 PLAKALI ARAÇLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME: 


Hakkari Emniyet Müdürlüğünden temin edilen belgelere göre; Hakkari İl Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 tarihli yazı ile valilik makamına başvurduğu, ilgili vali Yardımcısının evrakı 26.09.2005 tarihinde Emniyet Müdürlüğüne havale ettiği, 29.09.2005 tarihinde de Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına girdiği, Emniyet Müdürlüğünün 07.11.2005 tarihinde onay hazırladığı, aynı tarihte paraf işlemlerinin tamamlandığı ve İl Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE imzasıyla valilik onayına sunulduğa ve aynı gün Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ tarafından olur verildiği, aynı gün sivil plakaların jandarmaya teslim edildiği, 

Hakkari İl Jandarma Komutanlığının 33 AK 933 (730198 askeri) Plakalı araçla ilgili olarak verdiği bilgi ve belgelere göre; İl Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 gün ve 11476 sayılı yazıyla Hakkari Valiliğine müracaat ederek, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun ilgili yönetmeliğinin 56/b, 58/d bentleri gereğince istihbari faaliyetlerde kullanılan dört araca sivil plaka tahsis edilmesi talebinde bulunduğu, bu araçlar arasında R016313 K 7MA702 motor nolu, Renault-19 Europa beyaz aracın da bulunduğu, Hakkari Emniyet Müdürü Yaşar 
AĞDERE imzasıyla 07.11.2005 tarihinde sözkonusu araçlara sivil plaka tahsisi için Valilik Makamına onay sunulduğu, Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ'ün aynı tarihte onayı imzaladığı ve sözkonusu araca 30 AK 933 sivil plakasının tahsis edildiği, 30 AK 933 plakalı aracın Hakkari Jardarma Komutanı J.Kurmay Albay Erhan KUBAT imzasıyla 09.11.2005 tarihinde Yüksekova ve Şemdinli ilçelerine gitmek üzere görevlendirildiği, görev yazısında J.Kd.Bçvş. Ali KAYA ve J.Bçvş. Özcan İLDENİZ'in "Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri bölgesinde bulunan örgüt mensupları hakkında bilgi elde etmek, istihbari ve operasyonel faaliyetlerde bulunmak maksadıyla 9 Kasım 2005 günü saat 08:00'den itibaren görevlendirildiği," ibaresinin yer aldığı, görev onayının faks mesajıyla 08 
Kasım 2005 tarihinde saat 18:15'de Hakkari Dağ ve Komando Tugayına, Yüksekova ve Şemdinli Üçe Jandarma Komutanlıklarına gönderildiği, 
Anlaşılmaktadır. 

Konuyla ilgili beyanlarda; 

Astsubay Ali KAYA; "...Şemdinli'ye haber amaçlı olarak veya başka herhangi bir 
maksatla göreve başladığım tarihten itibaren toplam 3 kez gittim. Son gidişim 7 Kasım tarihinde olmuştur ve nihayet 9 Kasımda da kamuoyunca bilinen patlama hadisesi vuku bulmuştur. 7 Kasım tarihinde Şemdinli'ye gidişimizin nedeni çeşitli kaynaklardan komutanlığımıza intikal eden ve Şemdinli ilçesinde vuku bulan patlamalar ile terör olaylarının araştırılması, Seferi YILMAZ isimli şahsa Almanya 'dan gönderileceği duyumu aldığımız bir paketin muhtemel geliş noktalarının tespit edilmesi ve bu şahsın son durumunu belirlenmesidir. Belirleme işleminden kastım İlçe içerisinde mi? Gitmişse nereye gitmiş? 

Hangi tarihte dönecek gibi temel bilgileri toparlamaktır. 7 Kasımda oraya gittiğimizde yanımda Özcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ bulunuyordu. Kullandığımız araç yine 30 AK 933 Plakalı Beyaz renk Reno 19'du. Ayın 7'sinde 11:30-12:00 civarında ilçeye vardık, 18:00 civarında ilçeden ayrıldık. Bu sürede aracımızı ilçe merkezinde emniyetli bir noktaya park ettik, araçtan ayrılarak bazı haber elemanlarımızla görüştük, araştırma ve keşif faaliyetlerinde bulunduk..." 

Veysel ATEŞ; "...Yukarıda da ifade ettiğim gibi Ali Astsubay ile iki kez Şemdinli'ye gittim. Bunlar 07 ve 09 Kasım 2005 tarihindeki gidişlerimizdir. Çalışma yöntemim itibari ile hiçbir zaman nereye ve niçin gidildiğini sormam, zaten sorsanız da muhataplarınız bu soruyu cevaplamazlar. 07 Kasım tarihinde yaptığımız Şemdinli görevine Hakkari'den saat 09:00'da hareket ederek başladık, öğle civarı Şemdinli'ye vardık. Cezaevinin aşağısına kadar gittik, 
orada biraz mola verdik sonra Hükümet Konağının yanında durduk, caminin karşısında biraz bekledik, bu süre zarfında ben arabadan ayrılmadım. Beraberinde bulunduğum Ali Astsubay bazen araçtan inip etrafı dolaşıyordu, ancak Özcan Astsubay hiç inmedi diye hatırlıyorum. Sonra hava kararmadan önce Hakkari'de olacak şekilde ilçeden ayrıldık hava kararmak 
üzereyken Hakkari'ye vardık..." Demişlerdir. 

Buradaki bilgi ve beyanlardan Ali KAYA, Özcan İLDENİZ ve Veysel ATEŞ'in 7 ve 9 Kasım 2005 günlerinde 30 AK 933 plakalı araçla Şemdinli'ye göreve gittikleri, 7 Kasım'da ki görev için de sabah saat 09:00 gibi Hakkari'den hareket edildiği anlaşılmaktadır. Hakkari ti Jandarma Komutanlığının 23.09.2005 tarihinde sivil plaka tahsis talebinde bulunulmasına rağmen yaklaşık 1,5 ay sonra 07.11.2005 tarihinde Valiliğin onayının alınmış obuası, aynı görevlilerin aynı araçla 07.11.2005 tarihinde de Şemdinli'ye göreve gitmiş olmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Ülkemizdeki bürokraside yaklaşık 1,5 ay işlem yapılmaksızın beklemiş bir talebin, aynı gün içerisinde Hakkari Emniyet Müdürlüğünce onayının hazırlatılıp, paraf ve imza işlemlerinin tamamlanarak Valilik Onayının alınması, durumun İl Jandarma Komutanlığına bildirilmesi, sivil plakaların bastırılması ve takılması ile yine aynı gün sabah saat 09:00'da alınan sivil plaka ile göreve çıkılması mümkün olmayacağına göre, bu onay işleminin 7 Kasım 2005 tarihi ile sonradan yapıldığı veya söz konusu 30 AK 933 plakasının onay alınmaksızın 7 Kasım 2005 tarihindeki görevde kullanıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. 

14. ARAÇTA BULUNAN SİLAH, MÜHİMMAT VE EVRAKLARA İLİŞKİN BİLGİLER: 

İfadesine başvurulan kişiler 30 AK 933 plakalı aracın bagajında bulunan silah, 
mühimmat ve evraklara ilişkin olarak; 

Astsubay Ah" KAYA; "...Araç içerisinde yanımızda bulunan çantada mevcut 
dosyalar dışında 2 adet ajanda ve detay bilgisini Alay Komutanlığımızdan alacağımız araç gereç ve mühimmat vardı. Bunların bir bölümünün Cumhuriyet Savcılığına teslim edilmediğine ilişkin duyumlarım var. Doğruluğunu ilerdeki süreçte içerisinde anlama imkanımız olacaktır... 

Ayrıntı olmakla birlikte önemine binaen belirtmek isterim ki; aracımızda iki adet MKE yapımı el bombası hücum yeleğinin üst ceplerinde birer adet olmak üzere yer almaktaydı. Esas itibariyle bagajda üç adet hücum yeleği vardı. Ancak yalnızca benim zimmetimde olan hücum yeleğinin cebinde el bombaları mevcuttu. Dikkatle incelenecek olursa ilk televizyon çekimlerinde hücum yeleği görünürken daha sonraki çekimlerde bunların yerinde olmadığı görülecektir. Mümkündür ki bazı şahıslar provokasyon amacı ile pasajda patlayan 
bombaların benzerlerini koyarak, bizim zimmetimizdeki el bombalarını almış olabilirler. Daha açık bir ifade ile el bombaları değiştirilmiş olabilir. " 

Astsubay Özcan İLDENİZ; "...Benim bu esnada dikkatim hem bana vurmaya 
çalışan kalabalıktan kurtulmak ve hem de araçta bulunan içerisinde istihbari bilgiler bulunan dosyalar ile ajandayı takip etmekti. Dolayısı ile bu estanianeyi net olarak hatırlayamıyorum. Bahse konu evraktan içeren çantayı bir Emniyet görevlisine yada Jandarmaya vermek için çabaladım. Ancak muvaffak olamadım... Araçta bulunan ve kurtarmak için gayret sarf ettiğim evrak Seferi YILMAZ ve başka bazı terör örgütüne müzahir kişilerin son dönemdeki faaliyetlerini içermektedir. Mevcut dosya bilgeleri bile Seferi YILMAZ' m yargı önüne çıkarılması ve Cezaevine girmesi için yeterli görülmektedir..." 

Astsubaylarla birlikte olan Veysel ATEŞ; "...Ben sabah 08:30 gibi Jandarma Alay 
Komutanlığına gittim. Ali Astsubay o arada binanın önündeki arabanın yanında duruyordu. Bana hadi silahları getir dedi, ben üç uzun namlulu silah ile iki hücum yeleğini alarak arabanın bagajına koydum. Silahları daha sonra bagajdan hiç çıkarmadık... " İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ; "...Bu arada Ali KAYA Astsubayı gördüm. Neler olduğunu sordum. Bana hitaben "saldırıya uğradık, silahlar ve diğer malzemelerimiz araçta, kendimizi zor kurtardık" dedi... 9 Kasım günü akşam saat:22.00 den sonra benim de iştirakimle olay yeri. keşfi ikmal edildi. Silah, mühimmat ve dosyalar C. Savcısı tarafından teslim alındı. Sonradan öğrendiğim kadarı ile Astsubayların kullanmakta olduğu 2 Adet ajanda teslim alınan malzemeler arasında bulunmuyordu. Muhtemelen gündüz saatlerinde yaşanan o kargaşa arasında meçhul şahıslar tarafından bu 
ajandalar çalındı..." 

Polis Memuru Şenol ZORLA; "...Aracın bagajında silahlar olduğunu hem 
vatandaştan duydum hem de bir ara bagaj kapağı açıldığında görmüştüm.
Ortalık çok kalabalık ve kargaşa içinde olduğu için bu silahların Emniyet altına alınması, vatandaşın eline geçmemesi ile düşüncesi ile el koymak istedik. Ancak gerek sayımızın azlığı gerekse toplanan kalabalığın aşırı güç kullanımı nedeni ile bunun mümkün olmayacağını anladık. 

Bize karşıda daha ciddi olumsuzluklar olmaması için olay mahallinden kontrollü olarak Emniyet Müdürümüzün bilgisi dahilinde ayrıldık..." 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Savcı Bey ve Güvenlik elemanları geldiler, keşif yapıldı. Araçtan 3 Adet Kaleş ve bir sürü evrak çıktı. Savcı Bey onlara el koydu..."

Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Burada dikkat çekici olan sözünü 
ettiğim araçta 3 Adet KalenşinkofPiyade tüfeği, 2 Adet MKE yapımı el bombası, 4-5 adet dosya ve bu dosyalarda bir çok kişinin isim listeleri, ev adresleri, krokiler, özellikle de Seferi YILMAZ in 2 adet fotoğrafının da yer aldığı kimlik bilgilerini içeren işyerinin kırmızı kalemle işaretlenmiş krokisini haiz belgeler ilgi çekicidir. Burada mevcut belgeler ile bu olaylarla ilgili önemli belgelerin Doğan ERBAŞ, Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ adlı şahısların ellerinde bulunduğunu duydum, bu şahıslarla görüşmenin yaralı olacağını düşünüyorum... " 

DTP Yöneticisi Doğan ERBAŞ; "...Raporumuzu henüz tamamlayamadığımız için şu an itibari ile tarafınıza olaylar ile ilgili bilgi ve belge verebilecek durumda değiliz... " Keşifte bulunan Avukat Mehmet EKİCİ; "...Sonra aracın bagajı açılarak bagajdaki 3 adet uzun namlulu silah, bir hücum yeleği, bir torba içerisindeki 2 adet MKE yapımı el bombası, bir çanta ve mavi kaplı 3, 4 yada 5 dosya ve dosyaların içerisinde çıkan farklı ebatta iki not defteri görüldü. Keşfe dosya incelenmesi ile devam edildi...Aracın bagajı açıldığında dosyalar dahil daha önce gördüğüm bütün silah ve mühimmat oradaydı... " 

Keşifde bulunan Avukat Sedat TÖRE'nin; "...Bu sırada bir kişi keşif için 
incelenmekte olan kaleşnikov silahlardan birine elini uzattı. Fakat bu şahısta orada bulunanlarca itilmek suretiyle uzaklaştırıldı. Bu sırada Csavcısının orda kalmadığım gördüm. Keşif sona ermişti. Keşifle birlikte bulunan Belediye başkanları ve avukatlardan oluşan heyetten birkaç kişi aracın bagajında bulunan ve keşif sırasında yere dizilen silahları ve diğer şeyleri tekrar bagaja koydu. Fakat araçta bulunan dosyaların kaybolmasından endişe ettikleri için bunları Hakkari Milletvekili Esat CANAN a teslim ettiler..." 

Umut Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Cumhuriyet Savcısının saat: 16.00 yada 
16.30 sıralarında keşfe gelmesine kadar gelen sürede arabanın bagajında yer alan silah ve mühimmat dışında siyah bir çanta ve bazı evraklar kalabalıktaki bazı şahıslar tarafından alınarak teşhir edildi. Bu sürede evrakların bir bölümünün vatandaşların eline geçmiş olması muhtemeldir..." 

Vatandaşlardan Abdülcebar ÖPENGİN; "...Bir ara arabanını ön kaputuna bir 
harita koyarak orada bulunan bir kameramana çekim yaptırdılar. Ancak kameranın hangi televizyon kuruluşuna ait olduğunu bilmiyorum..." 
Vatandaşlardan Mehmet Reşit KAYA; "...Keşif sırasında bende keşif heyetine 
yakındım. Keşif sırasında bagajdaki tüm malzemeler çıkarıldı. Bagajın arkasında yere konuldu..." Demişlerdir. 

İfadelerde: Astsubay Ali KAYA, araçta bulunan kendi hücum yeleğinin cebinde 2 adet MKE yapımı el bombası olduğunu, ilk TV görüntülerinde bu hücum yeleklerinin görüldüğünü fakat daha sonraki görüntülerde görülmediğini, dolayısıyla birilerinin MKE yapımı el bombalarım değiştirmiş olabileceğini özellikle vurgulamaktadır. Keşif sırasında olay mahallinde bulunan Avukat Mehmet EKİCİ ve Yüksekova Belediye Başkam Salih YILDIZ'm da araçtaki el bombalarının MKE yapımı olduğunu özellikle belirtmektedirler. Bu iki kişinin el bombalannın MKE yapımı olduğunu anlayacak teknik bilgiye sahip olmadıkları düşünüldüğünde, ya keşif sırasında kayıtlara geçirilirken MKE yapımı olduğunun telaffuz edilmiş ohnası, yada Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ'in asker olduğu ve askerlerin de MKE 
yapımı el bombası kullanacakları varsayımından hareket etmiş olabilecekleri 
değerlendirilmektedir. 

Daha sonra yapılan kriminal tespitlerde kitabevinde kullanılan el bombalan ile araçta bulunan el bombalannın aynı tür olduğu teknik olarak belirlendiğinden, kitabevinde kullanılan el bombalarının da Alman yapımı el bombalan olduğu kesin olduğundan, bu mantıkla araçta bulunan el bombalarının da Alman yapımı olduğu anlaşılmaktadır. Eğer araçtaki bombalar gerçekten de başlangıçta MKE yapımı ise bunlann kontrolsüz dönemde değiştirildiği iddiası gözden uzak tutulmaması ancak teyid edilmesi gereken bir konu olarak ortada durmaktadır. 
Astsubay Özcan İLDENİZ'in de olaylar sırasında el bombalanndan hiç 
bahsetmeksizin, kendisine ait siyah çantadaki evraklann kurtanlması gayreti içine girdiği anlaşılmaktadır. Bunun gerçekleşmemesi üzerine evraklann içeriğinin bir süre sonra araç başına toplanan halk tarafından öğrenildiği, bu dosyalardaki evraklardan nüshalar çıkartıldığı ifade sahipleri tarafından da teyid edilmektedir. 

Yine ifadelerden bir adet naylon kaplı askeri harita ile iki adet ajandanın da normalde arabada bulunması gerektiği, ancak bunların daha sonraki keşifler sırasında ortadan kaybolmuş olduğu anlaşılmaktadır. 
Araçta bulunan silah, mühimmat, bilgi ve belgeler konusunda sağlıklı değerlendirme yapabilmek için Şemdinli C.Savcılığının yaptığı keşif tutanaklarını incelemek gerekmektedir. 
Ancak bu tutanak diğer evraklarla birlikte C.Savcıhğı tarafından Müfettişliğimize 
verilmediğinden, buna dayalı bir değerlendirme yapma imkanımız yoktur. 
Ancak Hakkari İl Jandarma Komutanlığının tarafımıza sunduğu bilgilerde araçta 
bulunan malzemelerin ayrıntılı dökümü verilmiştir. 
Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca tutulan tutanağa göre 30 AK 933 plakalı 
araçta;

J.Kad.Bçvş Ali KAYA'ya ait; (1) Adet 78GH0235 seri numaralı Kaleşnikof marka 
piyade tüfeği, (4) Adet Kaleşnikof şarjör, (129) Adet 7.62 mm kaleşnikof fişeği, (2) MKE yapımı el bombası, (1) Adet Hücum Yeleği, (1) Adet İstihbarat Maksatlı ajanda, (1) Adet Sürekli Giriş Kartı, (2) Adet Personele Ait İzin Belgesi, 
J.Kad.Bçvş Özcan İLDENİZ'e ait; (1) Adet 68K7843 seri numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği, (3) Adet Kaleşnikof Şarjör, (90) Adet 7.62 mm Kaleşnikof fişeği, (1) Adet Hücum Yeleği, (1) Adet Evrak çantası, (1) Adet İstihbarat Maksatlı Ajanda, (1) Adet Disket, (1) Adet Telefon ve Adres defteri Fihristli, (1) Adet Küçük Not Defteri, (1) Adet Şemdinli İlçesine Ait bölgenin harita fotokopisi, (1) Adet Seferi YILMAZ'a ait bilgilerin bulunduğu Dosya, İçerisinde (1) Adet Köy Muhtarlarına ait isim ve telefon listesi (1) Adet İtirafçıların isim listesi, (1) Adet Yardım yatakçıların isim listesi, (1) Adet Terör suçundan arananların isim listesi, (1) Adet Şemdinli ilçesi nüfusuna kayıtlı PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü 
Mensupları isim listesine ait dosya, İçerisinde (1) Adet Şemdinli Milis Yapılanması Çizelgesi ve (1) Adet PKK/KONGRAGEL Terör Örgütü Mensubu Sabri (K) Ali KISDCYOL'un telefon görüşmelerinde adı geçen şahıslar ile ilgili hazırlanan bilgi notu dosyası, Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı ve Cumhuriyet Savcısı ile görüşülmek üzere hazırlanan (1) Adet Sabri (K) Ali KISIKYOL (PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensubu olup Şemdinli-Gelişen- Horyürek mezrası ile Irak-Bermize köyü arasında faaliyet gösterir.) isimli örgüt mensubunun telefon görüşmelerinin özetlerinin bulunduğu dosya, (1) adet ele geçirilen teröristlere sorulacak sorulara ait dosya, UzJ.Çvş Uğur ÖZDEMİR'e ait; (1) Adet 56-1271485886974 numaralı Kaleşnikof marka piyade tüfeği, (1) Adet Hücum Yeleği, (4) Adet kaleşnikof şarjör, (120) Adet 7.62 mm kaleşnikof fişeği, 
Ayrıca; 30 AK 933 (730198) plakalı Sivil istihbarat aracı ve bu araca ait avandalıklar ile araç üstü yayınlar dosyası, Bulunmaktadır. 


9. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***