Başbakan Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Başbakan Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2020 Perşembe

BAYKAL CHP'NİN KÖKÜ BEREKETSİZ DİYEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A ÇOK AĞIR KONUŞTU!...

BAYKAL CHP'NİN KÖKÜ BEREKETSİZ DİYEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A ÇOK AĞIR KONUŞTU!...


Bedri Baykam, CHP’nin kökü bereketsiz, diyen aymazlar esas Atatürk’e saldırıyorlar 

    CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde ağzını bozmaya başladığını söyledi. Baykal, Başbakan'ın ''CHP'nin kökü bereketsiz'' sözüne karşılık, ''(CHP kadar kafana taş düşsün) demek geçiyor içimden'' dedi. Partisinin yerel seçimlere katılacak belediye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisi adaylarının tanıtımına katılmak üzere Çanakkale'ye gelen Baykal, 18 Mart Spor Salonu'nda yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. ''Başbakan son günlerde ağzını bozmaya başladı'' diyen Baykal, ''Kişiliğini üslubuna yansıtıyor. Gerçek kişiliği üslubunda ayna gibi çıkıyor. Sayın Başbakan önce doktorlara, sonra işçilere, çiftçilere, öğrenciye ve Denktaş'a saldırdı. Ama geçenlerde durduk yerde CHP'ye (Kökü bereketsiz) dedi. Yani (CHP kadar kafana taş düşsün) demek geçiyor içimden'' diye konuştu. Baykal, Başbakan Recep Erdoğan'ın bu açıklamasında (CHP'nin kökü) dediğini de hatırlatarak, şunları söyledi: ''CHP'nin kökü sana niye bu kadar rahatsızlık veriyor. CHP ile görülecek hesabın varsa çık karşıma benimle hesaplaş. CHP'nin kökünü karıştırma. Ne derdin var senin CHP'nin köküyle. CHP'nin köküdür ki, Çanakkale'den başlayarak düşmanı Anadolu'dan temizleyip, bağımsız bir cumhuriyeti, özgür bir toplumu, çağdaş, modern bir Türkiye'yi kurmuştur. Onun kurduğu kurumlar, okullar, devlet içindeki şekiller. Sen onun cumhuriyeti sayesinde bugün oralara geldin. Durduk yerde CHP'ye sataşma haddini sen nereden buluyorsun. Sen otur oturduğun yerde, o Talibancı'nın dizinin dibinde çektirdiğin fotoğrafların hesabını ver. Başbakan derhal CHP ve Türkiye'den, bütün namuslu vatandaşlardan özür dilemelidir, çizmeyi aştığını belirtmeli, bu yaptığının Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yakışmadığını belirtmeli, ağzının fermuarını kapalı tutmayı öğrenmelidir.'' ''İÇ BORCU ARTIRDILAR'' Deniz Baykal, halkın sorunlarının, ekonomik sıkıntıların çok açık ortada olduğunu ve seçimden bu yana 1.5 yılın geçtiğini belirterek, şunları söyledi: ''Bu 1.5 yılın içinde kriz geride kaldı, dünyanın şartları değişti. Şimdi 3 yıldan bu yana en büyük fedakarlık yapan çiftçinin durumunun düzeldiğini söylemek var mı? Bunlar çiftçinin durumunu düzeltecekleri sözünü vermedi mi? Sanki Türkiye'de bakıyorsunuz her şey güllük gülistanlık. Türkiye'de çiftçinin, memurun, işçinin, emeklinin durumu düzelmiş mi?, İşsizliğe çare bulunmuş mu? O zaman ne düzeldi. Türkiye'nin durumunun düzeldiğinden kim ne hakla bahsedebilir.'' Türkiye'nin iç ve dış borcunun bu zaman içinde arttığını ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin iç borcu 55 milyar dolar artmış. Bunlar (Borç ödüyoruz) diyorlar, (O nedenle halkımız sıkıntı çekiyor) diyorlar. Türkiye'nin borcu artmış, tek vergi yetmemiş çift vergi koymuşlar. Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi yükünü vatandaşın sırtına yüklemişler ama Türkiye'nin borçları artmış. Nereye gidiyor bu paralar? Yatırıma mı? Yatırım yok, hizmet yok. Yatırımın azalması işsizlik demek, nüfusuna iş verememek demektir. İşsizlik demek, yoksulluk demektir. Türkiye'de bugün nüfusun 3'te 1'i açlık sınırının altında yaşıyor.'' ''

SEÇİMDE VATANDAŞA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin varlıklarının şaibeli ihalelerle eşe dosta peşkeş çekildiğini de öne sürerek, bu gidişata vatandaşın ''dur'' diyebileceğini söyledi. Baykal, ''Önümüzde bir seçim var. Sizler belediye başkanlarını, meclis üyelerini seçeceksiniz. Büyük fırsat geldi. Türkiye'nin önünü sizler açacaksınız. (Hayır Recep Tayyip Erdoğan) diyeceksiniz. Bu olumsuz gidişata oyunuzla (dur) diyeceksiniz'' şeklinde konuştu. 

KIBRIS MÜZAKERELERİ 

Deniz Baykal, Kıbrıs görüşmelerinin bugüne kadar olumlu bir havada geçmediğini ve uzlaşmacı adım atılamadığını da belirterek, ''KKTC'li yetkililerin yaptıkları değerlendirmelerin tüm reddedildi. Daha da önemlisi, Rumlardan bir kısmının anlayışla karşılanıp, gelecekte kabul göreceğine dair bir işaret de ortaya çıkmamıştır'' dedi. New York görüşmeleriyle kararlaştırılan mekanizmanın ilk aşamasında ''umutlaşma, uyum ve çözüm'' konusunda ilerleme gerçekleşemediğini ifade eden Baykal, şunları kaydetti: ''Bu ayın 21'ine kadar bu süreç devam edecek. Umarım o zamana kadar uzlaşma olur, olmazsa 4'lü müzakere başlayacak. Orada bir ilerleme olur mu olmaz mı, hepimiz bunu izliyoruz. KKTC'li yöneticilerin, bu tablodan tedirginlik ve Ankara ile müzakere içine girdikleri görülüyor. İşte dün o doğrultuda görüşmeler yapıldı. Güney Kıbrıs'ın (Uzlaşma olmasa da biz nasıl olsa 1 Mayıs'ta AB'ye gireceğiz) anlayışı içinde olduğu ve 1 Mayıs'a kadar bir uzlaşmayla 2 toplumun AB'ye birlikte girmeyi sağlamaya ilgi göstermedikleri anlaşılıyor.'' Baykal Çanakkale'de partisinin yeni il binasının da açılışını yaptı, çarşı ziyaretlerinde bulunarak, vatandaşlara karanfil dağıttı. Deniz Baykal, daha sonra Bursa'ya gitti. 

http://www.habervitrini.com/baykal-chpnin-koku-bereketsiz-diyen-basbakan-erdogana-cok-agir-konustu/106324

***

17 Haziran 2016 Cuma

Başbakan Erdoğan’ın Ermeni Mesajı



Başbakan Erdoğan’ın Ermeni Mesajı



Yazar: Ümit Özdağ
24 NİSAN 2014 PERŞEMBE


               AKP Hükümeti’nin 2015 yaklaşırken, Ermenilerin bütün dünyada yapılacak Ermeni propagandasına karşı hiçbir önlem almadığı ilgili bürokratik makamlar tarafından şikayet edilerek dile getirilmekteydi. Bu durumun nedenini, 22 Nisan 2014’de www.21yyte.org’dayayınlanan 2014 Türkiye: Küresel, Bölgesel ve Ulusal Jeopolitik Değerlendirme başlıklı yazıda şu şekilde izah etmiştik: “Türkiye’nin Ermeni psikolojik savaşı ile mücadele konusunda strateji yoksunluğu ve hazırlıksızlığı ciddi dış politik sorunları da beraberinde getirebilir. Ankara’nın hazırlıksızlığının da bir politika olduğunu düşündürecek gelişmeler vardır. AKP Hükümetinin 2013’de Tehciri kınayan açıklamaları, derinden gelişen “Biz değil, İttihatçılar yaptı” söylemi 2015’de genel seçimlerden sonra Ankara’nın Ermeni soykırımı iddialarını “yumuşak geçiş” ile kabul etme ihtimalinin olduğunu göstermektedir.”

           Bu tespitin açıklanmasından bir gün sonra Başbakan Erdoğan Ermenilerden özür dileme niteliğinde yaptığı açıklama tespitimi doğrular niteliktedir. Bir süreden bu yana AKP Hükümeti ve hükümetin entelektüel zemini Ermenilerin sözde soykırım iddialarını kabul edebilecekleri bir zemin arayışı içindeler. Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları da bu zemini temsil etmektedir. Bu arayışın zeminlerinden birisi de Dış İşleri Bakanlığı’nın teşviki ile Ankara’daki bir üniversitenin “Ermeni Meselesinde Yeni Arayışlar” başlığı ile bir panel organize etmesiydi.     

              AKP Hükümeti’nin Ermeni meselesinde de “ezber bozarak” Erivan ile Azerbaycan’ı küstürmek pahasına girdiği müzakere süreci başarısız olunca, 2015 yaklaşırken Başbakan Erdoğan’ın içinde olduğu yeni arayışın ilk sonucu 23 Nisan 2014’de Ermenilere tehcirin yıldönümü vesilesi ile örtülü özür dilenmesi ile ortaya çıktı. Erdoğan mesajında, "Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır" dedi.


            Başbakan Erdoğan’ın tehcir ile ilgili dolaylı özrü Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 12 Aralık 2013’de Erivan’da katıldığı ve kapının önündeki protestolardan dolayı otelin arka kapısından girdiği Karadeniz İşbirliği Örgütü toplantısı vesilesi ile yaptığı açıklama ile birlikte düşünülmelidir. Davutoğlu bu açıklamasında  “İttihatçıların yaptığı şey doğru bir olay da değil, gayri insanidir. Tehciri hiçbir zaman benimsemiyoruz. Ama alıp da o tehcirden geriye doğru tarihi yazınca bu sefer bu taraftakiler de Ermeniler tamamen vatana ihanet eden dolayısıyla da tehciri hak etmiş bir kitle olarak gören bir kolektif bilinç oluşuyor” diyerek, İttihatçılardan adeta NAZİ’lerden bahseden Federal Almanya Dışişleri Bakanı gibi bahsetmiştir.[1]   

Başbakan Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Davutoğlu’nun tehcir için “gayri insani” kavramını kullanmış olmaları bir tesadüf değil, yeni bir siyasettir. 

          Sadece Davutoğlu’nun Erivan’da yaptığı bu açıklama doğru dürüst bir devlet mekanizmasının çalıştığı bir ülkede bir dış işleri bakanının istifasını getirmelidir. Ancak bu cümle öylesine söylenmiş bir cümle değildir. Zihin dünyasında İttihat ve Terakki ile PKK’yı bir tutan bir Dışişleri Bakanı’nın “Ermeni soykırımını biz yapmadık, İttihatçılar yaptı” demesi hiç de zor değildir. Bu yaklaşımın Türkiye’nin Ermeni sözde soykırım iddialarına yönelik politikasına adım adım hâkim olduğu görülmektedir.

            Başbakan Erdoğan, 1915 olayları sırasında hayatını kaybeden diğer Osmanlı halklarından ayırarak, Ermeni halkına ayrıca taziye dileklerini iletmiştir.  Erdoğan şöyle demiştir: "Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz."

             Başbakan Erdoğan, Ermeniler tarafından gerçekleştirilen ayaklanmalarda katledilen Türklerden bahsederken Türk Milleti yerine, Osmanlı kavramına vurgu yapmıştır. Erdoğan şöyle demiştir: "Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz.”

            Başbakan Erdoğan’ın  "Osmanlı vatandaşı" vurgusunu birkaç tekrarladığı görülmektedir: "Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz."


              Başbakan Erdoğan'ın mesajında, yine Türk Milleti kavramı yerine "Osmanlı vatandaşlarına" diyerek acıların yarıştırılamayacağından bahsetmiştir. Erdoğan, "Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar. Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi için bir anlam ifade eder. Atalarımızın dediği gibi ‘ateş düştüğü yeri yakar’. Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir" demiştir.

             Erdoğan, Türklerin acılarını Osmanlı kavramı içine gömer yanına Kürt ve Arap diyerek önemsizleştirirken, (tabii ki Kürt aşiretleri de Ermeni saldırılarından nasiplerini almışlardır. Ancak Ermenilerin saldırılarının esas hedefi silahlı Kürt aşiretleri değil, erkekleri askere gitmiş olan yerleşik Türkler olmuştur.)  Ermenileri bir millet olarak ön plana çıkarmıştır. Mektupta Türklere yönelik katliamlar için Ermenilerin duyması gereken üzüntü ve dilemesi gereken özür konusunda en ufak bir ima yoktur. Bu mektup kapsamlı ve Ermeni tezlerini etkisiz hale getirmeyi planlayan bir stratejinin parçası değil, Kıbrıs’ta ve PKK ile müzakerelerde olduğu gibi 2014-2015 sürecinde verilecek üç temel tavizin Ermeni ayağının göstergesidir.  

            ABD Başkanı Obama 6 Nisan 2009’da TBMM’de yaptığı konuşmada Ermenistan ile sorunlarınızı çözün, Kürtlerin haklarını verin ve Barzani ile ilişkilerinizi düzeltin, Heybeliada Ruhban Okulu’nu açın mesajlarını vermişti. Heybeliada Ruhban Okulu yakında açılacak. PKK ile müzakereler ilerliyor. Ermenistan süreci dün yapılan açıklamadan sonra görüldü ki ilerliyor. 

Kıbrıs konusunda Annan Planı ile toprak vermeye hazır olduğunu gösteren (Ege’de 2004’de Yunan işgaline giren Türk adalarından hiç bahsetmiyorum) AKP Hükümeti, Yunan-Rum direnişinden dolayı 2004’de veremediğini 2015’de fazlası ile vermeye hazırlanıyor.


[1]   http://www.hurriyet.com.tr/dunya/25346260.asp
http://www.21yyte.org/ sitesinden 17.06.2016 tarihinde yazdırılmıştır



http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2014/04/24/7562/basbakan-erdoganin-ermeni-mesaji


..