Beytüşşebap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Beytüşşebap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2019 Pazar

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 7

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 7


9. İKİNCİ KEŞFİN YAPILMASI: 


Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurulanlardan; 

Kaymakam Mustafa Cfhad FESLİHAN; "...Gerekli tedbirler alındıktan sonra 
Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının söz konusu araç üzerinde yarım kalan incelemesine güvenlik tedbirleri alınarak saat 21:00 sularında tekrar başlanmış ve yaklaşık bir saat süren inceleme neticesinde Cumhuriyet Başsavcısının talimatıyla araç Hükümet Konağı önüne çekilmiştir..." 

İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Şehir merkezindeki aşırı kalabalık 
nedeni ile Hakkari Emniyetinden gelen 30 kişilik takviye kuvveti başlangıçta şehre alamadık. 
Ancak gece 20.00-21.00 gibi intikal ettiler Saat:22.00 civarında yapılan ikinci keşif için Hakkari den gelen takviye kuvvetin yardımı ile gerekli güvenlik tedbirleri alındı. Ben keşif mahalline gitmedim. Daha sonra keşfin sağlıklı bir şekilde tamamlandığını söylediler..." 

İlçe Jandarma Komutanı Bn. Erdem YILMAZ; "...9 Kasım günü akşam 
saat:22.00 den sonra benim de iştirakimle olay yeri keşfi ikmal edildi. Silah, mühimmat ve dosyalar C.Savcısı tarafından teslim alındı. Sonradan öğrendiğim kadarı ile Astsubayların kullanmakta olduğu 2 Adet ajanda teslim alınan malzemeler arasında bulunmuyordu. Muhtemelen gündüz saatlerinde yaşanan o kargaşa arasında meçhul şahıslar tarafinaan bu ajandalar çalındı..." 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Bu sırada Vali Bey'de ilçeye 
gelmişti. Güvenlik birim amirleri ve bizlerin katıldığı bir toplantı Alay 'da yapıldı. Olayları sakinleştirmek için birbirimize yardımcı olmaya karar verdik. Bu arada vatandaş aracı halen kontrolünde bulunduruyordu. Başında nöbet tutuyorlardı. Biz tekrar olay mahalline gittik. Halkı sakinleştirdik ve keşif yapılmaya uygun bir ortam oluşturuldu. Savcı Bey ve Güvenlik elemanları geldiler, keşif yapıldı. Araçtan 3 Adet Kaleş ve bir sürü evrak çıktı. Savcı Bey onlara el koydu..." 

Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Burada dikkat çekici olan sözünü 
ettiğim araçta 3 Adet Kalenşinkof Piyade tüfeği, 2 Adet MKE yapımı el bombası, 4-5 adet dosya ve bu dosyalarda bir çok kişinin isim listeleri, ev adresleri, krokiler, özellikle de Seferi YILMAZ  2 adet fotoğrafının da yer aldığı kimlik bilgilerini içeren işyerinin kırmızı kalemle işaretlenmiş krokisini haiz belgeler ilgi çekicidir. ...Ben Şemdinli'ye C.Saycısının keşfi sırasında meydana gelen ateş açma eylemi sırasında geldim. Sayın Vali 'de o zaman Şemdinli 
de idi. Kaymakam Bey beni arayarak Şemdinli Belediye Başkam ile birlikte Taktik Alay Komutanlığın da Sayın Vali 'nin bizi beklediğini acele olarak oraya intikal etmemizi istedi. Biz yaklaşık 1 saat sonra Esas CANAN Bey ile birlikte Hakkari, Esendere, Şemdinli ve Yüksekova Belediye Başkanı ve İl genel Meclis üyesi Ferhenk YAZGAN ile beraber sayın Vali'yi gittik. 

Olayların yatıştınlması için bir değerlendirme yaptık. Zaman kaybedilmeden olay yerinde C.Savcısımn keşif yapması için uygun ortam hazırlanmasını bizden talep etti. Biz gerekli girişimleri yaptık. Keşif o gün saat:22.30 civarında başladı ve saat:24.00 civarında tamamlandı..." 

Umut Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Hastanede Yüksekova, Şemdinli Belediye Başkanları bazı başka siyasiler bir komisyon oluşturdular ve Vali Bey 7e görüşmeye gittiler. İki saat sonra Savcı Bey beraberinde sözünü ettiğim siyasiler ile birlikte gelerek keşfi tamamladı. Aracı, silah ve mühimmatı ve dosyaları zapt ederek adliye ye götürdü. Benim elimde araçta bulunan dosya örnekleri mevcut değildir. Elinde dosya örneği olan kimselerin var olup olmadığını araştırıyorum. Ancak silah ve mühimmatın herhangi bir şekilde başka bir şahısın eline geçmediğini biliyorum..." 

Vatandaşlardan Kadir ÖZCANER; "...Zannederim saat:21.00 den sonra keşif 
yerine tekrar gidildi ve keşif tamamlandı. Ben eve gittiğimde saat:22.30 idi... " 

Avukat Mehmet EKİCİ; "...Esat Bey ve biz hastanede iken Esat Bey. Sayın 
Kaymakam bey ve Vali beyle görüştü. Alaya giderek durum değerlendirmesi yapılması gerektiğini ifade etti. Zira o saatlerde Sayın Vali alayda bulunuyormuş. Ben Alaya gitmedim. Esat beyden ayrıldım. Bir vatandaşın iş yerinde onları bekledim. Esat Bey in bizden ayrıldıktan sonra Alay'a gitti. Yanında Hakkari. Şemdinli ve Yüksekova Belediye başkanları ve Avukat Bahattin YİĞİT bulunuyordu. Dönüşte hastanede buluştuk. Keşfin yapılması için uygun ortamın gerektiği ve bunun için yapılması gerekenlerin konuşulduğunu ifade etti. Keşif 
mahalline hareket ettik. 15-20 dakika sonra savcı beyde geldi. Gerekli tedbirler güvenlik birimleri tarafından sağlandı. Keşfe başlanıldı. Aracın bagajı açıldığında dosyalar dahil daha önce gördüğüm bütün silah ve mühimmat oradaydı. Keşif sakin bir biçimde tamamlandı. Daha sonra pasaja gidildi. Kapı açıldı. Cep telefonun ışığı ile etraf görüldü. Ancak savcı bey keşfin bu şekilde yapılmasının mümkün olmadığım söyleyince araç ile işhanı arasındaki mesafe ölçülmek suretiyle iş tamamlandı. Ben ayrılarak evime gittim. " 

Vatandaşlardan Mehmet Reşit KAYA; "...Saat:23.00-24.00 sıralarında gerekli 
tedbirler alındı ve savcı bey tekrar keşfe geldi. Bu keşifte yaklaşık 1 saat sürdü. Sonra heyet pasajın bulunduğu yere gitti. Ancak karanlık olduğu için orada keşif yapılmadı... " Avukat Sedat TÖRE; "...Hastanede yine bir araya geldik ve sınır Taktik Alay Komutamlğında Vali, İl Jandarma Alay Komutanı ve ilçe mülki amirlerine toplandığının ve heyette bulunan Esat CANAN ı arayarak oraya istediklerini duyduk. Esat CANAN Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli Belediye Başkanları, 2 Avukat ve Şemdinli iş adamlarından Mehmet TEKİN bu toplantıya gitmek üzere bizden ayrıldılar. 1 saat süren bu toplantı sonucunda bizimle birlikte olan heyet dönerek bize keşfin tamamlanacağını ve tekrar halfa keşif 
mahallinden tamamen uzaklaştırmamızı söylediler. Bizde tekrar keşif mahalline gittik ve sadece heyet olarak orada savcı bey 'i bekledik Olay yerine intikalimizden yarım saat sonra çok sayıda güvenlik gücü geldi ve tedbir aldılar. Daha sonra savcı bey gelerek keşfi bitirdi... " Vatandaşlardan Şahin KAPLAN; "...Akşamleyin saat:21.00-22.00 gibi yeniden sükunet sağlandı. C. Savcısı keşif mahalline geldi ve keşfini tamamladı. Gün boyunca kamu binalarına yönelen şiddeti engellemeye çalışan vatandaşlar da vardı. Vatandaşların talepleri 
C.Savcismın gelip bir an gelip keşif yapması idi." Demek suretiyle konuyu açıklamaktadırlar. 

İfadelerden anlaşıldığı kadarıyla; saat 15:3O'da Hakkari Valisinin ilçeye intikalinden sonra Taktik Alayda Kriz Merkezi oluşturulduğu, ilk keşfin akim kalmasından sonra Alayda Vali Erdoğan GÜRBÜZ'ün CHP Milletvekili Esat CANAN, bazı avukatlar, belediye başkanlarım çağırarak bir görüşme yaptığı ve keşfin mutlaka yapılması konusunda mutabık kalındığı, bunun üzerine saat konusunda bir tutarlılık olmamakla birlikte (Savcılık tutanağı elimizde olmadığından keşfin tam başlama ve bitiş saatlerini bilemiyoruz) 09 Kasım 2005 
günü saat 21:00'den sonra ki bir saatte, muhtemelen saat 22:00'ye yakın zamanlarda Hakkari'den gönderilen takviye polis gücünün de desteğiyle keşfe yeniden başlandığı ve keşfin olaysız olarak tamamlandığı, aracın içerisindeki silah, mühimmat ve dosyalara el konulduğu, aracın Hükümet Konağı bahçesine çekildiği, daha sonra patlamanın olduğu Özipek Pasajına gidildiği, karanlık olması ve aydınlatma imkanı bulunmaması nedeniyle sabah keşfin yapılması amacıyla pasajın mühürlendiği ve olay mahallinden heyetin ayrıldığı, 10.11.2005 tarihinde Özipek Pasajmdaki Umut Kitabevinde ve Hükümet Konağı bahçesine 
çekilmiş bulunan 30 AK 933 plakalı araçta Şemdinli C.Savcısı nezaretinde keşif yapıldığı ve olay yeri tespit tutanağı düzenlendiği, 09 Kasım 2005 günü ilçe merkezinde muhtemelen saat 12:00'de meydana gelmiş bir olayın keşif sürecinin ancak (11) saat sonra yaklaşık saat 23:00'de tamamlandığı, arada gecen kontrolsüz dönemde olay yerinin ve aracın güvenlik kuvvetlerinin hakimiyeti dışında kaldığı, bu nedenle daha sonradan kaybolan malzemeler, değiştirildiği iddia edilen el bombalan gibi konularda çeşitli spekülasyonların yapılmasının da yolunun açıldığı, Anlaşılmaktadır. 

12. VEYSEL ATEŞ'LE İLGİLİ OLARAK ŞEMDİNLİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILAN İŞLEMLER: 


Veysel ATEŞ Müfettişliğimize verdiği ifadesinde; "...15-20 dakika devam eden bu arbede sırasında hem araç ve hem de ben çok sayıda darbe aldım. O arada Özel Harekat Polisleri ile sivil Polisler geldi, havaya ateş açtılar. Bir anlık şaşkınlıktan yararlanarak beni araçlarına bindirerek Emniyet Müdürlüğüne götürdüler....Emniyet binasında benim ifademi aldılar, ellerim oturduğum sandalyenin kolluklarına bağlı bir biçimde bu binada bulundum, ilerleyen zamanlarda ellerimden birini çözerek oturmama izin verdiler. Ailemin sağlığından endişe ettiğim için o anda oraya gelen uzun boylu esmer bir Jandarma görevlisine ailemi korumalarını istedim, o bana merak etme korunuyor dedi. İki gün Emniyette kaldım, daha sonra Cumhuriyet Savcısı ifademi aldı, " 
Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettid ASLAN Müfettişliğimize verdiği ifadesinde; 
"...Emniyet Müdürlüğüne getirilen ve Savcı bey in talimatı ile gözaltına alınan Veysel ATEŞ Emniyette ayrıntılı ifade vermek istemediğini, ifadesini savcılığa vereceğini, ancak bahse konu aracın askeriye ye ait olduğunu, görevli olarak Şemdinli ye geldiklerini, diğer arkadaşlarının da görevli olduğunu ancak kimlikleri hakkında bilgi veremeyeceğini, bombalama olayı ile ilgisi olmadığını ifade etti. İlgiliyi daha sonra savcılığa sevk ettik... " 

Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Erdem YILMAZ, Müfettişliğimize verdiği 
ifadesinde; "...Özcan Astsubayın Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü öğrenmem üzerine Emniyet Müdürlüğüne doğru gittim. Emniyet Müdürlüğüne gittiğimde adını orada öğrendiğim Veysel ATEŞ in de gözetim altına alındığına şahit oldum. Özcan Astsubaya ne olduğunu sordum. Saldırıya uğradıklarını ve yanında Ali Astsubayın olduğunu söyledi. Bunun üzerine süratle olay bölgesine intikal ettim... " 
Demişlerdir. Bu ifadelerden de anlaşılabileceği gibi, patlama olayının 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında gerçekleştiğim dikkate alırsak, Veysel ATEŞ'in olaydan en geç yarım saat sonra yani saat 12:30'da Emniyet Müdürlüğüne götürülmüş olduğunu kabul edebiliriz. Nitekim dosyadaki tutanaklar incelendiğinde; 09.11.2005 günü saat 13.30'da Avukat Talep Tutanağı 
ve Yakınlarına Haber Verme Tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. 
Şemdinli Emniyet Müdürlüğünce Müfettişliğimize sunulan dosyadaki belgelere göre Veysel ATEŞ'in ilk ifadesinin olaydan yaklaşık 33 saat sonra 10.11.2005 günü saat 23:OO'de alınmaya başlandığı ve 11.11.2005 günü saat 01:30'da tamamlandığı anlaşılmaktadır. Veysel Ateş bu ifadesinde; "Özgeçmişi ile ilgili olarak; "Ben 27.03.1972 Çukurca doğumluyum. Tahminimce 1987 yılında Kurudere Köyünde ilkokulu bitirdim. 1988 yılında sonbahar aylarında örgüte kazandırıldım. 1991 yılının 7. ayına kadar hrsal alanda faaliyette 
bulundum ve örgütten kaçarak KJrak Dohuk kentine yerleştim. Orada evlendim daha sonra kardeşlerim Faruk ile Cafer'in örgüt tarafından öldürüldüğünü duydum. 1997yılında abim Zeki Ateş 'in yardımlarıyla Habur kapısı güvenlik güçlerine teslim oldum. Şırnak savcılığına sevk edildim, Van DGM Mahkemesinde yargılandım 4,5 sene ceza aldım. Cezamı çektikten sonra Manisa Kırkağaç 6. Alayda askerlik görevimi yapmaya başladım 2003 mayıs ayında terhis oldum. Hakkari iline yerleştim, inşaatlarda çalışıp geçimimi sağlıyorum. Halen de 
askerler ile birlikte bazı görevlere katılıyorum. Evliyim ve bu evlilikten 3 çocuk sahibiyim. 

Ben dahil 9 kardeşiz." 

Patlama olayı ile ilgili olarak; "Biz olay günü üç arkadaş bu taşlanan araç ile 
Hakkari ilinden Şemdinli ilçesine geldik. Yanımdaki arkadaşlardan birisi iddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağını söyledi. Bunun üzerine biz de uygun park yeri olduğu için cadde ortasında bulunan refüjden tekrar ilçe giriş istikametine doğru döndük işte o esnada patlama sesini duyduk, araba daha durmadan bizim arkadaşlardan birisi ne olduğunu öğrenebilmek amacıyla inerek orada bulunan gençlere -ne oldu len- diye sordu, onlar da —hem yapıyorsunuz, hem de soruyorsunuz şerefsizler- diye karşılık verdi. 

Ardından önce kafasına taşla vurdular sonra sopalarla saldırdılar, bunun üzerine biz de arabadan ona yardım etmek amacı ile aşağı indik ama çok kalabalıktılar, ben o esnada yere düşütüm, sürünerek araca bindim aracın camlan kırılmıştı ben arka koltukta otururken kafamı korumak için ellerimle kapattım. Özel harekat kıyafetli ve sivil kıyafetli polisler beni araçtan çıkardı, kalabalığın içinden beni aldılar ve zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Hepsi bu. " 
"Araçta bulunan diğer arkadaşlara ne oldu?" sorusuna; "gelen taşlardan kafamı 
korumak için ellerimle kapatmıştım, onları göremedim." 

"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız arkadaşlar kimdir ilçemize ne 
için gelmiştiniz?" sorusuna; "o şahıslar bana kendilerini asker olarak tanıtmışlardı ancak ne derece doğru bilmiyorum isimlerini ve buraya geliş amacımızı savcılıkta söylerim. " 

"Daha öncede ilçe merkezine gelip gitmeleriniz oklumu?" sorusuna; "Daha önce 
birkaç kez özel işlerim için geldim ama tam olarak hatırlamıyorum çok önceydi. " 
"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında -Siz yaptınız- şeklinde bağırdıklarını 
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir?" sorusuna Veysel Ateş'in; "Evet dediğim gibi söylediler ama niye öyle dediklerini hâlâ anlamadım ben onların hiç birini tanımam. " 

"Sizin bulunduğunuz arabada üç adet Kaleşinkof silah bulunmuştur, silahlar 
kime aittir?" sorusuna; "benim bu silahlarla bir ilgim yok " . 

"Sizin bulunduğunuz ve buraya geldiğiniz araba kime aittir?" sorusuna; "ben 
olayı anlattım diğer konulan savcılıkta söylerim, benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir." 

Demiştir. 
Ancak dikkate değer bir başka gelişme de daha sonra elimize geçen bir ifadede ortaya çıkmıştır. Yine Şemdinli Emniyet Müdürlüğünde tarihi belli olmamakla birlikte (muhtemelen 09.11.2005 tarihinde) saat 23.00'de alınmaya başlanıp 10.11.2005 günü gece saat 02:00'de biten, Veysel ATEŞ'e imzalatılan ve paraf ettirilen, ancak ifadeyi alan polis memurlarının imza ve paraflarının bulunmadığı bir ifade daha bulunmaktadır. Ayrıca bu ifadenin aynı gece saat 03:58'de Şemdinli Emniyet Müdürlüğü faksından tespit edilemeyen bir yere fakslandığı da anlaşılmaktadır. 

Bu ifadede de Veysel ATEŞ'in; özgeçmişiyle ilgili kısmın aynı olduğu ancak 
devamında; "09.11.2005 günü gerçekleşen patlama olayı ile ilgili bildiklerinizi anlatınız." Sorusuna; "08.11.2005 GÜNÜ Hakkari ti Jandarma Alay Komutanlığında görevli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş olarak tanıdığım şahıslar saat 15:30 sıralarında evime gelerek Şemdinli'de Kemal adında eski bir itirafçı bulunduğunu ve beni bu şahısla tanıştırmak istediklerini söylediler bende kabul ettim, Sabah 08:00 sıralarında Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığına gittim beyaz renkli Renault 19 marka sivil plakalı Araba ile Şemdinli İlçesine 
gitmek üzere saat 08:30 sıralarında sivil kıyafetli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş eşliğinde yolak çıktık. Yüksekova 'da araç hararet yapmıştı geçici bir süre durduk araca su ilave ettik ve yola devam ettik. Saat 12:00 sıralarında İlçe Merkezine giriş yaptık, Cumhuriyet Caddesi üzerine geldiğimiz esnada Özcan Başçavuş İddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağım söyledi, o yüzden reföjden dönüş yaparak arabayı uygun bir yerde park etmek istedik. Tam bu esnada bir patlama sesi duydur, arabadan sadece Ali Başçavuş inerek yolda bulunan ve patlama yönüne doğru giden 23-24 yaşlarında 4-5 kişilik grubun bulunduğu kalabalığa olayı öğrenebilmek için "Ne Oldu Len" diye seslendi. Gençlerde "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyor musunuz " diye karşılık verdi. Ardından üzerine yürüyerek kafasına taş attılar ve sopayla vurmaya başladılar, ben hemen yardım etmek için araçtan indim, Ali Başçavuş yere düştü bana arabaya geri binmemi söyledi, bende bunun üzerine arabaya bindim. Arabanın ön tarafından ve arka tarafından çok kalabalık bir grubun taş ve sopalarla saldırdığım gördüm, yüzümü ve kafamı korumak için ellerimle siper 
aldım. Aracın tüm camları kırılmıştı benim hatırladığım, Özel Harekat elbiseli Polisler etrafı çevirerek beni araçtan çıkardılar. Zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Beraber geldiğimiz Ali Başçavuş ile Özcan Başçavuş'a ne olduğunu bilemiyorum ayrıca arabanın bagaj kısmında 3 adet Kaleşinkof Marka silahlar ve bunlara ait çok sayıda mühimmat ayrıca Özcan Başçavuş'un araca binerken elinde bulunan siyah renkli bir evrak çantası vardı onlara ne oldu onu da bilmiyorum." "Araçta bulunduğunu söylediğin 3 adet silah kime aittir ?" sorusuna; "Biz buraya göreve geleceğimiz için. her halde kendi can güvenliğimiz için Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığından yola çıkmadan aldılar, sabah bu silahları ve silahlara ait mühimmatları aracın bagajına koyarken görmüştüm. " 
"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız güvenlik kuvvetleri 
mensupları ile ilişkinizi anlatınız." Sorusuna; "1997 yılında teslim olacağım sıralarda Şırnak'ta görevli Albay Mithat isimli şahısla görüşmeye başladım, hatta kendisiyle bir çok operasyona katılmıştım. Mithat Albay geçen sene Hakkari 'ye tayin olmuştu kendisi ile tekrar irtibata geçtim ve beni Jandarma istihbarat görevlisi olduğunu söylediği Ali Başçavuş ile onlara yardımcı alabilmem amacı ile tanıştırdı. Özcan Başçavuş 'uda Ali Başçavuş sayesinde tamdım." 
"Daha öncede İlçe Merkezine gelip gitmeleriniz oldu mu ?" sorusuna; "Ben daha 
önce sadece bir kere aynı kişilerle beraber aynı araçla gelmiştim. O zaman 01.11.2005 günü burada çok büyük bir patlama olmuştu olay gününden bir gün sonra gelmiştik. Ancak o zaman biz elemanlarla falan görüşmedik. İlçe Jandarma Komutanlığına gitmiştik. Ben oraya ait misafirhanede oturmuştum, daha sonrada tekrar hep birlikte Hakkari İl Merkezine dönmüştük. Bu gelişimde ikinci gelişim oldu." 

"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında " Siz Yaptınız" şeklinde bağırdıklarını 
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir ?" sorusuna; "Evet bize "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyorsunuz" diye bağırarak Ali Başçavuşa saldırmışlardı. Beni burada eski itirafçılardan tanıyanlar vardı her halde beni bu şekilde öğrendiler tam olarak bilmiyorum. Diğer arkadaşları burada tanıyan varmı yokmu onu ben bilmiyorum. Daha öncede dediğim gibi bizim bugün geliş amacımız Ali Başçavuştan öğrendiğim Kemal isimli eski bir itirafçı olan aynı zamanda kırsaldan tanıdığım ve birlikte cezaevinde kaldığım şahıs ile görüşmekti. Benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir. " 
Şeklinde cevaplar verdiği anlaşılmaktadır. Her iki ifade karşılaştırıldığında içeriklerinin büyük oranda farklı olduğu görülmektedir. Bu durum müfettişliğimize veya adli mercilere intikal etmeyen başka ifadeler 
bulunup bulunmadığı konusundaki tereddütleri de artırmıştır. Savcılığın Şemdinli Emniyet Müdürlüğünün bilgisayarlarını incelemeye almasının bu tereddütten kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Öte yandan 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında olan bir olayın faili durumunda gözüken kişinin ifadesinin bu kadar geç alınmış olmasının izahındaki güçlüktür. 09.11.2005 günü olay sonrasında yaşanan kargaşa ve toplumsal olaylar nedeniyle ilçe Emniyet Müdürlüğünde bir süre iş ve işlemlerin aksamasının normal olduğu kabul edilebilir. Eğer sonradan tanzim edilmediyse olaydan bir saat sonra Veysel ATEŞ'e avukat talep formu 
imzalatan, akabinde her öğünde yemek ihtiyacının karşılandığına ilişkin tutanak imzalatan emniyet görevlilerinin ilgilinin ifadesini de makul bir süre içerisinde almış olmaları gerekirdi. Öte yandan Hakkari il merkezi ve ilçelerinde son dönemde meydana gelen terör olayları ve alınması gereken tedbirlerin tespit ve incelemesini yapmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen bir heyetin de 09 Kasım 2005 günü Şemdinli'de bulunduğu bilinmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkam A.Selim AKYILDIZ başkanlığındaki heyette; Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslüm SAYLİ, İkmal ve Bakım Dairesi Bşk. Yrd. Mahmut YAZICI, Özel Harekat Dairesi Bşk. Yrd. 
Mehmet Tamer VURAL, İstihbarat Dairesi Bşk. Yrd. Ayhan FALAKALI, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı Şube Müdürü Hakan KIRMACI bulunmaktadır. Daha sonra Kamuoyuna da yansıyan bilgilere göre Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanı A.Selim AKYILDIZ'ın Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildiğinde Veysel ATEŞ'in ifadesini aldığı ileri sürülmüştür. Müfettişliğimizce A.Selim AKYILDIZ ile yapılan görüşmede, kendisinin herhangi bir şekilde ifade almadığım ancak Veysel ATEŞ'i emniyette gördüğünü, hatta cep telefonu ile konuştuğunu görünce telefonu elinden aldığım, şüpheli 
konumunda olduğu için kendisine buna uygun şekilde muamele edilmesi gerektiğini ilgililere söylediğini ifade etmiştir. Bu konu adli soruşturmayı yürüten C.Başsavcıhğı tarafından da yalandan araştırılan bir husus olmuştur. 
Şemdinli emniyet müdürlüğünde birden fazla ifade alındığının anlaşılması, bir 
ifadenin Veysel ATEŞ'e imzalatıldıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğünün faksından bilinmeyen bir yere fakslanması, ilgilinin emniyete getirildiğinde usulüne uygun üst aramasından geçirilmemesi, bazı askeri kişilerin emniyette kendisiyle görüşmesi gibi hususlar bir araya getirildiğinde, Şemdinli Emniyet Müdürlüğündeki yetkili ve görevlilerin Veysel ATEŞ ile ilgili olarak Yakalama, Gözaltına Alma ve İfâde Alma Yönetmeliğine uygun işlem yapılmadıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda ilgili Adli merciler tararından yapılacak işlemler saklı kalmak üzere Şemdinli emniyet Müdürü Tacettin ASLAN ve diğer 
görevliler hakkında gerekli disiplin işleminin yapılması amacıyla DİSİPLİN RAPORU düzenlenecektir... 

8. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 6

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 6



7. KEŞFİN BAŞLAMASI VE YARIM KALMASI: 

Konuyu tahlil etmeden önce müfettişliğimizce ifadelerine başvurulan kişilerin konuyla ilgili gözlemlerine baktığımızda; 

Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihad FESLİHAN; "...Aynı gün saat 15:30 
sularında İl Valisi ve beraberindeki heyetin helikopterle Taktik Jandarma Sınır Alay Komutanlığına gelmesiyle Vali başkanlığında kriz merkezi kurulmuş ve durum değerlendirmesi yapılmıştır. Emniyet ve Jandarma kuvvetlerinin takviye edilmesine, toplumun ileri gelenleriyle görüşülmesine. Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının 30.AK.933 plakalı aracın incelemesini yapabilmesi için gerekli şartların oluşturulmasına karar verilmiştir. Akabinde saat 16:00 sularında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu aracın incelemesini yapmaya başlamıştır. İncelemeyi izleyen kalabalığın arasından silah seslerinin 
gelmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcısının incelemesi yarım kalmıştır..." 
Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Akşam üzeri Savcı Bey'in keşfi 
sırasında bir takside kalabalığa ateş açıldı. Bu sırada bir vatandaş hayatım kaybetti. Ortalık karışınca savcı Bey 'de keşfi tamamlayamadan olay yerinden ayrıldı... " Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Sanırım 15.30-16.00 sıralarında savcı bey'i keşif yapmak üzere olay mahalline götürdüm. Yanımda beş kişilik kuvvetimde vardı. Bu arada Başkomiserim beni aradı ye "nokta düşüyor" dedi. Keşif mahallinden ayrıldım ve Emniyete döndüm. Emniyet Müdürlüğüne gireceğim sırada olay mahallinden 7-8 el silah sesi geldiğini duydum. Orada bulunmadığım için ben görmedim ancak sonradan aldığım bilgilere göre Ziraat Bankası önüne toplanmış ve ateş yakmış olan 500-600 kişilik gruba Tanju Çavuş isimli uzman çavuşun ateş açtığı ve 5 kişinin de 
yaralandığını, hepsinin de Yüksekovaya sevk edildiğini söylediler... " 
Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ; "...Durumu 
değerlendirmek için Emniyete gidip toplantı yaptık. Durumdan üst komutanlığı haberdar ettik Bu arada İl Valisi, Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Komutanımız bölgeye helikopter ile intikal ettiler. Ben aynı helikopter ile Terörle Mücadele Daire Başkanının gitmesini organize ettim. Vali bey gelince bir kriz yönetimi oluşturuldu. Milletvekili Esat CANAN bazı Belediye başkanları ve Avukatlar ile görüşülerek bir an önce keşif yapılması için ortam hazırlanmak istendi. Alınan karar çerçevesinde yukarıda ki saydığım şahısların kontrolünde ve küçük bir 
Emniyet Ekibi desteğinde keşif yapılması kararlaşUnldı ve keşif mahalline bu ekip gitti. Keşif yürürken silah atıldığını ve bazı şahısların silahla yaralandığı haberi geldi..." İşyerinde bomba patlayan Seferi YILMAZ; "...C.Savcısı yaklaşık yarım saat araç başında keşif yaptı. Bu esnada yanında avukatlar ve CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN beyde Savcı Bey'e eşlik ettiler vatandaşlar uyan üzerine 10-15 metre uzağa çekilmişlerdi. Ancak esas kalabalık Ziraat bankası civannda bulunmaktaydı. O saatlerde havada kararmış durumdaydı. Bir ara silah sesleri ve izli mermiler gördük Hemen akabinde Mehmet TEKİN isimli şahıs keşif mahalline doğru gelerek "ateş açıldı ve beş kişi vuruldu" dedi. Bunun 
üzerine keşif civarında bulanan şahıslar tahrik oldular. Emniyet Müdürüne yönelik olarak "Müdür bey tedbir alda ateş açılmasın " dediler. Ancak Savcı bey keşif yapılması için şartları uygun görmese gerek ki keşif mahallinden ayrıldı. Zaten o sırada ortalıkta biraz kanşmıştı. Milletvekili biraz durdu ve savcı bey'in nereye gittiğini sordu. Kalabalık yaralanan şahısların hastaneye sevk edilmesi nedeni ile hastaneye gitti. Bende daha sonra hastaneye gittim..."
Şemdinli halkından Abdulcebar ÖPENGİN; "...Akşam karanlık olunca C.Savcısı 
ve Esat CANAN ile diğer avukatlar gelerek keşif yaptılar. Keşif sırasında yaşlı olan kişiler bir kordon oluşturarak keşfin rahat ortamda sürdürülmesine gayret etti. İlçe girişi tarafından havaya izli mermilerin geldiğini gördüm. Savcı bey dosyalan incelerken kendisini göremediğim ama sesinden Altınsu köyünden Abdulaziz DEMİR veya Hacı KILJÇ olduğunu tahmin ettiğim bir kişi bağırarak savcı bey'e ve Esat bey'e "müdahale edin ateş ediyorlar, beş kişi daha vuruldu " dedi. Bu fırsattan yararlanan ve ilçe merkezinde Alan yolu üzerinde 
oturan ve 5-6 yıl önce babası PKK tarafından öldürülen ve deli Mehmet olarak tanınan şahısın oğlu C.Savcısına bağırarak bir şeyler söyledi. O arada keşifte kullanılan daktilo yere düştü. C.Savcısı keşfi tamamlamadan keşif mahallinden aynldı. Ancak keşif sırasında Savcı bey'in incelediği dosyalan savcı bey de veya avukatlarda veya aracın içinde kaldığı hususunda bilgi sahibi değilim... " 
Şemdinli halkından Kadir ÖZCANER; "...Daha sonra keşif yapılacağı söylendi. 
Halkta keşif yapılmasını istiyordu. Hakkari Milletvekili Esat CANAN yöre Belediye 
Başkanları, Avukatlar Vali bey ile görüşmek üzere hastaneden aynldılar. Döndüklerinde aracın bulunduğu mahalde halka keşif yapılacağı ve olay mahalinin boşaltılması gerektiğini milletvekili söyledi. Halk olay mahallinden 60-70 metre kadar uzaklaştırıldı. Savcı bey beklendi. Savcı bey biraz gecikmekle beraber geldi ve kesife başlandı. Bu sırada hava kararmıştı. Halk biraz uzaklaştınldığı için özellikle Yüksekova istikametine doğru olan yolda 
büyük bir insan kalabalığı oluşmuştu. Bu arada silah sesleri devam ediyordu... Zannediyorum bu silah sesleri 10 dakika kadar devam etti. Keşfin sonlanna doğru uzakta bekleyen vatandaşlardan iki üç kişi keşif mahalline doğru koşarak geliyorlardı. Ben onlara doğru gittim ve onları durdurdum. Bana birkaç kişinin öldüğünü söylediler. Ben fazla ayrıntıya girmeden "durun" dedim. Keşif devam ettiği için onları geri gönderdim. Ancak keşif mahalline döndüğümde savcı bey in gittiğini söylediler. Adliyeden iki görevli halen orada idi. Keşif yarıda kaldığını için bu görevlileri ve malzemelerini beraber Hükümet konağının önüne kadar indirdik. Ben oradan hastaneye geçtim..." 

Şemdinli halkından Avukat Mehmet EKİCİ; "...Ben büromdan Hakkari 
Milletvekili Esat CANAN ı arayarak durumu anlattım. Bir an önce ilçeye gelmesini söyledim. Nitekim iki saat kadar sonra Esat bey ve 11 Avukat arkadaş Yüksekova dan ilçeye geldiler. Olay mahallinde buluştuk. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Araca kimsenin dokunmamasını, durum tespiti yapılacağını vatandaşa anlattıktan sonra kaymakam beyle görüşmek üzere Emniyete gittik. Savcı beyde oradaydı. Keşfin yapılması konusunda fikir 
birliğine vardık. Avukatlar, Esat bey ve Savcı bey birlikte aracın başına giderek keşfe başlanıldı. Bu sırada hava yeni kararmıştı. Keşif mahallinde Emniyet Müdürü ve birkaç Poliste bulunuyordu. Keşfe önce aracın motor ve şase numarasının tespiti ile başlamak istedik. Ancak havanın kararması ve teknik olarak motor numarasını bilemememiz nedeni ile bir tamirciden yardım istendi. Tamirci 15 dakika kadar sonra geldi. Bilahare motor ve şase numarası tespiti yapıldı. Sonra aracın bagajı açılarak bagajdaki 3 adet uzun namlulu silah, 
bir hücum yeleği, bir torba içerisindeki 2 adet MKE yapımı el bombası, bir çanta ve mavi kaplı 3, 4 yada 5 dosya ve dosyaların içerisinde çıkan farklı ebatta iki not defteri görüldü. Keşfe dosya incelenmesi ile devam edildi. Toplam bir saat kadar süren çalışma sırasında havadan çok sayıda izli mermi geçtiğini gördük. Ancak buna rağmen keşfe ara vermeden devam ettik Ne var ki Ziraat bankası civarında bekleyen çok sayıda insanın üzerine silah atışı yapılması üzerine keşif mahalline doğru insanlar kaçıştılar. Bu ateşe bağlı olarak ortaya çıkan panik sırasında bazı şahısların yaralılar, ölüler var biçiminde seslerini duyduk. Savcı 
bey keşfi yarıda bırakarak ayrıldı. Bizde avukatlar ile birlikte yaralıların götürüldüğü hastaneye gittik Bu arada dosyalara, silah ve mühimmata ne olduğunu hatırlamıyorum. 

Ancak bilahare duyduğum kadar ile Esat CANAN Bey dosyalan kendisi almış. Diğer malzemeler araçta bırakılmıştır..." 
Şemdinli esnaflarından Mehmet Reşit KAYA; "...Hava karardığında keşif için 
savcı bey milletvekili Esat CANAN ve avutalar olay mahalline geldiler. Halkı önceden 50-60 metre uzaklaşttrmıştık. Keşif sırasında bende keşif heyetine yakındım. Keşif sırasında bagajdaki tüm malzemeler çıkarıldı. Bagajın arkasında yere konuldu. Keşif başlayalı yaklaşık yanm saat olmuştu ki Yüksekova istikametinde toplanmış olan vatandaşlardan bazıları ateş açıldığını ve birkaç kişinin öldüğünü söylediler. O istikametten gelen silah seslerini bende 
duydum. Aynca keşif mahallinin bulunduğu yerin üzerinden de izli mermiler geçtiğini gördüm. 2-3 kişinin öldüğü haberinin gelmesi üzerine bende o istikamet doğru koştum. Çok kalabalık olduğu için yaralanan şahıslan orada göremedim. Dolayısı ile ateş ettiği iddia edilen şahısı ve aracını da görmedim. Keşif mahalline geri döndüğümde keşif heyetinin ayrılmış olduğunu gördüm. Bende oradan hastaneye gittim... " 

Şemdinli halkından Avukat Sedat TÖRE; "...Hakkari Milletvekili Esat CANAN da 
Şemdinli ye geldi. Biz Esat CANAN bey'ide yanımıza alarak aracın etrafım korumak amacı ile çevrelemiş kişilerin bu durumlannı korumalannı ve savcılığa gidip savcı bey 7 getireceğimizi söyledikten sonra o sırada ilçenin mülki Amirlerinin toplantı halinde olduktan, ilce Emniyet Amirliğine geldik. Hakkari milletvekili Esat CANAN Emniyet Müdürlüğün üst katında yapılmakta olan toplantı odasına geçti ve yaklaşık bir saat burada kaldı. Milletvekili 
Esat CANAN aşağı kata indiğinde bize "savcı bey ile görüştüğünü, olay mahallindeki halkı uzaklaştırmama halinde savcı bey in keşif için geleceğini" bize söyledi. Milletvekili Esat CANAN ile birlikte olay mahalline gittik. Esat CANAN burada balkona çıkarak halka sağ duyulu ve soğukkanlı olmaları gerektiğini hitap etti ve C.Savcısının keşif yapmak için olay yerine geleceğini söyledi. Yaklaşık bir saat bekledikten sonra savcı bey ve yanındaki heyet keşif yapmak için olay yerine geldi. Keşif sürerken ilçedeki Polis noktasından keşif heyetinin 
bulunduğu yöne doğru yüksekten izli mermiler geçtiğini gördük. Bunun üzerine savcı bey telaşlandı ve yafanda bulunan birkaç kişi Emniyet Müdürüne ateşin kesilmesi için emir vermesini söylediler. Bizde avukat heyeti olarak savcı bey'e keşfin devam etmesi gerektiğini ciddi bir şey olmadığını söyledik. Savcı bey de bunun üzerine keşfe devam etti. Yaklaşık 20 dakika daha keşif sürdü. Fakat yeni silah sesleri duyulması üzerine keşif durdu ve kalabalığı yarıp keşif mahalline doğru gelen Şemdinli ye bağlı ismini şu an hatırlamadığım bir köyden eskiden muhtarlık yapmış olan Zübeyir ASLAN koşarak geldi ve savcı bey " bir araçtan ateş açıldı, 5 insan öldürüldü, neden müdalale etmiyorsunuz" diye bağırdı. Hemen arkasından siyah elbiseli bir şahısta keşif heyetinin yanına geldi "5 kişiyi öldürdüler, savcının gitmesini izin vermeyelim " diyerek bizi tahrik etmeye çalıştı. Fakat orada bulunan vatandaşlar onu uzaklaştırdılar. Bu sırada bir kişi keşif için incelenmekte olan kaleşnikov silahlardan birine elini uzattı. Fakat bu şahısta orada bulunanlarca itilmek suretiyle uzaklaştırıldı. Bu sırada C.savcısının orda kalmadığını gördüm. Keşif sona ermişti. Keşifle birlikte bulunan Belediye 
başkanları ve avvatlardan oluşan heyetten birkaç kişi aracın bagajında bulunan ve keşif sırasında yere dizilen silahlan ve diğer şeyleri tekrar bagaja koydu. Fakat araçta bulunan dosyaların kaybolmasından endişe ettikleri için bunları Hakkari Milletvekili Esat CANAN a teslim ettiler. Bizde ne yapmamız gerektiği konusunda tartışırken Esat CANAN hastaneye gittiğini duyduk ve bizde hastaneye gittik..." Şemdinli halkından Şahin KAPLAN; "...İlgili makamlarla görüşmeler yapıldıktan sonra sivil Polislerin desteğinde ve avukatların, milletvekili Esat CANAN m ve ilçe Belediye Başkanlarının katılımı ile savcı bey keşif yapmaya başladı. Keşif için kalabalık keşif mahallinden uzaklaştırılmıştı. Benim de aralarında bulunduğum bir grup insanda bir koridor oluşturdular. Keşif devam ederken Polis noktası civarından atıldığını düşündüğüm izli mermiler üzerimizden geçiyordu. Buna karşın keşif devam etti. 30-35 dakika sonra Ziraat 
bankası önünde bir güvenlik görevlisinin ateş etmesi neticesinde 4-5 vatandaşın yaralandığı haberi geldi ve savcı bey keşfe ara verdi... " 

Şemdinli halkından Zübeyir ARSLAN; "...Savcı bey hava kararmak üzere iken  keşif mahalline geldi. Yarım saat kadar keşfini yapmaya devam etti. O sırada Ziraat bankası civarında yaklaşık bin civarında insan toplanmıştı. Bir ara o taraftan silah sesleri geldi. Vatandaşların bir bölümü keşif mahalline doğru kaçtılar. Biz gidip sorduğumuzda vatandaşlar "Tanju Çavuş bizleri tarıyor" dediler. Zaten biz keşif sırasında keşfin düzenli yürümesi bakımından tedbir mahiyetinde görev almıştık Dolayısıyla ateşi açan şahısı görmüş değilim. Nitekim bu hadisenin ardından C. Savcısı keşif mahallinden ayrıldı. Keşif sırasında 
savcı bey in incelediği dosyalar ve silah ve mühimmata ne olduğunu bilmiyorum. Zira o anda tüm dikkatimi saldırgan kalabalığı sakinleştirmeye vermiştim. " 
Demek suretiyle konuyu açıklamaktadırlar. İfadelerden: 30 AK 933 plakalı aracın başından güvenlik güçlerinin tahminen saat 13:00 civarında ayrılmasının ardından, saat 16:00'ya kadar kontrolsüz bir süreç yaşandığı, daha sonra ayrıntıları verileceği üzere bu dönemde ilçenin çeşitli bölgelerinde bazı asayişe 
müessir olayların olduğu, Yüksekova'da bulunan CHP Milletvekili Esat CANAN'ın 
Şemdinli'ye geldiği, ayrıca Yüksekova'dan çok sayıda avukatın da geldiği, Şemdinli'deki Avukatların ve belediye başkanlarının katılımıyla oluşan grubun durum değerlendirmesi yaptığı, bu sırada ilçe Kaymakamı ve diğer yetkililerin katılımıyla ilçe emniyet müdürlüğünde de bir toplantı gerçekleştirildiği, CHP Milletvekili Esat CANAN ve beraberindeki birkaç kişilik heyetin yetkililerle görüşmek üzere ilçe emniyet müdürlüğüne gittiği, Kaymakam başkanlığında yapılan toplantıya CHP Milletvekili Esat CANAN'ın da katıldığı, görüşmeler 
sonucunda patlama verinde ve araç üzerinde C.Savcısı tarafından kesif yapılması gerektiği, bunun için sınırlı sayıda güvenlik mensubu ile C.Savcısı Harun AYDC'ın olav mahalline gitmesi. CHP Milletvekili Esat CANAN ve diğer ileri gelenlerin de halkı olav mahallinden makul bir uzaklığa göndermesi ve keşfin sağlıklı yapılması için herkesin üzerine düşeni yapması konusunda uzlasıldıfo. CHP Milletvekili Esat CANAN ve beraberindeki heyetin olay mahalline geldiği, durumu halka anlattığı ve yardımcı olmalarım istedikleri, birkaç gözlemcinin araç başında bulunması kaydıyla halkın araçtan makul bir mesafeye uzaklaştırıldığı, saat 16:00 civarında C.Savcısı Harun AYIK'in, yanında ilçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'ın da dahil olduğu beş kişilik emniyet personeli ve keşif için gerekli adli personelle birlikte aracın bulunduğu mahalle gelindiği ve keşfe başlandığı, önce araçla ilgili 
tespitlerin yapıldığı, daha sonra araçta bulunan silah, mühimmat ve belgelerin tespitlerine geçildiği, bu arada ilçenin Yüksekova istikametinden girişindeki polis kontrol noktasının bir grup tarafından taşlanması ve basılmak istenmesi, noktada görev yapan polis memurlarının havaya ateş açmaları nedeniyle atılan izli mermilerin keşif heyetinin bulunduğu yerin üzerinden de geçtiği, bu durumun gerek bölgedeki halk tarafından ve gerekse keşif heyeti açısından bir süre tereddüt doğurduğu ancak keşfe devam edildiği, ancak keşfin başlamasından yaklaşık bir saat sonra keşif mahallinde silah sesleri duyulması, bazı kişilerin 
gelerek ateş açılması sonucu bazı kişilerin öldüğü veya yaralandığı şeklinde bilgiler getirmesi üzerine, çevrede toplanmış bulunan grubun hareketlendiği, keşif yerine yaklaşanlar olduğu, hatta bir kişinin araçta bulunan uzun namlulu silahlardan birin almaya teşebbüs ettiği, bu şartlarda keşfin güvenli yapılmasından endişe eden C.Savcısı Harun AYIK'ın keşif mahallinden ayrıldığı, arabadan çıkarıldığı söylenen silah ve mühimmatın vatandaşlarca tekrar aracın bagajına konulduğu, çok sayıda tanık tarafından teyid edilmemekle birlikte 
evrakların da CHP Milletvekili Esat CANAN tarafından alındığı ve tekrar güvenlik güçlerinin kontrolü dışında bir sürecin başladığı, Olayla ilgili keşif yapılmasının adli süreç acısından çok önemli olduğu, bu nedenle olay gerçekleştikten sonra en kısa sürede keşfin yapılması gerektiği, ancak ilçede yaşanan kontrolsüz durum nedeniyle keşfin başlamasının geciktiği, C.Savcısının saat 15:00 civarında 
evinden çağrıldığı, keşfin yapılması konusunda yeterli güvenlik kuvveti bulundurulmak yerine CHP Milletvekili Esat CANAN'ın ve halkın ileri gelenlerinin sözlü garantilerine itibar edildiği, sadece (5) kişilik güvenlik kuvveti ile yüzlerce kişinin toplandığı bölgeye gidildiği, halkın sakinleştirilmesi konusunda taahhütte bulunan kişilerin, grubun bir kısmının ilçe girişindeki polis noktasını basma girişimini engelleyemedikleri veya engellemedikleri, bir taraftan polis noktası yüzlerce kişi tarafından taciz altında iken, yaklaşık 500 mt ileride sağlıklı bir keşfin yapılmasının normal şartlarla da mümkün olmadığı, bu konuda yetkililerin 
gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri, olayı iyi okuyamadıkları,   Anlaşılmaktadır. 

Güvenlik tedbiri alınması konusunda yetkili olan Şemdinli İlçe Emniyet Müdürünün bu kadar az kuvvetle keşif mahalline gidilmesini uygun görmesinin hatalı bir karar olduğu değerlendirilmektedir... 

7. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 5

MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 5



6. İLK KEŞFE KADAR GEÇEN SÜREDE YAŞANANLAR: 

Araç başında yaşanan ve ayrıntıları yukarıda verilen olaylardan sonra güvenlik 
güçlerinin olay mahallinden ayrılması ile, ilk keşfin yapılmaya başlandığı dönem arasında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak; 
Şemdinli Kaymakamı M.Cihad FESLİHAN olaylara ilişkin değerlendirme 
raporunda; "...Kalabalığın saldırısına maruz kalan emniyet güçleri olay bölgesinden uzaklaşıp; Hükümet Konağı, İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binası çevresinin güvenliğini sağlamaya çalışmışlardır. Hükümet Konağı karşısındaki yol ve askeri lojman bölgeleri ile İlçe Jandarma Komutanlığı hizmet binası civarında jandarma kuvvetleri konuşlanmış, Kaymakam lojmanı ve askeri lojman bölgesi de askeri birliklerce koruma altında tutulmuştur. 

Sonrasında kalabalığın sloganlar atarak Hükümet Konağı ve çevresine yaklaşmaları ve taşlamalarıyla, emniyet güçleri havaya ateş açarak karşılık vermiş ve kalabalık geri püskürtülmüştür. Bu saldırı ve taşlamalar sonucu Hükümet Konağı önünde asılı bulunan Türk Bayrağı, bayrağın ipinin kopması sonucu yere düşmüş ve bayrak yerden alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirilmiştir. Ayrıca kalabalığın saldırısı sonucu Hükümet Konağı, ilçe Emniyet Müdürlüğü ve lojmanları ile Hükümet Konağı önündeki polis kontrol noktası ve çevresindeki araçlarda maddi hasarlar oluşmuştur.Ger i püskürtülen kalabalık grup ilçe merkezine yönelmiş ve içlerinden sayıca fazla olan bir grup da ilçe girişindeki polis kontrol noktasına saldırmaya başlamışlardır ve bu konuda polis kontrol noktasındaki görevliler ilçe Emniyet Müdürlüğüne bilgi vermiştir. 

Saldırıyı geri püskürtmek amacıyla polis kontrol noktasından havaya ateş açılarak topluluk dağıtılmaya çalışılmıştır. Aynı gün saat 15:30 sularında İl Valisi ve beraberindeki heyetin helikopterle Taktik Jandarma Sınır Alay Komutanlığına gelmesiyle Vali başkanlığında kriz merkezi kurulmuş ve durum değerlendirmesi yapılmıştır. 

Emniyet ve Jandarma kuvvetlerinin takviye edilmesine, toplumun ileri gelenleriyle görüşülmesine, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının 30.AK.933 plakalı aracın incelemesini yapabilmesi için gerekli şartların oluşturulmasına karar verilmiştir. 

Akabinde saat 16:00 sularında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu aracın incelemesini yapmaya başlamıştır. İncelemeyi izleyen kalabalığın arasından silah seslerinin gelmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcısının incelemesi yarım kalmıştır. Ateş açılması sonucu kalabalığın arasında bulunan Ali YILMAZ isimli şahıs ağır şekilde yaralanmış ve dört kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştır..." Şemdinli Kaymakamı M.Cihad FESLİHAN ifadesinde bu konuyla ilgili olarak; "...9 Kasım olaylarının patlak vermesinden hemen sonra vali beyi aradım, ancak cep telefonuna ulaşılamıyordû. Daha sonra yaklaşık 12:00-12:30 arasındaki zaman diliminde ulaşarak olaylar hakkında vali beye bilgi arz ettim. Takviye kuvvet istedim. Muhtemelen vali beyin olaydan haberi olmuş olacak ki bana "Tugaydayım kuvvet planlaması yapıyoruz." 

Dedi. Sayın vali, ilçemize 15:30 civarında ilçemize helikopterle intikal etti. Taktik Alayda durum değerlendirilmesi yapıldı, toplum önderleri ile görüşme teklifi valimizden geldi. O gün sayın vali Alayda gelişmeleri takip etti. Ertesi gün emniyette vatandaşlarla toplantı yaptı... " 

Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Hastanede yaklaşık bir saat 
kaldıktan sonra tekrar çarşıya geldim. Halk kalabalık bir şekilde bekliyordu. Halka tekrar çağrı yaptım ve sakin olmalarını istedim. Bu arada olay mahallinde bölgeye Belediye Başkanları ve Milletvekili Esat CANAN ında olduğunu gördüm. Onlarda halkı sakinleştirme konusunda bana yardımcı oldular..." 

Yüksekova Belediye Başkam Salih YILDIZ; "...Burada mevcut belgeler ile bu 
olaylarla ilgili önemli belgelerin Doğan ERBAŞ. Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ adlı şahısların ellerinde bulunduğunu duydum, bu şahıslarla görüşmenin yaralı olacağını düşünüyorum... " 

Şemdinli Nüfus Müdürü Cahit PARLA; "... ilçe Yazı İşleri Müdürü ile birlikte 9 
Kasım günü saat: 14.30.15.00 arasında eve gittik. Bizim lojmanlarımız ile Adalet Bakanlığı lojmanları yan yanadır. Eve geldiğimizden itibaren 10-15 dakika içerisinde Kaymakam bey beni arayarak C.Savcısına telefon irtibatı ile ulaşamadıklarını. C.Savcısı ile temas kurmamızı hemen Emniyet Müdürlüğüne gelmesi gerektiğini söylemememizi istedi. Biz Yazı İşleri Müdürü ile birlikte C.Savcısının evine gittik. Müdür bey apartmanın aşağısında bekledi. Ben 
yukarıya çıktım. C.Savcısı o anda evde idi. Kaymakam bey in mesajını kendisine ilettim. Ben kendisini kapı önünde bekledim. Birlikte aşağıya indik. Orada küçük bir değerlendirme yaptık. Resmi araçla gitmenin o anki tansiyona göre sıkıntılı olabileceğini değerlendirerek üçümüz yürüyerek Emniyet Müdürlüğüne geldik." 
Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Cumhuriyet Savcısının saat: 16.00 yada 16.30 şıralarında keşfe gelmesine kadar gelen sürede arabanın bagajında yer alan silah ve mühimmat dışında siyah bir çanta ve bazı evraklar kalabalıktaki bazı şahıslar tarafından alınarak teşhir edildi. Bu sürede evrakların bir bölümünün vatandaşların eline geçmiş olması muhtemeldir..." 
Esnaf Abdülcebar ÖPENGİN; "...Bir ara arabanım ön kaputuna bir harita koyarak orada bulunan bir kameramana çekim yaptırdılar. Ancak kameranın hangi televizyon kuruluşuna ait olduğunu bilmiyorum... " 
Halktan Kadir ÖZCENER; "...Daha sonra keşif yapılacağı söylendi. Halkta keşif 
yapılmasını istiyordu. Hakkari Milletvekili Esat CANAN yöre Belediye Başkanları, Avukatlar Vali bey ile görüşmek üzere hastaneden ayrıldılar. Döndüklerinde aracın bulunduğu mahalde halka keşif yapılacağı ve olay mahalinin boşaltılması gerektiğini milletvekili söyledi. Halk olay mahallinden 60-70 metre kadar uzaklaştırıldı. Savcı bey beklendi... Aracın bagajında bulunan silah, evrak, dosya, harita vb. malzemelerin kontrolsüz dönemde alınıp alınmadığı, 
çeşitli şekillerde çoğaltılıp, çoğaltılmadığı konusunda herhangi bir bilgim yoktur. Basında gördüğüm üzeri naylonla kaplanmış haritayı her iki keşifte de görmedim. " Avukat Mehmet EKİCİ; "...Ben büromdan Hakkari Milletvekili Esat CANAN ı arayarak durumu anlattım. Bir an önce ilçeye gelmesini söyledim. Nitekim iki saat kadar sonra Esat bey ve 11 Avukat arkadaş Yüksekova dan ilçeye geldiler. Olay mahallinde buluştuk. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Araca kimsenin dokunmamasını, durum tespiti yapılacağını vatandaşa anlattıktan sonra kaymakam beyle görüşmek üzere Emniyete gittik 
Savcı beyde oradaydı. Keşfin yapılması konusunda fikir birliğine vardık. Avukatlar, Esat bey ve Savcı bey birlikte aracın başına giderek keşfe başlanıldı... " Avukat Sedat TÖRE; "...Bu sırada Kaymakam bey ve Emniyet Müdürü aracın 
üstünden inerek hızla kalabalığın içerisine karışıp kayboldular. Bizde araç üzerinde bulunan meslektaşımız avukat Mehmet EKİCİ yi o kalabalıktan çıkarmaya çalıştık Daha sonra biz aracın olduğu yerden 15-20 metre uzaklaştık. Tekrar ortalık biraz sakinleşene kadar bekleyip araca doğru yöneldik ve aracı tahrip edenlere sakin olmalarını, iddiaları doğru ise hemen Savcı bey i getirip keşif yaptırmamız gerektiğini, dolayısı ile delillerin kaybolmaması için 
aracı kimsenin yaklaşmaması yönünde telkinlerde bulunduk. Bu sırada aracın bagajı açılmış ve olay yerinde bulunan bazı kişilerce bagajda bulunan bir çantadan dosyaların çıkartılıp bize gösterildiğini "bakın bunlar hepsi resmi belgeler, bunların üçü birlikte idiler ve birbirlerinden haberdarlar" diye seslendi. Bizde bunlara bu eşyaları dokunmamaları gerektiğini, bagaja koymalarını söyledik. Bu sırada bizde C. Savcısına ulaşmaya çalışıyorduk. Fakat ulaşamadık Bunun üzerine etrafta bulunan ilçenin tanınmış ileri gelen şahıslarına araca sahip çıkmaları gerektiğini, kimseyi yaklaştırmama larını söyledik Daha sonra Hakkari 
milletvekili Esat CANAN. Mehmet beyi arayarak olayların çıktığını durum hakkında kendisine bilgi vermesini istedi. Mehmet bey de durumun karışık olduğunu, halfan iddialarına göre Emniyet güçlerince bir işyerinin bombalı saldırıda bulunduğunu söylediler ve hemen Şemdinli ye gelmesini istedi. Bizde Mehmet bey ile Abdurrezzak bey Mehmet bey in bürosuna bir durum değerlendirmesi için gittik Avukat Mehmet EKİCİ nin bürosunda durum 
değerlendirmesi yaparken bazı küçük patlama sesleri duyduk Camdan baktığımızda bazı kişilerin hükümet konağına doğru yöneldiğini ve Polisin de göz yaşartıcı bomba attığını gördük Bu durumdan yarım saat sonra Hakkari Milletvekili Esat CANAN da Şemdinli ye geldi. Biz Esat CANAN bey 'ide yanımıza alarak aracın etrafinı korumak amacı ile çevrelemiş kişilerin bu durumlarını korumalarım ve savcılığa gidip savcı bey'i getireceğimizi söyledikten 
sonra o sırada ilçenin mülki Amirlerinin toplantı halinde oldukları, ilçe Emniyet Amirliğine geldik Hakkari milletvekili Esat CANAN Emniyet Müdürlüğün üst katında yapılmakta olan toplantı odasına geçti ve yaklaşık bir saat burada kaldı. Milletvekili Esat CANAN aşağı kata indiğinde bize "savcı bey ile görüştüğünü, olay mahallindeki halkı uzaklaştırmamız halinde savcı bey in keşif için geleceğini" bize söyledi. Milletvekili Esat CANAN ile birlikte olay mahalline gittik Esat CANAN burada balkona çıkarak halka sağ duyulu ve soğukkanlı olmaları gerektiğini hitap etti ve C.Savcısımn keşif yapmak için olay yerine geleceğini 
söyledi. Yaklaşık bir saat bekledikten sonra savcı bey ve yanındaki heyet keşif yapmak için olay yerine geldi...30 AK 933 plakalı araçta bulanan ve yukarıda Esat CANAN in geçici olarak teslim aldığı ve halen adli emanette bulunan dosyadan adı geçen milletvekilinin bir örnek aldığını ifademin sonunda bildirmek isterim." 

Esnaf Mehmet Reşit KAYA; "...Mehmet Zahir KORKMAZ hastaneye götürüldüğü 
için halk hastaneye doğru harekete geçti. Ben aracın yanında kaldım. Hastaneye gitmedim. Dolayısı ile Hükümet konağı ve diğer kamu binalarının taşlanmasına ilişkin bir şey görmedim. Bu arada kardeşim Harbi KAYA nın yaralandığını ve Yüksekova ya sevk edildiğini söylediler. Kardeşimin ne zaman ve nasıl yaralandığını görmedim ve duymadım. Kendisine sorduğumda da tam olarak neyle yaralandığını anlayamadığını söyledi. Bende sanırım saat: 13.00 gibi Yüksekova ya hareket ettim. Gidişim sırasında Polis noktasında Polisler 
duruyordu. Halktan kimseyi görmedim. Sanırım iki saat kadar sonra tekrar Şemdinli ye döndüm. Benim bulunduğum süre içerisinde aracın bagajından hiç kimse hiç bir şey almadı. Televizyon çekimi yapıldığını da görmedim. Hava karardığında keşif için savcı bey milletvekili Esat CANAN ve avutalar olay mahalline geldiler. Halfa önceden 50-60 metre uzaklaştırmıştık Keşif sırasında bende keşif heyetine yakındım... " 

Halktan Zubeyir ASLAN; "...Kaymakam bey ve Emniyet Müdürü oradan ayrıldılar. Savcı bey in keşfe gelmesine kadar vatandaşı sakinleştirmek için pek çok vatandaş gibi bende gayret sarf ettim. Savcı bey hava kararmak üzere iken keşif mahalline geldi..." 

DTP Genel Merkez Yöneticilerinden Av.Doğan ERBAŞ; "...Çalışmalarımızı 
12.11.2005 günü itibari ile tamamladık Yarın Ankara iline döneceğiz. Yaptığımız 
çalışmaların neticesinde bir rapor hazırlayarak kamuoyunun ve ilgili resmi çevrelerin dikkatine sunacağız. Raporumuzu henüz tamamlayamadığımız için şu an itibari ile tarafınıza olaylar ile ilgili bilgi ve belge verebilecek durumda değiliz. Önümüzdeki birkaç gün içinde tamamlayabileceğimiz raporumuzu talep halinde sunabileceğimizi ifade etmek isterim. " 

Demek suretiyle konuya açıklık getirmektedirler. 

Tüm bu beyanlar bir arada değerlendirildiğinde, bomba patlaması olayından sonra yaklaşık bir saat kadar aracın bulunduğu bölgede kargaşa yaşandığı, tüm güvenlik güçlerinin bu süre sonunda (yaklaşık saat 13:00) olay mahallini terk ederek kendi resmi binalarına çekildikleri ve korunmaya yönelik tedbirler aldıkları, C.Savcısının ilk keşfinin yapılmaya başlandığı yaklaşık saat 16:00'ya kadar 30 AK 933 plakalı araç, içindeki silah, mühimmat ve belgelerin grubun elinde kaldığı, grup içinden bazı kişilerin ki bunlar muhtemelen grubu 
yönlendirme ve sevk etme gücüne sahip kimseler olmalıdır, araçtaki belgeleri fotokopi ile çoğalttıkları, fotokopi ile çoğaltılamayacak bir askeri haritayı kaybettikleri, ayrıca astsubaylara ait olduğu bilinen ajandaları aldıkları, araçtan alınarak çoğaltılan bilgi ve belgelerin bazı basın-yayın orgarlanna da verildiği, ertesi gün de (10.11.2005) ilçeye gelen Demokratik Toplum Partisi merkez yöneticileri Doğan ERBAŞ, Kemal AKTAŞ ve Hüseyin YILMAZ'a da verildiği, bu kişilerin belgelere sahip olduklarım görüşmelerimiz sırasmda Müfettişliğimize de ifade ettikleri, 

Bu dönemde saat 15:30 civarında Hakkari Valisi Erdoğan GÜRBÜZ, Hakkari İl 
Jandarma Komutanı Erhan KUBAT ve İl Emniyet Müdürü Yaşar AĞDERE'nin helikopterle Şemdinli'deki Taktik Alaya intikal ettikleri, Yüksekova ilçesinde bulunan CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN'in ve Yüksekova'dan çok sayıda avukatın da Şemdinli'ye geldiği, başta Hükümet Konağı olmak üzere (emniyet birimleri ve hastane hariç) tüm kamu binalanndaki memurların ayrıldıkları, bu nedenle C.Savası Harun AYIK'in da makamında bulunmadığı, kendisine telefonla ulaşılamaması üzerine ilçe Kaymakamının girişimleri sonucu lojmanında ulaşıldığı ve Emniyet Müdürlüğüne gelmesinin sağlandığı, Şemdinli Emniyet Müdürlüğünde bir değerlendirme toplantısı yapıldığı, bu sırada CHP Hakkari Milletvekili Esat CANAN, belediye başkanları ve bazı avukatların da ilçe emniyet müdürlüğüne giderek yetkililerle görüştüğü ve C.Savcısının keşif yapması konusunda mutabık kaldıkları, halkı sakinleştirme konusunda yetkililerin bu kişilerden yardım talep ettiği, Anlaşılmaktadır. 


6. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***