MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİNİN ŞEMDİNLİ'DE 09.11.2005 GÜNÜ MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ BÖLÜM 7
9. İKİNCİ KEŞFİN YAPILMASI:
Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurulanlardan;
Kaymakam Mustafa Cfhad FESLİHAN; "...Gerekli tedbirler alındıktan sonra
Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısının söz konusu araç üzerinde yarım kalan incelemesine güvenlik tedbirleri alınarak saat 21:00 sularında tekrar başlanmış ve yaklaşık bir saat süren inceleme neticesinde Cumhuriyet Başsavcısının talimatıyla araç Hükümet Konağı önüne çekilmiştir..."
İlçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN; "...Şehir merkezindeki aşırı kalabalık
nedeni ile Hakkari Emniyetinden gelen 30 kişilik takviye kuvveti başlangıçta şehre alamadık.
Ancak gece 20.00-21.00 gibi intikal ettiler Saat:22.00 civarında yapılan ikinci keşif için Hakkari den gelen takviye kuvvetin yardımı ile gerekli güvenlik tedbirleri alındı. Ben keşif mahalline gitmedim. Daha sonra keşfin sağlıklı bir şekilde tamamlandığını söylediler..."
İlçe Jandarma Komutanı Bn. Erdem YILMAZ; "...9 Kasım günü akşam
saat:22.00 den sonra benim de iştirakimle olay yeri keşfi ikmal edildi. Silah, mühimmat ve dosyalar C.Savcısı tarafından teslim alındı. Sonradan öğrendiğim kadarı ile Astsubayların kullanmakta olduğu 2 Adet ajanda teslim alınan malzemeler arasında bulunmuyordu. Muhtemelen gündüz saatlerinde yaşanan o kargaşa arasında meçhul şahıslar tarafinaan bu ajandalar çalındı..."
Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit TEKİN; "...Bu sırada Vali Bey'de ilçeye
gelmişti. Güvenlik birim amirleri ve bizlerin katıldığı bir toplantı Alay 'da yapıldı. Olayları sakinleştirmek için birbirimize yardımcı olmaya karar verdik. Bu arada vatandaş aracı halen kontrolünde bulunduruyordu. Başında nöbet tutuyorlardı. Biz tekrar olay mahalline gittik. Halkı sakinleştirdik ve keşif yapılmaya uygun bir ortam oluşturuldu. Savcı Bey ve Güvenlik elemanları geldiler, keşif yapıldı. Araçtan 3 Adet Kaleş ve bir sürü evrak çıktı. Savcı Bey onlara el koydu..."
Yüksekova Belediye Başkanı Salih YILDIZ; "...Burada dikkat çekici olan sözünü
ettiğim araçta 3 Adet Kalenşinkof Piyade tüfeği, 2 Adet MKE yapımı el bombası, 4-5 adet dosya ve bu dosyalarda bir çok kişinin isim listeleri, ev adresleri, krokiler, özellikle de Seferi YILMAZ 2 adet fotoğrafının da yer aldığı kimlik bilgilerini içeren işyerinin kırmızı kalemle işaretlenmiş krokisini haiz belgeler ilgi çekicidir. ...Ben Şemdinli'ye C.Saycısının keşfi sırasında meydana gelen ateş açma eylemi sırasında geldim. Sayın Vali 'de o zaman Şemdinli
de idi. Kaymakam Bey beni arayarak Şemdinli Belediye Başkam ile birlikte Taktik Alay Komutanlığın da Sayın Vali 'nin bizi beklediğini acele olarak oraya intikal etmemizi istedi. Biz yaklaşık 1 saat sonra Esas CANAN Bey ile birlikte Hakkari, Esendere, Şemdinli ve Yüksekova Belediye Başkanı ve İl genel Meclis üyesi Ferhenk YAZGAN ile beraber sayın Vali'yi gittik.
Olayların yatıştınlması için bir değerlendirme yaptık. Zaman kaybedilmeden olay yerinde C.Savcısımn keşif yapması için uygun ortam hazırlanmasını bizden talep etti. Biz gerekli girişimleri yaptık. Keşif o gün saat:22.30 civarında başladı ve saat:24.00 civarında tamamlandı..."
Umut Kitabevi sahibi Seferi YILMAZ; "...Hastanede Yüksekova, Şemdinli Belediye Başkanları bazı başka siyasiler bir komisyon oluşturdular ve Vali Bey 7e görüşmeye gittiler. İki saat sonra Savcı Bey beraberinde sözünü ettiğim siyasiler ile birlikte gelerek keşfi tamamladı. Aracı, silah ve mühimmatı ve dosyaları zapt ederek adliye ye götürdü. Benim elimde araçta bulunan dosya örnekleri mevcut değildir. Elinde dosya örneği olan kimselerin var olup olmadığını araştırıyorum. Ancak silah ve mühimmatın herhangi bir şekilde başka bir şahısın eline geçmediğini biliyorum..."
Vatandaşlardan Kadir ÖZCANER; "...Zannederim saat:21.00 den sonra keşif
yerine tekrar gidildi ve keşif tamamlandı. Ben eve gittiğimde saat:22.30 idi... "
Avukat Mehmet EKİCİ; "...Esat Bey ve biz hastanede iken Esat Bey. Sayın
Kaymakam bey ve Vali beyle görüştü. Alaya giderek durum değerlendirmesi yapılması gerektiğini ifade etti. Zira o saatlerde Sayın Vali alayda bulunuyormuş. Ben Alaya gitmedim. Esat beyden ayrıldım. Bir vatandaşın iş yerinde onları bekledim. Esat Bey in bizden ayrıldıktan sonra Alay'a gitti. Yanında Hakkari. Şemdinli ve Yüksekova Belediye başkanları ve Avukat Bahattin YİĞİT bulunuyordu. Dönüşte hastanede buluştuk. Keşfin yapılması için uygun ortamın gerektiği ve bunun için yapılması gerekenlerin konuşulduğunu ifade etti. Keşif
mahalline hareket ettik. 15-20 dakika sonra savcı beyde geldi. Gerekli tedbirler güvenlik birimleri tarafından sağlandı. Keşfe başlanıldı. Aracın bagajı açıldığında dosyalar dahil daha önce gördüğüm bütün silah ve mühimmat oradaydı. Keşif sakin bir biçimde tamamlandı. Daha sonra pasaja gidildi. Kapı açıldı. Cep telefonun ışığı ile etraf görüldü. Ancak savcı bey keşfin bu şekilde yapılmasının mümkün olmadığım söyleyince araç ile işhanı arasındaki mesafe ölçülmek suretiyle iş tamamlandı. Ben ayrılarak evime gittim. "
Vatandaşlardan Mehmet Reşit KAYA; "...Saat:23.00-24.00 sıralarında gerekli
tedbirler alındı ve savcı bey tekrar keşfe geldi. Bu keşifte yaklaşık 1 saat sürdü. Sonra heyet pasajın bulunduğu yere gitti. Ancak karanlık olduğu için orada keşif yapılmadı... " Avukat Sedat TÖRE; "...Hastanede yine bir araya geldik ve sınır Taktik Alay Komutamlğında Vali, İl Jandarma Alay Komutanı ve ilçe mülki amirlerine toplandığının ve heyette bulunan Esat CANAN ı arayarak oraya istediklerini duyduk. Esat CANAN Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli Belediye Başkanları, 2 Avukat ve Şemdinli iş adamlarından Mehmet TEKİN bu toplantıya gitmek üzere bizden ayrıldılar. 1 saat süren bu toplantı sonucunda bizimle birlikte olan heyet dönerek bize keşfin tamamlanacağını ve tekrar halfa keşif
mahallinden tamamen uzaklaştırmamızı söylediler. Bizde tekrar keşif mahalline gittik ve sadece heyet olarak orada savcı bey 'i bekledik Olay yerine intikalimizden yarım saat sonra çok sayıda güvenlik gücü geldi ve tedbir aldılar. Daha sonra savcı bey gelerek keşfi bitirdi... " Vatandaşlardan Şahin KAPLAN; "...Akşamleyin saat:21.00-22.00 gibi yeniden sükunet sağlandı. C. Savcısı keşif mahalline geldi ve keşfini tamamladı. Gün boyunca kamu binalarına yönelen şiddeti engellemeye çalışan vatandaşlar da vardı. Vatandaşların talepleri
C.Savcismın gelip bir an gelip keşif yapması idi." Demek suretiyle konuyu açıklamaktadırlar.
İfadelerden anlaşıldığı kadarıyla; saat 15:3O'da Hakkari Valisinin ilçeye intikalinden sonra Taktik Alayda Kriz Merkezi oluşturulduğu, ilk keşfin akim kalmasından sonra Alayda Vali Erdoğan GÜRBÜZ'ün CHP Milletvekili Esat CANAN, bazı avukatlar, belediye başkanlarım çağırarak bir görüşme yaptığı ve keşfin mutlaka yapılması konusunda mutabık kalındığı, bunun üzerine saat konusunda bir tutarlılık olmamakla birlikte (Savcılık tutanağı elimizde olmadığından keşfin tam başlama ve bitiş saatlerini bilemiyoruz) 09 Kasım 2005
günü saat 21:00'den sonra ki bir saatte, muhtemelen saat 22:00'ye yakın zamanlarda Hakkari'den gönderilen takviye polis gücünün de desteğiyle keşfe yeniden başlandığı ve keşfin olaysız olarak tamamlandığı, aracın içerisindeki silah, mühimmat ve dosyalara el konulduğu, aracın Hükümet Konağı bahçesine çekildiği, daha sonra patlamanın olduğu Özipek Pasajına gidildiği, karanlık olması ve aydınlatma imkanı bulunmaması nedeniyle sabah keşfin yapılması amacıyla pasajın mühürlendiği ve olay mahallinden heyetin ayrıldığı, 10.11.2005 tarihinde Özipek Pasajmdaki Umut Kitabevinde ve Hükümet Konağı bahçesine
çekilmiş bulunan 30 AK 933 plakalı araçta Şemdinli C.Savcısı nezaretinde keşif yapıldığı ve olay yeri tespit tutanağı düzenlendiği, 09 Kasım 2005 günü ilçe merkezinde muhtemelen saat 12:00'de meydana gelmiş bir olayın keşif sürecinin ancak (11) saat sonra yaklaşık saat 23:00'de tamamlandığı, arada gecen kontrolsüz dönemde olay yerinin ve aracın güvenlik kuvvetlerinin hakimiyeti dışında kaldığı, bu nedenle daha sonradan kaybolan malzemeler, değiştirildiği iddia edilen el bombalan gibi konularda çeşitli spekülasyonların yapılmasının da yolunun açıldığı, Anlaşılmaktadır.
12. VEYSEL ATEŞ'LE İLGİLİ OLARAK ŞEMDİNLİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILAN İŞLEMLER:
Veysel ATEŞ Müfettişliğimize verdiği ifadesinde; "...15-20 dakika devam eden bu arbede sırasında hem araç ve hem de ben çok sayıda darbe aldım. O arada Özel Harekat Polisleri ile sivil Polisler geldi, havaya ateş açtılar. Bir anlık şaşkınlıktan yararlanarak beni araçlarına bindirerek Emniyet Müdürlüğüne götürdüler....Emniyet binasında benim ifademi aldılar, ellerim oturduğum sandalyenin kolluklarına bağlı bir biçimde bu binada bulundum, ilerleyen zamanlarda ellerimden birini çözerek oturmama izin verdiler. Ailemin sağlığından endişe ettiğim için o anda oraya gelen uzun boylu esmer bir Jandarma görevlisine ailemi korumalarını istedim, o bana merak etme korunuyor dedi. İki gün Emniyette kaldım, daha sonra Cumhuriyet Savcısı ifademi aldı, "
Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettid ASLAN Müfettişliğimize verdiği ifadesinde;
"...Emniyet Müdürlüğüne getirilen ve Savcı bey in talimatı ile gözaltına alınan Veysel ATEŞ Emniyette ayrıntılı ifade vermek istemediğini, ifadesini savcılığa vereceğini, ancak bahse konu aracın askeriye ye ait olduğunu, görevli olarak Şemdinli ye geldiklerini, diğer arkadaşlarının da görevli olduğunu ancak kimlikleri hakkında bilgi veremeyeceğini, bombalama olayı ile ilgisi olmadığını ifade etti. İlgiliyi daha sonra savcılığa sevk ettik... "
Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Erdem YILMAZ, Müfettişliğimize verdiği
ifadesinde; "...Özcan Astsubayın Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü öğrenmem üzerine Emniyet Müdürlüğüne doğru gittim. Emniyet Müdürlüğüne gittiğimde adını orada öğrendiğim Veysel ATEŞ in de gözetim altına alındığına şahit oldum. Özcan Astsubaya ne olduğunu sordum. Saldırıya uğradıklarını ve yanında Ali Astsubayın olduğunu söyledi. Bunun üzerine süratle olay bölgesine intikal ettim... "
Demişlerdir. Bu ifadelerden de anlaşılabileceği gibi, patlama olayının 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında gerçekleştiğim dikkate alırsak, Veysel ATEŞ'in olaydan en geç yarım saat sonra yani saat 12:30'da Emniyet Müdürlüğüne götürülmüş olduğunu kabul edebiliriz. Nitekim dosyadaki tutanaklar incelendiğinde; 09.11.2005 günü saat 13.30'da Avukat Talep Tutanağı
ve Yakınlarına Haber Verme Tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Şemdinli Emniyet Müdürlüğünce Müfettişliğimize sunulan dosyadaki belgelere göre Veysel ATEŞ'in ilk ifadesinin olaydan yaklaşık 33 saat sonra 10.11.2005 günü saat 23:OO'de alınmaya başlandığı ve 11.11.2005 günü saat 01:30'da tamamlandığı anlaşılmaktadır. Veysel Ateş bu ifadesinde; "Özgeçmişi ile ilgili olarak; "Ben 27.03.1972 Çukurca doğumluyum. Tahminimce 1987 yılında Kurudere Köyünde ilkokulu bitirdim. 1988 yılında sonbahar aylarında örgüte kazandırıldım. 1991 yılının 7. ayına kadar hrsal alanda faaliyette
bulundum ve örgütten kaçarak KJrak Dohuk kentine yerleştim. Orada evlendim daha sonra kardeşlerim Faruk ile Cafer'in örgüt tarafından öldürüldüğünü duydum. 1997yılında abim Zeki Ateş 'in yardımlarıyla Habur kapısı güvenlik güçlerine teslim oldum. Şırnak savcılığına sevk edildim, Van DGM Mahkemesinde yargılandım 4,5 sene ceza aldım. Cezamı çektikten sonra Manisa Kırkağaç 6. Alayda askerlik görevimi yapmaya başladım 2003 mayıs ayında terhis oldum. Hakkari iline yerleştim, inşaatlarda çalışıp geçimimi sağlıyorum. Halen de
askerler ile birlikte bazı görevlere katılıyorum. Evliyim ve bu evlilikten 3 çocuk sahibiyim.
Ben dahil 9 kardeşiz."
Patlama olayı ile ilgili olarak; "Biz olay günü üç arkadaş bu taşlanan araç ile
Hakkari ilinden Şemdinli ilçesine geldik. Yanımdaki arkadaşlardan birisi iddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağını söyledi. Bunun üzerine biz de uygun park yeri olduğu için cadde ortasında bulunan refüjden tekrar ilçe giriş istikametine doğru döndük işte o esnada patlama sesini duyduk, araba daha durmadan bizim arkadaşlardan birisi ne olduğunu öğrenebilmek amacıyla inerek orada bulunan gençlere -ne oldu len- diye sordu, onlar da —hem yapıyorsunuz, hem de soruyorsunuz şerefsizler- diye karşılık verdi.
Ardından önce kafasına taşla vurdular sonra sopalarla saldırdılar, bunun üzerine biz de arabadan ona yardım etmek amacı ile aşağı indik ama çok kalabalıktılar, ben o esnada yere düşütüm, sürünerek araca bindim aracın camlan kırılmıştı ben arka koltukta otururken kafamı korumak için ellerimle kapattım. Özel harekat kıyafetli ve sivil kıyafetli polisler beni araçtan çıkardı, kalabalığın içinden beni aldılar ve zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Hepsi bu. "
"Araçta bulunan diğer arkadaşlara ne oldu?" sorusuna; "gelen taşlardan kafamı
korumak için ellerimle kapatmıştım, onları göremedim."
"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız arkadaşlar kimdir ilçemize ne
için gelmiştiniz?" sorusuna; "o şahıslar bana kendilerini asker olarak tanıtmışlardı ancak ne derece doğru bilmiyorum isimlerini ve buraya geliş amacımızı savcılıkta söylerim. "
"Daha öncede ilçe merkezine gelip gitmeleriniz oklumu?" sorusuna; "Daha önce
birkaç kez özel işlerim için geldim ama tam olarak hatırlamıyorum çok önceydi. "
"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında -Siz yaptınız- şeklinde bağırdıklarını
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir?" sorusuna Veysel Ateş'in; "Evet dediğim gibi söylediler ama niye öyle dediklerini hâlâ anlamadım ben onların hiç birini tanımam. "
"Sizin bulunduğunuz arabada üç adet Kaleşinkof silah bulunmuştur, silahlar
kime aittir?" sorusuna; "benim bu silahlarla bir ilgim yok " .
"Sizin bulunduğunuz ve buraya geldiğiniz araba kime aittir?" sorusuna; "ben
olayı anlattım diğer konulan savcılıkta söylerim, benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir."
Demiştir.
Ancak dikkate değer bir başka gelişme de daha sonra elimize geçen bir ifadede ortaya çıkmıştır. Yine Şemdinli Emniyet Müdürlüğünde tarihi belli olmamakla birlikte (muhtemelen 09.11.2005 tarihinde) saat 23.00'de alınmaya başlanıp 10.11.2005 günü gece saat 02:00'de biten, Veysel ATEŞ'e imzalatılan ve paraf ettirilen, ancak ifadeyi alan polis memurlarının imza ve paraflarının bulunmadığı bir ifade daha bulunmaktadır. Ayrıca bu ifadenin aynı gece saat 03:58'de Şemdinli Emniyet Müdürlüğü faksından tespit edilemeyen bir yere fakslandığı da anlaşılmaktadır.
Bu ifadede de Veysel ATEŞ'in; özgeçmişiyle ilgili kısmın aynı olduğu ancak
devamında; "09.11.2005 günü gerçekleşen patlama olayı ile ilgili bildiklerinizi anlatınız." Sorusuna; "08.11.2005 GÜNÜ Hakkari ti Jandarma Alay Komutanlığında görevli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş olarak tanıdığım şahıslar saat 15:30 sıralarında evime gelerek Şemdinli'de Kemal adında eski bir itirafçı bulunduğunu ve beni bu şahısla tanıştırmak istediklerini söylediler bende kabul ettim, Sabah 08:00 sıralarında Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığına gittim beyaz renkli Renault 19 marka sivil plakalı Araba ile Şemdinli İlçesine
gitmek üzere saat 08:30 sıralarında sivil kıyafetli Başçavuş Ali Kaya ile Özcan Başçavuş eşliğinde yolak çıktık. Yüksekova 'da araç hararet yapmıştı geçici bir süre durduk araca su ilave ettik ve yola devam ettik. Saat 12:00 sıralarında İlçe Merkezine giriş yaptık, Cumhuriyet Caddesi üzerine geldiğimiz esnada Özcan Başçavuş İddaa oynamak istediğini ve camiye gitmek için abdest alacağım söyledi, o yüzden reföjden dönüş yaparak arabayı uygun bir yerde park etmek istedik. Tam bu esnada bir patlama sesi duydur, arabadan sadece Ali Başçavuş inerek yolda bulunan ve patlama yönüne doğru giden 23-24 yaşlarında 4-5 kişilik grubun bulunduğu kalabalığa olayı öğrenebilmek için "Ne Oldu Len" diye seslendi. Gençlerde "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyor musunuz " diye karşılık verdi. Ardından üzerine yürüyerek kafasına taş attılar ve sopayla vurmaya başladılar, ben hemen yardım etmek için araçtan indim, Ali Başçavuş yere düştü bana arabaya geri binmemi söyledi, bende bunun üzerine arabaya bindim. Arabanın ön tarafından ve arka tarafından çok kalabalık bir grubun taş ve sopalarla saldırdığım gördüm, yüzümü ve kafamı korumak için ellerimle siper
aldım. Aracın tüm camları kırılmıştı benim hatırladığım, Özel Harekat elbiseli Polisler etrafı çevirerek beni araçtan çıkardılar. Zırhlı bir araba ile İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiler. Beraber geldiğimiz Ali Başçavuş ile Özcan Başçavuş'a ne olduğunu bilemiyorum ayrıca arabanın bagaj kısmında 3 adet Kaleşinkof Marka silahlar ve bunlara ait çok sayıda mühimmat ayrıca Özcan Başçavuş'un araca binerken elinde bulunan siyah renkli bir evrak çantası vardı onlara ne oldu onu da bilmiyorum." "Araçta bulunduğunu söylediğin 3 adet silah kime aittir ?" sorusuna; "Biz buraya göreve geleceğimiz için. her halde kendi can güvenliğimiz için Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığından yola çıkmadan aldılar, sabah bu silahları ve silahlara ait mühimmatları aracın bagajına koyarken görmüştüm. "
"Şemdinli'ye gelmek üzere beraber yola çıktığınız güvenlik kuvvetleri
mensupları ile ilişkinizi anlatınız." Sorusuna; "1997 yılında teslim olacağım sıralarda Şırnak'ta görevli Albay Mithat isimli şahısla görüşmeye başladım, hatta kendisiyle bir çok operasyona katılmıştım. Mithat Albay geçen sene Hakkari 'ye tayin olmuştu kendisi ile tekrar irtibata geçtim ve beni Jandarma istihbarat görevlisi olduğunu söylediği Ali Başçavuş ile onlara yardımcı alabilmem amacı ile tanıştırdı. Özcan Başçavuş 'uda Ali Başçavuş sayesinde tamdım."
"Daha öncede İlçe Merkezine gelip gitmeleriniz oldu mu ?" sorusuna; "Ben daha
önce sadece bir kere aynı kişilerle beraber aynı araçla gelmiştim. O zaman 01.11.2005 günü burada çok büyük bir patlama olmuştu olay gününden bir gün sonra gelmiştik. Ancak o zaman biz elemanlarla falan görüşmedik. İlçe Jandarma Komutanlığına gitmiştik. Ben oraya ait misafirhanede oturmuştum, daha sonrada tekrar hep birlikte Hakkari İl Merkezine dönmüştük. Bu gelişimde ikinci gelişim oldu."
"Sizin aracınıza yapılan saldırı esnasında " Siz Yaptınız" şeklinde bağırdıklarını
belirttiniz, sizin bu şahıslarla ilişkiniz nedir ?" sorusuna; "Evet bize "Siz Yapıyorsunuz Şerefsizler Bide Soruyorsunuz" diye bağırarak Ali Başçavuşa saldırmışlardı. Beni burada eski itirafçılardan tanıyanlar vardı her halde beni bu şekilde öğrendiler tam olarak bilmiyorum. Diğer arkadaşları burada tanıyan varmı yokmu onu ben bilmiyorum. Daha öncede dediğim gibi bizim bugün geliş amacımız Ali Başçavuştan öğrendiğim Kemal isimli eski bir itirafçı olan aynı zamanda kırsaldan tanıdığım ve birlikte cezaevinde kaldığım şahıs ile görüşmekti. Benim bu konu ile ilgili ifadem bundan ibarettir. "
Şeklinde cevaplar verdiği anlaşılmaktadır. Her iki ifade karşılaştırıldığında içeriklerinin büyük oranda farklı olduğu görülmektedir. Bu durum müfettişliğimize veya adli mercilere intikal etmeyen başka ifadeler
bulunup bulunmadığı konusundaki tereddütleri de artırmıştır. Savcılığın Şemdinli Emniyet Müdürlüğünün bilgisayarlarını incelemeye almasının bu tereddütten kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Öte yandan 09.11.2005 günü saat 12:00 civarında olan bir olayın faili durumunda gözüken kişinin ifadesinin bu kadar geç alınmış olmasının izahındaki güçlüktür. 09.11.2005 günü olay sonrasında yaşanan kargaşa ve toplumsal olaylar nedeniyle ilçe Emniyet Müdürlüğünde bir süre iş ve işlemlerin aksamasının normal olduğu kabul edilebilir. Eğer sonradan tanzim edilmediyse olaydan bir saat sonra Veysel ATEŞ'e avukat talep formu
imzalatan, akabinde her öğünde yemek ihtiyacının karşılandığına ilişkin tutanak imzalatan emniyet görevlilerinin ilgilinin ifadesini de makul bir süre içerisinde almış olmaları gerekirdi. Öte yandan Hakkari il merkezi ve ilçelerinde son dönemde meydana gelen terör olayları ve alınması gereken tedbirlerin tespit ve incelemesini yapmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen bir heyetin de 09 Kasım 2005 günü Şemdinli'de bulunduğu bilinmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkam A.Selim AKYILDIZ başkanlığındaki heyette; Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslüm SAYLİ, İkmal ve Bakım Dairesi Bşk. Yrd. Mahmut YAZICI, Özel Harekat Dairesi Bşk. Yrd.
Mehmet Tamer VURAL, İstihbarat Dairesi Bşk. Yrd. Ayhan FALAKALI, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı Şube Müdürü Hakan KIRMACI bulunmaktadır. Daha sonra Kamuoyuna da yansıyan bilgilere göre Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanı A.Selim AKYILDIZ'ın Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildiğinde Veysel ATEŞ'in ifadesini aldığı ileri sürülmüştür. Müfettişliğimizce A.Selim AKYILDIZ ile yapılan görüşmede, kendisinin herhangi bir şekilde ifade almadığım ancak Veysel ATEŞ'i emniyette gördüğünü, hatta cep telefonu ile konuştuğunu görünce telefonu elinden aldığım, şüpheli
konumunda olduğu için kendisine buna uygun şekilde muamele edilmesi gerektiğini ilgililere söylediğini ifade etmiştir. Bu konu adli soruşturmayı yürüten C.Başsavcıhğı tarafından da yalandan araştırılan bir husus olmuştur.
Şemdinli emniyet müdürlüğünde birden fazla ifade alındığının anlaşılması, bir
ifadenin Veysel ATEŞ'e imzalatıldıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğünün faksından bilinmeyen bir yere fakslanması, ilgilinin emniyete getirildiğinde usulüne uygun üst aramasından geçirilmemesi, bazı askeri kişilerin emniyette kendisiyle görüşmesi gibi hususlar bir araya getirildiğinde, Şemdinli Emniyet Müdürlüğündeki yetkili ve görevlilerin Veysel ATEŞ ile ilgili olarak Yakalama, Gözaltına Alma ve İfâde Alma Yönetmeliğine uygun işlem yapılmadıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda ilgili Adli merciler tararından yapılacak işlemler saklı kalmak üzere Şemdinli emniyet Müdürü Tacettin ASLAN ve diğer
görevliler hakkında gerekli disiplin işleminin yapılması amacıyla DİSİPLİN RAPORU düzenlenecektir...
8. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder