ŞEMDİNLİDE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI. BÖLÜM 24
VI- EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN 09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ
Komisyonumuzun istemi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğünce gönderilen
28.12.2005 tarih ve 1452-7883-222785 sayılı yazı ekinde bu olay şöylece izah edilmektedir:
09.11.2005 günü saat 12:10 sıralarında Şemdinli İlçesi Cumhuriyet caddesi üzerinde bulunan Özipek Pasajı Umut Kitapevi içerisinde bir patlama sesi duyulması üzerine, olay yerine intikal eden görevlilerce Cumhuriyet Caddesi üzerinde kalabalık bir grubun 30 AK 933 plaka sayılı beyaz renkli Renault 19 Europa marka aracın etrafını çevirerek araca ve aracın içerisinde bulunan şahıslara taşlı ve sopalı saldırıda bulunduklarının görülmesi üzerine olaya
ekiplerimizce müdahale edilerek araçta bulunan ve üzerinden Veysel ATEŞ adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanı çıkan şahıs kurtarılarak İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirilmiş, olayla ilgili olarak Nöb. C.Savcısının talimatları doğrultusunda gözaltına alınmıştır.
Patlamanın Özipek Pasajı içerisinde bulunan Umut Kitabevi isimli iş yerinde gerçekleştiği ve olay sonucu Hakkâri - Şemdinli - Altınsu köyü nüf. kay. Mehmet - Makbule oğlu 1976 Şemdinli doğumlu Mehmet Zahir KORKMAZ isimli şahsın Eks olduğu, Metin KORKMAZ ve İslam KAYA
isimli şahsında yaralanarak Şemdinli Devlet Hastanesine sevk edildikleri öğrenilmiş, bahse konu araç hakkında yapılan Pol-Net sorgulamasında aracın Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanlığı istihbarat birimine ait olduğu öğrenilmiştir.
Şüpheli Veysel ATEŞ isimli şahsın alınan ifadesinde; meydana gelen olay ile alakalarının olmadığını, patlama sesini duymaları üzerine ne olduğunu öğrenmek istedikleri anda halk tarafindan linç edilmek istendiklerini, patlamanın nerede nasıl olduğunu bilmediğini ifadesinde bazı sorularda susma hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir.
Şemdinli C.Savcısı Harun AYIK tarafindan 30 AK 933 plaka sayılı otoda yapılan inceleme ve tespitte aracın bagaj kısmında 3 adet Kaleşnikof silah ile yine aynı silahlara ait olduğu anlaşılan 7,62 mm.çapında 361 adet fişek, 11 adet silahlara ait şarjör elde edilerek C.Savcısı Harun AYIK tarafindan tahkikata esas olmak üzere el konularak görevli memurlara teslim edilmiş, yine C.Savcısı tarafindan Olay Yeri Uzmanlarına yaptırılan, Olay Yeri İncelemesinde el bombası parçalan bulunmuş ve bununla ilgili toprak parçalan toplattınlmış, 30 AK 933 plaka sayılı otoda yaptınlan incelemede; araç içinde kıl ve kan örnekleri toplattınlmıştır. Cumhuriyet Savcısının talimattan doğrultusunda yakalanarak gözaltına alman Hacı-
Merci oğlu 1972 Çukurca doğumlu Hakkâri-Çukurca-Kurudere köyü nüfusuna kayıtlı Veysel ATEŞ, hakkında düzenlenen tahkikat evrakı ile birlikte 11.11.2005 günü Hz.2005/396 sayısına kâyden sevk edildiği Şemdinli Cumhuriyet Başsavcıhğmca çıkanldığı Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesinin 12.11.2005 tarih ve 2005/55 D.îş.Sor sayılı karan ile TUTUKLANMIŞTIR.
Ayrıca; aynı olay ile ilgili olarak Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığınca yürütülen tahkikatta 30 AK 933 plaka sayılı aracın görevlileri oldukları öğrenilen Astsubay Başçavuş Özcan İLDENİZ ve Astsubay Başçavuş Ali KAYA ise aynı tarih ve sayılı evrak ile sevk edildikleri mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere SERBEST bırakılmış, geçen astsubaylar 29.11.2005 tarihinde yetkili Mahkeme tarafindan TUTUKLANMIŞLARDIR. Olayda (1) kişi patlama sonucu eks, (1) kişi yolda eks, (2) kişi patlama sonucu yaralandığı tespit edilmiş, olay yerinde yapılan incelemede HGRZ DM 72 LOS FMP 133 rakam ve yazı grubu bulunan el bombasına ait maşa bulunmuş ve maşanın Alman yapımı savunma tipi DM-421 model el bombasına ait olduğuma ana patlayıcısının COMP - B olduğu
uzmanlarca tespit edilmiştir.
Komisyonumuzun 06.02.2006 gün ve A.01.1.GEÇ.10/322.323.324-115 sayılı yazısı ile Jandarma Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile Veysel ATEŞ'e ait iletişimin tespiti, dinlenmesi v.b. yollarla yapılmış bir çalışma var ise buna dair dökümlere ilişkin bilgi ve belgeler istenmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 24.03.2006 tarih ve 52571 sayılı yazısı ile bu isteme karşılık olarak; "Konuya ilişkin, soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Başsavcılığının istekleri doğrultusunda birimimizce gerekli yazışmalar yapılmış olup, bahse konu bilgilerin bu birimden talep edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir."
şeklinde cevap verilmiştir.
VII- JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ 09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYI DEĞERLENDİRMESİ
Komisyonumuzun istemi üzerine Jandarma Genel Komutanlığınca gönderilen
21.12.2005 tarih ve 2030-l-0S/Asvs.D.Ter.Oly.S.BÖF.Ks.(410942) sayılı vazıda bu olay şöylece izah edilmektedir:
" 09 Kasım 2005 Günü Şemdinli'de Meydana Gelen Olayla İlgili Elde Edilen
BilgilenOlayların merkezinde yer alan Seferi YILMAZ, 15 Ağustos 1984 tarihinde PKK terör Örgütünce Şemdinli ilçesine yapılan silahlı saldırıya iştirak ettiği gerekçesiyle, 1985 yılında tutuklanmış ve 2000 yılına kadar cezaevinde yatmıştır.
1 .Van 3 ncû Ağır Ceza Mahkemesinden alınan yetki çerçevesinde yapılan teknik
takip neticesinde: .
a. Cezaevinden çıktıktan sonra da örgüt ile irtibatını devam ettiren Seferi
YILMAZ ile bu irtibatı sağlayan Sabri (K) adlı örgüt mensubu arasında maddiyata dayalı özel bir ilişkinin kurulduğu ve teröristin babasının Ekim 2005 ayının ilk haftasında Şemdinli İlçesine geldiğinde, Seferi YILMAZ'ın kendisini karşılayarak kırsala götürüp terörist ile buluşmasını sağladığı, bu buluşmada; teröristin, örgüte ait 3000 ABD dolan, 1000 Avro ve 300 milyon YTL. tutarındaki parayı babasına verdiği, ayrıca Seferi YILMAZ'm, mal varlığının ve gelirinin çok üzerinde harcama yaptığı,
b. Son dönemde Hakkâri bölgesinde meydana gelen patlama olaylarının, bölücü terör örgütünce Şemdinli ilçesi kırsalına gönderilen Sabri (K) ve Agiri (K) isimli örgüt mensupları vasıtasıyla gerçekleştirildiği ve söz konusu teröristler ile sürekli irtibat halinde olan ve örgüt içerisinde Hacı (K) olarak tanınan Seferi YILMAZ'ın da aralarında bulunduğu birkaç işbirlikçinin, gerek eylemlerde gerekse bölgedeki örgütsel diğer, faaliyetlerde yardım ettikleri,
c. Seferi YILMAZ'ın, 04 Kasım 2005 tarihinde; İran'da bulunan bir üst düzey
örgüt mensubuna, örgüt tarafından 01 Kasım 2OO5'te Şemdinli'de gerçekleştirilen patlamanın, halkın örgüte karşı tepkisi nedeniyle örgüt tarafından üstlenilmemesi ve bu doğrultuda ROJ TVden yayın yapılması gerektiğini belirterek, konunun önemine binaen Kandil Dağındaki en üst düzey teröriste (Murat KARA YILAN) kadar iletilmesini istediği,
ç. Aynca, Seferi YILMAZ'ın, yine 04 Kasım 2005 tarihinde, Almanya'dan çok
önemli bir paketin geleceğini belirterek kendisinden paketin teslim edileceği bir adres bildirmesini isteyen Sabri (K) adlı teröriste, kendi ev ve işyerinin adresini bildirdiği öğrenilmiştir.
2. Yapılan teknik istihbari cahsma ve mahallinden alınan bilgiler neticesinde:
a. Seferi YILMAZ'ın adresine gönderileceği öğrenilen ve patlayıcı madde
olabileceği değerlendirilen söz konusu paket hakkında bilgi elde edebilmek maksadıyla, (2) Astsubay ile bölgeyi bilen fi) haber elemanından oluşan bir istihbarat ekibi, 07 KASIM 2005 tarihinde, ilgili Cumhuriyet Savcısı ve İl Jandarma Komutanının vazıh izniyle Şemdinli ilçesinde görevlendirilmiştir.
Görevli ekip tarafından, Şemdinli ilçesinde Seferi YILMAZ'ın evi, işyeri ve
bağlantılarına ilişkin bilgiler toplanarak paketin gelebileceği yerlerin krokisi çizilmiş ve dosyalanmıştır.
b. Söz konusu ekip, müteakiben 09 KASIM 2005 tarihinde. Şemdinli İlçe
Jandarma Komutanlığı ve İlce Emniyet Müdürlüğü koordinesinde Cumhuriyet Savcılığına dosya üzerinden bilgi vermek ve uygun görüldüğü takdirde şahısların yakalanmasını sağlamak maksadıyla, tekrar Şemdinli ilçesine görevlendirilmiştir.
c. Şemdinli ilçesine gelen ekip, çarşıdan bazı kişisel ihtiyaçlarını karşılamak
üzere, olay verine 150 metre kadar uzakta aracını park etmiştir.
ç. Bu esnada saat 12.00 sıralarında Şemdinli ilçe merkezinde bulunan Özipek
Pasajındaki Seferi YILMAZ'a ait Umut Kırtasiye isimli dükkânda, el bombasının patlaması sonucunda, Şemdinli-Altınsu mahallesinde ikamet eden Mehmet Zakir KORKMAZ isimli bir şahıs ölmüştür.
d. Personelin araçtan inişi sırasında (saat: 12.00 sıralarında) duyulan patlama sesi üzerine, ekip personeli patlamanın olduğu istikamete doğru birkaç metre ilerlemiş, bu esnada patlamanın olduğu istikametten 5-6 kişilik bir grup, hızla aracın bulunduğu yere doğru koşmaya başlamıştır.
e. Görevli ekip personelinin araca doğru koşan gruba "Arkadaşlar ne oldu, Bu ses nedir?" diye sorması üzerine, söz konusu grup tarafından "Süvarioğlu Pasajında patlama oldu, birçok insan yaralandı" diye cevap verilmiştir. Daha sonra ekipte görevli haber elemanını tanıyan bir şahsın "Bu şerefsiz itirafçı" diye bağırması üzerine, grup tarafından "İşte arabaları da burada, ulan şerefsizler olayı hem yapıyorsunuz, hem ne oldu diye soruyorsunuz, zaten bütün bombalama eylemlerini Devlet yapıyor, sonra da PKK'ya yıkıyor" diye bağırarak ekibe ve araca saldırıda bulunulmuştur.
Gitgide artan kalabalık, arabayı çevirerek "Arabanın içerisinde olan itirafçıyı bize
teslim edin" diye bağırmaya başlamış ve haber elemanını teslim etmek istemeyen Astsubaylara ve araca saldırıya devam etmiştir.
Bu esnada kalabalık tarafından bölücü terör örgütü lideri ile bölücü terör örgütü
lehine sloganlar atılmaya başlanmıştır. Terör örgütü ile irtibatlı Seferi YILMAZ'ın, olaydan 15-20 dakika sonra olay yerine gelerek "Bunlar benim dükkanıma bomba attı, arkadaşlarım yaralandı" demesi üzerine, sayısı gittikçe artan kalabalık linç girişimine başlamıştır.
Olay yerine gelen polisler haber elemanını kalabalığın içerisinden alarak
uzaklaştırmıştır.
Kalabalık içerisindeki bir grubun, halen olay yerinde kalabalığı sakinleştirmeye ve askeri araç ile silah, mühimmat ve malzemelerini kurtarmaya çalışan (2) Astsubayı işaret ederek "Biz bu arkadaşların ûcfinû burada gördük, olav esnasında arabanın yanındaydılar. bunlara iftira atıyorsunuz" diye beyanda bulunmalarına rağmen, kalabalık içerisindeki bölücü örgüt yanlısı çoğunluk tarafından (2) Astsubaya saldırıya devam edilmiştir.
Ekipteki askeri personel tarafından, olayın başından sonuna kadar kalabalığa
"Güvenlik görevlisi oldukları, araç ve aracın içerisinde bulunan malzemelerin Devlet malı olduğu, saldırıda bulunmakla suç işledikleri" belirtilmesine rağmen, örgüt sempatizanı kalabalık çağrıyı dinlemeyerek saldın ve linç girişimine devam etmiştir. Bunun üzerine (2) Astsubay, kendi imkânlarıyla olay yerinden kurtularak olaya müdahale için gelen askeri birliğe sığınmıştır.
f. Olayın terör örgütü yandaşlarınca provoke edilerek farklı boyutlara taşınması
neticesinde; saat 14.00 sularında bombalama olayında ölen şahsın ikamet ettiği Altınsu Mahallesinden gelen (200) kişilik bir grubun da katılımıyla sayılan artan eylemciler tarafından, Kaymakamlık ve Emniyet müdürlüğü binalarına taşla saldın, hükümet konağı önünde asılı bulunan Türk Bayrağını yakma, Atatürk büstünü yakma, Polis noktasının yakılması, sivil şahıslara ait evlerde kirada oturan askeri personelin evlerine saldırma ve kapılarını kırarak eşyalarına ve evlerinde bulunan Atatürk posterlerine zarar verme, sivillere ve askeri personele ait özel araçlann tahrip edilmesi ve yakılması, Polis noktasındaki köpeklerin yakılması, güvercinlerin duvara çivilenmesi gibi eylemler gerçekleştirilmiştir.
g. Cumhuriyet Savcısının, Kaymakamla birlikte saat 15.00 sıralarında istihbarat
aracında inceleme ve tahkikat yapması esnasında eşi ve çocuklan ile izinden dönen Şemdinli Dağ ve Komd. Tb. K.lığında görevli (1) P.Uzm.Erbaş Erbaş, özel aracı ile Şemdinli Üçe merkezine gelmiştir. 4 yıldır bölgede görevli olması nedeniyle, halkın içerisinden birileri tarafından tanınması ve hedef gösterilerek kendisine ve ailesine saldırıda bulunulması üzerine, anılan Uzman Erbaş kendisini ve ailesini kurtarma çabasında bulunmuştur.
h. Cumhuriyet Savcısı tarafından, istihbarat ekibinin aracı üzerinde sağlıklı bir
keşif işlemi yapılana kadar geçen yaklaşık 10 saatlik bir süre içerisinde, araçla birlikte personele zimmetli silah, mermi, şarjör, el bombası ve dokümanlar, Seferi YILMAZ ve diğer örgüt yandaşlarının kontrolünde kalmıştır.
ı. Bu süre içerisinde, Seferi YILMAZ tarafından aracın bagaj ındaki dosyada
bulunan belgelerin fotokopileri çekilerek güvenlik gücü mensuplanndan birine ait ajanda ve kimlik ile birlikte Roj TV, Özgür Gündem ve Azadiya Welat gibi örgüt yanlısı yayın yapan basın-yayın organlan ile bazı ulusal basın-yayın organlannda yayınlanmak üzere Dicle Haber Ajansı'na verildiğine dair bilgiler alınmıştır.
i. Cumhuriyet Savcısı'na teslim edilmesi gereken bu belgelerin bir kısmı vakit
geçirilmeksizin basın-yayın organlan vasıtasıyla kamuoyuna sızdınldığı örgüt
yandaşlannın elinde bulunan diğer dokümanlann ise, kamuoyunu yanıltmak maksadıyla, olayı takip eden günlerde örgüt amaçlan doğrultusunda değiştirilerek orijinal belgeletmiş gibi yayımlanacağına dair bilgiler alınmıştır.
j . Örgüt yanlılannca istihbarat aracından gasp edilerek, olaylar süresince gerek örgüt çevreleri gerekse bazı basın-yayın organlarınca sürekli istismar konusu yapılan belgeler, istihbarat personelinin üzerinde çalışma yaptığı konu hakkında toplaması gereken temel bilgileri içermektedir. Bu çerçevede; ilçede terör örgütü bağlantılı şahısların isimleri ile birlikte yürüttükleri faaliyetler ile ev ve işyeri adreslerinin kaydedilmesi son derece tabii olup, bu esasen görevin en iyi şekilde yerine getirilmesi için de bir zarurettir.
k. Bombalanan dükkânın sahibi Seferi YILMAZ'ın basında çıkan ifadesinde;
dükkânının iki bölme olduğu, olay sırasında arka bölmede bir kişi ile yemek pişirdikleri, ön bölmede ise bir kişinin oturduğu, bu esnada camdan kırılma sesi geldiği, cam kınlması ile birlikte içeriye bomba atıldığı, kendisinin bombayı yerde gördükten sonra "Bomba" diye bağırarak dışanya çıktığı, daha sonra içeride patlama olduğu, böylece patlamadan yara almadan kurtulduğu, içeridekilerden birinin öldüğü, diğerinin yaralandığı, patlama sonrasında pasajdan kahverengi san saçlı hafif sakallı birisim kaçarken arkadan gördüğü ileri sürülmüştür.
L. Olay sırasında Seferi YILMAZ'ın bulunduğu yer, bombanın atılması, içeriden
kaçma süresi ile bombanın patlama süresi, ölen şahsın dükkamn arka bölümünde olması gibi çelişkili konular dikkat çekmektedir.
m.Müteakip süreçte, Şemdinli olayı bahane edilerek bölge halkının
kışkırtılmasıyla Yüksekova, Diyarbakır ve Hakkâri'de gerçekleştirilen devlete başkaldırı niteliğindeki kitlesel eylemlerde; tamamen bölücü nitelikli sloganlar atılması ve pankartların açılması ve eylemlerin örgüt yandaşlarınca yönlendirilmesi, önemli ayrıntılar olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
n. Patlama olayı sonrasında, tutuklanan Veysel ATEŞ adlı şahsm ailesinin örgüt
çevresince (DEHAP İl Yönetimi ve temsilcileri tarafından "Oğullarının Hakkâri
bölgesinde meydana gelen patlama olavlannı devletin vaptı&nı söylemesi, aksi takdirde dağdakilere engel olamayacakları" şeklinde tehdit edildiği öğrenilmiştir.
Aynca teknik takip calışmalan kapsamında; örgüt tarafından halkın heyecanının
dinamik tutulması ve eylemliliğin sürekleştirilmesi maksadıyla, kitlelerin tamamen provokatörler tarafından kontrol edildiği ve örgüt mensuplarınca;
DEHAP İl ve İlçe yöneticilerince eylemlerin sürdürülmesi, dükkânların açılmaması, açılan dükkanların yakılması, DEHAP yetkililerinin talimatları doğrultusunda hareket edilmesi, -Televizyonlarda mülakat yapılan veya görüşülen bölge insanının dahi kontrol edilmesi,
-Ele geçirilen fırsatın örgütsel açıdan değerlendirilmesi,
-Ölenlerin kanının yerde bırakılmaması için intikam alınması,
-Büyük eylemler gerçekleştirilmesi,
-Yüksekova'da ki olaylar esnasında kitlenin eline geçtiği ifade edilen Uzm.J.Çvş ve Polisin öldürülmesi talimatları verilerek tehditlerin devam ettirildiği bilgileri alınmıştır.
3. Sonuç ve Değerlendirme:
Hakkâri-Şemdinli ilçesinde 09 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen ve yargıya
intikal eden bir olayın sonucu beklenmeden, terör örgütü çevrelerince, özellikle bu olaydan bir hafta önce gerçekleştirilen ve Şemdinli halkının oldukça tepkisini çeken bombalama olayı ve diğer patlamalann da güvenlik güderine mal edilmesi gayretine girilmiştir. Böylelikle terör örgütünün;
-Şemdinli halkı üzerinde bıraktığı olumsuz izlenimden kurtulmak ve bölge halkını yanına çekebilmek,
-Örgüte müzahir kitleleri kışkırtarak, sivil itaatsizlik eylemlerini yaygınlaştırmak ve eylemlere katılımı artırmak,
-Hakkâri il ve ilçe merkezlerinde örgüt tabanım genişletmek ve bölgeyi sözde
"kurtanlmış bölge" haline getirebilmek,
-Bölgedeki elemanlarını ve faaliyetlerini güvenlik güçlerinin takibinden
kurtarabilmek,
-Hakkâri bölgesinde 2005 yılında gerçekleştirilen bütün bombalama eylemleri ile
bundan sonra gerçekleştirilecek eylemlerin sorumluluğunu güvenlik güçlerine
yüklemek,
-Basın-yayın organları vasıtasıyla, iç ve dış kamuoyunda devletin yasadışı
eylemler gerçekleştirdiği propagandasını yaygınlaştırarak kendi eylemlerini meşru hale getirmek,
-İç ve dış kamuoyu üzerinde örgütün talepleri doğrultusunda baskı yaratılmasını
sağlamak, Güvenlik güçlerinin terörle mücadele azmini zayıflatmak amaçlarım
gerçekleştirmeyi hedeflediği değerlendirilmektedir."
25. CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder