ŞEMDİNLİ'DE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI.BÖLÜM 1
ALTINCI BÖLÜM.,
09.11.2005 GÜNÜ ŞEMDİNLİ'DE UMUT KİTABEVİNDE MEYDANA GELEN PATLAMA OLAYI
î- OLAYDA ADI GEÇEN KİŞİLERE İLİŞKİN BİLGİLER
1. Jandarma Astsubay Ali KAYA
a) Kimlik ve Personel Bilgileri
Bitlis İli Mutki İlçesi Bağamı Köyü Cilt No. 10 Hane no. 3'te nüfusa kayıtlı olan Miri ve Melek'ten olma, Mutki, 01.07.1968 doğumlu, 23500447410 T.C. numaralı Ali KAYA' Murattı Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.09.1994 gün ve 1994/164 esas 1994/153 karar sayılı ilâmı ile önceden HACI olan ismini ALİ olarak değiştirdiği, 18.05.1992 tarihinde Muğla İli Milas İlçesi Karaağaç Köyü doğumlu ve bu yer nüfusuna kayıtlı İlkay isimli bayan ile evlendiği ve 1994 ve 2000 doğumlu Rana ve Mert isimli iki çocuk sahibi olduğu getirtilen
nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzca. Jandarma Genel Komutanlığından istenen Ali Kaya ya Ait Personel Bilgi Formu'na göre: 1991 yılında Uzman Jandarma olarak göreve başlayan Ali KAYA'nın;
01.07.1991-06.09.1993 tarihleri arasında Bingöl-İl Merkez-Ihcalar Krk.K.Em, 20.09.1993-
15.08.1994 tarihleri arasında Ankara-Güvercinlik J.Okl.K.LığVnda, 26.08.1994-03.07.1995 tarihleri arasında Tekirdağ-Muratlı Merkezli KridCYrdo, 20.07.1995-20.07.1998 tarihleri arasında Diyarbakır-isth.ş. isth. astsb, 20.07.1998-24.04.1999 tarihleri arasında Diyarbakırİsth.Şb.. İsth. Astsb, 01.09.1999-15.08.2001 tarihleri arasında Diyarbakır-Per.Ş.Erb.ve Er İşlem
Astsb, 03.09.2001-01.07.2004 tarihleri arasında Gaziantep-İsth.Ş.Ças İsth.Astsb, 18.07.2004 tarihinden itibaren Hakkâri-İsth.Ş.Ter.Oly.Tim K. olarak J.Gn.K-lığuıa bağlı çeşitli birliklerde görev yapmıştır. En son 2004 yılı genel atamaları ile Hakkâri İl JJC.lığı emrine atandırılmış ve Hakkâri İl J.K.hğınca da, Hakkâri İl J.K.lığı İsth.Ş.Md.lüğü Terör Olayları Tim Komutanı olarak görevlendirilmiştir. 2001 yılında istihbarat ihtisasına seçilmiş ve Isth.Ş.Md.lüklerinde görev yapmıştır. İstihbarat ihtisasına seçildikten sonra 2002-2003 yıllarında istihbaratın "Bölücü Faaliyetler" özel alanında kurs görmüştür. Mesleği süresince, adli ve idari soruşturma geçirmediği belirtilmiştir.
Komisyon Başkanlığımızın 05.01.2006 gün ve
esas no A.01.1.GEC.10/322.323.324- 56 sayılı yazı ile Jandarma Astsubaylar Ali Kaya'nın aldıkları ödüller. 02.02.2006 tarih ve
esas no A.Ol.l.GEC.10/322.323.324-100 savılı vazısı ile de. "Ödül Listesi"ne gerekçe teşkil eden tüm bilgi ve belgeler ile ödül verilmesine ilişkin mevzuat istenmiş. Jandarma Genel Komutanlılığı'nın 23.01.2006 tarih ve 19498 sayılı. 21.02.2006 tarih ve 55350 savılı yazılan ile bu talebe cevap verilmistir. Buna göre. "J.Gn.K.lığı personeli; &.211 sayılı İç Hizmet Kanunun md.32, İç Hizmet Yönetmeliği md.50-53 esaslarına göre ödüllendirilmektedir.
b. Aynca ödüllendirme şekilleri 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu md. 188-202 belirtilen genel esaslar çerçevesinde md.204 kapsamında hazırlanan,
(1) MYT.53-2 TSK Savaş Takdirnamesi, Madalya ve Nişan Yönetmeliği (2002),
(2) (2) MY:53-3(A) TSK Şerit Rozet Yönergesi (1997),
(3) (3) JGY:53-3 {A) J.Gn.K.lığı Ödül Yönergesi (2002) esaslarına göre;
(a) Muharebe harekâtında, iç güvenlik harekâtında, asayiş, takip ve tenkil
harekâtının icrasında, kaçakçılık, organize suçlar ve terörle mücadelede liyakat, feragat ve yüksek hizmet veya yaşamını ortaya koyarak büyük yararlılık gösterilmesi,
(b) Olağanüstü hal ve durumlarda, yangın, deprem, seylap gibi büyük tehlike arz eden olaylarda ve diğer tabii afetlerde; liyakat, feragat ve yüksek hizmet veya yaşamını ortaya koyarak büyük yararlılık gösterilmesi,
(c) Eğitimde, atışta, sporda, idari ve lojistik faaliyetlerde emsallerine nazaran üstün başarı sağlanması,
(d) Bulundukları kıt'a, karargâh ve kurumlarda, yurt içi ve yurt dışında yapılan
çeşitli müsabakalarda emsallerine nazaran üstün başarı sağlanması gibi durumlarda gösterilen basan derecesine göre sıralı amirler tarafından, ödüllendirilmektedir.
2. Bu doğrultuda;
a. J.Astsb.Kad.Bçvş.Ali KAYA (1994-Uzm.365)'nın; mesleki safahatında çeşitli
birlik komutanlıklarından aldığı ödüllerin birer suretinin bulunduğu dosyasında Hakkâri İl J.K.lığınca yapılan inceleme neticesinde;
(1) İç Güvenlik Harekatında önleyici zabıta hizmetlerinde gösterdiği yararlılık
nedeniyle Diyarbakır Valisi tararından 08 Mayıs 1997 tarihinde takdir belgesi ile ödüllendirildiği,
(2) İç Güvenlik Harekatında terörle mücadeledeki hizmetleri nedeniyle;
(a) 21 Nisan 1992 tarihinde Diyarbakır J. Asayiş Komutam tarafından,
(b) 20 Mayıs 1993 tarihinde Bingöl İl J.Komutanı tarafindan,
(c) 10 Aralık 1996 tarihinde Diyarbakır İl J.Komutanı tarafından,
(d) 24 Mart 1997 tarihinde Diyarbakır J.Bölge Komutanı tarafından,
(e) 27 Ocak 1999 tarihinde 2 nci Ordu Komutanı tarafından,
(f) İS Mart 1999 tarihinde İsth. Ş. Müdürü tarafından takdirname ile ödüllendirildiği,
(g) Hakkâri ilinde;
(I) 22 Ekim 2004 tarihinde İsth.Ş.Müdürü tarafından,
(II) 26 Ekim 2004 tarihinde Tugay Komutam tarafından,
(III) 01 Aralık 2004 tarihinde İl J.Komutanı tarafindan,
(IV) 17 Şubat 2005 tarihinde İsth.Ş.Müdürü tarafından,
(V) 31 Ekim 2005 tarihinde Tugay Komutanı tarafindan,
(VI) 22 Kasım 2005 tarihinde İl J. Komutanı tarafından takdirname ile ödüllendirildiği,
(3) Disiplinli ve özverili çalışma nedeniyle,
(a) 05 Nisan 1996 tarihinde İsth.Ş.Müdürü tarafindan,
(b) Nisan 2001 tarihinde İl J.Komutanı tarafından takdirname ile ödüllendirildiği,
(4) İç Güvenlik Harekatında önleyici istihbarat hizmetlerinde başarısı nedeniyle,
03 Mart 2005, J1 Mayıs 2005 tarihinde Ü J. Komutanı tarafından ödüllendirildiği
(5) Üstün hizmet kapsamında 19 Temmuz 1996 ve 1998 tarihlerinde iki kez
nakdi (para) ödülü,
(6) 20 Nisan 1992 tarihinde "İç Güvenlik Harekât Şerit Rozeti", 29 Ağustos
2000 tarihinde "Üstün Basan Kıdemi Şerit Rozeti" ve 01 Ağustos 2001 tarihinde "Yara İşareti Beratı" olmak üzere toplam (3) şerit rozet ile ödüllendirildiği tespit edilmiştir.
Sonuç olarak: Ali Kaya'nın 1992-2005 yıllan arasında; (2) adet para ödülü, (2) şerit rozeti, (1) yara işaret beratı, (17) adet takdirname ile ödüllendirildiği incelenmiştir.
Bu ödüller arasında 22.11.2005 tarihinde Hakkâri İl jandarma Komutanlığı emrinde İstihbarat/Terör Olayları Tim Komutanı olarak görevli iken başarılı çalışmalarından bahisle Hakkâri İl Jandarma Komutanı Erhan KUBAT tarafından 'Takdirname" ile ödüllendirilmesi dikkat çekmektedir.
Erhan Kubat Ali Kava'va belirtilen tarihte takdirname verilmesi nedenini
Komisyonumuza bilgi verirken sövle ifade etmektedir: "BAŞKAN -Bir de, bu Ali Kaya ile Özcan İldeniz'e bir takdirname verme var. Bu takdirname verme, zaten, bize de bir mevzuat gönderdiniz, o çerçevede oluyor galiba. Bir de Veysel Ateş'e verilen para ödülleri var. Onlarla ilgili de bir iki şey söylerseniz. Basında da
bazı şekilde yer aldı bu.
ERHAN KUBAT - Sayın Başkanım, ben onunla ilgili konuyu arz edeyim size. Şimdi, basında, tabiî, biraz daha değişik oldu; ama, biz de bunları görünce şaşırıyoruz, üzülüyoruz, gülüyoruz, falan; ama, Ali Kaya'ya verilen takdirnamenin bir örneğini getirdim. Sanki, patlamadan sonra, işte bu patlamaya mükafat gibi duyuruldu. 28 Ekim 2005'te, İl Merkez Kavaklı Köyünde, terör örgütüne ait sığınak malzemesi ele geçirildi. Bu sığınakta neler vardı;
ben onun vukuat raporunu da getirdim; okuyorum: Çuval içinde 15 kilo kubar esrar, Ter kiloluk 10 kilo torba içerisinde 10 kilo esrar, 10 kilo patates, 25 kilo makama, 15 kilo salça, 10 kilo tuz, 10 kilo çay, 5 kilo yağ, 70 kilo bulgur, 3 karton Tekel 2000 sigarası. Bu sığınak tamamen PKK terör örgütüne aittir. Bununla ilgili vukuat raporumuzu çekmişiz, Cumhuriyet savcılığına bildirmişiz. Bu bir basandır, bunu ortaya çıkarmak başarıdır.
Bunların yanında da, göreve giden uzman çavuşlar var. Bunlara da demişiz ki,
yönergemiz gereği, güzel çalışmalarından dolayı bunları mükafatlandırın demişiz. Alay komutanı olarak ben mükafatlandırdım. Personel şube müdürü gider, o olayla ilgili vukuat raporu çekildikten sonra, 3-5 gün sonra yazar. Sonra bana getirir müsveddesini. Biz okuruz, evet, şurayı düzelt, şunu yap, şunu yap deriz. Onu da düzeltir gider. Ondan sonra getirir, şöyle renkli kâğıtlarımız vardır -bu fotokopidir- bunu imzalarız. Bunu personel şube şahsi dosyasına koyar, üst komutanlığa gönderir ki, şahsi dosyasına gitsin. Çünkü, bunlar, ileriki şeylerde
mükafatlarda puanlar vardır. Bunlar da 22 Kasıma denk gelmiş bir faaliyettir yani. BAŞKAN - Yani, aslmda önceden düzenlenmiş; ama, resmî prosedür, işlem daha sonra tamamlanmış.
ERHAN KUBAT - Sistemin doğası gereği. Mesela, ben demişimdir ki, o anda
operasyondasınızdır, başka yerdesinizdir, 10 gün sonra gelmişim, demişimdir ki, şu olayları yapanlar kimse, şunları ilçe jandarma komutanlığına veya istihbarat şube müdürlüğüne, kim başarılıysa bana ismini söyle, onlara takdirname verelim. İstihbarat şube müdürü hazırlamış getirmiş. Yani, bu, genel olarak, bir, birbuçuk ay sürer, şey sürer. Yani, bu doğal bir olaydır.
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Sayın Komutan, bakın şimdi, bu, hakikaten,
dediğiniz tamamen doğru, inanıyorum; ama, biz de, öyle yapmamız lazım ki, artık, ortalık toz duman olmuş, bu adamlar, şu yapılmış, bu yapılmış, birtakım dedikodular var. Şimdi, tedbirli olmamız lazım. Yani, kamu görevlisinin biraz tedbirli olması lazım, ya şu şurada, kenarda azcık dursun da, dedikodulara mahal vermeyelim, gereksiz şüphelere sebep vermeyelim diye, bunu biraz bekletmiş olsaydınız daha mantıklı olmaz mıydı?
ERHAN KUBAT - Yok, yani, yapılan basan zamanında mükafatlandırılır. Ben bunu bir sene sonra mükafatlandırdığımda bunun bir kıymeti yok ki. Bu çocuk çalışmış, bunları çıkarmış. Üst komutanlık da bu şekilde yapar. Mesela, der ki, vali bey izin vermedi, bütün Türkiye'den gelenleri biz il şeyine almadık, biz buraya koyduk. Buraya görevlendirdikten sonra başanlı bir şekilde çalıştı, tugay komutanı dedi ki, ben takdirname vermek istiyorum. O sırada, o personel disiplinsizlik yapmış, vay efendim bunu şey yapalım. Yani, ben o görüşünüze katılmıyorum.
ENVER YILMAZ (Ordu) - Ekim 31'den sonra aynca bir ödül var. Bu gazeteye de
yansıyan haber doğrultusunda değil mi? 31 Ekimden sonra sizin vermiş olduğunuz bir ödül var mı?
ERHAN KUBAT - Benim bir tane var, bu da 22 Kasım. Ondan önce Tugay
Komutanının verdiği var personele. Yani, şimdi onu bir çıkarayım. Ali'nin mi, Özcan'ın mı?
ENVER YILMAZ (Ordu) - Ali'nin, 31 Ekim.
ERHAN KUBAT - Benim kaydımda yok. 9'unda almış Ali, 9.11 şey olarak. Pardon, özür dilerim, ben görevlere bakıyorum.
BAŞKAN - Bu listeden de bakabilirsiniz, sizin gönderdiğiniz zaten. Tugay
Komutanının verdiği galiba o, sizin verdiğiniz değil de.
ERHAN KUBAT - Şimdi, benim verdiğim olayı arz ettim biraz önce. Ondan önceki
çalışma 31.10'da, onu da Tugay Komutanımız vermiş.
BAŞKAN - Aynı şey mi gibisinden.
ERHAN KUBAT - Hayır, başka. Keşke takdirnameleri getirseydim, hangi maksatla verildiği orada çıkardı... .
FEHMİ HÜSREV KUTLU (Adıyaman) - Şimdi, ben o takdirname meselesine geri
dönmek istiyorum. Siz savcılık el koymuştur, gizlilik olduğu için herhangi bir açıklamaya girmek istemiyorum dediniz ama, burası basma kapalı bir yer olduğu için herhangi bir yeri gizliliği aşan ve ihlal eden, buradan illegal bir şekilde basma yansıtılsa da bunda bir sorumluluk ya da mahkemeyi yönlendirme gibi bir sonuç çıkmaz. Öncelikle bunu belirteyim. Fakat, buna rağmen, olayda arkadaşlarınızın mağdur olduğunu söylediniz. Şimdi, normalde birine bir takdirname verileceği zaman, fevkalade bir vukuatı varsa, yani, basma yansıdığı gibi veya basının düşündüğü gibi bir şey sizde de öyle bir kanaat hasıl olsaydı, yani, suçüstü yapılmış, bir yeri bombalarken, illegal bir şekilde yakalanmış iki tane astsubaya herhalde takdirname takdir edilmiş olsa bile, bu verilmezdi diye düşünüyorum.
Acaba, sizdeki bunların mağduriyetini gidermek ve bir noktada manevi bir destek sağlamak amacı güdülmüş olabilir mi, bu takdirnamelerin 22 Kasımda verilmesiyle? Veya verilmesinin iptal edilmemesinde böyle bir düşünce olabilir mi?
ERHAN KUBAT - Bomba atarken yakalanmış astsubay falan yok.
FEHMİ HÜSREV KUTLU (Adıyaman) - Basına aksedenleri şey ediyorum.
ERHAN KUBAT - Baştan söyledim, bomba atarken yakalanan astsubay falan yok. Bu iddianameler çıktığı zaman hepimiz göreceğiz. Kim ne görmüş, kim ne ifadesi var. Biz olay yerine indiğimiz zaman, iki gün kimse gelmedi. Bize resim lâzım. Kim bunlar, bilmem ne diye bir sürü konuşmalar var. Hepsi örgütlendi, ondan sonra gelip basına bir anda yayıldı.
Ali'nin herkes resmini biliyordu. Gelsin birinci gün şu attı diye birisi göstersin. Öyle bir şey yok. Yani, astsubay yakalanmış, böyle bir astsubay yakalanmış, çizgiyi çizdik, astsubaylar suçlu, neden alay komutam takdirname verdin? Vermeseydin. Hayır efendim, onun takdirname emrini ben ta o ay vermişim.
Bu personele, kimse, başarılılar, yanında uzman çavuş, şu, bu, göreve gidenler, bunlara takdirname yazın demiş. O, gelmiş. Görevden gelmişim, gitmişim, gelmiş bakmış.düzeltmiş imzalamışız. Bu olaylar olmuş. Personel şube
bunu yazmış, üst komutanlığa göndermiş, bu süreçler ayn işleyen süreçler. Yani, bir çizgi halinde, ben sizin gibi düşünmüyorum, benim astsubayım burada mağdurdur. Tamamen resmi bir göreve gitmiştir, kanunlu bir göreve gitmiştir, kanunsuz hiçbir şey yoktur! Jandarma Teşkilatı olarak da kanunsuz hiçbir olgunun, hiçbir oluşumun, hiçbir faaliyetin içine gitmemişizdir biz! Biz Yüce Atatürk'ün dediği gibi "biz, kanun ordusuyuz" Bomba atarken astsubaylar yakalandı, çizgimiz çizildi, öyle bir şey yok! Ben sizin gibi düşünmüyorum."
Hakkâri İl Jandarma Komutanı Erhan KUBAT tarafından 22.11.2005 tarihinde,
Şemdinli İlçesinde 09.11.2005 tarihinde Umut Kitabevinde meydana gelen bomba patlaması ile ilgili olarak önce tutuksuz yargılanmak üzere salıverilen 28.11.2005 tarihinde İse Van 3.Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanan, Jandarma Ast.Ali Kaya'ya, bahse konu olayın tüm kamuoyuna mal olduğu ortada iken, Devletin en üst kademelerinde olayın boyutu değerlendirilirken andan şahsın belirtilen eylemin zanlısı olduğu İleri sürülmekte, böyle bir durumda yapılması gerekenin olayın şüphelisi hakkında adli makamlarca yapılacak tasarrufu beklemek, kendisince de idari soruşturma başlatmak obuası gerekir iken, aksine bir tutumla, 09.11.2005 günü meydana gelen olaydan 13 gün sonra Hakkâri ti Jandarma Komutanuğı'nın 22.11.2005 tarih ve 4074-131-05/3632 saydı " 28 Ekim 2005 günü saat 07.00.sıralannda Hakkâri İli merkez İlçesi Kavaklı mevkii Kaval Köyü kırsalında Bölücü Terör Örgütüne ait sığmak ve yaşam malzemesinin ele geçirilmesi olayındaki üstün gayretiniz ve çalışmalarınız takdire şayandır. Sizi, bu üstün çalışmalarınız ile emsallerinize örnek teşkil edecek tutum ve davranışlarınızdan dolayı tebrik takdir ve tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.** gerekçesiyle "Takdirname" ile ödüllendirilmesinin her ne kadar
09.11.2005 günü meydana gelen olayla ilgili olmadığı açık isede, takdirname
verilmesinin zamanlaması dikkat çekmiş, anılan olayın şüphelisi olmasına, yargı süreci devam etmesine rağmen bu hususu gözetmede gerekli özenin gösterilmediği, tesis edilen işlemin yerindeliği konusunda tereddüd ve kamu vicdanında kaygı duyulmasına yol açmış, olayın hassasiyet ve nezaketine uygun tutum içinde davranılmadığı kanaati edinilmiştir.
b) Umut Kitabevi Olayı Öncesi Hakkındaki İddialar
b.l- Mehmet Ali ALTENDAĞ'ın İddiaları
Ali KAYA ile ilgili ilk iddia Diyarbakır Söz Gazetesinin Sahibi ve İş Adamı Mehmet
Ali ALTINDAĞ tarafından ortaya atılmaktadır, şöyle ki;
M. Ali Altındağ Komisyonumuza verdiği ifadesinde ve sunduğu belgelerde;
İlk olarak;
22.06.1996 günü Diyarbakır'a 12 km mesafede bulunan Altındağ Dinlenme
Tesislerine bir saldın düzenlendiğini ve müşteri konumundaki 8-9 kişinin öldüğünü, 10-15 kişinin yaralandığını, o sezon çok büyük zarara uğradıklarını, tesislerin jandarma bölgesinde olduğunu ancak jandarmanın konunun üzerine gitmediğini, gevşek çalıştığını, ancak jandarma bölgesine girmeden Emniyet'in kendi bölgesinde kalan çalışmada çok yardıma olduğunu, Emniyet Müdürü Rıdvan GÜLER'in ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ramazan SÜRÜCÜ'nün olayın aydınlanması için çalıştıklarını, örgütün elemanı olup, şehirde kalıp
irtibat sağlayan " gündüz külahlı gece silahlı" denilen kimseler olarak tanımlayabileceği 40- 50 kadar milisi yakaladıklarım, sorguladıklarım bunlardan bazıların önemli itiraflarda bulunduklarım ancak bu sırada çok dikkat çeken bir olay olarak; sonradan general ve emekli olan, o günün Jandarma Alay Komutanı Mecit KORKUT'un yukarıda adı geçen iki emniyet mensubunu azarlayıp, tehdit ve küfür ettiğini, "- Siz bizim bölgemize niye giriyorsunuz, niye müdahale ediyorsunuz?" dediğini, Emniyetin kendilerine ait otelden bir iki şahsı aldığını
jandarma'nın da bu kişilerden daha detaylı bilgi alınmasın diye engel olmak istediğini, emniyet mensuplarının korkudan bir şey diyemediklerini, ama çalışmayı da sürdürdüklerini 20-30 kişinin tutuklandığım dava açıldığını ve yargılamanın hâlâ devam ettiğini, İs Adamı Ali İhsan KAYA'nın Altındağ Dinlenme Tesislerine saldırı olayında PKK milislerinden oluşan Dicle Çetesi'ne bu isi yapmaları için 100.000 mark para gönderdiğini. Diyarbakır 4. nolu DGM'nin 1996/377 esas. 2003/75 karar sayılı ilamı ile 21 sanıklı davada 3
sırada yargılandığını, iddianame tanziminden sonra yürürlüğe giren 4616 sayılı Yasa tanımına göre sanığın eyleminin TCK'nun 169. maddesi kapsamında kaldığı sabit görüldüğünden anılan yasanın % maddesi gereğince Kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiğini. Ali KAYA'nın da 1998-2000 villan arasında gerçekten bazı işadamlarıyla işbirliği yaparak para karşılığında kendisine suikast düzenlediğini, başaramadığını, ancak çocuklarına ulaştığını,
2. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder