TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONUMUZCA BİLGİSİNE BAŞVURULAN KİŞİLER., BÖLÜM 2
6- Komisyonumuzca 28.12.2005 tarihinde bilgisine başvurulan Tokat Valisi Erdoğan GÜRBÜZ:
"9 Kasım'da büyük olaylar olduğu kaymakam tarafından kendisine bildirildiğinde il başsavcısını, il emniyet müdürü ve jandarma komutanıyla olayın meydana gelmesinden yaklaşık 4 saat sonra kolordu komutanlığına ait bir helikopterle olay yerine hareket ederek kriz merkezi kurduklarını, Şemdinli Savcısı Harun AYIK'ın keşif işlemi için bölgeye gittiğini ancak can güvenliği bulunmaması nedeniyle keşif işleminin yanda kaldığım ve delillerin halkın eline geçtiğini ve bu delillerin halk tarafından koruma altına alındığını, Otomobilin Jandarmaya ait olduğunu ve halk tarafından alıkonulan kişilerin astsubay oldukları ve mahkemeden alınan dinleme kararma binaen kitapçıyla ilgili istihbarat
faaliyetinde bulundukları, ilçenin nüfusunun az olması nedeniyle yabancı kişilerin tespitinin mümkün olduğunu, Güvenlik sağlandıktan sonra gece yansı delil tesbitinin yapıldığım, keşif esnasında ya da herhangi bir adli işlem aşamasında bulunmadığım, Savcılık gizlilik karan aldığından açıklama yapamadığım, olaylara kansan kim olursa olsun, rütbesi ne olursa olsun yakalanacak şeklinde mesajlar verdiğini, araçta silah araç ve gereçler bulunduğunu bunların adliyenin
emanetinde bulunduğunu, Ali KAYA ve Özcan İLDENÎZ'in 1 Kasım patlamalan üzerine bölgede görevlendirildikleri, Sefer YILMAZ'ın yapılan dinlemeler neticesinde bölücü örgütten Murat KARAYILAN ile temas ettiğinin istihbaratının alındığı, bölgenin hassasiyet nedeniyle Jandarmayla polis arasında operasyonlar için bilgilendirmenin çoğu tamamen telefon ve telsizle şifreli olarak yapıldığım,
Olayda itirafçı Veysel ATEŞ'in gözaltına alınıp tutuklanmasına karşın 2 Astsubayın hakkında işlem yapılmaması hakkında görüşünün sorulması üzerine;
Tutuklama hususunun adli makamların takdirlerine tabi olduğunu, ayrıca keşif
sırasında Tanju Çavuş tarafından yapılan abş hakkında bilgisinin bulunmadığını,
Yüksekova'daki olaylarda ise bir partinin önünde basın açıklaması yapıldığı, yapılan provokasyonlar neticesinde kamu binalan, caddelere zarar verildiği, polisin müdahalesi esnasında bir panzerin devrildiği, grup tarafından aracm yakılmak istendiği, olaylar esnasında vefat eden kişilerin ölümüne neden olan merminin polis mi yoksa karşıt gruptan mı geldiğinin Adli Tıp raporu gelince kesinleşeceğini, olaylarda Şemdinli'de 2 kişinin Yüksekova da 3 kişinin vefat ettiğini, bu kişilerin cenazeler içinde halktan önde gelen insanlarla sağduyu
çağrısı yaptıklarım ve cenazelerde olay çıkmadığım,"
7-Komisyonumuzca 28.12.2005 tarihinde bilgisine başvurulan Şemdinli eski Kaymakamı Mustafa Cihan FESLİHAN:
"9 Kasım patlamasının olduğu esnada 1 Kasım patlamalannın ödeneğini dağıtmak için toplantı yaptıklarını, patlamalar üzerine, ilçe emniyet müdürlüğüne geçtiklerini ve olayın ciddiyetine binaen konuyu Valiye aktardığını, olaydan 15-20 dakika sonra sakinleştirmek için olay yerine gittiğini, olay yerinden ölü ve yaralıların çıkarılmasıyla halkın galeyana geldiğini, dolayısıyla sakinleştirme şansım yitirdiklerini, Olay yerine vardığında araç çevresinde kimse olmadığını, araç içerisindeki şahsın Emniyet Müdürlüğüne getirildiğini, iki astsubayı da görmediğini, sonradan akşam kriz merkezi toplantısında bilgi sahibi olduğunu, olay yerinde vatandaşlarla yaptıkları görüşmelerde kendilerine araçta keşfin yapılması hususunun vurgulandığını, itirafçı Veysel ATEŞ'i daha önce görmediğini,
Olay yerine giderken halkla aralarındaki olumlu diyaloga güvendiklerini, gerek resmi gerek dini bayramlarda halkla bir arada olduklarını, Ramazan süresince her gün farklı hanelerde iftarlarını yaptıklarını, Sosyal Yardımlaşma Vakfi aracılığıyla halka eğitim, sağlık yardımı sağladıklarını bu sebeple halkı sakinleştirecek lerine inanarak olay yerine gittiklerini, Olayda itirafçı Veysel ATEŞ'in gözaltına alınıp daha sonra tutuklanmasına karşın, iki astsubay hakkında aynı yönde işlem yapılmaması hususunda konunun savcılığa ve dolayısıyla
adli makamlara intikal ettiğini, bu sebeple bu hususta değerlendirme yapmak istemediğim"
8- Komisyonumuzca 28.12.2005 tarihtntnde bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkam Selim Akvıldız;
9 Kasım tarihinde karayoluyla Şemdinli'ye intikal ettiklerini, İlçe Emniyet
Müdürü'nün araç, personel ihtiyaçları hususunda brifing verdiğini, saat 12 civarında da patlamanın meydana geldiğini,. İlçe Emniyet Müdürü'nün olay yeri incelemesi neticesinde kendilerine, bir pasajın içerisinde patlama olduğunu, bir şahsın eks olduğunu, yaralıların olduğunu, eks olan şahsın da hastanede olduğunu söylediğini, bombacı olarak değerlendirilen bir şahsın halk tarafından
linç etmek istenirken Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bölgeye gönderilen 7 kişilik bir özel harekât timi tarafından kurtarıldığını belirttiğini, Başlangıçta 50-100 kişi olan grubun artarak 500 kişiye ulaştığınıJıalk kitlesinin Emniyet Müdürlüğüne gelerek içeriye girmeye çalıştığım, saldın esnasında binanın
camlarının kırılmaya başlandığını,mütecaviz grubun İlçe Emniyet Müdürlüğüne girmesini engellemek amacıyla havaya ateş edildiğim, olaylar başladıktan sonra bir ara aşağıya indiklerini,yerde oturmuş bir şahıs olduğunu, kim olduğu sorulduğunda da, halkın linç etmeye çalıştığı kişi olduğunun anlaşıldığım, bu şahsın, kendisini uzman çavuş olarak tanıttığını,şahsı personelin de bulunduğu bir yerde elinde de telefon konuşurken gördüğünü,"bu -telefonu kullanma, kesinlikle bir daha da arama" dediğini, telefonu da oradaki görevlilere
verdiğini,aynca getirilen şahsın hayat güvenliğinin de bulunmadığım, şahsın güvenli bir yere alınmasını sağladığını, Emniyet Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Beyi arayarak bir şahsın yakalandığı bilgisini verdiğini, bölgeye acilen çevik kuvvet biriminin Van'dan gönderilmesi hususunu ilettiğini, Sayın Genel Müdürün "kitle önderleriyle görüşün, halkın taşkınlığını mümkün olduğu kadar sakinleştirmeye çalışın" diye talimatta bulunduğunu, Vali
beyin heyet olarak helikopterle geleceklerini, aynı helikopter durmadan heyetin Hakkari'ye dönmesinin uygun olacağını söylediğini, Hakkari Valiliğinin teklifini Genel Müdüre de açtıklarını "uygun olur" cevabım aldıklarım, mümkün olduğu kadar vatandaşa karşı hedef gözeterek silah açılmaması gerektiğini vurguladıklarını, Hakkari'nin iki yıllık bir görev yeri olması, kadronun yarısının
batıya dönmesi nedeniyle hem tecrübe hem birikim olarak standart bir kadronun oluşamadığını, Olay esnasında amaçlarının Veysel Ateş'in dışarıya bilgi vermesini engellemek olduğunu, diğer iki astsubaydan haberdar olmadığını, hazır orada bulunuyorken olayın ardından bölgeden ayrılmalarının doğru olup olmadığı sorusu üzerine, görev emri itibariyle bölgeye tahkikat için gitmediklerini, amaçlarının araç gereç personel ihtiyacının tespiti olduğunu, iki astsubayla ilgili olarak Hakkari'ye intikal ettikten sonra bilgi sahibi olduklarım,
sahip olduktan bilgilerin duyumlara dayandığını, Türkiye'de terör konusundaki en yetkili, en bilgili, en donanımlı biriminin başındaki yetkilisiniz ve olay olduğu an orada olmanıza karşın bölgeyi terk eden birisiniz ve bu konuda da, özellikle Genel Müdürümüzün size "gel" şeklinde bir talimatı oldu mu? sorusu
üzerine, Terk edin şeklinde bir söylem olmadığını teklifin Sayın Validen geldiğini, bu teklife Genel Müdüründe onay verdiğini, bu husus dışında aralarında başka bir konuşma geçmediğini, kendisinin adli görevinin de bulunmadığını, adli makamların görevi başında olduğunu, Eylemde kullanılan bombaların menşei'nin tespitinin mümkün olmadığını, yapılan eylemlerin örgütçe direkt olarak üstlenilmediğini, araçta Uğur Özdemir adına ruhsatlı bir silahın bulunduğu iddiası hakkında bilgi sahibi olmadığını,
9- Komisyonumuzca 05.01.2006 tarihinde bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslim Saylı:
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün talimat yazısına binaen, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı'nın.başkanlığında 6 kişilik bir grup halinde bölgeye gittiklerini, bombalama esnasında bölgede bulunduklarını, İlçe Emniyet Müdürünün odasında ilçenin sorunları, ihtiyaçları, araç gereciyle alakalı bir değerlendirme yaptıklarını, toplantı esnasmda telsizlerden ilçe merkezinde bir patlama olduğunun anons edildiğini, o arada, yine anonslarda bir aracın içinde linç edilmek istenen bir şahıstan söz edildiğim, aradan on beş yirmi dakikalık bir süre geçtikten sonra, 500-600 kişilik bir grubun toplanarak İlçe Emniyet
Müdürlüğüne yönelik sözlü sloganlar arkasından taşlamaların başladığını, ilçenin tam kenarına kadar gelince uyan atışı yapmak zorunda kalmdtğtm,uyan atışının haricinde de bir atışın olmaması gerektiği şeklinde uyanlarda da bulunduklarını, adlî bir görev üstlenmelerinin söz konusu olmadığım, linç edilmek istenen kişiyi görmediğini,
10- Komisyonumuzca 05,01.2006 tarihinde bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü ikmal Daire Başkan Yardımcısı Mahmut Yazıcı;
Görev alanının Emniyet Teşkilatındaki giyim kuşam, silah, araç-gereç ve bunlarla ilgili alımlar olduğunu, 9 Kasım tarihinde Şemdinli ilçesine gittiklerini Emniyet Müdürlüğünde aldıkları brifing esnasmda olayın meydana geldiğini, patlamalar sonrası linç edilmek istenen şahsın olay yerinden özel harekat timi tarafından alınarak Emniyet Müdürlüğüne getirildiğini, şahsı gördüğünü ancak elinde bir telefon olup olmadığını bilmediğini, Şemdinli ilçesinden aynı gün ayrıldıklarını, görev emri çerçevesinde işlemler yaptıklarını, komisyon olarak bölgede kalma hususunda prensip karan aldıklarını ancak Terörle Mücadele Daire Başkam Selim Akyıldız'ın Emniyet Genel Müdürü ile yaptığı görüşme neticesinde bölgede adli bir görevlerinin bulunmadığı gerekçesiyle dönmelerinin
uygun olacağının emredildiğini,
11- Komisyonumuzca 05.01.2006 tarihinde bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkan Yardımcısı Mehmet Tamer Vural;
Daire Başkanlıklarının Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ile karıştınldığını Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın genelde terörle ilgili bilimsel araştırmalar yaptığını, bu konuyla ilgili tedbirler aldığını, Özel Harekât Daire Başkanlığı'nın ise tamamen operasyonel çalışmalar yaptığını, Ağustos ayından itibaren Şemdinli ilçesinde 7 kişiden oluşan bir özel harekât timinin görevlendirildiğini, bu timin de aylık periyotlarla değiştirildiğini, linç edilmek istenen şahsı görmediğini,
Daire Başkanlığı olarak bölgede bulunuş amaçlarının birimleri ile ilgili nasıl bir
eksiklik olduğunu,.bu kapsamda personel eksikliğinin tespit ettiğini bu kapsamda en azından 16 kişilik bir timin kurulması gerektiğini, operasyonlarda jandarma ile işbirliği yaptıklarım, eğer kırsalda bir operasyon varsa, askerle birlikte koordine yapılacaksa, oturulup, toplantılar yapıldığım, alınacak tedbirleri konuştuklannı,operasyonda kullanılacak kodlan belirlediklerini, Veysel Ateş'i tanımadığını, görev alanı ile ilgili rapor hazırladığını,
12- Komisyonumuzca 05.01.2006 tarihînde bilgisine başvurulan Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Avhan Falakalı; Sonradan Veysel Ateş olduğunu öğrenilen şahsın toplumun elinden linç edilmek üzereyken kurtarıldığını, İlk getirildiğinde hususun telsiz anonslarında da geçtiğini, mezkur şahsı görmediğini, İlçe Emniyetteki arkadaşların ifadesine göre kendisinin uzman çavuş olduğunu söylediğini, bir askerî yetkiliyle görüşmek istediğini beyan ettiğini, fakat kimseyle görüştürülmediğini, 500 kişilik bir grubun toplanarak hükümet binasına doğru yürüyüşe geçtiğini, araçları tahrip ettiklerini,
Komisyona başkanlık eden Selim Akyıldız'ın Veysel Ateş ile görüştüğünü,, panik
halde bulunan emniyet yetkililerine sükûnet içerisinde davranmalarını, mezkur şahsın muhafaza altına alınmasını tavsiye ettiğini ve şahsın böylece başka bir odaya alındığını, Selim Akyıldız'ın konuşmalarına şahit olmadığını dolayısıyla içeriğini bilmediğini, Bombanın menşei'nin tespit edilmesi hususunda bomba ekiplerinden bilgi alınmasının daha doğru olacağım,
13- Komisyonumuzca 05.01.2006 tarihinde bilgisine başvurulan Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında Şube Müdürü Hakan Kırmacı:
9 Kasım sabahı 11.30 civarında Şemdinli'ye vardıkları, İlçe Emniyet Müdürü
Tacettin Aslan'ın makamında kendilerine brifing verildiği esnada bir patlama duyulduğunu ve Emniyet Müdürünün olay mahalline intikal ettiğini, olaydan sorumlu tutulan şahsın alınarak İlçe Emniyete getirildiğini, şahsın kim olduğunu bilmediğini, diğer şahıslatın yani Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in zaten Emniyete getirilmediğini, halkın gitgide çoğalarak taşkınlık yapmaya başladığını,
O esnada İlçe Jandarma Komutanlığı ya da bu Dağ Komando Taburundan rütbeli şahısların bölgeye intikal ettiğini, şehrin girişindeki polis noktasında da 5 polis memuru mahsur kaldığının anons edildiğini, şahsın ayrı bir odaya alındığım ve bir polis memurunun nöbet beklediğini, olayları incelemek gibi bir imkanlarının olamayacağım çünkü, orada yeteri kadar görevli adli ve idari personelin bulunduğunu, görevlendirme amaçlarının personel ve araç gereç ihtiyaçlarının tespiti olduğunu, bireysel bir evrak düzenlemediğini 16 sayfalık ortak
raporlarının bulunduğunu,
3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder