ENERJİ GÜVENLİĞİ POLİTİKALARI VE KIRIM BÖLÜM 2
Kırım'ın ilhakından önce yarımadanın Karadeniz açıklarındaki rezerv bölgeleri, Ukrayna ve Rusya arasında paylasılmıs durumdaydı.61 Gelinen noktada ise bu bölgelerin statüsü tartısmalı ve sorunlu hale gelmistir. 1991'den sonra tesis edilen Karadeniz'deki dengelerin güç politikalarıyla, ani bir sekilde ve uluslararası hukuka aykırı olarak değistirilmesinin bölgede benzer baska sorunlar da yaratabileceği değerlendirilmektedir. Ancak belirsizliğin devam etmesi, özellikle yeni olusan enerji jeopolitiğinden son derece memnun olan Rusya'nın çıkarlarına hizmet etmektedir.
Rusya'nın diğer bir kazancı enerji sirketi Chornomornaftogaz'ın 62 kontrolünü ele geçirmek olmustur. Daha uluslararası açıdan mesruiyeti tartısmalı olan bağımsızlık ve Rusya'ya bağlanma kararı Kırım Parlamentosu'ndan çıkarılmadan önce Rusya'ya yakınlığıyla tanınan Rustam Temirgaliev63 , bağımsızlığın ardından Chornomornaftogaz'ın, Gazprom'a satılabileceğinin isaretini vermistir.64 Chornomornaftogaz baskan yardımcısı Volodymyr Plechun ise böyle bir islemin gerçeklestirilmesine dahi gerek kalmadan, sirketin yönetiminin
fiilen Gazprom'a devredildiğini söylemis ve Rustam Temirgaliev'i suçlamıstır. Chornomornaftogaz'ın yeni teçhizatları, arama lisansları ile diğer malvarlıkları arasında Rusya'nın ilgisini oldukça çeken öğeler mevcuttur ve sirketin kontrolünün fiilen ele geçirilmesinin ardından Gazprom'un toplam değeri 50 milyar dolara ulasmıstır.65
Ayrıca Kırım'ın isgal edilmesi, Gazprom'un oldukça önem verdiği Güney Akım projesi bağlamında da Rusya'nın elini güçlendirecek fırsatlar yaratabilecektir. Su altı kısmı Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Anapa kentinden baslayarak Türkiye'nin Karadeniz'deki münhasır ekonomik bölgesinden geçecek ve Bulgaristan'ın Varna sehri yakınlarında karaya çıkacak Güney Akım projesi, her seyden önce boru hattı insaatları tarihindeki en yüksek maliyetlerden birisine sahip olması nedeniyle oldukça elestirilmistir. Ayrıca oldukça derin sulardan geçecek olması sebebiyle gerektirdiği karmasık teknoloji ve çevre açısından barındırdığı tehlike potansiyeli nedeniyle de kaygı verici bulunmustur. Bu nedenlerden dolayı kendi transit konumunu güçlendirmek isteyen Ukrayna hükümeti 2011 senesinde projenin rotasının Kırım üzerinden geçecek sekilde değistirilmesini teklif etmistir. Ancak zaten doğalgaz akısı konusunda Ukrayna'dan sikâyetçi olan ve bu ülkeden geçen hatları çesitlendirmek isteyen Rusya teklife sıcak bakmamıstır. Kırım'ın ilhak edilmesinin ardından, 2011 yılında Ukrayna tarafından yapılan ancak reddedilen teklif bugün Rusya için rasyonel bir seçenek halini almıstır.66 Güney Akım'ın rotasının Kırım üzerinden geçirilmesi, denizden geçilmesi gereken uzunluğu kısaltacak ayrıca denizde yapılacak çalısmaların da daha sığ sularda gerçeklestirilmesini sağlayacaktır. Böylece projenin maliyet, karmasık teknoloji ve çevresel riskler gibi dezavantajları ortadan kaldırılabilecektir. Ayrıca Karadeniz'deki münhasır ekonomik bölgesi proje dısında bırakılmak suretiyle Rusya'nın Ukrayna siyasetine destek vermeyen hatta düsük tonda da Batı yanlısı bir tutum sergileyen Türkiye'nin cezalandırılması sağlanacaktır.
Bu incelemelerin ısığında Kırım'ın isgalinin, Rusya'nın oldukça önem verdiği Karadeniz Havzası'ndaki enerji jeopolitiğini köklü sekilde değistiren, planlı ve rasyonel bir hareket olduğunu söylemek mümkündür. Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettikten sonra, siyasi ve ekonomik bir takım yaptırımlara maruz kalsa da, Amerika Birlesik Devletleri ve Avrupa Birliği gibi güçler tarafından daha ciddi sekilde uyarılmamıs olması ve ilhak islemi tanınmasa bile Rusya lehine olan belirsizliğin sürmesi de bu tespiti doğrulamaktadır.
Sonuç
Günümüzde, Rusya'nın 1991'de yasamıs olduğu ve jeopolitik felaket olarak adlandırdığı süreç içerisinde uğradığı kayıpları telafi edecek hamleleri hayata geçirmeyi hedeflediği artık açık biçimde ortaya çıkmıstır. 2000 senesinden günümüze kadar, Federal Güvenlik Servisi eski baskanı olan Vladimir Putin'in devlet baskan vekili, basbakan veya devlet baskanı sıfatlarıyla Rusya'nın siyasetine hükmettiği dönem içerisinde, Rus oligarkının gücünün kırılması ve küresel enerji piyasasında yükselen fiyatların yarattığı itici güç, yeni
jeopolitik hedefler pesinde kosabilmek için gereken zemini hazırlamıstır.
Öngörülmesi çok da zor olmayacak sekilde, Rus liderin tek kutuplu dünya düzeni karsıtlığı söylemlerinin ve Rusya'nın küresel bir güç olduğu iddialarının ilk uygulama sahası olarak 1991'de yasanan jeopolitik kayıpta en büyük paya sahip Ukrayna toprakları seçilmistir. Ukrayna'nın bağımsızlığını kazanmasının ardında geçen 23 yıl içerisinde siyasal sisteminde istikrar sağlayamaması, oligark yapılanmalarının keyfi hareketleriyle idare edilmesi, Batı'lı kurumlarla bütünles meyi sağlayacak reformları hayata geçirememesi ve vatandaslarının talepleri ni göz ardı etmesi de Rusya'nın hamleleri için uygun zemin hazırlamıstır.
Yasanan sürecin salt Rusya ve Ukrayna iliskileri düzleminden hareketle yalnızca tarihi, kimliksel, demografik ya da ekonomik etkenlerin bir ya da bir kaçıyla açıklanabilmesi durumu, 27 Subat 2014 tarihinde Rusya'nın Kırım'a açık müdahalesiyle birlikte geçerliliğini kaybetmistir. Soğuk Savas dönemi sonrasının bilinen ezberlerini bozan ve uluslararası iliskiler alanında haklı bir saskınlık yaratan bu olay, farklı perspektiflerden daha kapsamlı incelemelerin yapılmasını gerektirmektedir.
Süphesiz ki böyle bir uğras, bünyesinde saha çalısmaları da barındıran ve daha yoğun emek isteyen analizler yapılmasını gerektirmektedir. Bu çalısmada ise Kırım'ın ilhak edilmesinin ardında yatan sebepleri ortaya koyarak yasanan süreci anlamlandırmak ve analiz etmek için klasik yaklasımların yetersiz olduğu tezinden hareketle, Rusya'nın dıs politika tercihleri sebebiyle ödemesi beklenen fakat bir türlü gerçeklesmeyen bedelleri tespit etmek yerine, Kırım'ın isgal edilmesiyle elde ettiği kazanımlar ortaya konulmaya çalısılmıstır.
Rusya'nın radikal bir kararla Kırım'ı isgal etmesi ile sağladığı kazanımların neler olabileceği sorusu, yeni Soğuk Savas beklentilerinin ve çatısma ihtimallerinin arttığı bir ortamda, Sanayi Devrimi'nden bu yana jeopolitik mücadelelerin konusu haline gelen enerji politikalarının incelenmesini gerektirmistir. Bu sebeple öncelikle Kırım'ın tarihi ve jeopolitik önemi açıklanarak tarihte kendisine sahip olan uluslara sağladığı avantajların neler olduğu belirlenmeye, böylelikle de günümüzde üzerinde hâkimiyet kuran devletlere sağlayabileceği kazanımlara dair ipuçlarına ulasılmaya çalısılmıstır.
Kırım'ın tarihi ve jeopolitik önemi bugüne ısık tutacak sekilde ortaya konulduktan sonra enerji güvenliği ve enerji politikaları ile ilgili temel bilgiler derlenerek, çalısmanın baslangıçta belirlenen amacı için ihtiyaç duyulan parametreler temin edilmeye çalısılmıstır. Bu bölümde enerjinin geçmisi ile enerji jeopolitiği, enerji güvenliği ve enerji politikaları kavramlarının olusumu açıklanmaya çalısılmıstır. Ayrıca Kırım ve yakın çevresi için önemli olduğu düsünülen Rusya'nın enerji politikası ile bir enerji kaynağı ve diplomatik silah olarak doğalgaza iliskin bilgiler sağlanmıstır.
Sonraki bölümde, geçmiste daha çok siyasi ve askeri amaçlarla kullanılan jeopolitik temellendirmelerin günümüzde enerji politikalarına yön verecek sekilde kullanılıyor olmasından hareketle Kırım'ın tarihi ve jeopolitik önemi, enerji güvenliği ve politikalarıyla bir arada değerlendirilerek, günümüzün enerji jeopolitiği Kırım'ı merkez alacak sekilde değerlendirilmeye çalısılmıstır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde çalısmanın basında tespit edilen sorulara verilebilecek rasyonel yanıtlara ulasılabilmistir.
Bu kapsamda, Kırım'ın tarih boyunca Karadeniz Bölgesi'nde kendisine sahip olan tarafa sağladığı üstünlüğün bugün enerji jeopolitiği bağlamında da devam ettiği anlasılmıstır. Karadeniz'de 1991'de yasadığı jeopolitik gerilemeyi telafi etmeyi isteyen Rusya'nın çabaları, yalnızca tarihi, siyasi ya da askeri kaygıların ürünü değil aynı zamanda bölgenin enerji geçis güzergâhı olmasından da kaynaklanan uğraslardır. Enerji jeopolitiği içerisinde, enerjinin arz noktalarına sahip olmanın mı yoksa enerji transit güzergâhlarını kontrol etmenin mi enerjiye hükmetmeyi sağlayacağı tartısmalı bir konudur. Ancak günümüzde zaten en büyük enerji ihracatçılarından olan Rusya'nın, enerji transit güzergâhlarında da kontrolü ele geçirerek büyük bir imparatorluk haline gelmeye çalıstığı değerlendirilmektedir. Bu strateji içerisinde Kırım Karadeniz'e hâkim konumu nedeniyle özel bir öneme sahiptir.
Kırım'ın ilhak edilmesi Rusya'nın enerji politikalarına bir katkı sağlamaktadır. Ancak bu katkı, Kırım'ın tasıdığı enerji potansiyelinden istifa edilmesi seklinde doğrudan olmaktan çok, enerji ithalatçısı gelismis devletlerin Rusya'ya olan enerji bağımlılıklarını azaltacak projelerinin engellenmesi tarzında yani dolaylı bir kazançtır. Ancak Rusya'nın uluslararası hukuku hiçe sayarak gerçeklestirdiği ilhak islemi neticesinde uğradığı diplomatik ve ekonomik yaptırımlardan kaynaklanan zararlarını telafi edebileceği enerji kapasitesi de Kırım'da mevcuttur. Baska bir deyisle Kırım üzerinde sağlanan hâkimiyet Rus enerji politikalarını hem doğrudan hem de dolaylı olarak güçlendirebilecektir. Potansiyel olarak sağlanan her iki kazancın da hangi ölçüde gerçeklestirilebileceği ise ancak zaman içerisinde aydınlatılabilecek bir konudur.
Kırım üzerinde yasanan mücadelenin yarattığı bütün sonuçlar bir arada değerlendirildiği zaman, Kırım'ın ilhak edilmesinin ardında yatan sebebin, Kırım'da yasayan Rus kökenli insanların korunmasından ibaret olan resmi tez ile uyusmadığı değerlendirilmektedir. Zaten Suriye'de yasanan olaylara karsı, Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmadan askeri müdahalenin gündeme gelemeyeceği tezini savunan Rusya'nın Kırım'da benzeri taleplere kulaklarını tıkaması, Kırım'ı ilhak etmesine sunduğu tüm gerekçelerin samimiyetinin sorgulanmasını zorunlu kılmaktadır. Rusya'nın sergilemis olduğu dıs politika davranısıyla, belirli bedeller ödemeyi de göze alarak, elde ettiği kazanımlar enerji jeopolitiği zeminine dayanmaktadır. Bu sebeple egemen baska bir ülkenin stratejik toprak parçası olan Kırım Yarımadası'nın isgal edilmesini, planlanmıs, rasyonel ve enerji politikaları bağlamında kazanımlar sağlayan bir dıs politika davranısı olarak kabul etmenin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
DİPNOTLAR;
1 Aleksandr Dugin, Rus Jeopolitiği Avrasyacı Yaklasım, çev. Vügar Dmanov, 7. Baskı, Küre Yayınları, Dstanbul, 2010, s.10.
2 Baskan Putin söz konusu çarpıcı ifadeyi 25 Nisan 2005 tarihinde Rusya'da yayınlanan bir televizyon programında kullanmıstır. Bkz. Andrew Osborn, "Putin: Collapse of the Soviet Union was 'catastrophe of the century', The Independent, http://www.independent.co.uk/news/world/europe/putin-collapse-of-the-soviet-unionwas-catastrophe-of-the-century-6147493.html, (Erisim: 01.09.2014).
Ancak 2008-2012 yılları arasında devlet baskanlığı görevine gelen Dmitri Medvedev ise söz konusu süreci Dç Savas ve 2. Dünya Savası ile kıyaslayarak,
fiiliyatta kansız geçen dönüsümü büyük bir felaket olarak adlandıramayacağını açıklamıstır. Bkz.
http://www.timeturk.com/tr/2011/06/20 /medvedev-sscb-nin-dagilmasi-jeopolitik-bir-felaketdegil.html#.VEOryfnLd4M, (Erisim: 03.09.2014).
3 Ukraine Profile, http://www.bbc.com/news/world-europe-18010123, (Erisim: 03.09.2014).
4 Ukraine Crisis: Timeline, http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-26248275, (Erisim: 05.09.2014).
5 Kırım'ın yerlesim birimlerine beklenmedik bir sekilde giren askerler rütbe, ülke simgesi ya da isimlik kullanmamıslardır. Bu nedenle baslangıçta Kırım Türkleri tarafından "yesil adamlar" olarak adlandırılmıslardır. Ancak icra ettikleri faaliyetler kısa süre içerisinde nereden geldiklerini ortaya çıkarmıstır. Bkz. "Kırım Yine İsgal Altında", Kırım Bülteni Dergisi, Yıl 22, Sayı 76, Ocak-Haziran 2014, s. 7. Rusya yönetimi bu askerlerle bir bağlantıları olmadığını söyleyerek Kırım'a giren birlikleri "yerel nefsi müdafaa grupları" olarak tanımlamıstır.
Bkz. Alan Yuhas, "Ukraine crisis: an essential guide to everything that's happened so far", The Guardian,
http://www.theguardian.com/ world/2014 /apr/11/ukraine-russia-crimea-sanctions-us-eu-guide-explainer, (Erisim: 27.08.2014).
6 Tom Cohen, "Is Crimea gone? Annexation no longer the focus of Ukraine crisis", CNN,
http://edition.cnn.com/2014/ 03/31/politics/crimea-explainer/, (Erisim: 26.08.2014).
7 "Why Crimea is so dangerous", http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-26367786, (Erisim: 06.09.2014).
8 Alan Fisher, Kırım Tatarları, çev. Esref B. Özbilen, Selenge Yayınları, Dstanbul, 2009, s.25.
9 Alan Fisher, a.g.e., s.27
10 Ümit Özdağ, "Türk Milliyetçiliği ve Jeopolitik", (ed.) T. Bora, Milliyetçilik, 4. Baskı, Dletisim Yayınları, İstanbul, 2009, 172.
11 G.S. Derman, Y. Ongarova, "Ukrayna'da Siyasi Kriz", Karadeniz Arastırmaları Dergisi, Yaz 2014, Sayı 42, 12.
12 Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), 4. Baskı, Alkım Yayınevi, Dstanbul, 2007, s. 182-183.
13 Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e, 25. Baskı, Dmge Kitabevi, Ankara, 2013, s. 307.
14 Fahir Armaoğlu, a,g,e., s. 244.
15 Williamson A. Murray, "Savasın Sanayilesmesi (1815-1871)", (ed.) Geoffrey Parker, Cambridge Savas Tarihi, çev. F. Tayanç, T. Tayanç, Türkiye Ds Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2014, s. 243-244.
16 Haldun Yalçınkaya, "Savaslarda Asker-Medya İliskilerinin Geldiği Son Asama: İlistirilmis Gazetecilik", (ed.)
Mustafa Aydın, Hans Günter Brauch, Mitat Çelikpala, vd., Uluslararası İliskilerde Çatısmadan Güvenliğe, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2012, s. 134.
17 Kırım 1954 yılında, Ukrayna ile Rusya'yı birlestiren 1654 tarihli Preyaslav Antlasması'nın 300. yıldönümü hediyesi olarak dönemin Sovyetler Birliği Baskanı Krusçev tarafından Ukrayna'ya verilmistir. Ancak bu statü değisikliğinin asıl nedeni, Ukraynalıların Sovyetler Birliği'ne sadakatlerini ödüllendirmekten çok, ülkede yükselise geçen Rus karsıtlığını dizginlemek ve Kırım'ın idaresinde yasanan idari-ekonomik güçlükleri ortadan kaldıracak basit bir düzenleme yapmaktır. Zira bu dönemde Sovyetler Birliği'nin varlığını sürdüreceğine
inanıldığından, Kırım'ın statüsünün değisiminden de rahatsızlık duyulmamıstır. Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde Rusya Federasyonu durumu tersine çevirmeye çalıssa da gerginliklerden daha fazla zarar göreceği düsüncesi ile mevcut statünün devamına razı olmustur. Bkz. Alaeddin Yalçınkaya, "Karadeniz Politikalarında Anahtar Bölge: Kırım", (ed.) Yıldırım Turan, Alaeddin Yalçınkaya, Ertan Efegil, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Üzerine 3. Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi Bildirileri Kitabı, Gündoğan Yayınları, İstanbul, 2012, s.120-121.
Ancak Rus halkı, II. Aleksandr'ı Alaska'yı ABD'ye satması ve Lenin'i Finladniya'dan vazgeçmesi nedeniyle olduğu gibi Krusçev'i de Kırım'ı Ukrayna'ya hediye etmesi sebebiyle hiç affetmemistir. Bkz. İlyas Kamalov, Moskova'nın Rövansı, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2008, s. 243.
18 Ramazan Özey, Türk Dünyası Coğrafyası, 7. Baskı, Aktif Yayınları, İstanbul, 2011, s.384-385.
19 Brzezinski ülkeleri genel olarak "jeostratejik oyuncular" ve "jeopolitik eksenler" seklinde ikiye ayırmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre jeostratejik oyuncular mevcut jeopolitik iliskilerin durumunu etkileyecek ölçüde
sınırları ötesinde etkide bulunabilme yetisine sahip ülkelerden olusmaktadır. Jeopolitik eksenler ise böyle bir yetiye sahip olmamakla birlikte, önemleri hassas konumlarından ve coğrafyalarından kaynaklanan ülkeleri ifade
etmektedir. Bkz. Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası, çev. Yelda Türedi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005, s. 64.
20 Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası, s. 71-72.
21 Zbigniew Brzezinski, Stratejik Vizyon, çev. Sezen Yalçın, Abdullah Taha Orhan, Timas Yayınları, İstanbul, 2012, s. 109.
22 Zbigniew Brzezinski, Stratejik Vizyon, s. 115.
23 Vügar Dmanov, Avrasyacılık, Küre Yayınları, İstanbul, 2008, s. 261.
24 Aleksandr Dugin, a.g.e., s.205.
25 Aleksandr Dugin, a.g.e., s.206.
26 Aleksandr Dugin, a.g.e., s.206-207.
27 Avrupa Birliği'nin genislemeden sorumlu komiseri Stefan Fule, 2008'de Bükres'te düzenlenen NATO-Rusya zirvesinde Vladimir Putin'in Ukrayna'yı yapay bir ülke olarak tanımladığını, salonda bulunanların bir kısmının bu sözlere güldüğünü bir kısmının ise anlam veremediğini ancak Putin'in sözlerinin ne anlama geldiğinin simdi daha iyi anlasıldığını söylemistir. Bkz. Daisy Sindelar, "We're Not Laughing Anymore, Says EU Commissioner On Relations With Russia", Radio Free Europe,
http://www.rferl.org/content/eu-fuele-russia-relations/25371039.html, (Erisim: 26.07.2014).
Ayrıca 2007'den 2014 yılının Eylül ayına kadar Polonya Dıs İsleri Bakanı olarak görev yapmıs Radek Sikorski, 2008 yılında gerçeklesen Polonya Basbakanı Donald Tusk'un Moskova ziyareti sırasında, Vladimir Putin'in kendilerine Ukrayna'yı isgal ederek 2 ülke arasında paylasmayı teklif ettiğini beyan etmistir. Bkz. Ben Judah, "Putin's Coup", Politico Magazine,
http://www.politico.com/magazine/story/2014/10/vladimir-putins-coup-112025_Page3.html #.VEfDzPmUfE8, (Erisim: 22.10.2014).
28 Scott L. Montgomery, Küresel Enerjiye Yön Veren Güçler, 2. Baskı, çev. Evra Günhan Senol, TÜBDTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara, 2014, s. 22.
29 Paul Kennedy, Büyük Güçlerin Yükselisleri ve Çöküsleri, 13. Baskı, çev. Birtane Karanakçı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2013, s.193-194.
30 Oral Sander, a.g.e., s. 211.
31 Daha önceden dısarıda gerçeklesen yanma yani enerji üretimi isleminin mekanik aksamlara aktarımı seklinde çalısan motorlar, üretim esnasında gerçeklesen istenmeyen enerji kayıpları sebebiyle düsük verimlilikte
çalısmaktaydı. Yanma isleminin piston-silindir mekanizması içerisine alınması esasına dayanan içten yanmalı motor enerji verimliliğini oldukça artırmıstır. Dçten yanmalı motorları genellikle ICE (Internal Combustion Engine) seklinde adlandırılmaktadır.
32 Scott L. Montgomery, a.g.e., s.28-29.
33 Amiral Sir John Fisher, Dngiliz Kraliyet Donanmasının yenilikçi beyni olarak ün yapmıstır. O dönemin bütün gemi sınıflarını geride bırakan devrim niteliğinde bir savas gemisi denilebilecek, ağır toplu ve ağır zırhlı dretnotu 1906'da hizmete sokmustur. İngilizler, Almanların güçlenerek İngiliz donanma üstünlüğüne kafa tutmaları karsılığında, hızla savas gemilerinin sayısını arttırmıslardır. Bkz. Williamson A. Murray, "Dünya Savasına Doğru (1871-1914) ", (ed.) Geoffrey Parker, Cambridge Savas Tarihi, çev. F. Tayanç, T. Tayanç, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2014, s. 295. Silahlanma yarısı olarak nitelendirilmesi gereken bu durum bir süre sonra enerji talebindeki artısı tetikleyerek, enerji kaynağı teminini önemli bir sorun hale getiren etmenler arasında yer alacaktır.
34 Cenk Sevim, Küresel Enerji Stratejileri ve Jeopolitik, 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2013, s.13.
35 Scott L. Montgomery, a.g.e., s. 29.
36 Cenk Sevim, a.g.e., s. 21.
37 Mitat Çelikpala, Enerji Güvenliği NATO'nun Yeni Tehdit Algısı, (ed.) Mustafa Aydın, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2013, s. 7-8.
38 Scott L. Montgomery, a.g.e., s. 328.
39 Mitat Çelikpala,a.g.e., s.18.
40 Enerji güvenliği tanımı için ayrıca bkz. Volkan S. Ediger, "Enerji Arz Güvenliği ve Ulusal Güvenlik Arasındaki İliski", Enerji Arz Güvenliği, Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Baskanlığı Stratejik Arastırma ve Etüt Merkezi Yayınları, Ankara, 2007; A.F. Alhaji, What is Energy Security?,
http://www.petroleumworld.com/SF07111101.htm, (Erisim: 11.09.2014).
41 Sait Yılmaz, "Jeopolitik ve Jeostrateji", (ed.) Ümit Özdağ, 21. Yüzyılda Prens Devlet ve Siyaset Yönetimi, Kripto Yayınları, Ankara, 2012, s. 577-580.
42 Scott L. Montgomery, a.g.e., s. 325.
43 Petrol İhraç Eden Ülkeler Teskilatı (OPEC) 1960 yılında, petrol ihraç eden ülkelerin ulusal menfaatlerini korumak amacıyla yani enerji arz güvenliğini sağlamak maksadıyla kurulmustur. 1967 yılında 3. Arap-İsrail Savası sırasında, Arap ülkeleri örgütten bekledikleri desteği göremeyince 1968 yılında Beyrut'ta Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Teskilatını (OAPEC) kurmuslardır. Örgüt 1973 yılındaki 4. Arap-İsrail Savası sırasında petrolü silah olarak kullanarak küresel enerji krizine neden olmustur. Ancak 1979'da imzalanan Camp-David
Antlasması sonrasında etkinliğini kaybetmistir. Bkz. Mitat Çelikpala,a.g.e., s.9-10. OAPEC'in yarattığı etki karsısında kendi menfaatlerini korumak için Uluslararası Enerji Ajansı'nı (IEA) kuran ithalatçı ülkeler halen bu örgütün varlığını etkin sekilde sürdürmektedirler.
44 Cenk Sevim, a.g.e., s. 17.
45 Kaynak milliyetçiliği, enerji kaynağının birim fiyatının yüksekliğiyle motive olan enerji arz eden yani ihracatçı devletlerin kaynaklarına daha doğrudan sahip çıktığı ve siyasi çıkar elde etmek amacıyla da kullandığı politik eğilimi ifade etmektedir. Bkz. Scott L. Montgomery, a.g.e., s. 350-351. Rusya bu politik eğilime sahip ülkelerin basında gelmektedir. Parag Khanna, günümüz Rusya'sının can damarına kan pompalayanın petrol boru hatları olduğu tespitinde bulunduktan sonra Rus diplomasisinin hızla devletin enerji sirketi olan Gazprom'un diplomasisi haline geldiğini vurgulamaktadır. Khanna, bu durumun somut ispatı olarak sirketin yönetim kurulu baskanı Dimitri Medvedev'in 2008-2012 yılları arasında devlet baskanlığına getirilmesini göstermektedir. Bkz.
Parag Khanna, Yeni Dünya Düzeni, çev. Elif Nihan Akbas, Pegasus Yayınları, İstanbul, 2011, s. 50-51.
46 Mitat Çelikpala,a.g.e., s.14.
47 Enerji ihraç eden ülkelerin yatırıma ve finansal desteğe gereksinim duymaları, enerji ithal eden gelismis ülkelerin ise bu gereksinimleri karsılama potansiyellerinin ve enerji kaynaklarını çesitlendirme ihtiyaçlarının
bulunması taraflar arasında karsılıklı isbirliği ortamı olusturmustur. Olusan isbirliği ortamı içerisinde belirli kurallar koyarak düzeni sağlama ihtiyacı, 17 Aralık 1991 tarihinde Enerji Sartı Anlasmasının imzalanmasıyla
giderilmeye çalısılmıstır. Bkz.Esen Akıntürk, Pınar Baklacı, “Enerji Sartı Antlasması'nın Transite İliskin Hükümleri”, Uluslararası Hukuk ve Politika, Cilt 5, Sayı 18, 2009, s. 62-63. Anlasmanın 7. maddesi özel olarak transiti tanımlamaktadır. Bu maddeye göre transit; "(i) Herhangi birinin anlasma tarafı olması kaydıyla, baska bir ülkeden çıkan ve üçüncü bir ülkeye giden enerji materyalleri ve ürünlerinin, anlasma tarafı bir ülkenin alanı vasıtasıyla veya yükleme/bosaltma için alanındaki liman tesislerine veya tesislerinden tasınması veya (ii) Bir anlasma tarafının alanından çıkan ve yine aynı anlasma tarafının alanına giden enerji materyalleri ve ürünlerinin, anlasmaya taraf bir ülkenin alanından tasınması (ilgili anlasma taraflarının aksi yönde karar vererek, Ek N'de ortak olarak yer almamaları sartı ile)" seklinde tanımlanmıstır. Bkz. Resmi Gazete, 12.07.2000, S.24107, Mükerrer.
48 1970'lerden bu yana akademik toplumda güvenlik kavramının genislemesi tartısılmaya baslanmıstır. Siyasi tartısmalarda ise 1980'lerden itibaren kavram anlamca asamalı olarak genisletilmistir. 1990'ların basından günümüze kadar ise birçok Avrupa hükümeti genisletilmis güvenlik tanımını benimsemislerdir. Ancak bazı ülkeler güvenliğin yalnızca askeri boyutunu ön plana çıkaran dar bir ulusal güvenlik kavramını benimsemeyi sürdürmüslerdir. Bu kapsamda enerji güvenliği, bir sektöre yönelik "nesnel anlamda güvenlik" tanımı içerisinde
yer almaktadır. Ayrıca askeri gereklilikleri olan kaygılar sert (hard); uyusturucu ticareti, insan kaçakçılığı ve yasadısı göç gibi tehditler yumusak (soft) güvenlik konuları olarak sınıflandırılabilmektedir. Bkz. Hans Günter
Brauch, "Güvenliğin Yeniden Kavramsallastırılması: Barıs, Güvenlik, Kalkınma ve Çevre Kavramsal Dörtlüsü", (ed.) Mustafa Aydın, Hans Günter Brauch, Mitat Çelikpala, vd., Uluslararası Dliskilerde Çatısmadan Güvenliğe,
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2012, s. 170-177.
49 Vügar Dmanbeyli, “Ülke-Dçi Krizden Uluslararası Soruna Ukrayna-Kırım Meselesi ”, SETA Perspektif,
http://file.setav.org/Files/Pdf/20140320184806_ulke-ici-krizden-uluslararasi-soruna-ukrayna-kirim-meselesi-
pdf.pdf, (Erisim: 11.08.2014).
50 Ukrayna'da 4 ay süreyle yasanan iç karısıklıktan sonra Batı yanlılarının iktidara gelmesinin ardından Rusya Federasyonu'nun askeri müdahale kararı alması neticesinde Amerika Birlesik Devletleri Baskanı Barack Obama
ile Vladimir Putin arasında Soğuk Savas ertesi dönemin en uzun telefon görüsmelerinden birisi gerçeklestirilmistir. Bu konusmada Putin, Kiev yönetimi içerisinde asırı milliyetçi unsurlar bulunduğunu söyleyerek Rusların hakkını korumak için elinden geleni yapacağını söylemistir. Benzer sekilde Almanya
Basbakanı Angela Merkel'e de duruma uygun davranıldığını ve Ukrayna'daki Rusları korumak zorunda olduğunu beyan etmistir. Bkz. "Obama, 'Eli Belinde' Konustu Ama Putin'i Dkna Edemedi",
http://www.radikal.com.tr/dunya/obama_eli_belinde_ konustu_ama_putini_ikna_edemedi-1179229, (Erisim:
03.07.2014). Ancak Kırım'a yapılan müdahalenin çok öncesinde, Rusya'nın sanki Kırım'lı Rusların bir yardım çağrısı varmıs ve bu çağrıyı gerektirecek ırkçı saldırılar gerçeklesiyormus gibi Kırım'ın isgal edilmesinin zemini
hazırladığı bilgisi uluslararası arenada yayılmıstır. Bkz. Abdullah Aydoğan Kalabalık, SETA, http://setav.org/tr/
kirima-rus-mudahalesinin-gerekceleri/yorum/14524, (Erisim: 11.08.2014).
51 Rusya Federasyonu'nun 1993'te hazırlanan ilk ulusal güvenlik doktrininde eski SSCB ülkeleri "yakın çevre" seklinde tanımlanarak, çıkar alanı olarak belirlenmistir. Bu tespit gelecekte Rus Dıs Politikası ve güvenlik
algılamasının hangi eksende sekilleneceğine dair önemli ipuçları vermistir. Vladimir Putin'in devlet baskanı vekili iken onayladığı 2000 Yılı Ulusal Güvenlik Doktrini'nde, 1999'da yasanan Kosova çatısmalarına gösterilen tepkiyi de yansıtacak sekilde, Rusya'yı yeniden küresel bir güç haline getirmek vaat edilmistir. Bu doktrinde ayrıca "yakın çevre" içerisinde bulunan Rusların korunması hususuna da yer verilmistir. Bkz. Erhan Caniklioğlu, Putin Döneminde Rusya Federasyonu'nun 'Yakın Çevre' Politikası: (2000-2008), Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010, s.147-151.
52 Ayrıca Torbakov söz konusu makalesinde çarpıcı bir sekilde çağdas Ukrayna-Rusya iliskilerini eski tebaa ve yönetici, sömürge ve metropol, çevre ve merkez iliskileri olarak tanımlamaktadır. Bkz. Igor Torbakov, “Rusya'dan Ayrı Ya Da Rusya'nın Bir Parçası: Ukrayna-Rusya Dliskilerinin Kederli Bir Destanı”, Avrasya
Dosyası Rusya Özel, Cilt 6, Sayı 4, 2001, s. 308.
53 Roman Rukomeda, "Russia as the biggest risk for energy security in East Europe", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://hazar.org/blogdetail/blog/russia_as_the_biggest_risk_for_energy_security_in_east_europe_667.aspx, (Erisim: 10.06.2014).
54 "Big Oil" olarak bilinen bu sirketler, kamuoyunda uluslararası siyaseti kendi lehlerine maniple etmek gibi kötü bir üne sahiptir. Sahip oldukları kötü söhret, Amerika Birlesik Devletleri'nde Standart Oil firmasınca enerji konusunda tekel olusturulan 1910'lu yıllarda yaratılmıstır. Ancak günümüzde ifade edilen durum geçerliliğini kaybetmistir. Bugün küresel rezervlerin %80'i OPEC ve Rusya'nın devlet sirketleri elinde toplanmıstır. Ayrıca 2000'li yıllarda bu sirketlerin hisselerinin büyük kısmı emeklilik ve yatırım fonları gibi yatırım araçlarına
yatırılmıstır. Baska bir deyisle gelismis ülkeler yaratmıs oldukları zenginliği kendi vatandaslarına transfer etmek suretiyle sosyal refahı attırmaya çalısmıslardır. Bkz. Scott L. Montgomery, a.g.e., s. 19.
55 "Russian Gas Imports To Europe and Security of Supply-Factsheet",
http://www.clingendaelenergy.com/files.cfm? event=files.download&ui=9C1DEEC1-5254-00CF-
FD03186604989704, (Erisim: 02.09.2014).
56 Güney Koridoru fikrinin gelisiminin Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC) ile basladığı kabul edilmektedir. Müteakiben, Türkmen gazını Avrupa'ya ulastırmayı amaçlayan Trans-Hazar Boru Hattı (TCP) gündeme gelmis, bu proje büyük oranda aldığı uluslararası desteğe rağmen Rusya'nın itirazı yüzünden hayata geçirilememistir. Ancak Azerbaycan'ın Sah Deniz Alanı'ndan gelen gazı Türkiye-Gürcistan sınırına ulastıran Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) Güney Koridoru'nun birinci asamasını olusturmustur. Güney Koridoru'nun ikinci asamasını tüm Türkiye'yi bastanbasa kat eden Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) olusturmaktadır. Koridorun üçüncü ve son asamasını Türkiye'den aldığı doğalgazı Avrupa pazarına ulastıran Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) teskil etmektedir. Bkz. Efgan Niftiyev, Fatih Macit, "Energy Future of Europe And The Role Of The Southern Corridor", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/raporlar/Energy_Future/SouthernReport.pdf, (Erisim: 12.07.2014).
57 Bu birlikler, 30'uncu Yüzey Gemi Tümeni, 41'inci Füze Gemisi Tugayı, 247'nci Bağımsız Denizaltı Tümeni,
68'nci Liman Savunma Birliği ve 422'nci Bağımsız Hidrografik Gemi Tümeni'dir. Bkz. Mesut Casın, "How To Stop The Escalating Ukraine Crisis: Should Crimea Stay With Kiev Or Join Moskow?", Hazar Strateji Enstitüsü, http://hazar.org/
content/analiz/how_to_stop_the_escalating_ukraine_crisis_should_crimea_stay_with_kiev_or_join_moscow__6
70.aspx, (Erisim: 10.06.2014).
58 Güney Akım Projesi'nin dünyanın en önemli enerji altyapı projelerinden birisi olduğu söylenmektedir.
Projenin amacının, Avrupa Birliği ülkelerine uygun fiyatlı, güvenli, güvenilir ve sürdürülebilir enerji sağlamak olduğu açıklanmıstır. Projenin su altı kısmı, Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Anapa kentinden baslayarak, Türkiye'nin Karadeniz'deki münhasır ekonomik bölgesinden geçecek ve Bulgaristan'ın Varna sehri yakınlarında karaya çıkacaktır. Projenin 2015 yılı sonlarında isletmeye alınması hedeflenmistir. Tamamlandığında uzunluğu yaklasık 931 km.'yi bulacak ve tam kapasitede yılda 63 milyar m3 gaz tasıyabilecektir. Bkz. http://www.south-stream-offshore.com /tr/proje/#, (Erisim: 14.07.2014).
59 Anastasiya Stelmakh, "Crimean Crisis in Energy Terms", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://www.hazar.org/analizdetail/ analysis/crimean_crisis_in_energy_terms_763.aspx, (Erisim: 23.07.2014).
60 Justin Scheck, "Shell Pulls Out of Ukraine Deal Near Crimea", The Wall Street Journal,
http://online.wsj.com/news/articles/SB10001424052702303802104579449283603643784?mg=reno64-wsj, (Erisim: 12.08.2014).
61 Kırım'ın Karadeniz açıklarındaki petrol-doğalgaz arama bölgeleri Ukrayna kontrolündeki Odesskoye, Bezymyannoe, Subbotina ve Vostochno-Kazantipskoye alanları ile Rusya kontrolündeki Tuapsinskyprogib ve
Val Shatskogo bölgelerinden olusmaktaydı. Palasa bölgesi ise tam ortadan ikiye ayrılacak sekilde bölünmekte ve Kırım'a yakın olan kesimi Ukrayna'nın kontrolü altında kalmaktaydı. Ayrıca Bezymyannoe alanının hâkimiyeti konusunda da Ukrayna ve Romanya arasında anlasmazlık bulunmaktaydı. Bkz.
http://rbth.co.uk/multimedia/infographics/2014/03/19/
chernomorneftegaz_and_rosneft_offshore_oil_fields_in_35205.html, (Erisim: 13.08.2014).
62 Chornomornaftogaz, Ukrayna'nın ulusal anonim sirketi yani devletin resmi enerji sirketi Naftogaz'ın kardes kurulusudur. Bu yapısıyla da devlet merkezli anonim bir sirkettir. 1979 yılında Karadeniz ve Azak Denizi'ndeki hidro karbon yataklarını gelistirmek amacıyla kurulmustur. Sirket doğal gaz arama ve sondaj yapma, açık deniz platformu insa etme, gaz ve petrol alanlarını isletme, çıkarılan ürünü kullanıcılara ulastırma veya yeraltı depolarında saklama yeteneklerine sahiptir. Ayrıca sirketin bilançosunda, bir kısmı sualtında olmak üzere 1000 km. üzerinde boru hattı, 39 gaz dağıtım istasyonu, 1 pompalama istasyonu, 9 açık deniz platformu, yer altı gaz depoları, 12'si büyük olmak üzere 22 yakıt tankeri, 2 atıklardan gaz üretim tesisi ve 2 açık deniz sondaj kulesi bulunmaktadır. Sirket
toplamda 6 sahada operasyonlarını sürdürmektedir. Bkz.
http://www.rada.com.ua/eng/catalog/8059/, (Erisim: 13.08.2014).
63 Rustam Temirgaliev, 18 Eylül 2013 tarihinden 2014 yılının Haziran ayına kadar Kırım Özerk Yönetimi'nin Basbakan Yardımcılığı'nı yapmıstır. Bkz. http://qha.com.ua/kirim-basbakan-yardimcisi-rustam-temirgaliyevistifa-
etti-132656tr.html, (Erisim: 19.08.2014).
64 Shane Croucher, "Ukraine Crisis: Crimea Ponders Selling State Energy Firm Chornomornaftogaz to Russia's Gazprom", International Business Times, http://www.ibtimes.co.uk/ukraine-crisis-crimea-ponders-selling-stateenergy-
firm-chornomornaftogaz-russias-gazprom-1440311, (Erisim: 16.08.2014).
65 "Crimea To Hand Over Chornomornaftogaz to Russia's Gazprom-Deputy CEO",
http://en.interfax.com.ua/news/ economic/196641.html, (Erisim: 26.08.2014).
66 Sergei Tikhonov, "Alternate South Stream gas pipeline could run through Crimea", Russia & India Report,
http://in.rbth.com/economics/2014/04/14/alternate_south_stream_gas_pipeline_could_run_through_crimea_34499.html, (Erisim: 28.08.2014).
KAYNAKÇA
"Crimea To Hand Over Chornomornaftogaz to Russia's Gazprom-Deputy CEO", http://en.interfax.com.ua/news/ economic/196641.html, (Erisim: 26.08.2014).
"Kırım Yine Dsgal Altında", Kırım Bülteni Dergisi, Yıl 22, Sayı 76, Ocak-Haziran 2014.
"Obama, 'Eli Belinde' Konustu Ama Putin'i İkna Edemedi", http://www.radikal.com.tr/dunya/ obama_eli_belinde_ konustu_ama_putini_ikna_edemedi-
1179229, (Erisim: 03.07.2014).
"Russian Gas Imports To Europe and Security of Supply-Factsheet",
http://www.clingendaelenergy.com/files.cfm?event=files.download&ui=9C1DEEC1-5254-00CF-FD03186604989704, (Erisim: 02.09.2014).
A.F. Alhaji, "What is Energy Security?", http://www.petroleumworld.com/SF07111101.htm, (Erisim: 11.09.2014).
Abdullah Aydoğan Kalabalık, SETA, http://setav.org/tr/ kirima-rus-mudahalesinin-gerekceleri/yorum/14524, (Erisim: 11.08.2014).
Alaeddin Yalçınkaya, "Karadeniz Politikalarında Anahtar Bölge: Kırım", (ed.) Yıldırım Turan, Alaeddin Yalçınkaya, Ertan Efegil, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Üzerine 3.
Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi Bildirileri Kitabı, Gündoğan Yayınları, İstanbul, 2012, s.117-125.
Alan Fisher, Kırım Tatarları, çev. Esref B. Özbilen, Selenge Yayınları, İstanbul, 2009.
Alan Yuhas, "Ukraine crisis: an essential guide to everything that's happened so far", The Guardian,
http://www.theguardian.com/ world/2014 /apr/11/ukraine-russia-crimea-sanctions-us-eu-guide-explainer, (Erisim: 27.08.2014).
Aleksandr Dugin, Rus Jeopolitiği Avrasyacı Yaklasım, çev. Vügar Dmanov, 7. Baskı, Küre Yayınları, İstanbul, 2010.
Anastasiya Stelmakh, "Crimean Crisis in Energy Terms", Hazar Strateji Enstitüsü, http://www.hazar.org/analizdetail/ analysis/crimean_crisis_in_energy_terms_763.aspx, (Erisim: 23.07.2014).
Andrew Osborn, "Putin: Collapse of the Soviet Union was 'catastrophe of the century', The Independent,
http://www.independent.co.uk/news/world/europe/putin-collapse-of-the-soviet-union-was-catastrophe-of-the-century-6147493.html, (Erisim: 01.09.2014).
Ben Judah, "Putin's Coup", Politico Magazine,
http://www.politico.com/magazine/story/ 2014/10/vladimir-putins-coup-112025_Page3.html #.VEfDzPmUfE8, (Erisim: 22.10.2014).
Cenk Sevim, Küresel Enerji Stratejileri ve Jeopolitik, 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2013.
Daisy Sindelar, "We're Not Laughing Anymore, Says EU Commissioner On Relations With Russia", Radio Free Europe,
http://www.rferl.org/content/eu-fuele-russia-relations/25371039.html, (Erisim: 26.07.2014).
Efgan Niftiyev, Fatih Macit, "Energy Future of Europe And The Role Of The Southern Corridor", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://www.hazar.org/UserFiles/yayinlar/raporlar/Energy_ Future/SouthernReport.pdf, (Erisim: 12.07.2014).
Erhan Caniklioğlu, Putin Döneminde Rusya Federasyonu'nun 'Yakın Çevre' Politikası: (2000-2008), Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010.
Esen Akıntürk, Pınar Baklacı, “Enerji Sartı Antlasması'nın Transite İliskin Hükümleri”, Uluslararası Hukuk ve Politika, Cilt 5, Sayı 18, 2009, s. 61-81.
Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), 4. Baskı, Alkım Yayınevi, İstanbul, 2007.
G.S. Derman, Y. Ongarova, "Ukrayna'da Siyasi Kriz", Karadeniz Arastırmaları Dergisi, Yaz 2014, Sayı 42, 11-23.
Haldun Yalçınkaya, "Savaslarda Asker-Medya İliskilerinin Geldiği Son Asama: İlistirilmis Gazetecilik", (ed.) Mustafa Aydın, Hans Günter Brauch, Mitat Çelikpala, vd., Uluslararası İliskilerde Çatısmadan Güvenliğe, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2012, s. 131-150.
Hans Günter Brauch, "Güvenliğin Yeniden Kavramsallastırılması: Barıs, Güvenlik, Kalkınma ve Çevre Kavramsal Dörtlüsü", (ed.) Mustafa Aydın, Hans Günter Brauch, Mitat Çelikpala, vd., Uluslararası İliskilerde Çatısmadan Güvenliğe, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2012, s. 167-198.
http://qha.com.ua/kirim-basbakan-yardimcisi-rustam-temirgaliyev-istifa-etti-132656tr.html, (Erisim: 19.08.2014).
http://rbth.co.uk/multimedia/infographics/2014/03/19/chernomorneftegaz_and_rosneft _offshore_oil_fields_in_35205.html, (Erisim: 13.08.2014).
http://www.rada.com.ua/eng/catalog/8059/, (Erisim: 13.08.2014).
http://www.south-stream-offshore.com /tr/proje/#, (Erisim: 14.07.2014).
http://www.timeturk.com/tr/2011/06/20/medvedev-sscb-nin-dagilmasi-jeopolitik-bir-felaket-degil.html#.VEOryfnLd4M, (Erisim: 03.09.2014).
Igor Torbakov, “Rusya'dan Ayrı Ya Da Rusya'nın Bir Parçası: Ukrayna-Rusya İliskilerinin Kederli Bir Destanı”, Avrasya Dosyası Rusya Özel, Cilt 6, Sayı 4, 2001, s. 297-314.
İlyas Kamalov, Moskova'nın Rövansı, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2008.
Justin Scheck, "Shell Pulls Out of Ukraine Deal Near Crimea", The Wall Street Journal,
http://online.wsj.com/news/articles/SB10001424052702303802104579449283603643784?mg=reno64-wsj, (Erisim: 12.08.2014).
Mesut Casın, "How To Stop The Escalating Ukraine Crisis: Should Crimea Stay With Kiev Or Join Moskow?", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://hazar.org/content/analiz/how_to_stop_the_escalating_ukraine_crisis_should_crimea_stay_with_kiev_or_join_moscow__670.aspx, (Erisim: 10.06.2014).
Mitat Çelikpala, Enerji Güvenliği NATO'nun Yeni Tehdit Algısı, (ed.) Mustafa Aydın, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2013.
Oral Sander, Siyasi Tarih Dlkçağlardan 1918'e, 25. Baskı, Dmge Kitabevi, Ankara, 2013.
Parag Khanna, Yeni Dünya Düzeni, çev. Elif Nihan Akbas, Pegasus Yayınları, İstanbul, 2011.
Paul Kennedy, Büyük Güçlerin Yükselisleri ve Çöküsleri, 13. Baskı, çev. Birtane Karanakçı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2013.
Ramazan Özey, Türk Dünyası Coğrafyası, 7. Baskı, Aktif Yayınları, İstanbul, 2011.
Resmi Gazete, 12.07.2000, S.24107, Mükerrer.
Roman Rukomeda, "Russia as the biggest risk for energy security in East Europe", Hazar Strateji Enstitüsü,
http://hazar.org/blogdetail/blog/russia_as_the_biggest_risk_for_energy_security_in_east_europe_667.aspx, (Erisim: 10.06.2014).
Sait Yılmaz, "Jeopolitik ve Jeostrateji", (ed.) Ümit Özdağ, 21. Yüzyılda Prens Devlet ve Siyaset Yönetimi, Kripto Yayınları, Ankara, 2012, s. 577-612.
Scott L. Montgomery, Küresel Enerjiye Yön Veren Güçler, 2. Baskı, çev. Evra Günhan Senol, TÜBDTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara, 2014.
Sergei Tikhonov, "Alternate South Stream gas pipeline could run through Crimea", Russia & India Report,
http://in.rbth.com/economics/2014/04/14/alternate_south_stream_gas_pipeline_could_run_through_crimea_34499.html, (Erisim: 28.08.2014).
Shane Croucher, "Ukraine Crisis: Crimea Ponders Selling State Energy Firm Chornomornaftogaz to Russia's Gazprom", International Business Times,
http://www.ibtimes.co.uk/ukraine-crisis-crimea-ponders-selling-state-energy-firm-chornomornaftogaz-russias-gazprom-1440311, (Erisim: 16.08.2014).
Tom Cohen, "Is Crimea gone? Annexation no longer the focus of Ukraine crisis", CNN,
http://edition.cnn.com/2014/ 03/31/politics/crimea-explainer/, (Erisim: 26.08.2014).
Ukraine Crisis: Timeline, http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-26248275, (Erisim: 05.09.2014).
Ukraine Profile, http://www.bbc.com/news/world-europe-18010123, (Erisim: 03.09.2014).
Ümit Özdağ, "Türk Milliyetçiliği ve Jeopolitik", (ed.) T. Bora, Milliyetçilik, 4. Baskı, İletisim Yayınları, İstanbul, 2009, 168-178.
Volkan S. Ediger, "Enerji Arz Güvenliği ve Ulusal Güvenlik Arasındaki İliski", Enerji Arz Güvenliği, Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Baskanlığı Stratejik Arastırma ve
Etüt Merkezi Yayınları, Ankara, 2007.
Vügar İmanbeyli, “ Ülke-İçi Krizden Uluslararası Soruna Ukrayna-Kırım Meselesi ”, SETA Perspektif,
http://file.setav.org/Files/Pdf/20140320184806_ulke-ici-krizden-uluslararasi-soruna-ukrayna-kirim-meselesi-pdf.pdf, (Erisim: 11.08.2014).
Vügar İmanov, Avrasyacılık, Küre Yayınları, İstanbul, 2008.
Why Crimea is so dangerous, http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-26367786, (Erisim: 06.09.2014).
Williamson A. Murray, "Dünya Savasına Doğru (1871-1914) ", (ed.) Geoffrey Parker, Cambridge Savas Tarihi, çev. F. Tayanç, T. Tayanç, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
İstanbul, 2014, s. 275-305.
Williamson A. Murray, " Savasın Sanayilesmesi (1815-1871)", (ed.) Geoffrey Parker, Cambridge Savas Tarihi, çev. F. Tayanç, T. Tayanç, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
İstanbul, 2014, s. 241-273.
Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası, çev. Yelda Türedi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005.
Zbigniew Brzezinski, Stratejik Vizyon, çev. Sezen Yalçın, Abdullah Taha Orhan, Timas Yayınları, İstanbul, 2012.
***