Ahmet Necdet Sezer ve Demirel'in yeni Misyonu,
8 Mayıs 2000 Pazartesi
Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Ahmet Necdet SEZER, T.B.M.M. tarafından 5 Mayıs 2000 Cuma günü Türkiye'nin 10 ncu Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Sayın Sezer yapılacak devlet töreni ile birlikte 16 Mayısta görevini Sayın DEMİREL'den devralacak ve 7 yıl süre ile ülkemizi yönetecek.
Sayın SEZER'in Cumhurbaşkanı seçilmesi ülkemizde son aylardaki iyiye giden olayların iyi bir göstergesi. Allah milletimizin yüzüne bir kerre daha güldü. Hiç kimsenin beklemediği bir şekilde halkın içinden gelen, tabandaki halkı ve yaşantısını fiilen yaşayarak bilen, mütevazi, vakur ve ciddi bir devlet adamına kavuştuk. Şortla şeref kıt'ası teftiş edilebilen bir seviyeden nihayet devlet ciddiyetini bihakkın görebileceğimiz günler eriştik.
"Siyaset ve Siyasi Ahlak" başlıklı yazımda siyaset ve siyasetçilerin nasıl bozulduğuna değinerek halkımızın siyasetçilerimiz hakkındaki çok olumsuz fikirlerini dile getirmiş ve bunların sebeplerini irdelemeye çalışmıştım. Siyasetin bozulması; layık olmayanların, layık olmadıkları mevkilere gelmelerinden kaynaklanıyordu. Bu defa öyle olmadı. Gerçekten layık olabileceklerin en iyisi seçildi. Başbakanımız Sayın Bülent ECEVİT 43 yıllık parlamento yaşamında bana göre bu millet için en büyük hizmeti şimdi yapmıştır. Sayın Sezer'i bulup çıkartan ve seçtiren, devletin ve siyasi hayatımızın zirvesini böyle ciddi bir devlet adamıyla taçlandıran hayırlı girişimi başlatan başbakanımızı candan tebrik ediyorum. Bu hizmetini bu millet asla unutmayacakttır.
Sayın Sezer'in meclisteki beş partinin uzlaşması ve teklifiyle Cumhurbaşkanı seçilmesi, demokratik parlamenter sistemimiz için çok önemli bir adımdır. Bu şekildeki büyük uzlaşılara meclisimiz alışık değildir. Bu da inşallah bundan sonraki hayati görevler için iyi bir örnek teşkil edecektir.
Yeni bir devir başlamaktadır. Yaşamı boyunca bir gün dahi siyasi tecrübesi olmayan bir sivil ilk defa siyasetin ve yürütmenin başına gelmektedir. "Hiç dış politika bilmiyor, lisanı yeterli değil, siyasi tecrübesi yok "diyen lafazanların ve çok bilmişlerin bu defa kafalarını taşa vurduklarını hep birlikte göreceğiz.
Sayın medya büyüklerimiz, sayın devlet ciddiyetinden tamamen uzaklaşmış siyaset ve bürokrasi erbabımız!; bizim "görünen köy klavuz istemez" diye bir atasözümüz vardır. NE YAPARSANIZ YAPIN, HİÇ BİR ŞEKİLDE BOZAMAYACAĞINIZ BİR DEVLET ADAMI İLE KARŞI KARŞIYASINIZ. Bu gerçeği unutmayın, tavır ve hareketlerinizi bu gerçeğe göre ayarlamaya hazırlanın.
Sayın Sezer ;ilk beyanatı ile bu mevkiye ne kadar layık olduğunu şimdiden isbat etmiştir. Bu liyakatı bundan sonraki yaşantımızın her safhasında milletçe dalga dalga hissedeceğiz. Devletin tepesine oturan vekar, saygınlık ve ciddiyetin ülkenin en uç noktasına olan olumlu uzantılarına yine birlikte şahit olacağımız günler uzakta değildir.
Devletin en temel işlevlerinden bir tanesi adalet ve adaletli düzen sağlamasıdır. Şimdi hukuk ve adalet anlayışı devletin zirvesine yerleşmiştir. Alttakiler sıra ile buna ayak uydurmak zorundadırlar. Siyasette bir ömür tüketerek namuslu kalabilme ve dürüst olabilme erdemine ulaşmış bir başbakan ve, bir ömrü adalet dağıtmakla geçiren bir cumhurbaşkanı gibi iki mümtaz insanın yönetimindeki Türkiyenin önünde artık hiç bir engel olmamalıdır.
İç siyaset düzelmeden şahsiyetli bir dış politika olması asla mümkün değildir. İçerideki ciddi ve saygın yapının, çok kısa bir süre içinde dış politikadaki inanılmaz başarılarını yine hep birlikte göreceğimizi şimdiden milletime müjdelemek isterim.
Milletime yeniden gözünüz aydın olsun diyorum. Bu seçimin Türkiye ve Türklük camiası için hayırlı olmasını diliyorum. Başbakanımız Sayın Ecevit başta olmak üzere bizi bu sonuca ulaştıran sayın parti liderlerimizide ayrıca kutluyorum
7 yıl süre ile ülkeyi büyük bir tarafsızlıkla ve ehliyetle yöneten Sayın Demirel'in görevi ise daha bitmemiştir. Siyasi yelpazedeki sağ ve sol dağınıklığın yarattığı istikrarsızlık ortamının ülkemizi ekonomik dahil her alanda getirdiği yer, Sayın Demirel tarafından çok iyi bilinmektedir. Ülkemizde; siyasi tablodaki dağınıklığı ve istikrarsızlığı düzeltebilecek tek kişi yine Sayın Demirel'dir. Ne Çiller'in ve nede Yılmaz'ın liderlik güçleri partilerini bundan sonra ayakta tutabilir. Bu iki sağ partinin Sayın Demirel liderliğindeki bir partide, mesela ADALET PARTİSİ çatısı altında toplanmaları kaçınılmazdır. Türk kamuoyu DEMİREL liderliğindeki eski güçlü ADALET PARTİSİ'ni çok yakında görecektir. İnsanlarımız dörtgözle bunu beklemektedir.
Sağdaki güçlü bir tek parti soldaki birleşmeyide kaçınılmaz kılacaktır. İşte o zaman Türkiye özlediği tek partili çoğunluk iktidarlarına ve bu iktidarı daima diken üstünde tutturacak , onu daha çok çalışmaya zorlayacak iktidar alternatifi güçlü bir muhalefete kavuşacaktır. İşte köşkten siyasete inen Sayın Demirel'i bekleyen tarihi misyon budur. Bunu başarmadan köşesine çekilerek hatıralarını yazma hakkı yoktur. 40 YILDIR SİYASETİN HER ALANINDA PİŞMİŞ BİR DEMİREL'den bunu beklemek Türk milletinin en tabii hakkıdır.
Sonuç olarak ;Sayın SEZER'in Cumhurbaşkanlığı ve yönetiminde, Sayın ECEVİT'in Başbakanlığında ve nihayet Sayın DEMİREL'in siyasi koordinatörlüğünde ülkemizi ve insanımızı mutlu ve refah dolu günler beklemektedir.
Sayın Sezer ile Sayın Demirel'e başarılar diliyorum. Yolları açık olsun...
Dr. Tahir Tamer Kumkale
8 Mayıs 2000 Pazartesi
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=36
..