10 Kasım 2018 Cumartesi

IRAK VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ BÖLÜM 5


IRAK VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ BÖLÜM 5





BİLGE ADAMLAR KURULU ÜYELERİ  ÖZGEÇMİŞLERİ 

Salim DERVİŞOĞLU, Oramiral (E), 
Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı 

Bilge Adamlar Kurulu Başkanı 

Salim Dervişoğlu, 1936’da İzmit’te doğdu. 1957 yılında Deniz Harp Okulu’ndan asteğmen rütbesi ile mezun oldu. Deniz Kuvvetlerinin çeşitli deniz ve kara hizmetlerinde bulundu. 1965-1967 yıllarında Deniz Harp Akademisi öğreniminden sonra Kurmay Binbaşı olarak Sultanhisar Gemisi ve bilahare Gayret Muhribi Komutanlığı yaptı. 1972-1973 yıllarında ABD’de İşletme alanında yüksek lisans yaparak yüksek işletme mühendisi oldu. 1974-1977 yıllarında Brüksel’deki NATO karargâhında görev yaptı. 1977- 1979 yıllarında 3. Muhrip Filotillası komodorluğundan sonra çeşitli kara görevlerinde bulundu. 
30 Ağustos 1981 yılında tuğamiral oldu. Deniz Kuvvetleri Personel ve Lojistik başkanlığı, Çıkarma Filosu, Hücumbot Filosu, Harp Filosu komutanlıkları yaptı. Dervişoğlu ayrıca Deniz Harp Akademisi Komutanlığı ve Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı görevlerini yürüttü. İtalya’da (Napoli) da 2 yıl boyunca NATO görevlerinde bulundu. Dervişoğlu, Koramiral olarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Yardımcılığı, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı görevlerini yürüttü. Oramiral olarak 1995-1997 yıllarında Donanma 
Komutanlığı yaptı ve 1997-1999 yıllarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yaparak emekli oldu. 

Bayan Türkan Dervişoğlu ile evli olan Dervişoğlu’nun Mehmet ve Ahmet adlarında 2 oğlu vardır. Dervişoğlu, İngilizce ve Fransızca bilmektedir. 

***

İlter TÜRKMEN, Dışişleri Eski Bakanı 

Bilge Adamlar Kurulu Başkan Yardımcısı 

İlter Türkmen 1927 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Türkmen, 1949 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi. 

İlter Türkmen, 1961-64 yılları arasında Washington Büyükelçiliğinde Müsteşar, 1964-68 yılları arasında Dışişleri Bakanlığında Genel Müdür ve Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapmıştır. 1968-72 yıllarında Atina Büyükelçiliği görevini yürüten Türkmen, 1972-75 yılları arasında Türkiye’nin Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimî Temsilcisi olmuştur. 1979-80 yıllarında Birleşmiş 
Milletler Teşkilatında Genel Sekreter Yardımcısı, 1980-83 yıllarında ise Dışişleri Bakanı olmuştur. 

1984-88 yılları arasında tekrar Birleşmiş Milletler nezdinde Daimî Temsilci olarak görev alan Türkmen, 1988-91 yıllarında Paris Büyükelçiliğine getirilmiştir. Türkmen, 1991-96 yılları arasında Birleşmiş Milletler teşkilatında Genel Sekreter Yardımcısı ve Filistin Mültecilerine Yardım Örgütü Genel Komiseri görevlerini yürütmüştür. İlter Türkmen, Bilge Adamlar Kurulu Başkan Yardımcılığının yanında OBİV Dış ve Savunma Politikası Grubu Başkanlığını da yürütmektedir. 

----

Sami SELÇUK, Prof. Dr., 
Yargıtay Eski Başkanı 

Bilge Adamlar Kurulu Başkan Yardımcısı 1937’de Konya-Taşkent’te doğmuştur. 1955’te Konya Lisesi’ni ve 1959’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Ankara yargıç adayı olarak mesleğe başlayan Selçuk, sırasıyla Sütçüler, Akşehir, Yenice ve 1972’den sonra Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulunmuştur. 
21.09.1982 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Selçuk, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca, 10.07.1990 tarihinde ilk kez, 13.07.1994 tarihinde ikinci kez, 13.07.1998 tarihinde üçüncü kez Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi Başkanlığına seçilmiştir. Fransızca ve İtalyanca bilen Selçuk, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doktora yapmış, 1986 yılında doçent olmuştur. Selçuk’un kitap ve çeviri çalışmalarının yanında yerli ve yabancı dergiler ile günlük basında yayımlanmış Türkçe ve yabancı dilde; hukuk, dil, laiklik ve Atatürkçülük 
konularında makale ve denemeleri vardır. 

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 07.07.1999 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanlığına seçilen Doç. Dr. Sami Selçuk bu görevden 15.06.2002 tarihinde yasal yaş sınırı nedeniyle emekliye ayrılmıştır. Emekliye ayrıldıktan sonra Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesinin öğretim üyeleri kadrosuna 
dâhil olmuştur ve Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığına seçilmiştir. Selçuk, Fakültede Ceza 
Hukuku ve Ceza Usul Hukuku dersleri vermektedir. 

----

Kutlu AKTAŞ, 
İçişleri Eski Bakanı, Vali (E) 


Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Kutlu Aktaş, 1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştur. Mezuniyetini müteakip 30 Temmuz 1962 tarihinde atandığı Çankırı Maiyet Memurluğunda Yumurtalık ve Küre Kaymakam Vekilliklerinde görevlendirilip staj süresini doldurmuş, Kaymakamlık kursu ile Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’ünü (TODAİE) bitirdikten sonra 1964’te Darende Kaymakamlığına atanmıştır. 

30 Eylül 1967 tarihinde Yahyalı, 30 Nisan 1970 tarihinde Çüngüş, 31 Temmuz 1972 tarihinde Bozcaada, 1976 tarihinde Simav Kaymakamlıklarına atanan Aktaş, 3 Ağustos 1976 tarihinde Mülkiye Müfettişliğine, 20 Ağustos 1976 tarihinde 1. sınıf Mülkiye Müfettişliğine, 4 Şubat 1977 
tarihinde Mülkiye Başmüfettişliğine, 28 Mart 1979 tarihinde de Mülkiye Müşavirliğine atanmıştır. Kutlu Aktaş, 26 Haziran 1981 tarihinde Ağrı Valiliğine, 22 Aralık 1986 tarihinde Malatya Valiliğine, 21 Nisan 1990 tarihinde İzmir Valiliğine ve 15 Temmuz 1997›de ise İstanbul Valiliğine atanmıştır. Aktaş, 5 Ağustos 1998-11 Ocak 1999 tarihleri arasında İçişleri Bakanı olarak görev yapmıştır.

----

Özdem SANBERK, Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Özdem Sanberk, Dışişleri Bakanlığı memuru olarak Madrid, Amman, Bonn ve Paris Büyükelçiliklerinde ve İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Daimi Temsilciliklerinde çeşitli derecelerde görevde bulunduktan sonra, 1985-1987 yılları arasında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın dış politika danışmanlığını yapmıştır. 

1987-1991 yılları arasında Avrupa Topluluğu nezdinde Büyükelçi Daimi Temsilci, 1991-1995 yıllarında arasında Dışişleri Müsteşarı ve 1995-2000 yılları arasında da Londra Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. 2000 yılında emekliye ayrılan Sanberk, 2003 Eylül ayına kadar Türkiye Ekonomik Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) Direktörlüğü görevinde bulunmuştur. Sanberk 2011’de, İsrail’in Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıyı müteakiben Birleşmiş Milletler’in yürüttüğü 
soruşturma sürecinde oluşturulan Palmer Komisyonu’nda Türkiye’yi temsilen yer almıştır. Sanberk, Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesidir. 

Özdem Sanberk, Sumru Sanberk ile evli olup Nazlı Sanberk’in babasıdır. 

----

Sönmez KÖKSAL, Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Sönmez Köksal, 8 Mart 1940 İzmir’de doğdu. Köksal, Saint Joseph Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Köksal, 1963 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi. 
Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliğinde, Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Ekonomik Sorunlar Dairesinde Şube Müdürü, Burgaz’da Başkonsolos, Paris Büyükelçiliğinde Müsteşar, Siyaset Planlama Dairesi ve Orta Doğu ve Afrika Dairelerinde Başkanlık görevlerinde bulundu. 

1980’de Avrupa Ekonomik Topluluğu nezdindeki Türkiye Daimi Temsilci yardımcılığına atandı. 

1983’de Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcılığını üstlendi. 1986 yılında Bağdat Büyükelçiliği’ne atandı. 1990’da Avrupa Konseyi nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği görevini üstlendi. Türkiye’nin dönem başkanlığına rastlayan 1992 Nisan-Eylül ayları arasında 6 ay süre ile Avrupa Konseyi Bakan Delegeleri Komitesi’ne başkanlık yaptı. Köksal, 1992 Ekim ayında Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı oldu. 1998 Şubat ayında Paris Büyükelçiliği’ne atandı. 1 Ağustos 2002 tarihinde kendi isteği üzerine emekli oldu. Sönmez Köksal, 2002-2006 döneminde Işık Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak bulundu ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı görevini üstlendi. 

----

Güner ÖZTEK, Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 
Güner Öztek 1935 yılında Çankırı’da doğdu. 1955 yılında St. Joseph Lisesi’nden mezun oldu. 1959 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Güner Öztek, 1959-1960 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği Özel Kaleminde Ataşe, 1961-1963 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde 3’ncü Kâtip, 1963-1966 tarihleri arasında Paris Büyükelçiliğinde 3’ncü ve 2’nci Kâtip ve 1966-1969 tarihleri arasında Dakar Büyükelçiliğinde 2’nci Kâtip ve Başkâtip olarak görev yapmıştır. Öztek, 1969- 1971 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde Başkâtip, 1971-1972 tarihleri arasında Başbakanlık Özel Kalem Müdürü, 1972-1976 tarihleri arasında Londra Büyükelçiliği Müsteşarı, 1976-1978 tarihleri arasında Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdür Yardımcılığı, Elçi, Genel Müdür Yardımcısı, 1978-1982 tarihleri arasında Moskova Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı 
ve 1982-1986 tarihleri arasında İkili Siyasi İşler Genel Müdür Yardımcısı görevlerinde bulunmuştur. 

Güner Öztek, 1986-1991 tarihleri arasında Kuveyt Büyükelçisi, 1992-1995 tarihleri arasında Dışişleri Müsteşar İdari İşler Yardımcısı, 1995-1999 tarihleri arasında Belçika Krallığı nezdinde T.C. Büyükelçisi ve Batı Avrupa Birliği nezdinde Daimi Temsilci olarak görev yapmıştır. Güner Öztek, 1 Ocak 2001’den itibaren Ortadoğu ve Balkan İncelemeleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı 
ve Direktörü olarak görev yapmaktadır. Öztek, Fransızca ve İngilizce bilmektedir. 

----

Ümit PAMİR, Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

1942 yılında İstanbul’da doğdu. Saint-Joseph Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. 1965 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi. Gümülcine Konsolosluğu ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Fahri Korutürk’ün Özel Kalem Müdürlüğünü yaptı. Pamir, 1990 yılında Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün daimi temsilciliğini yaptı. 1991 yılında Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi oldu. 1995-1997 yılları arasında Yunanistan Büyükelçiliği 
görevinde bulundu. Başbakan Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz’ın başdanışmanlığı nı yaptı. 2000’de Türkiye’nin BM nezdindeki daimi temsilciliğine getirildi. Kıbrıs’ın ele alındığı Bürgenstock görüşmelerinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile beraber çalıştı. 2004- 2006 yılları arasında NATO Daimi Temsilciliği yaptı. 2007 yılında Dışişleri Bakanlığı Müşavirliği görevine getirildi ve aynı yıl yaş haddinden emekli oldu. Dilek Pamir’le evli ve iki çocuk babasıdır.

---

Oğuz ÇELİKKOL, Dr., Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Dr. Oğuz Çelikkol, ilköğrenimine Ağrı’da başladı, İstanbul’da tamamladı. İstanbul Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. ABD’de Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde (USC) master, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde doktora yaptı. 

37 yıl Dışişleri Bakanlığında çalıştı. Türkiye’nin New York Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’nde, Beyrut ve Washington Büyükelçiliklerinde görev gördü. 1993-1997 yıllarında Los Angeles Başkonsolosu oldu. 

Ankara’da Orta Doğu Genel Müdür Yardımcılığı, Orta Doğu Genel Müdürlüğü ve Irak Özel Temsilciliği görevlerinde bulundu. 2000-2004 yıllarında Şam’da, 2008-2009 yıllarında Atina’da, 2009-2010 yıllarında Tel Aviv’de ve 2010-2013 yıllarında Bangkok’da Türkiye’yi Büyükelçi olarak temsil etti. 
Halen İstanbul Kültür Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. “One Minute’ten Mavi Marmara’ya Türkiye-İsrail Çatışması” adlı 2014 yılı Mayıs ayında yayımlanan bir kitabı bulunmaktadır. 

---

Ahmet Ünal ÇEVİKÖZ, Büyükelçi (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Ünal Çeviköz, 1952 yılında İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Kadıköy Maarif Koleji’nde tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden 1974, Siyaset Bilimi bölümünden ise 1978 yılında mezun oldu. Aynı yıl Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı ve merkez görevini müteakip Moskova Büyükelçiliği’nde ikinci katip, Bregenz Başkonsolosluğu’nda Konsolos olarak görev yaptı. 

Ankara’da Doğu Dairesi’nde şube müdürü olarak yaptığı görevi tamamladıktan sonra Sofya Büyükelçiliği Müsteşarlığı’na tayin edildi. 1989 yılında Dışişleri Bakanlığı’ndan izinli olarak ayrılarak NATO Uluslararası Yazmanlığı’nda göreve başladı ve önce Ekonomi Direktörlüğü’nde sonra Siyasi Direktörlük’te çalıştı. 1993 yılında Brüksel Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler Yüksek 
Lisans derecesini aldı. 1994 yılında NATO’nun Moskova’daki Enformasyon Bürosu’nu açmakla görevlendirildi. Bunu müteakip NATO-Rusya Kurucu Senedi’ni hazırladı ve 1997 yılında yeniden Dışişleri Bakanlığı’ndaki görevine döndü. Balkan Dairesi Başkanı ve Kafkasya-Orta Asya Genel Müdür Yardımcısı olarak merkez görevlerini tamamladıktan sonra 2001-2004 yıllarında 
Türkiye’nin Azerbaycan nezdinde, 2004-2006 yılları arasında da Irak nezdinde Büyükelçisi olarak görev yaptı. 2007-2010 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşar İkili Siyasi İşler Yardımcısı olarak Ankara’da bulundu. Bu sırada 2009 yılında Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri hazırladı. 2010 yılında Londra’ya Büyükelçi olarak tayin oldu. 2014 yazında bu görevini tamamlayarak Türkiye’ye döndü. 

Ünal Çeviköz 2013 yılında Uluslararası Denizcilik Örgütü 28. Dönem (2013-2015) Genel Kurul Başkanlığı’na seçildi. İngilizce, Fransızca, Rusça, Almanca ve İtalyanca bilmektedir. 

----

Necdet TİMUR, Orgeneral (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

1937 yılında Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde doğmuştur. 1958 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1960 yılında Muhabere Okulu’ndan mezun olmuştur. Timur, 1968 yılında Kara Harp Akademisi’nden mezun olmuş, ardından Kurmay Subay olarak, 1’nci Ordu Muhabere İşletme Bölük Komutanlığı, 2’nci Zırhlı Tugay Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü, Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği, 1’nci Ordu Genel Sekreterliği Harekât Subaylığı, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü, Paris Kara Ataşeliği, 3’ncü Ordu Plan ve Harekât Şube Müdürlüğü ve Işıklar Askeri Lisesi Komutanlığı görevlerini yürütmüştür. 

Necdet Timur, 1983 yılında tuğgeneralliğe, 1987 yılında tümgeneralliğe terfi etmiştir. Timur, tümgeneral rütbesi ile Genelkurmay Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığı, Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı görevlerini yürütmüştür. 1991 yılında korgeneralliğe terfi ederek Genelkurmay Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığı, 2’nci Kolordu Komutanlığı ve Harp Akademileri Komutan Yardımcılığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Başyardımcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 1997 yılında orgeneralliğe terfi etmiştir. Bu rütbede Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini müteakip 1’nci Ordu Komutanlığı’na atanmıştır. Fransızca bilen emekli Orgeneral Necdet Yılmaz Timur, 
Bayan Nezih Timur ile evlidir ve 1 çocuk sahibidir. 

----

Oktar ATAMAN, Orgeneral (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 
Oktar Ataman 1939’da İstanbul’da doğmuştur. 1961 yılında Kara Harp Okulu’ndan topçu subayı olarak mezun olmuş, 1966-1968 yılları arasında Kore Cumhuriyeti’nde Askeri Ataşe Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler nezdinde İrtibat Subayı görevlerinde bulunmuş ve 1975 yılında Kara Harp Akademisi’ni bitirerek Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanlığı’na proje subayı olarak atanmıştır. 
1977’de İngiliz Kraliyet Kara Kurmay Koleji’ne seçilen Ataman, mezuniyetini müteakip Kara Harp Akademisi’nde üç yıl öğretim üyesi olarak, 1980-1983 yıllarında ise Belçika’da SHAPE Karargâhı Plan ve Prensipler Başkanlığı’nda karargâh subayı olarak görev yapmıştır. 1988’de tuğgeneral rütbesine terfi eden ve Genelkurmay Başkanlığı Plan Harekât Daire Başkanı olarak görev yapmaya başlayan Ataman 1992’de tümgeneralliğe terfi ederek Genelkurmay Başkanlığı Strateji ve Kuvvet Planlama Daire Başkanlığı’na atanmıştır. 

Orgeneral Ataman, 1997’de korgeneral rütbesine terfi etmiş ve Genelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanlığı’na atanmıştır. Eylül 1998’den itibaren NATO Askeri Komitesi nezdinde Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı olarak görev yapan Orgeneral Ataman, 2000-2001 yıllarında 6’ncı Kolordu Komutanı olarak görev yapmıştır. 2001’de NATO Güneydoğu Avrupa Müşterek Kuvvetler Komutanlığı görevini devralan Ataman aynı yıl içinde orgeneralliğe terfi etmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri Üstün Hizmet Madalyası ile taltif edilen Orgeneral Ataman, Bayan Nedret Ataman ile evli olup bir kız ve bir erkek çocuğu babasıdır. 

---

Sabahattin ERGİN, Koramiral (E) 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Emekli Koramiral Sabahattin Ergin 1926’da İstanbul’da doğmuştur. 1935 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı piyano bölümüne devam ederek başladığı müzik yaşamını çeşitlendirerek sürdürmüştür. Sabahattin Ergin, 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda sanatçı ve öğretim üyesi olmuştur. Ergin, İ.T.Ü. Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda lisans, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans, sanatta yeterlik ve doktora programların  da Müzik Pedagojisi, Müzik Eğitimi Felsefesi, Çağdaş Müzik Eğitimi Yöntemleri ve Mukayeseli Müzik Tarihi gibi dersleri Türkçe ve İngilizce olarak vermiştir. 

İ.T.Ü. dışında, Türk Mûsıkîsi Vakfı, Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü ve diğer bazı kültürel ve bilimsel dernek ve kurumlarda, kurucu, yönetim kurulu başkanlığı ve kurucu üyelikler de yapmıştır. 

42 yıl süren bir askerlik hizmetinde bulunan Ergin, Atatürkçülük ve jeopolitik konuları üzerinde çalışmalar yapmakta olup, meşgul olduğu çeşitli alanlarda ulusal ve uluslararası bilimsel etkinliklere; konuşmacı, bildiri sunucu ve panelist olarak katılmaktadır. İlgilendiği konular üzerine kaleme aldığı bazı çalışmaları kitap, makale ve tebliğ olarak basılmıştır. 

----

Nur VERGİN, Prof. Dr. 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Nur Vergin, 1941’de İstanbul’da doğdu. Çocukluğunu ve gençliğini yurt dışında geçirdi. Paris- Sorbonne Üniversitesi’nde Sosyoloji lisans ve yüksek programlarını tamamladıktan sonra aynı üniversitede Sosyoloji Doktoru unvanını aldı. 1973’te Türkiye’ye dönüp İstanbul Üniversitesi’nde göreve başladı. 
Nur Vergin Bilkent Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevinde bulundu. 
Vergin, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden emekli olmuştur. 
Çeşitli uluslararası Sosyal Bilimler Derneklerine üye olan ve siyaset, kimlik ve din sosyolojisi üzerine çalışan Vergin’in, Industrialisation et Changement Social en Milieu Rural (1976), Türkiye’ye Tanık Olmak (1998), Din, Toplum ve Siyasal Sistem (2000) ve Siyaset Sosyolojisi: Kavramlar, Tanımlar ve Yaklaşımlar (2008) başlıklı kitapları yayımlanmıştır. 

----

Orhan GÜVENEN, Prof. Dr. 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 


1973 yılında OECD İstatistik Danışmanı olarak iş hayatına başlayan Prof. Dr. Orhan Güvenen, 1976 yılında Paris-Sorbonne Üniversitesi (EPHE) Öğretim Üyesi, 1977-1984 yıllarında Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales’de Öğretim Üyesi, 1979-1988 yıllarında Paris Üniversitesi Araştırma Direktörü ve Ekonometri Profesörü olarak çalışmıştır. Prof. Dr. Güvenen, 1988-1994 yıllarında T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı görevine atanmıştır. 
1995-1997 yıllarında Büyükelçi olarak İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi olarak görev yapan Prof. Dr. Güvenen, 1996 yılında ABD, Case Western Reserve Univ., “Systems Engineering Department” bölümünde Misafir Profesör olarak görev yapmıştır. 1997-1999 yıllarında T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı ve 1997-2000 yıllarında Büyükelçi ve Başbakan Başmüşavirliği görevlerine getirilmiştir. Güvenen, 2002 yılında UNESCO Yönetim Kurulu Türkiye Temsilcisi ve Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. 
Milli Güvenlik Akademisi’nde Uluslararası Ekonomi Profesörü ve Paris Üniversitesi’nde Misafir Profesör olarak görev yapan Güvenen, 1988 yılında “Dünya Sistemleri, Ekonomileri ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü”nü kurmuş ve halen adı geçen Enstitü’de Ekonometri ve Uluslararası Ekonomi Profesörü ve Başkan olarak görevine devam etmektedir. Ayrıca, Ağustos 2000’den itibaren, 
Bilkent Üniversitesi Uygulamalı Yabancı Diller Muhasebe Bilgi Sistemleri Bölüm Başkanlığı görevini sürdürmektedir. 

---

Ali KARAOSMANOĞLU, Prof. Dr. 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Uluslararası Hukuk doktorasını Lozan Üniversitesi’nden almış olan Prof. Karaosmanoğlu, Stanford Üniversitesi Hoover Institution’da, NATO’da, Lahey Uluslararası Hukuk Akademisi’nde ve Princeton Üniversitesi’nde araştırma bursları kazanmış ve misafir öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Bilkent Üniversitesi’ne katılmadan önce Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ’de öğretim üyeliği yapan Prof. Karaosmanoğlu, Türk dış politikası, strateji ve güvenlik politikaları konularında çalışmalar yapmaktadır.

Yayınları arasında Les actions Militaires coercitives et non coercitives des Nations Unies (Droz); İç Çatışmaların Çözümü ve Uluslararası Örgütler (Boğaziçi Üniversitesi); Middle East, Turkey and the Atlantic Alliance (Dış Politika Enstitüsü, Editör); The Europeanization of Turkey’s Security Policy (Dış Politika Enstitüsü, editör) başlıklı kitapları ve Foreign Affairs, Politique Etrangère, International Defense Review, Europa Archiv, Security Dialogue ve Journal of International Affairs gibi dergilerde basılmış makaleleri bulunmaktadır. Prof. Karaosmanoğlu, Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi üyesidir. 

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2010 yılında emekli olan Karaosmanoğlu, İhsan Doğramacı Vakfı’na bağlı Dış Politika ve Barış Araştırmaları Merkezi’nin başkanıdır. 

---

İlter TURAN, Prof. Dr. 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

1941 yılında İstanbul’da doğmuştur. Orta öğrenimini Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde tamamlamıştır. 1962 yılında Oberlin Koleji’nden (ABD) Siyasal Bilimler Lisansı, 1964 yılında Columbia Üniversitesi’nden Siyasal Bilimler Yüksek Lisansı almıştır. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Siyaset İlmi Kürsüsü’ne asistan olarak girmiştir. Aynı kürsüde 1966 yılında Doktor, 1970 yılında Doçent, 1976 yılında da Profesör olmuştur. 

1984 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne intisap etmiş, 1991 yılında aynı fakültede yeni kurulan Uluslararası İlişkiler Kürsüsü Başkanlığı’nı üstlenmiştir. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden ayrılmış ve Koç Üniversitesi İdari Bilimler ve İktisat Fakültesi’nde Siyasal Bilimler Profesörü olarak görev almıştır. Ekim 1998-2001 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Rektörlük görevini üstlenmiştir. Hâlihazırda aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. 

Prof. Dr. İlter Turan’ın Mukayeseli Siyaset, Türk Siyasal Hayatı, Siyasal Davranış, Siyasal Kültür, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika konularında yayımlanmış İngilizce ve Türkçe kitap ve makaleleri bulunmaktadır. Akademik mesleğine ek olarak muhtelif şirket ve vakıf yönetim kurullarında 
görev yapmakta, Dünya Gazetesi’nde haftalık yazılar yazmaktadır. 

Ahmet Çelik KURTOĞLU, Prof. Dr. 

Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Ahmet Çelik Kurtoğlu 1942’de Ankara’da doğdu. Kurtoğlu, 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nden lisansüstü derecesini alan Kurtoğlu, ABD’de Yale Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı. Kurtoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde İktisat Profesörlüğü görevinden 1995 yılında emekliliğe ayrıldı ve 1997-2006 yıları arasında Galatasaray Üniversitesi’nde 
ders verdi. 

Çelik Kurtoğlu, öğretim üyeliği yanında 1978-82 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı’na uluslararası ekonomi politikaları konusunda Danışmanlık yapmıştır. 1987-1995 yılları arasında İstanbul’da bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Direktörü olarak görev yapan Çelik Kurtoğlu, 1998 yılında Kurdoğlu Danışmanlık A.Ş.’yi 2002 yılında ise “iyi şirket” Danışmanlık A.Ş.’yi kurmuştur. Kurtoğlu, halen bu iki şirket kanalı ile yatırım bankacılığı ve kurumsal yönetim konularında bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktadır.

Çelik Kurtoğlu, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi, TEMA Yönetim Kurulu Başkanı, Tekfenbank Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Sanayiciler Yuvarlak Masası (ERT) “Asosiye Üyesi” dir. 

---

Ersin ONULDURAN, Prof. Dr. 
Bilge Adamlar Kurulu Üyesi 

Ersin Onulduran, 1945 yılında Bandırma’da doğdu. Lisans eğitimini Claremont Men’s College’de Siyaset Bilimi dalında, Yüksek Lisans eğitimini California State University’de Uluslararası İlişkiler bilimi dalında tamamladı. Doktora eğitimini University of Southern California’da Siyaset Bilimi alanında yaptı. 1973 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. Aynı fakültede 1983’de Doçent, 1989’da Profesör oldu. 
Onulduran, Ankara Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyeliği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanlığı görevlerini yürüttü. Aynı zamanda Üniversitede Yabancı Diller Yüksek okulu Müdürü olarak görev yaptı. Ersin Onulduran 1986-2010 yılları arasında Türkiye- ABD Kültürel Mübadele Komisyonu (Fulbright Eğitim Komisyonu) Genel Sekreteri görevini yürüttü. 
Prof. Dr. Ersin Onulduran 2012 yılında Ankara Üniversitesi’nden emekli oldu. Onulduran, evli ve bir çocuk babasıdır.


***

BİLGESAM YAYINLARI 

Kitaplar 

Çin Yeni Süper Güç Olabilecek mi? Güç, Enerji ve Güvenlik Boyutları 
(Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
Değişen Dünyada Türkiye’nin Stratejisi 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
Türkiye’nin Bugünü ve Yarını 
E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN 
Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu Politikası 
E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN 
Türkiye’nin Vizyonu: Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri 
(Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
İleri Teknolojiler Çalıştayı ve Sergisi (İTÇ 2010) Bildiri Kitabı 
Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK 
IV. Ulusal Hidrojen Enerjisi Kongresi ve Sergisi Bildiri Kitabı 
Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK 
Özgür, Demokratik ve Güvenli Seçim 
Kasım ESEN, Özdemir AKBAL 
Terörle Mücadele Stratejisi 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Hazırlayan: Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
Türkiye’de Kürtler ve Toplumsal Algılar 
Dr. Mehmet Sadi BİLGİÇ, Dr. Salih AKYÜREK 
Teoriler Işığında Güvenlik, Savaş, Barış ve Çatışma Çözümleri 
(Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI

Asya’da Güvenlik Sorunları ve Yansımaları 

(Ed.) Doç. Dr. R. Kutay KARACA 
Sivil-Asker İlişkileri ve Ordu-Toplum Mesafesi 
Dr. Salih AKYÜREK, Serap KOYDEMİR, Esra ATALAY, Adnan BIÇAKSIZ 
Orta Doğu’da Değişim ve Türkiye 
(Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Erdem KAYA 
Atatürk’ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
İçimizdeki Komşu Suriye 
Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL 
Dünden Bugüne Kürt Sorunu ve PKK 
Dr. M. Sadi BİLGİÇ 

Raporlar 

Rapor 1: Küresel Gelişmeler ve Uluslararası Sistemin Özellikleri 
Prof. Dr. Ali KARAOSMANOĞLU 
Rapor 2: Değişen Güvenlik Anlayışları ve Türkiye’nin Güvenlik Stratejisi 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
Rapor 3: Avrupa Birliği ve Türkiye 
E. Büyükelçi Özdem SANBERK 
Rapor 4: Yakın Dönem Türk-Amerikan İlişkileri 
Prof. Dr. Ersin ONULDURAN 
Rapor 5: Türk-Rus İlişkileri Sorunlar-Fırsatlar 
Prof. Dr. İlter TURAN 
Rapor 6: Irak’ın Kuzeyindeki Gelişmelerin Türkiye’ye Etkileri 
E. Büyükelçi Sönmez KÖKSAL 
Rapor 7: Küreselleşen Dünyada Türkiye ve Demokratikleşme 
Prof. Dr. Fuat KEYMAN 
Rapor 8: Türkiye’de Bağımsızlık ve Milliyetçilik Anlayışı 
Doç. Dr. Ayşegül AYDINGÜN 
Rapor 9: Laiklik, Türkiye’deki Uygulamaları Avrupa ile Kıyaslamalar Politika Önerileri 
Prof. Dr. Hakan YILMAZ 
Rapor 10: Yargının İyileştirilmesi/Düzeltilmesi 
Prof. Dr. Sami SELÇUK 
Rapor 11: Yeni Anayasa Türkiye’nin Bitmeyen Senfonisi 
Prof. Dr. Zühtü ARSLAN 
Rapor 12: Türkiye’nin 2013 Yılı Teknik Vizyonu 
Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK 
Rapor 13: Türkiye-Ortadoğu İlişkileri 
E. Büyükelçi Güner ÖZTEK 
Rapor 14: Balkanlarda Siyasi İstikrar ve Geleceği 
Prof. Dr. Hasret ÇOMAK, Doç. Dr. İrfan Kaya ÜLGER 
Rapor 15: Uluslararası Politikalar Ekseninde Kafkasya 
Yrd. Doç. Dr. Fatih ÖZBAY 
Rapor 16: Afrika Vizyon Belgesi 
Hasan ÖZTÜRK 
Rapor 17: Terör ve Terörle Mücadele 
M. Sadi BİLGİÇ 
Rapor 18: Küresel Isınma ve Türkiye’ye Etkileri 
Doç. Dr. İrfan Kaya ÜLGER 
Rapor 19: Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi 
M. Sadi BİLGİÇ, Dr. Salih AKYÜREK, Doç. Dr. Mazhar BAĞLI, 
Müstecep DİLBER, Onur OKYAR 
Rapor 20: Kürt Sorununun Çözümü İçin Demokratikleşme, Siyasi ve Sosyal Dayanışma Açılımı 
E. Büyükelçi Özdem SANBERK
Rapor 21: Türk Dış Politikasının Bölgeselleşmesi 
E. Büyükelçi Özdem SANBERK 
Rapor 22: Alevi Açılımı, Türkiye’de Demokrasinin Derinleşmesi 
Doç. Dr. Bekir GÜNAY, Gökhan TÜRK 
Rapor 23: Cumhuriyet, Çağcıl Demokrasi ve Türkiye’nin Dönüşümü 
Prof. Dr. Sami SELÇUK 
Rapor 24: Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 25: Türkiye-Ermenistan İlişkileri 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Yrd. Doç. Dr. Fatih ÖZBAY 
Rapor 26: Kürtler ve Zazalar Ne Düşünüyor? Ortak Değer ve Sembollere Bakış 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 27: Jeopolitik ve Türkiye: Riskler ve Fırsatlar 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI 
Rapor 28: Mısır’da Türkiye ve Türk Algısı 
M. Sadi BİLGİÇ, Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 29: ABD’nin Irak’tan Çekilmesi ve Türkiye’ye Etkileri 
Doç. Dr. Cenap ÇAKMAK, Fadime Gözde ÇOLAK 
Rapor 30: Demokratik Açılım ve Toplumsal Algılar 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 31: Ortadoğu’da Devrimler ve Türkiye 
Doç. Dr. Cenap ÇAKMAK, Mustafa YETİM, Fadime Gözde ÇOLAK 
Rapor 32: Güvenli Seçim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri 
Kasım ESEN, Özdemir AKBAL 
Rapor 33: Silahlı Kuvvetler ve Demokrasi 
Prof. Dr. Ali L. KARAOSMANOĞLU 
Rapor 34: Terör Önleme Birimleri 
Kasım ESEN, Özdemir AKBAL 
Rapor 35: İran, Şii Hilali ve Arap Baharı 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Emin SALİHİ 
Rapor 36: Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 
BİLGESAM 
Rapor 37: Etnik Çatışma Teorileri Işığında Dağlık Karabağ Sorunu 
Yrd. Doç. Dr. Reha YILMAZ, Elnur İSMAYILOV 
Rapor 38: Çağcıl Hukuk Sistemlerinde ve Türkiye’de Tutuklama 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Rapor 39: Afrika’da Türkiye ve Türk Algısı 
BİLGESAM 
Rapor 40: Kaos Senaryolarının Merkezinde İran 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Bilgehan EMEKLİER 
Rapor 41: Ermenistan’da Türkiye ve Türk Algısı 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 42: Yasa dışı Göç ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Emine AKÇADAĞ 
Rapor 43: Kırgızistan’da Türkiye ve Türk Algısı 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 44: Kazakistan’da Türkiye ve Türk Algısı 
Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 45: Çatışma Çözümü ve Türkiye’de Kürt Meselesi 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Erdem KAYA 
Rapor 46: Afganistan’ da Sivil Ölümleri 
Dr. Salih AKYÜREK, Nursema KIBRIS, Dilara ÜNAL
Rapor 47: İran Nükleer Krizinin Türkiye’ye Olası Etkileri 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Bilgehan EMEKLİER 
Rapor 48: Çağcıl Hukuk Sistemleri ve Türkiye’de İşkence 
Erkam MALBELEĞİ 
Rapor 49: Balkanlarda Türkiye ve Türk Algısı 
Dr. M. Sadi BİLGİÇ, Dr. Salih AKYÜREK 
Rapor 50: Suriye Sorunu ve Türk Dış Politikasına Toplumsal Bakış 
Dr. Salih AKYÜREK, Prof. Dr. Cengiz YILMAZ 
Rapor 51: Terörle Mücadelede Toplumsal Algılar 
Dr. Salih AKYÜREK, Mehmet Ali YILMAZ 
Rapor 52: Bütün Boyutlarıyla Suriye Krizi ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Ali SEMİN 
Rapor 53: İnsansız Hava Araçları: Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede 
Devrimsel Dönüşüm 
Dr. Salih Akyürek, Mehmet Ali Yılmaz & Mustafa Taşkıran 
Rapor 54: Türkiye’nin Dış Yardım Stratejisi Sorunlar ve Öneriler 
Hasan ÖZTÜRK, Sevinç ÖZTÜRK 
Rapor 55: 2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Ali SEMİN, Tuğçe ERSOY ÖZTÜRK 
Rapor 56: Türk Silahlı Kuvvetlerine Toplumsal Bakış 
Dr. Salih AKYÜREK, Mehmet Ali YILMAZ 
Rapor 57: Çözüm Sürecine Toplumsal Bakış 
Dr. Salih AKYÜREK, Mehmet Ali YILMAZ, Esra ATALAY, Fatma Serap KOYDEMİR 
Rapor 58: Türk-Rus İlişkileri 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Fatih ÖZBAY 
Rapor 59: Doğu Akdeniz’de Enerji Keşifleri ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Türkan BUDAK, Bekir ÜNAL 
Rapor 60: Kafkasya’daki Gelişmeler ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Elnur İSMAYILOV, Orhan GAFARLI 
Rapor 61: Türkiye’de Etnik, Dini ve Siyasi Kutuplaşma 
Dr. Salih AKYÜREK, Fatma Serap KOYDEMİR 
Rapor 62: Karadeniz’deki Gelişmeler ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Erdem KAYA, Elnur İSMAYILOV 
Rapor 63: Avrupa’nın İçinde Bulunduğu Sosyo-Ekonomik Kriz ve Türkiye ile İlişkiler 
Dr. Can BAYDAROL, Aslıhan P. TURAN 
Rapor 64: Balkanlar ve Türkiye 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
Orhan DEDE 
Demokratikleşme ve Sosyal Dayanışma Açılımı 
Bilge Adamlar Kurulu Raporu 
İleri Teknolojiler Çalıştayı ve Sergisi (İTÇ 2010) Sonuç Raporu 
BİLGESAM 
İleri Teknolojiler Çalıştayı ve Sergisi (İTÇ 2011) Sonuç Raporu 
BİLGESAM

Dergiler 

Bilge Strateji Dergisi Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 2, Sayı 2, Bahar 2010 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 2, Sayı 3, Güz 2010 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 3, Sayı 5, Güz 2011 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 4, Sayı 6, Bahar 2012 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 4, Sayı 7, Güz 2012 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 5, Sayı 8, Bahar 2013 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 5, Sayı 9, Güz 2013 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 6, Sayı 10, Bahar 2014 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 6, Sayı 11, Güz 2014 
Bilge Strateji Dergisi Cilt 7, Sayı 12, Bahar 2015 

Söyleşiler 

Bilge Söyleşi-1: Türkiye-Azerbaycan İlişkileri 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi 
Elif KUTSAL 
Bilge Söyleşi-2: Nabucco Projesi 
Arzu Yorkan ile Söyleşi 
Elif KUTSAL-Eren OKUR 
Bilge Söyleşi-3: Nükleer İran 
E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN ile Söyleşi 
Elif KUTSAL 
Bilge Söyleşi-4: Avrupa Birliği 
Dr. Can BAYDAROL ile Söyleşi 
Eren OKUR 
Bilge Söyleşi-5: Anayasa Değişikliği 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi 
Merve Nur SÜRMELİ 
Bilge Söyleşi-6: Son Dönem Türkiye-İsrail İlişkileri 
E. Büyükelçi Özdem SANBERK ile Söyleşi 
Merve Nur SÜRMELİ 
Bilge Söyleşi-7: BM Yaptırımları ve İran 
Doç. Dr. Abbas KARAAĞAÇLI ile Söyleşi 
Sina KISACIK 
Bilge Söyleşi-8: Füze Savunma Sistemleri ve Türkiye 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi 
Eren OKUR 
Bilge Söyleşi-9: Gelişen ve Değişen Türk Deniz Kuvvetleri’nin Bugünü ve Yarını 
E. Oramiral Salim DERVİŞOĞLU ile Söyleşi 
Emine AKÇADAĞ 
Bilge Söyleşi-10: Soru ve Cevaplarla Yeni Anayasa 
Kasım ESEN ile Söyleşi 
Özdemir AKBAL 
Bilge Söyleşi-11: Türk Hava Kuvvetleri’nin Bugünü ve Yarını 
E. Hv. Korgeneral Şadi ERGÜVENÇ ile Söyleşi 
Emine AKÇADAĞ 
Bilge Söyleşi-12: Arap Baharı Süreci, Mısır Seçimleri, Türkiye-Suriye Krizi 
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi 
Ali SEMİN 
Bilge Söyleşi-13: Esed Sonrası Suriye 
Halit Hoca ile Söyleşi 
Ali SEMİN & Tuğçe ERSOY ÖZTÜRK 
Bilge Söyleşi-14: Türk Kara Kuvvetleri’nin Bugünü ve Yarını 
Orgeneral (E) Oktar ATAMAN ile Söyleşi 
Emine AKÇADAĞ 
Bilge Söyleşi-15: Nükleer Enerji ve Nükleer Silahlanma 
Prof. Dr. Nurşin ATEŞOĞLU GÜNEY ile Söyleşi 
Hasan ÖZTÜRK, Ömer Faruk TÜRK


***

IRAK VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ BÖLÜM 4


IRAK VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ BÖLÜM 4



IŞİD’İN YAYILMASI VE GÜÇLENMESİ GENEL TESPİTLER 

• İlk aşamada Irak’ta el-Kaide’nin bir uzantısı olarak kurulan, 2006’dan itibaren “Irak İslam Devleti”, 2013’ten itibaren Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ismini kullanan örgüt güçlendikten ve Suriye’ye doğru yayıldıktan sonra el-Kaide ile bağlarını koparmış ve müstakil hareket etmeye başlamıştır. 
• IŞİD’in ortaya çıkışı Esed rejiminin Batılı ülkeler nezdindeki imajını nispeten düzeltirken Irak’ta Şii karşıtlığına dayalı söylemlerle hareket etmesi Şii-Sünni ayrışmasını derinleştirmiştir. 
• IŞİD başta Musul olmak üzere Sünni Arap bölgelerini istila ederek bu bölgelerde ciddi bir demografik değişime neden olmuştur. 
• IŞİD’in Musul’u ele geçirmesinden itibaren yaklaşık 300 bin Türkmen ülke içerisinde yerlerinden olmuş, 3 bin Türkmen ailesi ülkeyi terk ederek Türkiye ve İran’a kaçmış, 500 Türkmen hayatını kaybetmiştir. 
IŞİD’in faaliyet alanını genişletmesiyle bölgelerini terk etmek zorunda kalan Türkmenler, coğrafi olarak Arap ve Kürt bölgeleri arasında sıkışmıştır. 
• IŞİD Irak’ta Musul bölgesinde Suriye’de ise Deyrizor ve Haseke bölgelerindeki petrol sahalarının bir bölümünü elinde tutmaktadır. 
• ABD, IŞİD’le mücadeleye yönelik dört boyutlu bir strateji açıklamış, dört boyutta atılacak adımların nihai hedefinin IŞİD’i önce zayıflatmak, daha sonra tamamen etkisiz hale getirmek olduğunu ifade etmiştir. 
• IŞİD, Türkiye’nin istikrarını bozucu terörist eylemlerde bulunabilir. IŞİD’e katılmış Türk uyruklu militanların Türkiye’ye dönünce benzer faaliyetlere yönelme ihtimali vardır.
• Türkiye’nin IŞİD’in tüm dünyada yadırganan gayrı insani uygulamalarına karşı çıkmasından daha tabi bir şey yoktur. Türkiye’nin, sınırlarının ötesinde yürüttüğü faaliyetler göz önünde bulundurulduğunda IŞİD’e müsamaha ile bakması mümkün değildir. 

*IŞİD’in Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili ayrıntılar için bkz. 
Ek-2: IŞİD’in Türkiye’deki Faaliyetleri



SONUÇ 

ABD sonrası Irak’ta Maliki’nin Şii eksenli politikaları ve giderek otoriterleşmesinin yol açtığı krizler, Suriye’de ise iç savaşın uzaması ve el-Kaide bağlantılı grupların örgütlenmesi bölgede tehlikeli bir güç boşluğu meydana getirmiştir. Bu kaos ortamında başta IŞİD olmak üzere el-Kaide bağlantılı örgütler ve PKK/KCK bölge güvenliğini ve Türkiye’nin milli güvenliğini 
tehdit eden önemli dinamiklere dönüşmüştür. Suriye iç savaşının yol açtığı 
sığınmacılar meselesi ise Türkiye açısından giderek ağırlaşan bir külfet halini 
almıştır. Türkiye, ABD ile ilişkilerin zedelendiği ve AB üyelik sürecindeki 
ivmenin kaybedildiği bu dönemde Irak-Suriye hattındaki gelişmelerle birlikte 
Orta Doğu’da zemin kaybetmektedir. 

Irak’taki mezhepsel gerilimden beslenerek ortaya çıkan ve Suriye’ye yayılan 
IŞİD, bu iki ülkede belirli bölgelerdeki fiili hâkimiyetini sürdürmekte, Batılı 
ülkelerde Esed rejimiyle diplomatik ilişkilerin yeniden tesisi yönünde oluşan 
kamuoyunu güçlendirmekte ve Türkiye’yi Suriye’deki tutumunda yalnızlaştırmaktadır. 

Irak ve Suriye’deki güç boşluğu bu ülkelerde PKK/KCK’nın daha 
rahat faaliyet göstermesine yol açmakta ve bölge genelinde Kürk kökenli siyasi 
beklentileri artırmaktadır. Çözüm sürecini Suriye’deki PYD yapılanmasını 
tahkim etmek için kullanan terör örgütü, Türkiye’den dağa çıkardığı çocuk ve 
gençleri PYD saflarında savaşmak için bu ülkeye götürmeye devam etmekte, 
IŞİD’le mücadele adı altında Batılı ülkeler nezdinde sempati kazanmaktadır. 
Bu çerçevede Türkiye’nin kendi sınırları içindeki Kürt sorununu çözmek ve 
örgütü silahsızlandırmak amacıyla başlattığı çözüm süreci daha büyük engellerin 
yer aldığı bir ortamda sürdürülmektedir. 

IŞİD ve PKK/KCK tehditleri birlikte düşünüldüğünde Suriye ve Irak sınırlarının 
güvenliğinin artırılmasının öncelikli olarak ele alınmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Bu konjonktürde Türkiye’nin Irak’ta iktidara 
gelen Abadi hükümetiyle birlikte Bağdat merkezi yönetimiyle ilişkilerini geliştirmesi önem arz etmektedir. Bağdat merkezi yönetimiyle ilişkilerin olumlu seyretmesi, Türkiye’nin IŞİD krizinin ardından Irak’ta farklı bölgelere dağılan Türkmenlerin asimilasyonunun engellenmesi için gerektiğinde girişimlerde bulunmasını mümkün kılabilecektir. Benzer şekilde, Türkiye’nin krizin seyrine etki edebilmesi açısından Suriye iç savaşının çözümü doğrultusundaki uluslararası girişimlerin dışında kalınmamasının faydalı olacağı ifade edilebilir. 
Bu kapsamda Türkiye’nin PYD’ye karşı tutumunun bütün Suriye Kürtlerine 
karşı olmadığının vurgulanması, PYD’nin Suriye Kürtlerini temsil etmediğinin 
altının çizilmesi terör örgütünün bu ülkedeki faaliyetlerinin meşruiyet 
kazanmasının engellenmesi için elzemdir. 

Irak ve Suriye’deki mevcut şartlar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin 
tek başına hareket etmesi halinde bölgedeki etkinliğinin sınırlı kalacağını hatırdan çıkarmamak uygun olacaktır. Türkiye’nin Orta Doğu’da insan hakları 
ve demokrasi ilkelerinin ihyası ve öne çıkarılması yönündeki genel görüşünü 
uluslararası toplumla birlikte ve uyum halinde gerçekleştirmeye çalışmasının 
daha ihtiyatlı bir hareket tarzı olacağı şüphesizdir. Bu genel görüşe gölge düşürecek politikaların Türkiye’nin istikameti hakkında şüphelere yol açacağı 
aşikâr dır. Böyle bir durumun ise Türkiye’yi gerek uluslararası alanda gerek 
bölgesinde yalnızlaştırılabilecegi değerlendirilmektedir. 


EK - 1 

TÜRKİYE’YE SURİYELİ SIĞINMACI AKINI 

Suriye’den Türkiye’ye sığınmacı akını, Nisan 2011’de çatışmalardan kaçan 
Suriyelilerin sığınma talebinde bulunmasıyla başlamıştır. İlk etapta Suriye’de 
yaşanan krizin kısa sürede sona ereceği ve sığınmacıların ülkelerine döneceği 
beklenmiş, ancak bu beklenti gerçekleşmemiş ve Suriyeli sığınmacı akını 
devam etmiştir. Türkiye, bu süreçte çatışmalardan kaçan Suriyeliler için “açık 
kapı” politikası uygulamış ve sığınmacıların geçici olarak barınması için yerleşim 
yerleri kurmaya başlamıştır. İç savaşın şiddetlenmesiyle Türkiye’ye 
sığınan Suriyeli sayısında belirgin bir artış gerçekleşmiş, Mart 2015’e gelindiğinde resmi rakamlara göre 1 milyon 700 bin, sivil toplum kuruluşlarının raporlarına göre ise 2 milyonun üzerinde Suriyelinin Türkiye’ye sığındığı tespit 
edilmiştir. Türkiye, açık kapı politikasıyla kabul ettiği Suriyelilerin ihtiyaçları 
için bütün imkânlarını seferber etmiş, 2015’e gelindiğinde yapılan harcamalar 
toplamda 5 milyar doları aşmıştır. Resmi harcamalar dışında, Türkiye menşeli 
sivil toplum kuruluşları da sığınmacılara 700 milyon dolar civarında destek 
sağlamıştır. 

Sığınmacıların Statüsü 

Türkiye’deki Suriyelilerin statüsüne ilişkin ciddi bir belirsizlik olduğu görülmektedir. 

İlgili yayınlarda ve literatürde Türkiye’deki Suriyeliler için misafir, 
mülteci, sığınmacı, göçmen gibi farklı tanımlamalar görmek mümkündür. 
Ancak bu kavramların hukuki anlamları birbirinden farklı olup, her kavramın 
karşılığı olan statüye göre elde edilen haklar da değişmektedir. Bu nedenle 
sığınmacı ve mülteci arasındaki temel farkları ortaya koymak faydalı olacaktır. 
Sığınmacılar kapıdan çevrilememekte, ihtiyaçları karşılanmakta, iade 
edilememekte, fakat kamplarda bekletilmektedir. Mülteci statüsündekilere ise 
bunlara ilaveten oturma ve çalışma izni verilmektedir. Ayrıca mülteciler sosyal 
haklardan da yararlanabilmektedir. Bu konudaki karışıklığın temel sebebi 
Türkiye’de sığınma hakkını kapsamlı biçimde düzenleyen yasal bir mevzuatın 
olmamasıdır.54 

Türkiye, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Cenevre 
Sözleşmesi’ne taraftır. Ancak bu Sözleşme’yi “coğrafi sınırlama” çekincesi 
ile kabul ettiğinden, Avrupa dışından gelip iltica talep edenlere “mülteci” 
statüsü tanımamakta, Avrupa dışından gelenlere sadece “geçici sığınma” 
koruması sağlamaktadır. 

Türkiye, bu çerçevede Suriyeli sığınmacılara mülteci statüsü vermemiş, Suriyeliler için “misafir” ifadesini kullanmayı tercih etmiştir. Bu ifadenin hukuki bir karşılığı bulunmadığı için Suriyeliler, Ekim 2011’den itibaren İçişleri Bakanlığı’nın 1994 Yönetmeliği’nin 10. maddesi uyarınca “geçici koruma statüsüne” alınmıştır. Suriyelilerin durumuna ilişkin ilk hukuki düzenleme 30 Mart 2012 tarihli, 62 sayılı “Türkiye’ye Toplu Sığınma Amacıyla Gelen Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşlarının ve Suriye Arap Cumhuriyetinde İkamet Eden Vatansız Kişilerin Kabulüne ve Barındırılmasına İlişkin Yönerge” olmuştur. Bu yönerge ile Suriyelilerin “geçici koruma” altında oldukları kabul edilmiştir. Uluslararası standartlarla asgari ölçüde de olsa uyumlu olan bu uygulama, açık kapı politikası, geri dönmede zorlama yapılmaması, bireysel statünün belirlenmemesi, kamplarda barınma ve temel hizmetlerin sunulmasını ihtiva etmektedir.55 

Türkiye, Suriyeli sığınmacıların statüsündeki belirsizliği gidermek maksadıyla 
Nisan 2013’te 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nu 
çıkarmıştır. Nisan 2014’te yürürlüğe giren kanun, Türkiye’de bulunan mültecilerin hukuki statüsünü açıklığa kavuşturacak bazı maddeler içermektedir. 

Ekim 2014’te bu kanuna dayanarak sığınmacılar için Geçici Koruma Yönetmeliği 
çıkarılmıştır. Yönetmelik, Türkiye’de kendilerine “geçici koruma 
statüsü” verilen Suriyelilerin bağlı oldukları geçici koruma rejimine bir düzenleme getirmiş, Suriyeli sığınmacıların yasal statüleri, hakları ve alacakları 
sosyal yardımları netleştirmiştir.56 

Sığınmacıların Kaydedilmesi 

Türkiye’de Suriyeli sığınmacılarla ilgilenmesi için Başbakan Yardımcısı Numan 
Kurtulmuş görevlendirilmiş, alanda “T.C. Başbakanlık Suriyeli Sığınmacılar 
Genel Koordinatörlüğü” oluşturmuştur. 20 Eylül 2012 tarihli Başbakanlık 
Genelgesi’yle de “Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacılar konusunda 
kamu kurumları arasındaki her türlü konunun koordinasyonuyla ilgilenmek 
üzere” Gaziantep’te görev yapmak üzere bir Koordinatör Vali atanmıştır. Bu 
koordinasyon çabalarına rağmen, Türkiye’nin “açık kapı” politikasının zamanla 
adeta “açık sınır” haline dönüşmesi neticesinde sınırları geçerek giriş 
yapan Suriyelilerin kayıtlarını tutmak zorlaşmıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler 
Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) Suriyeli sığınmacılar için yürüttüğü 
kayıt ve statü belirleme uygulamasını durdurmasıyla Türkiye’de kampların 
hazırlanması ve koordinasyonunu Afet ve Acil Durum Koordinasyon Başkanlığı 
(AFAD) ve Kızılay üstlenmiştir. Sığınmacıların kayıt işlemleri ve kimlik 
dağıtımı ise Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Ancak kayıt 
işlemleri henüz merkezi hale getirilememiştir.57 

Suriyeli sığınmacıların %13-14’ü 10 ildeki 22 kampta yaşamakta, ama asıl büyük kitle yani en az 1,4 milyonu kamplar dışında yaşamaktadır. Kamplar Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, 
Osmaniye ve Şanlıurfa’da bulunmaktadır. Kamplar dışında en yüksek sayıda 
Suriyelinin yaşadığı şehir yaklaşık 330 bin kişi ile İstanbul’dur. İstanbul’dan 
sonra 253 bin kişi ile Gaziantep, 240 bin kişi ile Şanlıurfa, 204 bin kişi ile 
Hatay gelmektedir. Kilis 86 bin, Mardin 78 bin, Adana 61 bin ve Kahramanmaraş 60 bin Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır. Bu iller dışında Türkiye’nin diğer 11 ilinde ise 10-50 bin arası Suriyelinin yaşadığı tahmin edilmektedir. 5 Kasım 2014 tarihli verilere göre Türkiye’de bulunan 1 milyon 600 bin civarındaki Suriyeliden 1 milyon 97 bini kayıt altına alınmıştır. Bu sayı, 500 bin üzerindeki Suriyelinin Kasım 2014 başlarında henüz kayıt altına alınmadığını, kayıt altına alınanların oranının %68 düzeyinde kaldığını ve %32 oranında açık olduğunu göstermiştir. Suriyelilerin başlangıçta kısa zamanda geri dönecekleri farz edilerek kayıt işlemlerinin gereksiz görülmesi ve sığınmacı akınının sürekli artmasının bu açıkta etkili olduğu değerlendirilmektedir.58 

Sığınmacıların Temel Sorunları 

-Barınma 

Gelir durumu ile doğru orantılı olan barınma konusu, sığınmacıların sosyoekonomik koşullarına göre değişmektedir. Türkiye’de sığınmacılar kalacakları konutları kendi imkânları ile temin etmektedir. Suriye’de maddi durumu iyi olan ve bu imkânlarını Türkiye’ye taşıyabilenler satın alma veya kiralama yoluyla rahat bir şekilde ikamet etmektedir. Ancak tüm mal varlığını Suriye’de bırakan veya maddi durumu yetersiz olan sığınmacılar Türkiye’de oldukça kötü koşullarda barınmaya devam etmektedir.59 
AFAD tarafından yapılan araştırmalar kamp dışında yaşayan sığınmacıların, 
kamplarda yaşayanlara göre temel gereksinimlere daha fazla ihtiyaç 
duyduğunu göstermektedir. Kamp dışındaki sığınmacıların %81’i ısınma kaynağının yetersiz olduğunu ifade etmiştir. Soğuk kış günlerine rağmen sığınmacıların konutlarının yarıya yakınında ısıtıcı yoktur. Bu yüzden kış ayları sığınmacılar için oldukça zor geçmektedir. Özellikle sınırdaki şehirlerde yoğun talep nedeniyle konut kiraları yükselmiştir. Kilis ve sınırdaki diğer şehirlerde kira 
fiyatlarında %100’e varan artışlar yaşanmıştır. Bundan dolayı barınma için 
uygun olmayan bodrumlar, depolar vb. ek mekânlar da sığınmacılar tarafından 
kiralanmakta dır. Kamp dışındaki sığınmacıların yaşadığı konutlardaki 
temel ihtiyaç malzemelerinin niteliksel ve niceliksel olarak ciddi eksiklikleri 
bulunmaktadır. Barınma olanakları açısından diğer temel sorunlar; çok sayıda 
sığınmacının küçük konutlarda bir arada yaşaması, banyo ve lavabo yetersizliği, 
temizlik koşulları, kontratsız kiralamadan kaynaklanan sıkıntılar ve 
yetersiz ev eşyaları olarak özetlenebilir. 

-Dil ve İletişim 

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların en temel sorunlarından biri de Türkçe 
bilmemeleridir. Türkmen kökenliler hariç sığınmacıların önemli bir kısmı 
Türkçe konuşamamakta ve en temel ihtiyaçlarını dahi ifade edememektedir. 
Sığınmacılar dil bilmedikleri için başta sağlık konusu olmak üzere resmi işlemlerde nereye başvuracaklarını da bilememektedir. Bu duruma sosyo-kültürel farklılıklardan kaynaklanan uyum problemleri de eklenince sorun daha 
da büyümekte ve basit anlaşmazlıklarda bile uzlaşma sağlanamamaktadır. Bu 
konuda devletin ve STK’ların çalışmalarının yetersiz kaldığı veya çok yavaş 
işlediği gözlenmektedir. Dil öğrenemeyen sığınmacılar, kendileri için mevcut 
olan hizmetlere nerede ve nasıl erişim sağlayacakları ile ilgili bilgiden ve bilgilendirmeden yoksun kalmaktadır. 

-Sağlık 

Türkiye’deki kamplarda kalan tüm sığınmacıların tıbbi tedaviye ücretsiz erişim 
imkânı vardır. Kamp dışında yaşayan sığınmacılar içinse AFAD tarafından 
valiliklere gönderilen “Suriyeli Misafirlerin Sağlık ve Diğer Hizmetleri” 
konulu genelge ile kayıtlı sığınmacıların sağlık hizmetlerine erişimi konusundaki 
sınırlamaları kaldırılmıştır. Eylül 2013’teki genelgeyle bütün sığınmacılar, 
hastane ve polis tarafından kaydı yapıldıktan sonra sağlık hizmetlerinden 
faydalanmaya devam etmiştir. 

Kamp dışında yaşayan sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanma oranı 
kampta yaşayanlardan daha düşüktür. Suriyeli sığınmacıların yarıdan fazlası 
Türkiye’deki sağlık hizmetlerinden faydalanmıştır. Sığınmacıların %82’si aldığı 
sağlık hizmetinden memnun kaldığını ifade etmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın  
verilerine göre Ekim 2014’e kadar 5,5 milyon muayene işlemi gerçekleştirilmiş, 
161 bin ameliyat yapılmış ve 32 bin 854 doğum gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 
hastaneye sevk sayısının 516 bin, hasta yatış sayısının ise 200 bin civarında 
gerçekleştiği açıklanmıştır. 

Sığınmacılar da en sık karşılaşılan sağlık sorunları yüksek ateş, ishal ve cilt 
problemleridir. Ayrıca sığınmacıların yarıdan fazlasının psikolojik desteğe ihtiyacı vardır. Sığınmacı çocuklar arasında çocuk felci aşısı olmayanların oranı 
da oldukça yüksektir. Bu durum diğer çocuklar için ciddi bir tehdit niteliği 
taşımaktadır. Kamp dışında yaşayan Suriyeli kadınların gebelik takibi, çocukların aşılanması gibi koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanma oranı da çok düşüktür. Genç kızların taciz ve istismardan dolayı ruh ve sinir hastalıklarına yakalanma riskinin fazla olduğu görülmektedir. Mağduriyet nedeniyle yapılan kısa süreli evliliklerin sonrasında fuhşun yaygınlaşmış olması, cinsel yollarla bulaşan hastalıkların artmasını da beraberinde getirmiştir. 

Sığınmacıların sağlık hizmetine erişim oranı ise %65 civarındadır. Sağlık hizmetlerine erişim noktasında en önemli problemlerin başında doktorlarla sağlıklı bir iletişim için dil engeli ve tedavi olduğu halde ilaç alamama gelmektedir. Sığınmacıların %55’i tedavi sonrası ilaç almakta zorlanmaktadır. Düzenli ilaç kullanımı ve takip gerektiren kronik hastalıklarda sağlık hizmetine erişim imkânı daha da zorlaşmaktadır. 

-Eğitim 

Türkiye’de yabancılar dâhil tüm çocukların ilk ve orta öğrenim görme hakkı, 
kanunlarla koruma altına alınmıştır. Türkiye’de kamp dışında yaşayan sığınmacı 
çocuklar devlet okullarına kayıt yaptırabilmektedir. İkamet izni olmayan 
sığınmacılar ise okullara misafir statüsünde devam edebilmektedir. Buna ek 
olarak sığınmacı çocuklar STK’lar veya yerel makamlar tarafından desteklenen, 
gönüllü Suriyeli öğretmenlerin bulunduğu gayri resmi okullara ve kurslara 
da gidebilmektedir. Ayrıca kamplarda Suriye’deki eğitim müfredatını 
uygulayan ve Arapça eğitim veren okullar da bulunmaktadır.60 

Temel ihtiyaçlardan mahrum olan sığınmacıların eğitim konusunu göz ardı 
ettiği görülmektedir. Türkiye’de bulunan Suriyelilerin % 53’ünden fazlası 18 
yaş altındaki çocuk ve gençlerdir. Suriyeli çocukların eğitimi konusunda hem 
başlangıçta kalıcılığın bu kadar uzayacağı öngörülemediğinden hem de eğitim dilinin Türkçe olmasından kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Kamplar 
içinde durum nispeten iyi olsa da genelde okullaşma %15-20 düzeyinde 
kalmıştır. Üniversitelerle ilgili olarak ise Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 
alınan karar sonrasında sınırdaki 7 üniversitenin sığınmacıları özel öğrenci 
statüsünde kayıt etmesine olanak tanınmıştır. İkamet kaydı dahi olmayan sığınmacıların resmi uygulamalardan habersiz olması da önemli bir engel teşkil 
etmektedir. Sığınmacıların büyük kısmının düşük eğitim seviyesine sahip 
olması, çocuklarının eğitimi noktasında ailelerinin kayıtsız kalmasına neden 
olmaktadır. Kamp dışında yaşayan sığınmacıların kamplarda yaşayanlara nazaran eğitim konusunda daha çok problemle karşılaştığı da gözlenmektedir. 
Eğitim alanında en temel sorun olarak dil konusu ön plana çıkmaktadır. Dil 
sorunu %33 oranında eğitim için önemli bir engel teşkil ederken, kırtasiye 
ihtiyaçları %18 ile bir diğer sorun olarak görülmektedir. Diploma ve sertifika 
gibi resmi evraklara iç savaş şartları sebebiyle ulaşılamaması da aksaklıklara 
neden olmaktadır. Sığınmacı çocuklara karşı okul ortamında dışlama, yok sayma ve aşağılama gibi durumlarla da sıkça karşılaşılmaktadır. Sığınmacıların 
önemli bir kısmının kalıcı olacakları varsayıldığında eğitim alanında teşvik 
edici adımların bir an önce atılması ve bu konuda ileriye dönük stratejilerin 
hazırlanması elzemdir. 

-İstihdam 

Türkiye’deki yabancıların çalışmalarını izne bağlayan ve yabancılara verilecek 
çalışma izinleri ile ilgili esasları belirleyen 4817 sayılı Yabancıların Çalışma 
İzinleri Hakkında Kanun gereğince Suriyelilerin bir işveren yanında işçi 
olarak veya kendi işyerlerini açarak çalışmaya başlamadan önce izin almaları 
gerekmektedir. Sığınmacıların çalışma izinleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik 
Bakanlığı tarafından belli değerlendirmeler neticesinde verilmekte veya reddedilmektedir. 

Buna rağmen sığınmacıların büyük bir kısmının hem çalışma 
izni olmadan hem de sigortasız çalıştığı bilinmektedir. 30 Ocak 2013’te Gaziantep’teki bir fabrikada meydana gelen patlamada iki Suriyelinin hayatını 
kaybetmesi sonrasında sığınmacılara ilişkin çalışma izni süreci başlatılmıştır. 
Emniyet’in ikamet izni verdiği Suriye uyruklu yabancıların çalışma izni alabilmesi kolaylaştırılmıştır. İlgili bakanlığın yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde 
sığınmacılara verilen çalışma izni süresi ikamet izni sürelerini aşmayacak 
olup, durumu uygun bulunan Suriyeliler değerlendirme kriterlerine tutulmadan 
çalışma izni alabilmektedir. Suriyelilerin çalışma izni başvurularını kolaylaştırmak için diğer yabancılar için aranan kriterlerin de aranmadığı gözlenmektedir.

Suriyelilerin büyük bir kısmının Türkiye’ye kaçak yollarla girmiş olması, ikamet 
izinlerinin bulunmaması, istihdam edildikleri sektörlerin geçici işlerden 
oluşması, işverenlerin ucuz emek talebi, çalışma izni almanın külfetli olması, 
sığınmacıların yasal prosedürlerden habersiz olması bu konudaki başlıca 
problemler olarak öne çıkmaktadır. Bir diğer önemli sorun da sığınmacıların 
piyasanın oldukça altında ücretlerle ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasıdır. Sığınmacılar tarım, inşaat, tekstil ve endüstriyel sektörlerde ucuz iş gücü olarak 
çalıştırılmaya devam etmektedir. Suriyeli sığınmacıların meslek dağılımına 
bakıldığında erkeklerin %18’inin kadınların ise %87’sinin herhangi bir mesleğinin olmadığı bilinmektedir. Genel olarak sığınmacıların çok küçük bir 
kısmının profesyonel meslek sahibi olduğu görülmektedir. Bundan dolayı 
geçimini sağlamak zorunda olan sığınmacılar bulabildikleri her türlü işte ücrete 
bakmadan çalışmaktadır. Sığınmacıların her türlü işte düşük ücretle ve 
sigortasız çalışması, iş gücünü ve ücret seviyesini olumsuz etkilemiştir. Bu 
durum da yerel halkta endişeye neden olmaktadır.61 Bu noktada sığınmacıların 
istihdamı konusunda gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması önem arz 
etmektedir. 

Suriyeli Sığınmacıların Türkiye’ye Etkileri 

-Toplumsal Etkiler 
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar açık bir şekilde topluma uyum sorunu yaşamaktadır. 

Sığınmacılar ile yerel halk arasında farklı dil, kültür ve yaşam 
tarzından kaynaklanan sorunlar yerel halkın tepkisinin en önemli nedenleri 
olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, çok eşliliğin ortaya çıkması, buna bağlı boşanmaların artması, kadın ve çocuk istismarının yaşanması, bazı şehirlerde 
etnik ve mezhepsel kutuplaşmaları körüklemesi ve çarpık yapılaşma ortaya 
çıkan toplumsal etkiler arasında gösterilebilir. Ayrıca sınırdaki illerde “Suriyeli 
gelin” meselesi yüzünden boşanmalar da artmış durumdadır. Araştırmalara 
göre sınır illerindeki boşanmaların yaklaşık %20’si Suriyeliler nedeniyle 
gerçekleşmektedir. 

Sığınmacıların yarattığı bir diğer sosyal problem çocuk işçiliğidir. Suriyeli çocuklar çeşitli dükkânlarda çırak ve üretim yapan fabrikalarda ucuz işgücü olarak çalıştırılmaktadır. Bazı sınır illerinde yaşanan bir diğer kaygı demografik 
değişimin yaşanması ve bunun yarattığı güvensizlik hissidir. Sınırdaki illerde 
yaşayan yerel halk, kendi şehirlerinde azınlık durumuna düştükleri hissi içindedir. Suriyeliler sınırdaki şehirlerde hassas demografik yapıyı değiştirmekte, bu değişim de yerel halk arasında güvensizlik hissi oluşturmaktadır. 

-Ekonomik Etkiler

Uluslararası toplumun mali yardımlarda yetersiz kaldığı Suriyelilerin tüm 
ihtiyaçlarının Türkiye tarafından karşılanması, konunun iktisadi boyutunun 
gündeme gelmesine neden olmuştur. Nisan 2011-Mart 2015 döneminde Suriyeli 
sığınmacılara yapılan yardım miktarı 5 milyar doları geçmiştir. Bu rakama, 
Suriyeli sığınmacılara sınır ötesinde STK’lar aracılığıyla yapılan yardım 
eklendiğinde, Türkiye’nin Suriyeliler için yaptığı harcama miktarı daha büyük 
bir meblağa ulaşmaktadır. Kamp dışında şehirlerde yaşayan 1 milyondan 
fazla Suriyelinin devlet bütçesine getirdiği yük konusunda ise kapsamlı bir 
araştırma henüz yapılmamıştır. 

Suriyelilerin ekonomik alandaki etkilerine genel olarak bakıldığında risk ve 
fırsatlar iç içe geçmiştir. Suriyeliler genelde Türk ekonomisine özelde ise yerel 
ekonomiye belli açılardan etki etmektedir. Sığınmacıların şehirlerde yol 
açtığı ortak etki kiraların artışıdır. Bu durum ev sahipleri açısından fırsat niteliğindeyken, kiracılar için sıkıntı oluşturmaktadır. Ayrıca sınır illerinde hayat 
pahalılığı da ortaya çıkmıştır. Talep arttıkça temel gıda maddeleri, ev fiyatları 
yükselmiştir. Bu nedenlerle sınır illerinde enflasyon oranı, Türkiye ortalamasının 
üzerinde çıkmaktadır. Makroekonomik açıdan bakıldığında, Suriyelilerin 
genel bütçe ve işsizlik rakamlarına da etkisi olduğu görülmektedir. İç savaş 
öncesinde de sınır illerinde görülen kaçakçılığın kriz ile beraber miktarı ve 
boyutu artmıştır. Suriyelilerin sanayide, tarımda ve küçük çaplı işletmelerde 
kaçak yollarla ucuz işgücü olarak çalıştırılması da yerel halkta tepkiye neden 
olmaktadır. Yerel halk iş fırsatlarının ellerinden alındığı şeklinde bir düşünceye 
sahiptir. Türk toplumunun özellikle ekonomiye gelen yükü önemsediği 
anlaşılmaktadır. Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya 
göre halkın % 70’i, Türk ekonomisinin sığınmacılardan dolayı zarar gördüğü 
görüşündedir. Bunu takiben % 61’i ise Türkiye’de yoksullar varken Suriyelilere 
yardım yapılmasına tepki göstermektedir.62 
-Güvenlik Etkileri Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar konusunun güvenlik boyutunun ihmal edilmemesi ve dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Suriyeli sığınmacıların oluşturabileceği en ciddi güvenlik riski yerel halk arasında var olan tepkinin bir 
kışkırtma neticesinde şiddet içeren kitlesel tepkiye neden olmasıdır. Ufak 
çapta asayiş olayları neredeyse bütün sınır illerinde yaşanmaktadır. Mevcut 
sürecin devamı durumunda Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta 2014 Temmuz 
ayında yaşanan olaylar diğer sınır illerinde de görülebilir. Yerel halktan gelen 
tepkilerin en tehlikeli sonucu ise Suriyelilerin örgütlenerek kendi adalet ve 
güvenliklerini sağlama ihtiyacı hissetmesidir. Suriyelilerin örgütlenmesi iki 
toplumun giderek kutuplaşmasına neden olmaktadır. 

Türkiye’deki vatandaşların en büyük korkularından biri kendilerini terör saldırılarına açık hissetmesidir. Suriyeliler arasında Esed rejimine çalışan kişilerin, IŞİD ya da PKK/KCK mensuplarının bulunabileceği, bu kişilerin terör 
eylemleri yapabileceği yönünde ciddi kaygılar söz konusudur. Cilvegözü ve 
Ceylanpınar sınır kapısındaki patlamalar ve Mayıs 2013’de Reyhanlı’daki 
bombalı saldırılar, sığınmacılarla birlikte gelen yasa dışı grupların, sınır ve 
iç güvenliğe oluşturduğu tehdide işaret etmektedir. Sığınmacıların karıştığı 
adli vakaların veya terör eylemlerinin yaşanması ise tüm Suriyelilere bakışı 
olumsuz yönde etkileyebilir. 

Suriyeli sığınmacıların kenar mahallelerde bir arada yaşamlarını sürdürmesi 
uyum sürecini zorlaştırmakta ve orta ve uzun vadede güvenlik sorunlarının 
doğmasına neden olmaktadır. Sığınmacıların zor koşullar altında yaşıyor 
olmaları her türlü suç ve şiddet ortamının doğup gelişmesi açısından uygun 
şartlara yol açmaktadır. Eğitim almamış, düşük gelir seviyesine sahip, dışlanmışlık hissi içinde kimlik bunalımı yaşayan gençlerin gelecekte pek çok suçun kaynağını oluşturacağı ve yeni güvenlik risklerinin ortaya çıkmasına neden olacağı ifade edilebilir.

EK - 2 

IŞİD’İN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİ 

IŞİD’in Irak-Suriye hattında artan etkinliği Türkiye’nin milli güvenliği açısından 
tehlike arz etmektedir. IŞİD terör örgütü Türkiye’yi militan temin 
edebileceği ve lojistik destek alabileceği bir ülke olarak görmektedir. 2013 
yılına kadar Türkiye’yi doğrudan hedef alan söylem ve eylemlerden uzak 
duran örgüt Irak ve Suriye’de belirli bölgelere fiilen hâkim olduktan sonra 
Türkiye’yi açıktan tehdit etmeye başlamıştır.63 IŞİD, 11 Haziran 2014 tarihinde 
Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na saldırmış, Başkonsolos ile 48 
personeli rehin almıştır. Türk toprağı sayılan konsolosluğu askerî karargâha 
dönüştüren örgüt, 49 konsolosluk görevlisini 101 gün rehin olarak tutmuştur.64 
Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinden rahatsız olduğunu dile getiren IŞİD, 
Türkiye’ye yönelik tehditlerini 2014 yılında artırarak sürdürmüştür. Reyhanlı, 
Niğde, Ceylanpınar saldırıları ve Şanlıurfa’da bomba yüklü bir aracın ele 
geçirilmesinden örgütün Türkiye içinde eylem yapabilme kapasitesine sahip 
olduğu anlaşılmaktadır. IŞİD’in Türkiye’deki saldırıları örgütün mezhep temelli 
çatışmaları Türkiye’ye taşıyacağı yönündeki endişeleri de artırmıştır. 
IŞİD saldırıları ve tehditleri sonrasındaki gelişmeler üzerine harekete geçen 
Türkiye’nin örgüte karşı sıkı tedbirler almaya başladığı görülmektedir. Bu 
çerçevede IŞİD’in terör örgütü listesine eklendiği, ABD ve Avrupa Birliği ile 
işbirliği yapılarak Suriye’ye geçmeye çalışan yabancı militanların gözaltına 
alındığı, sınırdaki silah ve mal kaçakçılığını önlemek üzere operasyonlar gerçekleştirildiği gözlenmiştir. Şubat 2015’te Türkiye’de IŞİD’e üyelikten ilk kez 
bir Türk vatandaşı tutuklanmıştır.65

IŞİD, Esed rejiminin uluslararası düzeyde yeniden meşruiyet kazanmasına 
yol açmakta, Türkiye’nin Suriye iç savaşındaki tutumunda yalnızlaşmasına 
neden olmaktadır. Batı kamuoyunda Suriye gündeme geldiğinde artık asıl tehdit 
olarak kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan Baas rejimi değil IŞİD 
öne çıkmaktadır. Batı kamuoyunda IŞİD’in güçlenmesinin nedenleri arasında 
savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerek örgüte katıldığı iddiaları 
sıklıkla dile getirilmektedir. Bu iddialar dile getirilirken, sınırdan geçişlere 
yönelik yeterli tedbirleri almadığı için Türkiye’ye karşı eleştirel bir dil kullanılmaktadır. 

IŞİD, 2013-2014 döneminde Suriye ve Irak’taki etki alanını genişlettikten 
sonra Türkiye’ye açılan sınır kapılarını ve Türkiye sınırını kontrol etmeye yönelmiştir. 
Türkiye IŞİD tehdidi ile birlikte en uzun kara sınırına sahip olduğu 
güney hattında güvenlik riskleri ile karşı karşıya kalmıştır. IŞİD’in Irak ve 
Suriye’de kontrol ettiği bölgelerin çoğu sınırda ya da sınıra yakın bölgelerdedir. 
Türkiye-Suriye arasındaki sınır kapılarından bazıları örgütün denetimindedir. 
Bu durum sınır boyunda kaçakçılık, insan ticareti ve radikalizmin 
artışına yol açmıştır. 

IŞİD’in ilerleyişinden rahatsız olan Batılı devletler, örgütün Türkiye sınırındaki 
adımlarını yakından takip etmektedir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği 
Türk hükümetinden sınırlardaki denetimi artırmasını talep etmektedir.66 Türkiye de sınır güvenliğini artırmak için irade göstermekte, IŞİD tarafından ele 
geçirilen sınır kapıları kapatılmaktadır. Suriye sınırında IŞİD tarafından kontrol 
edilen Cerablus ve Telabyad’ın karşısında yer alan Karkamış ve Akçakale 
sınır kapıları Türkiye tarafından kapatılmıştır. Sınırda IŞİD’in fiilen hâkim 
olduğu bölgelerin karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından güvenlik önlemleri alınmaktadır. IŞİD’in saldırı ihtimaline karşı güvenlik güçleri sınır 
hattındaki devriye görevlerini sıklaştırmış, Gaziantep ve Şanlıurfa’da hâkim 
noktalara konuşlandırılan radar üsleri 24 saat alan taraması yapmaya başlamıştır. 
IŞİD’e karşı sınırda artırılan önlemlere ek olarak Türkiye içinde de 
örgüte yönelik operasyonlar gerçekleştirilmektedir. 
Savaştığı cepheler artan IŞİD’in daha fazla savaşçıya ihtiyaç duyduğu görülmektedir. 
Bu nedenle IŞİD örgüte katılımda geçmişe nazaran daha kolay bir 
süreç uygulamaktadır. 81 farklı ülkeden katılımın olduğu ve militan sayısının 
30 bini aştığı örgütte Türk vatandaşlarının da bulunduğu basına yansımaktadır. 
Türkiye açısından asıl tehlikenin IŞİD bünyesindeki Türkiye uyruklu 
militanların eve dönmesinin ardından ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. 
Irak ve Suriye’deki çatışmalarda tecrübe kazanan militanların Türkiye’de de 
örgütle bağlantılarının devam edeceği ve örgütün hedefleri doğrultusunda terör 
eylemlerinde kullanılabileceği öngörülmektedir. 


BU BÖLÜM DİPNOTLARI;



54 Türkiye İltica Hakkı İzleme Raporu, (Ankara: İnsan Hakları Araştırma Derneği, 2013), 7. 
55 Suna G. Ihlamur-Öner, “Türkiye’nin Suriyeli Mültecilere Yönelik Politikası,” Ortadoğu Analiz, Cilt: 6 Sayı 61 (Mart-Nisan 2014): 44. 
56 Kemal Kirişci ve Raj Salooja, “Northern Exodus: How Turkey Can Integrate Syrian Refugees,” Foreign Affairs, 16 Nisan 2014, Erişim tarihi: 18 Aralık 2014, http://www.foreignaffairs.com/articles/141186/kemal-kirisci-and-raj-salooja/northern-exodus.
57 Ihlamur-Öner, “Türkiye’nin Suriyeli Mültecilere..,” 44. 
58 Murat Erdoğan, “Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum,” HUGO, (Kasım 2014), 13. 
59 The Rising Costs of Turkey’s Syrian Quagmire, International Crisis Group, no.220, 30 
Nisan 2014, Erişim tarihi: 22 Ocak 2015, http://www. crisisgroup.org/~/media/Files/europe/ 
turkey-cyprus/turkey/230-the-rising-costs-of-turkey-s-syrian-quagmire.
60 Kemal Kirişci, “Syrian Refugees and Turkey’s Challenges: Going Beyond Hospitality,” BROOKINGS, Mayıs 2014, Erişim tarihi: 17 Ocak 2015, http://www.brookings.edu/~/media/ research/files/reports/2014/05/12-turkey-syrian-refugees-kirisci/syrian-refugees-and-turkeyschallenges-may-14-2014.pdf.
61 “Türk Kamuoyunun Sığınmacılara Yönelik Bakış Açısı,” EDAM, Ocak 2014, Erişim tarihi: 2 Şubat 2015, http://edam.org.tr/Media/IcerikFiles/12/ EdamAnket2014.1.pdf.
62 Murat Erdoğan, “Türkiye’deki Suriyeliler..” 30.
63 “IŞİD’den Türkiye’ye Süleyman Şah Tehdidi,” Radikal, 22 Mart 2014, Erişim tarihi: 
5 Şubat 2015, http://www.radikal.com.tr/dunya/isidden_turkiyeye_suleyman_sah_tehdidi-
1182667. 
64 “Rehineler Serbest, Türkiye IŞİD’e Karşı Koalisyona Katılacak mı?,” BBC, 20 Eylül 2014, 
Erişim tarihi: 22 Ocak 2015, http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/09/140920_canli_
musul_isid_rehineler_serbest. 
65 “IŞİD Üyeliğine Türkiye’de İlk Tutuklama,” Milliyet, 4 Şubat 2015, Erişim tarihi: 22 Şubat 
2015, http://www.milliyet.com.tr/isid-uyeligine-turkiye-de-ilk-gundem-2008407/.
66 “How Does ISIS Fund Its Reign of Terror?,” Newsweek, 6 Kasım 2014, Erişim tarihi: 14 Ocak 2015, http://www.newsweek.com/2014/11/14/how-does-isis-fund-its-reignterror-282607.html.



KAYNAKÇA 

Ahmed, Hevidar. “KNC Leader: Syrian Kurds are Disappointed by PYD’s 
Actions.” Abdülhekim Beşar’la Söyleşi, Rudaw, 1 Ağustos 2012, Erişim tarihi: 
5 Mart 2015, http://www.rudaw.net/english/interview/5030.html. 
[Ahmed Toma Suriye Geçici Hükümeti 
Başkanı Oldu], Al-İttihat, 15 Aralık 2013, Erişim tarihi: 25 Aralık 2014, 
http://www.alittihad.ae/details.php?id=86578&y=2013. 
Akın, Arda. “Esad’dan 3 Yeni PKK Kampı.” Hürriyet, 28 Temmuz 2012, Erişim 
tarihi: 24 Şubat 2014, http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21086011.asp. 
[el-Anbar Aşiretleri Bağdat Hükümetine 
Verdiği Sürenin Dolduğunu İlan Etti], Skynewsarabia, 28 Aralık 2013, Erişim 
tarihi: 25 Aralık 2014, http://www.skynewsarabia.com/web/article/509286/. 
Başer, Hacer. “Moskova’da Suriye İçin Toplandılar.” Anadolu Ajansı, 29 Ocak 
2015, Erişim tarihi: 29 Ocak 2015, http://www.aa.com.tr/tr/haberler/457617-- 
moskovada-suriye-icin-toplandilar. 
Dinçer, Osman B. ve Ömer F. Topal. Increasing Violence and Deeping Divisions: 
Rise of Radical Groups and Iraq’s Uncertain Future. Ankara: USAK, 
Haziran 2014. 
, [Doha’da 
Kurulan Suriye Muhalif ve Devrimci Ulusal Koalisyonu’nun Anlaşma Metni], 
All4syria, 11 Kasım 2012, Erişim Tarihi: 12 Aralık 2014, http://all4syria. 
info/Archive/58917. 
Ebu-Haniye, Hasan. [Ayrışmanın Temelindeki 
İslam Devleti ve el-Kaide], Arabi21, 17 Ağustos 2014, Erişim tarihi: 9 
Şubat 2015, http://arabi21.com/story/769616/. 
Erdoğan, Murat. “Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum.” 
HUGO, Kasım 2014, Erişim tarihi: 22 Ocak 2015, http://www.hugo.hacettepe.
edu.tr/HUGO-RAPOR-TurkiyedekiSuriyeliler.pdf. 
“Fransız Senatör: PKK terör listesinden çıkarılsın.” BestaNûçe, 16 Ocak 
2015, Erişim tarihi: 8 Mart 2015, http://www.bestanuce1.com/164681/fransizsenator-
pkk-teror-listesinden-cikarilsin. 
“Halid Hoca SMDK’nın Yeni Başkanı Seçildi,” Anadolu Ajansı, 5 Ocak 2015, 
Erişim tarihi: 5 Ocak 2015, http://www.aa.com.tr/tr/dunya/445075--halidhoca-
smdknin-baskani-secildi.
Harari, Michal. “Status Update: Shi’a Militias in Iraq.” Institute for the Study 
of War (ISW), 16 August 2010, Erişim tarihi: 10 Mart 2015, http://www.understandingwar.
org/sites/default/files/Backgrounder_ShiaMilitias.pdf. 
“How Does ISIS Fund Its Reign of Terror?.” Newsweek, 6 Kasım 2014, Erişim 
tarihi: 14 Ocak 2015, http://www.newsweek.com/2014/11/14/how-doesisis-
fund-its-reign-terror-282607.html. 
Ihlamur-Öner, Suna G. “Türkiye’nin Suriyeli Mültecilere Yönelik Politikası.” 
Ortadoğu Analiz, Cilt: 6 Sayı 61 (Mart-Nisan 2014): 42-45. 
[Irak Göçmenler Bakanlığı: 
Irak’ta Göçmen Sayısı 2.6 Milyona Yükseldi], Alnajafnews, 21 Şubat 
2015, Erişim tarihi: 21 Şubat 2015, http://alnajafnews.info/?p=120908. 
[Irak-Şam İslam Devleti’nin Kuruluşu], Chahednews, 
13 Kasım 2014, Erişim tarihi:15 Aralık 2014, http://chahednews.com/ 
article/37152/. 
[Irak’ta 2014 Yılında 
Şiddet Kurbanı 11 bin Şehit ve 17 bin Yaralı], Alliraqnews, 29 Aralık 
2014, Erişim tarihi:11 Ocak 2015, http://alliraqnews.com/2011-05-01-06-29- 
29/161337--11-17-2014-.html. 
“IŞİD’den Türkiye’ye Süleyman Şah Tehdidi.” Radikal, 22 Mart 2014, Erişim 
tarihi: 5 Şubat 2015, http://www.radikal.com.tr/dunya/isidden_turkiyeye_suleyman_
sah_tehdidi-1182667. 
“IŞİD Üyeliğine Türkiye’de İlk Tutuklama.” Milliyet, 4 Şubat 2015, Erişim 
tarihi: 22 Şubat 2015, http://www.milliyet.com.tr/isid-uyeligine-turkiye-deilk-
gundem-2008407/. 
[İslami Direnişçi Asaib el- 
Hak’ın Siyasi Programı], http://ahlualhaq.com/index.php/permalink/3125. 
html. 
Killi, Selame. [Kaidet el-Cihad 
fi Bilad el-Rafideyn’den DAİŞ’e Kronolojik Analiz], Al-Araby, 9 Ağustos 
2014, Erişim tarihi: 11 Kasım 2014, http://www.alaraby.co.uk/opinion/
2014/8/9/. 
[Kimyasal Silahlar Hakkında Birleşmiş Milletler’in 
2118 Sayılı Kararı’nın Tam Metni], State, 27 Kasım 2013, Erişim tarihi: 11 
Ocak 2015, http://photos.state.gov/libraries/syria/982645/wp-pdfs/SC2118Ar. 
pdf.
Kirişci, Kemal ve Raj Salooja. “Northern Exodus: How Turkey Can Integrate 
Syrian Refugees.” Foreign Affairs, 16 Nisan 2014, Erişim tarihi: 18 Aralık 
2014, http://www.foreignaffairs.com/articles/141186/kemal-kirisci-and-rajsalooja/
northern-exodus. 
Kirişci, Kemal. “Syrian Refugees and Turkey’s Challenges: Going Beyond 
Hospitality.” BROOKINGS, Mayıs 2014, Erişim tarihi: 17 Ocak 
2015, http://www.brookings.edu/~/media/research/files/reports/2014/05/12- 
turkey-syrian-refugees-kirisci/syrian-refugees-and-turkeys-challengesmay-
14-2014.pdf. 
Knights, Michael. “The Evolution of Iran’s Special Groups in Iraq.” CTC Sentinel, 
Cilt: 3 Sayı: 11-12 (Kasım 2010): 12-16. 
Knights, Michael. “The Iraqi Security Forces: Local Context and the US Assistance.” 
The Washington Institute for Near East Policy, Haziran 2011, Erişim 
tarihi: 12 Şubat 2015, http://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/
view/the-iraqi-security-forces-local-context-and-u.s.-assistance. 
“Kürt Aydınların PYD İsyanı.” Al Jazeera, 5 Mayıs 2014, Erişim tarihi: 2 
Mart 2015, http://www.aljazeera.com.tr/haber/kurt-aydinlarin-pyd-isyani. 
Lasseter, Tom. “Kurds in Iraqi Army Proclaim Loyalty to Militia.” Knight 
Ridder Newspapers, 28 Aralık 2005, Erişim tarihi: 10 Şubat 2015, http:// 
www.rense.com/general69/kirds.htm. 
Lewis, Jessica D. Al-Qaeda in Iraq Resurgent: The Breaking the Walls Campaign, 
Part I. Institute for the Study of War (ISW), Middle East Security Report 
14, September 2013. 
[Maliki Ramadi’yi Ziyaret Etti ve Anbar’daki 
Aşiretlerle Görüştü], Alarabiya, 15 Şubat 2014, Erişim tarihi: 15 Şubat 
2015, http://www.alarabiya.net/ar/arab-and-world/2014/02/15/. 
[Mela Krikar Irak Kürdistan’ına 
Girdiği Anda Yakalanacaktır], Elaph, 10 Şubat 2015, Erişim tarihi: 15 Şubat 2015, 
http://www.elaph.com/Web/News/2015/2/981976.html. 
[de Mistura Bütün Tarafların 
Önerisine Destek Vereceğini Ümit Ediyor], Al-Watan, 11 Şubat 2015, 
Erişim tarihi: 14 Şubat 2015, http://www.alwatan.sy/view.aspx?id=27702.
Muhammed Ebu Zeyd, Ahmed. 
[Bağışlardan Petrol Zenginliğine: IŞİD Nasıl Dünyanın En 
Zengin Terör Örgütü Oldu?], Rcssmideast, 9 Ekim 2014, Erişim tarihi: 22 
Aralık 2014, http://www.rcssmideast.org/Article/2668/%D9%83%D9%8A 
%D9%81. 
“Obama: We Will Destroy ISIS.” Readynews, 11 Eylül 2014, Erişim tarihi: 15 
Ocak 2015, http://readynews.org/11-09-2014/id18322.html. 
Oğuz, Gamze Türkoğlu. “Suriye’yi İran ve Rusya Ayakta Tutuyor.” Anadolu 
Ajansı, 30 Aralık 2014, Erişim tarihi: 15 Mart 2015, http://www.aa.com.tr/tr/ 
haberler/442974--suriyeyi-iran-ve-rusya-ayakta-tutuyor. 
Phillips, David L. “Remove the PKK From the Terror List.” Huffington Post, 
21 Mayıs 2013, Erişim tarihi: 12 Mart 2015, http://www.huffingtonpost.com/ 
david-l-phillips/pkk-terror-group-status_b_3289311.html. 
“PKK, terör listesinden çıkarılabilir.” Hürriyet, 20 Ağustos 2014, Erişim tarihi: 
10 Mart 2015, http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/27038943.asp. 
“PYD’den Rakiplerine Engel.” Al Jazeera, 25 Nisan 2014, Erişim tarihi: 3 
Mart 2015, http://www.aljazeera.com.tr/haber/pydden-rakiplerine-engel. 
[ Rapor: 
IŞİD Petrol Satışından Günlük 2 Milyon Kazanıyor], Al-Quds, 20 Ekim 2014, 
Erişim tarihi: 20 Aralık 2014, http://www.alquds.co.uk/?p=238216. 
“Rehineler Serbest, Türkiye IŞİD’e Karşı Koalisyona Katılacak mı?.” BBC, 
20 Eylül 2014, Erişim tarihi: 22 Ocak 2015, http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/
2014/09/140920_canli_musul_isid_rehineler_serbest. 
“Resettlement, Humanitarian Admission, and Other Forms of Admission for 
Syrian Refugees 2013/2014 Pledges,” BMMYK, Şubat 2014, Erişim tarihi: 25 
Ocak 2015, http://www.unhcr.org/52d565699.pdf. 
Rêziknama Partiya Yekîtiya Demoqrat (PYD) [PYD Parti Tüzüğü], 2010, 
http://www.pydrojava.net/ku/index.php?option=com_content&view=section 
&layout=blog&id=24&Itemid=73. 
Semin, Ali. “Maliki’nin İç ve Dış Politikasında Ankara-Tahran Ekseni.” BİLGESAM, 
4 Şubat 2013, Erişim tarihi: 10 Şubat 2015, http://www.bilgesam. 
org/incele/1098/-maliki%E2%80%99nin-ic-ve-dis-politikasinda-ankaratahran-
ekseni/#.VPmcTXysWtY.
Semin, Ali. “Suriye Krizi, PYD ve 2. Cenevre Konferansı.” BİLGESAM, 5 
Şubat 2014, Erişim tarihi: 21 Ocak 2015, http://www.bilgesam.org/incele/96/- 
suriye-krizi--pyd-ve-2--cenevre-konferansi/#.VSRb1ZPl_HI. 
Semin, Ali. “ABD İşgali Sonrası Irak’ta Milli Güvenliğin Kurumsallaşma 
Sorunu.” Uluslararası Güvenlik Kongresi Bildiriler Kitabı Cilt II (Kocaeli, 
Nisan 2014), 810-828. 
Semin, Ali. “Irak’ta Anbar Krizi ve Siyasi Denklemin Değişme İhtimali.” BİLGESAM, 
15 Nisan 2014, Erişim tarihi: 25 Mart 2015, http://www.bilgesam. 
org/incele/809/-irak%C2%92ta-anbar-krizi-ve-siyasi-denklemin-degismeihtimali/#.
VR0-747qX2Q. 
Smyth, Phillip. “Iran’s Afghan Shiite Fighters in Syria.” The Washington 
Institute for Near East Policy, 3 Haziran 2014, Erişim tarihi: 14 Mart 2015, 
http://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/view/irans-afghan-shiitefighters-
in-syria. 
Smyth, Phillip. “The Shiite Jihad in Syria and Its Regional Effects.” The 
Washington Institute for Near Eastern Policy, Şubat 2015, Erişim tarihi: 10 
Mart 2015, http://www.washingtoninstitute.org/uploads/Documents/pubs/ 
PolicyFocus138-v3.pdf. 
“Suriye‘de Seçim Sonuçları Belli Oldu.” Akşam Gazetesi, 4 Haziran 2014, 
Erişim tarihi: 2 Aralık 2014, http://www.aksam.com.tr/dunya/suriyede-secimsonuclari-
belli-oldu/haber-313530. 
[Suriye Krizi: Suriye’deki 
Silahlı Grupların Kronolojisi], BBC, 21 Ocak 2014, Erişim tarihi: 21 Aralık 
2014, http://www.bbc.co.uk/arabic/middleeast/2014/01/131213_syria_rebels_ 
background. 
The Rising Costs of Turkey’s Syrian Quagmire. International Crisis Group, 
no.220, 30 Nisan 2014, Erişim tarihi: 22 Ocak 2015, http://www. crisisgroup.
org/~/media/Files/europe/turkey-cyprus/turkey/230-the-rising-costs-ofturkey-
s-syrian-quagmire. 
“Türk Kamuoyunun Sığınmacılara Yönelik Bakış Açısı.” EDAM, Ocak 
2014, Erişim tarihi: 2 Şubat 2015, http://edam.org.tr/Media/IcerikFiles/12/ 
EdamAnket2014.1.pdf. 
Türkiye İltica Hakkı İzleme Raporu, Ankara: İnsan Hakları Araştırma Derneği, 
2013.
“Unanimously Adopting Resolution 2199 (2015), Security Council Condemns 
Trade with Al-Qaida Associated Groups, Threatens Further Targeted 
Sanctions.” Erişim tarihi: 12 Şubat 2015, http://www.un.org/press/en/2015/ 
sc11775.doc.htm. 
Under Kurdish Rule: Abuses in PYD-Run Enclaves of Syria. Human Rights 
Watch, Haziran 2014, Erişim tarihi: 10 Mart 2015, http://www.hrw.org/ 
news/2014/06/18/syria-abuses-kurdish-run-enclaves. 
[Uzman: Irak’ta IŞİD’e Karşı Savaşa Günlük 24 Milyon Dolar 
Harcanıyor: Ülkede Fakirlik ve İşsizlik Büyük Oranda Arttı], Ynewsiq, 
10 Ağustos 2014, Erişim tarihi: 10 Ocak 2015, http://ynewsiq.com/index. 
php?aa=news&id22=6536#.U_W_lMV_utY.


5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***