9 Ekim 2015 Cuma

AB, Ilımlı İslamı Neden Tercih Ediyor?




AB, Ilımlı İslamı Neden Tercih Ediyor?


Ilımlı İslam modeli Morton Abramowitz-Graham Fuller cephesi tarafından, “ABD’nin yeni Türkiye politikası için” kurgulandı ve uygulamaya kondu.
Özal-Çiller hattındaki “Sermaye partileri” Türkiye’nin Batı tarafından kontrolünde, “beraberinde bazı riskler taşıyordu”. “Kırsaldan ve varoşlardan uzaklaşan bu partiler” Türkiye’de sosyal patlamalara neden olabilirdi. Bu da, devrimci (ve Kemalist) güç odaklarının yolunu açabilecekti.
Güney Amerika’da ortaya çıkan gelişmelerin Türkiye’de de görülmesinden, ABD ve AB’nin ödleri patlıyor. Bu durum,Türkiye’de ılımlı İslam devletinin,“Türkiye Cumhuriyeti’nin yerine” yavaş yavaş yerleştirilmesinin, “Batı için daha yararlı olacağı” düşüncesini getirdi.
ABD ve İngiltere’nin öncülüğündeki bu hareket Fransa ve Almanya cephesinde önceleri soğuk ve mesafeli karşılandı.
-Fransa zaten, kendi içindeki milyonlarca Müslüman yüzünden büyük sorunlar yaşıyordu. Ayrıca“içinde koruduğu mollaların” İran’da, “Batı karşıtı bir rejim” getirdiklerini gördü ve yaşadı. Bu nedenle Türkiye’de, İslamcı bir devlet yapısına destek vermek istemiyordu.
-Almanya ise 2.5 milyona yaklaşan “Müslüman Türk” nüfusu ile zaten sorunlar içinde yaşıyor. Onları“Almanlaştırmaya çalışırken” Türkiye’de siyasal İslama destek vermesi akılcı gelmiyordu, Washington-Londra hattına bu konuda mesafeliydi.
Ancak öte yandan Türkiye-AB ilişkilerinde Brüksel çok uygun bir ortam yakalamıştı ve 3 Kasım 2002 sonrası iktidara gelen (getirilen) AKP’nin, “AB (ve Batı) için en yararlı hükümet olduğu” gerçeği ortaya çıktı.
AB, Amerika’nın çizgisine giriyor...
Fiilen yaşanan AKP iktidarı, Almanya ve Fransa’nın düşüncelerinin, özellikle 2004 yılından sonra değişmesine neden oldu. ABD ve İngiltere haklıydılar; “Laik Türkiye Cumhuriyeti yerine”, siyasal İslamı öne çıkaran bir yapının yavaş yavaş gerçekleşmesi AB’nin Türkiye ve bölge politikalarıyla örtüşüyordu. Nasıl mı?

1) AB Türkiye’yi üç temel anlaşma ile denetimi altına almıştı(*): Türkiye’deki iç siyasi, iktisadi, kültürel ve güvenlik işlerini “AB ülkelerinin bölge çıkarları doğrultusunda yönlendiriyordu”. Bu sürecin, yani “AB sürecinin” aksamadan devamı için, Türkiye Cumhuriyeti’ni ikinci plana iten, sosyal hukuk devletinden hoşlanmayan, demokrasiye arkasını dönen bir yapılanma kalıcı hale getirilmeliydi.
Bu da ancak siyasal İslamı öne çıkarmakla sağlanabilecekti.

2) Türkiye’nin, “AB’ye alınmadan AB’nin himayesi altında tutulabilmesi için” ülkenin kimliğinin, daha belirgin bir biçimde farklılaştırılması yararlı olacaktı.
Toplumda siyasal İslam’ın öne çıkması, “Türkiye’nin, (öteki) durumuna sokulmasını kolaylaştıracaktır”.

3) Graham Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabında önerdiği gibi Türkiye, “Ortadoğulu ve Arapçı bir kimliğe yaklaştırılarak”, Batı’nın bölgeye uzanan bir köprüsü olmalıydı.
-AB’nin güdümünde bir Ortadoğu taşeronu…
-AB ile Ortadoğu arasında bir tampon bölge…
-Üstelik, “AB süreci” ile Brüksel’in himayesi altına sokulmuş bir ülke…
Türkiye Cumhuriyeti yerine Ilımlı İslam devleti yapılanması işte bu nedenlerle AB’nin de işine geliyordu. Onlar da AKP’ye destek vermeye başladılar.
Kapatılma davası, Ergenekon ve diğer konularda AB’nin tutum ve baskıları göz önüne alındığında, Brüksel’in kimin ve neyin tarafında yer aldığı açık olarak görülür.
Çelişkili gibi görünse de artık Brüksel de ABD ve İngiltere’nin çizgisine gelmiştir.
Yeni politikanın gereği
Soğuk savaş sonrasında ABD ve AB’nin yeni bölge politikaları bunu gerektiriyor. Ortadoğu ve Türkiye üzerinde ABD ve AB arasında bazı görüş ayrılıkları ve çıkar çatışmaları bulunmasına karşın, “Ilımlı İslam konusunda artık birleşiyorlar”.
“Öteki Türkiye’yi” denetim altında tutabilmeleri açısından onlara daha büyük olanaklar sağlıyor. AKP iktidarı döneminde bu gerçeği fiilen gördüler ve yaşamaya başladılar.
Şimdi sormamız gereken soru şu; içimizde, üç maymunu oynayan kimileri bu gerçeği ne zaman anlayacaklar? İş işten geçtikten sonra mı?
(*) 6 Mart 1995 Gümrük Belgesi,17 Aralık 2004 ve 5 Ekim 2005 Çerçeve Anlaşmaları.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali


..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder